Kuma 3
Kuma 3
O gün akşama kadar evden çıkamadı Hüsamettin, fazla yüklenmiştim galiba adamcağıza. Akşam karısının annesi geldiği için de oğlu ile karısı gelmedi yemeğe. İyi de oldu. İki sevgili gibi sarmaş dolaş TV seyrettik. Oğlan ise kalkmadı bilgisayar başından.
Erkenden de uyayakaldık ikimizde. Altı aydır yarım yamalak giden evliliğimden sonra bir anda iki erkek sahibi olmuştum. Dinlenmek bana da iyi gelmişti.
Cumartesi sabahı erkenden çıktı evden Hüsamettin yine köylere mal almaya. Gelini aradım bir şeye ihtiyacın var mı diye. Anam burada bu akşam da onun köyüne gideceğim sağol dedi. Oğlana yemeğini verdim, bilgisayara kilitlenmişti.
Telefon çaldı. Hikmetti arayan.
– Ablamın evi boş insene oraya. Babam dün işe gitmediğinden geç gelecekmiş.
– Oğlan evde dedim.
– Çarşıya inecem diye bizimkilere söyle arada kontrol ederler. Hadi iki gündür senin yüzünden gözüme uyku girmiyor.
Uzun entarimi giydim. Pardösümü sıkı sıkı kapayıp başımı örttüm. Oğlana biraz meyve ve kurabiye bıraktım. Kafasını kaldırmadı bile bilgisayardan.
Geline uğrayıp yalanımızı attım. Apartman kapısında biraz bekleyip ilk kattaki ablasının evine doğru yürüdüm. Ben adım atar atmaz kapı açıldı hızla beni içeri çekip tekrar kapattı arkamdan.
Kapıya dayayarak öpmeye çalıştı.
– Ne oluyor diye itekledim.
– Sensiz zor geçti iki günüm diyerek dudaklarıma yapıştı.
Güçlü kuvvetli adam ve kapı arasında kaldım. Dili ağzımın içinde elleri ile pardösümün düğmelerini çözmeye çalışıyor. Oysa ona pişman olduğumu demeyi planlıyordum gelirken. Çocuk olmayacaksa da olmayacak demeyi. Ama dili dilimle buluşurken önündeki sertlik batıyordu. Ayakkabılarımı çıkarmış başörtümü çoktan fırlatmıştım.
– Pazartesi de işi varmış babamın sabah çocuk okula sen buraya.
Hala kapıya dayalıydım. Elleri kalçalarımda.
– Bunlar aklımdan çıkmadı diye iyice sıktı kalçalarımı. Tokat delisi yapacağım o kalçaları. Hiç duymadığım laflar övgüler ile daha sert saldırıyordum ben de dudaklarına.
Elimden tutarak ablasının yatak odasına doğru götürdü.
– Dağıtmayalım buraları dedim
– Dert etme bir ay gelmeyecekler en az. Onlar gelmeden önce iki temizlikçi sokarım
Elleri ile saçlarımı kenara çekerek boynumu öptü.
– Önce şunu bir rahatlatalım sonra bol bol konuşuruz diyerek pantolonunu zorlayan erkekliğine götürdü elimi. Fermuarı açıktı çamaşırı üzerinden tuttum. Sertleşmiş taş gibi.
Boynumu öperek arkama dolandı. Tek parça uzun elbisemin arka düğmelerini açarak boynumu sırtımı öptü. Elleri önden göğüslerimin üzerinde birleşti. Yatağın kenarındaydık ve beni erkekliğini kalçalarıma doğru bastırarak itekleyince yatağa yüzükoyun uzandım.
Uzun eteğimi iki yanından çekip belime kadar katladı.
– Geçen gün aklımda kalmıştı, çok güzel bir götün var. Eliyle çamaşırımı yukarı çekerek iyice ortaya çıkardı kalçalarımı. Bir elinin parmakları çamaşırın üzerinden yarığım ve arka deliğimin üzerinde geziyordu. Benim fark ettiğimi o da söyledi.
– Ne kadar ıslaksın sen böyle, çok mu seviyorsun yarak yemeyi. Birazdan yiyeceksin.
Kalçalarımı biraz daha kaldırdım gelecek olan kalın ve uzun şeye kendimi hazırlamak için.
Gelen ilk şey sol kalçama doğru hafif bir şaplak oldu sonra bir tane daha. Dudakları değdi kalçama, hafif hafif dişleyerek ve öperek tüm kalçamı dolaştı. İki elinin parmakları da batıyor sonra nazikçe az önce sıktığı yerleri öpüyordu. Çamaşırımı sıyırıp çıkardı.
– Tam sikmelik olmuş aferin sana
Sevişirken böyle lafları söyleyen bana övgüler düzen ağzı bozuk ilk erkeğimdi. Kadınlığımın açılıp kapandığını erkekliğini beklediğini biliyordum. Kadınlığımla buluşan ise dili oldu. Önce öne doğru atılarak irkildim. Güçlü kolları ile sarıldığı belimden çekerek tekrar ağzına yapıştırdı kadınlığımı.
– Ne tatlı bir amcık bu.
İstediğim buydu ve istediğimden daha iyi yapıyordu işini. İki eli ile iki kalçamı sıkıp ayırıyor ve araya soktuğu dili ile aşağıdan yukarı geziyordu. Kimse duyacak diye aldırmadan çıkardığım inlemelere ondan gelen yalama sesleri karışıyordu. Tam anlamıyla şeftali yer gibiydi. Arada kalçalarımı ısırıyor kadınlığımın kenarlarını emerek uzatıyordu. Dili içime girdikçe iki parmağı da bızırıma baskı yapıyordu. Ama tüm bu yaptıklarını çok büyük bir sakinlik içinde yapıyordu.
Kalçalarımı havaya dikip kafamı yastığa gömerek boşalırken kafasını iteklemeye çalıştım ama ellerimi geri iterek devam etti kadınlığımı yemeye. Evet yiyordu resmen.
– Aferin sana işte böyle güzelim diyerek ayırdı yüzünü. Ben nefes nefese soluklanmaya çalışırken arkadan yaklaştı ve arka düğmelerini açtığı elbiseyi çekti çıkardı. Sütyenimin kopçalarını açarak iki yana ayırdı. Bunları yaparken vücuduma değen çıplak teninden onun da soyunmuş olduğunu anladım. Döneyim derken yine sırtımdan bastırdı.
– Kal böyle
Bacaklarımı hafifçe çekerek yatağın yanından sallandırdı. İki yandan belimi tutarak biraz havaya kaldırdı. Ne yapacağını anlayıp ben de biraz diktim kalçalarımı. Sıcak sert erkeklik kadınlığıma değdi.
– Çok ıslaksın bir tanem. Rahatça sikeceğim seni.
O kadar yavaşça girdi ki içime değil her santimini sanki her bir noktasını hissettim. Tüm ıslaklığıma rağmen ilk girişte hep dar olan kadınlığım tamamen sarmıştı.
– Nasıl bu kadar dar bu amcık
Yine aynı yavaşlıkta geri geldi. Tamamen çıkıp tekrar girdi. Belki bir on kere devam etti buna.
– Doyamıyorum amının sikimi sarmasını seyretmeye.
Az evvel boşalmış bedenim kendini hala toparlayamamıştı. İçime giren ve en dibine değen erkeklik zevkli bir masaj gibi geliyordu.
Dibine kadar girip bekliyor o sırada kalçalarımı yoğurup sıkıyordu.
– Seni bağırta bağırta sikeyim mi? Cevap vermedim ben konuşmaya alışkın değildim ki.
Erkekliğini çekip bu sefer hızla batırınca bağırdım.
– Cevap ver bana
– İstediğini yap
İki eli ile belimi havalandırdı dizlerimi itekledi. Erkekliği hala içimdeyken kollarımdan da güç alarak köpek gibi duruyordum önünde. Deminki çok yavaş temposu gitmiş şimdi sert sert vuruyordu içime. Belime sıkıca sardığı elleri ile beni kendine iyice çekiyor. Uzun erkekliğinin içimde değdiği yer hem acı veriyor hem de gözümde şimşekler çaktırıyordu.
Bir elini uzun saçlarıma dolayıp temposunu sürdürdü. Benim dizlerim ve ellerim vücudumu taşıyamaz hale gelmiş göğsümden ter damlıyordu. Belimdeki ve saçımdaki ellerini çekip, serbest kalmış sallanan göğüslerimi avuçlayıp üzerime abandı. Altında eziliyorum ama uçları sıkılan göğüslerim terden avuçlarının içinde geziniyordu.
– Yeter artık bittim ben diye bağırdım. Bağırmam da gerekiyordu. Ne kadar süredir içimde olduğunu kestiremiyordum. Kadınlığım kalın sert erkekliği ile bayram ederken, hayatımda ilk defa aynı anda göğüslerim okşanıyor sıcak nefesi sırtımı ensemi yakıyordu. Ben daha önce böyle bir şey yaşamamışım sevişmek bu olmalıydı. Göbeğim kendi kontrolüm dışında titriyor, bedenim farklı yönlere kasılıyordu. Gözlerimi kapatarak teslim ettim bu zevk dalgasına vücudumu.
– Döllerimi istiyordun amına al işte, diye bağırması ile beni iyice yapıştırdı kendine. Perişan olmuş kadınlığım ta torbalarından erkekliğinin ucuna kadar giden dölleri ve sıcak döllerin içine fışkırışını yine de takip edebildi. İki gün önceki gibi aynı döl dalgası bir daha geldi. İçimden çekilirken bir iki damla da kalçalarıma düştü. Arkadan sarılarak iyice sokuldu. Nefes nefese yanaklarımı öpmeye devam etti.
– Çok güzeldi. Aylardır bu kalçaları düşlüyordum.
Demek bana çok önceleri göz koymuştu.
Bir on onbeş dakika o şekilde kaldık.
– Sen bir çocuğu kontrol et ben bekliyorum seni. Doğruldum. Kalktığım yerde bembeyaz bir döl havuzu vardı sanki. Ne yiyor ne içiyor bu adam dedim içimden. Ayakta zor durarak biraz su tuttum kadınlığımın çevresine elbisemi pardösümü üzerime geçirip eve çıktım koşar adım. Bıraktığım yerde idi oğlan. Yalandan biraz kızdım. Yarım şişe meyve suyunu kafama diktim. Oğlanın da önüne biraz makarna ve meyve suyu koyup ben tekrar çarşıya gidiyorum Hüsamettin ararsa söylersin diyerek dışarı attım kendimi.
Aşağı inerken yine gelinin kapıyı çaldım. Var mı bir isteğin diye sordum. Onlar kapıyı kapar kapamaz alt kata indim. Hikmetin cebime koyduğu anahtar ile içeri süzüldüm.
Üzerimdekiler ile odaya girdiğimde yatakta idi hala. Erkekliği kazık gibi ortada ve çırılçıplak bana bakıyordu. Utanma sıkılmamız kalmıştı. Bir çırpıda soyundum ben de. Erkekliği babasından biraz daha kalın ama kesin daha uzundu, başı geriye doğru şişik.
– Yarından sonra bizimkileri anasının yanına gönderiyorum sen de oğlanı gönderince okula hemen gel
– Pazartesi bir daha mı yapacağız
– Senin gibi karım olsa günde üç kere yaparım
– Üç kere mi?
– Ne üçü ne beşi gel buraya
Yanına sokuldum. Yan yana uzandık. Doğrudan dudaklarıma yapıştı bu sefer. Elleri göğüslerimde erkekliği bacaklarıma batıyordu.
– Pazartesi günü saatlerce çıkamayacaksın bu yataktan iyi dinlen yarın
– Nasıl olacak ki o
– Eczacıyım kızım ben. Göreceksin pazartesi
Bu arada bir eli kalçamın arasından kadınlığımı okşuyordu.
– Kızım ne ıslaklık bu böyle. Zaten aylardır kadınsızım. İyice azdırıyorsun beni.
Bir bacağımı üzerine doğru çekti, eli ile şimdi de önden kadınlığımı okşuyor bir yandan göğüslerimi öpüyordu. İlki gibi olmamıştı doğrudan sevişmeye başlamıştık bu sefer. Eli ile tuttuğu erkekliğini kadınlığıma sürtmeye başlamıştı bile. Başını batırıyor çıkarıyor benimle oynuyordu. Eliyle kalçamı kendine çekip erkekliğini içime soktu aynı anda dudaklarıma yapıştı. Beklemeden geldiği için bu hamlesi nefesim kesildi ağzımı iyice açarak nefes almaya çalıştım o ise alt dudağımı dişleyerek çekiştiriyordu.
– Çok güzelsin ateş gibisin ben tahta sikiyormuşum aylardır
Kollarımı boynuma dolayıp başını göğüslerime bastırdım. Göğüslerimin ezilmesini seviyordum. Üstüme doğru kıvrılıp bacaklarımı iki yana ayırdım. Bacaklarım sızladı makas gibi açılmaktan. Her içime girişinde teni tenime yapışıyor kadınlığımın dibini bulan erkekliği zıplatıyordu yattığım yerden.
– Geliyor musun yine azgın karı
Evet yine gelmek üzereydim. Ayırdığı bacaklarımı bırakıp üzerime abandı. Boynumu emerken hızını artırmış çılgınca içimde gidip gelmeye başlamıştı.
Kadınlığım acı duyacak kadar hassaslaşmıştı. Belden aşağım başka yöne, üstü başka yöne kıvrılırken ateşler içinde yanıyordum. Onu üstümden iteklemeye çalışırken hayvanca bir hırsla daha derinlere bastırıyordu. Bağırışlarımı kesmek için elini ağzıma kapayıp durdu. Erkekliği hala içimde iken çırpınmalarımın boşalmamın durmasını bekledi.
– Daha yeni başlamıştık dedi gülerek.
Sakin sakin dudaklarımı öptü. İçimden çıkıp beni seyretti biraz. Erkekliği parlıyordu. Yakından daha büyük ve korkutucu idi. Başı iyice şişmiş, ucu topuz gibi görünüyordu. Baktığımı görünce,
– Bizim ki hala alamıyor tamamını dedi.
– Benim de canımı yaktı
Gururla gülümsedi. Bacaklarımı tutarak hafif katladı ve iyice açılan kadınlığıma dik olarak batırdı. Yine zıpladım içime saplanan kalınlıktan. Alt dudağımı kaptı yine.
– Bir dahakine bu dudakları da sikeceğim.
Düşündüğümü mü kast etmişti. O kalın siki mi emecektim. Şişkin başını mı dilleyecektim. Yatağın üzerinde göl oluşturan döllerini bırakır mıydı ağzıma.
– Çok azgınsın gerçekten yine mi boşalacan
Kıvranıyordum altında.
– Beni de getirecen
Kendime şaşıyordum. Kadınlığımın içi kasılıyor. Sanki bir bollaşıyor bir daralıyordu. Belimi yukarı doğru dikip ellerimle yatak çarşaflarını çekiştirerek çırpınmaya başladım. Karanlıktan çıkıp kendime gelmeye çalışırken o da kafasını geri atmış döllerini içime bırakmaya başlamıştı. Boşalmasını bekledim. Gözlerini açınca göğüslerime kafasını koydu öptü okşadı.
– Çok güzelsin, iki gün nasıl bekleyeceğim deyip kalktı. Banyoya gidip çıplak geri geldi giyinirken onu seyrettim. Son bir uzun öpüşme ile çıktı. Yattığım yerden elimi kadınlığıma attı. Dölleri kadınlığımdan akıyordu. Soğumuşlardı. Elime alıp kokladım. Erkekliğini yemek sıcak döllerini dilimde istiyordum. Eve çıktım. Oğlan aynı yerden kıpırdamamıştı bile. Uzun uzun yıkandım. Yarın pazar. Bütün gün evde olup dinlenmem gerekti.
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bir yanıt yazın