Ay: Ocak 2024

inşaatta saatlerce

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

inşaatta saatlerce

Merhaba adım Tuğba… Şu anda 20 yaşımdayım. Bundan 2 yıl önce yaşadığım bir olayı yazıyorum. Bu hikaye gercektır bizzat ben yaşadım. O zamanlar 18 yaşındaydım. Kızıl saçlı ela gözlüyüm. Boyum 155 civarıydı. Göğüslerim küçüktü yumurta kadardı. Ama kalçalarım dışarı çıkık ve dolgundu. Henüz orta ikiye gidiyordum. Okula gitmek için evden çıkmıştım. Okulum evimize çok uzak sayılmazdı bende genellikle yürümeyi tercih ederdim. Gene birgün yürüyordum. Yolumun üstü inşaat halinde binalarla doluydu tenha bir sokaktı. Yürürken bir ara belimde soğuk bir cisim hissettim aniden birisi koluma girdi ve sıkıca kolumu kavradı. Bana “sakın bağırma kaşar yoksa canını yakarım” dedi. Bende başımla onayladım. Sonra etrafa baktı kimsenin olmadığından emin oluncada çekiştire çekiştire bir inşaata götürmeye başladı beni… Direnmeye çalıştım ama belime dayadığı bıçak canımı yakmıştı direnmeyi bıraktım. İnşaata girmiştik. Artık beni bir alt kata indirdi ve bir odaya soktu. Korkudan dizlerim titriyordu. Omzuma bastırıp eğilmemi istedi. Eğildim, tam önünde diz çökmüş ona bakıyordum. Elimi sıkıca tutup pantolonunun üstüne getirdi ve pantolonunun üstünde elimi gezdirmeye başladı. Kabarıklığı hissedebiliyordum. Bu korkumu daha da arttırmıştı. Beni sürekli izlediğini, yürüyüşüme hayran olduğunu, kalçalarıma bakmaktan gözlerini alamadığını, bazen rüzgarlı havalarda arkadan eteğimin açıldığını görünce aletinin hemen kaçtığını, geceleri beni ağzımdan becerip dudaklarıma akıttığını hayal edip gecelerce boşaldığını söylüyor, bir yandan da elimi pantolonunun üzerinden aletinin üstünde gezdirmeye devam ediyordu. Organı artık çok büyümüş olmalıydı. Sanki deminkinden 3-4 kat daha büyük ve sert bir şeyi elimde hissediyordum. “Küçük fahişe daha fazla dayanamayacağım. Fermuarımı indir ve artık ağzına al şunu” dedi. “Amca nolur beni bırak” diyor yalvarıyordum. Bana “Söz ağzına sokup sokup çıkarıcam” rahat durursam işi bitince bırakacağını söylüyor sadece alabildiğim kadarını ağzıma almamı onu boşaltmamı söylüyordu. Artık korkudan hüngür hüngür ağlıyordum. Bana zarar vermesin diyede dediğini yaptım. Fermuarını indirdim ve aleti birden dışarıya fırladı. Burnumun ucundaydı “Öp onu” dedi. Bense sadece ağlıyordum. “Kaşar öp onu dedim” diye bağırdı. Bense isteksizce başını öpüp kafamı hemen çektim. Aletini yanaklarıma sürtüyordu. “Ağzına da al bakalım kaşar” dedi. Kafamı iki yana salladım “hayır” der gibi. Bu seferde aletini dudaklarıma dayadı. Ağzımı açmadığım için aleti dudaklarımı aralasa da dişlerime dayanmış içeri giremiyordu. Aletini dişlerime bir diş fırçası gibi sürüyor ama sokamıyordu. “Hadi çıtır kız al şunu ağzına” desede ağzımı açmıyordum ellerine saçlarımı dolayıp kafamı bir ileri bir geri çekiyor, organını yüzüme sürüyor, adeta yüzümü beceriyordu. Saçlarımı çekerek yaptığı için canım çok acımıştı. O acıyla bağırınca organını ağzıma yerleştirdi. Saçlarımdan çekerek ağzıma sokup çıkarıyordu. Bende artık olacakları kabullenmiştim. O ağzıma gidip gelirken ben gözlerimi kapatmış ağlıyordum. Daha önce hiç ilişkiye girmemiştim. Oysa şimdi bir amca benim ağzıma sokup çıkarıyordu. Hemde bunu bana tecavüz ederek yapıyordu. Ve beni ağzımdan çok sert beceriyordu kafam arkadaki duvara çarpıyordu ama o hala hızla sokup çıkarıyordu taşakları çeneme çarpıyor saçlarımdan kendine çeke çeke gırtlağıma kadar sokuyordu. Sallanmaktan basım donmuştu. Giderek dahada hızlanıyor daha hızla tamamına kadar sokuyordu. Sonra yavaşlamaya başladı. İyice yavaşladı ve tamamen durdu organının tamamı ağzımda harekesizce bir müddet durdu tamamı ağzımda olduğu için zor nefes alıyordum ve birden ağzıma kesik kesik sıcak birseyler fışkırmaya başladı. Boğazıma yapışıp kalıyordu o amca ise kıpkırmızı olmuş inliyordu. “Hadi küçük fahişe yut onları” diyor. İlk fırlayanlar kadar olmasa da hala kesik kesik ağzımın içinde fışkırıyordu ve yutmamı istediği şey obunu söylemeden boğazımdan aşağıya süzülmeye başlamıştı bile. Aletini küçülene kadar ağzımdan hiç çıkarmadı. Ellerini saçlarıma dolamış penisi ağzımda bir süre öylece bekledi spermleri boğazımdan süzülmeye devam ediyordu. Çıkardığında organı küçücük olmuştu penisini yanaklarıma sürtüyordu sürttükçe penisi tekrar sertleşmeye büyümeye başlamıştı. Ağzımda kalan bolca dölü tam tukurucekken “Onları, tatmanı istiyorum. Yut onları küçük kaşar” dedi. Basımı iki yana sallayarak “hayır” dedim. Ağzımdaki spermler yüzünden ne dedigim anlaşılmıyordu bile… “Hadı kaşar yut bakalım” dedi. Mecburen yutkundum yutkundum zorla yuttum. Amca tamam artık istediğini yaptım nolur bırak beni gidiyim dedim küçük kız seni bırakıcam ama lütfen son bir kez daha yapıyım nolur dedi olmaz hani boşalınca bırakacaktın dedim ben senin dudaklarına yüzüne boşaldığımı hayal ederdim ama hepsi miğdende yüzenede boşalırsam hemen bırakıcam söz dedi. Ağzımı açmamı istedi aleti burnumun ucunda duruyor dudaklarıma degıyordu kocaman olmuştu gözlerini yummuş hadi ufaklık al ağzına dedi bende hemen anibir hareketle kalkıp koşmaya başladım. O da peşimden odadan bile çıkmadan saclarımdan yakaladı ve çok sert bir tokat attı. Bayılmış olmalıyım gözümü açtığımda yerde yatıyordum kollarım ve bacaklarım iki yana acık bağlı buldum kendimi… Sesler geliyordu bir süre sonra içeriye birkaç amca girdi saydığımda 7 kişi olduklarını görünce yıkılmıştım. Bir tanesi “küçük bu daha” diyip dışarı gitti diğerleride fermuarlarını indirmeye başladılar ben yalvarmaya ağlamaya başladım ama onlar fermuarlarını indirmiş yanıma oturmuşlardı bile. Bana acıyan kimse yoktu beni buraya getiren adamda fermuarını indirip iceri girdi. Tekrar 7 kişi olmuslardı herkes aletleri dışarıda yanımda oturuyor oramı buramı mıncıklıyor opuyorlardı. 3 tanesıde başucumda organlarını kaldırmak ıcın yüzüme yanaklarıma suruyor sertlesıyorlardı. Aglamaktan gozlerım kızarmıstı bırtanesı bacaklarımın arasına gecmıs bacaklarımı oksuyordu. Dıgerlerıde kalçalarımı gotumu oksuyor amımı parmaklıyorlardı. Gomlegimin dugmelerini acıp gögüslerimi yalıyor, okşuyor, öpüyorlardı. Bir amcada bacaklarımın arasına gecmiş iplerı cozuyordu. İplerı çözünce onu tekmelemeye başladım ama bacaklarımın arasına gecmıştı bıle külotumu tutup aşagıya çekerek çıkardı. Aletini gotume dayadı. Sıpsıcak kalın penisini gotumun deliginde hissediyordum. Bende tekmelemeye calısıyordum birden bana hızla yuklenmesiyle penisinin tamamını gotume yerleştirdi. Yara yara icime girip cıkıyordu. Deligim yırtıldı sandım o acıyla attıgım çığlık yankılanıyordu. Çektigim acı tarifsizdi. Daha fazla dayanamayıp acıyla bayılmışım. Kendime geldigimde baska birisi bacaklarımı omzuna almıs beni onumden beceriyordu artık kendimi teslim etmistim. Tepki vermeden hareketsizce ölü gibi yatıyordum. Bir kişi sag elimi almış penisinin ustune koymuştu birbaşkasıda sol elime veriyordu bir digeride kafamı tutup yana cevirdi yarragını dudagıma dayadı “Agzını aç fahişe” dedi. Tepki vermedım agzımı acmamı emretti. Actım yavaşca iceri itti. Gırtlagıma kadar sokup cekıyor sonra bir daha itiyordu bacaklarımın arasındaki işini bitirmiş icime patlıyordu. İcimi ılık ılık doldurduğunu hissediyordum. Yerini hemen birbaskası alıyor isini goruyordu. Simdi ise bacak aramdaki bacaklarımı beline doluyor. Hic zaman kaybetmeden bana hızla gırıyor cekıyor hızla bır daha gırıyor cekıyor bır daha bır daha giriyordu. O da icime bosalınca yerine baskası geciyordu. Agzımda gidip gelen ise hala gırtlagıma kadar sokup cıkarıyordu. Cıkarırken penisi dişlerime surtuyor dişlerim kamaşıyordu. Bacaklarımın arasındaki de gittikce dahada hızlanmaya basladı. Belimden tutarak yarragını bana sonuna kadar soktu oda titreyerek icime ard arda döllerini patlıyordu hemen arkasından ağzıma gidip gelen amcada yarragını bogazıma kadar itip tamamını soktu taşakları burun deliklerimi kapattıgı icın zor nefes alıyordum saclarımdan kavradı titreyerek bogazımdan asagıya agzımda kesik kesik patlamaya basladı yutmanı istiyorum. “Sürtük seni kucuk orospu” diye inliyor migdeme dogru spermlerini boşalıyordu. Bacaklarımın arasında yerini alanda bacaklarımı omzuna kaldırıyor. Keser sapı gibi aletinide gotume dayıyordu. Aletini gotume dayayınca gozlerimden yaşlar bosaldı. Daha sesli agladımı gorunce “Seni okullu kaşar. Uniformalarınızın eteklerini yukarı cekip kalcalarınız salına salına yuruyun kıcınızı daracık kotlarla ortaya cıkarın erkekleri dimdik edin sorada zırlayın” dedi ve yarrağını kıcıma dayadı o buyuk ve sıcak organı yıne hıssedıyordum ve bana yuklenerek yavasca organını amıma soktu o buyuk kalın ve sıcak penisi artık icimde hissediyordum. Ellerime veriyor agzıma gidip geliyor beni hıc bos bırakmıyorlardı arkamda gidip gelen gittikce dahada hızlanıyor bana daha hızlı sokuyor gelıyorum. “Kaltak gelıyorum” dıye ınlıyor bense acıdan ayılıp ayılıp bayılıyordum. Gozlerimde aglamaktan yaş kalmamıstı bir yandan agzıma gidip gelen “Fahişe geliyorum. Surtuk yut onları” biryanda beni arkadan beceren “Orospu geliyorum! Kaltak offff” diyerek inliyor. Bana daha sert sokuyorlardı. Agzımdaki penis cok kalındı nefes bile zor alıyordum ama o hepsini sokmaya calısıyor ve sokuyordu da… Beni soymadan okul uniforfam ustumde 7 amele bir ınsaatte beni beceriyordu. Buna inanamıyordum arkamdaki dahada hızlanmıs bacaklarımı sıkmaya baslamıstı. Sonra “Daha fazla dayanamıycam kaşar” dıyerek aletini kokune kadar icime sokup titreyerek icimde boşalmaya başladı Agzımdak**e agzımdan penisini cıkardı belime sarılıp beni havaya kaldırdı penisi dimdik ve cokta kalındı beni yavaşça kucağına oturttu aleti altımda dik ve sabit duruyordu beni tam üstüne getirdi. Yarrağını eliyle tutup götüme hizaladı ve kollarını belime sarıp beni ustune yavaşca oturttu. Yarragı gotume yavasca gomuluyordu. Yarragı gotumu yara yara iceri girdi. Bende artık bitmiştim. Hiç kuvvetim kalmamıştı. Başım omzuna düşmüş kucagında aleti icimde oturuyordum. Beni hoplatarak sikmeye basladı Kucagından bir kaldırıyor aleti gotumden cıkıyor. Bir oturtuyor tekrar tum yarragı gotume gömülüyordu. Kalçalarımdan tutarak aletini bana daha hızlı sokmaya başladı. Gıderek dahada hızlanıyor aletının tumuyle ıcıme tekrar tekrar gırıyordu. Ben acıdan dislerimi sıkıyor dudagımı ısırıyordum. Çok kalındı acıyla kendimden geçiyordum. Giderek dahada hızlandı “Hadi şıllık otur otur bosalmak uzereyim” dıyor kıçıma sokuyor cıkarıyor sokuyor cıkarıyor sokuyor sokuyor… Beni aletinin uzerine oturtarak kıçıma aletini saplıyordu giderek kıçıma daha hızlı sokmaya basladı. Sonra bırden durdu oda hıc kımıldamıyordu bende onun kucagında basım omzunda yarrağının tamamı içimde üstünde oturuyordum taşaklarını götümde hissediyordum o kocaman yarragın hepsini icime almıştım. Yarragı icimde sanki bir kalp gibi atıyordu bu atışlar götümde yankılanıyordu. “Kaltak geliyorum seni küçük fahişe geliyorum boşalıcam offff şıllık içine boşalıcam” diye ınlıyor. Birden yarrağından içime birşeylerin sıcak sıcak patladıgını hissettım bu şey icimi dolduruyordu. Hepsini icime bosalmıstı beni o isini bitirince baskası kolumdan tutup gelbakalım kucuk kaşar birazda buna otur diyip kendi kucagına çekti ve beni aletinin üstüne oturttu O da penisini kıçıma sapladı belk**e saatlerce kucaktan kucağa oturdum bu şekilde… Beni hoplata hoplata saatlerce becerdiler. Simdi ise bir masanın üstüne yatarak ayakta domalmış arkamdan beceriliyordum. Ağzımda da sıradaki kişinin organı digerleride penislerini gögüslerime sürüyor ellerime veriyorlardı. 31 cekiyorlardı agzımdakinin penisi tamamen sondugu icin organını tasaklarıyla beraber komple agzıma sokmuştu. Penisi kalkmaya baslayınca çıkarıp sadece taşaklarını ağzıma sokmuştu. Peniside yüzümdeydi aletinin sıcaklıgını yüzümde hissediyordum. Birtanesı düğmelerimin yarısı açık olan gomleğimin üzerinden inleyerek gögüslerime fışkırmaya başladı. Ardındanda ağzıma gidip gelen “Yut yut fahişe” diye mırıldanıyor ağzımda boşalıyordu. Dişlerim dölle kaplıydı. Spemleri boğazımda birikmiş aşagı dogru süzülüyordu. Daha fazlasını yutamıycaktım artık miğdem spermle doluydu o kadar fazla yutmuştum ki artık kusmak uzereydım. Arkamdaki amcada aletini kıçıma saplamaya devam ediyor beni sertce beriyordu. Yanımda aletini sıvazlayan kişide karnıma dogru haykırarak boşalıyor. Bütün spermlerini karnıma bırakıyordu. Gömlegim hep döl olmuştu. Başucumda 31 çekenlerden bır başkasıda boynuma dogru fışkırmaya başladı. Çenem kulaklarım sperm olmuş enseme doğru akıyordu hemen ardından arkadasıda yuzume bosalmaya basladı. Anlım gozlerim sperm olmuştu. Göz çukurlarım dölle kaplanmıstı bulanık görüyordum gözlerim acıyordu. Spermleri gözlerime girmisti. Başucumda aletine asılan adamda “Geliyorum bebeğim gelll” diye daha lafını bitiremedem yüzüme patladı saçlarım yanaklarım sperm doldu. Yüzümden sıcak spermleri akıyordu. Boyun boşlugumda spermler birıkmis göğüslerime karnıma koltuk altlarıma süzülüyordu. Beni arkada kıçımdan düzen amcada “Ohh ohh geliyorum kaşar gelıyorum” diye sayıklıyor, yarragını kıçıma gömüyordu. Bana sokuyor cıkarıyor sokuyor sokuyor hep sokuyordu. Üstume ilk boşalan amcada hala doymamış kalın damarlı ve sıcak yarrağını elime veriyor; “Okullu kaltak küçük orospu seni” dıye mırıldanıyor, yarrağının sıcaklıgını ve kalp gibi atışını elimde hissediyordum. Arkamdaki amcada gittikce dahada hızlanıyor kıçıma daha hızlı saplıyordu ve giderek yavasladı daha yavaş soktu. Kıçıma her sokuşu daha yavaş oldu ve aletinin tamamı içimde durdu aleti içimde atıyordu. dizleri titremeye başlayınca geliyorum kaşar dıye ınleyerek penisini içimden hızla çıkararak popoma boşalmaya başladı o sıcak spermlerı kalçalarımda hissedıyordum eteğimde hep döl olmuştu tüm vücudum dölle kaplanmış heryerimden spermleri akıyordu elime veren amcada gozlerimin içine bakıyor hemde elime veriyordu derken bir sıcaklık hissettim avucumda gözlerimin içine bakarak avucuma boşalmaya başladı. Avucum o sıcak spermle dolmustu. Kollarımdan suzuluyor koltuk altıma kadar iniyordu. Herkes aletlerini yerine koyup fermuarlarını cekiyor kimi penislerinin ucundakilerini etegime gomlegime silip sonra femuarlarını cekiyorlardı artık işlerini görmüş. Beni orada öylece bırakıp gittiler onlar gittikten sonra orada kıpırdamadan oylece durdum sanırım. Küçük bir şok yaşıyordum 7 amele tarafından kullanılmıştım beni saatlerce becermişlerdi hiç kımıldamıyordum herşeyimi kaybetmiştim artık bozulmuştum. Dakikalarca orada o vaziyette beni bıraktıkları gibi duruyordum hala kendime gelememiştim. Sanki parmagımı kımıldatıcak kadar bile gücüm yoktu hala hala şoktaydım bir ara yanıma 2 kisinin geldigini gördüm. 2 tane tinerciydi ellerinde tiner vardı beni o halde görünce yanıma geldiler birtanesi “Şuna bak lan galiba bu çocuğa tecavüz etmişler” dedi olum “hemde daha cocuk lan” dedi o onları söylerken arkadaşı arkama geçmiş fermuarını indiriyordu bile. Tinerden kafayı bulmuş olmalıydıki birseyler söylüyor ama ne dedigi bile anlaşılmıyordu sonra dışarı cıkardığı organını amıma dayadı arkadaşının bırak daha çocuk diye söylenmesine aldırmayarak içime girdi. Artık bir tinercinin yarrağı içimdeydi ve bana gidip geliyordu ben hiç tepki bile veremiyordum. Yıkılmıştım hala yaşadıgım şoku üzerimden atamıyordum. Bir ölüden farksızdım. Arkamdak**e keyifle beni beceriyordu. Vanım oncekiler gibi yanmıyordu artık alışmıştım. Yarrağı amımda kayboluyordu penisini içime sonuna kadar sokuyor çıkarıyor hızla sonuna kadar bırdaha sokuyordu. Amıma 3 4 dakika daha gidip geldi ve durdu dizleri titremeyeye başladı ve içime adeta fışkırdı. İçimde ardı ardına patlıyordu. İçim sımsıcak olmuştu spermleri adeta içimi doldurmuştu yarrağını iyice içime bastırdı ucunda kalanlarıda içime boşalıyordu taşakları kalçalarıma değiyordu sanırım penisinin hepsi içimdeydi yavaşça yarrağını içimden çıkardı yerine koydu fermuarını çekti Arkadasına hadilangel sik ıste kaşarı dedi arkadaşıda arkama geçti fermuarını indirdi tam göt deliğime dayadı büyük bir sıcaklık hissettim sanırım kocamandı yavaşça itti başı girdi biraz daha yüklenince yavaş yavaş icime gömülmeye başladı dişlerimi sıktım canım yanıyordu artık biraz daha hızlanmaya başladı kocaman bir yarrak kıçımdaydı ve canım çok fazla yanıyordu. O kıçıma soktukça istem dışı ıhh ıhh diye mırıldanıyordum. Arkamda bana yüklendikce kocaman bir şey içimi yara yara ilerliyordı. 15-16 cm uzunluğunda çok kalın damarlı başı çok iri sıcak kocaman birşeydi bana her yüklenişinde kıçıma aletinin tamamını sokuyordu her yüklenişinde aleti sanki kıçıma saplanıyordu. Gittikce hızlanıyor beni becerirken kalçalarımdan çıkan şak şak sesleri inşaatte yankılanıyordu. O ise hızla yarrağını kıçıma sokuyor çıkarıyor sokuyor sokuyor sokuyor her seferinde sonuna kadar sokuyordu. Tamamını kıçıma soktukca taşakları kalçama çarpıyor bana her girdiğinde taşaklarını kalçamda hissedıyordum. Bir müddet daha arkamda gidip geldikten sonra durdu yarrağı kıçımda yankılanıyordu. Onun dizlerı titriyor bense hem dudagımı ısırıyor hem aglıyordum. Penisini icimden çekip kalçama dogru tuttu başını sıkıyordu bıraktığında bolca sperm popoma ve okul eteğime kesik kesik fırlamaya başladı. Onlarda beni o halde bırakıp gittiler o halde inşaatte bir müddet hareketsiz dona kaldım yine kımıldamadan beni bıraktıkları gibi duruyordum üstüm başım batmış kıyafetlerim spermden yamyaş olmuş tüm vücudumda sperm vardı. Yüzümdeki saçlarımdaki spermler kurumuş kaskatı olmuş saçlarım. Spermle birbirine yapışmış ağzımda hala sperm vardı yavaş yavaş kendime gelmeye baslamıştım. Beni az önce kıçımdan beceren tinercinin aleti çok kalın oldugu için kıçım hala sızlıyordu. Artık hıçkırarak ağlıyordum neler oldugunu anlamaya çalışıyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Az once de 2 tinerci tarafından düzülmuştüm. Bacaklarımdan aşagıya demin beni beceren adamın dölleri akıyordu biraz daha kendime gelince doğruldum etegimi duzelttim gömlegimin dügmelerini ilikledim. Yerden kilotumu aldım giydim bir an önce oradan uzaklaşmak kaçmak istiyordum. Ama kendime çeki düzen vermeliydim elbiselerim bacaklarım gögüslerim kollarım boynum yüzüm saçlarım gözlerim heryerim spermdi. Ağzımın kenarından spermler hala süzülüyordu. Ama hemen çıkmak istedim yine onlar gelebilirdi. Hızlı adımlarla oradan uzaklaştım yürürken götümdeki döller yüzünden göt kenarlarımın yürüken kaydıklarını hissediyordum. Kıçım vıcık vıcık olmuştu. Kıçımdaki acıdan yürüyüşüm bile degisti. Tam çıkışa gelirken yuttuğum spermler yüzünden kustum. Migdem sperm doluydu bu olayın şokunu üzerimden atmam hic kolay olmadı… Su anda kendımı cok yanlız hıssedıyorum. Erkek arkadaslarım benı hep kullandılar.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

BUSE 3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

BUSE 3

DELİ GİBİ ÖPÜŞMEYE BAŞLADI SAHİBİM OL İSTİYORUM ERKEĞİM DEDİĞİNDE BİR ÇIRPIDA ALTIMA ALDIM VE EMMEYE BAŞLADIM . YİNE KASILMAYA BAŞLADI HADİ ERKEĞİM KADININ YAP BENİ DEMESİ İLE BİRLİKTE ÜZERİNE UZANDIM DUDAĞINA BUSE KONDURARAK KENDİNİ BANA BIRAK RAHAT OL DEDİĞİMDE ERKEĞİM OL BENİM ARTIK DEDİ. FIRÇALAR GİBİ SÜRTÜYORDUM İYİCE ISLANMIŞ HAZIR HALE GELMİŞTİ.
YAVAŞ HAREKETLER LE İÇİNE GİRMEYE BAŞLADIM BAĞIRMAMASI İÇİNDE SÜREKLİ ÖPÜYOR RAHAT OLMASINI SÖYLÜYORDUM . YARISINI SOKMUŞTUM AMA BEKLEDİĞİM GİBİ ACI ÇEKMEMİŞTİ BİR ANDA HEPSİNİ SOKMUŞTUM . ZEVKLE KARIŞIK ACININ VERDİĞİ BİR SES ÇIKARDI KANAMA OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK BIRAKACAKTIM. DIŞINA ÇIKTIM BAKTIM KAN YOKTU .NASIL YANİ KIZ DEĞİLMİSİN SEN DEDİM DOĞRULDU BAKTI. NE DEMEK BU DEDİM? ANLAMADIM DEDİ, KANAMA OLMADI DEDİM. MÜMKÜN DEĞİL DEDİ TEKRAR YATIRDIM BİR DAHA GİRDİM YİNE BİRŞEY YOKTU .BENİMLE DALGAMI GEÇİYORSUN SEN DEDİM YEMİN ETTİ İLK KEZ SENİNLE BİRİKTE OLUYORUM DEDİ.
ELASTİKTİ VE BUNA DAHA ÇOK SEVİNMİŞTİM. İŞİME DEVAM ETTİM AKSİ TAKDİRDE KANAMA OLSAYDI BIRAKMAK ZORUNDA KALACAKTIM. AYAKLARINI BELİME DOLAMIŞTI BEN İSE RITMIK BİR ŞEKİLDE GİDİP GELİYORDUM. KUCAĞIMA ALDIM AYAĞA KALKTIM KUCAĞIMDA AYAKTA SİKMEYE DEVAM ETTİM BAŞINI BOYNUMA KOYUYOR AŞKIM DEVAM ET DİYORDU DARACIK OLAN AMCIĞI O KADAR ZEVK VERİYORDUKİ BANA. DAYANAMADI VE YİNE KASILARAK BOŞALDI YATAĞA UZANDIM ÜZERİNE OTURMASINI İSTEDİM YÜZÜ BANA DÖNÜK ŞEKİLDE BİR BEBEĞİ TUTAR GİBİ NARİN DAVRANIŞLARLA İÇİNE ALMAYA BAŞLADI. YÜZÜNDE ACI İLE KARIŞIK ZEVK VARDI DAHA DA ÖNEMLİSİ ÇOK MUTLU GÖRÜNÜYORDU. AŞKIM İŞİNİ İYİ BİLİYORSUN TATLIM GİBİ SÖZLERLE BENİDE MUTLU EDİYOR DAHA FAZLA ZEVK ALMAMI SAĞLIYORDU. NORMALDE KENDİMİ KONTROL EDEBİLEN İSTEDİĞİM ZAMAN BOŞALAN BİRİYİMDİR AMA SÖZ KONUSU BUSE OLUNCA İŞLER DEĞİŞMİŞTİ. KUCAĞIMDA İNİP ÇIKIYOR BEN İSE DOĞRULARAK ÖPÜYOR MEMELERİNİ VE BOYNUN YALIYORDUM . DAHA FAZLA DAYANAMAYACAKTIM . POZİSYON BOŞALMAM İÇİN TEHLİKELİYDİ HEMEN ALTIMA ALDIM BİR KAÇ GİT GELDEN SONRA GÖBEĞİNE BOŞALDIM .YİNE YÜZÜNÜ ÇEVİRMİŞTİ. AMA KAÇAMAK BAKIŞLAR ATIYORDU . PEÇETE İLE TEMİZLENDİKTEN SONRA KOLLARIMA YATARAK AŞKIM ERKEĞİM BENİM DİYEREK ELLERİNİ VÜCUDUMDA DOLAŞTIRIYOR SEVGİ VE AŞK SÖZCÜKERİ SÖYLÜYORDU. GÖZLERİNİN İÇİ GÜLÜYORDU BİR KADINDA DAHA NE ARANABİLİRDİKİ SAAT SABAHIN BEŞİ OLMUŞTU.DAHA FAZLA DAYANAMADI VE UYUDU KOLLARIMDA . OLANLARIN HAYAL OLUP OLMADIĞINI DÜŞÜNUYOR UYUMASINI İZLİYORDUM DİĞER ELİMLEDE GÖĞÜSERİ İLE OYNUYARAK BENDE UYUMUŞUM. SABAH ÖPEREK UYANDIRDIĞINDA SAAT 8 OLMUŞ İŞE GEÇ KALMIŞTIK. 9 DAKİ TOPLANTIYA YETİŞMEK İÇİN HIZLICA HAREKET ETMEMİZ GEREKİYORDU . İŞE BERABER GİDECEKTİK AMA BUNDAN BİRAZ RAHATSIZ OLMUŞTUM İŞ YERİNDE KİMSENİN BİRŞEY ANLAMAMASI GEREKİYORDU. BU DÜŞÜNCE İLE DUŞA GİRDİM ÇIKTIĞIMDA TAKSİ ÇAĞIRDIM BEN ÇIKIYORUM DEDİ VE EVDEN ÇIKTI. ODAYA GİRDİĞİMDE KOMİDİNİN ÜZERİNDE DURAN FOTOĞRAF DİKKATİMİ ÇEKMİŞTİ. MASAMDA ÇALIŞIRKEN BEN FARKINDA OLMADAN ÇEKİLMİŞTİ GECE BENİ ODAYA NİÇİN ALMAK İSTEMEDİĞİNİ ŞİMDİ ANLAMIŞTIM :))

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Bakire Götümü Kocamın Hoyrat Yeğeni

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bakire Götümü Kocamın Hoyrat Yeğeni

Bakire Götümü Kocamın Hoyrat Yeğeni Sikti! (1) (Maviş 28 Y., Balıkesir / Türkiye)

Merhaba. Herşey, kocamın yeğeni Engin’in bizim yaşadığımız şehirde iş bulmasıyla ve kocamın da Engin’in maddi durumunu toparlayıncaya kadar bizimle kalabileceğini söylemesiyle başladı. Ben 28 yaşındayım, sarışınım ve zayıfım, ama 95 beden göğüslerim var. Kocam benden 21 yaş büyük, ama bu yaş farkı bizim için hiçbir zaman sorun olmadı. Kocamla, değişikliğe tamamen kapalı bir sex yaşantımız olsa da, haftada bir yada iki sefer ben de orgazm oluyordum.

Kocamın yeğeni Engin benden 3 yaş büyük ve iyi bir çocuktu. Yanımıza taşınalı henüz bir hafta olmuştu ki, birgün ben çarşıdan geldiğimde, onun evde olduğunu farkettim. İşten erken gelmişti. Hastalanmış olabileceğini düşünerek odasına çıktım. Engin daha yeni duştan çıkmış, üzerinde sadece boxeri vardı. “Ne oldu, hastamısın?” diye sordum. “Kendimi iyi hissetmiyorum…” dedi. Yanına yaklaştım ve elimi alnına götürdüm, ateşi vardı, “Yanıyorsun sen!” dedim. Kolumu tuttu, “Evet yanıyorum ve sende söndüreceğim ateşimi!” diyerek belime sarıldı. Şok olmuştum, böyle birşeyi asla beklemezdim ondan…

Kaçmaya çalışırken ayağım halıya takıldı ve yere düştüm. Engin de üstüme abandı. Benim üzerimde kot pantolon olmasına rağmen sikinin sertliğini hissetmiştim. “Yapma lütfen!” dediğim halde, Engin kazağımı sıyırıp, göğüslerimi okşamaya başlamıştı bile. Kurtulmaya çalışıyordum, ama bu mümkün değil gibi gözüküyordu. Engin tam pantolonumu çıkartmak için üzerimden doğrulduğunda, elinden kurtuldum ve kaçarak odama inmeye başladım, o da peşimden geliyordu. Heyacandan ve korkudan kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kendimi odaya kilitledim ve “Engin lütfen git, dayın duyarsa ikimizi de öldürür!” dedim. Gerçekten de daha önce hiç böyle birşey düşünmemiştim. Engin birkaç dakika daha kapının önünde homurdanıp gitti.

2 saat sonra kocam eve geldiğinde odadan çıktım, kocama hasta olduğumu söyleyip geri odama döndüm. Onlar da akşam yemeği için dışarıdan birşeyler getirtip, yediler, geç saate kadar oturdular. Yatma vakti olupta kocam yatağa girdiğinde, birşey söylemeden kocama sarılıp okşamaya başladım. Sikini çıkartıp emmeye başladığımda, “Hani hastaydın?” dedi, ama zevk aldığı için de devam ettik. Bugünkü olaydan o kadar etkilenmiştim ki, kocamın her yaptığı hareketten daha fazla zevk alıyordum. Sesimi Engine duyurmak istercesine yüksek sesle inliyordum. O gece kaç kez orgazm oldum bilmiyorum. Kocam, “Bugün sende birşey var, çok azmışsın!” dedi. Gerçekten de öyleydi, bu durum beni çok azdırmıştı. Çok utanıyordum, hemde kendime kızıyordum, ama elimde değildi. Kafama koymuştum, Engin’le böyle bir olay tekrar yaşanırsa, ki ben yaşanması için elimden geleni yapacaktım, yine kaçmaya çalışacaktım, ama fazla da direnmeyecektim.

Sabah kocam yine erkenden çıktı, Engin Cumartesileri çalışmıyordu, yani fırsat bu fırsattı. İçime çamaşır giymeden beyaz saten geceliğimi giydim, üstüme de sabahlığımı aldım. Kahvaltı hazırlayıp Engin’e seslendim. Engin, dünün utancından mı, yoksa bana hırsından mı bilmiyorum, yüzüme bile bakmıyordu. Ona, “Seni affettim, merak etme dayına da birsey söylemeyceğim!” dedim. Hiçbirşey demedi, oturdu ve kahvaltısını yapmaya başladı. Ben sağında solunda dolaşıyor, eğilip dolaptan birşeyler alıyor, frikikler veriyordum, gelip geçerken vücudumu ona sürtüyordum. Bir anda hışımla kalktı ve “Yeter artık!” diye bağırdı. Ben ne olduğunu anlamamış gibi yapıp, “Ne oldu?” diye sorduğumda, koluyla masanın uzerindekileri yere savurup, beni masaya yatırdı…

Bu defa numaradan kurtulmaya çalışıyordum. Tezgahın üstündeki bıçağa uzanıp aldı, geceliğimi göbek hizamdan yukarıya doğru kesti. Memelerimi deli gibi avuçluyor, yalıyor, emiyordu. Sonra eşofmanını indirip, zaten heyacandan ıslanmış amıma bir hışımla geçirdi sikini ve sikmeye başladı. Zevkten deliriyordum, sadece, “Yapma, yapma!” diyebiliyordum. Engin ise, “Seni sike sike bayıltacağım! Seni orospum yapacağım!” diyor ve hızlıca sikiyordu beni. Şimdi de memelerimi ısırmaya başlamıştı. Ben bağırınca, “Bağır küçük orospum, dilediğince bağır!” diyordu. Zaten bağırıyordum, inliyordum, bacaklarımı onun beline dolamış, zevkten uçuyordum. Beni öyle ne kadar sikti, ben kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama sikilmekten hiç böyle zevk almamıştım. Sonunda o da boşaldı ve içime bütün döllerini fışkırttı. İçimden çıkmadan, biraz önce geceliğimi kestiği bıçağı çıplak tenimde gezdirirken, “Sen benim orospumsun ve ben her istediğimde seni sikeceğim, tamam mı?” dedi. Böyle bir zevke hayır diyemezdim.

Ben artık Engin’in kölesi olmuştum, onun tabiriyle ‘Küçük orospusuydum’. Şu ana kadar, hep ailemin birtanecik kızı olarak hep el üstünde tutuldum, tüm arkadaşlarımın, helede erkek olanların arasında hep iltifatlar aldım. Kocamın da gençlik aşısıydım ve kocam da beni el üstünde tutuyor, devamlı iltifatlar ediyordu. Ama Engin beni adi bir orospuymuşum gibi sikiyor ve benimle doğru düzgün konuşmuyordu bile. Yine de ben bu durumdan oldukça memnundum.

Bir Cumartesi sabahı kocam da işe geç gidecekti. Kahvaltı hazırlıyordum. Engin geldi, buzdolabından birşey aldı ve masaya oturdu, “Yanıma gel!” dedi. Yanına gittim. Geceliğimin altından elini sokup, amımı avuçlamaya, parmaklamaya başladı. “Yapma, dayın birazdan gider, bekle biraz!” dedim. “Sus!” dedi, vıcık vıcık olmuş amımı parmaklarken, “Dayıııı, kahvaltıya gelmiyormusun?” diye seslendi. Kocam da, “Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum!” dedi. Hem heyacandan hem zevkten mahvolmuştum. O sırada Engin eliyle bacaklarımı ayırıp, külodumu yana çekti ve amıma birşey soktu. Birden irkildim, buzgibi soğuktu soktuğu şey. “Bu ne?” diyebildim. “Salatalık orospum, salatalık! Dayım gidinceye kadar bu salatalık sikecek seni. Çıkarmak yok, tamam mı?” dedi. “Tamam…” dedim sadece.

Kocam geldi bu arada. Çaylarını koydum. Kocam, “Hadi yavrum sen de otur, kahvaltını yap!” dedi. Amımdaki salatalıktan oturamıyordum ki. “Ben sonra yaparım!” dedim. Mutfakta oyalanıyordum ve amımın suları bacaklarıma süzülüyor, arada bir de kasılıp kalıyordum, ben hareket ettikçe salatalık amımda bir yerlere değiyor, beni delirtiyordu. Kocam kahvaltısını bitirip kalktı. Giderken bana, “Canım, bugün pek iyi değilsin galiba, yat dinlen, yemeği falan da düşünme!” dedi. Kocamı kapıya kadar geçirdim. Engin de arkamdan gelmiş, gülüyordu. Kapıyı kapatınca, “Çıkartayım mı artık salatalığı?” dedim. “Hayır çıkartma, yürü, yatakodasına gidiyoruz!” dedi.

Yatakodasına girince beni yatağa yatırıp, amımdaki salatalığı tuttu ve ileri geri yapmaya, adeta salatalıkla sikmeye başladı. İyice delirmiştim artık, zevkten inliyordum. Sonra salatalığı amımdan tamamen çıkarıp, beni yatağa domalttı ve sikini amıma bir hışımla soktu. Amımı hızla sikerken, bir yandan da kalçalarıma kıyasıya şaplaklar atıyordu. Canım yanıyordu, ama zevkten de deliriyordum. Bana sürekli, “Sen kimin orospususun? Senin sikicin kim?” diye bağırıyordu. Onun bu konuşmaları bile beni kudurtuyordu. Kocamla sevişirken, kocam hep, “Güzel karım, yavrum, canım, aşkım!” falan derdi. Güzel sözler duymak güzeldi, ama sikilirken argo sözler duymak daha tahrik ediciydi.

Cumartesileri tamamen Engin’e aittim, beni evin istediği yerinde, istediği şekilde sikiyordu. Bizim yatağımızda, onun kendi yatağında, oturma odasında, kanepede, yerde halının üzerinde, banyoda, mutfakta, masanın yada tezgahın üstünde… heryerde sikiyordu. Bazen onun geciktirici falan kullandığını düşünüyordum, çünkü bütün gün hiç durmadan beni sikiyor ve sadece 2 yada 3 kez boşalıyordu.

Yine bir seferinde beni mutfakta yerde sikerken, “Bu gece dayıma kendini siktireceksin, ben de sizi izleyeceğim, tamam mı?” dedi. “Saçmalama, olmaz öyle şey!” dedim. Memelerimin uçlarını sıktı, canımı acıtıyordu. “Senin sikicin kim?” dedi. “Sensin!” dedim. “Ozaman dediğimi yapacaksın!” dedi. Nekadar karşı çıksam da, ogün yatakodamıza bir kamera yerleştirdi. Kamera çektiği görüntüleri canlı olarak onun Laptopuna aktaracakmış…

Akşam yemekler yendi, TV seyredildi, çaydı kahveydi derken, Engin, “Ben yatıyorum!” deyip odasına gitti. Biz de biraz oturduktan sonra odamıza gidip yattık. Kocamı öpmeye ve azdırmaya başladım. Adeta Engin’e, kocam da beni iyi sikiyor diye ispatlamak istiyordum. Kocam da bana karşılık verdi ve soyunduk. Kocam amımı yalamaya başladı, zaten çok iyi yapardı bunu. Engin benim amımı hiç yalamamıştı. Kocam, “Canım karıcığım, aşkım, sende eriyorum, sana bayılıyorum!” diyerek amımı yalıyor, beni delirtiyordu. Engin’in de bizi izlemesi beni dahada heyacanlandırıyordu.

Kocam amımı yalayarak beni orgazm ettikten sonra doğruldu ve sikini amıma yavaşça, yine o güzel sözleriyle soktu. Yavaş yavaş, tadını çıkararak sikiyordu beni. Bu arada kocam, Engin’in hoyratça sıktığı, o fırça gibi kirli sakallarını sürterek acıttığı memelerimi nazikçe öpüyor, yalıyor, emiyor ve kokluyordu. Ben 2. kez orgazm oluyorken, kocam da sıcacık döllerini içime akıttı. Biraz daha öpüşüp koklaştıktan sonra kocam banyoya gitti. Az sonra Engin odaya girdi. Yataktan doğrulmadım bile. Elini amıma attı, avuçlarken, “Benim altımda daha çok inliyorsun, seni en iyi ben sikiyorum!” dedi ve gitti. Aslında doğru söylüyordu, onunla yaşadığım orgazmlar daha başkaydı. Engin’in söylediklerini düşünüp durdum bütün gece. Ben Mazoşist idim galiba. Acıdan, hakaretten daha çok zevk alıyordum…

Pazar günü kocam da evde olduğu için, Engin’le birkaç elleşmeden öteye gidemedik. Engin’in o umursamaz tavırları beni delirtiyordu. Pazartesi günü Engin işten geldiğinde, yalnızca bir iki saatimiz vardı. “Seni götünden sikeceğim!” dedi. “Hayır olmaz!” dedim. Amımı bile sikerken hayvan gibi sikiyordu, hiç sikilmemiş götümü paramparça eder diye düşünüyordum. “Sikeceğim lan!” diye bağırarak beni zorla domaltmaya çalıştı. Ama ben bütün gücümle karşı geldim, domalmadım. O da, “Tamam lan orospu, bir daha amından da sikmeyeceğim seni!” deyip kalktı üzerimden ve odasına gitti. Nasılsa dayanamaz diye düşünüp, götümü kurtardığıma sevinerek yemek hazırlamaya koyuldum.

Gerçekten de ondan sonraki günlerde, bırakın beni sikmeyi, dokunmayı, yüzüme bile bakmadı. Kedi yavruları gibi ona sürtünüyor, beni sikmesi için normalde bütün tahrik olduğu şeyleri yapıyordum, ama o hiç oralı bile olmuyordu. Hele birgün, banyodan yeni çıkmıştı, odasında kurulanırken yatağa yatırdım ve heryerini yaladım. Taşaklarını, götdeliğini yaladım (normalde bayılırdı ve kudururdu bu yaptığıma). Sönük sikini emiyordum, ama onda hiçbir kıpırdanma yoktu. Nasıl sikine söz geçirebiliyordu, anlamamıştım. En sonunda, “Boşuna uğraşma, ben istersem kaldırırım!” dedi ve beni iterek ayağa kalktı, üzerini giyindi. Deliriyordum artık, karşısında beni sikmesi için kıvranıyordum, ama o beni tınmıyordu bile.

Pes etmiştim sonunda, Cumartesi günü kocam işe gittikten sonra odasına çıktım, “Kalk hadi, götümü de sik, amımı da sik, ama yeterki sik!” dedim. O ise umursamaz bir tavırla, “Git kahvaltı hazırla!” dedi. Merdivenlerden uçarak inip mutfağa girdim, kahvaltısını hazırladım. Sonunda beni sikeceği için çok mutluydum. Az sonra mutfağa girdi ve aceleyle kahvaltısını yaptı kalktı. Cilve yapıp duruyordum, ama o, “İşim var, gitmem lazım, bir iki saate gelirim!” deyip çıktı. Sikmeden gittiği için üzülmüştüm, ama önümüzde daha koca bir gün vardı, kocam gelinceye kadar beni sikerdi nasıl olsa diye kendimi teselli ettim…

İki saat sonra kapı açıldığında nasıl bozulduğumu anlatamam. Engin’in yanında bir kız vardı. Resmen göt olmuştum. Bizi ayaküstü tanıştırdı ve kızla yukarı odasına çıktı. Kısa bir süre sonra da odasından sesler gelmeye başladı. Kızı inlete inlete sikiyordu. Daha iyi duyabilmek için yukarı çıktım. Kapı açıktı, ama kıskançlıktan bakamıyordum içeri. Sadece seslerinden bile deliriyordum zaten. Kıza, “Canım, çok iyisin!” diyordu (bana hiç dememişti oysa). Taşaklarının amına vurduğundaki sesi duyuyordum, kızın inlemelerini, çığlıklarını, Engin’in de belli belirsiz inlemelerini duyuyordum. Amım sırılsıklam olmustu, ama kendimle oynamıyordum, çok kıskanmıştım deliriyordum sinirden. Bilerek gürültü yaptım ve aşağı indim. Kız, “O ses neydi?” dedi, ama Engin, “Önemli değil canım!” deyip kızı sikmeye devam etti.

Kocamın eve gelme saati yaklaşana kadar kızı sikti. Sonra aşağı geldiler. Kız, “Ben gideyim…” falan dedi. Ben de biran önce gitsin istiyordum zaten. Ama Engin’de bir ısrar, bir ısrar, “Kal canım, dayımla tanış, yemek yiyelim!” diye. Uyuz oluyordum, ama yalandan da olsa, “Tabi tabi, iyi olur…” falan diyordum. Kız da, “E tamam ozaman, kalayım!” dedi. Engin’e baktım, çok keyifliydi. Bana, “Dayımı ara, gelirken Rakı getirsin içelim bu akşam!” dedi. Ben de istemeye istemeye aradım. Kocam da, Engin’in bir kız arkadaşı olduğunu duyunca pek keyiflendi.

Akşam yemek yendi, Rakılar içildi, muhabbetler yapıldı. Sonra Engin kızı evine bırakmaya gitti. Biz de bu arada yatmaya gittik. Yatağımıza girer girmez kocama yanaştım, elimi sikine attım, “Canım çok istiyor seni!” dedimse de, o hemen uyudu. Yatakta resmen kıvranıyordum, hem bugünkü sikişme seslerinden, hem kıskançlıktan, hemde Engin’in umursamaz davranışlarından. Amımla oynayıp orgazm olduktan sonra ben de anca uyuyabildim.

Nekadar uyuduğumu hatırlamıyorum, amımda hoyrat bir dokunuş hissettim, hemen açtım gözümü. Engin’di. O an sevinçten ve heyecandan ölebilirdim herhalde. Kocamın yanımda horlaya horlaya uyuyordu. Engin kulağıma fısıldayarak, “Sikeyim mi seni?” diye sordu. Ben de fısıltıyla, “Sik!” dedim. “Götünü de sikeyim mi?” dedi, “Sik!” dedim. Artık beni parçalasa bile umrumda değildi. “Odama gel!” deyip gitti. Hemen kalktım, uçarak odasına gittim. Engin yatağa yatmış, kalkık sikini sıvazlayarak beni bekliyordu. Kapıyı kapayıp yanına gittim, “Aşkım, sikicim!” dedim, dudaklarına yumuldum. Engin beni üzerinden iterek, “Öp lan ayaklarımı, özür dile benden orospu!” dedi. Ayaklarının heryerini öptüm, durmadan da özür diledim. Saçımdan tutup beni yukarı çekip, “Artık ne dersem yapacakmısın lan?” dedi. “Ne dersen yapacağım, söz!” dedim. “Yala lan sikimi!” dedi.

Kendimi ona ispat etmek istercesine yalıyordum, emiyordum sikini. Taşaklarını, götünün deliğini, heryerini yaladım bu defa. Siki kazık gibi olmuştu, ben zaten sırılsıklamdım. Kolumdan tuttu ve “Domal!” dedi. Hemen domaldım. Direkt götüme sokacak diye düşünüyordum, zaten artık umrumda da değildi, siksin de nasıl isterse, neremi isterse siksin diyordum. Bu düşüncelerle birde baktım ki amımı götümü yalamaya başladı. Aman Tanrım, ilk kez amımı yalıyordu. Dilini amıma sokuyor, ordan çıkarıp götümü zorluyordu diliyle. Boşalmıştım bile, ama o halen yalamaya devam ediyordu, amımın sularını yalayıp yutuyordu. “Orospuuummm, amın çok tatlıymış!” dedi. Tanrım, bu ne büyük iltifattı!

Doğruldu, sikini soktu amıma, sikmeye başladı. Bu arada kalçalarımı tokatlıyor, saçlarımdan asılıp kafamı kendine dogru çekip beni öpüyordu. Evet, öpüyordu. Ben yine orgazm olmuş titrerken, sikini amımdan çıkarttı ve götümün deliğine sürtmeye başladı. “Krem sürelim!” dedim. “Ne kremi lan, böyle sikeceğim seni!” dedi. Sikini amıma sokup ucunu ıslatıyor, sonra o ıslaklığı götümün deliğine sürüyordu. Bir süre sonra sikinin başını götüme soktuğunda, ölüyorum diye düşündüm, Tanrım, bu nasıl bir acıydı. “Yastığı al, ona kapan!” dedi ve bir hışımla kalanını da soktu götüme. Tarif edilemez bir acıydı. Bir süre sonra hızlıca sikmeye başladı götümü. Taşakları amıma çarpıyordu ve ben şaşırarak, nasıl bu kadar acıdan zevk aldığımı düşünüyordum.

Bir süre sonra amımın dudaklarında bir sertlik hissettim. Ben daha, “O ne?” diyemeden, amıma birşey soktu. “Salatalık orospum, salatalık!” dedi. Amımda salatalık, kendisi götümü sikerken, aynı zamanda da klitorisimi okşuyordu. Artık zevkten deliriyordum ve orgazm olurken nefes bile alamıyordum. Bu şekilde götümü epeyce bir süre sikti. Sonra birden sikini götümden çıkarıp, saçımdan asıldı, “Dön, ağzını aç!” deyip, ağzıma verdi ve şiddetle boşaldı, “Hepsini yut orospum, yut hepsini!” dedi. Hepsini yuttum ve sikini yalayarak temizledim. Sonra beni ayağa kaldırdı, belime sarılıp dudaklarımdan öptü ve götüme şaplak atıp, “Hadi git şimdi!” dedi.

Zevkten uçarak indim aşağı. Odaya girdiğimde kocam halen uyuyordu. Ben de günlerin hasretini bitirmiş olarak yattım, keyifle uyudum.

[Maviş]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

baldız baldan tatlıdır ( ALINTIDIR…)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

baldız baldan tatlıdır ( ALINTIDIR…)
. İsmim Adnan, 31 yaşındayım, 5 yıllık

evliyim ve eşimle gayet güzel bir cinsel yaşantımız var.

Eşimle evlendiğimizde baldızım Pelin 18 yaşında,

minyon, çıtı pıtı, göğüsleri ve kalçası varla yok

arası, 45 kilo, 1.50 boylarında, tam benim istediğim gibi

kızdı. Nişanlılık döneminde bize çok

yardımcı olmuştu, evden çıkarken

yanımıza Pelini vermeden dışarı göndermiyorlardı.

Biz de Pelini biryerlere bırakıp, arkadaşımın evine

gidiyor, eşimle işimiz bitince, baldızı

bıraktığımız yerden alıp evlerine

bırakıyordum. Anlayacağınız evlenmeden önce

eşimle işi bitirmiştik, yani sikişmiştik. Ama bir

aksilik çıkarmasın diye bunu Pelinden gizliyorduk. O sadece

öpüştüğümüzü falan sanıyordu, çünkü

ablası ona öyle anlatıyordu.

İnsan oğlunun tabiatından olsa gerek, ben de,

baldızına ilgi duyan birçok enişte gibi, baldızım

Peline ilgi duyuyor ve arzuluyordum. Bana göre gerçekten baldız baldan

tatlıydı ve ona da sahip olmak istiyordum. Eşimle

sevişirken ve sikişirken hep baldızımı hayal

ediyordum, ama bana hep imkansız gibi, olmaz gibi geliyordu ve sadece

hayallerimi süsleyerek kalacak gibi geliyordu. Hem nişanlılık

döneminde hem evliliğimiz süresince baldızıma maddi manevi, her

konuda destek olurdum. Durumum iyi olduğu için, neredeyse onun tüm parasal

ihtiyacını ben karşılıyordum

ve kendimce baldızıma ileriye dönük yatırım

yapıyordum. Ben baldızımı baldız da beni çok severdi.

Baldızımın utangaç bir yapısı vardı,

bildiğim kadarıyla da bugüne kadar kimseyle çıkmadı.

Eşimle evlendikten sonra, baldız haftasonları bizde kalır,

baldız eşim ve ben beraber takılırdık.

Baldızın bizde kaldığı geceler sikim

herzaman kalkar, hırsımı eşimden çıkartır,

eşimi sikerken baldızın sesimizi duymasını

sağlardım, fakat bilmiyorum bunda da ne kadar etkili olurdum.

Günler ilerledikçe baldızımı sikmek

bende saplantı haline gelmişti. 18 yaşına girmek üzereydi

ve vücudu dahada güzelleşiyordu. Baldızsız bir gün geçiremez

olmuştum, baldızın sesini duymadan, kendini görmeden

yapamıyordum ve bu durum beni korkutuyordu. Emin olmadan

yapacağım bir hareket ise telafisi olmayan bir sonla bitebilir ve eşimi

kaybedebilirdim. Bu dönemde de internette sürekli Enişte Baldız

itirafları, Baldızını siken Enişte Hikayeleri okumaya

başlamıştım, oradan bir tüyo bulabilirmiyim,

başkaları baldızlarını nasıl sikmiş veya

sikiyor diye. Cuma akşamıydı,

eşimle yemek yedik. Apartmanda yaşlı ve yalnız yaşayan

bir teyze vardı, eşim, “Ben Nejla teyzeye bir bakayım, yemek

falan götüreyim.” dedi ve evden çıktı. Ben de hemen Laptoptan yine

Baldız hikayeleri okumaya koyuldum. Tam

okurken kapı çaldı, ben eşimin geldiğini düşünerek

Laptopun kapağını kapattım, Boxerimla kapıyı

açtığımda eşim değil de baldızım Pelin

karşımda duruyordu…

Tokalaşıp öpüşüp içeri aldım,

ablasının komşuya gittiğini, salona geçmesini, üzerime

eşofman giyip geleceğimi söyledim. İçeri geri döndüğümde

baldızım Laptopumu açmış, okuduğum

Baldız hikayesini görmüş ve “Enişte utanmıyorsun beni

arzulamaya? Ben senin ilgini çekecek ne yaptım? Ben size hep gıptayla

baktım, ablamla ikinizin çok mutlu olduğunuzu düşündüm!” dedi.

Mahvolmuştum, utancımdan ve korkudan yerin dibine girdim, ne

diyeceğimi bilemedim. Kendimi toparladım ve “Bak Pelin burada

okuduklarımın senle alakası yok, ben seni hiç böyle görmedim!

Ablan duyarsa yanlış anlar!” dedim olayı kapatmaya

çalıştım. Pelin de, “Ablama söylemem, ama böyle birşey hissedersem

bozuşuruz seninle!” dedi ve sustu. Zaten 10 dakika sonra da eşim geldi…

Baldız eşime

birşey anlatmadı, fakat bu olaydan sonra benden

uzaklaşmaya başladı. Benim evde olmadığım

zamanlar gelip gidiyormuş, beni aramıyor

sormuyordu, zaten bende de onu arayacak yüz kalmamıştı.

Eşimin Pazar günü altın günü vardı ve o hafta annesinde

olacaktı, “Adnan beni annemlere bırakırmısın, bu

sıcakta otobüsle gitmeyeyim!” dedi, ben de götürdüm. Kaynanamlara vardık,

ayıp olmasın diye kapıdan merhaba deyip

çıkayım dedim. O sırada baldızımla

kapıda karşılaştık. Baldızım, “Enişte geçerken

beni de arkadaşıma bırakabilirmisin, arkadaşımın

doğumgünü var.” dedi. Eşim de, “Tabi bıraksın!” dedi.

Arabaya bindik, hiç konuşmadan gidiyoruz Pelinle. Kaynanamlardan epey

uzaklaşmıştık ki, baldızım,

“Enişte, müsait bir yerde dur da konuşalım!” deyince

şaşırmıştım. Arabayı uygun bir yere çektim,

durdum…

Baldız, “Enişte o günden beri neden böyle hikayeler okuduğunu düşünmeden edemiyorum,

ablam sana yetmiyor mu?” dedi. “Ablanla ilgili değil, boşver, nereye

gideceksen bırakayım!” dedim. “Bir yere gitmeyecem, seninle

buluşmak için uydurdum!” dedi. Daha da

şaşırmıştım, “Nasıl yani?” dedim. “Bak

enişte sana dürüst davranacağım, seni ve ablamı çok

seviyorum, bugüne kadar senin bir yanlışını

görmedim, ablamı da bildiğim kadarıyla hiç

aldatmadın. O günden sonra ben de Enişte Baldız hikayeleri

okumaya başladım. Ve anladım ki, seks

fantazisi olan tüm erkekler baldızlarıyla sevişmek istiyorlar.

Hatta okuduklarımda, kendisini eniştesine sunan baldızlar da var.

Hem senin hem kendi merakımı gidermek için,

seninle sadece bir kereliğine yüzeysel olarak, ileri gitmeden

sevişeceğim! Sizin eve götür beni!” dedi. Duyduklarıma

inanamadım, inanın eve nasıl gittiğimi bile

hatırlamıyorum.

Eve kendimizi zor attık, direk yatak odasına geçtik.

Baldızım, “Bak enişte tekrar söylüyorum, ileri gitmeyeceksin ve

bunu sadece birkere yapacağız ve bu aramızda

mezara kadar sır olarak kalacak! Tamam mı?” dedi. “Tamam!” dedim ve

yavaşça öpüşmeye başladık. Baldız o kadar acemiydi

ki, öpüşmeyi bilmediği her halinden belliydi.

Baldızı ürkütmemem gerektiğini biliyordum ama heyacandan da

ölüyordum. Baldızın da benden kalır yanı yoktu. 20 dakikaya

yakın öpüştük. Baldızın yanakları ve dudakları

kıp kırmızı olmuştu. Yavaşça yatağa

uzatıp bacaklarının arasına girerek sikimin sertliğini

hissetmesini sağladım. Baldızın Bodysini çıkartmaya

çalıştığımda utandı, “Yapma enişte!” dedi.

Ben de, “Bak Pelin senin istemediğin hiçbirşeyi

yapmayacağım, sana söz veriyorum, sadece çıplak

sevişeceğiz!” dedim. “Sözüne güveniyorum enişte!” diyerek

kabul etti.

Sütyeniyle

kaldığında, elma büyüklüğünde memelerini okşadım.

Boynunu omuzlarını öptüm yaladım. Memelerini sütyenden

çıkartıp dakikalarca yaladım, emdim. Göbeğinden sonra

artık sıra amına gelmişti. Sadece

baldız değil, ben de heyacandan ölecektim. Pantolonunu

çıkarırken itiraz etmedi, küloduyla beraber çıkardım.

Öpüşmemiz esnasında baldızın amı

sulanmış, külotu su içinde kalmıştı, resmen

işemiş gibiydi. Tazecik amı

muhteşem birşeydi, tertemizdi ve misler gibi kokuyordu.

Baldızın amını yavaş

yavaş dillemeye ve yalamaya başladığımda, baldız

saçlarımı tutuyor, “Yapma enişte!” diyordu. Ama heyecandan

ikimiz de ölmüştük. Uzun bir süre amını

ve Klitorisini yaladım emdim, dilimi kızlık zarına kadar

sokmuştum amına. Çok küçük amı

vardı ve baldızın amını yalarken ben de külotuma

boşalmıştım. Baldız da uzun sürmeden kasılarak

titreyerek ilk defa Orgazm oluyor ve saçlarımı daha sert çekiyor,

canımı yakıyordu. “Nasıl aşkım?” dedim. “Harikaydı,

ilk defa böyle oluyorum, çok zevk aldım!” dedi. “Sen de benimkini yalamak

istermisin?” dedim. “Tamam!” dedi ve beni soymaya başladı. Çok

heyacanlı olduğu her halinden belliydi, külotum kalana kadar soydu…

Ben yatağa uzandım ve baldız benim üzerime gelerek

dudaklarımdan başladı, göbeğime kadar acemi bir

şekilde beni yalıyor, benim içim gıdıklanıyordu.

Yattığım yerden doğrularak, “Benimkini görme zamanın

geldi!” dedim. Yavaşça Boxerimi indirdi. Yarağımı görünce

baldızın yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı, çok korktu,

“Enişte bu ne böyle? Bu nasıl giriyor ablama? Nasıl alıyor

bunu içine?” dedi. Aslında yarağım o kadarda büyük değil,

ama kalın, kısa bir sopa gibi. İlk defa

bir yarak gördüğü için korkmuştu. Az önce küloduma

boşaldığım için banyoda yıkayıp

geldim ve “Hadi aşkım yala yarağımı!” dedim.

“Nasıl yapacam bilmiyorum ki?” dedi. Elini

tuttum, yarağıma götürdüm ve sıvazlatmaya başlattım,

“Tıpkı dondurma yalar gibi yalayacaksın!” dedim. Baldız

acemice dilini yarağımın üzerinde gezdirmeye

başladığında, ben de tarif

edilemez duygular yaşıyordum. Ağzına almasını

söylediğimde yüzü ekşidi, “Yapamam, çok büyük!” dedi.

“Yaparsın! Ablan ağzına bunun tamamını

alıyor!” dedim. Baldız istemeye istemeye ağzına verdim.

Midesi kalkıyor, kusacak gibi oluyor, ben de üzerine fazla gidemiyordum.

Ama aldığım zevkin tarifi yoktu. 5 dakika yalattıktan sonra

ağzından çıkardım ve göğüslerine boşaldım…

O gün baldıza 69 pozisyonunu

da öğrettim ve 2 defa da o şekilde birbirimizi boşalttık ve

gayet mutlu bir şekilde, birbirimizden memmun kalarak orada noktaladık.

O gün baldıza söz verdiğim için ileriye gitmedim ve bir daha bu konu

hakkında hiçbirşey konuşmadım ve imada bulunmadım.

Fakat baldızımı aklımdan çıkaramıyor, onu daha

çok arzuluyordum. Baldızı her düşündüğümde sikimin

başı zonkluyordu ve hırsımı yine karımı

sikerek çıkarıyordum. Aklımda hep baldızım vardı,

acaba o da benim gibi yanıp tutuşuyormuydu? Kafam

darmadağındı. Yalnız, bütün bu duygular içindeyken

baldızımın hareketleri bana olumlu gelmeye

başlamıştı, bize geldiğinde ablasına

çaktırmadan önüme bakıp hafif tebessüm ediyordu. Ben de bozuntuya

vermiyor, eşime yakalanmaktan çok korkuyordum. Uzun bir zaman

baldızımla rutin bir şekilde (eskisi gibi normal)

yaşantımız devam ediyordu. Aradan uzun zaman geçti ve ikimiz de

birbrimize hiçbirşey söyleyemedik. Baldız istese bile, hamleyi benim

yapmam gerekiyordu, çünkü baldızım çok utangaç bir yapıya

sahipti.

Bir gün kaynanamlara oturmaya gitmiştik. Eşimin Boludaki amcası

ameliyat olmuştu, kaynanam, “Biz 2 hafta sonra Boluya geçmiş olsuna gidecez,

isterseniz siz de gelin.” dedi. Ben de

işlerimin olduğunu, dilerse eşimin onlarla gidebileceğini

söyledim. Eşim de kabul etti. Bu arada kayınbabam,

“Pelinin Dersanesi var, o gelemez, sizin evde kalsın.” diye teklif edince,

içimden bir oley çektim (Eşimin ailesi bana çok güvenir), “Tamam!” dedim.

Aradadan 2 hafta geçti, Cuma günü eşim işyerinden beni aradı,

“Babamlar Boluya bugünden gidelim, 2 gece kalıp Pazar günü dönelim diyor,

ne yapayım?” dedi. Ben de, “Sen bilirsin, git istersen!” dedim. “Tamam,

ozaman akşam Pelini Dersaneden sen

alırsın!” dedi, ona da tamam dedim. Ama heyacandan kalbim duracak

gibiydi, sikim yine taş gibi olmuş, belki bu

akşam hayatımın golünü atabilirdim. Cepten Pelini

aradım akşam Dersaneden çıkış

saatini sordum ve onu almaya geleceğimi söyledim.

Akşamı zor ettim, çeşitli hayaller kurup

baldızıma sahip olmayı düşündüm.

Saat 17:30 gibi Dersanenin önündeydim. Baldızım yanında kendi gibi

çıtı pıtı bir kızla geldi, arabaya bindiler. Kısa

bir tanışma faslından sonra isminin Hacer olduğunu

öğrendim. Baldızım daha önce bana Hacerden bahsetmişti,

sırdaşım en yakın arkadaşım diye. “Enişte,

Hacer de bizimle kalacak bu gece!” deyince, başımdan

aşağı kaynar sular döküldü, içimden (Bu da nerden

çıktı şimdi, bir çuval inciri berbat ettin baldız) diye

düşünürken, benim betim benzim atmış, suratım yerlerde idi.

Baldızım, “Hayırdır enişte, yoksa Hacerin bizimle

kalmasında bir sorun mu var?” dediğinde, kendime gelip, “Yoo,

kalsın ne sorun olacak ki?” diyebildim.

Baldızım o anda bir kahkaha attı ve “Şaka yaptım

enişte, gerçekten kalacaktı da annesi izin vermedi!” dedi. Biraz

olsun rahatladım ve kendi kendime (Bu kız benimle oynuyor mu acaba?)

diye düşünmeden edemedim. Hacerin evi bizim evin istikametindeydi, onu

evlerine bırakıp, baldızımla bizim eve geldik. Eşimi

cepten aradım, Boluya varmışlar, ben de amcasına telfonda

geçmiş olsun dedim, kapattım.

Baldızımla karnımızı doyurduk. TV izlerken baldız

birden, “Enişte sen çok iyi bir insansın ve gerçekten sözünün eri

birisin, seni herzaman çok takdir ediyorum ve sana hayranım, bunu

biliyorsun değil mi?” dedi. Teşekkür ettim. Baldız,

“Aramızda yaşananlardan sonra söz verdiğin gibi benden

hiçbirşey istemedin ve üzerime gelmedin, isteseydin bana o gün sahip

olabilirdin ama yapmadın. Nasıl dayandın bunca zamandır?”

dedi. Bende gülerek, “Nasıl dayandığımı gelde bana

sor, seni düşünmediğim arzulamadığım bir günüm bile

olmadı!” dedim. Baldız kafasını öne eğerek, “Enişte

ben de seni çok arzuluyorum, tamam ileri gitmedik ama, yine de ilk

erkeğimsin, ilk defa biriyle böyle şeyler yaşadım, ben de

senden farksız değilim!” dedi. O an içimde fırtınalar

kopmuş, aşırı tahrik olmuştum, “Bak Pelin istersen

yine birşeyler yapabiliriz, hatta busefer biraz daha ileri gidebiliriz, bu

2 gün bizim için çok güzel bir fırsat, birdaha elimize böyle bir

fırsat geçmeyebilir!” dedim.

Baldız başını

tekrar öne eğerek, “Enişte tamam da ben bakireyim, nasıl olacak?

İleride başıma sorun olur bu!” dedi.

Ben de gülerek, “Kızım senin iki tane deliğin var,

kızlığına dokunmam, onu evleneceğin kişiye

sakla, arkadan ver, bana o da yeter!” dedim. Başını

kaldırdı, gözlerimin içine bakarak, “Arkadan olmaz, çok

günahmış, hemde çok acıyormuş!”

dedi. “Sen nerden biliyorsun acıdığını?”

dedim. “Boşver… Yapalım, fakat canım çok yanarsa

bırakırım! Ama önce duş almak istiyorum, çok terledim!”

dedi. Baldız ne dese tamam demekten başka çarem yoktu. “İstersen

beraber duş alalım, birbirimizi

yıkayalım!” diye teklif ettim, baldız, “Birlikte olmaz,

utanırım!” deyince üzerine gitmedim ve “İyi ozaman sen

duşunu al gel, sonra ben girerim!” dedim. Baldız banyoya gitti 10-15

dakika sonra eşimin bornozuyla çıka geldi ve ben banyoya gittim. Soyunurken

kirli sepetinde baldızımın az önce çıkardığı

külotunu gördüm. Elime aldım, sırıl sıklam olmuştu ve

çok güzel bir kokusu vardı. Alel acele duşumu alıp bornozumla

çıktım…

Baldızımı salondan

kucağıma alıp yatak odasına götürdüm. Hiçbirşey

konuşmadan uzun uzun dudaklarını, boynunu ve kulak memesini ve

küçücük göğüslerini bir saate yakın yaladım. Bu anın

bitmesini hiç istemiyordum. Baldızım da gözlerini kapatmış,

bulutların üzerinde geziniyor, hafif hafif inliyor, ellerini çarşafa

geçirmiş, aldığı zevkin tadını

çıkarıyordu. Yavaş yavaş baldızın küçücük

amcığına inip, am dudaklarını

açıp pembemsi amcığına baktığımda, içi

seller sular içinde kalmış, amından süzülen sular

çarşafı ıslatmıştı. Bu manzara beni daha da

tahrik etmiş ve dayanacak gücüm kalmamıştı.

Baldızım da benden farksız değildi, bilmediği

duygularla Orgazm olmuştu. Klitorisini dişlerimin arasında

ezdiğimde şiddetli kasılarak minicik bedeni altımda

tir tir titriyor, kendini kasıyor, elleriyle

başımı amına dahada bastırarark nefes almamı

zorlaştırıyordu. Baldızın Orgazmı

geçtiğinde, ters çevirerek 69 pozisyonuna getirdiğimde, sikimi öyle

bir kavrayıp yalaması vardı ki, bu

sefer ben tarif edilemez duygulara kapılmıştım.

Baldız acemiliğinden

dişleriyle sikimin başını farkında olmadan

acıtıyor, canımı yakıyordu. Fakat

büyüyü bozmamak için sesimi çıkartamıyordum. Fazla dayanamadım

ve “Pelinim gelmek üzereyim, ağzına

boşalacam!” dediğimde sikimi hemen ağzından

çıkarttı. Bozulmuştum! Doğruldum, “Bak aşkım, ben

senin amının suyunu yaladım yuttum, sen

de benimkini yut!” dedim ve baldızın başından iki elmile

tutarak tekrar ağzını sikmeye başladım. Fazla derine

girmeden ağzına yarısını sokup çıkarıyordum.

Daha fazla dayanamadım başından sıkıca tutarak oluk

oluk ağzına boşalmaya başladım. Pelin debelenip,

sikimi ağzından çıkarmaya çalışıyordu, ama

aldırış etmeden son damlasına kadar boşaldım

ağzına. Bu yaptığıma busefer Pelin çok bozulmuş,

suratı ekşimiş, döllerimi yutarken zor

yutkunuyordu. Boşalmam bitip sikimi ağzından çekince,

doğruca Lavaboya koştu. Galiba midesi bulanmış,

yuttuklarını çıkarıyordu. Ağzını

yıkayıp tekrar odaya geldi ve kızgın bir

şekilde, “Enişte, birdaha bunu yapma! Tadı hiç hoş

değil, bayat yumurta gibi!” dedi. “Tamam aşkım son!” dedim…

Baldızı yüz üstü

yatağa yatırdım, göbeğinin altını

yastıklarla takviye yaparak muhteşem göt

deliğini ortaya çıkarttım. Baldızın göt delği o

kadar küçüktü ki, varla yok arası kırmızı

bir nokta gibi duruyordu. Bu manzara beni acaip tahrik edip sikimin

kalkmasına yetmişti. Şunu da biliyordum ki,

baldızın götünü sikmem hiçte kolay olmayacaktı, işim

bayağı zordu. Yumuşaması için götünün deliğini

yalamaya başladım ama ne mümkün, daha serçe parmağımı

sokmaya çalıştığımda “Ayy canım yandı!”

deyip ileri çekiliyordu. Komodinin çekmecesinden eşimin

kullandığı bebe yağını aldım ve

baldızın götüne biraz akıtarak yavaş yavaş küçük

parmağımı sokmaya başladım. Götünün deliği biraz

olsun esnemişti ve baldız artık altımda debelenmiyordu.

Yaklaşık yarım saat uğraştıktan sonra biraz daha

alışınca, bebe yağıyla sikimi bir güzel

yağladım ve götünün deliğine hafiften

bastırdım. Ama ne mümkün, yine canı yanıyor,

bağırıyor ve kendini ileri kaçırıyordu…

Baldızın

kafasını yastığa bastırdım ve iki eliyle götünün

yanaklarını ayırmasını sağladım. Böylece

götünün deliği biraz daha ortaya çıkmıştı. Yavaş

yaparsam baldızımın götüne asla giremezdim,

birden sokmalıydım, bu onun canını çok

acıtacaktı, fakat başka türlüde olmayacaktı. Sikimin

başını göt deliğine dayadım

ve birden yüklendim. Sikimin tamamına yakını götüne

girmişti, ama baldızım da, “Yandım anam! Ölüyorum! Nolursun

çıkart enişte! Dayanamıyorum! Bayılacam!” diye

bağırıyor, odanın içini inletiyordu. Hiç hareketsiz üzerine

abandım kaldım. Sikim sanki

kırılacak gibi zonkluyordu. Baldız, “Enişte

yalvarırım çıkart, ölecem!” derken gözlerinden yanaklarına

doğru yaşlar süzülüyordu. 4-5 dakika

hareketsiz durdum, ama nafile, baldız altımda halen

cıyaklıyordu. Baldızı kendime çekerek yavaş yavaş

git gellere başladım. Baldız yırtınıyor, inliyor

ve ağlıyor, “Enişte nolur yeter bu kadar, başka zaman

yapalım! Çıkart!” diyordu…

O anda çıkarırsam

baldızın götünü bir daha asla sikemeyebilirdim,

“Birazdan geçer aşkım, kendini sıkma aşkım,

rahat ol, bak yavaş yavaş yapıyorum!” diye baldızı teselli etmeye

çalışıyordum. Baldızın götünü 5 dakika yavaş ve

ritmik bir şekilde sikerken, sikime bir sıcaklık geldi. Kesin

götü yırtılıp kanamıştı, içinden

çıkarırsam kanı görebilir diye düşünerek sikmeye devam

ettim. Baldızın götünü sikerken tarif edilemez zevk alıyordum.

Baldızım ise acıdan resmen

böğürüyordu, buna rağmen devam ettim. 10 dakika sonra ise iyice

hızlandım ve “Geliyorum!” diyebildim. Baldızın birşey

demeye mecali dahi kalmamış, altımda acıdan

adeta baygın yatıyordu. Boşalırken elimde olmadan ben de

böğürerek içine fışkırtmaya başladım. Hiç bu

kadar çok boşalmamıştım. Sikimi yavaşça götünden

çıkardığımda sikim kanla

karışık döllerime bulanmıştı. Baldızın

göt deliği bayağı bir açılmıştı ve döllerim

götünden çıkarak çarşafa akıyordu. Ben kalkıp banyoya

giderken, baldızım halen sızlanıyordu…

Duşumu aldım geldim, baldızın

yanına uzandım, sırtını okşayıp öptüm ve “Seni

çok seviyorum aşkım, beni dünyanın en mutlu erkeği

yaptığın için teşekkür ederim!” dedim. Baldız cevap

vermeden sadece omuzlarını çekiştirdi. Baldız bir saate

yakın konuşmadan ve hareket etmeden öylece yüzüstü yattı, ben de

ayaklarından ensesine kadar her yerini okşadım, öptüm, defalarca

onu sevdiğimi söyledim. Sonunda baldız bana

doğru yan dönünce, “Nasıl oldun aşkım?” dedim. “Biraz

daha iyi… Hacer acıyacağını

söylemişti, ama ben bukadar çok acıyacağını tahmin

etmemiştim!” dedi. O gece baldızın götüne dokunmadan,

amını yalayarak birkaç kez daha Orgazm edip

kendimi affettirdim ve birbirimize sarılarak güzelce uyuduk. Ertesi gün

uyandığımızda götünün acısı

birazda olsa geçmişti ve baldız götünü sikmemi kendisi istedi. Bu

sefer banyoda sabunlu sabunlu siktim baldızın götünü. Orospu götten

sikilmenin zevkini almıştı artık, gün boyunca 3 kez daha

siktirdi götünü bana. Yalayarak kaldırdığı sikimin üstüne

kendiliğinden oturuyor ve zorlanmadan köküne kadar alıyordu götüne…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Teyzemin yardımları -3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Teyzemin yardımları -3
Teyzemin yardımları -2 ‘nin devamı;

bir kaç dakika sonra kapımı sessizce açıp odalarına doğru sessizce yürüdüm. kapı hafif aralıktı ve ışıkta açıktı. eniştem sırtüstü yatmış teyzem onun üstünde sevişmeye başlamışlardı bile. teyzem kırmızı sexy geceliğini giymiş kalçalarının ve göğüslerinin yarısı dışardaydı. eniştem kalçalarındı okşuyor ve öpüşüyorlardı.

Hafif loş ışıkta teyzemin vücudu kusursuz görünüyordu. Kapı aralık ve canlı canlı sex izliyordum. Sürekli izlediğim porno videolardan çok farklı ve adrenalin doluydu. O an ki heyecanımı sizlere anlatamam, yaşayanlar biliyordur eminim.

Sevişmeye devam ediyorlardı. Dudakları birleşmiş, nefes almakızın öpüşüyor ve birbirlerini okşuyorlardı. Eniştem ellerini babydolun altından geçirerek teyzemin bembeyaz yuvarlak kalçalarını okşuyor, sıkıyor ve adeta elleriyle yoğuruyordu.

Bir süre böyle devam ettikten sonra 69 poziyonuna geçtiler. Eniştem yine sırtüstü yatıyordu ve teyzem, eniştemin kafasını bacaklarının arasına alarak, eniştemin kısa ama kalın aletini yalamaya başlamıştı.

Eniştemin görüş seviyesi sıfıra düştüğü için, teyzem daha rahat hareket ediyor. Arada bana göz kırpıyordu. Eniştemin aletini ağzına öyle bir alıyordu ki istemeyenin bile canı ister hale gelirdi. Diliyle ucunu yalıyor, eliye sımsıkı tutarak sertleşmesini ve ıslanmasını sağlıyordu. Ucundan akan o sıvıları bana göz kırparak yalıyordu.

Yatağın üzerinde bulunan tangasını, eniştemin aletine sürterek sıvıların bulaşmasını sağladı ve kapıya doğru fırlattı. Kapı aralığından elimi sokarak aldığım bu kırmızı tanga hemen koklamaya başladım. Teyzemin bal kutusunun kokusuna karışmış, eniştemin sıvıları vardı. Bir yandan kokluyor bir yandan yalıyordum.

Çıldıracak gibiydim, hem eniştemin hemde teyzemin yerinde olma isteği çok karmaşıktı. Kalbim çok hızlı atıyor, dizlerimin bağı çözülüyordu. Bir taraftanda kendime masturbasyon yapıyor, yaşadığım anın zevkini çıkarıyordum.

Eniştem, teyzemin bal kutusunu öyle vakumluyordu ki, bir an boğulacak sandım. Bal kutusuyla ilgilenirken iki yanında duran ojeli, pembe topuklu, bembeyaz ayaklarla hiç ilgilenmiyordu.

Oysa ki ben, yalanmadık hiç bir yerini bırakmazdım 🙂

Artık arının bal kutusuna girme vakti gelmişti. Yalnız, çocuk yapmak istemedikleri için teyzem çekmeceden prezervatif çıkardı ve eniştemin aletine bir çırpıda takıverdi. Eniştem hala sırt üstü yatıyordu ve teyzem bacaklarını açarak aleti tam bal kutusuna hizaladı ve yavaş yavaş oturmaya başladı. Aletin her girdiği santimde ben daha da kötü oluyordum.

Daha fazla tutamadım kendimi ve teyzemin bana atmış olduğu tangaya boşalmaya başladım. Soluk soluğa kalmıştım, nefes alışverişlerimi duymamaları için elimden geleni yapıyordum. Boşaldıktan sonra tangayı içeriye doğru kapının kenarına bıraktım ve izlemeye devam ettim.

Teyzem iyice hareketlenmiş soluk soluğa kalmıştı. Eniştemin taşakları, teyzem her gidip geldiğinde dalgalanıyor ve kalçasının aralarında geziniyordu. Eniştem boş durmuyor teyzemin göğüslerini emiyor ve okşuyordu. Arada bir zevkten ısırıyordu sanırım çünkü teyzem sessizce ısırma ısırma dediğini duyuyordum.

Eniştem dizlerinin üstünde durarak, teyzeme domalmasını söyledi. Teyzem hemen domalıp, kalçalarını açtı ve belini bükerek o muhteşem bal kutusunun ortaya çıkmasını sağladı. Öyle tatlı ve güzel görünüyordu ki, tamamen ıslanmış birazda kızarmış bir bal kutusu duruyordu. Tam hedefte 🙂

Eniştem hiç zaman kaybetmeden sert bir giriş yaptı. O incecik parmaklarıyla ittirerek offf yavaş ol aşkım diyen teyzemin sesi yankılandı odada. Eniştem hiç aldırış etmeden teyzemin zarif kollarından tutup kendine çekerek tıpkı at sürer gibi teyzemin bal kutusuna girip çıkıyordu. Teyzem başını yastığa bastırarak inleme seslerinin birazda olsa azaltmaya çalışıyor. Eniştem durdurak bilmeden gittikçe kızaran bal kutusuna girmeye devam ediyordu.

Daha sonra eniştem, teyzemi bir çırpıda sırt üstü yatırdı ve bacaklarının arasındaki yerini aldı. Hızlı bir şekilde girip çıkmaya devam ediyor. Teyzemin titremeleri artık dahada belli oluyordu. Teyzem boşalırken kendini iyice kasıyor ve bacakları sert bir şekilde titremeye başlıyordu. O kasılma anında o güzel ayaklarını yalamak ne güzel olurdu.

Bu arada bu muhteşem görüntüler içerisinde kendimi unutmuyor masturbasyonuma devam ediyordum.

Eniştem bir türlü boşalmak bilmyordu. Artık iyice yorgun düşmüştü gidip gelmekten. Yine sırt üstü yatıp teyzemi kucağına aldı. Eniştem ayaklarını iyice uzatıp teyzemi kucağında zıplatmaya başlamışştı. Teyzem kalçalarını her hareket ettirdiğinde o muhteşem kalçaları öyle bir dalgalanıyordu ki .. Eniştem daha fazla dayanamayıp derin bir ohhh çekerek boşalmaya başladı.

Teyzemen hemen 69 pozisyonuna geçerek bal kutusunu enişteme yalatmaya başladı. Neden böyle bişey yaptığını daha sonra anladım. Eniştemin içine boşalmış olduğu prezervatifi çıkardıve kapının kenarına doğru attı. Çok heyecanlı ve şaşırmış durumdaydım. İçimdeki bir ses onu yerden alıp emmem gerektiğini söyledi ve aynen öyle yaptım. ÖNce biraz kokladım muhteşem kokuyordu. Sonra spermleri dökmeden ağzımın içine aldım prezervatifi. Biraz yaladıktan sonra içindeki spermeleri ağzımın içine boşaltmaya başladım. Ya yok böyle bi zevk böyle bi heyecan 🙂 Sonra nedense kendi aletime taktım onu ve öyle masturbasyon yapmaya devam ettim.

Teyzem ben duşa gircem dedi ve yataktan kalktı. O sırada parmak uçlarıma basarak odama geçtim, kapıyı sessizce kapattım. Yavaşça odanın kapısı açıldı. İçeriye giren teyzemdi. Çok kısık bi sesle, Nasıldı beğendin mi dedi. evet dedim sana ne kadar teşekkür etsem az dedim. Elinde getirdiği kırmızı tangasını gösterdi, buna sen mi boşaldın dedi evet dedim. kapının oraya attığım prezervatif nerde dedi . bende dedim ve aletimi gösterdim. güldü sen mi taktın dedi 🙂 o zaman dedi elindeki ıslak boşaldığım tangayı ayak parmaklarına sürdü. bak dedi enişten bu güzel ayakların kıymetini bilmiyor ilgilenmiyor bari sen ilgilen dedi ve yalamamı ve masturbasyon yaparak prezervatife boşalmamı istedi. Hızlı bir şekilde ayak parmaklarını alıyor öpüyor kokluyor ve boşalmak için olağan gücümü harcıyordum. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. Teyzem gülüyor aferin sana diyordu. Şimdi onu verde enişten görmeden çöpe atayım dedi aldı ve gitti.

Hala tir tir titriyordu dizlerim. Yatağa uzandım sanki dünyalar benim olmuş gibiydi. O ne zevkti o ..

to be continued .. 🙂

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Uşakta Aşk Başkadır…Üniversteliysen heleki

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Uşakta Aşk Başkadır…Üniversteliysen heleki

selam millet uzun zamandır siteye üyeyim eski hesabımı kapatmıstım bu yeni hesabım. çeşitli insanlar tanımak mümkün oluyor tabi burda bir sürüde hikaye okudum kimisi atmasyon kimisi reel gibi gercekten. 27 yasındayım ve üniverste yıllarımda birlikte oldugum eski sevgilimle olan anılarımdan birini sizinle paylasmak istedim. bu anıyı paylasmak istememin asıl nedeni eski sevgiliminde bu siteye girdiğini bildiğim için belki okur anıları canlanır onunda… herneyse girizgahı cok uzatmayalım. benim adım umut olsun onunki de melda. üni yıllarında evde kaldıgım için 1 sene aynı evde kaldım kız arkadasımla bunuda belirteyim hikayenin basında bir çok anım var sadece aklıma gelenlerden birini anlatcam.
usakta üniverste hayatı sıkıcıdır genelde dısarda pek bişeyler yapacak şartlar yoktur bizde genelde evde takılırdık pc basında tw karsısında falan evim teraslıydı. sevgilimle aramızda sex konusunda sınır yoktu. herşeyi her pozisyonu denemişizdir. 1 gecede enerji içeceği ve ona benzer şeyler sayesinde 12 kere bosaldıgımı hatırlarım (harbiden sallamıyorum) neyse meldayı anlatayım size beyaz tenli yeşil gözlü siyah saclı 85 gögüs ölçülü kalçası hafif cıkık 168 boyunda hoş bir hatundu. hep istediğimiz bişey vardı benim alet hiç kalmadan küçük halinde direk agzına alması. ben hatunumla azcık yakınlassam anında dikilirdi cünkü. bir gün odada laptop kucagımızda film izlerken laptopu kenara koydum sikim hiç kalmamıştı tam tersine laptop yüzünden iyice büzüşmüştü direk kafasını tutup cektim agzına al dedim hemen aldı minicik haldeyken. bütün agzını doldurmus taşşaklarımla beraber bütün alet agzındaydı zaten hemen kalktı benimki iyice kalktıktan sonra bana dönüp: ben bunun agzımda büyüdüğünüde bilirim dedi pis pis sırıtarak ben ee ozaman indir dedim kendisi harika sakso çekerdi iyice yalayıp yuttu tabi ben bosalmamak için kendimi kasıyordum eliyle 31 cekerken diliylede altlara dogru inmeye basladı benim arka deliği yalıyordu. ilk baslarda bunu yaptıgında cekinmiştim ama sonra hosuma gitmeye basladıgı için bişey demiyordum biraz daha saksoya devam etti o şekilde bende agzına al bosalcam dedim aldı agzına ama böyle bir emme yok okadar hatunla yattım melda kadar güzel iştahla aşkla yalayanı olmadı hiç.. cünkü aramızda harbiden aşk vardı.neyse mevzu bitti bende bi sigara içiyim dışarda dedim, buarada saat gece 12 yi gecmişti o gecede ev arkadaslarım gelmemişlerdi daha eve terasa cıkalım dedim cıktık terasa ama aklımdaki sigara içmek değil baska bişeydi. manzaraya bakıyorduk sokakta caddede kimse yoktu sadece izmir yolundan gecen arabalar vardı evim 8. katta buarada.aldım bunu önüme o şekilde manzara izlerken benimki kalktı yine dayadım arkadan meldada bana yasladı kalçasını oynatmaya basladı ama sanki hiç bişey yok gibi havadan sudan konusuyorduk ben bi anda sigarayı atıp ikimizinde esofmanlarını indirdim anında domaltıp amına girdim ama harikaydı bunu anlatamam… dur napıyosun falan demeye kalmadan ben pompalamaya basladım oda demirlere tutundu bi yandan gece manzarasında şehri izliyor bi yandanda yarrak yiyordu… evdekiler gelir diyede hafif bi heycan vardı bide tabi başka binalardan gören olur diye ama umrumuzda değildi. 7-8 dakika o tempoda siktim meldayı sonra içine boşaldım (korundugu için rahattım nor lewo sagolsun)sonra bana dönüp pis pis sırıtarak hayvaann naptın öyle dedi.. bende begenmedinmi yoksa dedim ?? manzaraya karşı çok güzel oldu aşkımmm diyip yapıstı dudagıma… sonra toparlandık odaya geçtik ama bende pil bitti diyebilirim…güzel günlerdi keşke o günlere dönebilsem tekrar belki başka anlarımızıda yazarım mesela araba sürerken sakso çekmesini falan umarım etkileyici yazmısımdır ama ilk anım idare edin iyi eglenceler

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Adanalı Hanımağa 17

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Adanalı Hanımağa 17
Hanımağa’nın götünde sızı vardı. Benden duş başlığını alıp götüne sıcak su tutmamı istedi. Önümde domaldı ve bacaklarını ayırdı. Sıcak suyu göt deliğinin ağzına tuttum. Ürperdi önce ama sonra rahatladı. Parmaklarımla masaj yapar gibi ovaladım götünün deliğini. Altta beliren amını da suyla bir güzel yıkadım.

Birbirimizin vücudunu okşaya okşaya yıkandık, temizlendik. Ardından salona geçtik. Bornozlarımızı yatak odasından alıp geldim. Onu kendim giydirip kuruladım her yanını. Sikişmek iştahımızı açmıştı. Meyve tabağından birkaç parça bir şeyler yerken biraz da beyaz şarap içtik.

Yeniden dudak dudağa öpüşmeye başlamıştık ki Hanımağa’nın telefonu çaldı. Arayan kulüp müdürüydü. “Buna bakmam lazım!” diyerek açtı telefonu. Hanımağa konuşurken sesinin tonu gitgide yükseliyor arada küfürler ediyordu. Sonunda telefonu kapattığında “Benim acele çıkmam lazım!” dedi. “Ne çıkması ne oldu!” dediğimde bornozunu çıkartmış giyinmeye başlamıştı bile.

“Piç müşterinin biri kızlardan birine ağzına almasını söylemiş, kız da kabul etmeyince olay çıkartmış. Çocuklar atmış pezevengi dışarı, iyi de bir hırpalamışlar. Ama orospu çocuğu arabasından silah alıp bizimkilere ateş etmiş. Bizimkiler de ona edince ortalık karışmış. Bizim çocuklardan biri yaralanmış o ibneyi de vurmuşlar. Hastaneye götürüyorlarmış ikisini de!” dedi.

Sutyenin kopçasını takmasına yardım ettim. “Ne olmuş peki, ölmüş mü adam!” diye sordum korkarak. “Gebersin ibne, böyle ibnelerin yaşamaya hakları yok. Benim çocuğa bir şey olmasın yeter ki!” dedi sinirle. “Ben de geleyim!” şeklindeki ısrarlarıma “Gerek yok, ortalık karışmış bir de sen ayağıma dolanma oralarda. Bir şey olursa ararım zaten!” dedi daha sonra.

Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Arabanın anahtarını alırken “Benim çanta vardı bagajda!” dedim. “Ya senin de çantanın da amına koyacam ha, sabahtan beri çanta çanta… Kafamı siktin… Tamam veririm ben çalışanlardan birine, korkma, çalacak değilim!” dedi öfkeyle ve çıktı.

Güzel başlayan gecemiz ani gelişen kötü bir olay nedeniyle bitmişti. Acaba şoförü ya da kulübü arasam mı diye düşündüm olay hakkında detaylı bilgi almak için ama sonra vazgeçtim. Hanımağa’dan izinsiz bir şey yapmamam gerektiğini düşündüm.

Beyaz şarabımı yudumlayıp meyvemi yerken kapıya vuruldu. Bornozun önünü sıkıca bağlayıp açtım kapıyı. Kısa kirli sakallı, uzun boylu genç bir adam elinde çantamı tutuyordu. “Buyur abi, Hanımağa göndertti!” dedi gülümseyerek. “Ha, sağ ol!” diyerek çantamı aldım.

Gence bahşiş vermem gerekiyordu. Hanımağa giderken sırt çantasını da aldığından çantadaki paradan 100 lira çıkarıp verdim. “Eyvallah abi, sağ ol!” dedi parayı cebine koyarken. Ardından da “Bir emrin var mı abi!” diye sordu. “Emir mi!” dedim gayriihtiyari. “Özel isteğin olursa çekinme abi, Hanımağa’nın yeğenine boynumuz kıldan ince!” dedi başını yana eğerek.

Özel istekten kastının kadın olduğunu anladım. Adamın tipi de pek sağlam ayakkabı olmadığını gösteriyordu. Bir iki adım öne gelip fısıltılı bir sesle “Çok güzel manitalar var abi. İlik gibi Suriyeliler, sokaklarda gördüklerine benzemez. Gencecik Conolar var, çıtır çıtır, sikmeye doyamazsın. Kız gibi trolar, kapalı karılar var abi. Üniversitede okuyan kızlar var. Genç, yaşlı, dul, bekar, evli karılar, ne ararsan var abime. Sen yeter ki iste!” dedi. Adam öyle bir anlattı ki lokantada ne yemek var şeklindeki soruya cevap veren garson gibi sıraladı her birini.

Hanımağa’nın erken gidişi canımı sıkmıştı. Sabaha çok vardı ve geceyi boş geçirmek istemiyordum. “Yok ya öyle tro, cono falan uğraştırma beni onlarla. Üniversiteli dediğinden olabilir aslında!” dediğimde beni oltaya taktığını anlamanın keyfiyle “Bu işe yeni başlayan bir kız var abi. Ailesi şehir dışında. Onu ayarlayayım abime. On numara kız, taptaze. Mankenler halt etmiş yanında. İster misin!” diye sordu.

Heyecanlandığımı belli etmeden, “Olmasına olur da kaça patlar bu bize!” dedim. “Sabaha kadar istersen 1.000 liranı alırım abi. Ama önden arkadan her türlü basarsın!” dedi. Hanımağa’nın verdiği paradan verecektim nasılsa. O yüzden “Tamam!” dedim. Adam parayı peşin isteyince kapının arkasına geçip çantadan 1.000 lira çıkardım ve verdim. Adam parayı havada kapıp “Eyvallah abi, en geç bir saate gönderiyorum kızı!” diyerek uzaklaştı.

Gelecek kızı düşünerek koltuğa uzanıp televizyonu açtım. Parayı adama vermekle iyi mi yapmıştım, kötü mü düşünüyordum. Tanımadığım, bilmediğim bir adam bin liramı alıp gitmişti. Enerji versin diye meyve tabağındaki muzu indirdim mideye. Küçük bir yudum şarapla ağzımı çalkaladım. Beklemeye başladım.

Yaklaşık 40 dakika kadar sonra kapıma hafifçe vuruldu. Televizyonu kapattım. Üzerimde bornozla açtım kapıyı. Adamın dediği gibi genç, uzun boylu ve güzel bir kızdı gelen. Üstelik utangaç ve çekingen hali ilk bakışta bile fark ediliyordu. Sırtına inen dalgalı siyah saçları vardı. Ayak bileklerine gelen dar mavi bir kot pantolonla siyah uzun kollu bol bir bluz giymişti. Markasız beyaz spor ayakkabılar ayağındaydı. Siyah ince askılı bir çantayı omuzuna asmıştı.

“Buyurun!” diyerek içeri davet ettim, arkasından kapıyı kilitledim. Ayakta kaldı, oldukça heyecanlıydı. En fazla 18-19 yaşında gösteriyordu. “Ben Tuğrul!” diyerek elimi uzattığımda çekinerek elini uzatıp “Ben de Merve!” dedi. “Memnun oldum, buyurun oturun!” dedim ve koltuğu gösterdim.

Merve çekinerek oturdu koltuğa. Sehpanın üstündeki şarabı göstererek “Dilersen bir kadeh doldurayım!” dedim, sizli bizli konuşmaya gerek yoktu artık. “Teşekkür ederim, kullanmıyorum!” dedi nazikçe gülümseyerek.

Kalın pembe dudaklı, beyaz tenli hoş bir kızdı. Badem şekilli koyu kahverengi gözlerine hafif bir makyaj yapmıştı. Kalın ama biçimli siyah kaşları gözlerini tamamlıyordu. Bu işe yeni başladığı her halinden belliydi. Gergindi Merve, “Lütfen rahat ol, gevşe biraz, bir şeyler ye istersen!” diyerek meyve tabağını gösterdim. Ancak Merve “Teşekkür ederim!” dedi çekinerek.

Para karşılığı bir kadınla beraber olmayalı yıllar olmuştu. Ben de heyecanlıydım ama Merve’ye bunu göstermek istemiyordum. “Biraz konuşalım istersen, zamanımız var nasılsa, öğrenci olduğunu söyledi bu adam, nerede okuyorsun!” dediğimde “Çukurova Üniversitesinde!” dedi. Çantası halen omuzundaydı. “Çantanı koysana yanına, merak etme kaybolmaz!” dedim gülümseyerek.

“Ne okuyorsun peki!” diye sorduğumda “Edebiyat fakültesinde okuyorum!” dedi. “Dışardan gelmişsin Adana’ya, öyle söyledi şu adam. Adı ne, onu bile bilmiyorum!” dedim nazik olmaya çalışarak. “Evet, dışardan geldim!” dedi, bu konuda fazla konuşmak istemiyordu. Merve’nin heyecanı zirve noktasındaydı. Ya onu rahatlatmam gerekiyordu ya da direkt işe girişmem. Ben ikincisini seçtim ve ayağa kalktım.

Elinden tutup kaldırdım. Beyaz, ince uzun parmaklarını çekinerek uzattı. “Önce birlikte yıkanalım ister misin!” diye sorduğumda “Olur, fark etmez!” diye yanıt verdi.

Her iki yanağına birer öpücük kondurdum. Yanaklarında incecik minik siyah tüyler vardı. Bu onu daha masum ve çekici kıldı benim için. Üstündeki uzun kollu bluzun altını tutup kaldırdığımda o da kollarını kaldırdı yukarı. Bluzu çıkardığımda vücudunun zayıflığına karşın şişkin memelerini zapt etmekte zorlanan siyah sutyeni ile kaldı. Bembeyaz koynunda ve karnında birkaç küçük ben vardı.

Eğildim, kalçalarını ve bacaklarını sıkıca saran yüksek belli mavi kotunun düğmesini açtım. Altındaki pamuklu beyaz külotu göründü. Pantolonu indirdim bacaklarından ve çıkardım. Sanki hiç güneşe maruz kalmamıştı Merve. Kolları gibi bacakları da süt gibi beyazdı. İnce lastikli beyaz külotu kasıklarını sıkmıştı. Amının çizgisi külotun ince kumaşı altından görünüyordu.

Arkasına geçip sutyenini açtım, benden yana çevirdim ve sutyeni koltuğun kenarına attım. Kolları iki yana sarkık halde önümdeydi, şişkin ve açık pembe uçları yukarı bakan memeleri ile kaldı. Bornozun altındaki yarağım hareketlendi. Çenesini kaldırdım ve kalın pembe dudaklarından öptüm. Bir yandan da memelerini avuçladım.

Boyu 1,70’e yakındı Merve’nin. Öpmelerime pek karşılık verir gibi değilse de karşı da gelmiyordu. Meme uçlarını parmaklarımın arasında sıkarken her iki dudağını morartana kadar emdim. Banyoya geçme fikrini kafamdan attım. Elinden tutup yatağa götürdüm. Hanımağa ile sikiştiğim yatağın kenarına gelince pamuklu ince külotunu da indirdim. Amı derin bir çizgi şeklindeydi. Pembe dudakları çizginin içinde kaybolmuşlardı sanki. Birkaç dil darbesi ve okşamayla onları açığa çıkaracağımdan emindim.

Yatağa uzandırdım Merve’yi ve bornozumu çıkardım. Önümde sallanan yarağımı tuttum ve sıvazladım. Hanımağa’dan sonra yeni bir sikişe hazırdım. Dizlerimin üzerinde çıktım yatağa.

Yarağımı ağzına almasını istedim. Merve sağ dirseği üzerinde doğruldu. Badem gözleri bir bana bir yarağıma kayarken uzun beyaz parmaklarıyla tuttu onu ve pembe dudaklarının arasına aldı.

O an iç geçirdim keyifle. Dudaklarının dokunuşu bile yarağımı titretmeye yeterken Merve amatör ama istekli bir saksoya başladı. Başını ileri geri oynatarak yarağımın kafasını dondurma gibi emiyordu. Sağ elimi kasıklarının arasına soktum ve amının minik dudaklarını okşamaya başladım. Bembeyaz güneşten mahrum bedenini seyrederek amını parmakladım. İçine soktuğum orta parmağımla darlığını hissettim.

Sert ve şişkin memeleri vücudunun hareketleriyle sallanıyordu. Uçları gibi açık pembe ve yuvarlak meme başları vardı. Amından çektim elimi ve memelerine attım. Onları hoyratça sıkarken Merve’nin gözleri üzerimdeydi. Ara sıra yarağımın kafasından hariç gövdesini de ağzına alıyordu. Daha fazla devam etmesine dayanacak gücüm ve sabrım kalmadı bir zaman sonra.

Sırtüstü uzandım yatağa ve ondan üzerime çıkmasını istedim. Bir an önce amına girmek istiyordum artık. Böyle bir güzelliğin tadına bakmam gerekliydi. Merve “Kondom var mı!” diye sordu ürkekçe. “Yok, sen de var mı!” dediğimde “Çantamda var!” dedi. İçeri geçip çantasından üçlü bir kondom paketi getirdi. Paketin içinden bir tanesini çıkardı ve yarağıma kendisi taktı.

Yatağın üzerinde işer gibi çömeldi önce, yarağımı sağ eliyle tutup amına hizaladı. Yarağımın kafasını içinde hissettiğimde keyifle inledim. Otururken daha da girdi içine. Ardından her iki dizini bacaklarımın yanında yatağa dayayarak bir jokey gibi üzerime oturdu. Yarağım Merve’nin genç ve taze amının içindeydi. Sıcacıktı içi ve kondoma rağmen bunu hissediyordum.

Ellerini omuzlarıma koydu ve üzerimde ileri geri yaylanmaya başladı. Siyah dalgalı saçları sallanırken memelerini kavradım ve yoğurmaya başladım. Merve ara ara dudaklarını emer gibi yapıyordu. Zevk mi alıyordu yoksa taklit miydi anlayamadım. Ama ben büyük keyif alıyordum. Amının darlığını kolayca hissedebiliyordum. Adamın dediği gibi Merve bu işlere yeni başlamıştı.

Ellerimi memelerinden çekip beline ve kalçalarına attım. Kum saati gibi ince belinin altında geniş ve taş gibi kalçaları vardı. Merve’nin hareketlerine cevap vermeden kontrolü ona bırakmıştım. Ellerini çekti omuzlarımdan ve doğruldu. Şimdi daha hızlı ve seri halde kalçalarını ve kasıklarını oynatarak yarağımı amında hareket ettiriyordu.

Belini, kalçalarını ve memelerini okşamaya devam ettim. Amı gibi vücudu da sıcacıktı. İleri geri ya da yukarı aşağı zıplar gibi hareketlerle devam ediyordu Merve. Yarağım daracık ve sulu amının içinde kıpırdıyordu. Siyah saçlarını birkaç defa ensesinde toplayıp bıraktı. Dudaklarındaki emme hareketinin çoğaldığını fark ettim. Belki de zevk almaya başlamıştı o da.

Hareketlerini yavaş yavaş daha da hızlandırmaya başladı. Götünü bir indirip bir kaldırıyor ve dolgun memelerini sallandırıyordu. Omuzlarından başlayarak kalçalarına kadar okşuyordum beyaz vücudunu. Otelin büyük yaylı yatağı Merve’nin daha da hızlanan zıplamaları karşısında ses çıkartıyordu artık.

Biçimli kalçalarının sertleşip yumuşadığını görüyordum bu anlarda. Hırıltılı ve boğuk inleme sesleri geliyordu Merve’den. Elleri memelerinde, saçlarında, karnımda, omuzlarımda geziniyordu hiç durmadan. Merve kontrol kendisinde olduğu halde zevk alıyordu, uzun kırmızı dilini dudaklarında gezdiriyor, onları yalıyordu. Üniversiteli Merve bana zevk verirken kendi de zevk alıyordu.

Ancak seri ve hızlı hareketleri bir süre sonra yavaşladı, yorulmuştu. Kontrolü ele almamın vakti gelmişti. Belinden tutup “Eğil bakalım!” dedim. Ellerimi sırtına attım ve kendime bastırdım onu. Dolgun ve sert memeleri göğsüme baskı yaparken Merve’nin götü havaya kalkmıştı. Bacaklarımı dizlerimden büküp kendime çektim ve alttan hızla ve büyük bir güçle pompalamaya başladım.

Kasıklarım göt yanaklarında şiddetli sesler çıkarıyordu her çarpmasıyla birlikte. Merve’nin ince uzun vücudu yarak darbelerim karşısında sarsılıyordu. “Uhhh, ahhh, ıhhhh!” sesleri pembe dudaklarının arasından bir fısıltıyı andırırcasına çıkıyordu. Siyah saçlarının arasına soktum ellerimi, asıldım onlara, başını yukarı kaldırdım.

Merve’nin gözleri kaymış gibiydi, açık dudaklarının arasından hırıltılı sesler geliyordu. Var gücümle sikiyordum onu. Her bir abanmam sonucu “Şlop şlop şlop şlop!” sesleri odayı çınlatıyordu. Hanımağa’nın götünü sikerken çıkan seslerin birkaç kat daha tok ve yükseğiydi bunlar. Taş gibi sert göt yanakları bir davul derisi gibi gergindi ve tokmak niyetine kullandığım yarağım onları gümbürdetiyordu.

Bir süre daha devam eden şiddetli pompalamalarım sonucu yorulduğumu hissettiğimde yavaşladım. Ancak Merve’nin amından çıkmaya niyetim yoktu. Yarağım amında olduğu halde doğruldum, Merve kollarını sırtıma dolamıştı. Onu sırtüstü uzandırdım yatağın diğer tarafına ve bacaklarının arasındayken gidip gelmeye başladım. Uzun beyaz bacaklarını önce belime doladı ama sonra iki yana iyice açarak havaya kaldırdı. Bir pergel gibi ayrıktı havadaki bacakları.

Amında klasik pozisyonda gidip gelirken kalın pembe dudaklarını emmeye başladım. Önceki öpmelerime tepkisiz kalan Merve bu kez deli gibi asılıyordu dudaklarıma. Tıpkı Hanımağa’nın öpmeleri gibiydi, gözleri kapalıydı. Hafif makyajıyla pembeleştirdiği etli yanaklarını, delik ama küpesiz kulak memelerini emdim dudaklarından sonra. Altta amında çalışmaya devam ediyordum.

Amının sıcaklığı ve ıslaklığı her geçen saniye daha da artıyordu. Kondomlu yarağım içinde boydan boya gidip geliyordu. Ama yavaş hareketlerle sikmenin böyle bir güzelliğe haksızlık olacağını düşündüm bir süre sonra. Merve daha hızlı ve sert sikilmeyi hak ediyordu.

Yarağımı amından çıkarmadan doğruldum, bacaklarını tuttum ve geriye attım iyice. Merve’nin elastik bir vücudu vardı ve ayakları başının iki yanındaydı şimdi. Amı ve götü havaya kalkık bir haldeydi. Şınav çeker pozisyona geldim ve bu şekilde sikmeye başladım.

Büyük bir güçle abanıyordum amına. Merve’nin uzun ve gergin bacakları sallanıyordu. Sıcak nefesi yüzüme geliyordu durmadan. Amı yarağımı köküne kadar rahatça alıyordu. Yaylı yatak şiddetle sallanırken sesleri artmıştı. Merve yeniden iniltilerine başlamıştı, gözlerini bir açıp bir kapıyordu. Uzun siyah kirpiklerinin hareketlerine odaklanmıştım, film izler gibi izliyordum onları.

Derken yavaşladım ve dizlerimin üzerinde doğruldum. Kalçalarından sıkıca tutmuştum. Yarağımı çıkardım amından ve am dudaklarına sürttüm. Amının dudakları sikişmenin etkisinden olsa gerek açılmış ve şişmişti, pembe pembe insanın iştahını açan birer şeftali dilimiydi her biri.

Amının hemen altında pembe ile turuncu arası bir renk denizinin ortasında içe doğru daralan beyaz göt deliği vardı. Dar bir delikti bu ve yediden yetmişe her erkeğin sikmek isteyeceği bir göttü. “Arkadan girmeme izin verir misin!” diye sordum. Adam “Önden arkadan basarsın!” demişti ama bir de Merve’den izin almak istedim.

Merve’nin beyaz yüzü terlemiş ve kızarmıştı. Bir iki saniye ne dediğimi anlamaya çalışır gibi baktı yüzüme ama sonra “Tamam!” dedi fısıltıyla. Kondomun ucu yarağımın kafasından sıyrılmıştı amında gide gele. O nedenle tekrar çektim köküne doğru.

Göt deliğinin ağzına bastırdım yarağımı. Bakınca daracık görünen göt deliği yarağımın kafasını kolayca aldı içine. Hanımağa’nın götüne bile bu kadar kolay girmemişti oysa ki.

Merve gözleri üzerimde dudaklarını emiyordu. Ellerini yatağa koymuştu, bacaklarını hiçbir destek olmaksızın o şekilde tutabiliyordu. Dizlerimin üzerinde kaydım öne doğru ve daha da bastırdım götüne. Yarısından fazlası içindeyken gidip gelmeye başladım. Merve’nin göt deliği içeri girdikçe daralıyordu ve yarağımın daha derinlere inmesi zorlaşıyordu. Bu da yarağımın her ileri hareketinde zorlanmasına ve canının yanmasına sebep oluyordu.

Ama yarağım kondomun da etkisiyle olsa gerek sürekli daha derinlere girmeye başlamıştı. Mağaranın duvarını delip yol çan bir iş makinesiydi sanki. Merve ıkınıp inlemeleri arasında bana bakıyordu sadece. Yarağımı çıkartmam için herhangi bir şey söylemiyordu.

Ellerimi kalçalarına bastırdım ve biraz daha geriye attım bacaklarını. Artık taşaklarıma kadar götüne girip çıkıyordu yarağım. Terlemiş ve yorulmuş olsam da bu güzel götü sikmenin hazzını daha da yaşamak istiyordum.

O ara içerdeki telefonum çalmaya başladı. Bu saatte ancak Hanımağa arayabilirdi. O yüzden heyecanım yerini telaşa bıraktı. Boşalabilmek için sertçe yüklenmeye başladım götüne. O zaman Merve’nin sessizliği bozuldu ve acıyla inlemeye başladı. Beyaz yüzü saniyeler ilerledikçe daha da kızarıyordu. “Ahhhh, ayyyyy, uhhhhh, ıhhhhh!!!” sesleri biçimli ağzından yayılıyordu odaya.

Kondomun kayganlığı Merve’nin götünde kaybolmuştu ve ikinci bir deri katmanı gibi yapışmıştı yarağıma. Her ileri geri hareketimde kabarıp soyulan bir deri gibi görünüyordu yarağımın üzerinde. Telefonun sesi kesilmişti ama bir süre sonra yeniden çalmaya başladı. Daha da hızlandım bunun üzerine. Ama boşalmak için verdiğim çabalar yaşadığım tedirginlik engeline takılıyordu. Telefona cevap vermek için Merve’nin götünden çıkmayı bile bir an düşündüm ama sonra vazgeçtim. Hanımağa için bile olsa bu götü bırakamazdım.

Çabalarım nihayet sonuç vermeye başladı. Zevk dalgası en minik damarlarımdan başlayarak tüm vücuduma yayılıyordu. Merve acıyla kıvranırken götünden çıkmam için yalvarıyordu artık ama nafileydi.

“Kusura bakma güzelim bu götü es geçemem… Sana daha da para verecem korkma… Öff, harika götün var yavrum, az kaldı… Dayan biraz daha…!” diye aklıma ilk gelenleri söyledim. Kasıklarım taş gibi götüne çarptıkça narin bedenini titretiyordu. Gözlerinin kenarından ince yaşlar akmaya başlamıştı. Gözündeki koyu makyaj gözyaşlarına karışıp kızarmış yanağına akıyordu.

Zevkli geçen dakikaların sonunda boşaldım Merve’nin götüne. O an yarağım taşaklarıma kadar içindeydi. Taşaklarım pişmiş birer yumurtaya dönmüştü ve götüne her vurdukça canım yanıyordu.

Yarağımı çıkardığımda madeni 1 lira kadar açıktı göt deliği. Başlangıçta beyaz, pembe ve turuncu renklerin güzel bir kombinasyonuna sahip göt deliği şimdi kırmızı, kahverengi ve mor renklere bürünmüştü. Merve’nin havadaki bacaklarını indirdim. Ikınıyordu durmadan. Kondomun içinde az miktarda döl vardı ama üzeri kanlanmış gibiydi.

Yataktan kalkıp aceleyle telefonuma baktım. Tahmin ettiğim gibi Hanımağa idi arayan. Geri aradım. Telefona cevap vermememden dolayı öfkeliydi. “Sen kulübe git, müdür polise ifade veriyor. Orası boş kalmasın. Ben hastanedeyim!” dedi sertçe. “Ne oldu, adamların durumu nasıl!” diye sordum. “Bizim çocuk kolundan yaralanmış, o ibneyi de ameliyata aldılar!” dedi ve başka bir şey demeden kapattı telefonu.

Ben telefonda konuşurken Merve kalkmış duşakabinde yıkanıyordu. Kondomu çıkarıp attım. Yanına geçtim yıkanmak için. “Harika bir kızsın, çok teşekkür ederim!” dedim yanağından öperek. Cevap vermedi bu sözüme.

Hızlıca sıcak suyun altında yıkandım, yarağımı temizledim. “Sen yıkan, keyfine bak. Acil bir işim çıktı, gitmem lazım yoksa seni sabaha kadar tutardım. Acıkırsan falan yemek söyle!” dediğimde “Bakarım!” dedi usulca.

Yanaklarından tekrar öptüm. “Senden çok hoşlandım. Bana numaranı versene, seni ararım!” dediğimde söyledi numarasını. Aklımda tutarak içeri geçtim ve telefonuma kaydettim. Aradım, siyah çantasından sesi geldi telefonun.

Çantasını söylediğim ilave parayı koymak için açtım. Telefonun yanında küçük bir cüzdan vardı. Bu tip adetlerim olmadığı halde sırf meraktan açtım cüzdanını. Adama verdiğim her biri yüzlük bin liradan 600 lira vardı. Herif 400 lirayı kendi cebine indirmişti demek ki.

Pembe kimliğini henüz yenilememişti Merve. 2 yıl önce çıkardığı kimlikte kapalı, türbanlı bir fotoğrafı vardı. Daha genç, daha taze ve daha duru bir güzelliği vardı fotoğrafta. Böyle kapalı bir kız nasıl olur da eskortluk yapar diye hayret ettim. Öğrenci kimlik kartı da vardı ama ondaki resimde başı açıktı. Henüz 19 yaşının başlarındaydı. Niğde’nin bir köyüne aitti nüfus kaydı. Çantamdan 400 lira çıkardım ve paranın yanına koydum. Böylece 1000 lira almış oldu Merve benden.

Ben giyinirken o da çıktı banyodan. “Dediğim ödemeyi çantana koydum. Telefonunda arama kaydı var, benim numaram. Kaydet, ne zaman istersen ara, çekinme!” dediğimde “Tamam!” dedi. Hanımağa’dan kalan yarı ıslak bornoza sarınmıştı. Son kez öpmek için sarıldım. Pembe dudaklarını uzun uzun öptüm. Ardından çantamı alıp çıktım…

Merve’yi gönderen adam görünmüyordu lobide. Otelin önündeki taksilerden birine binip kulübün adını söyledim. Şoför tanıyordu kulübü. Zevkli zamanlar geride kalmıştı. Taksi kulübe yaklaştıkça heyecanım ve gerginliğim artıyordu.

Silahlı bir çatışmaya sahne olmuştu kulüp ve neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Kapıda polisler, olay yeri inceleme ekipleri filan görecektim büyük ihtimalle. Daha önce dahil olmadığım bir hayattı bu. Adana’nın geceye rağmen ışıklı caddelerinden geçerek kulübe vardım.

Beklediğimin aksine sanki hiçbir şey olmamış gibiydi kulübün önü. Yerde bir miktar kan izi vardı. Girişteki yarmalardan biri yerindeydi. Eli bandajlıydı. Beni görünce toparlandı hemen ve “Hoş geldin Abi!” dedi başını eğerek. Elimde çantayla maliyeci gibi göründüğümün farkındaydım adam da çantaya dikkat etmişti. “Hayırdır, ne oldu burada!” diye sorduğumda yarma durumu anlattı kendine has tavrıyla:

“Ya piçin biri içerde kıza ağzına al sana para veririm falan demiş, kız da olmaz demiş haliyle… Bizim mekânda böyle şeyler olmaz… Efendicene oturup içersin sonra da siktir olur gidersin… Bu ibne yok mok demiş, zorlamış kızı, açmış sikini, zorla kıza tutturmuş falan… Kız da küfür edip masadan kalkınca tokat atmış kıza… O ara bizim çocuklar müdahale etti, ibneyi attılar dışarı… Burda da diklenmeye kalkışınca işimizi yaptık biz de, bi temiz sopaladık ibneyi… Ama götoğlu arabasından silah çekip ateş etti… Biz de boş durmadık, karşılık verdik… Bizim Orhan var eski özel harekatçı, tak dedi bunun kalçadan sapladı mermiyi ibne yapıştı yere… O ara benim yanımdaki çocuk vurulmuş haberim yok, benim de elimi sıyırmış mermi… Olayın heyecanıyla anlamıyosun tabii… Ondan sonra da ambulans, polis falan geldi, öyle oldu yani…!”

“Çok geçmiş olsun, vurulan arkadaş nasıl!” diye sordum. Eliyle göstererek “Şurdan girmiş mermi. Ameliyat edilecekmiş galiba. Ama sıkıntı yok!” dedi. Kolunun üstünde, omuza yakın bir yerden vurulmuştu koruma. “O herif nasılmış peki!” diye sordum. “Orhan’da Uzi var, ibneyi direk yapıştırdı yere. İstese kafadan da saplardı ama soğukkanlı çocuktur Orhan. Onun yerinde ben olsaydım direk kafaya sıkardım. Ama sakin çocuktur Orhan, direk etkisiz hale getirip bıraktı…!”

Orhan’ın kim olduğunu bilmiyordum ama sormak da istemedim. Nasılsa öğrenirdim. “Ne olacak peki? Tutuklanır mı!” diye sordum. Yarma bu tip olaylarda deneyimli olduğundan işin nasıl ilerleyeceğini adeta bir hukukçu gibi anlattı. “Yatsa da çok yatmaz, Hanımağam halleder, çevresi geniştir, her yerde tanıdıkları olunca sıkıntı olmaz. Biz alışığız böyle şeylere!” dedi. “Sen geç abi, içerde dalgana bak!” dedi sonrasında…

Saat 03:00’ü geçiyordu ama kulüpte halen az da olsa müşteriler vardı. Silahlı bir çatışmaya sahne olmamış gibiydi içerisi. Konsomatris kadınların ve adamların sesleri teknoyu andıran yüksek sesli müziğe karışıyordu.

Işıklı sahnede nerdeyse çırılçıplak halde bir kadın dans ediyordu. Amını ancak kapatan siyah minicik bir külot giymiş kadın sahnede kıvrak hareketlerle oynuyordu. Külotun ipli arkası götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Ayağında dizlerine gelen yüksek topuklu siyah deri çizmeler vardı. Dolgun ve dik memeleri çıplaktı. Uzun sarı saçlarını savuruyor, önündeki boş sandalyede bir adam oturuyormuş da onunla sikişiyormuş gibi figürler sergiliyordu. Kulüpte bu kadar geç bir saatte hiç bulunmadığım için bu manzara benim için yeniydi. Bu kadını da daha önce görmemiştim.

Elimde çantayla sahneye bakarken şef garson yanımda bitiverdi hemen. “Buyur Abi, emret!” dedi elini göğsüne götürerek. Benim kim olduğumu bildiği için boş masalardan birini gösterdi oturmam için. Oturur oturmaz başka bir garson mezeleri masaya dizdi. “Ne içersin abim!” dedi şef garson. “Bira ver yeter!” dedim. Fındık fıstık ve mezelerden ağzıma atarken getirdiği soğuk biramdan bir yudum aldım.

Boştaki konsomatris kadınlar ilerdeki bir masada birlikte oturup muhabbet ediyor, içiyorlardı. Sevda da vardı içlerinde ve beni görünce gülümsedi. Elindeki rakı kadehini kaldırıp selam verince aynı şekilde karşılık verdim. Diğer kadınlar da dönüp baktılar bana.

Hanımağa yoktu, kulüp müdürü ifadedeydi o nedenle mekânın patronu bendim. Şef garson yanımda bitti yine, “Abi kimi istiyorsan göndereyim!” deyince “Gerek yok!” dedim. “Sen bilirsin abim!” diyerek çekildi. Derken Sevda’nın bulunduğu masadan bir kadın kalkıp yanıma geldi, elini uzatıp “Selam, ben Neşe, oturabilir miyim!” dedi nazikçe. Kadın buraya kadar gelmişken geri gönderecek değildim. Elini sıkıp “Tabii, buyurun!” dedim.

Uzun boylu, dolgun hatlıydı. Gözlerinin yeşilini daha da ortaya çıkaran bir makyaj yapmıştı. Uzun kahverengi saçlarını at kuyruğu yapıp geriye atmış böylece geniş alnı açığa çıkmıştı. Omuzlarını örten ince şalı masanın üstüne koydu. Gümüş rengi parlak puantiyeli bir gece elbisesi vardı üzerinde. Derin yırtmacı nerdeyse kasıklarına kadar çıkıyordu. Sutyensiz, şişkin ve yuvarlak memeleri gözlerimin önünde dans ederken geniş kalçaları gümüş rengi elbisenin altında belirgindi.

O ara şef garson geldi ve “Ne arıyorsun sen burada, abimiz müşteri değil!” dedi Neşe’ye. Neşe “Biliyoruz herhalde!” dediğinde “Tamam sorun değil!” dedim. Garson gittiğinde Neşe “Bu da bizi salak sanıyor!” dedi. “Senin kim olduğunu biliyorum elbette. Tanışmak istedim sadece. Bir yerde sen de bizim patronumuzsun ne de olsa!” dedi. “Estağfurullah, ne demek!” dedim.

Neşe diğer konsomatris kadınlara göre daha geçkindi yaş olarak. Ama deneyim açısından Sevda daha kıdemliydi. Kocasından boşandıktan sonra bu işe başladığını, bir kızı olduğunu, kızının özel üniversitede Hanımağa tarafından okutulduğunu söyledi. Sevda’nın aksine Hanımağa’ya karşı çok saygılıydı.

“Onun sayesinde ekmek yiyorum, kızımı özel okulda okutuyor, eski kocam rahatsız ediyordu bir ara. Hanımağa ayağını kırdırdı, bir daha semtime uğramaz oldu!” dedi garsonun işaretim üzerine getirdiği birasından aldığı yudumlar eşliğinde. Sahnedeki kadının dansı bitmişti. Şimdi Ankara havaları çalıyordu kayıttan.

Kulüp kapanana kadar kalmam gerekiyordu, Hanımağa öyle söylemişti. O yüzden Neşe ile muhabbete devam ettim. Ağırbaşlı, oturmasını kalkmasını bilen bir kadındı. Yaşının geçkin olmasına karşın, ki en azından 40 yaşında vardı, belki daha da fazla olabilirdi. İstese bana sırnaşabilirdi ama öyle bir şey yapmadı. Boşandığı kocasının mühendis olduğunu ve bir süre Fransa’da yaşadığını söyledi. Hatta espri olsun diye biraz Fransızca konuştu. İki yıllık üniversite mezunu, kulüpteki ve Hanımağa’nın çevresindeki az sayıda eğitimli kişiden biriydi Neşe.

Ona yaşanan olayı sordum. “Ya, edepsiz müşterinin biri. Kıza oral yapmasını söylemiş, kız da kabul etmemiş tabii. Bizi ne olarak görüyorlar bilmiyorum. Yani biz genelev kadını değiliz, yol üstünde durup arabalara işaret etmiyoruz, eskort değiliz… Yani… Kız da olmaz deyince olay çıkardı, bizim çocuklar attı dışarı, iyi de bir dövdüler ama pislik çıktı adam. Çocuklardan birini vurmuş, üzüldüm çocuğa. Yazık, karısı daha yeni doğum yapmıştı. O şerefsizi de indirdiler yere. Hak ettiğini buldu. Maalesef gece hayatının böyle tarafları da oluyor!” dedi. “Kız kim peki!” diye sorunca “Burada yok şimdi. Tuğçe adında bir kız, iki sene oldu burada. Morali bozulunca eve gönderdik!” dedi yanıt olarak.

Hanımağa aradı konuşmamız sürerken. İçerde durumun ne olduğunu sorunca söyledim. “Boştaki kızları evine gönder, beklemesinler orada!” dedi. Ama Neşe ile oturduğumu belirtmedim, aksi halde kadına bir şey diyebilirdi.

Konuşmam bittiğinde “Boştaki kızları evine gönderecekmişiz, Hanımağa öyle söyledi!” dedim. Bunu demişti ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ama Neşe imdadıma yetişti. İşaret edince garsonlardan biri geldi. “Kızlar evine gitsin demiş Hanımağa, arabayı ayarlayın!” deyince garson onaylamam için bana baktı. “Evet öyle söyledi, kızlar gitsin dedi!” dediğimde “Tamam abi!” dedi ve dışarı çıktı.

“Hanımağa minibüsle her birimizi eve bıraktırıyor. Sağda solda oyalanmamızı istemiyor!” dedi gülümseyerek. Boştaki konsomatris kadınlar garsonların eşliğinde önümüzden geçip dışarı çıkarken Neşe’de kalktı. “Eğer istersen kalabilirim!” dediğinde “İstersen otur!” dedim nazikçe. Yeniden yerine otururken kulağıma eğilip “Beraber çıkarız!” dedi gülümseyerek.

Şef garson gelip “Abi kızlar minibüste, bakmak ister misin!” diye sorunca “Olur!” dedim. Kulübün önünde siyah Mercedes minibüs vardı. Sevda ve diğer kadınlar içindeydi. Minibüsü Celil kullanıyordu. İçlerinde yabancı uyruklu birkaç tanesi olan kızlar bana el sallayıp öpücük attı. O saate kadar aldıkları alkolün etkisindeydiler.

Neşe ile muhabbetime devam ettim. Bana Hanımağa’nın cömertliğinden bahsetti. Yanında çalışanların bütün ihtiyaçlarını karşıladığını, ailelerine baktığını anlattı. Vurulan çocuk ve Orhan adındaki korumanın ailelerine mutlaka bakılacağını ilave etti.

Ona senet imzalayıp imzalamadığını sordum. “Ben de imzaladım!” dedi. “Bu alemde işler böyle yürür. Senet olayı olmadan kızları bir yerde tutamazsın, hele de güzel, işveli, işini iyi yapan biriyse durmazlar. Kim iyi para veriyorsa oraya giderler. Çok şükür borcuma rağmen iyi kazanıyorum, eski kocam mühendis ama ben ondan fazla alıyorum mesela!” dedi soruma karşılık.

Saat 05:00 olmuşken şef garson beni Hanımağa’nın odasına çağırdı. “Abi bu geceki hasılat!” diyerek büyükçe bir torba dolusu parayı bana verdi. “Poslar dahil değil tabii!” dedi. “Tamam, Hanımağa’ya veririm!” dedim. Adam görevini yapmış olmanın huzuruyla “Tamam abi!” dedi. Ardından “Sen git istersen abi, biz kapatıp toplarız!” deyince “Olur!” dedim. Uyku gözümden akıyordu doğrusu.

Hanımağa’yı arayıp durumu anlattım. “Tamam, sen git eve yat dinlen. Paralar dursun sende. Benim biraz daha işlerim var, ondan sonra ben de eve geçecem. Konuşuruz bir şey olursa!” dedi.

Neşe’nin yanına geldim ve “Kalkalım mı!” diye sordum. “Olur!” diyerek ayaklandı. Şalını omuzuna örttüm. “Mersi!” dedi gülümseyerek. Birlikte çıktık dışarı. Yarma kapıdaydı yine. Yanımda Neşe’yi görünce “Nasılsın Abla!” diye sordu. “Sağ ol canım, sen nasılsın!” diye karşılık verdi Neşe. Neşe diğer kadınlardan büyük olduğu için adamlar kibar ve saygılı davranıyordu ama Neşe de onları küçük kardeşiymiş gibi görüyordu.

“Bize taksi ayarlasana!” deyince yarma hemen bir işaret çaktı ileriye. Boş bir taksi geldi hemen. Güneşin doğması yaklaşmıştı ve hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Evin anahtarını Emine’ye verdiğim için bana gidemezdik, mecburen Neşe’nin evine gidecektik.

Neşe taksi şoförüyle konuştu yol boyu. İnerken kırmızı çantasından para çıkarmaya kalkınca “Yapma böyle şeyler!” dedim. Şoföre fazladan ödeme yapıp gönderdim. “Olsun, sen misafirimsin!” dedi gülümseyerek. Baraj yolu denilen yerde eski bir binanın üçüncü katındaydı dairesi.

Sanki eski bir dostumu uzun zaman sonra görmüşüm de onun evine gidiyormuşum gibi bir hava içindeydim. Oysa neden buraya geldiğim barizdi. Asansöre bindiğimizde, orada ilk kez yalnız kalmıştık, elimi tutup dolgun memelerine götürüp gülümsedi.

“Senden çok hoşlandım!” dedi. Sutyensiz, top güllesi gibiydi memeleri. “Teşekkür ederim!” dedim nazikçe. Ben de ondan hoşlanmıştım ama bunu nedense söylemedim. Bu gece, ki artık nerdeyse sabah olmuştu, ikinci kez Hanımağa’yı aldatmış olacaktım, hem de kulübünde çalışan bir kadınla.

Eski ahşap kapıyı açtı Neşe. Ayağındaki yüksek topukluları çıkardığında bile boyu uzun kalıyordu. Kapının yanındaki eski aynalı dolaba ayakkabılarını koyup terlik aldı, benim ayakkabıları da aynı şekilde koyup terlik verdi ayağıma. Ayakkabılıkta kendisinin olmadığını düşündüğüm ayakkabılar da vardı.

“Bu ayakkabılar kimin!” diye sorduğumda gülümsedi. “Ablamla yaşıyorum, kızım Tarsus’ta. Orada yurtta kalıyor, hafta sonları geliyor. Ablamı dert etme, rahatına bak!” dedi. Salonda büfenin karşısındaki masaya çantasını bırakıp tuvalete gitti.

Ev ve eşyalar eskiydi ama temiz ve düzenliydi. Duvarda siyah beyaz bir resim asılıydı. Muhtemelen annesiyle babasıydı. Yanında da kendisinin ve kızının resimleri vardı epeyce. Kızı annesine benziyordu, güzel bir kızdı. Ablası olduğunu tahmin ettiğim kadının resimleri de vardı. Neşe’nin kopyasıydı sanki ve aralarındaki yaş farkı çok yok gibiydi. Biraz sonra Neşe geldi. Saçlarını açmış, sırtına atmıştı. Yüzündeki makyajı temizlemişti.

O ara odalardan birinin kapısı açıldı. Salona doğru ayak sesleri gelirken gerildim. Derken ablası geldi. Sabahın bu erken saatinde evinin salonunda yabancı bir erkek görünce nasıl bir tepki verecek diye merak ederken kadın başını sallayıp “Günaydın!” dedi. Gerçekten de Neşe’nin kopyasıydı kadın.

Neşe beni göstererek “Abla bak, Tuğrul Bey, Hanımağa’nın damadı kendisi, sağ olsun beni eve getirdi. Gece kulüpte silahlar patladı!” dedi. Ablası bu kez “Memnun oldum, hoş geldiniz!” dedi gülümseyerek. Pembe eşofman takımı vardı üstünde ama sutyensiz olduğu çok barizdi. Kardeşininkiler kadar büyük memelerinin sivri uçları eşofmanın altında belli oluyordu çünkü.

Neşe yaşananları kısaca özetledi ablasına. Ablasının adı Nermin idi ve bir kafede garsonluk yapıyordu. Neşe’nin eve geldiği saatte o da işine gidiyordu. Ablası tuvalete geçerken Neşe “Hadi geç içeri!” diyerek yatak odasını işaret etti. “Ablan evde!” dedim fısıltıyla. “O da kendi erkek arkadaşlarını getiriyor!” dedi gülerek.

Yatak odası ablasınınkinin hemen yanıydı. Neşe kapıyı kapatıp soyundu. Üstündeki elbisenin fermuarını açması yetti bunun için. Altında siyah bir dantelli tanga külot vardı. Kocaman memeleri iki yana ayrık duruyorlardı. Tangasını indirirken “Hadi soyunsana!” deyince üstümdekileri çıkardım ve baksırımla kaldım, onu da çıkardım daha sonra.

İnce battaniyeyi kaldırıp girdim yatağa, Neşe’de uzandı yanıma ve başını göğsüme koydu. Yanaklarımı öpmeye başladı. Hem içerde ablasının olmasının verdiği şaşkınlık ve gerginlik hem de Hanımağa ve Merve ile yaşadığım sikişler nedeniyle yaşadığım yorgunluktan dolayı Neşe’nin öpmelerine karşılık veremedim.

Dudaklarını büzerek, “Hoşlanmadın mı yoksa benden!” diye sordu. “Yok, çok hoşlandım ama sana yalan söyleyecek değilim. Kulübe gelmeden önce bir kadınla birlikteydim, yani anlarsın, biraz güçten düştüm. Bir de çok uykum var!” dedim. Sıcak bir gülümseme yayıldı yüzüne. “Şanslı kadınmış her kimse!” dedi önce. Ardından da “İyi, ne yapalım, biz de sarılıp uyuruz o zaman!” diye ilave etti. “Bak o olur!” diyerek yanağından öptüm.

Sıkıca sarıldık birbirimize. Garip bir gece sabaha dönmüşken kollarımın arasında yeni tanıştığım Neşe’nin dolgun vücudu vardı. Onun da en az benim kadar uykusu vardı. 15 dakika kadar sonra ablası “Neşe ben çıkıyorum” deyince “Tamam!” dedi.

Ablası kapıyı kapatıp giderken kendimizi uykunun kollarına teslim ettik…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

haber bekliyorum (alıntı)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

haber bekliyorum (alıntı)
Merhaba ben kendisini başlarda pasif eşcinsel hisseden ardından gerçekten pasifleşen evli biriyim.Uzun zamandır kendime güvenilir temiz sır saklayabilen beni bana sahip olduktan sonra rencide etmekten kaçınacak anlayışlı aktif bir erkek arkadaş arıyordum. ınsanın bu konuda kendisine açıldıktan sonra bir arkadaş bulmasının ne kadar zor olduğunu ilk kez o zaman anlamıştım.Etrafımdaki erkekleri artık daha farklı bir gözle gözlemliyor onları çeşitli yönlerden aklımdaki erkekle karşılaştırıp doğru kişiyi bulmaya çalışıyordum.Ancak hem toplumda bu konuya olan bakış açısı hem evli olmam hem de saygın bir iş sahibi olmam gibi daha aklıma gelmeyen bir sürü sebepten kendimi tutuyor beğenebileceğimi düşündüğüm erkeklere bile açılmak için ilk adımı atmakta son derece korkak davranıyordum.Hemen ardından da acaba o erkek doğru bir seçim mi diye tekrar düşünüp sonunda da seçimimin doğru olmadığı kanaatine varıp hiç bitmeyeceğini düşündüğüm arayışıma devam ediyordum.Zamanla bu iste! k ve bağlı düşünceler beynimi o kadar meşgul eder oldu ki artık neredeyse sürekli olarak bunu düşünür oldum.Tabii insan cinsel bir değişim geçirmeye hazırlanırken evdeki karısını da ihmal etmekten kendini alamıyor.Zaten cinsel aktivite olarak oldukça yetersiz olduğum ve erken gelen ilk deşarjdan sonra son derece inatçı bir hal alıp hiçbir zaman ikinci denemeye kalkışmadığım gibi çoğu zaman eşimi parmaklarımla bile tatmin etme isteği göstermezdim.Buna rağmen karım dünyada benden başka erkeklerin de olduğunu onların kendisini istediği zaman sıkıca sarıp dünyanın bir sürü tadı olduğunu göstermeye hazır beklediklerini düşünemez bana sadık kalmaya devam ederdi.Oysa en azından bir süredir ben ona kadınlığını doyurmak için yardımcı olmak istemiyor bunun yerine kendi erkekliğimi törpületmek, ağzımda değişik tatlar almak ve zaman zaman da ağır güçlü bir bedenin altında ezilip arkamı dövdürtmek istiyordum.Tabii bunu ne karıma ne de etrafımdaki diğer erkeklere açamamamın ezginliği ve bu dürtülerin ateşi ile yanıp kavruluyordum.Artık sık sık hamama gider kendimi keseletir ve fırsat buldukça vücudumu kaplayan kıllardan kurtulmak için çeşitli kremlerle vücudumu temizleyip mümkün olduğunca uzun süre bedenimle ilgilenmeye başlamıştım.Bu uğraşılarım kısa sürede sonucunu göstermiş artık vücudum daha temiz ve kılsız bir hal almıştı bana soru soran karıma da zaten kılları sevmediğimi falan söyleyip geçiştiriyordum aslında kendimi kendisini hala aramakta olduğum meçhul erkeğime hazırlıyordum.Ancak erkeğim neredeydi daha bu sorunun cevabını bulamamıştım. Bu arada alt kattaki komşum CEMıL bey de son derece güzel karısı ve iyi bir gelir getiren işi ile memnun bir hayat sürüyordu.Aramızdaki samimiyet son derece güçlüydü ve neredeyse her gün görüşüyorduk.Karısı ile aralarındaki bazı belli belirsiz satır arası diyaloglardan CEMıL beyin aslında karısını çok memnun ettiğini kadının da bu durumdan oldukça hoşnut ve o ne isterse yapmaya hazır bulunduğunu anlıyordum.Kadın çok güzeldi ve benim gibi bir erkeğe bile kendisine baktırtabiliyordu mükemmel biçimli kalçaları ve fazla büyük olmayan yuvarlak memeleri ile beni inanılmaz tahrik ediyor her fırsatta onun biraz da umursamazca sergilediği ve benim çok hoşlandığım bedenini seyrederken buluyordum kendimi.Omuzlarına dökülen hafif dalgalı saçları biçimli gülkurusu dudakları yuvarlak kalçalarını iyice belirginleştiren ince beli beni her zaman tahrik etmişti.Hele çok sık sınır tanımaz kahkahaları eda ve mimikleri her erkeği baştan çıkartabilir nitelikteydi.Kısacası kadın her erkeğin üzeri ne binip kendisini dört nala koşturmak isteyeceği bir kısrak gibiydi. Benim eşim ise vücuduna her yönden fazla özen göstermeyen,biraz şişmanca,yatakta son derece tembel ve tutucu bir kadındı.Kilosuna rağmen beli hala ince bacakları düzgün yüzü hoş sayılabilecek güzellikteydi.Belki de enönemlisi sıkılığını kaybetmemiş az kullanılmış hatta hiç hırpalanmamış son derece sıcak ve ıslak bir amı olan kendi halinde bir kadındı. ışte kısaca açıkladığım bu sosyal ortam ve psikoloji içinde ben hergeçen gün içimde büyüyen isteklere dayanabilmeye çalışan birisiydim.Bu istek geçen zamanla birlikte katlanarak büyüyor ve dayanılmaz bir hal alıyordu. Artık gözümde CEMıL’de bu isteğime en uygun kişi gibi görünüyor onu çeşitli yönlerden inceleyip uygunluğuna kendimi inandırmaya çalışıyordum.Bu çabalarım sonucu bir süre sonra ondan gerçekten farklı bir şekilde hoşlanmaya başlamıştım ve bu duyguyu tanımlayamamaktaydım.Eve birkaç gay porno almış her fırsatta seyredip kendimi ve CEMıL’i hayal eder olmuştum.Artık ona açılmam gerektiğine iyice karar vermiş ancak bunu nasıl yapabileceğim konusunda ne yapacağımı bilemiyordum.ınsanını böyle bir karısı varken acaba bir erkek sikmek isteyebilir miydi?Üstelik alacağım ters bir tepki aramızdaki tüm ilişkiyi bozabilir ve beni veya CEMıL’i o binayı hatta muhiti terk etmek zorunda bırakabilirdi.Tabii bu durumu karılarımıza nasıl anlatabilirdik bilemiyordum.Ama emin olduğum bir şey vardı ki CEMıL asla bu durumu açıklamaz kendisinde sır olarak saklar bana bir zarar gelmesini önlerdi.Aslında ona güveniyordum.Artık aramaktan vazgeçmiş tamamen CEMıL üzerinde yoğunlaşmıştım onunla birlikte olmanın pek çok avantajı olduğunu düşünüyordum bir kere aynı binada ve altlı üstlü oturuyorduk,eşlerimiz bizim aramızdaki belki zamanla daha da artabilecek samimiyetten asla kuşkulanmayacaklardı zira onlar da bu durumdan memnun bile olabilirlerdi.Aramızda başlayabilecek cinsel bir ilişki kimseyi kuşkulandırmadan uzun süre devam edebilir hem o hem ben bir başka kişiyle cinsel ilişkiye girmediğimizden veya girmeyeceğimizden oldukça da hijyenik bir cinsellik yaşayabilirdik.Her ikimizde eşlerimizi senenin bir bölümünde tatile memleketlerine gönderiyor ve yalnız kalıyorduk.Bu durum da bize inanılmaz bir hareket serbestisi kazandırabilirdi. Evet kesin karar vermiştim CEMıL erkeğim olmalıydı.Artık harekete geçmeliydim yoksa kimse bana kendiliğinden gelip tecavüz etmeyecekti beklemek anlamsızdı ne olursa olsun iş varacağı yere varsındı. Bu karardan sora eşimi tatile göndermek için olağan üstü bir uğraş gösterdim kısa sürede evden gönderdim.Artık ortam hazırdı gerisi CEMıL’e ve bana kalmıştı hiç vakit kaybetmeden soluğu bir hamamda aldım bir güzel keselendim eve gelirken aldığım krem ve spreylerle eve gelir gelmez vücudumu tamamen temizledim.Bir süre sonra CEMıL’in geleceğini biliyordum ve büyük ihtimalle karısı beni yemeğe davet edecekti dönüşte yanımda CEMıL’i de getirmeyi ve kendimi vermeyi kafama koymuştum.Tahmin ettiğim gibi de oldu CEMıL aşağıdan bağırıp; -Hadi bize yemeğe gel sen şimdi üşendiğinden aç kalırsın diyerek beni çağırdı. -Tamam geliyorum yaaa insanın böyle iyi komşuları olmasa çekilmez valla Yemeği büyük bir iştahla silip süpürdü ben se biraz daha az yiyip ardından kendimi rahatsız hissetmemek için önlemimi almıştım bu gece benim için önemli bir geceydi.Yemekten sonra hadi bize gidelim oturup haberleri falan seyrederiz diyerek yanıma CEMıL’i alıp yukarı çıktım eve girer girmez artık bundan sonrasının bana bağlı olduğunu bilerek hareketlerimi biraz daha yumuşattım içerde ona bir kahve yapıp getirinceye kadar yalnız bırakıp önce banyoya gidip önceden hazırladığım içi yağlı şırınga ile içimi yağladım.Kilodumun arasına ince bir ork** koyup mutfağa geçtim ve kendisine tüm maharetimi gösterip bir kahve hazırladım.Tepsiyle getirip ikram ettim.Kahveyi ve zannedersem beni beğenmiş hareketlerim onu biraz şaşırtmış gibiydi.Boşalan fincanları toplayıp tekrar geri geldiğimde porno seyretmeyi teklif ettim hiç itiraz etmedi hemen gay pornolarımdan en beğendiğimi koydum vcd ye.Birazdan yanında oturduğum yerden erkekliğinin nasıl kabardığını eşofmanının içinde nasıl erotik bir hal aldığını zevk ve bir o kadar da korkuyla izlemeye başlamıştım.Artık zamanın geldiğini düşündüğüm bir anda elimi yavaşça uzatıp erkekliğini okşamaya başladım.Kalbim deli gibi atıyor heyecandan kalp krizi geçirebileceğimi bile düşünüyordum.Aklımdaki acabalar hiç olmadıkları kadar büyümüş bu heyecan ve korku seline kapılan erkeklik organım bacaklarımın arasında sönüp kaybolmuştu.CEMıL ise sadece ooo beni çok şaşırttın demekle yetinip bacaklarını biraz daha açmış ve oturduğu yere daha bir yerleşip kendini sanki biraz daha bana bırakmıştı.Artık tamam diye düşündüm korktuklarım olmamış CEMıL beni geri çevirmemişti.Oturduğum yerden kalkıp CEMıL’in önüne diz çöktüm eşofmanını ve kilodunu birlikte tutup onunda hafif yardımıyla çekip bacaklarından sıyırdım ve çıkarttım.şimdi gözlerimin önünde bu güne kadar görmüş olduğum en iri ve güçlü erkeklik organı duruyordu ve ağzıma sadece birkaç santim uzaklıkta beni bekliyordu.Yavaşça üzerine doğru yaklaştım aramızdaki mesafe kısaldıkça erkekliğinin ısısı yüzüme gelmeye başlamıştı.Bu ısı beni iyice heyecanlandırıyor etkiliyordu.Bir kaç kez üst üste tıraş ettiğim yüzümü erkekliğine sürterken bacak arasının inanılmaz tahrikkar kokusunu da içime çekiyor bu koku beni daha da tetikleyip heyecanımı arttırıyordu.Erkeklik organına neredeyse hiç el sürmüyor sadece dudaklarım ve dil ucum ile ufak dokunuşlar yaparak kendisini daha da heyecanlandırmaya çalışıyordum.Nitekim kısa bir süre sonra organı inanılmaz boyutlara ulaşmış kendisi oturduğu yerde iyice ardına yaslanıp başını geriye atmıştı.Artık ben de dayanamıyor dokunuşlarımın etkisini yavaş yavaş arttırıyordum.Ağzım kurumuş dilim damağım birbirine yapışmıştı bir yandan da tüm vücudumu ateş basmış tenim kırpkırmızı kesilmiş hafifçe terlemeye başlamıştım artık dayanamıyordum ilk kez bir erkeklik organını ağzıma almak için kendimi tutamaz hale gelmiştim.Sonunda önce ucunu ardından tüm başını ve gövdesinin bir kısmını ağzıma aldım kurumuş ağzım birden sulanmaya başladı yavaşça yalayıp emerek iyice belirgin bir şekilde yalamaya devam ettim.şimdi ağzımın suyuna hakim olamıyor erkekliğinin gövdesinden süzülmesine engel olamıyordum.ınanılmaz bir tadı vardı ve aldığım his en güzel yiyeceklerden aldığım hislerden bile güzeldi.O an dünyanın en güzel zevklerinden biri bir erkekliği yalamakmış diye düşündüm zira bana bu tadı karımın amı bile vermemişti.Bu arada iyice sertleşmiş erkekliğinin ucundan süzülen zevk damlalarını yalayıp yutmak bana sandığımın aksine son derece güzel gelmişti.Ara sıra ağzımdan çıkartıp yeniden kokluyor ellerim ile taşaklarını okşayıp apış arası ve kasıkları da dahil olmak üzere tüm cinsel bölgesini yalıyordum.O da iki yanına bıraktığı elleri ile ara sıra başımı tutup istediği şekilde yönlendiriyor veya yüzümü,kulaklarımı okşayıp beni yapmakta olduğum işe karşı iyice teşvik ediyordu.ınanılmaz güzellikteki erkekliğini kaç dakika süre ile bu şekilde yalayıp emdiğimi bilmiyorum fakat kesin olan bir şey vardı ki iktidarı son derece güçlüydü ben aynı durumda olsaydım şimdiye kadar çoktan boşalmış hatta uykuya bile dalmıştım.Ancak artık onunda gelmek üzere olduğunu tahmin ediyordum aslında kendimi biraz tutup erkekliği üzerindeki etkimi azaltıp onu sakinleştirmek istedim ama sonradan gerek olmadığına inandım ne olsa artık CEMıL bana aitti bende ona ait olacaktım. Ağzımdaki erkekliğini iyice kuvvetli emmeye ellerim ile de gövdesine 31 çeker gibi masaj yapmaya başladım artık erkeklik suyunun tadına bakmaya can atıyordum. ıyice emip ağzımdan çıkartıyor ardından sadece ucunu yalayıp tekrar emmeye başlıyordum bu arada elim de hiç boş durmuyor kalın erkekliğini kavrayıp ağzımdan süzülen suyum ile 31 çektirmeye devam ediyordum.Artık dayanacak hali kalmamıştı yavaşça vücudunu sıktığını hissettim ardından ağzımda ılık bir akıntı ilk anda koyu öz suyu bana biraz itici gelmiş ağzımdan çıkartmıştım erkekliğini elim ile 31 çektirmeye devam ediyordum süzülen spermleri elimin üzerinden yavaşça kayıyor sıcaklığı tenimi okşuyordu.ıyice boşalttım elim ile tutup yeniden ağzıma aldım ıslak başı ve kokusu beni çok daha fazla tahrik ediyordu şimdi yine başını emip içinde kalan sıvısını da içmeye başladım.Bir süre sonra artık ağzımdaki erkeklik erimeye sertliğini ve gücünü kaybetmeye başladı artık daha fazla uğraşmaya gerek olmadığını düşünüp kalkıp banyoya giderek ağzımı çalkaladım.Gelirken yanımda getirdiğim peçete ile erkekliğini bir güzel temizledim.şimdi iyice sönmüş yaşadığı tatminin tadını çıkartıyor gibiydi.Bir süre ne o ne ben hiç konuşmadık sonra ilk konuşan o oldu eşofmanını istedi verdim giydi çok hoşuna gittiğini söyleyip banyoya gitti.Bacak arasını yıkayıp yeniden yanıma geldi biraz daha oturup ardından gitmek istedi ben isterse kalabileceğini ve bana istediğini yapabileceğini bunu çok istediğimi söyledim adeta kalması için yalvarıyor beni bu gece muhakkak sikmesini istiyordum.Fakat kendisi karısını yarından sonra memlekete göndereceğini bu gece ve yarın gece karısının da onu isteyeceğini söyleyerek gitmekte ısrar edince kendisine engel olmadım ama bekleyeceğimi de söylemeyi ihmal etmedim.Kapıdan uğurladım ve geri geldim uyumak istiyor içimdeki sevincin büyüklüğü buna engel oluyordu.Tek tesellim kendisinin bu durumu kabullenebileceğini görmekti üstelik iki gün sonra en az 15-20 gün süre ile yalnız bana ait olacaktı.Bekleyip iki gün daha sabretmeliydim adam haklıydı şimdilik öncelik karısınındı. Önümüzdeki iki gün nasıl geçti bilemedim ben de bu iki günü değerlendirip kendime birkaç makyaj malzemesi birkaç kadın kilotu ve kasıklara kadar uzanan süper ince kadın çorapları ve bir de evde giyebileceğim biraz topuklu bir kadın terliği almıştım.Bazen evde makyaj yapıp kadın giysileri giyiyor ve aynada kendimi seyrediyordum.Aslında hafif belirgin göğüslerim kalkık ve normal bir erkeğinkinden daha büyük kalçalarım ile çok düzgün bacaklarım hoşuma gidiyor ama en çok beğenileceğini düşündüğüm güvendiğim yerlerim olarak gözlerim ve dudaklarımı düşünüyordum.Dudaklarım etli ve biçimliydi gözlerim ise hafifte bir göz makyajı ile iyice güzelleşip etkilerini arttırıyorlardı.Tabii deliğimden alabileceği zevki burada söylemek bile gereksiz gibi düşünüyorum. ıki gün sonra işten eve geldiğimde ışıklarının yanmadığını gördüm.Yukarı çıkarken kapıyı dinledim içeriden çıt çıkmıyordu karısını gönderiyor alabilirdi.Hemen yukarı eve çıktım heyecanım yeniden artmıştı banyoya girip güzelce yıkandım.Sakal ve etek tıraşı oldum vücudumu kremleyip içimi yine aynı şırınga ile yağladım.Aldığım kadın kilotlarından birini giyip ork** yapıştırdım.Aksi takdirde içime akıttığım yağ bir süre sonra içimden süzülüp çamaşırıma akıyordu. Mutfağa gidip önceden hazır ettiğim yemeği ısıtmaya başladım kırmızı bir şarap açıp biraz havalandırdım.Kısa süre sonra aşağıda kapının kapandığını duydum demek gelmişti ama hiç ses duymamıştım.Normalde yukarı çıkarken karı koca konuşarak çıkarlardı galiba karısını gönderdi diye düşündüm.Heyecanım birkaç daha arttı,beklemeye başladım sofra ve ben her ikimizde hazırdık.Birazdan kapı çaldı koşar gibi gidip açtım kapıyı evet karşımda duruyordu duştan yeni çıkmış olmalıydı saçları daha ıslaktı çok hoş bin deodorant kokusunu ilk anda hissetmiştim.ıçeri aldım kapıyı kapatıp masaya oturttum.Bir şeyler yedik birkaç kadeh şarap içtik artık zaman geldi diye düşünmüş olmalıydı bana hadi yatak odasına geçelim mi dedi ben hazırdım zaten hiç tereddütsüz yerimden kalkıp ona doğru birkaç adım attım.Ellerimi tutup beni çekercesine yatak odasına götürdü.Hem korkuyor hem heyecandan bayılacağımı hissediyordum ya bir şey olur da kanamam olursa hastaneye gidip rezil olmaktan korkuyordum üstelik beni beğenmeyeceği bir daha beni sikmeyeceği de her an aklımın bir köşesinde kalıyordu.Odaya girdik kapıyı kapattı yavaşça üzerimdeki elbiseleri çıkartmaya başladı ben de boş durmuyor pantalonunun kemerini çözüyordum.Yüzüne bakamıyor utandığımdan yüzümün kızarmasını engelleyemiyordum. Ama yine de tutuk tutuk da olsa hem onu soymayı başarmıştım hem onun da yardımı ile soyunmuştum.şimdi gözlerinin önünde çırılçıplaktım elimi tutup beni kendi etrafımda bir tur döndürdü yavaşça gözleri tüm çıplak vücudumda dolaştı en gizli yerlerimi bile gördüğünü biliyordum bu bana anlatamayacağım bir utanç ve zevk veriyordu.Erkeklik organım yine sönmüştü ve bu beni hiç sıkmıyordu zaten birazdan olacak o değil miydi?Beni yatağa yavaşça sırt üstü uzattı iyice yerleştim ardından o da üzerime çıktı ağır bedenini üzerime bıraktığında teninin en az benim ki kadar sıcak olduğunu ve ağırlığını hissettim.Aynı zamanda bedeni benimkinden çok daha güçlü ve sert gelmişti.Boyu benden biraz daha uzun olduğundan tüm bedenimi kaplamış dudaklarını hiç vakit kaybetmeden dudaklarıma örtmüştü.Bacaklarım tamamen düzdü ve erkeklik organım ikimizin gövdesinin arasında eziliyordu bu arada hafifçe sertleşmişti.Dudaklarının dudaklarımda bıraktığı etki çok kuvvetliydi ellerim kendiliğinden vücuduna dolanmış tenini okşamaya başlamıştım.Kalp atışlarımı duyduğuna emindim tenim iyice ısınmış yeni gelin gibi ne yapacağımı bilemeden ona kendimi bırakmıştım.Bir süre dudaklarımı boynumu meme uçlarımı istediği gibi yalayıp emip ısırdı her dokunuşunda tenim ürperiyor gıdıklanma hissi uyanıyor ardında da verdiği zevkle adeta altında kıvranıyordum dudaklarımdan iniltiler yükselmeye başlamış yükselen korkum bedenime sahip olup canımı acıtmaması için kendisine yalvarır olmuştum.Bir süre benimle bu şekilde sevişti adeta oyun oynuyordu idaremi neredeyse tamamen eline almış üzerimde bir iktidar kurmuştu ona kayıtsız ve şartsız itaat ediyor onun gücü ve erkekliği karşısında çaresizliğimi hissediyordum. Bu duygu o kadar güçlü ve etkiliydi ki bedenimde tarifi çok zor bir haz uyandırıp beni kendisine bağlıyordu.Eminim ki o anda kalkıp gitse ayaklarına kapanır beni bırakmaması için kendisine yalvarırdım. Biraz sonra kalçamın altına ufak bir yastık koydu bende dizlerimi göbeğime doğru çekip deliğimi kolayca ulaşabileceği bir pozisyona getirdim.şimdi yine üzerime uzanmış beni yalamaya devam ediyordu birden elimde bir şey buldum bana prezervatif vermişti demek takmamı istedi diye düşündüm.Hafifçe doğrulup erkekliğini elime alıp prezervatifi taktım artık her şey hazırdı.Yeniden uzanıp dizlerimi kendime çektim elleri ile bacaklarımı iki yana ayırdı üzerime doğru uzandı erkekliğini ilk kez deliğime sürtmeye başladığında yüzüne bakamaz bir durumdaydım elini uzatıp yüzüne bakmamı istedi aldığım zevki gizleyemiyor gözlerimin bayılışına engel olamıyordum bu da bana büyük bir utanç veriyor ama çaresizlik içinde büyük bir istekle altında yatmaya devam ediyordum.Yeniden üzerime uzandı şimdi erkekliği deliğimde sabitti ve büyük bir özenle sokacağı tam noktayı hissetmeye çalışıyordu bende hislerimi deliğimde yoğunlaştırmış kendisine tam nokta üzerine gelince evet tamam gibi sözler söyleyerek tarif veriyordum.Artık öğrenmişti birkaç hafif denemeden sonra erkekliğini tam hedefe kilitleyebiliyordu.Son kez geri çekildi ve ardından erkekliğini adeta vücuduma sapladı bağırmaktan kendimi alamadım bir miktar soktu ardından yine çekip çıkarttı.Yeniden soktu bu kez biraz daha fazla girmişti galiba hissettiğim acı biraz daha kuvvetliydi yeniden ayrıldı benden.Ellerimi uzatmış omuzlarını okşuyor başımı bir o yana bir bu yana çevirip duruyordum.Üçüncü ve son seferde artık içimden çekmeden sonuna kadar soktu erkekliğini, vücudunu üzerime bırakıp kasıkları ile kalçalarımı sardı.Kılları tenime batmaya başlamış bir yandan da ağırlığı ve içimdeki dolgunluk hissi canımı acıtır olmuştu.Bedeni tüm bedenimi sardı erkeklik organım yine iki beden arasında sıkışmıştı ve durumundan hoşlanıyordu.Üzerimdeki pozisyonunu iyice sağlamlaştırdıktan sonra içimde bulunan erkekliğini bir hamlede çıkarttı ve ardından yine tek hamlede içime soktu evet artık başlamıştı ve durmaya da hiç niyeti yok gibiydi.Bana her abanışında bedenim altında ileri geri hareket ediyor duyduğum acı ve zevkten çığlık atıyordum.Canım çok acıyor ama aynı oranda da zevk aldığımı hissediyordum.Erkekliği iyice sertleşmiş adeta kemikten bir boynuza dönüşmüştü. Hafif kalın dibi deliğime her girişinde acım bir kaç kat daha artıyor ardından dışarı çekilirken yine rahatlıyordum.Beni bu şeklide sikerken bir yandan da yüzüne baktırtıyor ara sıra da uzanıp memelerimi ısırıp emiyordu.Elleri ile bazen kalçalarımı tokatlayıp bacaklarımı sıkıştırıp canımı iyice acıtıyordu.Sikişi hiç bitmeyecek zannediyordum erkekliğinin gücüne ve bedeninin kuvvetine hayranlığım her geçen dakika biraz daha artıyor ona olan itaatkar duygularım güçlenerek çoğalıp büyüyordu.Bu duygular içinde iki beden arasında sıkışmış erkekliğim kısa bir süre içinde dayanamayıp içini boşaltmıştı tüm bedenim şimdi daha da gevşemiş benliğini tamamen kaybetmiş ve hiç şüphe götürmez şekilde bir başkasının olmuştu.Bir süre sonra erkekliğini içimden çıkarttı bacaklarımı elleri ile itip yatağa uzattırdı şimdi erkekliğini ağzıma doğru getirmiş benden prezevatifi çıkartmamı istiyordu birazdan çıplak kalan erkekliğini ağzıma verdi dizleri ile başımın iki yanında duran ellerime bastırmış kendi ellerini başımın üzerinden yatağa dayayıp erkekliğinin ağzımdaki pozisyonunu belirlemişti.Sıcak ve sert olan erkekliğinin zaten tamamını alamadığımı bildiğinden ve rahat emme yapabilmem için başını ve kamışının bir kısmını ağzıma sokmuştu.Dilimin üzerinde ki erkeklik organını büyük bir iştahla yalıyor emiyordum.Birden aklıma ağzıma akacağı geldi çok etkilenmiştim ama vereceğim tepkiyi ölçemiyordum acaba erkeklik suyunu yutabilecek miydim tadı ve kıvamı bana bulantı verir miydi tüm bu düşüncelerle emmeye devam ettiğim erkeğim boynuzunu ağzıma biraz daha soktu ve hemen ardından ağzım onun ılık tohumları ile doldu.Organı dilimin üzerinde biraz da geride olduğundan tüküremiyordum sadece yutabileceğimi düşündüğümde zaten büyük bir kısmı boğazımdan süzülmeye başlamıştı bile artık karşı koymanın hem bir anlamı yoktu hem de zaten karşı koyamıyordum.Tüm erkeklik suyunu içtim biraz daha ağzıma saldı kamışını şimdi hem daha yumuşak hem de ufalmaya başlamış olduğundan neredeyse tamamını ağzıma alabilmiştim.ıyice emdim içinde hiç tohum bırakmadım.Aslında tadı da hoşuma gitti ve yaptığı hareket beni çok etkiledi bedenime çok hakim bir hareketti ve yapabileceğim fazla bir şey de yoktu.Artık erkekliği iyice sönmüş bende yalamaktan hemen hemen yorulmuştum.Kendini üzerimde doğrulttu ve yanıma uzanıp yattı.Sabaha karşı ağzımı aynı iştahla bir kez daha sikti dölüne alışmaya başlamıştım bu seferki daha rahat geçmişti benim için.Ertesi gün cumartesiydi ve böyle bir geceden sonra iki gün boyunca CEMıL bana her istediğini her istediği an yapma şansına sahipti.Bu iki gün ve adından gelen 15 gün boyunca CEMıL beni her istediğinde ve her pozisyonda sikti neredeyse karısı gibi olmuştum ona yemek hazırlıyor çamaşırını yıkayı! p ütüsünü yapıyordum akşam olunca da altına yatıp erkekliğini tatmin ediyordum tabii birde kendi bedenimi tatmin ettiriyordum ve bundan büyük zevkler alıyordum. Ona itaat etmek üzerimde kurduğu hakimiyete kayıtsızca teslim olmak bu süre içinde erkekliğimin iyice törpülenip öğütülmesine sebep oldu.Artık bir daha karımı veya bir başka kadınları sikmeyi düşünmüyordum bile. 15 gün sonra hem CEMıL’in hem benim karılarımız geri geldi ben kendi karımı geldiği günden beri sadece bir kez o da onun yoğun ısrarı ile siktim.Yaklaşık bir aydan beri devam eden bu durum karımın da şikayetlerine sebep olmaya başladı hatta sık sık evde kavga ediyoruz.Benim aklım CEMıL’de kendimi karıma yoğunlaştıramıyorum ne yapacağımı bilemediğim bir günde CEMıL ile buluştuk biraz gezdikten sonra bana sorular sormaya başladı ne yaptığımı falan soruyordu karımı sikiyormuydum veya kendisi özlemiş miydim gibi.Karımı bir kez siktiğimi söyledim ama onun için yandığımı beni çok beklettiğini de ekledim tamam dedi seni sikicem ve alıp bir seks sinemasına soktu beni.Tenha bir yerde oturduk ağzıma verdi biraz sonra da kuytu bir duvar köşesinde sikti beni rahatlamıştım.Sinemadan çıktıktan sonra bana dönüp sen artık benimsin biliyorsun böylece sana ait olan her şeyde benimdir dedi ben de evet anlamında başımı sallayıp onu dinlemeye devam ediyordum.CEMıL konuşmasının sonunda bana ait olup ta onun isteyebileceği şeyin benim karım olduğunu ekleyince çok şaşırdım beni biraz da üstü kapalı tehdit ederek eğer onu bana tattırmazsa bir daha beni sikmeyeceğini de söyledi.Bir süre daha konuştuktan sonra karımı eğer o da isterse sikebileceğini söyleyerek tek şartımın eve bir gizli kamera yerleştirip tüm sikişini çekmesini istemek oldu, kabul etti.Böylece kendisine karıma sahip olma yolunu da açtım. şimdi CEMıL’den karımı siktiğinin haberini bekliyor kaseti seyretmek için sabırsızlanıyorum…..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

İlkler hep güzeldir (3)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlkler hep güzeldir (3)

Tekrar merhaba
önce ki hikayelerime aşağıda ki linklerden ulaşabilirsiniz.
http://xhamster.com/stories/ilkler-hep-g-uuml-zeldir-165056
http://xhamster.com/stories/ilkler-hep-g-zeldir-2-594608

Samet’in, arkadaşları ile beni paylaşması fikrini sunduğundan beri sevişmelerimiz daha bir ateşli oluyordu. Beni artık sürekli daha sert sikiyor, ilginç bir şekilde bu da daha fazla zevk almamı sağlıyordu. koca sikini yarısına kadar sokuyor sonra tüm vücuduyla birden yüklenip deliğimi genişletiyordu. bu belli bir amaç için yaptığını anlıyordum artık. beni onlara hazırlamak. sürekli tekrar eden sevişmelerimizle bir alakası var mıydı bilmiyorum ama popom sanki daha bi büyük geliyordu gözüme. bacaklarım artık daha biçimli, baldırlarımın kıvrımları daha bir hoştu. sametin’in aldığı elbiseleri çok daha beğenerek giyiniyordum. bazen giydiğim elbise üzerimdeyken beceriyordu beni. artık tam bir kadındım sanki.
Haziranın sonlarına gelmiş, okullar kapanmış, ve havalar yine ısınmıştı. kendimi cıvıl cıvıl ve çok neşeli hissediyordum. arkadaşlarımla dışarıda bişeyler içerken samet’in mesajı geldi. “haftasonu için ailenden izin alabilir misin?” diye soruyordu. “izin alabilirsem haber veririm” diye yanıtlarken sebebini sordum. “haftasonu olacak” diye yanıtladı. yüzüm birden kızardı. bacaklarım titremeye başladı heyecandan. arkadaşlarım “ne oldu tuhaflaştın birden diye sorunca”, güzel bir haber aldığımı söyledim. Akşam aileme bir bahane uydurdum. Arkadaşımın evinde doğumgünü kutlayacağız gibisinden birşeydi. Babam, alkolü abartmayın diye uyardı, içki içmediğimi bildiği halde.
Odama gidip Samet’e iyi haberi verdim. “tamam yavrum. heyecanla bekleyeceğim” diyerek cevapladı. hemen soyunup dökündüm yine. boy aynasının karşısında dakikalarca izledim kendimi. gayet iyi görünüyordum. dolabımdan kilitli kutumu çıkardım. bir kaç parça iç çamaşırımı denedim. mürdüm rengi dantel bir string de karar kıldım. altıma da daracık bir levis skiny pantolon. üstüme ise kısa kollu göbeği açık bir gömlek. evet, karşılarına böyle çıkacaktım. ben bile etkilenmiştim kendimden.
Cumartesi günü gelip çattı. 11:00 gibi evden çıkıp markete gittim. akşam yemek için sebze, meyve kuruyemiş filan aldım. içkileri onlar getirecekti. öğlen saat 14:00 civarı samet’in evine geçtim. bir süre çırılçıplak yatakta uzandım. sonra güzel bir duş aldım. vücut kremlerimi ve losyonları sürdüm vücuduma özenle. samet 19:00 gibi gelecekti. üzerime tek parça rahat bir elbise giydim. külodun ve pantolonun izi çıksın istemiyordum vücumda. akşam alkol alacağımız için elimden geldiği kadarıyla meze ve tok tutacak yemekler hazırladım. ana yemek bendim tabi. ama gelenleri aç bırakmak olmazdı. saat 19:00 a gelirken samet aradı. “bir şey lazım mı” diye sordu. “içkiler hariç herşey tamam. siz bişey isterseniz alın canım” dedim. “tamam 15 dk’ya evdeyiz” diyip kapattı. hemen yatak odasına gittim. daha önce karar verdiğim kıyafetleri giydim. hazırlığım tamamdı. ama heyecandan da ölmek üzereydim.
Kapı çaldı, koşarak açtım. Önden samet girdi. arkasından, ondan daha kalıplı 3 kişi daha. içeri girince Samet dudaklarıma bir öpücük kondurdu. yine kıpkırmızı kesilmiştim. tanışma faslına geçtik. Ali, Yusuf ve Harun. Ali elimi nazikçe tutarak yanağımın dudağa yakın bir kısmından öptü, Yusuf sadece elimi sıktı. Harun ise en rahat olanıydı. yanağımı uzatırken şık bir hareketle eliyle kalçamın üst kısmından tutarak beni hafifçe kendine çekti ve dudağımdan öptü. bende farkında olmadan dudağının altını kapıvermişim 🙂 üçünde de farkettiğim ilk şey ellerinin büyüklüğü idi. hepsinin de parmakları kocaman ve kalındı. benim penisimin kalkmış halinden çok daha kalın.
salona geçtik. ben sofrayı zaten kurmuştum. “biraz oturmak mı istersiniz yoksa hemen yemeğe geçelim mi diye sordum”. Harun “ben çok acıktım, hemen yesek güzel olur” dedi. diğerleri de olur diyince mutfağa geçtim. içeriden kahkaları geliyor, sesleri kalın olduğu için fısıltılarını bile rahatlıkla duyabiliyordum. içlerinden birisi samet’e “lan oğlum nerden buldun bu yavruyu. taş gibi” derken, bir diğeri “biz de evdekini karı diye koynumuza alıyoruz” diye araya girdi. beni beğenmişlerdi. tabaklara yemekleri koyup servis yaptım. yanından geçerken Harun rahat durmuyor, eliyle kalçalarıma temas etmek için her fırsatı kolluyordu. elime bir kadeh şarap alıp samet’in yanına oturdum. gerçekten de acıkmışlardı. “nerden söylediniz yemeği” diye sordu Yusuf. “ev yemeğine benziyor ama, güzel yapmış kim yaptıysa” diye tamamladı. Afiyet olsun o zaman diye gülümsedim. “sen mi yaptın yoksa” diye ünledi Ali. evet dedim. bakışmalar oldu. ellerine sağlık. ikinci yemekleri de koyduktan sonra şarabımı alıp müsade istedim. karşılarında ki kanepeye oturdum.
yemek faslı bitince hepsi kalkıp yamacıma oturdu. biraz sohbet ettik bu sırada. Samet’in eski iş arkadaşıydı hepsi. Demir döküm işinde çalışıyorlardı. heybetlerinin ve ellerinin kocamanlığının sebebini o zaman anladım. hepsi o gece olacakların bilincindeydi. ancak en ufak bir yeltenme dahi yoktu. tabi Harun’un minik tacizleri dışında. o bile gayet ölçülüydü bunu yaparken. ben bir kadeh şaraptan sonra rahatlamıştım. içkilerinizi getireyim isterseniz diyerek kalktım. bardakları, mezeleri, kuruyemişleri getirdim. dolaptan buz gibi biraları da çıkardım. servis yaptım hepsine. kendime de bir kadeh daha şarap alıp samet’in dizine oturdum. dudağından öpmeye başladım. Samet elinde ki şişeyi bırakıp elini açık göbeğime koyunca ürperdim. eli buz gibiydi 🙂 “yavrum benim, mis gibisin yine” diye iltifatlar etmeye başladı. öpüşmeyi bırakıp gözlerimi açtığımda üç erkeğin de önlerinin oldukça kabarmış olduğunu farkettim. bu onları rahatsız ediyor gibiydi. kadehimi kaldırıp, “hadi mutluluğa” diyerek kafama diktim. onlar da biralarını diktiler tepeye. biraz daha oturduktan sonra müsade isteyip banyoya gittim. daha önce hazırladığım kayganlaştırıcı kremi boca ettim kalçalarımın arasına ve içime. pantolonumu çıkarıp külot ve gömlekle geri geldim aralarına.
Ali ile Yusuf’un arasına oturdum. bir kadeh daha doldurdum. “çok sıcak olmadı mı sizce de, niye hala böyle oturuyorsunuz” diyerek kendimi bile şaşırtan bir laf ettim. Harun, “hay çok yaşa sen. pişik olacam şimdi burada” diyerek soyunmaya başladı. şuh bir kahkaha patlattım. külodu ile kalmıştı. oturdu yerine. diğerlerine döndüm, siz? diye sordum. Onlarla beraber Samet de ayağa kalkıp soyunmaya başladı. Ama o külot giymediği için pantolondan sonra çırılçıplak kalmıştı. Diğerleri de aynısını yaptılar. Gözlerim siklerindeydi elbet. sanki özenle seçilmişcesine önümde duran 4 yarak. samet haklıydı. hepsinin siki samet’in sikinden iriydi. Beni bir ateş bastı. ayağa kaltım usulca. Yusuf’un sert omzundan tutup destek aldım. tanrım, taş gibiydi. Harun önümde doğrulup gömleğimin düğmelerini tek tek açtı. sonra da dudaklarıma yumuldu. alttan bir çift el de külodumu sıyırıyordu aşağıya. ayağımın tek hareketiyle kurtuldum son kalan kıyafetimden. 4 erkek ve ben. çırılçıplaktık artık. harun, memelerimi hoyratça emiyor, uçlarını dişliyordu. iri elleriyle, kalçalarımı parçalarcasına kavradı. orta parmağını kaygan deliğimin etrafında biraz gezdirdikten sonra bir anda soktu içime. inanın yarrak yemiş gibi irkildim. sonra belimden bir çift el kavrayıp kucağına aldı beni. Ali’ydi bu. dudaklarımız birleşti onunla da. yüz yüze dönüp öpüşmeye devam ettik. kazık gibi olmuş aleti kalçalarımın arasında kaydırıyordu. hiç zorlanmadan kucağına aldı beni. kanepeye sırtımı verip bacaklarımı arkaya doğru iyice yatırdı. başını deliğime gömdü. dili mermi gibi deliğime girip çıkıyordu. zevkten offf çekiyor, saçlarını okşuyordum. ben başlayabilir miyim diye sordu diğer arkadaşlarından izin istercesine. herkez kuruldu bi köşeye. ellerinde bira şişeleri, diğer elinde yarrakları. samet’e baktım. göz kırptı. Ali’nin önünde doğrulup koca erkekliğini kavradım. parmaklarım kavuşmuyordu bile. Ağzıma aldım yavaşça. uuuhhhh diye bir inilti çıktı Ali’den. sonra hareketlerimi hızlandırdım. ağzımı siktiriyodum adeta. ellerimle sıvazlıyor, taşşaklarını okşuyor, ağzıma alıp emiyordum deli gibi. dur kız, patlıcam ağzına diyerek sikini başımdan ayırdı. tekrar az önce ki pozisyona getirdi beni. gözlerimi kapadım. koca sikinin kocaman başını deliğime dayadı. usulca bastırmaya başladı.
devamı gelecek 😉

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

londradan misafirler – 2

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

londradan misafirler – 2
Sultanahmette tarihi yerleri gezerken ben kendilerine bilgim dâhilinde izahatlar vererek turistik bir tanıtım yaptım. Öğle yemeğini de tarihi köftecide yedik. Son derece memnun bir şekilde oradan ayrılıp sabırsızca bizi bekleyen tekneye doğru hareket ettik. Ataköy Marinaya vardığımızda hava sıcaklığı iyice artmıştı.Tekneye çıkıp biran önce denize açılmak ve serinlemek istiyorduk hepimiz. John ve Allan tekneyi görünce bir ıslık çaldılar. Gerçekten güzel bir yattı, ancak bu şaşkınlıkları karım Nil ve baldızım Nurla tanışınca iki katına çıktı tabiki. Onlar evimiz yakın olduğu için önceden varmışlardı tekneye. Yüz ifadelerini görmenizi isterdim doğrusu. Hava çok sıcak olduğu için bizimkiler çoktan güneşlenmeye başlamışlardı. İkisinindi üzerinde bikini ve altlarında pareoları vardı. Seksi kıvrımları birer cazibe noktası olarak öne çıkıyordu tabiki. John ve Allanın sırayla tanıştıkları eşim ve baldızımın ellerini kibarca öperken ne kadar güzel olduklarını da büyük bir hayranlıkla söylemeyi ihmal etmediler. Mete’de onlara hak verdiğini söyleyerek John ve Allana soyunmaları için kabini gösterdi. Tekne hareket ettikten sonra güneşlenme güvertesine çıkıp geniş yatakların ve minderlerin üzerine serildik. Misafirler kısa bir süre içinde bize katıldılar ve hemen birer soğuk bira açarak tanışmamızı kutladık. İltifatlar ve espriler birbiri ardına sıralanırken konuşmalar zamanla müstehcen fıkralarla süslenmeye başladı. Eşim ve baldızımda bu konuda çok rahattılar. Bir bizden bir onlardan fıkralar ve hikayeler birbirini izledi. Tekne denizde epeyce açılmıştık ki bizim kızlar güneşlenmek için pareolarını ve üstlerini çıkarmak istediklerini söylediler. İkisi de sutyen izinden nefret ediyorlardı ve misafirler ise bundan rahatsız olmayacaklarını söyleyince hep beraber müstehzi bir şekilde gülüştük. İlk önce Nil pareosunu çıkardı, arkası bize dönük olarak ayakta duruyordu ve giydiği tanga bikini adamlara küçük dillerini yutturuyordu az kalsın. Kalça yuvarlaklarının arasında kaybolmuş olan küçücük kumaş parçası en ince kıvrımına kadar açıkta bırakıyordu nefis poposunu. Onu Nur takip etti, aynı manzara adamların durumunu daha da zorlaştırdı. Nur’un kalçaları daha geniş, beli daha inceydi. Ancak omuzları daha dar ve göğüsleri iriydi. Kızlar sutyen kopçalarını aynı anda çıkardılar ve bikinilerinin üst kısımlarını yere attılar. Bize döndüklerinde manzara gerçekten inanılmazdı Nil’in meme uçları esen rüzgârdan hemen etkilenmiş birer fındık iriliğine erişmişti. Karım zaten bu durumdan çoğu zaman şikayet ederdi; şehirde işi olunca ya da çarşı pazar gezerken hep kalın sutyenler ya da kalın kumaştan bluzlar giymek zorunda kalırdı. Bir keresinde askısız bir bluz içine sutyen giymeden çıkmış o günü dikkatli bakışlar ve atılan laflardan dolayı zor akşam etmişti. Nur’un memeleri ise serbest kalmanın etkisiyle ileri fırlamış tatlı tatlı sallanıyorlardı. İriliğinden başka birde kenar yuvarlakları karımınkilerden daha koyu ve büyüktüler. İşte sıra şimdi yağ sürme merasimine gelince erotik filmleri aratmayan bir sahne çıktı ortaya. Kızlar yere sırt üstü uzanıp güneş yağını benim sürmemi istediler. Ben hemen zıplayarak avcuma bol miktarda yağı boca edip önce Nil’in omuzlarından göğüslerine indim ve özellikle göğüs kenarları ve uçlarını dairesel hareketlerle uzun uzun yağladım. Daha sonrada göbek çukuruna doğru devam ettim. Bikinisin alt tarafı oldukça dar olduğu için kalça kemikleri üzerinde gerilen kumaş parçasının içinden venüs tepesi tüm ihtişamı ve çıplaklığı ile gözüküyordu. Kişide tam ağdalı olduklarından bize sundukları göz ziyafeti inanılmazdı. Dayanamayıp elimi Nil in alt tarafına doğru uzattım ve tepesini avuçlayıverdim. Bu hareketimle karım birden kasıldı ve kısa bir inleme sesi çıkardı, ancak hemen arkasından şaplağı yiyiverdim tabiki Uzun bacaklarını da yeterince yağlayıp Nur’a geçmek üzereydim Allan dayanamayıp atladı. “Lütfen, eğer hanımefendi izin verirse bu görevi ben seve seve yerine getirmek isterim’’ deyince Nur kahkahayı bastı. Serbest bir kadın olduğu için neden olmasın dedi. Allan bu cevap üzerine ok gibi fırlayıp yağ kutusunu elimden kaptı ve avucuna boca etti. Aynı benim yaptığım gibi omuzlarından başlamak üzere göğüslere doğru devam etti ve Nurun iri göğüsleri iki yana yayıldığı için her birini iki avcunun arasına alarak yağlamaya tercih etti. Bu inanılmaz seksi bir hareketti ve Nurda bundan çok hoşlanmıştı. Diğer memesine de aynı özeni göstererek aşağılara doğru devam etti, ama benim yaptığıma cesaret edip elini alt kısımdan içeri doğru sokamadı tabiki. Bacaklarını da uzun uzun yağladıktan sonra, Nur kendisine teşekkür etti. Allan, John ve ben üçümüz sohbete daldık ancak hiçbirimizin aklı sohbette değildi. Gözlerimizin önünde uzanmış bu iki güzellik abidesi kadındaydı tartışmasız.
Ben bu işin sonunun nereye kadar gideceğini merak ediyor, eğer adamlar daha ileri gitmek isterlerse karımın bunu nasıl karşılayacağını merak ediyordum. Nil’le şimdiye kadar böyle bir pozisyonda hiç kalmamıştık. Mükemmel bir cinsel hayatımız ve fantezilerimiz vardı, ancak bir yabancıyı aramıza almamıştık hiç. Nur’un böyle bir durum karşısında göstereceği tepk**en emindim. O bunu umursamaz sonunda benden alacağı hediyeyi düşünürdü. Bu arada Mete’de yanımıza gelmiş birazdan adanın arka tarafında ıssız bir koyda denize girmek için demirleyeceğimizi söylemişti. Bu haber herkesi sevindirdi zira hepimiz aşırı derecede ısınmıştık. Benim ve adamların ön kısmı birer çadır şeklini almış artık bunu gizleyemiyorduk. Demir attıktan kısa bir süre sonra güverte kenarında dizilmiş önce kimin denize gireceğini konuşurken John benim kulağıma fısıldayarak karımı Allanla beraber denize atmak istediklerini söylediler. Bende ‘’ok’’ dedim, Nil şaka sever hatta karşılık vermekten hoşlanırdı. John ve Allan Nil e çaktırmadan arkasından dolanıp biri ayaklarından diğeri de ellerinden sıkıca kavrayıp onu çığlıklar içinde altı okka yaptılar. Bir kaç kez sallayıp güverteden denize attılar. Nil suya düştüğünde bir çığlık atmış ve bunun intikamını alacağını haykırıyordu. Ben ve Mete de aynı şeyi Nur için planladık ve hızla baldızımı da suya attık. Sonra bizlerde onları takip ettik. İçtiğimiz biraların etkisi ile son derece rahatlamış, serin ıssız sularda yüzebilmenin keyfini çıkarıyorduk. Kıyıya doğru hızla yüzmeye başladık. Ayaklarımızın yere değdiği yerde kızları aramıza alıp onlarla şakalaştık. John ve Allan kızlarla mümkün olduğu kadar yakın olabilmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlardı. Sonunda malum deve güreşi fikri çıktı ortaya. Hemen iki takıma ayrıldık ben ve Nil, John ve Nura karşı olacaktık, daha sonrada Allan karımla, Nur da Mete ile takım oluşturacaktı. Ben vakit kaybetmeden Nili sırtıma almıştım, John ise Nur un geniş kalçalarını omuzuna yerleştirmek için bayağı uğraşmıştı doğrusu. Kızların üstleri çıplaktı tabiki. Nil in meme uçları birer mızrak gibi dimdik Nurunkiler ise irilikten sağa sola sallanarak müthiş seksi bir manzara arz ediyordu. John Nur’un bacaklarını vücuduna sıkıca dolamış ellerini de dizlerinin üst kısmına kenetlemişti. İlk atak onlardan geldi ve Nil bu atağı savuşturmak için yana eğildiğinde dengemiz bir an için bozularak devrildik. Daha ilk hamlede kaybetmiştik.John sevinç içinde zıplıyordu Nur un memeleri de onunla beraber havalara sıçrıyordu. John Nuru sırtından indirmek istemiyrodu adeta olduğu yerde dönüyor zıplıyor hopluyordu.Bir ara Nurun arkadan görünüşünü yakalamıştım ve bu beni oldukça tahrik etmişti.Tangası kalçalarının arasında tamamen kaybolduğundan etli kalçalar iki yana ayrılmış son derece davetkar duruyorlardı.Mete ve Allan ise sıralarını sabırsızlıkla bekiyorkardı.Allan hemen gelip karımı sırtına alırken denge kurmakta birz zorlandı .Ancak Nil kalçalarını adamın omuzuna yerleştirmek için kıvrak bir hareket yaptığında baldızın sundğu kalça frikiğini bu sefer karımdan izledik.Metede hemen vakit kaybetmeden Nuru sırtladı ve ilk atak bu sefer Nilden geldi.Nil in elleri ıslak olduğundan kayarak Nurun sol kolunu sıyırıp geçmişti ve dengesi bozulduğu için ona tutunmak istedi. Can havliyle yaptığı hamlede sağ eli kazayla Nurun iri memesine sıkıca yapışmıştı.Aynı anda sol eliylede Allanın kafasına tutunuyordu.Nurun canı yanmıştıki kısa bir çığık attı.Bu çığlık biz erkeklerin yüreğinden birer parça kopaırıp götürdü sanki.Nur da bu hamleye karşılk verip ileri uzanınca Allan geri çekildi ve Nur un dengesini sağlayamayan Mete öne doğru eğilerek kızı suyun içine bıraktı.Nurun düşüş anı gerçekten muhteşemdi. Tangasının alt kısmı mücadele esnasında sanki yok olmuştu,ve denizin içine dalarken kalçaları tamamen açılmış uzvunun kenarları dışarı çıkmıştı.Bu sahneden sonra hepimizin nefesi kesilmişti.
John ve Allan kızlara her fırsatta sarılmaya çalışıyor onların omuzlarına yanaklarına öpücükler konduruyor, tebrik bahanesiyle sarılarak çıplak vücutlarını daha iyi hissetmeye çalışıyorlardı.
Kızlarda ıslkılar çalıp zıplıyor , su püskürtüyor, elleri ile şakalaşıyor neşeli kahkahalar atıyorlardı.
(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5)
Aradan bir haftaya yakın zaman geçmesine rağmen Eyüp’ten evle ilgili bir haber alamamıştım. Ben Hamit abinin yaratabileceği zor durumdan kurtulmak için acele ediyordum, ama Eyüp’e durumumu da tam olarak anlatamadığımdan da ısrarcı olmak istemiyordum.

Bu arada yine amım karıncalanmaya başlamıştı. Sevişmem, amımı güzelce siktirmem lazımdı. Bu sefer önceliği Eyüp’e verecektim. Akşam onunla buluşup sevişecektim, hem ev işini de konuşurum diye düşündüm. Aradım, telefonunu açmadı, mesaj attım akşama buluşalım diye. Sonra da evi toparladım, kendi bakımımı yaptım. Akşama her şey hazır olmalıydı. İşlerimi halledip giyinmeye koyuldum. İnce bir sutyen taktım, çünkü Eyüp öyle seviyor, elini attığında göğüslerimi hissetmek istiyormuş. Ona uygun bir tanga külot giydim. Dizim hizasında bir etek ve gömlekle tamam olmuştum, üzerime parkamı alıp evden çıktım, işe gittim. Bir ara Eyüp aradı, derste oluğu için telefonuna bakamamış, “İş çıkışına gelirim.” dedi.

İşyerinde akşamı zor ettim. Arkadaşlarım takılıyordu, “Kız ne yangın çıktın sen! Esk**en sessiz sakin bir şeydin, birden yaşama sevinci geldi, meğer senin ilacın belliymiş!” diye. Tabi onlar benim sadece Eyüp’le seks yaptığımı düşünerek böyle diyorlardı. Birkaç hafta önce bana böyle birşey söyleseler bir daha yüzümü kaldırıp onlara bakamazdım, ama şu an onlarla beraber gülüp, esprilerine katılıyordum. Benim seksle böylesine içli dışlı olmam genel olarak yaşantımı da etkilemiş, okulda ve işyerinde de daha neşeli ve canlı birisi olmuştum, kıpır kıpırdım. Sadece kızlara karşı değil tabi erkeklere karşı da tavırlarım daha rahat ve samimiydi.

Akşam Eyüp göründü. Kızlara her ne kadar susun desem de, esprileri Eyüp’e kadar duyurdular. Hatta kızlardan biri, “Enişte, şu kızı ihmal etme, bak senle birlikte olduğu zaman yüzü gülüyor!” dedi, o daha lafını bitirmeden diğer kızarkadaşım, “Birlikte olmak derken?” deyince, kahkahayı basarak kaçtılar. Neyse, biz çıktık. Eyüp, “Ne oluyor?” diye sordu. Ben de anlattım, “Son zamanlarda daha neşeli ve canlıymışım, onlardan bunun altında yatan nedenin sevişmek olduğunu söylüyorlar!” dedim. Eyüp, “Öyle mi peki?” diye sordu. “Bilmem, akşam bir deneyelim, sabaha daha neşeli olursam ondandır!” diye cevap verdim, gülüştük.

Yemeği dışarda yiyelim, evde yemekle uğraşmayalım diye kararlaştırdık ve bir Fast Food restoranında birşeyler yedik. Eyüp sanki biraz durgun gibiydi. Ben onu güldürmeye çalışıyordum. Acaba evle ilgili konuda arkadaşları olumsuz cevap verdiler de bana birşey diyemiyormuydu? O yüzden olabileceğini düşünüp ev konusu hiç açmadım. Benim eve gitmek için yola çıktığımızda aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Ya Hamit abi beni kolluyorsa, orda sarkmaya, laf atmaya kalkarsa, ya da eve gelecek olursa ne yaparım diye. “Aşkım, bizde rahat ederiz ama, sana anlattığım gibi millet bizi görürse sıkıntı çıkarırlar, Hamit abi de sanki bana o serserilere ben yüz veriyormuşum gibi tavırlı davranıyor bu aralar. Bize gitmesek mi?” dedim.

“Ne yapacağız ya peki?” dedi. “Size geçelim!” dedim. Eyüp, “Evde çocuklar var, bilseydim gündüzden bir ayarlama yapardım…” dedi. Ben de, “Olsunlar, biz senin odanda olmayacak mıyız? Sanki bizde olsak da ne yaptığımızı bilmiyorlar mı?” diye cevap verdim. “Aynı şey değil!” dedi. Haklıydı, ama ben evime gidip Hamit abi riskini alamazdım. Biraz daha kritik yaptıktan sonra onlara gitmeye ikna oldu Eyüp.

Ev arkadaşları Osman ve Burak iyi çocuklardı, arada evlerine gittiğimde güzel ve keyifli muhabbetler ediyor, kağıt oyunları falan oynarlarken onlara katılıyordum. Hatta beceremesem de PS oynamışlığım bile var. Cinsellikle ilgili haklarında birşey bilmiyorum, benim olduğum ortamda bu tarz muhabbetler hiç olmadı. Ama şimdi beni heyecan bastı. Otobüste ve sinemada sikilmemden çok da zevk aldım, ama onlar beni tanımıyordu, bir daha da karşılaşma olasılığımız yok denecek kadar azdı. Ama bu gece Osman ve Burak yan odada iken ben Eyüp’le sikişecektim ve sabah kalktığımızda bana bakarlarken belki de (hatta belki değil, mutlaka) benim gece sikiştiğim akıllarında olacak, belki de o halde hayal edeceklerdi yüzüme bakarken.

Bu inanılmaz derecede utanç verici bir durum olurdu benim için. Bir an yanlış mı yaptım oraya gitmekte ısrar ederek diye düşündüm. Ama bir o kadar da tahrik edici bir durumdu ki bu, orospuluğum yine baskın gelmişti. Şimdiden ıslanmaya başlamıştım. Bu arada Eyüp, “Evdekilere haber vereyim, bari ortalığı toparlasınlar!” dedi. Ben de, “Boş ver milleti uğraştırma, biz aşk yuvamıza geçeriz direkt, milleti rahatsız etme!” dedim. O yine de mesaj yazdı geliyoruz diye.

Neyse eve vardık, çocuklar salonda TV başındaydılar. Selamlaştık, biraz oturduk, ama ben birazdan sikileceğim ve sırf bunun için burada olduğum fikriyle heyecanlıydım. Biraz tedirgindim, sanırım herkes o anki oturmanın nezaket icabı olduğunun farkındaydı. Onlarda da bir an önce millet işine baksın havası vardı. Herkes herşeyin farkında, ama kimse birşeyden haberi yokmuş gibi rol yapıyordu. Eyüp de birşey demiyordu. Ben de ilk kalkmak istemiyordum kudurmuşluğumu resmen belli etmemek için…

Neyse ki Osman durumu kurtardı, “Ben odama geçiyorum, biraz yorgunum, kusuruma bakma Elif, başka zaman telafi ederiz…” diyerek ayaklandı. Ben de, “Önemli değil, keyfine bak sen!” diye karşılık verdim. Biz de o hareketlenmede kalktık ve Eyüp’ün odasına geçtik. Ben parkamı çıkarıp yatağa uzandım, Eyüp üstünü çıkarıyordu. Pantolonu ve tişörtünü çıkarınca Boxerla kalmıştı. Biraz tedirgin gibiydi. “Aşkım gel!” deyip yanıma çağırdım. Yanıma uzandı, bu sefer ben ayağa kalktım. Ne oluyor der gibi baktı. Ben de, “Aşkım, biliyorum rahat değilsin, ama benden yana sıkıntın olmasın, sen bizde olsak nasıl olmasını istersen ben sana aynısını yaşatacağım!” diyerek rahatlatmaya çalıştım. Telefonundan bir müzik açmasını istedim, striptiz yapacaktım.

Müzik eşliğinde ben de soyunmaya başladım, yavaşça gömleğimin düğmelerini çözdüm, sonra eteğimin düğmesini çözüp fermuarını indirdim. Eyüp bir taraftan beni izliyor, bir taraftan Boxerinin üstünden sikini sıvazlıyordu. Eteğimi kalçalarımı kıvırarak aşağı düşürdüm, gömleğimi de havada sallayıp, çığlık atarak Eyüp’ün üstüne attım. Eyüp, “Ne yapıyorsun?” dedi, millet duyacak diye korkuyordu. Ama farkında olmadan şeytanı içime kaçırmıştı. Ben de yatağa Eyüp’ün üstüne uzanıp yanaklarını sıktım ve “Duysunlar aşkıııım!” diyerek dudaklarına yumuldum. Eyüp de karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımı emiyordu. Vücutlarımız sarılıp birleştiği gibi dillerimiz de içerde yek vücut olmuştu.

Ne kadar zaman öpüştük bilmiyorum, bir müddet sonra ben Eyüp’ün boynundan aşağı öperek, göğüs uçlarını ısırarak Boxerine ulaştım. Önce Boxerin üstünden sikini biraz okşadım, sonra Boxeri aşağı doğru çektim ve sikini emmeye başladım. Az sonra Eyüp inlemeye başladı, zevkini almıştı, yatakta doğruldu ve “Harikasın aşkım!” diyerek saçlarımı okşamaya başladı. Ben öyle sanmışım, çünkü peşinden saçımdan tutup kasıklarına doğru bastırmaya başladı, sokabildiği kadarını sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ben arada bir kafamı geri itiyordum, nefeslenmek için. Ama Eyüp, “Hadi aşkım, alırsın hepsini!” deyip tekrar bastırıyordu.

Yaklaşık 10 dakikalık saksonun sonuna doğru taşaklarını okşamaya ve onları da emmeye başladım ve Eyüp, “Ohhhh!” çekerek ağzıma boşaldı. Yutabildiğimi yuttum, kağıt mendille yüzüme taşanları temizledim. Eyüp, “Su getireyim…” diye odadan çıktı, ben de yatağa uzandım. Dışardan sesler geliyordu, sanırım Eyüp biryle konuşuyordu. Acaba millet bizi mi dinliyordu? Yoksa Eyüp yaptıklarımızı mı anlatıyordu?

Eyüp az sonra tekrar içeri geldi, elinde suyla. Ben hiç sormadım kimle konuştuğunu vs. Suyla ağzımda kalan dölleri de yuttum. Sıra Eyüp’teydi, o da durumun farkında olarak üzerime uzandı ve boynumdan ve öpmeye başladı. Buna oldum olası dayanamam zaten. Zaman zaman kulak memelerimi emip küçük ısırıklar atıyordu, ben inlemeye başlamıştım. O da yavaşça memelerime doğru indi, benim de yardımımla sutyenden kurtulduk ve memelerimi yoğurmaya emmeye öpmeye başladı. Harika gidiyordu. Sonra elini külotumun içine sokarak amımla oynamaya başladı. Ben öyle zevklenmiştim ki, çıldırmak üzereydim…

Sikini tutup, “Sok artık şunu, doldur içimi, sik beni aşkım noolur!” diye yalvarmaya başladım. “Tamam aşkım, sabırlı ol!” diyerek külotumu çıkarıp attı ve sikini amıma hizaladı. Sikini amımın dudaklarına sürtüyor, ama içime sokmuyor, beni iyice çıldırtıyordu. Bacaklarımı beline dolayarak kendime doğru çektim ve sikini içime aldım. “Oohhh!” diye inlemeyle böğürme arası bir ses çıktı ağzımdan. Siki içime tamamen girince Eyüp de gidip gelmeye başladı…

Bir müddet böyle siktikten sonra, beni domaltıp arkamdan amıma yerleştirdi ve pompalamaya başladı. En sevdiğim pozisyondu bu. Ben inlemelerimi artırarak, “Hadi sik beni erkeğim, daha derine, hepsini kökle!” diye seslenmeye başladım, zevkten kendimden geçmiştim. Eyüp sürekli, “Sus kız, millet duyacak!” diyordu. Ben de, “Duyarlarsa duysunlar, kökle içime, sik orospunu!” diye karşılık veriyordum. Baktı ki ben kendimde değilim, Eyüp de bana uydu ve götümü tokatlamaya başladı. “Al sana orospu, bunu mu istiyorsun?” diyerek sikini amımdan çıkarıp, kalçama şaplak atıyor, peşinden sikini sertçe amıma geçiriyordu.

Bu şekilde sikilmek zaten harikayken, bir de yan taraftan diğerlerinin bizi dinleyip seslerimizden ne halde olduğumuzu kafalarında canlandırdıklarını ve mastürbasyon yaptıklarını düşünmek seksten aldığım zevki katlıyordu. Kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama dermanım kalmamıştı, “Yeteeer, bayıldım!” dedim. Ama Eyüp, “Ne oldu kız, ne biçim orospusun sen, bu kadar çabuk yorulur mu hiç orospu?” diye pompalamaya devam etti. “Bari pozisyon değiştirelim!” dedim. Ayaklarımdan aşağı çekerek yatağa yatırdı, aynı domalır pozisyon, sadece ayaklarım yerdeydi, yatağın kenarına domalmıştım. Ama belden yukarım yatakta olduğu içim ayaklarıma yük binmiyordu. Beni yormayan bir pozisyondu.

Eyüp arkama geçip pompalamaya devam etti. Tekrar gelmek üzereydim, yüzümü yastığa gömüp inlemeye başladım. Nihayet Eyüp de içime boşalarak üstüme yığıldı. Biraz sonra yatağa güzelce yerleşip sarılıp uzandık. Ona, “Aşkım bitirdin beni, harikaydın!” deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Eyüp ise, “Doydun mu, devam edelim mi?” diye sordu. “Aşkım ben bittim, ama sen istersen senin için herşeyi yaparım!” dedim. Eyüp, “Ben de yoruldum, şimdilik yetsin!” dedi. Normalde duş almak isterdim, ama şimdi evdekiler ayaktadır diye vazgeçtim. Öyle sarılarak uyuduk.

Sabaha doğru çişim geldiği için uyandım. Üstümüzde birşey yok, ben yüzükoyun yatmışım, bir kolum Eyüp’ün göğsünde, bir bacağımda Eyüp’ün bacaklarının arasında, bacaklarım aralık, şekilde. Tuvalete gitmeliydim. Eyüp’ün tişörtünü üstüme geçirdim, altıma giyecek birşey bulamadım, bu saatte zaten kim olacak diye kapıya yöneldim. Kapı aralıktı, yani kapalıydı ama dili tutmuyordu. Kendiliğinden mi oldu, yoksa biz uyurken diğerleri açıp baktı mı, yoksa ta sevişmemizin başlından beri aralıktı da izlediler mi bizi, bilmiyordum. Bunları düşünürken, çişim acele etmem gerektiğini hatırlattı.

Sessizce salona baktım, hiç ses yoktu, hızlıca tuvalete gittim. Klozete oturdum, işerken düşünmeye başladım. Sabah ne olacaktı, gece yarağın zevkiyle bağırıp çağırmıştım, sabah yüzleşme gerçekleşecekti. Hem benim evde kalma işi ne olacaktı, evde kalırsam arkadaşlarıyla hep yüz yüze bakacaktım, sürekli kaçamazdım herhalde.

08:00’de dersleri başlıyordu, bunlar evden 07:00 gibi çıkacak olsalar bir saate falan kalkarlar diye bir hesap yaptım. Akşamın yerine puan toplamak için kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Onlar kahvaltı yapıp giderler, ben de onlar çıkana kadar odadan çıkmazsam en azından bugünü kurtarırdım. Eyüp’e de evden geç çıkmak için bahane bulmam lazımdı.

Saat 06:00’ya geliyordu. İçeri gidip eteğimi giydim, kahvaltı hazırlarken kalkan olabilirdi. Mutfağa geçtim, evde olanlardan birşeyler hazırladım. Çayı koyup, ekmek aldım geldim. Sonra da Eyüp’ü uyandırdım, “Aşkım kalk, kahvaltı hazırladım, arkadaşlarını da kaldır, yapın kahvaltınızı!” diyerek. Biraz nazlanarak uyandı, kahvaltıyı görüp tekrar odaya geldi, “Aşkım harikasın, seni çok seviyorum!” dedi ve öptü. Ben üstümü çıkarıp yatmıştım tekrar. Bana, “Sen kahvaltı yapmıyor musun?” dedi. Ben de, “Siz çıkın, ben duş alıp sonra çıkarım, o ara biraz daha uyuyayım!” dedim.

Eyüp arkadaşlarını kaldırdı. Kahvaltıyı gören, “Ooooo!” çekiyordu. Aslında kahvaltıda gece ile ilgili ne diyorlardı merak ediyordum, ama yakalanırım diye de odadan çıkamıyordum. Boş verip yatağa uzandım.

Kahvaltılarını yapıp evden ayrıldılar…

[Elif]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ.6

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ.6

Bir gecede iki erkekle sevişmenin yorgunluğuyla saatlerce uyumuşum. Gözlerimi açtığımda vakit öğleni geçmişti. Cep telefonu ısrarla çalıp durmasa belki daha da uyuyacaktım. Uyku mahmurluğuyla elimi uzatıp telefonu aldım, ekrana baktım, kocam arıyordu.

“Hasan?” dedim.

“PTT havalesi gönderdim, gidip al. Çocuklar seni bekliyor, ufaklık her gün anne diye ağlıyor…” dedi. Kısa… Soğuk… Küskün… Kırgın… Kapattı telefonu… Öylece baktım, kaldım.

Ne yapmalıydım? Gitsem mi? Başka seçeneğim yok ki… Gitmem şart… Ekonomik durumum felaket… Böyle giderse yaşayabilmek adına, zevk için değil, para karşılığı seks yapan profesyonel orospu olacağım buralarda… Diğer yandan çocukların özlemi bitiriyor beni, içimi kemiriyor… Peki gidince ne olacak? Neler yaşayacağım? Başıma neler gelecek? Kocama güvenebilir miyim? Beni nasıl karşılayacak?

Sorular… Sorular… Cevapsız sorular… Sonunda kararımı verdim. Kalkıp hazırlandım. İki parça çamaşırımı küçük çantaya koyup kapıyı kapatırken son bir kez baktım. Evime… Bir puştun kapatması olarak kaç ay geçirdiğim iki göz eve… Kırık dökük toplama eşyalarla dolu, harap görünümlü evime…

Yine de çok mutlu anlarım da olmuştu bu evde… İlk zamanlar benimle ilgilenen, sevişen gerçek bir erkekle geçirilen geceler, gündüzler hatta… Bağıra bağıra sevişmelerimiz, kendimizi kapıp koyverdiğimiz… O zamana kadar hiç tatmadığım değişik zevkler, bilmediğim seks oyunları, yeni beceriler…

Gözlerim yaşardı, kapıyı kapatıp çıktım. Ağlaya ağlaya postaneye gittim. Gidene kadar sakinleşmiştim. Kocamın gönderdiği havaleyi çekip garajın yolunu tuttum. İlk otobüse atlayıp İzmir’e, evime gitmek üzere yola çıktım.

Tüm yol boyunca endişeler, düşünceler beynimi kemirip durdu. Beni bekliyorlar mıydı? Ailem, komşular, çocuklarım, kocamın ailesi… Olanlardan sonra beni nasıl karşılayacaklardı acaba? Yüzlerine nasıl bakacağım? Ne diyeceğim onlara, ne anlatacağım?

Akşam saati kasabanın garajında mola veren otobüsten indiğimde kocam karşı kaldırımda dikilmiş, bana bakıyordu. Elimdeki çantayla kalakaldım. Aramızda geniş cadde, karşılıklı bakıştık.

Ne kadar sürdü bakışmamız, bilmiyorum. Sonra yavaş yavaş yolu geçip yanıma geldi Hasan… İfadesiz bir yüzle bana bakıyordu. Kıpırdamadan, donuk yüzüyle… Elini uzattı, hoşgeldin diyecek zannettim, tokalaşacak diye düşündüm. O telefondaki soğuk, uzak sesiyle,

“Çantanı alayım, çocuklar evde, seni bekliyorlar…” dedi. O beklemiyormuş, çocuklar bekliyormuş. Çantayı verdim, yan yana, iki yabancı gibi yürüdük eve giden yolda… Gözümde güneş gözlükleri, başım yere eğik, yarım adım gerisinde, takip ettim kocamı… Konuşmadık hiç… Eve geldik.

Çocuklarımla hasret giderdim ağlaya ağlaya… Öyle özlemişim ki onları… Öpüştük, koklaştık… Uyku saatleri geldi, gidip yatırdım onları, öpe öpe, koklaya koklaya…

Salona döndüm sonra… Hasan koltukta oturmuş, öylece bakıyordu bana… Hiç sesini çıkarmıyordu. Bana da karşısındaki koltuğa oturmak düştü, sessizce gidip oturdum. Dakikalarca oturduk. Bir kelime söylemeden… Yere bakarak…

“Konuşsana Hasan…” dedim sonunda…

“Ne konuşayım Güllü?”

“Konuş işte… Bir şeyler söyle… Bağır, çağır… Küfür et, orospu de, fahişe de… Konuş… İçindekini dök bana, ben de bileyim.”

“Yapamam, sana öylece orospu diyemem ben…” Sesi üzgün çıkıyordu. “Çok üzdün beni, kahrettin, mahvettin. Ama yine de kem söz diyemem sana… Dilim varmaz. Çocuklar var, çocuklarımız…”

“Keşke çocukları daha önce düşünseydin be Hasan… Şimdi dilin varmıyor ama… Ben gittikten sonra herkese anlatmışsın neler yaptığımı, en incesine kadar… Herkes öğrenmiş benim orospu olduğumu… Bilmeyen kalmamış…”

“Ne bileyim Güllü… Anlattım evet… Yaram sıcaktı daha, ne yaptığımı bilemedim. Affet beni… Boşanma dilekçesi yazdırdım, elim varıp dava açamadım. Hep bi ümidim vardı dönersin diye… Döndün işte sonunda…”

“Sen de beni affet Hasan… Çocuklar için değil, kendin için affet… Sana yaptığım her şey için, seni üzdüğüm için affet…” Elini salladı,

“Biraz zaman ver bana Güllü… Zaman her şeyin ilacıymış, biraz zaman ver. Yaram biraz soğusun. Acım azalsın.”

Beni yatak odasına gönderdi sonra, tek başıma… Kendi salonda yattı. Gecenin sessizliğinde birbirimizi dinledik. Uykuya daldığını soluk alışverişlerinden anlayabiliyordum. Bir kaç saat uyku tutmadı, döndüm durdum. Neden sonra uyuyup kalmışım.

image
Evden çıkmadım bir zaman… Hasan işine gitti geldi, çocuklar okula… Ben evde pinekleyip durdum. Benimkiler geldi bir hafta sonra, geldiğimi öğrenmişler… Anam, kızkardeşim… Bağrış, çığrış, sarıldık, ağlaştık. İki hafta oldu geleli, aynı monoton hapis yaşamı devam etti. Bir akşam üzeri,

“Hadi hazırlan, dışarı çıkalım Güllü…” dedi kocam. “Hava al biraz… Hep evde, hep evde… Zindana girmiş gibisin. Hasta olacaksın.”

“Olur mu Hasan? Etraf… Çıkmak istemiyorum, böyle iyiyim ben…”

“Olur olur… Kocanım ben, kime ne? Hadi, çıkalım…”

Giyinip hazırlandım, dışarıya çıktık. Kolunu uzattı, koluna girdim. Salına salına dolaştık kasabanın içinde, çarşıyı gezdik. Bizi tanıyanların meraklı bakışları tek tük, ayıplarcasına… Umursamadım. Kocamın koluna daha bir yapıştım, sımsıkı… Başını çevirip baktı, anlamıştı. Elimi okşadı.

“Aldırma… Pabuç bırakma, dik tut başını…” dedi sadece…

Dönerken Hasan rakı aldı bakkaldan, eve gelince meze hazırladım. Oturup içti bir kaç kadeh… Eskisi gibi sakilik yaptım, karşısında oturdum.

Son kadehten sonra gözünü bana dikti. Geldiğim günden beri, bunca zamandır eli elime değmemişti, ayrı yatıyorduk. Kalkıp masaya, yanına gittim, boşalan kadehine tekrar rakı, su koydum. Yanı başımda oturuyordu kadehini ayarlarken, çok yakındık birbirimize, bir karış yoktu mesafe…

Ürperdim. Belime sarılsın, kucağına oturtsun istedim içten içe… Sevsin, okşasın… Yapmadı. Sadece yan dönmüş, bana bakıyordu suskun suskun… Yanındaki sandalyeyi çekip oturmamı işaret etti, oturdum. Eteğim kısaydı her zamanki gibi, çekiştirdim ama, bacaklarım açıkta yine…

“Neden Güllü?” dedi en sonunda… Beklediğim soruyu sordu. Cevabı iki kelime değildi ki bu sorunun… Anlatmaya başlasam roman olur. Sevgisizlikten, ilgisizlikten başlasam, seks hayatımızdan çıksam ne fayda… Başım eğikti hala,

“Ne bileyim Hasan? Oldu işte… Nasıl anlatayım sana… Sanki damlaya damlaya birikti, patladı bir yerde her şey… Bent taştı, sel oldu, yıktı gitti…”

“Anama anlatmışsın bir şeyler, telefonda…” Ah… Şu kaynanama ayar verdiğim telefon konuşmamız… Elbet, hesabını vermeliydim söylediklerimin…

“Evet, konuştuk işte karşılıklı, öfkeyle, kırdık birbirimizi…” Kadehinden koca bir yudum çekti, Kadehi bana uzattı. İçmemi istiyordu. Eskisi gibi reddetmedim. Uzattığı kadehi elime aldım, ağzıma götürüp bir koca yudum rakı da ben içtim. Boğazımı yakarak inen rakının acısıyla yüzümü buruşturdum. Elini uzattı, saçımı okşadı,

“Telefonda anama Bamya demişsin benim için… Ufacıkmış. Caf…” Sustu, adını söylemekten bile kaçınıyordu Cafer’in… “Beraber gittiğin adamınki… Kol gibiymiş? Kadınlığını yaşamışsın onun yanında…? Amcığın bayram yapmış…”

image
“Hasan, açma artık bunları… Oldu bitti, geçti gitti…” diyebildim. İç geçirdi,

“Hiç aklımdan çıkmıyor ki Güllü…” dedi ağlamaklı bir sesle… “Kara kara düşünüp duruyorum. Hani, bamya diyorsun ya… Keşke elimde olan bir şey olsa… Tutup uzatamam ki ben bu laneti… Bu, bu kadar işte… Benim suçum ne Güllü?” Birer yudum rakı daha içtik. Saçımı okşayan elini tuttum.

“Hasanım… Bırak artık…. Şu anda yanımda sen varsın. Düştüğüm yerden elimi tutup sen kaldırdın. Öbürü, insan zannettiğim, erkek adam zannettiğim, çukurun dibine bıraktı beni yapayalnız, tekmeledi.” dedim. “Sen olmasan…”

“Nasıl kıyar sana Güllü?” dedi titreyen sesiyle… “Bu güzelliği nasıl bırakır gider insan?”

Saçımı okşayan eli boynumdaydı şimdi… Tüy gibi okşuyordu. Gerdanıma indi, parmaklarının tersiyle dolaştı bluzumun dekoltesinde… Askılı bluz vardı üstümde, omuzlarımı, sırtımı okşuyordu bebek okşar gibi, incitmekten korkarak… Kadehi kaldırıp dipledim. Başım dönüyordu.

“Hasan…” diyerek yutkundum. Sandalyede oturduğu yerde bana doğru döndü yönünü…

“Güllü…” dedi kısık sesle… Elleri göğüslerimde dolandı. Sıkar gibi yaptı. “Ohhh…” İnledim. Belime indi, kalçalarıma… Eteğimin üstünden okşaya okşaya dizlerime kadar geldi. Sonra tekrar yukarıya çıkmaya başladı on parmağıyla iki bacağımda… Yavaş yavaş… Eteğimin altına girdi parmakları… Bacaklarımın içlerini okşadı. Tekrar,

“Hasan…” diye fısıldadım. O da aynı tonda,

“Gülüm…” dedi.

image
Küloduma ulaştı parmakları… Sandalyeden kalkıp önümde diz çöktü aniden… Yüzünü bacaklarımın arasına gömdü. Sıcak nefesi bacaklarımdaydı. Küçük Güllü her zamanki gibi ıslanmaya başladı. Kucağımda duran başını okşadım. Parmaklarımı saçlarının arasından geçirip çekiştirdim.

“Gülüm… Ben sensiz yapamam… Asla… Burası senin evin… Gitme bir daha, beni bırakma… Ne istersen yaparım. Sen ne istersen yapabilirsin.” Gözünden akan yaşlar bacaklarımı ıslattı. Koca adam ağlıyordu.

“Yapma Hasan…” dedim saçını okşarken…

“Öyle Güllü… Ne istersen… Valla… Köpeğin olurum senin… Bırakma beni… Söv, döv, bir hatam olursa… Hatta… Ben… Ben az geliyorsam… Sana yetmiyorsam…” Sustu, başını kaldırıp yüzüme baktı. Merakla bekliyordum. Nereye gidiyordu bu konuşma böyle? Gözünün yaşını kuruladı, devam etti.

“Ne istiyorsan diyorum Güllü… Anla işte…”

“Nasıl yani? Ne demek istiyorsun Hasan?”

“Offf… Söylemesi düşünmesi kadar kolay değilmiş. Hani bamya diyorsun ya benimki için…”

“Eeee…?”

“Doymazsan… Canın büyüğünü, daha büyüğünü isterse… Hani, kol gibi dediğinden… Serbestsin. İstediğin gibi… Ama gitme bunun için… Beni bırakma… Sakın…”

Şaşırıp kalmıştım. Ağzım açık bakıyordum kocama… Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sonunda jeton düşmüştü.

“Delisin sen…” dedim gülerek… Eğilip saçlarını öptüm. Okşadım. O da saçımı okşayan elimi okşadı. Avucumu çevirip içlerini öpücüklere boğdu.

“Oh benim güzel karım… Deliyim. Senin için deliyim ben…”

“Aptal şey… Dediğini yaparsam kıskanmayacak mısın beni? Benim başkasına gitmeme izin mi vereceksin yani?” Hala ellerimi öpüyordu sürekli…

“Çok düşündüm Güllü. Bilmiyorum. Belki ilk başta burulurum, kıskanırım belki de… Ama… Seviyorum seni be kadın… Anlasana beni… Senden ayrılamam, ölürüm diyorum sana… Yeter ki sen mutlu ol…”

Sustu. Yüzüme bakıyordu. Ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini tartar gibiydi. Ben de susup konuşmasını bekledim.

“Başkasına gitme meselesine gelince… Öyle değil de… Senin gitmeni istemiyorum. Bin türlü tehlike var dışarıda… Bir şeyler düşünelim. Sen gitme. Başkası sana gelsin, buraya, evimize…”

Nerdeyse gözlerim yaşaracaktı benim de… Bunca yıllık kocam bana olan sevgisini ilk defa bu kadar belli ediyordu. İlk defa beni sevdiğini söylüyordu açık açık… Hem de ne sevgi… Beni, sevgili karısını bir başka erkekle paylaşmaya razı olmuş vaziyette… O derece…

Hala önümde diz çökmüş, başını kucağıma koymuş vaziyette duruyordu. Bacaklarımı araladım. Kirli sakalları batıyordu bacaklarımın arasına… Cafer olsa çoktan külodumu çıkarıp diliyle amımı yalamaya, emmeye başlamıştı. İki haftadır özlemiştim o tadı, o zevki… Alışmıştım fena halde… Yaşamalıydım. Şimdi de tatmalıydım. Saçlarından tutup biraz yukarıya kaldırdım başını… Uysal bir kedi gibi uydu bana…

image
Sandalyede doğrulup kalçamı kaldırdım, külodun yanlarını tutup aşağıya sıyırdım. Eteğimi yukarıya çekip yerime otururken külot dizlerimden ayak bileklerime kaymıştı bile… Sandalyenin iyice ucuna kayarak ayaklarımı iki yana açtım. Önümde diz çökmüş, parlayan gözlerle bana bakan kocamın başını tekrar kucağıma çektim. Yüzü, ayrık bacaklarım sayesinde kadınlığımla karşı karşıya kalmıştı.

“Hasan…” dedim. “Öp beni…”

“Peki…” dedi sadece… “Sen ne istersen…”

Hiç yapmamıştık bunu kocamla… Amımı yalamamıştı hiç… İlk kez yapıyordu. Dudaklarıyla öptü dışından, kenarlarından… Sol elimi araya sokup am dudaklarımı ikiye ayırdım, sağ elimle saçlarını tutup kendime çektim. Ağzını kendime yapıştırdım iyice… Sıcak dudaklarının teması bitirmişti beni…

Artık kocamın benim için ne düşüneceğini, ne diyeceğini umursayacak halim kalmamıştı. Azgınlığım tavan yapmıştı iyice… İstediği kadar “orospu neler öğrenmiş iki ayda” diye düşünsün. Zaten kendisi başka erkekle sevişmeme izin vermedi mi?

“Ohhh… Hasan… Öp… Benimle öpüşür gibi yap… Öpüş, dudak dudağa öpüş onunla Hasan… Ooohhh… Yala… Amımı dille… Yala kocacım….”

image
Yüzüme baktı şöyle bir… Gözlerimle yalvardım adeta… Nasıl istediğimi gördü. Başını eğip dudaklarını amıma yapıştırdı sonra da… Emdi, emdi, yaladı, yaladı… Ben boşalana kadar durmadı hiç… Dili, dudakları çalıştı sürekli… Kasılmaya başladığımda bile bırakmadı yaptığı işi…

“Aahhh… Geliyorum… Bitirdin beni Hasan… Ooohhh… Dilin bitirdi beni kocam… Ooohhhh…” diye diye, inleye inleye, saçlarını çekiştire çekiştire orgazm oldum. Dakikalarca…

Başını kaldırıp beni izlediğinde bile hala kasılmalarım ara ara devam ediyordu. Zevkten bitmiştim. Eğilip başını kendime çektim. Zevk suyumdan ıslanmış dudaklarına sıkı bir öpücük kondurdum. Az önce am dudaklarımla öpüştüğü gibi öpüştük kocamla… Dilimin ucunu dudaklarında gezdirdiğimde bu kez inleme sırası kocamdaydı.

“Gel…” dedim ayağa kalkıp elinden tuttum. Kocamı da ayağa kaldırdım, sarıldım, tekrar ayakta öpüştük. Elimi gömleğinin düğmelerinin arasından göğsüne götürmüş okşuyordum bir yandan… Öpüşmeye doyunca,

“Hadi aşkım…” dedim dudaklarımı ayırıp, “Yatağımıza gidelim.”

Aslında öyle azmıştım ki, oracıkta, ayakta sarılıp sevişmek istiyordum sabırsızca… Bir an önce içime girsin, içimde gidip gelsin istiyordum.

image
Fakat, biliyordum ki, kocamın ölçüleriyle bunu yapabilmek imkansız gibi bir şeydi. Onun yerine yatak odasına doğru çekiştirdim. Yatağa kendimizi attığımızda üstümüzde ne varsa sıyırıp atmıştık. Üstüme çıkmaya yeltendi, durdurdum. İlk günden beri yapmaya alıştığı şeyi yapmasını istemiyordum. Bacaklarımın arasına girip işini bitirmesini, benim amımda kendini tatmin etmesini bekleyemezdim artık…

Göğsünden itip sırt üstü yatırdım. Dudaklarından öptüm. Öpüştük. Sonra öpe öpe aşağılara indim, karnına, kasıklarına… Dudaklarımla, dilimle dolaştım her yerinde… Az sonra bamyası ve torbaları da aynı ilgiden nasiplendiler. Dilimi kocaman uzatıp ıslak ıslak yaladım sikini, her yerini…

Başını koyduğu yastıktan hafif kaldırmış, şaşkınlıkla, inleyerek beni izliyordu. Köyden aldığı karısının neler yaptığına bakıyordu.

image
“Bırak Güllü…” diye inledi sonunda… “Gelmek üzereyim. Bırak…”

Bırakmadım, devam ettim. Boşalmaya başladı. Ağzımın içine attırmaya başladı menilerini… Bitene kadar emdim, yaladım, tertemiz yaptım sikini… Boşalınca daha bir küçülen, kabuğuna çekilen aleti bacaklarının arasında kayboldu iyice… Bıraktım, başımı kocamın göğsüne koyup kollarının arasında yattım öylece… Hasan sırtımı, saçlarımı, her bir yerimi okşadı. Kedi gibi gerine gerine uykuya daldım.

Sabah erkenden uyandım. Kocam çıplak, yan dönmüş, uyuyordu hala… Sessizce kalkıp çocukların kahvaltısını hazırladım. Ses çıkarmadan yedirip okullarına gönderdim. Sonra soyunup tekrar yatağa daldım, kocamın yanına… Çıplak vücuduna sarılıp uyudum.

Kızarmış ekmek kokusuna uyandım bir zaman sonra… Yatağın yanına küçük balkon masasını getirmiş, kahvaltılıklarla donatmıştı kocam… Reçeller, bal, süt, çay, peynirler, kızarmış ekmek dilimleri, yumurta, salam, sosis, pastırma… Mutlulukla, gerinerek doğrulup, yatağın kenarına kaydım, masanın başına oturdum. Üstüme hiç bir şey giymeden, Havva ana kılığında obur gibi saldırdım kahvaltı masasına… Hasan da karşıma oturmuş, yemekten çok beni izler gibiydi. Güle oynaya kahvaltımızı yaptık yatak odasında…

Kahvaltı bitince banyoya gidip dişlerimi fırçaladım, duş alıp geldim. Masa toplanmış, kocam yatağa girmiş, beni bekliyordu. Elini uzattı,

“Gel canım…” dedi. “Şu ayrı geçen bir kaç ayın acısını çıkart bana…”

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort