Gençleri grup olrak milli yaptım (Alinti)
Gençleri grup olrak milli yaptım (Alinti)
Gençleri grup olrak milli yaptım
Bir gün sabahtan kocamı işe gönderdim. Benim de birkaç parça bir şeyler almak için erkenden çarşıya gitmem gerekiyordu. Ancak orada, o karmaşada arabayı park edecek yer bulamam diye otobüsle gitmeye karar verdim. Evden çıktım ve durağa gittim. Birinci otobüse kalabalık yüzünden binemedim. İkincisine de… Ama üçüncü geldiğinde bu saatte otobüsler demek ki böyle diyerek kalabalığa karışarak ben de itiş kakış bindim.
Sanki özel arabamla gidecekmişim gibi giyindiğime pişman olmuştum bile… Üzerimde ince kumaştan mini dekolte bir elbise, yüksek topuklu iskarpinler, siyah ince külotlu çoraplar… Kapı zar zor kapandığında ben neredeyse otobüsün ortalarına kadar ilerleyebilmiştim.
Ama o kadar kalabalıktı ki… İnsanlar ayakta balık istifi gibi neredeyse üç dört sıra olmuşlardı. Bir süre yol aldıktan sonra, arkamda bacaklarımın arasında bir sertlik hissettim. Sinirle arkama dönüp baktığımda sinirim geçti. Çünkü arkamda bana sırtı dönük bir lise öğrencisi vardı. Elindeki çantasının köşesi benim bacaklarıma değiyordu. Bundan çocuğun bile haberi yoktu.
Az sonra çantanın köşesi otobüsünde sallanmasıyla arkamdan önüme kadar tüm bacak arama sürter olmuştu. Hoşuma gitmeye başlamıştı. Ne de olsa çantanın sahibi dahil kimse farkında değildi olayın… Bir ara çanta tam arka deliğimin hizasında durdu. Ben de kendimi bastırıyordum artık çantaya…
Ancak o an bir şey fark ettim. Otobüs bir duraktan yolcu almak için durmuştu. Ancak çanta hala arkama bastırıyordu. Demek ki yumurcak bunu bilerek yapıyordu. En fazla lise bir öğrencisi bu çocuk sabah sabah beni çantasıyla sırılsıklam yapmıştı.
Otobüs yeniden hareket ettiğinde bu kez sol kalçamda bir el hissettim. Dönüp baktığımda, kalçamı elleyenin çanta sahibi çocuğun yanındaki arkadaşı olduğunu gördüm. Elini ters çevirmiş, kalçamın sol tarafını avuçlamaya çalışıyordu. Çantanın sürtmesiyle ıslanan kadınlığım tepki vermeme engel oldu. Aksine hoşuma gitmişti ellenmek, kalçamı okşayan elin sıcaklığı…
Çok geçmeden kalçamın sağ tarafına da bir el daha yanaştı. Üçüncü arkadaşları da olaya girmişti. Bunlar üç talebe resmen beni elliyor, taciz ediyorlardı. Popomun iki tarafında birer el ve durmadan arkama baskı yapan bir çanta… Hatta çantanın baskısıyla iç çamaşırımın küçük bir parçası kalçalarımın arasına sıkışmıştı.
Gözlerim kaymaya başladı zevkten… Kendimi tutmak için dudaklarımı ısırıyordum. Dayanamayacağımı, yavaş yavaş orgazma yaklaştığımı anlayınca korktum. Orgazm olurken kendimi kaybeder, mutlaka ses çıkarır, en azından yüksek sesle inlerdim. Bunu göze alamazdım. Rezil olmamak için ilk durakta telaşla, insanlara çarpa çarpa kapıya yaklaşıp kendimi otobüsten aşağı attım.
Derin bir nefes alıp kendime gelmeye, üstüme başıma çeki düzen vermeye çalıştım. Aslında ineceğim durağa epey vardı. Tam bir taksi çağıracaktım ki, bir de baktım bizim üç afacan da otobüsten inmişler, koşarak bana doğru geliyorlar. Temiz yüzlü, efendi tipli çocuklardı. Otobüste bana yaptıkları sarkıntılığı bunların yaptığına kimse inanmazdı.
Direkt yanıma geldiler. Meraklanmaya başlamıştım. Ne yapmak istiyordu bunlar böyle? Etrafıma bakındım… Kalabalık… Herkes bir telaş sağa sola koşturup duruyor. Bu kalabalıkta bir zarar veremezler bana… Rahatladım. İçlerinden bir tanesi,
“Merhaba…” dedi. Ben de,
“Merhaba” dedim. “Ne oldu, ne var çocuklar? Az önce bana yaptıklarınız yetmedi mi?” İçlerinden bir tanesi utana sıkıla,
“Şeyy… Özür dileriz.” Durdu, sonra cesaretini toplamış gibi bir nefeste, “Kaç para?” diye sordu.
Mutsuz Orospu
Bu soru karşısında resmen şok olmuştum. Kulaklarıma inanamıyordum. Benim tacizlerine ses çıkarmamamı yanlış yorumlamışlar, beni para karşılığı kendini satan bir fahişe zannetmişlerdi. Önce yüzüm kızardı, tersleyecektim. Ama sonra şeytan engel oldu bunu yapmama… Az önce ellenip taciz edilmem yeterince tahrik etmişti beni… Bacaklarımın arası sırılsıklamdı. Kendimi her şeye hazır hissediyordum. Kendimi çabuk toparlayıp muzurca gülümsedim ve
“Asıl sizin kaç paranız var bakalım? ” dedim. Bunlar hemen aralarında konuşmaya başladı. Sanırım para hesabı yapıyorlardı. Kısa bir görüşme sonrası neticeyi söylediler,
“Elli liramız var…” Gülümsedim. Acemiler, benim gibi bir kadın için yeterli olduğunu düşünüyorlardı herhalde bu paranın… Umurumda değildi zaten söyleyecekleri rakam… Ne söyleseler kabul edecektim…
“İyi tamam o zaman… Nereye gideceğiz?” dedim. Bir tanesinin anne ve babası çalıştığı için evleri akşama kadar boş oluyormuş. Onlara gidebileceğimizi söylediklerinde,
“Haydi o zaman, işimize bakalım, bir an önce gidelim.” dedim. Kendime, yaptığım şeye inanamıyordum. Tamam, kocamdan önce, sonra epey erkekle beraber olmuştum, kocamı boynuzlamıştım. Ama ilk defa bu işi parayla, pazarlıkla yapmak üzereydim. Hem de üç lise öğrencisiyle…
Bir taksiye atlayıp evlerine gittik. Üçü de susup oturdular takside… Heyecanları yüzlerinden belli oluyordu. Hayatlarında bir ilk yaşıyorlardı onlar da… Gittiğimiz çocuğun evi bahçe içinde, güzel bir evdi. İçeriye girdik. Sanki profesyonel bir fahişeymişim gibi davranmaya çalışarak,
“Yatak odası nerede?” diye sordum. Ev sahibi oğlanın gösterdiği odaya girerken, “Siz dışarı çıkın ben çağıracağım” dedim.
Mutsuz Orospu
Aynanın karşısında soyunmaya başladım. Üzerimde sadece külotum kalmıştı. Aynada kendime baktım. Fena değildi. Kendime bakmanın, sporun, rejimin yararlarını görüyordum şimdi… Güzel, biçimli bir kadın vardı aynada… Makyajımı tazeleyip saçımı fırçaladım, yatağa uzandım. Boş gözlerle tavana, etrafa, bu yabancı yatak odasına, eşyalara bakıyor, olanlara inanamıyordum. Resmen fahişelik yapıyordum. Hem de elli liraya… Beş dakika kadar bunları düşündükten sonra dışarıya,
“Biriniz gelsin…” diye seslendim. Çocuklardan biri içeri geldi. Hala üzerinde lacivert ceket, gri pantolon, kravatlı okul kıyafeti vardı. Gülümsedim. “Neden soyunmadın sen bakalım daha?” dedim.
Bunun üzerine çocuk telaşla soyunmaya başladı. Benden çok utanıyordu. Az sonra eliyle heyecandan yarı sertleşmiş sikini kapatmaya çalışarak ayakta duruyordu karşımda… Elimi uzatıp yanıma gelmesini işaret ettim. Geldi. Sikini kapatan elini tutup yanıma çektim. Çırılçıplak yanıma uzandı.
Benimle beraber tavana bakıyordu. Bir kolumun üzerinde doğruldum ve çocuğun göğsünü okşamaya başladım. İşaret parmağımla daireler çiziyordum. Yavaşça elimi erkekliğine götürüp kavradım ve okşamaya başladım hafifçe… Bunu yaparken adını sordum. Sikini okşamamdan aldığı zevkle kıvranarak,
“Ayhan…” dedi. Eğilip dudaklarından öptüm. Kırmızı rujum dudaklarına bulaşmıştı… Tekrar öptüm. Güzeldi dudaklarının tadı…
“Kaç yaşındasın Ayhan?”
“Onaltı…” Bunları konuşurken bir yandan da parmaklarımın arasındaki aleti iyice kalkıyordu.
“Sizin adınız ne?” diye sordu merakla…
“Gül…” dedim. “Peki kaç kızla yattın bugüne kadar?”
“Hiç…” dedi. “Hepimizin ilk olacak…”
Bu hoşuma gitmişti. Üç ufaklık da benimle milli olacaklardı. Onlara muhteşem bir ilk yaşatmaya karar verdim. Dudaklarını iyice somurduktan sonra öpe öpe aşağıya kayıp organına yaklaştım. Çok yavaş hareket ediyordum.
Baş tarafını bir kere yalayıp tadına baktım önce. Fena değildi. Sonra dilimi bir kaç kere gövdesinde gezdirdim. Ardından sadece baş tarafının ön kısmını ağzıma soktum ve emmeye başladım yavaşça. İyice sertleşmişti. Bir yandan da elimle aşağı yukarı yapıyordum.
Mutsuz Orospu
Bu şekilde iki üç dakika emdikten sonra birden ve sert bir şekilde hepsini ağzıma aldım. Dudaklarım kasıklarına yapıştığında elinde olmayarak derin bir
“Oohh…” çekti çocuk… ”Gül ablaa…”
Sonra başımı aşağı yukarı hareket ettirmeye başladım. Tüm gücümle emerek yukarı çıkıyor, baş tarafına geldiğimde dilimi üç dört tur ucunda çeviriyor sonra yine emerek aşağıya kadar iniyordum. Sağ elimle başım yukarıdayken boşta kalan kısımlarını okşuyor, sol elimle de yumurtalıklarını çok hafifçe sıkıp bırakıyordum. Dilime ucundan bir damla sıvı geldiğinde çok yaklaştığını anladım. Kıvranıyordu.
“Ohhh… Abla, ben geliyorum galiba…” dedi.
Aletini ağzımdan çıkarmadan evet anlamında başımı salladım ve sadece erkekliğin baş tarafını emmeye başladım. Dilimi de baş tarafının altında ki o tatlı girintiye getirip usulca yalamaya başladım. Ama sağ elim motor gibi hızlı mastürbasyon yapıyor, sol elimle de yumurtalıklarını okşuyordum. Sanki sağıyordum onu.
Artık dayanamadı ve ilk fışkırması boğazıma çarptı. Dilim başının altında olduğunda her fışkırmasında direk olarak yutuyordum. Beş altı fışkırmadan sonra kısa bir süre daha yaladım ve ağzımdan çıkardım. Tertemizdi… Tamamen emerek yutmuştum onu…
“Hoşuna gitti mi?” diye sorduğumda nefes nefese evet anlamında başını salladı. “Haydi bakalım git ve sıradaki arkadaşını çağır” dedim.
Beş dakika sonra ağzımda başka bir afacan vardı. Üçünü de sırayla aynı şekilde, aynı tarzda ağzıma boşalttım. Ben daha hiç boşalmamış resmen kuduruyordum. Boşalan dışarıya çıkıyordu. Üçüncüyü de boşalttıktan sonra sırtüstü yatıp biraz dinlendim. Elimi külodumun içine attım, parmaklarım su içinde kaldı. İyice azmıştım, kıvranıyordum. Baktım gelen giden yok,
“Neredesiniz çocuklar?” diye seslendiğimde üçü birden odaya geldi. Hepsi çırılçıplaktı. Erkekliklerine baktım. Ayhan boşaldıktan sonra diğerlerine nazaran daha çabuk sertleşmişti. Bacaklarımı açıp ona
“Haydi gel canım…“ dedim. Diğerleri odadan çıkmaya hazırlanırken, “Hayır, çıkmanıza gerek yok. Kalabilirsiniz… Bizi seyredin işte, nasıl yapacağınızı öğrenirsiniz bize bakarak…” dedim gülümseyerek…
Bunu üzerine yatağın yanında durup Ayhan’la ikimizi seyretmeye başladılar. Ayhan beceriksizce içime sokmaya çalışıyor ama hizasına bile getiremiyordu. Canım benim… Elimle yardımcı oldum ona…
Mutsuz Orospu
“Haydi sok şimdi aşkım…” dedim. Birden yüklendi, körpe ama uzunca sikini bir hamlede benim otobüsten beri akan sularımdan kayganlaşmış amıma gömdü. Bu sefer içten gelen bir inleme benim dudaklarımdan döküldü,
“Ohhhh…” diye inleyerek bacaklarımı iyice açıp bacaklarına doladım ve ellerimle de kalçalarını avuçlayıp kendime daha çok bastırmaya başladım. Özellikle kalçalarını içime ittiğinde minik poposunu avuçluyordum. Daha önce bir kere ağzıma boşaldığından iyi dayanıyordu.
Zevkten yarı kapalı gözlerimi açıp baktığımda, diğer oğlanların kalkmış siklerini okşayarak bizi izlediklerini gördüm. Şehvetle parlayan gözlerini kırpmaya korkarak benim sikişmemi izliyorlardı. İlk orgazmımı o anda yaşadım. Bacaklarımı sarıp hırsla kalçalarını kendime çektim. Feryat kopararak boşalmaya başladım.
”Ahhhh… Geliyorum… Ohhh… Çok güzel… Hadi… Sik beni… Pompala… Böyle… İşte böyle…” diye diye kalçalarım inip kalkıyor, yatağı dövüyordu. Ayhan da bana ayak uydurmaya çalışıp zevkten dudaklarını ısırırken o da içime patladı. Kasıklarımı sıkıp gevşeterek içimde sikini sağıyor, aldığı zevki yükseltmeye çalışıyordum.
Döllerini akıtması bitince kalktı ve yerine hemen Murat geçti. Onu da aynı şekilde boşalttıktan sonra Altan aldı sırayı ikinci ve en şiddetli orgazmımı Altan’la, yine bağıra çağıra yaşadım. Nefes nefeseydim. Bir sigara yaktım yatakta… Çocuklara da verdim.
“Ee? İstediğiniz oldu mu? Bir ağzımdan, bir de kadınlığımdan becerdiniz beni…” dedim. Murat,
“Pek değil…” dedi.
“Nasıl yani? Daha ne istiyorsunuz?”
“Arkadan da yapalım… Filmlerde hep görüyoruz. Onu da öğret bize…”
“Peki, yapalım bakalım afacanlar…” dedim gülümseyerek… Sigaramı söndürüp yatağa yüzükoyun yattım. Kalçalarımı havaya kaldırıp iki yana salladım beklentiyle…
“Haydi bakalım kim gelecekse gelsin önce…” dedim. Murat kalktı. “Ama bak, dediklerimi harfi harfine yapacaksın yoksa canım yanar” dedim.
“Tamam…” dedi. Elini tutup önüme geçmesini sağladım. Sikini güzelce, ıslak ıslak yaladım, ıslattım. Sonra arkaya gönderdim onu… Arkama geçip üzerime eğildi. Sağ avucumu dilimle iyice tükürükleyerek uzatıp arkamı da ıslattım ve erkekliğini tutup arkama dayadım. Sonra elimi çektim.
“Şimdi hafifçe bastır…” dedim. Biraz itince canım yandı. İkimiz de nefes nefeseydik ve öbür iki ufaklık heyecanla bizi seyrediyorlardı.
“Dur! Canım yandı. Geri çek biraz…”
“Tamam.”
“Haydi bir daha dene. Ama yavaşça…”
Bu arada kendimi iyice gevşettim ve kalçamı havaya kaldırdım. Yeniden ittiğinde çok canım yandı.
“Ahhhhh dur dur dur. Bekle, sakın itme daha. Çıkarma da ama, o şekilde bekle.”
“Tamam bekliyorum. Durdum.”
Başı girmişti birden. Deliğimin alışmasını bekliyordum. Yaklaşık 30 saniye bu şekilde kaldık. Sonra;
“Tamam yavaşça it şimdi.” Biraz daha ilerledi arkamda.
“Dur canım yanıyor. Biraz geri çek ve yeniden it ama bundan fazla ileri sokma.”
“Tamam Gül Abla, anladım.”
Abla demesine gülesim geldi bir ara. Hem abla diyor hem arkadan beceriyor… Dediğimi yaptı. Sürekli yönlendiriyordum erkeğimi… Sikicimi…
“Tamam şimdi biraz daha sok…”
”Evet yine çek… Islat biraz sikini, buraya kadar yeniden sok…”
”Evet bu şekilde biraz devam et. Ama daha fazla ilerleme.”
”Evet… Böyle işte… Daha fazla ilerlemeden sok çıkar.”
Bu şekilde en az iki üç dakika geçti. İki kez boşaldığından uzun sürüyordu.
“Haydi bakalım şimdi yavaşça hepsini sok.”
“Hepsini birden mi?”
“Evet ama yavaşça… Her an durmanı söyleyebilirim.”
Milim milim dibimi buldu. Kasıkları popomun yanaklarına yapışmıştı artık…
“Ahhh… Offff… Dur, bekle şimdi…. Canım çok yanıyor. Hiç hareket etme.”
İşaret parmağımı büküp acıdan ısırdığımı hatırlıyorum. Çocuk her dediğimi yapıyordu. Bir süre bekledik o şekilde… Sızının azaldığını hissedince popomun yanaklarını sıkıp gevşetmeye başladım.
“Haydi yavaşça sok çıkart şimdi. Ama içimden tamamen çıkarmadan…”
“Tamam.”
Yavaşça dediklerimi yapmaya başladı. Çektiğim acı yerini güzel bir dolgunluk hissine bırakmıştı.
“Güzel mi Murat? İstediğin oldu mu? Memnun musun?”
“Evet evet… Harika bu… Sımsıkı burası… Senin de hoşuna gidiyor mu Gül abla?”
“Evet. Hoşuma gidiyor… Sikin zevk veriyor bana… Hadi, biraz daha hızlanabilirsin şimdi… ”
Murat temposunu daha da yükseltti. Şimdi erkekliği bir piston gibi girip çıkıyordu arkama… İttirdikçe kasıkları kalçalarımı yoğuruyor, eziyordu. Bense popomu iyice havaya dikmiş, sıkıp gevşetiyordum. Sokup çıkarmalarının arasında bu hareketim ufaklığa ekstradan bir zevk veriyordu. Bense acıdan ısırdığım parmağımı artık zevkten emer yalar hale gelmiştim. Orta yaşlı bir kadın, küçük bir çocuğun altında arkadan beceriliyordu…
Sonunda Murat, sertçe dipleyip kaldı öyle. İlk fışkırtmasını içimde bir yerlerimde hissettim, hiç içimden çıkmadan oluk oluk akıtıyordu. Boşalması bitince yavaş yavaş içimden çıktı. Arkamda bir an bir rahatlık hissettim. Ama bu his fazla uzun sürmedi çünkü öbür iki ufaklık da öğrettiğim şekilde, sırayla, beni arkadan yaptılar.
Üçüncü parti de bittikten sonra birer sigara daha yaktık. Ben boşalmıştım ama istediğim gibi olmamıştı. Hep afacanları memnun etmek için, sevişmeyi onlara öğretmek için uğraşmıştım. Sigaram bitince onlara;
“Bugün hep ben sizi memnun ettim. Bir orospu olarak paranızı hak etmek için ne derseniz yaptım. Şimdi de benim istediğim gibi yapacağız bir kere…”
”Hayır, sen orospu değilsin… Bizim Gül ablamızsın sen…” dediler bir ağızdan…
Güldüm. Üçünü de yatağın kenarına oturttum. Yere çömelerek ortada oturanı ağzıma aldım. Diğerlerini de, sağ ve sol elimle kavrayıp sıvazlamaya başladım. Zaman zaman diğerlerini de ağzıma alıyor, beş altı kere ağzıma alıp emdikten sonra hemen diğerine geçiyordum.
Mutsuz Orospu
Erkeklikleri iyice sertleşince, Ayhan’ a yatağa yatmasını söyledim. Yatınca, sol elimle erkekliğinin dibinden tutup kadınlığıma hizaladım ve yavaşça oturmaya başladım. Kasıklarımız birleşene kadar diplediğimde bir süre bekledim. Sonra eğilip miniğimin dudaklarını emmeye başladım. Bir yandan da hafifçe oturup kalkıyordum üzerinde… Az sonra inip kalkmamı durdurup, belimi daha da çukurlaştırıp zaten çıkık olan kalçalarımı daha da açtım. Bizi seyretmekte olan diğerlerine dönüp,
“Murat haydi arkama gel sen de…” dedikten sonra altımdaki Ayhan’ın üzerine bir kurbağa gibi bükülüp, Murat’ ın arkama sokmasını bir kurbanlık koyun edasıyla beklemeye başladım.
Dizlerinin üzerinde arkama yaklaştı. Erkekliğini kaba etlerimde hissedince irkildim ama buna rağmen elimi yandan dolaştırıp penisini yakaladım ve arkama hizaladım.
“Haydi yavaşça sok bakalım.” dedim.
Zaten kısa bir süre önce üçü de arkamdan yaptığı için hala esnekti. Girmesi zor olmayacaktı. Soktuğunda buna rağmen canım yandı. Ama dibimi bulduğunda hemen zevk almaya başladım. Tabii bu arada Ayhan altımda ve içimdeydi. Arkamdaki organ tam içime yerleşip de ilk acısı geçtikten sonra kalçamı hafiften indirip kaldırmaya başladım. Artık hem önümde hem arkamda birer penis vardı. Önümdekini içime alıp çıkarmaya başladığımda, arkamdakine de
“Haydi sen de başla…” dedim. O da sokup çıkarmaya başladı arkama… Müthiş zevk alıyordum. Minikler beni sandviç yapmışlardı. O anda diğerine dönüp önüme diz çöküp ağzıma vermesini söyledim. O da yerini aldığında başımı hafiften sola çevirip, ön ve arkamdan aldığım zevkle, yutarcasına ağzıma aldım. Her üç deliğimde de birer afacan vardı şimdi.
Müthiş bir tempo yakalamıştık. Altımdakini sanki ben beceriyormuşçasına hırsla üzerinde inip kalkıyordum. Arkamdaki ise resmen beni çatır çatır beceriyordu. Ağzımdakini gerçek anlamda somuruyor, emiyor, yalıyor, öpüyordum.
Bu durum ve tempo en az onbeş dakika sürdü. Beynim durmuş, sadece düzülmenin verdiği zevki hissediyordum. Zevk çığlıklarıma engel olamaz hale gelmiştim. Orgazm adım adım geliyordu. Bir anda gözlerim karardı, başım uğuldamaya başladı,
“Geliyorum! Haydi çocuklar! Haydi erkeklerim… Daha hızlı… Geliyorum! Geliyorum!” diye bağırmaya başladığımı hatırlıyorum.
Kendimi altımdakine daha çok bastırıp kalçamı çalkalamaya başladığımda, saç telimden ayak tırnaklarıma kadar zangır zangır titremeye başladım. Korkunç bir orgazm yaşıyordum. O anda altımdaki de boşalmaya başladı. Hemen ardından arkamdaki bir bomba gibi patladı arkama. Benim orgazmımın sonuna doğru ağzımdaki de haykırarak ağzıma patladı. Onu da resmen içip bitirdim son damlasına kadar.
Orgazmın verdiği sarhoşluk üzerimden kalkınca, kalkıp duş aldım, giyindim. Küçük sevgililerimi birer birer dudaklarından öptüm. Ve evden dışarı attım kendimi… Çarşıyı falan boş verip yorgun argın eve döndüm.
Ancak gece uyumaya hazırlanırken aklıma gelen bir şey, küçük bir tebessüm etmeme neden oldu. Nasıl bir fahişeysem… Hayatlarındaki ilk sevişmeyi yaşattığım çocuklardan parayı almayı unutmuştum…
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bir yanıt yazın