ÜNİVERSİTE – 4

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ÜNİVERSİTE – 4
Sabah kalktığımda içimde bi heyecan ve azgınlık vardı. Bugün üniversite hayatımın ilk seks randevusunu gerçekleştirecektim.

Kahvaltılıyı yaptıktan sonra, duşa girmeden önce ne olur ne olmaz diye mastürbasyon yaptım, heycandan hemen boşalmamak için. Daha sonra duşa girdim ve hazırlandım. Hazırlandıktan sonra Yeşim’e mesaj attım.Sanki benden mesaj bekliyormuş gibi 30 saniye içinde cevap attı.

-:Napıyosun?

Y: Hazırlanıyorum sen napıyosun?

-: Duştan çıktım bende. Ne zaman buluşucaz?

Y: Bizimkilerin yola çıkması saat 2’yi bulur diyordum ama. Daha erken çıkıcaklar. İstersen sen çık ve gelekoy.

Adresi istedim. Yurttan çıkarken Uğur;

U: Hadi aslanım. Vurduğun gol olsun. (sırıtarak)

Taksiyle iskeleye ordan karşıya geçtim. Sahilde banklardan birine oturdum. Mesaj attım.

-Şuan iskelenin ordayım. Nedir durumlar?

Y: Çıkmak üzereler. 10 dakikaya çıkmış olurlar. İstersen eve doğru gelebilirsin.

Bi sigara yaktım. Bittikten sonra taksiye atladım ve adresi söyledim. Yolda giderken aklıma birden prezervatif almadığım aklıma geldi. Ve büfenin birinin önünden geçerken indim. Utana sıkıla büfedeki adamdan abi prezervatif alıcaktım dedim. İlk defa almıyordum ama nedense bu sefer fazla heycanlıydım. Adam

-:Hangisi olsun kardeşim?
-Sence hangisi abi?
-:Al bunu kardeşim. dedi ve bi paket ok uzattı.

Büfeden çıktım tekrar taksiye bindim. Ve tekrar hareket edecekken mesaj geldi.

Y: Gittiler.
-Geliyorum.

Apartmanın önüne geldiğimizde taksiye parasını ödedim ve indim. Bi mesaj daha geldi.

Y: 3. kat

Ve apartman kapısının otomat sesi geldi. Demekki pencerede beni bekliyordu.

Asansöre bindim. Yukarı çıkarken içimde sanki gerdeğe girecek bir genç bir kızın heycanı vardı. Neden böyleydi bilmiyorum.

Asansör durdu ve kapı açıldı. İndim. Solumdaki dairenin kapısı aralık ve açıktı. Oraya doğru yöneldim. Yeşim kapının arkasında belirdi ve tekrar kapının arkasına geçtim. İçeriye girdim ve sessizce hoşgeldin dedi. Ben içeri girerken ayakkabılırımı içeriye aldı.

Ben koridorda yürüdüm ve bi oturma grubunun olduğu odaya geçtim. Yeşim’in sesi geldi.

Y: Sen geç otur ben geliyorum.

Daha sonra kapıda belirdi. Altında düz siyah bütün bacak hatlarını kalçalarını belli eden bi tayt üzerinde ise ince ipli göğüsleri yarıya kadar gösteren bi askılı body vardı. Hafif balık etliydi Yeşim. Kumral düz saçları ve güzel diyebileceğimiz yüzüyle bana bakıyordu.

Y: Bişey içer misin?

-:Su alabilirim.

Y:Hemen getiriyorum.

Arkasını döndüğünde gözüm direk kalçalarındaydı. Beline kadar gelen kumral saçları belinin ortasında kalıyor. Balık etli olsada orantılı bi fizik. Belden daha geniş ve ovale yakın kalçarını süzmüştüm. İçeri gitti. Bir dakika sonra elinde bi su şişesi ve büyük bi bardakla geldi. Yanıma geldi ve dibime oturdu. Dizlerimiz temas ediyordu. Bana su katarken önündeki sehpaya doğru hafif eğilmişti ve göğüsleri muhteşem görünüyordu.

Bana bardağı uzattıktan sonra sehpadaki küllüğe uzanıp sigarasını aldı. Bi dal çıkarıp dudağına koydu. Cebimden çakmağı çıkardım sigarasını yakarken gözlerimin içine bakıyordu. Ama normal bi bakış değildi. Birazdan olacakların habercisiydi. Bende bi sigara yaktım. Henüz hiç konuşmamıştık. Daha sonra

-: Sizinkiler nereye gitti?

Y: Teyzemlerin yanına Urla’ya.

-:Anladım. Neden gelmedin okula iki gün?

-Y:Nuran’la takıldık gezdik. Ondan gelmedim dedi. Sigarasını söndürdü ve ayağa kalktı. Koltuğun arkasına doğru yöneldi bende sigaramı söndürdüm. Perdenin arkasındaki Kalın perdeyi çekti. Oda biraz loşlaşmıştı. Daha sonra yanıma yaklaştı ve oturdu.

Oturur oturmaz dudaklarımız birleşti. Birbirimizi yercesine öpüşüyorduk.Üzerime geldi kucağıma oturdu. Boynuna doğru yumuldum ve emmeye başladım.

Y: Ahh.. Seni çok istiyorum.

-: Bende seni..

O da boynumu emiyordu. Ben daha sonra göğüslerine doğru yöneldim. Ellerim sırtında geziyordu. Göğüslerinin üstüne emerken kalçalarını sıktırmaya başladım. Ahhh..Ihmmm diye sesler çıkarıyordu. Ellerini ellerimin üzerine getirdi ve kalçlarını daha sert sıkıyorduk. Ellerimi çekip bodynin yanlarına getirdi. Anlamıştım ve body yi sıyırmaya başladım.Body i göğüslerinden kendi kurtardı. İçinde Kırmızı dantelli bir sütyen vardı. Ben tekrar yumulmuştum göğüslerine. Kısık kısık inliyordu. Sütyeninin kopçalrını kendi çözdü ve göğüslerini gözlerimin önüne serdi.

Ellerini vücudumda gezdirirken göğüs uçlarını nazikçe emiyor daha sonra göğüslerini ağzıma alıp vakumluyordum. Göğüsleri büyüktü ama sarkma falan yoktu. Ve hafif sertti. Ben Göğüslerini emerken. Belindeki ellerimi çekti, Ayağa kalktı. Benide kaldırdı. Arkasını döndü ve koltuğu açmaya çalışıyordu. Ben kendimden geçmiş bi şekilde arkasından beline sarılmış ona domalmış bi şekilde sürtüyordum.

Çekyatı açtı, ve hemen yüzü bana dönük uzandı. Derin bi nefes aldım. Ve üzerine yavaşça eğildim. Biraz dudaklarını öptükten sonra boynuna geldim, boynunu emerken ellerimle göğüslerini okşuyordum. Kısık kısık inliyor Sıcak nefesini yüzümde hissedebiliyordum.

Daha sonra göğüslerine indim. Göğüslerini emiyordum. Ellerimle vücudunu yavaş yavaş okşayarak aşağıya indim ve taytının üzerinden amını okşamaya başladım. Elimi amına ilk attığımda ahh. diye inledim. Ben hareketlerimi gayet yavaş ve nazik yapıyordum

Daha sonra göğüslerinde karnına öpücükler kondurarak aşağıya doğru indim. Her öpücükte karnı kasılıyor altımda titriyordu. Taytının üzerinden kasıklarını ve amının üzerini öptükten sonra ellerimle taytını sıyırmaya başladım.

Gözleri kısık bi şekilde inlerken, benim gözlerimin içine bakmaya başladı. Taytını sıyırmıştım. Altında da kırmızı dantelli bi tanga vari bi iç çamaşırı vardı. Benim için giymiş olduğunu düşünerek çıkarmadım ve amına doğru yöneldim. Bacaklarının kenarlarında dilimi gezdirdikten sonra iç çamaşarını kenara çekerek amını ortaya çıkardım. İlk başta çok hafif bi öpücü kondurdum. Derin bi nefes almış ve ince bi ah sesi çıkarmıştı. Dilimle nazik bi şekilde yalamaya başladım. Oval ve nazik hareketlerle başladım. Bana,

Y: Beni çıldırtıyorsun !!

Biraz daha böyle devam ettikten sonra ellerimi göğüslerine doğru uzattım ve onları hafif sıkmaya başladım. Artık dilimi dikey şeklide hareket ettiriyordum. Ahmm. Ihh şeklinde inliyor derin derin nefes alıp veriyordu.

Göğüslerindeki ellerimi tuttu ve beni kendine doğru çekti. Bi hamleyle altımda kurtuldu ve beni altına aldı. üzerime çıkmadan elini pantolonun üzerinden aletime attı. Daha sonra kemerimi çıkarmaya başladı. Kemerimi çözünce pantolonum düğmelerini açıp onu sıyırmya başladı Seri hareketler yapıyordu acelesi varmış gibi. Pantolonumu çıkarınca bokserımın altında kalkmış olan sikimi okşadı. Ve daha sonra karnıma doğru gelip karnımı öperek inmeye başladı. Boksırımı dizlerime kadar sıyırırken sikim boksırdan kurtulur kurtulmaz onu öpmeye başladı.

Daha sonra sikimin kenarlarını yaladıktan sonra eline aldı ve ağzına almaya başladı. Bu işi biliyordu. Aletimin önce kafasını ağzına alıyor biraz vakumluyor sonra alabildiği kadarını ağzına alıyordu. Ama artık daha fazla dayanamayacaktım. Onun kollarından tutup yukarıya çektim.

Tam oturacakken prezervatif aklıma geldi ve

-: Prezervatif
Y: İstemiyorum.

Bişey diyecek halim yoktu. Üzerime çıktı eliyle sikimi amına hizaladıktan sonra yavaş yavaş oturmaya başladı. Sikim sanki fırının içine girmiş gibiydi. İnanılmaz ıslak ve sıcaktı. Sikimin üzerine tam oturduğunda ohhhh diye inledi. Yavaş yavaş kalkıp inmeye başladı. Ellerimi belinde tutuyordum. İç çamaşırı hala üzerindeydi. Hızlanmak istemişti anlamıştım. Ellerimle belini sıkıca kavradım ve dizlerimi kırdım. Ve alttan ona hızlı hızlı vurmaya başladım. Her vuruşumda ıslaklığından oda da şak şak sesleri yankılanıyor. O da gözlerini kapatmış ah ah ah diye inliyordu. 2 dakika falan hiç yavaşlamadım. Ama yorulmuştum. Dizlerimi düzleştirince ellerini ellerime koyup göğüslerini tutturdu. Sikim içindeyken üzerimde git gel yapmaya başladı. Üzerime doğru kapaklandı ellerimi kalçalarına attım ve hafif hafif alttan vuruyordum.

Kulağıma:

Y: Çok güzel.

-: Yanıyosun

Y: Evet senin için çok istedim bunu.

-: Yeşim geliyorum.

Y: Gel. İçime gel. Boşal içime.

-: Prezervatif yok.

Y: Hap aldım ben. (kulaklarımı emerek) Boşal içime bende geliyorum.

Titremeye başladım. Sikim adeta bi volkanın içine patlıyor. Döllerimi içine atıyordum.

Üzerimde o da sarsılmaya başladı. Sarsılırken ona sıkı sıkı sarılıp sikimi köküne kadar soktum….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

İş için gittim kocamı Aldattım

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İş için gittim kocamı Aldattım
Selam. Ben Sertap. Bu hikayemi evli olan kadınlara, bu büyük tadı kaçırmamaları ve hayatlarında alabilecekleri en büyük mutluluğa ulaşabilmeleri için yazıyorum. Mutlu bir evliliği olan bir çiftiz. İzmirde oturuyoruz ve 3 yaşında bir kızımız var. Ben bir şirkette üst düzey yöneticiyim, eşim de bir reklam firmasında iyi bir mevk**edir. Evliliğimizin ilk 5 yılı boyunca çok güzel bir ilişkimiz vardı ve seks hayatımızda da gayet iyi bir birlikteliğimiz olduğunu düşünüyordum. Bunu düşünmemdeki sebeb, işlerimizin yoğun olmasına rağmen haftada bir gün sevişmemiz, seks yapmamız ve bunun bana yetmesi ve her sevişmemizde, seks yapmamızda orgazm olabilmem, eşimi sevmemdi.

Geçen yıl bir toplantı için İstanbula gitmem gerekiyordu. İstanbula gittiğimde toplantı gayet iyi geçti, ama oldukça da yorgundum. Otele gittim ve bir duş aldıktan sonra yatakta biraz uzandım. Birkaç saat uyumuşum, uyandığımda saatin 22 olduğunu fark ettim. Oldukça da acıkmıştım, bu saatte ne yiyebilirim diye düşündüm, üzerime yaz olduğu için ince bir bluz ve mini etek geçirdim, makyajımı yaptıktan sonra aşağıya otelin lobisine indim ve resepsiyona neler yiyebileceğimi sordum. O anda saat 23 olmuştu ve resepsiyondaki görevli otelin barında içecek ve yiyecek bir şeyler bulabileceğimi söyledi. Otelin barına doğru giderken o kapıdan girdiğimde hayatımda çok yeni ve güzel bir şeylerin başlayacağını nereden bilebilirdim. Bara gittim oturdum ve barmen bir sandviç hazırlayabileceğini söyledi. Barda 6-7 çift ve 5-6 yalnız erkek ve ben vardım.
Sandviçim geldi, yedim ve bir kadeh şarap içtikten sonra tam kalkacaktım ki, yalnız erkeklerden biri gözüme ilişti. Çok yakışıklı bir erkekti ve 35 -36 yaşlarındaydı, gözlerimi ondan alamıyordum. Bir kadeh daha şarap içtim, sonra bir kadeh daha istedim. O sırada beklemediğim bir şey oldu, o yakışıklı genç bana doğru yaklaştı ve bana yanıma oturup oturamayacağını sordu. Çok heyecanlanmıştım, “Tabii buyurun!” dedim. Tanıştık, oturdu. Adı Hakandı. Biraz konuştuk. Gerçekten çok yakışıklıydı, kumraldı, saçları oldukça kısa kesilmişti ve ona çok yakışıyordu. Birden sıcak bir ortam oluştu, çok iyi espriler yapıyor, beni güldürüyordu. Saat bu arada gece 1 olmuştu ve bar iyice hareketlenmişti. Romantik bir şarkı çalıyordu ve çiftler dans ediyorlardı. Hakan, “Dans edelim mi?” dediğinde, hemen, “Olur! Böylesine yakışlıklı bir erkekle dans edilmez mi hiç?” dedim. Ve bunu ona nasıl söylediğime ben de şaşırdım, biraz yüzümün kızardığını hissettim.
Dans etmeye başladık ve ona dokununca bacakaramda bir sıcaklık hissetim. Sanki birden bütün kan amıma hareket etmişti. Bir süre sonra daha yakından dans etmeye başladık. Bu arada konuşuyorduk da. Aklıma birden eşim ve kızım geldi, doğru bir şey yapıyor muydum, ama ondan çok hoşlanmıştım, suçluluk duygusu hissediyor ama kendimi alamıyordum. Bu arada Hakan beni iyice kendine doğru çekmişti, vücutlarımız birbirine iyice değiyordu. İnce bluzumun altında sert ve sıcak bir şeyin bana değdiğini hissediyordum, Hakanın penisi kalkmıştı ve bu sıcaklık kanımı hareketlendirmişti. Ben daha da sarıldım. Yarım saat kadar dans ettikten sonra tekrar oturduğumuzda, Hakanın, “Daha fazla vakit kaybetmeyelim istersen!” dediğinde ne demek istediğini anlamıştım. Ama bunu yapabileceğimi hiç düşünememiştim. Eşimi düşünüyordum. Eşim beni bir keresinde aldatmıştı, ama ne de olsa o erkekti. Kızıma karşı sorumluluklarım, Hakan güvenilir bir erkek mi, hastalık kapar mıyım soruları ard arda geliyordu.
Üstelik daha önce hiç bir erkeğe bu gözle bakmamıştım. Benim için tek bir erkek vardı, o da eşimdi. Elime eşimden başka erkek eli değmemişti diyebilirim. Eşimi çok seviyordum, ona aşıktım ve hiç aklımda böyle bir fikir bile yoktu. Nedense buna benim de hakkım vardı diye düşündüm, ama yine de cesaret edemiyordum, hiç tanımadığım bir erkekle nasıl birlikte olabilirdim, daha sonra beni ve ailemi rahatsız eder miydi, beni başkalarına anlatır mıydı acaba. Büyük bir ikilemin içindeydim, ne diyeceğimi bilemiyordum, denemeli miydim bilmiyordum. Siz olsaydınız ne yapardınız acaba? Ama içimde öyle bir his vardı ki, canım seks istiyordu, yabancı bir erkekle bunu konuşuyor olmak da bana ayrı bir heyecan veriyordu. Hakan çok iyi niyetle, “Boş ver, teklifimi unut, özür dilerim, bir an seni çok istedim, cesaretim için affet!” dedi. Bir anda cesaretimi toplayıp dudaklarını öptüm. Ve o tad hala içimi kıpırdatır, harikaydı, bütün vücudum ateşler içindeydi sanki. Hemen, “Nereye gideceğiz?” dedim. “İster senin odana çıkalım, istersen benim evime gidelim, çok hoş bir evim var, nasıl rahat edersen. İstersen bize gidelim sadece uyuyalım, her şey sana bağlı!” dedi.
Beraber çıktık ve otelin park yerindeki Lüx bir Jeepin kapısını açtığında, kendi kendime ne yaptığımı sorguluyordum, sarhoş değildim ve çok heyecanlıydım, ağzımın kuruduğunu hissetim. İstanbulu pek bilmiyordum, ama Sarıyere doğru giderken konuşuyorduk. Eşimden ve kızımdan bahsettim. Hakan bekarmış. Evi müstakil bir evdi ve çok güzeldi. Ne iş yaptığını sorduğumda iş adamı olduğunu söyledi. Evin içi de çok güzeldi ve zevkle döşenmişti. Salonda oturduk, karnımın acıktığını söyledim ve beni mutfağa davet etti, dolapta bir şeyler olabileceğini, bakmamı söyledi. Dolabı açtığımda çok sevdiğim o çikolatalı pastayı gördüm ve bir parça alarak salona geçtik. “Televizyon seyredelim mi?” dedim, hala çok tedirgindim. Ve bana hiç sarkıntılık etmeden konuşuyorduk. Televizyonu açtı, kumandayı bana verdi. Onun bu sakin hali beni rahatlatmıştı, huzursuz değildim artık ve TV’nin kanallarını zaplamaya başladım, paralı yayınların birinin Erotik kanalı çıktı birden karşıma. Bir kadın ve iki erkek sevişiyorlardı, paralı yayınlarda bu kadar açık porno gösterdiğini bilmiyordum. Kadın erkeklerden birinin penisini ağzına almıştı, diğeri de kadını sikiyordu. Çok heyecanlandım, ama Hakana da bakamıyordum. Hakan, “Seyretmek istersen porno CD’ler de var, bak istersen.” dedi ve televizyonun yanındaki kütüphaneyi gösterdi.
Ayağa kalktım ama bacaklarım resmen titriyordu. Kütüphanenin yanına gittiğimde en az 100 tane porno CD den oluşan porno kolleksiyonu vardı. Üzerlerinde resimler de vardı. Hepsine tek tek baktım ve Hakana, “Ne çok CD’in var!” dedim, güldü. Üzerinde Big Dicks (Büyük Yarraklar) yazan CD’yi Hakana uzattım, seçtiğim CD’yi görünce gülüştük. Hakan CD’yi Playere taktı ve “Ben bir duş almak istiyorum, olur mu? Sen seyret!” dedi, ben de başımı salladım. Hakan gitti ve ben seyretmeye başladım. Daha önce pek porno film seyretmemiştim, eşimle 1 veya 2 kez seyretmiştik, evliliğimizin ilk yıllarında. Eşimle seyrettiğimiz filmdeki erkeklerin penisleri öyle büyüktü ki, kocamınki onların yanında küçücük kalıyordu. Eşimle Penis boyları hakkında biraz yorum yapmış ve sonra da eşimin Penisini ölçmüştük, eşiminki 16 cm idi. Ama Hakanın CD’sindekiler, eşimle seyrettiğim filmdekilerden çok dah büyük ve kalındı.
Yaklaşık 20 dakika sonra Hakan banyodan geldi, üzerinde bornoz vardı ve yeni yıkanmış hali çok hoştu. “Nasıl gidiyor?” dedi. Ben de filmdeki Penislerin ne kadar büyük olduğunu söyleyerek, “Baksana, bunlar gerçek değil herhalde?” dedim. Güldü. “Neden gülüyorsun?” dediğimde, “Benimki onlardan daha büyük ki!” dedi. İnanmadım, “Yalan söylüyorsun!” dedim. Yanıma geldi, “İnanamıyorsan bornozun altına bak!” dedi. Ben de, “Yalan, kesin yalan!” dedim. Bu arada, hem izlediğim filmden, hem de Hakanla bunları konuşmaktan amımın suyu akmaya başlamış ve oldukça ıslanmıştı, külodum bile sırılsıklamdı. Hakanın Penisi bornozun altında ve burnumun önünde duruyordu. Ben oturuyordum, Hakan ayakta duruyordu. Hakanın gözlerine bakarak bornozunu aralamak için ellerimi uzattım. Bornozunu açtığımda gözlerim aşağıya kaydırdım ve kocamdan başka ilk defa bir erkeğin Penisi ile karşı karşıyaydım. Okadar heyecanlanmıştım ki onu çıplak görünce, amımın ısındığını hissediyordum. Üstelik dediği gibi, Penisi inik haliyle bile öyle büyük ve kalındı ki, inik hali kocamın penisinin kalkmış halinden çok daha büyüktü. Çok şaşırmıştım ve öylece bir kaç saniye dona kalmıştım. Gözlerimi ondan alamıyordum, çok büyük ve kalın olmasının yanında çok da güzel bir penisti. Bir penisin bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Tam ona dokunacaktım ki, Hakan beni kollarımdan tutarak kaldırdı ve bornozunu çıkardı. Tamamen çıplaktı ve vücudu çok güzeldi. Dudaklarımdan öpmeye başladı, ben de kollarımı boynuna dolayıp sarıldım. Kocamdan başka bir erkeğe çırılçıplakken ilk defa sarılıyordum, çok güzel bir histi. Sonra o beni öperken poposunu elledim, öyle güzel ve değişik bir duyguydu ki anlatamam. İki elimle poposunu sıkıca sıktım ve bana doğru çektim onu. Sonra heyecanla Penisine baktım, ki ben ona yarrak diyeceğim, yarrağı gittikçe büyüyor ve devleşiyordu adeta. Bir elimle yarrağını tuttum ve bir elimle poposunu tutuyordum. Hakan elleriyle eteğimi kaldırarak popomu ellemeye başladı. Hakanın yarrağını öpmek istedim, normalde Penisi ağzıma almayı çok sevmezdim, kocamın penisini de mümkün olduğunca öpmezdim, yani benim midemi bulandırırdı genelde, kocam istediği halde ben öpmezdim. Ama Hakanın yarrağını öpmek için içimde dayanılmaz bir istek duyuyordum. Zorlukla dudaklarımı Hakanıın dudaklarından ayırdım ve önüne eğildim. O harika yarrak karşımda duruyordu, iki elimle onu ellerime aldım, büyüklüğünü nasıl tarif etsem, bir büyük salam kadardı. Elimde dünyanın en güzel yarrağı vardı.
Hakanın yarrağının başından öpmeye başladım, tadı çok güzeldi, kocamın Penisini öperken hiç böyle hissetmemiştim. Demek ki yarrakların tadı da farklı olabiliyormuş, bu sefer hiç midem bulanmıyordu, dudaklarımı yarrağından uzaklaştıramıyordum, her milimetrekaresini öpmek, yalamak istiyordum. Hakan beni kaldırdı ve bluzumü çıkardı. Göğüslerim büyük sayılmazdı ve hafif sarkıktır diyebilirim, ama heyecandan göğüs uçlarım dimdik olmuştu. Hakan dudaklarını meme uçlarıma değdirdiğinde adeta zevkten çıldırdım. Hakan biraz sonra eteğimi de çıkardığında sadece külodum kalmıştı üzerimde. Kocamdan başka bir erkeğin karşısında sadece küldumlaydım. Aslında başka bir erkeğin karşısında soyunamıyacağımı, vücudumdan utanacağımı düşünüyordum. Kendimi pek güzel bulmuyordum, ama Hakandan hiç utanmadım, onun karşısında çıplak olmak hissi, onun benim göğüslerime, küloduma bakıyor olması hissi ve benim onu çırılçıplak görüyor olmam kadar harika bir şey olamazdı.
Hakan külodumun üstünden popomu, amımı okşuyordu, “Külodun ne kadar ıslanmış!” dedi. Ben de, “Bu yarrağın karşısında ıslanmasın da ne yapsın, harika bir yarrağın var, kocamın Penisinin iki katından bile büyük, kocamınkini öpmeyi pek sevmezdim ama senin yarrağını ağzıma almak istiyorum, yatar mısın?” dedim. Hakan beni tutarak yatak odasına çıkardı. Yatağı oldukça büyüktü ve çarşaflar tertemizdi. Yatağa yattı, yarrağı dimdik bir abide gibi duruyordu. Hemen yarrağını öpmeye başladım. Harika kokuyordu, derin bir nefes aldım, kokusunu içime çektim. Hakan popomdan tutarak beni çevirdi ve amımı külodumun üzerinden öpmeye başladı. Harika öpüyordu. Gerçi kocamın da amımı öpmesinden hep hoşlanmışımdır. Ama evli bir kadın olarak, başka bir erkeğin dudaklarının, dilinin amının dudaklarında gezmesinin çok daha başka güzel hisler uyandırdığını fark ettim.
Külodumu çıkarıp amımı yalamaya devam ederken, ben de hayatımda gördüğüm ve o anda elimde tuttuğum en güzel yarrağı öpüyor, yalıyor, kokluyor, içime sindire sindire emiyordum. Bu arada taşaklarını da yalamayı ihmal etmiyordum, onları yalamak ayrı bir zevkti. Amım yalanırken, başka bir erkeğin o güzel yarrağını yalamak ne harika bir şey, anlatamam. Burada bir şey çok önemli, kocamı seviyordum ve onunla iyi seks yapardık, ama başka bir erkeğin kollarında olmak, başka bir erkeğin yarrağının yanında olmak, ona dokunmak öpmek, onu hissetmek öyle bir şey ki anlatamam, normalde ben böyle şeyleri hiç tasvip etmezdim ve eşini aldatan kadınlara çok kızardım. Herhalde en az yarım saat ben onun yarrağını, o da benim amını yaladı, doyamıyordum ona. Ama artık onu içime sokmak istiyordum, ancak acaba içime girer miydi, o kadar büyüktü ki, asla içime girmez bu dedim kendi kendime. Sonra Hakana dönüp, “Bu benim amıma girmez, çok büyük!” dedim. Hakan, “Merak etme, kadınların Vajinası genişleyebilir, bir de çok heyecanlanınca daha da büyüyebilir!” dedi. Beni sırtüstü yatağa yatırdı ve üzerime doğru geldi, çok korkuyordum, çünkü acıdan çok korkarım.
Hakan yarrağının başını sırılsıklam olmuş amımın dudaklarına sürtmeye başladı. Ben, “Hadi ama, sik beni!” diye yalvarıyordum artık. Yarağını amıma sokarken acıyla bağırdım, çok büyüktü ve girmiyordu. Hakan, “Acıyorsa girmeyeyim!” dedi. Ben, “Hayır, deli misin? Sik beni! Onu içimde istiyorum!” diye bağırıyordum. Bir kaç kez yarrağının başını sokup çıkardıktan sonra amım genişlemeye başladı ve artık hemen hemen yarısını sokuyordu. Ve ben çok mutluydum, çünkü dünyanın en harika şeyi beni sikiyordu. Ama onun hepsini içime almak istiyordum, Hakanıın poposundan tutarak kendime çekiyor, onu daha çok hissetmek istiyordum. Artık iyice çıldırmıştım, “Beni daha hızlı sik erkeğim, benim sikicim ol!” gibi birçok şey söyledim. Yaklaşık 30-40 dakika beni hiç durmadan her pozisyonda sikti. Bu kadar uzun sikebilmesi de harika bir şeydi. Amım acıyor, ama çok büyük de zevk alıyordum, artık üst üste orgazm oluyordum. O beni sikerken en az 5 kez boşaldım. Herhalde filmlerde gördüğümüz o mükemmel sikişme sahnelerinden çok daha güzel bir şeydi ve sanki bulutlar üzerinde uçuyordum.
5 yıl boyunca kocamın beni çok iyi becerdiğini düşünmüştüm, ama şimdi fikrim tamamen değişmişti. Kocamdan aldığım zevk bunun yanında hemen hemen hiçbir şey değil gibiydi. Böyle bir şeyi yaşayacağımı hayal bile dahi edememiştim, hiç de düşünmemiştim. Bence bu genelde Türk kadınının aptallığı gibi geliyor. Erkekler aldatabilir, biz aldatamayız, erkekler kadınlara bakabilir, her kadını sikmek ister gibi bakar, benim kocam gibi, biz kadınlar bakamayız, biz hiç bir erkeğe bu beni ne güzel siker diye bakamayız, ben de böyleydim, hiç böyle bir şey düşünemezdim. Ancak şu bir gerçek ki, sokakta gördüğümüz erkeklerin bir kısmı hem yakışıklı ve hem de güzel penisleri, yarrakları vardır ve bizi aslında şimdi sikildiğimizden çok daha güzel sikebilirler, bunları hiç düşünmeyiz. Kocam seviştikten sonra genelde, “Zevk aldın mı? Orgazm oldun mu?” diye sorardı, “Penisim küçük mü?” diye sorardı. Ve ben de, “Deli misin, ben çok memnunum!” derdim, gerçekten de öyle sanırdım. Ama Hakanın mükemmel yarrağı ve onun mükemmel sikişi ve aldatmanın harika hissi benim fikirlerimi değiştirdi. Bunun üzerinde çok düşündüm ve yaşadıklarımı yazmaya karar verdim.
Bana çılgın diyebilirsiniz. Esk**en ben de çoğu kadınlar gibi düşünüyordum. Oysa şimdi evliliğimiz de halen güzelce devam ediyor. Artık İstanbula gitmeyi çok seviyorum ve artık çevremdeki erkeklere bakarken onların yarraklarını düşünüyorum, hayal ediyorum. Artık eşimle daha çok porno film seyrediyoruz. Eşime özellikle, “Büyük yarraklı erkeklerin filmlerinden getir!” diyebildim ve eşim de bana, “Tabi ki tatlım, yeter ki sen iste!” diyerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Bu olay bizi birbirimize daha çok bağlasa da, ben kadınlığımın tadını doyasıya çıkarmaya devam ediyorum açıkçası.
[Sertap]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Ablam, Kocam, Eniştem Anal seks

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ablam, Kocam, Eniştem Anal seks

Merrhaaba, seks hikayesi tutkunları sizlere bu öykümde ressmen seks adına ne varsa yaşadıklarımı aynen anlatacağım Been de burada biir itirafta bulunacağım. Kocamla iyi anlaşırız. 2 çocuğumuz var. Anlatacağım olay geçen yaz meydana geldi. Kocamla her zaman çook iyi biir seks hayatımız vardır. Genellikle ilişkilerimizin çoğunda beenii orgazma götürür, been de onu bulutların üzerine çıkarırım. Ağustos ayıydı. Adet görüyordum. Kocam o gece beenimle adeta çılgınca sevişmek istiyordu. Aybaşı olduğum zaman genelde banaa ısrarcı olmazdı. Bazan da arkamı dönerdim ve kalçalarımın arasında ileri geri yapmasına izin verir, boşalmasına yardımcı olurdum. O gece kocamı yine kırmak istemedim, yüz aşağı uzandım, pijamamı aşağı sıyırdım. Kocam kalçalarımın arasını tükrükle ıslatarak koca yarrağını aşağı yukarı kaydırmaya başladı. Bugün biir farklılık vardı Kocamda, tükrüklü parmakla götümün deliğini okşuyordu. Biirazdan niyeti belli oldu, “Ucunu sokabilirmiyim karıcığım?” dedi, çook gıcık olmuştum. Hayatımda hiçç götten ilişkiye girmediğim gibi, girmek te istemiyordum. Sert biir sesle, “Olmaz!” dedim. Yalvarmaya başladı, “Karıcığım çook merak ediyorum, nolur biir kerecik ver götten!” dedi. Pijamamı tekrar yukarı çektim ve 31 çekmekte serbest olduğunu söyledim. Morali çook bozuldu. Kocamı çook seviyordum, üzülmesini istemezdim, amma götümü de vermek istemiyordum. Hem çook acı vereceğini düşünüyordum, hem de itici biir tarz geliyordu banaa götten sikişmek. O gece Seks’siz geçti. Akşam kocamı, bilgisayarda anal seks yapanları izleyerek, 31 çekerken buldum. Gece banaa tekrar anal seks teklif etti, çook acımayacağını, biir kerecikten biir şey olmayacağını söyledise de, been yine reddettim. Artık eşim sık sık anal film izliyor, merakı been onu tersledikçe artıyordu. Kocamın dürüstlüğünden şüphem yoktu, amma onun bu anal seks merakı arttıkça been üzülüyordum. Konuyu ablama açtım. Ablam bunun kötü biir şey olmadığını, eniştemle evlenene kaddar götten sikiştiklerini söyledi. Halen de tane günlerinde bazeen arkadan yaptıklarını söyledi. Bunun üzerine kocamla denemeye karar verdim. İşteyken cepten aradım, akkşam ona istediğini vereceğimi söyledim. Çocuklar gibi sevindi. Akşam yatağa geçtiğimizde yarrağı biir diğer sert olmuştu. Kocama nasıl kolay olacağını sordum. Önünde domalmamı istedi. Götümün deliğini iyice tükrükledi, kremledi. Heyecandan ayakları titriyordu, sanki beenii ilk kez sikecekti. Gözlerimi kapadım beklemeye başladım. Sikinin başı göt deliğime dayalıydı, üzerime eğilmiş alttan vajinamı okşuyordu. Beense gerilmeye başlamıştım ve biir an önnce olsun bitsin istiyordum. Kocam, “Korkma acımayacak!” diyerek başparmağını götümün deliğimi içiinde gezdirmeye başlamıştı. Kocama, “Çok uğraşma, koy şu yarrağını artıkk!” deyince, eşim yarrağını götüme bastırmaya başladı… Ya Kocam götümü sikmeyi beceremiyordu, ya beende sorun vardı. Daha geçirmeden çook canım yanmaya başlamıştı. Kocam vazgeçmemden korktuğundan, kalçalarıma iyice yapışmış, biir yandanda yarrağını dar deliğime ittiriyordu, ik**e biir çükünün ucunu tükrüklüyor, yeniden deniyordu. Biirden bastırınca götüm yırtıldı sandım. Aniden çığlık atmamla, Kocam, “Dur, ucu girdi!” dedi. Hem bacakları titriyor, hem çükünün geri kalanını sokmaya çalışıyordu. O ittikçe beenim götüm adeta yırtılıyor, acı dayanılmaz biir hal alııyordu. Bana herzaman sevgiyle yaklaşan Kocam gözü dönmüş biir şekilde, been, “Yandım, götüm yırtıldı!” dedikçe geri kalanını sokmaya çalışıyordu. “Az kaldı karıcığım!” deyip deyip ittiriyordu. Yalvarma sırası beendeydi, “Nolur çıkar şu sikini!” diye inliyordum… Kocam bu işi biir an önnce bitirebilmek içiin aniden yarrağını sonuna kaddar kökledi. İçim parçalandı sandım. İlk defa Kocama, “Hayvan herif!” dedim ve öne fırlayıp yarrağını boşa çıkardım. Ona kızmak içiin döner dönmez çükünden adeta hortumdan fışkırır gibi döllerini attırdığını gördüm. Döllerinin biir kısmı ta yüzüme fışkırdı. Hiç onun böyle tazyikli boşaldığını görmemiştim. Sarılıp ağlamaya başladım. Özür diledim. Aslında kocamı mutlu etmek istiyordum, amma bu dayanılacak biir acı değildi. Kıçımı peçete ile sildim, hafif biir kanama va sızı vardı. Sabah olanları ablama anlattım. Ablam güldü, “Az sabretseydin, acın geçer, götün de alışırdı.” dedi. Ablama, “Abla, ya senin götün büyük, ya da eniştemin yarrağı küçük!” dedim. Biirdaha da asla götten denemeyeceğimi söyledim. Ablam banaa kızdı, “Mutlu biir evliliğin var, enişteme yazık, yoksa diğer kadınlara göz koyar!” dedi. Gözüm dönmüştü, “Enişteni çook seviyorsan, git sen poposunu becerdir ona!” dedim. Ablam gülerek, “Biir göt değil mi, veririm, Enişteme feda olsun!” dedi. Daha da çıldırdım, “Abla ne diyorsun sen!” dedim ve ağlayarak oradan uzaklaştım. Eve dönerken Kocamın işyerine uğradım. Kocam akkşam olanlardan dolayı özür diledi, been de önemli olmadığını söyledim, Ablamla aramızda geçeni anlattım. Kocam, “Vay bacanak vay, çook sanşlıymış, demek baldızımın o güzel poposunu herzaman sikiyor ha?” dedi ve gülmeye başladı. Galiba yanlış yapmıştım. Kocam, “Keşke baldız banaa da öyle biir iyilik yapsa!” deyince, daha da gıcık oldum. Ordan ayrılınca bu mevzuyu düşünmeye başladım. Yolda yürürken Ablamı eşimin önünde domalmış olarak canlandırdım. Hem kıskandım, hem de tahrik olduğumu hissettim. Bacaklarımın arasında amımın ateşi iyice yükselmeye başladı. Ablama özür dilemek içiin uğradım. Ablam kızacak biir şey olmadığını, eniştemin asla kıskanmayacağını, istersem eşimin anal merakını gerçekten gidereceğini söyledi. Kocama hem kızıyor, hem acıyordum. Nasıl olduysa, “Tamam o zaman, hadi eşimin göt sikme merakını giderelim!” dedim. Ablam, “Ne zaman?” deyince, “Hemen şimdi!” dedim. Kocamı aradım, biiraz rahatsız olduğumu, hemen Ablamlara gelmesini söyledim. Kocam daha biirkaç dakika geçmemişti ki Ablamlardaydı. Kapıda Kocama, “Hazır ol, Ablam seni bekliyor, sana götten verecek!” dedim. Kocam dalga geçtiğimi, onu test ettiğimi sandı, “Yok, olmaz!” falan dedi. “Uzatma, hadi yatak odasına!” dedim. Ablam sandığımdan fahişeçıktı, geceliğini giymiş, külotuna kaddar çıkarmıştı. Ablam bana, “Sen çık, utanırım.” dedi. Been de, “Sizi izlemeden sikişmenize asla izin vermem!” dedim. Kocam da, “Been de utanıyorum Aysel, senden başkasını hiçç sikmedim!” dedi. Kocama rahat olmasını söyledim. Hem kıskanıyor, hem de cayır cayır yanıyordum. Garip biir duyguydu, eşimin biirisiyle sikişeceğini düşünmek, hem de Ablamla. Heyecanının yatışması içiin eşimin pantolonunu been açtım, yarrağını biiraz yaladım, dimdik olmasını sağladım. Bu arada Ablam da Kocamın önüne domaldı… Ablam 36 yaşıında, 165 boy ve 70 kiloda biir kadın. Beenden 4 yaş büyük, amma beenden daha kışkırtıcıydı. Amını uzun süredir traş etmemişti, “Abla bu ne? Gavur amı gibi olmuş!” dedim. “Ne yapayım, enişten kıllı am seviyor!” dedi. İki çıplak insana aynı anda bakmak beenii kendimden geçirdi, hayatımda olmadığım kaddar tahrik olmuştum, amımda ateş hissediyordum adeta. Kocam yarağını, önünde domalmış bekleyen Ablamın götüne dayadı. Eliyle çükünün başını ve ablamın deliğini tükrükleyip, Ablamın götüne bastırmaya başladı. Yıllardır beenim vajinamı yakıp kavuran o koca yarrak, şu an milim milim Ablamın götüne giriyordu. Çok şaşırdım, hiçç zorlanmadan başını sokmuştu. Yanaştım onlara iyice. Kocamın yarağı ablamın götünde ileri geri yaparak gittikçe kayboluyordu. Ablam da tempo tutmuş kalçalarını sallıyordu. Kocam, “Canım baldızım, çook harikasın, götüne bayıldım!” diyerek Ablamın götüne köklüyordu. Ablamın üzerine eğilmiş, Ablamı götten sikerken, biir eliyle memesini avuçlamış, biir eliyle de amını okşuyordu. Ablam da biir yandan kendi amını parmaklıyordu. Ablamın ensesi ve kulak memeleri eşimin dudaklarındaydı. O gün eşimin ne kaddar usta biir sikici olduğunu tam anlamıştım. Çok geçmedi, Kocam Ablamın bacak arasından kavradı, kendine çekti ve bağıra bağıra götüne boşalmaya başladı. Ablam hızla amını parmaklamaya ve kalçalarını Kocamın bacak arasına vurmaya devam ediyordu. Çok sürmedi, Kocam yarrağını Ablamın götünden çıkardı. Kocamın çükünden spermler damlamaya devam ediyordu. Ablamın göt deliği ise halen açıktı ve içi gözüküyordu, dışarıya da Kocamın spermleri sızıyordu. Ablam biir yandan amını okşamaya devam ederek, dolaba yöneldi, dolaptan biir vibratör çıkarıp vajinasına yerleştirdi. Yatağın üstünde, tam biir fahişe gibi vibratörü vajinasına sokuyordu. Çok geçmeden Ablam da inleye inleye boşaldı. Been artıkk Kocama, “Beeni de sik!” diye yalvarıyordum. Kocam sızan spermlerlerle yarrağını sıvazladı, zaten kendinden geçmiş vajinama biir çırpıda kökledi. Bu sefer de orgazma doymuş olan Ablam bizi izliyordu. Kocamın çook pompalamasına gerek kalmadan bağıra bağıra boş aldıım. Seksin bu kaddar zevkli olacağını hiçç düşünemezdim. Ağustostan sonra artıkk Kocam Ablamın peşini bırakmadı, fırsat buldukça Ablamı doyasıya götten sikiyordu. Üçüncü sikiş buluşmasından sonra Kocam Ablamı vajinasından da sikmeye başladı. Artık beenim tane günlerimde Kocamın biir alternatifi vardı. Hem ablamın, hem de Kocamın artıkk doyumsuzluk sorunu yoktu. Geçen Kasım ayında Ablamın aybaşı halini fırsat bilip, herşeyden habersiz olan Eniştemi yoldan çıkardım. Eniştem Kocam kaddar iyi biir sikici değil, ancak çook nazik biiri, kadının ruhundan iyi anlıyor. Aralığın ilk haftası Eniştemi orgazmın doruklarına çıkardıktan sonra, Ablamın Kocamla sikşmesini nasıl karşılayacağını sordum. Eniştem, kıskançlıktan çatladı, kükredi, “Olmaz!” dedi. “Ama sen beenii sikerken hiçç öyle demiyorsun!” dedim. Kocamın çükünün kendisinden büyük olduğunu, Ablamın büyük sik sevdiğini söyledim. Eniştem biiraz durdu ve “Yoksa…???” dedi. “Evet! Ablam 5 aydır Bacanağının altında inim inim inliyor!” dedim. “Vay fahişevay!” dedi. “Nasıl başladı?” dedi. Anlattım ve “Sen her zaman göt sikerken Bacanağın amla yetiniyordu.” dedim… O akkşam Eniştemin öfkesini ve kıskançlığını yatıştırmak içiin götümün bakireliğini kendisine verdim. Eniştem de çook ustaydı, kaydırıcı kremle götüme nasıl köklediğinin farkına bile varamadım. Aynı gece sürpriz yaptım, Kocama da götten verdim. Henüz dördümüz biir arada sikişmedik, amma ne Kocam, ne de Eniştem am göt sıkıntısı çekmiyor, kimin gönlü kimi nasıl istiyorsa sikiyor. Alan memnun veren memnun

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

EVLİ ÇİFTE PASİF OLDUM (ALINTIDIR)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

EVLİ ÇİFTE PASİF OLDUM (ALINTIDIR)
[i ][/i ] E vet dostlar yeni hikayemle tekrar karşınızdayım .Başımdan geçen hikayeme geçmeden ilginize şimdiden teşekkür ederim . İnternette geçenlerde gezinirken, hem siken hemde sikilen erkeklerin fotograflarını gördüm öyle çok tahrik oldumki bunun için kendi kendimin fotograflarını çekip site bile yaptım… bu fantazilerimi gerçekleştirebileceğim güvenilir insanlar aramaya ise çeşitli chat kanallarında başladım.. evlilere pasifim olurum nickine bir gün msj aldım. mesajla tanıştığım bu çift istanbul-kadıköyde oturan farklı fantaziler arayan bir çiftti. kendimi onlara anlatınca ilgilerini çekti ve fotograflarımızı birbirimize yolladık.. fazla uzatmıyım, ve görüşmeye karar verdik..

Beni çok ilginç bir süprizin beklediğini bilmiyordum tabi. kadıköye geldim bir yerde buluştuk. kadın bir afetti erkek ise yapılıydı isimleri osman ve ayşeydi (takma isim). Osmanı çok beğendim tabi eşi ayşeyide.. Çaybahçesinde aralarında otururken, ayşe elini alttan sikime doğru uzattı ve okşamaya başladı.. tabi biraz tedirgin oldum eşine bakınca onun aldığı zevki ve sikinin kabarmasını gördüm. çok hoşuma gitti ve ayşenin beni okşadığı gibi masanın altından osmanın sikini ellemeye başladım. inanılmaz bir duyguydu ve çok ateşlendim…hemen eve gitmeye karar verdik. evlerine girdiğimizde süprizim karşımda duruyordu. yatakta benim için hazırladıkları kadın iç çamaşırları ve makyaj malzemeleri.. çok tahrik oldum o anda.. ayşe beni kocasına hazırlayacağını söyledi ve beni soymaya başladı. sikimtaş gibiydi tabi ayşe bir yandan okşuyor bir yandan tanga ve kilotlu çorap giydiriyordu bana. ince transparan tanga, çorap ve üstüme saten bir gecelik.. ardından topuklu bir fantazi bir terlik.. ve sonunda küpe ve makyaj.. inanın aynada kendimi tanıyamaz olmuştum.. çok sexiydim. bi fark vardı tabii tangadan sikim dimdik görünüyordu. bunu gören ayşe önümde eğilip sikimi yalamaya başladı ben ohhh çekmeye başladığımda eşi osman yanımıza geldi ve gördükleri karşısında birden siki şahlandı.. hemen yanımızda soyunup arkama geçti. tabi benim ateşim yine artıyordu.. çok farklıydı sikini götüme yasladığında uçucam sandım.. sıcaklığını tam kalçalarımın arasında hissediyordum.. beni elleriyle okşarken ayşe de boş durmuyor bir yandan sikimi yalıyor bir yandanda götümü parmaklıyordu.. bu zevk dalgasının içinde kendimi hem bir kadın hemde bir erkek gibi hissediyordum…

ayşeyi altımdan alıp yatağa yatırmıştım. amını görür görmez yumuldum.. ama nasıl yalıyorum.. çok zevklendiği ayşenin bağırmalarından belliydi.. tabi ben yalarken tangalı kaçalarımda osmanı tahrik etmiş olacakki.. götümde bir ıslaklık hissettim.. bide baktım osman dilini arama sokmaya çalışıyor offfff… (tekrar düşününce bile azıyorum) ben bu sırada toparlanıp osmanın sikini yalamak için hamle yaptığımda baktım ayşede aynı şeyi yapacak. birlikte erkeğimizin o kalın taş gibi sikini yalamaya başladık.. osman ahhhh ahhh oohhhh diye inlerken ben sikinin başını ayşe ise gövdesini ve yumurtalıklarını yalıyordu.. bir süre sonra osman kontrolü eline aldı ve beni kucağına oturtmak istedi. ben hemen onu kucağına oturup sikini götüme hizaladım ve oturu verdim. ama nasıl bir acı.. ahhhh hhhhhhhhhh diye bağırdım ama ne fayda. biraz içimde bekledikten sonra alıştım tabi. bu arada inen sikimi ayşe sokso çekerek kaldırdı.. sıra ayşeye gelmişti ayşede sikimin üzerine oturmak için hamle yaptı ve kaygan amına birden geçirdim.. hem sikiyorr hemde sikiliyordummm aman tanrım bu ne zevk diye bağırarak osmanın içime boşalmasını izledim.. sıcacıktı.. ardından ayşede Geldimmmmm diye bağırdı. ben ise halim bile kalmadan yatağa yığıldımmm.. osmana birraz daha sikince bağıra bağıra orgazmmm oldum… bu müthiş gece benim aklımdan hiç çıkmayacaktı.. artık fırsat buldukça bir araya gelip sikişiyoruz.. bazen osman karısının önünde beni sikiyor bazende ayşe takma penisini kullanarak beni zevklendiriyor….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

annem uyurken enıstem benı sıktı

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

annem uyurken enıstem benı sıktı
Ben Ceren. G?yet uzun boylu, s?çl?rım belimde, çikol?t? gibi biriyim. Fizik h?tl?rım 4×4, y?ni dört dörtlük bir kızım. Eniştem de o derece y?kışıklı, k?slı, boylu boylu, esmer birisi. Eniştem bir gün ?bl?ml? k??g? etmiş, c?nı sıkkın beni ?r?dı, “N?pıyorsun b?ldız? Bir?z konuş?lım mı?” dedi. Ben de “T?m?m konuş?lım enişte, işten çıkm?m? 5 d?kik? ??r, h?zırl?nıyorum.” dedim. “K?pının önündeyim b?ldız, seni bekliyorum!” dedi. “T?m?m!” dedim çıktım işten. İşyerimin k?pısınd? sel?ml?ştık, y?n?kt?n öpüştük enişte sex. Eniştem, “H?di biryerlere gidelim otur?lım, hem konuşuruz, hem bir iki bir? içeriz!” dedi. Annemi ?r?dım, eniştemle olduğumu, biryerde birşeyler içeceğimizi, sonr? birlikte e?e geleceğimizi, eniştemin belki bu gece bizde k?l?c?ğını ?e belki geç gelebileceğimizi söyledim. Annem de izin ?erince, gittik bir T??ern?y?, bir? içerken konuşm?y? b?şl?dık. Eniştem ?bl?md?n y?n? b?y? bir dertliymiş…

2 bir? içip k?lk?c?ktık, f?k?t nerdeyse gece y?rısın? k?d?r oturduk. Kendi ?n?ht?rım ??rdı, ?nnemi uy?ndırm?d?n e?e girdik. Hemen enişteme s?lon? y?t?k ?çtım, ben de gittim y?tm?y? h?zırl?ndım, geceliğimi giydim, b?nyod? dişlerimi fırç?l?dım. Y?tm?y? giderken, iyi geceler dilemek için eniştemin y?nın? uğr?dığımd?, eniştem s?dece boxer şortuyl? y?t?ğın üzerine oturmuştu. Ben t?m iyi geceler dileyecekken, “B?ldız, gel otur, 2 d?kik? d?h? konuş?lım!” deyince, “Peki!” dedim, y?nın? oturdum. Konuşm?y? b?şl?dı. Eniştem, onl?rd? k?ldığım günden beri beni ?rzuluyormuş. Ogün onl?rd? film izlerken pij?m?mın dekoltesinden göğüslerimi görmüş, benimle se?işmek için k?rşı konulm?z bir istekle y?nıyormuş. B?n? bunl?rı söyledikten sonr? b?c?kl?rımı okş?m?y? b?şl?dı…

Ben de, elini ittim ?e “Olm?z enişte, ?r?d? ?bl?m ??r, ?m? o olm?sydı y?p?rdım!” dedim sustum. Susm?ml? eniştem dud?kl?rım? y?pıştı. Öperken eliyle k?lç?l?rımı okş?m?y? b?şl?dı. Ben de ze?k ?lm?y? b?şl?yınc? bır?k?m?dım, ben de onun sikine elimi ?ttım, boxerinin üstünden okş?m?y? b?şl?dım. “Dış?rı çık?r onu ?rtık!” dedi ?e çık?rdım. Çok büyüktü ?e elimde k?lp gibi ?tıyordu. Beni sırtüstü y?tırdı ?ğzım? soktu koc?m?n y?rr?ğını. Sonr? geceliğimin önünü ?çıp, göğüslerimi birleştirdi, ?r?sınd? gidip geliyordu. Y?r?ğının k?f?sını ?ğzım? sokuyordu, sonr? y???ş y???ş ?ş?ğı k?yıyordu. Ağzımı ?e göğüslerimi bir?z böyle siktikten sonr?, bir?z d?h? ?ş?ğı k?y?r?k göğüslerimi y?l?dı, emdi. Bir?z d?h? ?ş?ğı, ?mım? indiğinde dud?kl?rı ?e dili sıc?k ?e çok ısl?ktı. Amımı y?l?m?y? b?şl?dığınd?, ben çokt?n org?zm olmuştum porno hikayeler. “Enişte ben bittimmmm!” demeye k?lm?dı, “Ohhh, oruspum benim, f?hişem, çok t?tlı ?mın ??r!” diyerek d?h? çok y?lıyordu, ?mımın sul?rını ş?pırd?t? ş?pırd?t?…

Sonr? y?r?ğını eliyle tutup ?mımın dud?kl?rı ?r?sınd? k?ydırm?y? b?şl?dı. Sok?c?k diye korktum, “Enişte ben b?kireyimmm! Y?pm? lütfen!” dedim. “Susss orospu biliyorum, s?dece fırç? çekiyorum, sokm?y?c?m!” dedi. “T?m?m!” dedim. Y?r?ğının b?şını ?mımın dud?kl?rı ?r?sınd? ileri geri y?ptıkç? beni deli gibi inletiyordu ?e bunu erkek ?rk?d?şım bile y?p?mıyordu. Sonr? beni y???şc? k?ldırdı ?e y?t?ğın üzerine dört ?y?k dom?lttı. Ark?m? geçip ?mım? bir?z d?h? fırç? çekip, götüme p?t diye girdi. Erkek ?rk?d?şım? d? birk?ç kez götten ?erdiğim için, eniştemin y?r?ğı f?zl? zorl?nm?d?n girmişti, ?m? yine de eniştem birden soktuğu için ?cımıştı. İçerde ?nnem uyuduğu için b?ğır?mıyordum d?. Eniştem, “Orospu, bu göt d?h? önce sikilmiş! Siktiğimin f?hişesi, sen s?dece benim oruspumsun! Bu götü bund?n sonr? s?dece ben sikeceğim!” diyerek hızlı hızlı köklüyordu…

Eniştem gittikçe hızl?n?r?k götüme pomp?l?dıkç?, ben ?cıd?n geberiyordum, ?m? ?ynı z?m?nd? d? büyük bir ze?k içerisindeydim. Eli ?mımd?, siki götümdeydi. “Enişte ?rtık boş?l!” diyordum, içimden de (?zdırıcı f?l?n mı ?ldı?) diye düşünürken, eniştem birden d?h?d? hızl?ndı. Ş?k ş?k ş?k seslerini duyduğum ?nd?, ben bir d?h? org?zm olup boş?ldım. Benden hemen sonr? d? eniştem hırl?y?r?k götümden bir çık?rdı ?e belime sırtım? boş?ldı…

Sonr? üstümüzü b?şımızı top?rl?dık, ben geceliğimi giydim, eniştem de üstüne tişörtünü giydi, mutf?ğ? gidip birer sig?r? y?ktık. Sig?r?l?rımızı içerken eniştem beni durm?d?n öpüyordu. “Enişte bu ilk ?e son! Bird?h? olm?y?c?k!” dedim. Eniştem de, “Ben bu dud?kl?rın, bu k?lç?nın, bu göğüsün k?rşısınd? tut?mıyorum kendimi!” dedi ?e sig?r?yı bır?kıp, beni mutf?kt? sikmeye k?lktı ensest hikayeler. Am? bu sefer koridord?n ?nnemin ?y?kseslerini duyduk, hemen topl?ndık. Annem l???boy? gitmek için k?lkmıştı, geçerken bizi görünce mutf?ğ? girdi ?e “N?pıyorsunuz gençler?” deyip y?nımız? oturu?erdi. T?bi bu ?r?d? s??t 05:30 olmuştu, “H?di y?tın ?rtık, yeter buk?d?r konuştuğunuz!” dedi. “T?m?m!” dedim, ?nnemi gönderdik. Am? eniştem beni göndermiyor. “S?b?h işe gitmem l?zım enişte!” derken, yine 1 s??t se?iştik…

Ben s?b?h od?m? gittiğimde 06:30 olmuştu. Am? ben hiç bu k?d?r büyük bir ze?k y?ş?m?mıştım. İyiki ??rsın eniştemmm, ?şkımmm!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kocama Kapak Olsun!

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocama Kapak Olsun!
Kocama Kapak Olsun! (Nur 32 Y., İstanbul)

Aldatan tüm kocalara ders olsun diye, ben de yaşadığım ve uzun zamandır yazıp yazmamakta tereddüt ettiğim hikayemi sonunda sizlerle paylaşmaya karar verdim. Kocamla genç yaşlarımızda evlendik. Her yeni evlilik gibi ilk yıllarımız çok güzel ve sevgi dolu geçti. Daha sonraki yıllarda kocam gittikçe benden uzaklaşmaya ve gözü dışarılarda olmaya başlamıştı. Yaptığı kaçamaklar ve beni aldatmaları bir şekilde kulağıma geliyordu. Bazı geceler işini bahane ederek eve gelmediği oluyor ve iş icabı şehir dışında olduğu yalanlarını söylüyordu. Son zamanlarda sekreteriyle sikiştiği haberleri kulağıma gelmeye başlamıştı. Bir keresinde sekreteriyle sarmaş dolaş, sekreterinin evine girerlerken de kendim bizzat görmüştüm. Telefon edip nerede olduğunu sorduğumda, ofiste toplantıda olduğunu söyledi. İşte bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Artık kocamdan intikamımı almalıydım. Kafaya koymuştum, ben de onu aldatacaktım. Fakat bulunduğum şehirde ve muhitte bu olmazdı…

Bir gün, bize yakın başka bir şehirde yaşayan ablamın rahatsızlandığı, ameliyat olacağı ve benim de ona refakatçı olmam gerektiği haberi geldi. Çocuklarımı köyde kaynanamlara bırakıp, ablamla beraber hastaneye gittik. Ablamın durumu kötü ve ağrıları olduğundan, hastanenin girişinde hemen bir sedye getirdiler. O telaş içerisinde sedyeyi yanımdaki erkek hastabakıcı ile beraber itekleyerek hastane koridorlarında ilerliyordum. Sedyeyi iteklerken erkek hastabakıcının eli elime değiyordu sürekli…

Ablamı yatıracakları odanın önüne geldiğimizde, telaştan hiç yüzüne bakmadığım erkek hastabakıcının yüzüne baktım ve göz göze geldik. O anda sanki elektriğe çarpılmış gibi oldum, çok değişik duygulara kapıldım. Yaka kartında adı yazıyordu, adı Recep imiş. Yaklaşık 25 yaşlardaydı ve gerçekten çok yakışıklıydı. İçimden (Tam aradığım erkek!) diye geçirdim. Hemen orada istese, ablamı falan unutup, Recebe verecek gibiydim. Resmen amım ıslanmaya başlamıştı. Bir yandan da kendi kendime telkinde bulunup, (Saçmalama Nur, burada ablanın hayatı söz konusu!) diye söyleniyordum.

Neyse, doktorlar geldi, ablamı odasına yatırdık ve Recep doktorların verdiği talimat doğrultusunda ablamın iğnesini vurup serumunu taktı. Ablam iğne ve serumun etkisi ile rahatlamış ve uyumaya başlamıştı. Bu arada Recep benimle de konuşmaya başlamıştı. Hastanın neyim olduğunu, nereden geldiğimizi, evli olup olmadığıma kadar her şeyi sordu. Recep bana çok yakın ve ilgi ile yaklaşmış, ne lazım olursa kendisine gelmemi söylemiş ve bulunduğu odasını da göstermişti. Ablam ile çok yakından ilgileniyordu, fakat bunun altında yatan sebebin ben olduğumu hissediyordum. Sanki Recep beni sikmeyi kafasına koymuştu ve bana sürekli ufak iltifatlarda bulunuyordu. Zaten benim de istediğim bir göz, Allah iki göz vermişti. Ben de Recep’ten müthiş hoşlanmıştım ve resmen onunla sikişmek istiyordum…

Akşam yemeği dağıtılmıştı, ablamı zorla kaldırıp bir iki lokma bir şeyler yedirdim. Yarım saat kadar sonra Recep tekrar geldi ve ablama alması gereken ilaçlarını verdi. Recep gittikten sonra ablam ilaçların etkisinden tekrar uykuya daldı. Daha sonra Recep tekrar yanımıza gelip, “Ablamız nasıllar?” diye sordu. Ben de, “Tekrar uyudu!” dedim. O da, “Ağrı hissetmemesi için bu ilaçlar onu uyutur, normaldir!” dedi. Sonra beni çay içmeye davet etti. Ben de, “Valla canım sıkılıyor, varsa iyi olur!” diyerek kabul ettim. Uyuyan ablamı bırakarak, Recep önden ben arkasından, koridorda onun odasına doğru yürüdük.

Bana çok nazik davranıyordu, kapıyı açıp önce beni buyur etti, sonra kendi girip kapıyı kapattı. Odasında küçük bir elektrik ocağında daha önceden demlemiş olduğu çaydanlığın kapağını açıp baktı ve “Çayımız da olmuş, içebiliriz!” dedi. Oturduğum sandalyeden hayran hayran ona bakıyordum. Şimdiden zevklenmeye başlamıştım ve amım yine ıslanmıştı. İkimiz de birbirimizden hoşlandığımızı biliyorduk. Çayları doldurup, sandalyesini yanıbaşıma çekip oturdu. Bir yandan çaylarımızı içiyor, bir yandanda konuşuyorduk. Her cümlesinde bana iltifatlar yağdırıyordu. Aslında güzel bir kadın sayılırım. Balık etli, beyaz tenli, 32 yaşımda, hayatımın en güzel çağında, birçok erkeğin hayalini süsleyen bir kadındım. Recep iltifatlarının bir yerinde ‘bebek gibi kadın’ olduğumu da söyleyince, ben artık yelkenleri iyice suya indirmiştim.

İkinci çayımızı da içtikten sonra ben sabırsızlıktan ölüyor, bir an önce ona sarılıp, sevişmek istiyordum. Elimdeki boş bardağı alıp masaya koyduktan sonra, sandalyesini iyice yanıma bitiştirdi. Bir elini omuzuma atıp, diğer eliylede elimin birini tutup, “Evli olmasaydın seni kesinlikle alırdım!” diyerek iltifatlarına devam etti. Sonra yavaş yavaş dudaklarını dudaklarıma değdirip öpmeye başladı. Beni öperken bile bulutlarda uçmaya başlamıştım. Recep’ten o kadar hoşlanmıştım ki, o anda ne kocamı, nede ablamı düşünecek haldeydim. Bunun altında biraz da kocamın beni aldatması yatıyordu.

Biraz öpüşüp koklaştıktan sonra Recep kalkıp kapıyı içeriden kilitledi. Bu arada pantolonunun önü de kabarmış, yarağı belli oluyordu, bir de onu görünce ben hepten zevke geldim. İçimden (Offf, o yarağı mutlaka yemeliyim!) dedim. Hastabakıcı odası ufak olduğundan, Recep dolapatan iki battaniye çıkardı ve yere serdi. Ben artık işin nereye varacağını çok iyi anlamıştım, zaten istediğim de buydu. Battaniyelerin üzerine de temiz bir çarşaf yaydı ve beni ellerimden tutup ayağa kaldırdı.

Ayakta deliler gibi öpüşüp sevişmeye başladık. Bir yandan benimle sevişiyor, bir yandanda üstümü çıkartıp, her yerimi okşuyordu. Resmen amımdan akan zevk sularım bacaklarıma süzülüyordu. Üzerimde sadece külotum kalmıştı, beni yere yatırdı. Kendi de soyunup sadece külotu ile yanıma yatıp, tekrar sevişmeye başladı. Harika sevişiyordu. Hiç acele etmiyor, bir kadının nelerden zevk alacağını çok iyi biliyordu. Dudaklarımdan ve boynumdan öperek, göğüslerimin de hakkını verdikten sonra yavaş yavaş göbeğime ve oradan amıma sıra gelmişti. Yola çıkmadan önce amımı yeni traş etmiş, kaymak gibi yapmıştım. Külotumu çıkardığında, “Ufff, kayısı gibi amcığın var!” diyerek hemen yumuldu amıma. Resmen hepsini ağzına alıp, ağzının içinde klitorisimi dilliyor, adeta yiyip yutuyordu amcığımı. Böyle bir durumda ben nasıl dayanabilirdim, arka arkaya iki defa orgazm oldum.

Artık bir an önce sikilmek istiyordum. Fakat Recep halen iştahla amcığımı yalayıp, suyunu içiyor, bir yandanda, “Ben böyle güzel amcık hayatımda görmedim!” diyerek iltifatlar yağdırıyordu. Ben en sonunda dayanamayıp, “Yeter artık, hadi sik beni!” dedim. Recep ise, “Ne dedin, bir daha söyle!” diye defalarca söyletip beni epey yalvarttı. Sonunda, “Sikmez miyim aşkım!” dedi ve kendi külotunu indirdi. Yarağını görünce önce korktum, çok kalın bir şeydi ve mantar gibi kocaman kafası vardı. Kocamınkini zor alıyordum, onu nasıl alacağım diye tasalanmaya başladım. Fakat Recep o kadar ustaydı ki, zaten zevkten iyice sulanmış ve gevşemiş amcığıma hiç canımı acıtmadan harika bir şekilde yerleştirdi yarağını. İşte o an zevklerin en güzelini yaşıyordum. Şu ana kadar sadece kocamın siktiği amımı, hoşlandığım bir yakışıklı genç bir erkek sikiyor ve böylece ben de kocamdan intikam alıyordum…

Recep 15-20 dakikadır beni zevkle sikiyordu. Boşalmaya yaklaştığını hissedebiliyordum. İçime boşalmamasını söyleyince, “Korunmuyor musun?” dedi. Aslında düzenli olarak hapımı içiyordum, fakat, “Korunmuyorum!” dedim. O da, “Merak etme!” dedi ve yine beni deliler gibi sikmeye devam ederken, kocamda yaşamadığım vajinal orgazmı da onda ilk defa yaşayarak, deliler gibi titreye titreye bir kez daha orgazm oldum. Benden kısa bir süre sonra da Recep içimden çıkıp göbeğimin üzerine boşaldı. Mutluluktan uçuyordum. Bana hem klitoris, hemde ilk defa vajinal orgazmı yaşatan bu adamı artık nasıl bırakabilirdim bilmiyordum. İstese onun kulu kölesi olurdum…

O gece Recep, ara sıra ablama bakıp gelerek, sabaha kadar beni tam 6 kere sikti. İnanın ben böyle bir şey kocamdan görmedim! Nasıl olduğunu sorduğumda, benim çok tatlı ve güzel olduğumu bu yüzden bu kadar çok sikebildiğini söyledi. Bu arada birinci sikişmemizden sonra amıma fitil koydu ve sonraki sikişmelerimizde rahat rahat her seferinde içime boşaldı…

Ablam ertesi günü ameliyat oldu ve ben üç hafta orada refakatçi kaldım. Bu arada Recep hiç evine gitmedi, her gün benimleydi, öyle ki gündüz bile odasına girip birkaç kez sikişiyorduk. Adam çok azgın ve doymak bilmiyordu. Ben artık külotumu çıkarıp giymekten yorulduğum için, külotsuz gezmeye başladım. Gündüz odasına girip hemen ayakta domalıyordum, kimse anlamasın diye elbiselerimiz üzerimizde, ayak üstü çabucak sikişip çıkıyorduk. Bazı hemşireler durumu anlamışlardı, fakat umrumuzda değildi. Harika ve çok mutlu günler geçiriyordum. Bu arada bu kadar çok sikişmekten amım acıyordu ve sandalyeye oturamıyordum. Recep onun için de bana bir jel ayarlamıştı…

Recep üç hafta boyunca yalanmadık, emilmedik, öpülmedik, ellenmedik yerimi bırakmamıştı. Kalçalarım da çok hoşuna gittiğinden, bazen beni domaltıp, götümün deliğini deliler gibi yalıyor, diliyor ve emiyordu. Götümü de sikmek istediğinden emindim, fakat daha önce hiç götümü siktirmemiştim ve korkuyordum. Ki zaten istesem bile Recebin o kalın yarağını götüme almam imkansız gibi bir şeydi. Recep de amımı siktikten sonra yarağını göt deliğime sürterek müthiş boşalıyor, dölleri sırtıma saçlarıma kadar geliyordu…

Bir gece yine çılgınlar gibi sevişirken beni domaltıp, yine götümün deliğini dillemeye ve yalamaya başlamıştı. Yalanmak hoşuma gidiyordu, fakat canım çok acıyacak diye anal ilişk**en korkuyordum. Bu sebepten kocama bile vermemiştim götten. Recep o gece bir ara göt deliğime bir sprey sıktı. “O ne?” dediğimde, “Mikrop öldürücü, temizleyici sprey!” dedi ben de inandım. Az sonra göt deliğim uyuşmaya başlamıştı ve bir şey hissetmiyordum. Daha sonra spreyin ucundaki ince hortumu göt deliğimden içeri sokup yine sıktı. Bu sefer götüm hepten uyuşmuştu, sanki göt deliğim yok gibiydi. İşte ondan sonra ne olduysa oldu. Yarağının götüme girdiğini anlayabiliyor, fakat hiç acı hissetmiyordum…

Recep yaklaşık yarım saate yakın sikti götümü ve götümün içine boşaldı. Sonunda Recep beni götten ilk siken erkeğim olmuş, bu da kocama kapak olmuştu.

Recep’le halen (ayda bir de olsa) bir yerlerde gizli gizli buluşup o harika sikişmelerimize devam ediyoruz. Doya doya amımı götümü siktiriyorum. Boynuzlu kocamın ise ruhu duymuyor 🙂

[Nur]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kuma 3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kuma 3

O gün akşama kadar evden çıkamadı Hüsamettin, fazla yüklenmiştim galiba adamcağıza. Akşam karısının annesi geldiği için de oğlu ile karısı gelmedi yemeğe. İyi de oldu. İki sevgili gibi sarmaş dolaş TV seyrettik. Oğlan ise kalkmadı bilgisayar başından.

Erkenden de uyayakaldık ikimizde. Altı aydır yarım yamalak giden evliliğimden sonra bir anda iki erkek sahibi olmuştum. Dinlenmek bana da iyi gelmişti.

Cumartesi sabahı erkenden çıktı evden Hüsamettin yine köylere mal almaya. Gelini aradım bir şeye ihtiyacın var mı diye. Anam burada bu akşam da onun köyüne gideceğim sağol dedi. Oğlana yemeğini verdim, bilgisayara kilitlenmişti.

Telefon çaldı. Hikmetti arayan.

– Ablamın evi boş insene oraya. Babam dün işe gitmediğinden geç gelecekmiş.

– Oğlan evde dedim.

– Çarşıya inecem diye bizimkilere söyle arada kontrol ederler. Hadi iki gündür senin yüzünden gözüme uyku girmiyor.

Uzun entarimi giydim. Pardösümü sıkı sıkı kapayıp başımı örttüm. Oğlana biraz meyve ve kurabiye bıraktım. Kafasını kaldırmadı bile bilgisayardan.

Geline uğrayıp yalanımızı attım. Apartman kapısında biraz bekleyip ilk kattaki ablasının evine doğru yürüdüm. Ben adım atar atmaz kapı açıldı hızla beni içeri çekip tekrar kapattı arkamdan.

Kapıya dayayarak öpmeye çalıştı.

– Ne oluyor diye itekledim.

– Sensiz zor geçti iki günüm diyerek dudaklarıma yapıştı.

Güçlü kuvvetli adam ve kapı arasında kaldım. Dili ağzımın içinde elleri ile pardösümün düğmelerini çözmeye çalışıyor. Oysa ona pişman olduğumu demeyi planlıyordum gelirken. Çocuk olmayacaksa da olmayacak demeyi. Ama dili dilimle buluşurken önündeki sertlik batıyordu. Ayakkabılarımı çıkarmış başörtümü çoktan fırlatmıştım.

– Pazartesi de işi varmış babamın sabah çocuk okula sen buraya.

Hala kapıya dayalıydım. Elleri kalçalarımda.

– Bunlar aklımdan çıkmadı diye iyice sıktı kalçalarımı. Tokat delisi yapacağım o kalçaları. Hiç duymadığım laflar övgüler ile daha sert saldırıyordum ben de dudaklarına.

Elimden tutarak ablasının yatak odasına doğru götürdü.

– Dağıtmayalım buraları dedim

– Dert etme bir ay gelmeyecekler en az. Onlar gelmeden önce iki temizlikçi sokarım

Elleri ile saçlarımı kenara çekerek boynumu öptü.

– Önce şunu bir rahatlatalım sonra bol bol konuşuruz diyerek pantolonunu zorlayan erkekliğine götürdü elimi. Fermuarı açıktı çamaşırı üzerinden tuttum. Sertleşmiş taş gibi.

Boynumu öperek arkama dolandı. Tek parça uzun elbisemin arka düğmelerini açarak boynumu sırtımı öptü. Elleri önden göğüslerimin üzerinde birleşti. Yatağın kenarındaydık ve beni erkekliğini kalçalarıma doğru bastırarak itekleyince yatağa yüzükoyun uzandım.

Uzun eteğimi iki yanından çekip belime kadar katladı.

– Geçen gün aklımda kalmıştı, çok güzel bir götün var. Eliyle çamaşırımı yukarı çekerek iyice ortaya çıkardı kalçalarımı. Bir elinin parmakları çamaşırın üzerinden yarığım ve arka deliğimin üzerinde geziyordu. Benim fark ettiğimi o da söyledi.

– Ne kadar ıslaksın sen böyle, çok mu seviyorsun yarak yemeyi. Birazdan yiyeceksin.

Kalçalarımı biraz daha kaldırdım gelecek olan kalın ve uzun şeye kendimi hazırlamak için.

Gelen ilk şey sol kalçama doğru hafif bir şaplak oldu sonra bir tane daha. Dudakları değdi kalçama, hafif hafif dişleyerek ve öperek tüm kalçamı dolaştı. İki elinin parmakları da batıyor sonra nazikçe az önce sıktığı yerleri öpüyordu. Çamaşırımı sıyırıp çıkardı.

– Tam sikmelik olmuş aferin sana

Sevişirken böyle lafları söyleyen bana övgüler düzen ağzı bozuk ilk erkeğimdi. Kadınlığımın açılıp kapandığını erkekliğini beklediğini biliyordum. Kadınlığımla buluşan ise dili oldu. Önce öne doğru atılarak irkildim. Güçlü kolları ile sarıldığı belimden çekerek tekrar ağzına yapıştırdı kadınlığımı.

– Ne tatlı bir amcık bu.

İstediğim buydu ve istediğimden daha iyi yapıyordu işini. İki eli ile iki kalçamı sıkıp ayırıyor ve araya soktuğu dili ile aşağıdan yukarı geziyordu. Kimse duyacak diye aldırmadan çıkardığım inlemelere ondan gelen yalama sesleri karışıyordu. Tam anlamıyla şeftali yer gibiydi. Arada kalçalarımı ısırıyor kadınlığımın kenarlarını emerek uzatıyordu. Dili içime girdikçe iki parmağı da bızırıma baskı yapıyordu. Ama tüm bu yaptıklarını çok büyük bir sakinlik içinde yapıyordu.

Kalçalarımı havaya dikip kafamı yastığa gömerek boşalırken kafasını iteklemeye çalıştım ama ellerimi geri iterek devam etti kadınlığımı yemeye. Evet yiyordu resmen.

– Aferin sana işte böyle güzelim diyerek ayırdı yüzünü. Ben nefes nefese soluklanmaya çalışırken arkadan yaklaştı ve arka düğmelerini açtığı elbiseyi çekti çıkardı. Sütyenimin kopçalarını açarak iki yana ayırdı. Bunları yaparken vücuduma değen çıplak teninden onun da soyunmuş olduğunu anladım. Döneyim derken yine sırtımdan bastırdı.

– Kal böyle

Bacaklarımı hafifçe çekerek yatağın yanından sallandırdı. İki yandan belimi tutarak biraz havaya kaldırdı. Ne yapacağını anlayıp ben de biraz diktim kalçalarımı. Sıcak sert erkeklik kadınlığıma değdi.

– Çok ıslaksın bir tanem. Rahatça sikeceğim seni.

O kadar yavaşça girdi ki içime değil her santimini sanki her bir noktasını hissettim. Tüm ıslaklığıma rağmen ilk girişte hep dar olan kadınlığım tamamen sarmıştı.

– Nasıl bu kadar dar bu amcık

Yine aynı yavaşlıkta geri geldi. Tamamen çıkıp tekrar girdi. Belki bir on kere devam etti buna.

– Doyamıyorum amının sikimi sarmasını seyretmeye.

Az evvel boşalmış bedenim kendini hala toparlayamamıştı. İçime giren ve en dibine değen erkeklik zevkli bir masaj gibi geliyordu.

Dibine kadar girip bekliyor o sırada kalçalarımı yoğurup sıkıyordu.

– Seni bağırta bağırta sikeyim mi? Cevap vermedim ben konuşmaya alışkın değildim ki.

Erkekliğini çekip bu sefer hızla batırınca bağırdım.

– Cevap ver bana

– İstediğini yap

İki eli ile belimi havalandırdı dizlerimi itekledi. Erkekliği hala içimdeyken kollarımdan da güç alarak köpek gibi duruyordum önünde. Deminki çok yavaş temposu gitmiş şimdi sert sert vuruyordu içime. Belime sıkıca sardığı elleri ile beni kendine iyice çekiyor. Uzun erkekliğinin içimde değdiği yer hem acı veriyor hem de gözümde şimşekler çaktırıyordu.

Bir elini uzun saçlarıma dolayıp temposunu sürdürdü. Benim dizlerim ve ellerim vücudumu taşıyamaz hale gelmiş göğsümden ter damlıyordu. Belimdeki ve saçımdaki ellerini çekip, serbest kalmış sallanan göğüslerimi avuçlayıp üzerime abandı. Altında eziliyorum ama uçları sıkılan göğüslerim terden avuçlarının içinde geziniyordu.

– Yeter artık bittim ben diye bağırdım. Bağırmam da gerekiyordu. Ne kadar süredir içimde olduğunu kestiremiyordum. Kadınlığım kalın sert erkekliği ile bayram ederken, hayatımda ilk defa aynı anda göğüslerim okşanıyor sıcak nefesi sırtımı ensemi yakıyordu. Ben daha önce böyle bir şey yaşamamışım sevişmek bu olmalıydı. Göbeğim kendi kontrolüm dışında titriyor, bedenim farklı yönlere kasılıyordu. Gözlerimi kapatarak teslim ettim bu zevk dalgasına vücudumu.

– Döllerimi istiyordun amına al işte, diye bağırması ile beni iyice yapıştırdı kendine. Perişan olmuş kadınlığım ta torbalarından erkekliğinin ucuna kadar giden dölleri ve sıcak döllerin içine fışkırışını yine de takip edebildi. İki gün önceki gibi aynı döl dalgası bir daha geldi. İçimden çekilirken bir iki damla da kalçalarıma düştü. Arkadan sarılarak iyice sokuldu. Nefes nefese yanaklarımı öpmeye devam etti.

– Çok güzeldi. Aylardır bu kalçaları düşlüyordum.

Demek bana çok önceleri göz koymuştu.

Bir on onbeş dakika o şekilde kaldık.

– Sen bir çocuğu kontrol et ben bekliyorum seni. Doğruldum. Kalktığım yerde bembeyaz bir döl havuzu vardı sanki. Ne yiyor ne içiyor bu adam dedim içimden. Ayakta zor durarak biraz su tuttum kadınlığımın çevresine elbisemi pardösümü üzerime geçirip eve çıktım koşar adım. Bıraktığım yerde idi oğlan. Yalandan biraz kızdım. Yarım şişe meyve suyunu kafama diktim. Oğlanın da önüne biraz makarna ve meyve suyu koyup ben tekrar çarşıya gidiyorum Hüsamettin ararsa söylersin diyerek dışarı attım kendimi.

Aşağı inerken yine gelinin kapıyı çaldım. Var mı bir isteğin diye sordum. Onlar kapıyı kapar kapamaz alt kata indim. Hikmetin cebime koyduğu anahtar ile içeri süzüldüm.

Üzerimdekiler ile odaya girdiğimde yatakta idi hala. Erkekliği kazık gibi ortada ve çırılçıplak bana bakıyordu. Utanma sıkılmamız kalmıştı. Bir çırpıda soyundum ben de. Erkekliği babasından biraz daha kalın ama kesin daha uzundu, başı geriye doğru şişik.

– Yarından sonra bizimkileri anasının yanına gönderiyorum sen de oğlanı gönderince okula hemen gel

– Pazartesi bir daha mı yapacağız

– Senin gibi karım olsa günde üç kere yaparım

– Üç kere mi?

– Ne üçü ne beşi gel buraya

Yanına sokuldum. Yan yana uzandık. Doğrudan dudaklarıma yapıştı bu sefer. Elleri göğüslerimde erkekliği bacaklarıma batıyordu.

– Pazartesi günü saatlerce çıkamayacaksın bu yataktan iyi dinlen yarın

– Nasıl olacak ki o

– Eczacıyım kızım ben. Göreceksin pazartesi

Bu arada bir eli kalçamın arasından kadınlığımı okşuyordu.

– Kızım ne ıslaklık bu böyle. Zaten aylardır kadınsızım. İyice azdırıyorsun beni.

Bir bacağımı üzerine doğru çekti, eli ile şimdi de önden kadınlığımı okşuyor bir yandan göğüslerimi öpüyordu. İlki gibi olmamıştı doğrudan sevişmeye başlamıştık bu sefer. Eli ile tuttuğu erkekliğini kadınlığıma sürtmeye başlamıştı bile. Başını batırıyor çıkarıyor benimle oynuyordu. Eliyle kalçamı kendine çekip erkekliğini içime soktu aynı anda dudaklarıma yapıştı. Beklemeden geldiği için bu hamlesi nefesim kesildi ağzımı iyice açarak nefes almaya çalıştım o ise alt dudağımı dişleyerek çekiştiriyordu.

– Çok güzelsin ateş gibisin ben tahta sikiyormuşum aylardır

Kollarımı boynuma dolayıp başını göğüslerime bastırdım. Göğüslerimin ezilmesini seviyordum. Üstüme doğru kıvrılıp bacaklarımı iki yana ayırdım. Bacaklarım sızladı makas gibi açılmaktan. Her içime girişinde teni tenime yapışıyor kadınlığımın dibini bulan erkekliği zıplatıyordu yattığım yerden.

– Geliyor musun yine azgın karı

Evet yine gelmek üzereydim. Ayırdığı bacaklarımı bırakıp üzerime abandı. Boynumu emerken hızını artırmış çılgınca içimde gidip gelmeye başlamıştı.

Kadınlığım acı duyacak kadar hassaslaşmıştı. Belden aşağım başka yöne, üstü başka yöne kıvrılırken ateşler içinde yanıyordum. Onu üstümden iteklemeye çalışırken hayvanca bir hırsla daha derinlere bastırıyordu. Bağırışlarımı kesmek için elini ağzıma kapayıp durdu. Erkekliği hala içimde iken çırpınmalarımın boşalmamın durmasını bekledi.

– Daha yeni başlamıştık dedi gülerek.

Sakin sakin dudaklarımı öptü. İçimden çıkıp beni seyretti biraz. Erkekliği parlıyordu. Yakından daha büyük ve korkutucu idi. Başı iyice şişmiş, ucu topuz gibi görünüyordu. Baktığımı görünce,

– Bizim ki hala alamıyor tamamını dedi.

– Benim de canımı yaktı

Gururla gülümsedi. Bacaklarımı tutarak hafif katladı ve iyice açılan kadınlığıma dik olarak batırdı. Yine zıpladım içime saplanan kalınlıktan. Alt dudağımı kaptı yine.

– Bir dahakine bu dudakları da sikeceğim.

Düşündüğümü mü kast etmişti. O kalın siki mi emecektim. Şişkin başını mı dilleyecektim. Yatağın üzerinde göl oluşturan döllerini bırakır mıydı ağzıma.

– Çok azgınsın gerçekten yine mi boşalacan

Kıvranıyordum altında.

– Beni de getirecen

Kendime şaşıyordum. Kadınlığımın içi kasılıyor. Sanki bir bollaşıyor bir daralıyordu. Belimi yukarı doğru dikip ellerimle yatak çarşaflarını çekiştirerek çırpınmaya başladım. Karanlıktan çıkıp kendime gelmeye çalışırken o da kafasını geri atmış döllerini içime bırakmaya başlamıştı. Boşalmasını bekledim. Gözlerini açınca göğüslerime kafasını koydu öptü okşadı.

– Çok güzelsin, iki gün nasıl bekleyeceğim deyip kalktı. Banyoya gidip çıplak geri geldi giyinirken onu seyrettim. Son bir uzun öpüşme ile çıktı. Yattığım yerden elimi kadınlığıma attı. Dölleri kadınlığımdan akıyordu. Soğumuşlardı. Elime alıp kokladım. Erkekliğini yemek sıcak döllerini dilimde istiyordum. Eve çıktım. Oğlan aynı yerden kıpırdamamıştı bile. Uzun uzun yıkandım. Yarın pazar. Bütün gün evde olup dinlenmem gerekti.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Zeynep Teyze 2

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Zeynep Teyze 2
elefonu bizi aydınlatacak şekilde ot çuvallarının üstüne yerleştirdim. Yansıyan ışığın altındaki Zeynep Teyzenin vücudunu izledim bir süre. Babam tadına bakmıştı, şimdi sıra bendeydi. Debelenip durmasına aldırmadan ellerimi memelerine attım. O an yaşadığım heyecanın tarifi mümkün değildi. Büyük ve dolgun memeleri avuçlarımı doldurup taşıyordu. Babam öncekine göre biraz daha yukarıdan bağlamıştı ellerini, bu nedenle Zeynep Teyzenin ayakuçları değiyordu yere. Bu da hareketlerini biraz olsun kısıtlıyordu.

Meme uçlarını parmaklarımla sıkarken yüzüne bakmamaya çalışıyordum. Memelerinden sonra karnını ve kalçalarını elleyip okşadım. Pantolonumun altındaki yarağım yeniden sertleşmeye başlamış hatta boşalacak hale gelmiştim. Gözlerim alta kaydı daha sonra. Babamın döllerini akıttığı amına elimi attım. Belki de daha bu sabah tıraş olmuştu Zeynep Teyze, çünkü elime batan bir kıl tanesi bile yoktu. Kaymak gibi kaygan ve pürüzsüzdü amı. İlk defa bir ama dokunuyordum, dudaklarını parmak uçlarımda hissettim. Babamdan kalan döl artıkları elime bulaşıncaysa iğrenerek çektim elimi.

Arkasına geçtim. Büyük ve yağlı göt yanaklarını avuçlayıp sıktıktan sonra göt yanaklarını ayırdım. Zeynep Teyzenin debelenmeleri sonuç vermiyor, ama yine de debelenmeye devam ediyordu. Derin göt yarığının arasında kara büyük bir delik belirdi. Amının şişkin dudakları da belli oluyordu. Soyunup sikmeye karar verdim ama dışardan gelen seslerle korkuya kapıldım. Babam ve amcalarımın sesleriydi duyduklarım. Hemen telefonu kapıp ışığını söndürdüm ve aynı yere saklandım.

Zeynep Teyzenin boğuk iniltileri kulağıma gelirken ahırın dış kapısı açıldı ve babamla iki amcam girdi içeri. Babam ahırın ışığını yaktığında her iki amcamın şaşkınlık ve heyecan dolu sesleri doldurdu ahırı. Babam Zeynep Teyzeyi sikmişti. Şimdi de iki kardeşinin de sikmesi için onları beraberinde getirmişti.

Zeynep Teyze o an beni unutmuş, karşısındaki üç erkeğe bakıyordu çaresiz gözlerle. Her iki amcam da kadının karşısına geçerken babam aynı bağ bıçağı ile ipleri kesti. Ancak bu kez bileklerindeki ipleri de kesip ellerini çözdü. Zeynep Teyze gündüzden beri elleri bağlı olduğundan ellerinin çözülmesiyle birkaç saniyelik bir sevinç yaşadı, ama başına gelecekleri bildiği için sevinç yerini korkuya bıraktı hemen.

Ağzındaki türbanı çözdü babam, ama bağıracak gibi olduğunda bir eliyle ağzını diğeriyle de boğazını sıktı vahşice. Zeynep Teyzenin başı kızarmaya başladığında büyük amcam araya girdi, “Abi bırak, kadını boğacaksın!” diyerek babamı geriye itti. Zeynep Teyze babamın elinden kurtulduğunda şiddetli bir öksürüğe tutuldu. Amcam araya girmese belki de babam boğacaktı onu. Birkaç dakika dizlerinin üstünde öksürmeye devam etti.

Bu sırada amcalarım ve babam soyunmuştu. 3 çıplak erkeğin arasındaydı Zeynep Teyze. Yalvaran yaşlı gözleriyle bakıyordu onlara, ama onlar birazdan yaşayacaklarını düşünüp yaraklarını sıvazlıyordu. Derken babam tutup kaldırdı onu. Zeynep Teyze güçlü kuvvetli yapılı bir kadındı, babamın kollarında çırpınıyor, kurtulmaya çalışıyordu, ama gücünün babama yetmesi imkansızdı. Yine yalvarmaya başladı, ama babam ve amcalarımın onu dinlemeyeceği ortadaydı.

Büyük amcam lafa girip “İstersen bağır, bütün köy duysun seni. Duysun ki ne orospu olduğunu görsünler. Bu saatten sonra kimse sana yardım edemez. Etselerdi gündüz vakti biz seni buraya getirirken ederlerdi, kimse yardım etti mi sana? Hepsi bakıp başını çevirdi!” dedi. Gerçekten de öyleydi. Babam evini basıp onu zorla bizim eve getirirken köylüler durmuş ve sadece seyretmişti. Aralarında Zeynep Teyzenin bunu hak ettiğini söyleyenler bile çıkmıştı, duymuştum konuşmalarını. Yani amcamın dediği doğruydu, bu saatten sonra ne köylülerden ne de kocasından hayır gelirdi Zeynep Teyzeye.

Amcamın bu sözlerinden sonra sanki onu haklı bulmuş gibi sesi yavaş yavaş kesildi. Artık ağlayamıyordu da. İki amcamsa kadının bu çaresizliğine bakıp gülüyordu. Karşılarındaki manzaranın tadına bir an önce varmak için birbirleriyle yarışıyor gibiydiler. Önce kim sikecek diye tartışmaya başlamışlardı. Sonunda söz büyüğün su küçüğün diyerek büyük amcamın sikmesinde karar kıldılar.

Büyük amcam babamdan iki yaş küçüktü, 43 yaşındaydı. 4 çocuk babasıydı, Hatice yengemle evliydi. En az babam kadar güçlü kuvvetliydi. Yarağı kalkmış ve bir sopa gibi havaya dikilmişti. Sanki bir çengele benziyordu yarağının şekli, oldukça kavisliydi. İleri atıldı ve babamın kolları arasındaki Zeynep Teyzeyi kavradı güçlü kollarıyla. Ve birden onu havaya kaldırdı. Zeynep Teyze ayakları yerden kesilmiş halde amcamın kolları arasında çırpınıyordu, ama amcam bir mengene gibi sıkıyordu onu.

Derken saman yığınlarının üstüne yatırdı Zeynep Teyzeyi. Kadıncağızın tiz çığlıkları ineklerin gürültüleri arasında kaybolup gitmişti. Amcam vahşi bir hayvan gibi Zeynep Teyzenin üstüne çullanmıştı. Bacaklarını tutup zorla ayırmış ve arasına girmişti. Memelerini emiyordu, başı durmadan sağa sola oynuyordu bu sırada. Zeynep Teyzenin elleri sağa sola savruluyordu havada ama bir şey yapamıyordu. Amcamın ağırlığı altında ezilmişti, bacaklarını da oynatamıyordu.

Amcam doğruldu, kıllı sırtı ve götü kasılmış taş gibi olmuştu, yarağını sıvazladıktan sonra Zeynep Teyzenin amına soktu birden. O an kadından derin bir hırıltı çıktı, sanki amı yırtılmış gibiydi. Başı yukarı doğru kalktı, gözleri kayar gibi oldu. Amcamın ayakuçlarından destek alarak hızlı hareketlerle sikmeye başlaması izledi bu görüntüyü. Amcam ayı gibi abanıyordu Zeynep Teyzenin amına. Kadının iki yana iyice açtığı bacaklarının arasındaydı. Bir yandan sikerken diğer yandan da bir tren gibi oflayıp pufluyordu. Abanmalarıyla birlikte Zeynep Teyze yerde ileri geri gidip geliyor, havada tuttuğu elleri de aynı şekilde sallanıyordu.

Vahşice tecavüze uğruyordu Zeynep Teyze, ama kurtarıcısı yoktu. Babam ve küçük amcam gülerek izliyorlardı manzarayı, bense yarağımı okşuyordum. Amcamın elleri Zeynep Teyzenin memelerinde, kalçalarında gezinip duruyor onları hoyratça sıkıyordu. Derken kalçalarını kavradı sıkıca ve bastırıp bacaklarını havaya kaldırdı. Havaya dikilen kalın beyaz bacaklarıyla Zeynep Teyzenin çaresizliği daha da ortaya çıkmış gibiydi. Götü bir davul gibi amcamın altında belirmiş haldeydi. Amcamsa o davulu yarağıyla tokmaklamaya başlamıştı.

Her abanmasıyla Zeynep Teyzenin iniltileri katlanıp çoğalıyordu. Anlamsız bakışları ahırın tavanında, babamın ve küçük amcamın yüzünde geziniyordu. Aralık ağzından “Ihhh, ıhhh…” diye sesler geliyordu boğuk boğuk. Acaba bunlar aldığı zevkin sonucunda çıkan sesler mi diye sordum kendi kendime. Babamın annemi siktiği zamanlarda annemden buna benzer sesler çıkardı çünkü, annem aldığı zevki bu seslerle gösterirdi.

Ama hayır, Zeynep Teyze zevk almıyordu, ne yaptığını bilmez halde aklı kaybolup gitmiş gibiydi. Amcamın yüklenmeleri sonucu bacaklarını kendiliğinden kaldırır gibi oldu Zeynep Teyze. Havada bir pergel gibi iki uca açılmıştı, ayak tabanları yukarı bakıyordu şimdi. Havada tuttuğu ellerini ise saman yığınlarının üstüne koymuştu, artık direnecek gücü takati kalmamıştı. Memeleri amcamın göğsünün altında kalmış, şişmiş ve taşmıştı. Yarak darbelerinin etkileri beyaz dolgun vücudunda ve memelerinde kolayca görülüyordu. Kalçaları, karnının etleri ve memeleri titreyip duruyordu sürekli.

Amcam belini ve götünü kaldırıp indirmeye başladı bir zaman sonra. Ayakuçlarında yükselmiş haldeydi. Ellerini ise kadının iki yanından bastırmıştı yere. Şınav çeker gibi kalkıp iniyordu Zeynep Teyzenin üstünde. Babamın sikerken çıkan seslerden daha yoğun ve şiddetli ‘Şop şop şop şop!’ sesleri ahırın içini çınlatıyordu. Gecenin bu saatinde alışık olmadıkları bir manzaraya şahit olan inekler huzursuzlanmış ve yerlerinde tepiniyorlardı. Babam aralarına girip onları sakinleştirmeye çalıştı bu yüzden.

Küçük amcam eliyle yarağını okşayıp abisine akıl veriyordu bu sırada. “İyi kökle abi orospuya, biraz da öne arkaya git gel yap devamlı kendini kaldırıp indirme!” dedi. Büyük amcam bu tavsiyeye uydu ve küçük amcamın dediği şekilde Zeynep Teyzenin amına ileri geri köklemeye başladı. Zeynep Teyzeden derin ve boğuk boğuk hırıltılar çıkmaya başladı bu anlarda. Amcam amını matkap gibi deliyordu. Amcamın çengel gibi kıvrık yarağı belki de kadının amının içinde gide gele düzleşmiş ve uzamıştı. Yarak darbelerinin etkileri daha da belli oluyordu çünkü.

Ancak bu anlar fazla uzun sürmedi. Büyük amcam kendinden geçmiş halde Zeynep Teyzenin amına boşaldı, tüm vücudu katılaşmış taş gibi olmuştu. Sesleri de boğuklaşmıştı. Birkaç kez derin derin öksürdü halen kadının amında olduğu halde. Sonra yavaşça kendini geri çekti. Sanki birkaç aydır boşalmamış gibi yoğun bir döl akmıştı yarağından. Zeynep Teyzenin nar gibi kızaran amının ve kasıklarının arası dölden görünmüyordu.

Amcam doğrulup kalktı ayağa. Terden sırılsıklam olmuştu. Yarağı yine çengel gibiydi. Babamın uzattığı sigarayı alıp yaktı. Birkaç derin nefes çekti, yüzü kızarmıştı, ama neşeliydi, gülüyordu. “At gibi karı amına koyayım, yordu beni!” dedi. “Hamit pezevengi şanslıymış!” dedi küçük amcam onun bu sözü üzerine. Sonra da babama dönüp, “Abi Reşit nerde, çağır o da gelsin, çocuk da nasiplensin!” dedi.

Adımın geçmesi beni heyecanlandırdı. Sessizce babamın vereceği cevabı bekledim. “O da olacak, oğlum da bu orospunun tadına bakacak ama zamanı var, şimdi değil!” dedi babam. Zeynep Teyzeyi sikeceğimin garantisiydi bu sözler. Kanım birden daha hızlı akmaya başladı damarlarımda, kalbimin atışları şiddetlendi. Bu gece başaramadığım şeye yakında kavuşacaktım.

Bu arada Zeynep Teyze saman yığınlarının üzerindeydi halen. Aynı boş ve anlamsız gözlerle etrafa bakıyordu. Yaşadığı şokun etkisinden çıkamamıştı bir türlü. Şimdi sıra küçük amcama gelmişti. Ancak onun başka bir düşüncesi vardı. “Karının amını göle çevirdin amına koyayım!” dedi büyük amcama dönerek. Sonra da, “Ben sikmem bu halde!” deyince, babam, “Sikmeyip ne yapacan gavat?” dedi sinirle.

Küçük amcam gülerek, “Sikmeyecem demedim, amından sikmeyecem dedim. Ben götünden sikecem bu orospuyu!” dedi. O an yaşadığım heyecan daha da arttı. Zeynep Teyze iki kez amından sikilmişti ve şimdi de götünden sikilecekti. Büyük amcam sinirle, “Götünden mötünden yapma, hem pis hem de günah lan!” deyince, küçük amcam, “Sikmişim günahını, götü dururken çuval gibi amından sikmem ben!” dedi. Ardından da, “Sen yengemi götünden sikmiyor musun?” diye sordu büyük amcama.

Bu söz üzerine büyük amcam sinirlenerek, “Ne diyon lan orospu çocuğu?” diye bağırdı. Ancak küçük amcam oralı olmadan, “Sen sikmezsen başkaları siker!” dedi. Eski defterler açılmıştı, iki amcam yumruk yumruğa birbirlerine girecek hale geldiler, ama araya giren babam onları sakinleştirdi. “İkinizin de götünü ben sikecem şimdi, adam olun lan gece gece. Şuraya çağırdık sizi işin bokunu çıkartmayın. Bana bak lan, sen de abuk subuk konuşma!” dedi.

Son sözünü küçük amcama söylemişti. Küçük amcam, “Ama abi görüyorsun…” diye cevap verecek olunca, babam, “Kes, sikerim ebenin amını, ne yapacaksan yap, amından mı sikiyon, götünden mi sikiyon, uzatma!” diye kükredi. Büyük amcam bu tartışmadan sonra üstünü giyinmeye başladı. Babam, “Nereye gidiyon lan?” deyince, “Kalırsam elimden kaza çıkacak!” dedi öfkeyle. Küçük amcamsa cevap vermedi bu söz üzerine. Tüm bu tartışmalar sırasında Zeynep Teyze yerde yatmaya ve boş boş bakınmaya devam ediyordu. Babam ve amcalarımı izliyor, sağa sola bakınıp duruyordu.

Büyük amcam çıkıp gittiğinde, küçük amcam, “Kendi karısına sahip çıksın önce!” dedi fısıltıyla. Babam ise, “Tamam, sen de uzatma!” dedi ve Zeynep Teyzeyi göstererek işini yapmasını istedi. Ancak küçük amcam pek sakinleşmiş değildi henüz. “Kendi de sikiyor karısını götünden abi, sadece ben sikmedim yani. İbnelik yapıyor, kendisi amından sikerken ben götünden sikecem deyince gıcık oldu!” dedi. “Tamam oğlum uzatma artık!” dedi babam onu sakinleştirmeye çalışan bir tonda.

Evet, tüm bu tartışmaların sonunda sıra yeniden Zeynep Teyzeye gelmişti. Amından iki kez sikilmişti ve sırada götü vardı. Küçük amcam inişe geçmiş yarağını sıvazlamaya başlarken, babam, “Senden sonra ben de sikecem götünden!” dedi. Amcamınsa buna cevabı, “İstersen tost yapalım karıyı, yer değiştiririz sonra!” oldu. Ne demek istediğini anlayamadım tost yapalım derken, ama babam anlamıştı ve keyifle güldü. “Züleyha gibi mi?” diye sorduğunda, “Hee, onun gibi!” diyerek cevap verdi amcam.

Züleyha Teyze Cemşit Amcanın karısıydı, oğlu Halil de en yakın arkadaşlarımdan biriydi. İki ev ötemizde oturuyorlardı. Bizim de yakın akrabamızdı üstelik. Babamın teyzesinin kızıydı. Babamla amcamın bu konuşmaları neye işaret ediyordu? Sadece büyük yengemi değil Züleyha Teyzeyi de mi sikmişti amcam, yoksa babam da mı sikmişti? Yatılı bölge okulunda okuduğum için köydeki bazı olaylara uzak kalmıştım, bu da onlardan biriydi demek ki.

Babam, “Sen alta uzan amından gir, ben götünden sokarım, benden sonra da sen sikersin!” deyince, amcam, “Tamam!” dedi neşeyle. Zeynep Teyze bu sırada yavaş yavaş kendine gelmeye başlamış gibiydi, bakışları biraz daha anlam kazanmıştı çünkü. Küçük amcam yanına uzandığında, “Ne yapıyon, ne oluyor?” dedi korkarak. Amcamsa cevap vermek yerine samanların üzerinde sırtüstü uzanmıştı, kalkık yarağını sıvazlıyordu.

Babam Zeynep Teyzeyi kolundan tutarak kaldırdı ve amcamın üzerine uzanmasını söyledi. Ancak Zeynep Teyze itiraz edip debelenmeye başladı. “Geç, ananı sikerim senin, şimdi evini basar kızlarını getirir gözünün önünde sikerim!” dedi babam sinirle. Saçlarına asılmıştı bunu söylerken. Dehşetli bir şekle girmişti yüzü, sadece Zeynep Teyze değil ben bile korkmuştum. Korkudan yerimde sıçrayacaktım nerdeyse ama zor tuttum kendimi.

Zeynep Teyze korkuyla kendini geri çekti. Yeni bir şoka girmiş gibiydi. Amcamsa yanı başında uzanmış halde yarağını okşamaya devam ediyordu hiçbir şey olmamış gibi. Derken kıvrak bir hareketle Zeynep Teyzeyi belinden kavradı ve kaldırıp üzerine oturttu. Yıllardır tarlada, bağda, bahçede çalışan güçlü kuvvetli biriydi, Zeynep Teyze onun için boş bir çuval gibiydi.

Kadıncağız neye uğradığını anlayamadan babam arkasında dizlerinin üzerine çöktü, bacaklarını tutup ayırdı. Amcamsa belinden tutmaya devam ediyordu, Zeynep Teyze amcamın kucağındaydı. Amcam onu kendine çekerken arkadaki babam amcamın yarağını tutup Zeynep Teyzenin amına sokmaya çalıştı. Birbirlerinin en özeline böyle pervasızca dokunmaları hoşuma gitmedi ama yapacak bir şeyim yoktu. Zeynep Teyze ise yaşadığı dehşetengiz korkunun etkisinden çıkamamıştı. Başı yana dönük halde olan biteni anlamaya çalışıyordu.

Derken amcamın yarağının Zeynep Teyzenin amına girdiğini amcamın derin ohlamasından anladım. “Amı yanıyor orospunun!” dedi keyifle. Ama sonra, “Orospu çocuğu doldurmuş amını karının!” dedi sinirle. Büyük amcamdan bahsediyordu, kendi annesi için de orospu demekten geri durmuyordu. Babamsa tepkisiz kaldı bu sözlere. Yarağını tutmuş arkadan Zeynep Teyzenin götüne girmeye hazırlanıyordu. Amcama onu biraz kendine çekmesini istedi. Amcam kadının sırtına bastırdı ve öne doğru yatırdı, Zeynep Teyzenin davul gibi götü ortaya çıkmıştı şimdi.

Babam keyifle bir iki kaydı dizlerinin üzerinde, göt yanaklarını ayırdı. Yarağının kafasını Zeynep Teyzenin göt deliğine bastırmaya çalışırken, “Bu karı vermiş midir daha önce götten?” diye sordu amcama. “Bana götü dar gibi geldi!” dedi ardından. Amcam, “Bizim köyde götten vermeyen karı yoktur abi, vermiştir bu orospu da!” diye cevap verdi. “Hee, öyle mi diyon?” dedi babam sol elini Zeynep Teyzenin sırtına koyarken.

Artık Zeynep Teyze ne olacağını anlamıştı. Yaşadığı şoku atlatmış gibiydi, babamın götüne gireceğini biliyordu. “Ağam, yapma kurbanın olayım, ordan yapma ağam, kurban olayım yapma!” demeye başladığında, babam, “Heee, dediğin doğruymuş lan, bu karı götten vermiş daha önce!” dedi amcama. “Biliyorum da söylüyorum sana abi, zamanında Yusuf Çavuş sikmişti bunu harmanda çalışırken!” dediğinde yeni bir şok oldu benim için. Yusuf Çavuş birkaç yıl önce ölmüştü, köyden komşumuzdu. Askerliğini çavuş olarak yaptığı için de lakabı öyle kalmıştı. Demek Yusuf Çavuş Zeynep Teyzeyi sikmişti hem de götünden…

“Ben niye bilmiyorum bunu?” dedi babam, sanki içerlemiş gibiydi bunu şimdi öğrendiğine. Yarağını kadının götüne bastırmaya devam ediyordu ama bir türlü girmiyordu. “Seni Yusuf mu sikti ulan orospu?” dedi babam Zeynep Teyzeye. Zeynep Teyze konuşulanlardan ürkmüştü, “Tövbe ağam, o ne demek, ölmüş gitmiş adam hakkında gonuşuyonuz!” dedi başını yana çevirip.

Şimdi iş değişmişti, Zeynep Teyzenin foyası, sırrı ortaya çıkmıştı ve amcamla babam bunu kendi lehlerine çevirmeye kararlılardı. Derken, “Giriyor yavaş yavaş…” dedi babam keyifle. Yarağı Zeynep Teyzenin götüne girmeye başlamıştı. O an Zeynep Teyzeden acı bir haykırış çıktı, “Ahhh!” diye ancak bunu duyacak kimse yoktu. Sadece inekler vardı beni saymazsak ama onların da yardım edecek durumu yoktu.

Amcam güçlü kollarıyla sarmıştı Zeynep Teyzeyi, kendine daha da bastırdığından kadının götü daha çok kalkmıştı havaya. Bu da babama daha rahat bir pozisyon sağlamıştı. Çaprazımda kaldığından tam göremiyordum, ama babamın ileri doğru hareketinden yarağının Zeynep Teyzenin götüne daha çok girdiğini anlıyordum. Zeynep Teyze acı haykırışlarına devam ediyor, “Çıkar ağam, kurban olduğum çıkar, yandı götüm, çıkar ağam, yandı götüm!” diye diye babama yalvarıyordu. Ama babam onu dinleyecek durumda değildi. Keyifli iniltiler çıkıyordu ağzından. Alttaki amcam ise belini ve götünü hafif hafif kaldırıp indirmeye, Zeynep Teyzeyi amından sikmeye başlamıştı.

Tost yapalım dediklerinin ne olduğunu canlı canlı izliyor, öğreniyordum…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Arkadaşımın babası beni sikti

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadaşımın babası beni sikti

bn yavuz istnbulda oturuyorum 14 yaşındayım.bn ve smih aynı aparatmanda otururuz.ve birlerimizin evine gideriz oyun oynarız.birgün buunlara gittim semihin ayakkabısı yoktu kapıyı çaldım.semihin babası çıktı.semih evdemi dedim evet gir dedi.girdim semihin odasına gittim ama semih yoktu arkamdaki kapı kapandı ve babası arkamdaydı.kapıyı kitlemişti.semih nerde dedim.burda dedi ve sikini gösterdi.bn korktum.semih evde tek kaldığı zaman korktuğu için bıçak vardı dolabında.babası onuu aldı ve bana bıçağı göstererek soyun dedi
ben soyunmadım bi daha soyun dedi.ben üstümü çıkarıyordum ve onun önü kabarmıştı. ben soyundum ve oda soyundu . siki büyüktü ve pis pis gülüyordu.bn heyecanlandım.sonra yatağa yat dedi.korktum yattım.bıçağı bıraktı ve üstüme geldi.heryerimi öptü kokladı sonra krem getirdim ve sikine sürdü ve bnmde göt deliğime sürdü sonra kulağıma biraz accıycak dedi ve omuz bacak pozisyonuna getirdi.üstümden atmaya çalıştım ama atamadım çok güçlüydü.ve bir tokat attı.sessiz ol dedi ve sikinin ucunu soktu.çok acımıştı.dur dedim ama durmuyordu. sonra yavaş yavaş git gel yaptı çok acıyordu.bacaklarım kasıldı ve güçsüz kaldım . hiçbiyerim tutmuyordu.sonra kendimi bıraktım . o sikmeye devam ediyordu.10 dakka sonra içime boşaldı.sonra kapıyı kitleyip odadan çıktı.bıçağıda almıştı.ben kalkmaya çalıştım ama kalkamadım.5 dk sonra gene geldi.hala aynı yerde yatıyordum.sonra bni dizüstü çöktürdü bacaklarında tutuyordum yala dedi yalamaya başladım.hiç haz almıyordum.10 dk yaladıktan sonra yüzüstü yatırdı ve karnıma yastık koydu . ve yine sikmeye başladı . sonra hep seni sikmek istedim dedi . daha hızlı gitgel yapmaya başladı çok acı duyuyordum.sonra yüzüstü çevirip 31 çekerek yüzüme boşaldı.5 dk bekledi ve gyindi ben yavaşça toparlandım yüzümü yıkadım beni giydirdi ve odadan çıkardı . hala önü kabarıktı sikmeye doymamış gibiydi.tam evden çıkacaktım ve geri çekti masaya yatırdı ve götümü açtı deli gibi azmıştı bu sefer sakin değildi . ben kendimi kollarına bıraktım bişey yapamazdım.sonra bi daha girdi . artık götüm acıyordu. sonra bidaha boşaldı ve evden çıkardı . zor yürüyordum ve günde 3 defa sikilmiştim . sonra eve gidip yattım ve olanları düşündüm ve sikilmek güzel geldi. bu hikayem 2 sene önce oldu.sonra babası beni sürekli sikti.her hafta onlarda beni sikiyordu . artık gay olmuştum.
(ALINTIDIR)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

UZUN BİR HİKAYE – 4

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

UZUN BİR HİKAYE – 4
4. Bölümü yayınlarken sanırım bir hata oluştu yeniden yüklüyorum
KALDIĞI YERDEN DEVAM
O akşam tatil köyünün açık hava restoranında şaraplarımızı içerken, Adana’da başımdan geçenlerin hepsini çok fazla ayrıntıya girmeden Piraye’ye anlattım. Beni sonuna dek yorum yapmadan dinleyen Piraye,
– “Başına böyle şeyler gelmesine hem üzüldüm, hem sevindim. Sana fiziki zarar vermediklerine göre kaybedilmiş bişey yok. Aksine, yıllardır sürdürdüğün anlamsız bakire hayatına son vermiş olman çok iyi. Bundan sonra canınızın istediğiyle birlikte olabilirsin. Hem önemli bir ders aldın; Çirkin erkeklerden de öğrenilecek çok şey vardır. Çünkü onlar kadına daha çok ilgi gösterir ve ellerinden gelenin en iyisini yaparlar” dedi.
– “Sana inanmıyorum Piraye! İki gün boyunca tecavüze uğradım. Seninse şu söylediklerine bak!”
– “Hemen kızma! Anladığım kadarıyla olanlarda senin de kısmen sorumluluğun var. Bara gittiğiniz gece çok fazla içip, adamları resmen azdırmışsın.”
– “Fazla içtiğim doğru ama onları tahrik etmeye çalışmadım.”
– “Olabilir. Bazen insan farkında olmadan çok şeyler yapabilir. Neyse canım, seninle tartışmak istemiyorum. Tatilin tadını çıkaralım. Ama göreceksin, eğer biraz otokontrolünü gevşetirsen muhteşem bir hayat yaşayabilirsin. Hahaha! Bu arada Tolga’yı düşünüyorum da, senin onu 2-1 yendiğini bilse ne hissederdi acaba?”
– “Piraye, lütfen. Bunları konuşmayalım şimdi.”
– “Ok. Bak sana anlatacaklarım var. Sen yokken burada Sinan diye biriyle tanıştım. Çok tatlı bir adam. Yanında da bir arkadaşı var. Adı Tamer. O da yakışıklı bir çocuk. Bunlar İstanbul’da yabancı bir şirketin pazarlama bölümünde çalışıyorlarmış. Sinan evli, Tamer bekârmış. Biri karısını, diğeri sevgilisini İstanbul’da bırakıp tatile gelmişler. 2 gündür sahilde birlikte oturuyoruz. Beni çok güldürüyorlar. Sinan sanırım bana yazılıyor.”
– “Adam evliymiş. Bence yüz verme.”
– “Nedenmiş o? Bana ne evliliğinden? O kadar muhabbet kuşu olsalar, buraya tek başına tatile gelmezdi.”
– “Sen bilirsin. Yine de söylemedi deme.”
– “Seni de Tamer’le tanıştıracağım. Yarın dördümüz birlikte takılırız.”
– “Olmaz. Bütün bu olanlardan sonra bir ilişki istemiyorum.”
– “Sana ilişkiye gir diyen yok ki. Sadece biraz eğleniriz. İnsana tatilde arkadaşlar lazım.”
– ….
– “Bu gece yemekten sonra barda buluşacağız. Sonra da hep birlikte diskoya gideriz.”
– “Bilmiyorum. Hem bu gece erken yatmak istiyorum.”
– “Yine sen bilirsin. Ama en azından bara gel de adamlarla tanış. Sonra ne istersen onu yaparsın.”
– “Tamam.”
Aramızda konuşarak bara gittik. Henüz ortalık kalabalık değildi. Köşede bir masada oturmuş iki adama doğru ilerledik.
– “Merhaba çocuklar. Sizi Sonay’la tanıştırayım.”
– “Merhaba Sonay. Nasılsın?”
– “Merhaba. Tanıştığımıza memnun oldum.”
Böylece içkilerimizi söyleyip (Ben sadece sütlü kahve istemiştim) havadan sudan sohbete başladık. Sinan ve Tamer 35-40 yaşlarında, normal boylarda sıradan görünüşlü adamlardı. 5-10 dakika konuştuktan sonra, Bu adamlarla Piraye’nin ne ortak yönü olabilir, çok sevimsizler diye düşünmeye başlamıştım. Sanki aralarında anlaşmışlar gibi, Sinan Piraye’ye, Tamer bana ilgi gösteriyordu. Piraye kıkırdayıp duruyor, Sinan’ın saçma sapan muhabbetine çanak tutuyordu.
Tamer ise kırk yıllık dostmuşlar gibi, benle hemen senli benli olmuş, benim hiç de ilgimi çekmeyen konularda konuşup duruyordu. Böylece neredeyse 1,5 saat oturduk. Bu sürede zarfında, Sinan ve Tamer’in küçük çaplı bir al-sat şirketinde, satış temsilcisi olduklarını, Sinan’ın 37, Tamer’in 36 yaşında olduğunu, ikisinin de futbol delisi olduklarını, Sinan’ın 6 yıllık evli ve 1 çocuklu olduğunu ama karısıyla kafalarının uyuşmadığını, çocuğun hatırına evliliklerine devam ettiklerini, Tamer’in sarışınlardan çok hoşlandığını, 3 gündür Piraye’yle çok iyi anlaştıklarını, benimde e katılmamla tatilin kalan kısmında süper eğleneceklerini, yarın sabah hep birlikte tekne turuna çıkılmasına oybirliğiyle karar verdiklerini (bunu ilk kez duyuyordum!), birazdan da diskoya gidip kurtlarımızı dökeceğimizi öğrendim. Bu son bilgi karşısında,
– “Bu gece beni mazur görün. Çok yorgunum. Az sonra yatmaya gideceğim” diyerek onlara katılmayacağımı bildirdim.
– “Olmaz ama. Hep birlikte eğleniriz. Yorgunluğun da geçer”, diyen Tamer’i epey bir uğraştıktan sonra ikna ederek
– “Siz bu gece bensiz gidin. Yarın inşallah ben de size katılırım,” diyerek konuyu kapattım.
Bunun üzerine, diğer üçü beni üçüncü kahvemle baş başa bırakıp, diskoya yollandılar. Arakalarından yürüyüşlerini izlerken, Piraye’nin ne kadar güzel bir kadın olduğunu ve hayatından ne kadar mutlu göründüğünü düşündüm. Beyaz mini eteği, iyice bronzlaşmış düzgün bacakları ve ayak bileğindeki zarif halhalı, bakımlı ayaklarını sergileyen seksi ayakkabılarıyla pek çok erkeğin başını döndürebilecek bir kadındı Piraye. İstediği erkekle evlenip, rahat bir yaşam sürebilirdi. Ama o yalnız yaşamayı seçmiş, kendimi rüzgâra bırakmıştı. Son derece sıkıcı ve sıradan adamlar olan Sinan ve Tamer’in arasında yürürken, çevredeki bakışları üzerine topluyordu.
– “Neyse. Ben kendi işime bakayım. Saat 11’i geçiyor. Gidip yatayım, yarın bol bol yüzmek istiyorum.”
Böylece hesabı ödeyerek tatil köyünün otel kısmındaki odasına giden asansöre bindim. Piraye ile yanyana odalarda kalıyorduk. Odalar geniş ve konforluydu. İki oda aynı terası paylaşıyorduk. Böylesi daha iyiydi. Herkes odasında yalnız kalıp, terasta bir araya gelebilirdik. Ilık bir duş alıp, kendimi serin çarşaflara bıraktım. Az sonra, tatlı bir uykuya dalmıştım.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyordum ama gecenin sessizliğinde birden uyandım Bir an nerede olduğumu anlayamadım. Başucumdaki lambayı yaktım ve saatimi aradım. Saat 4’ü geçiyordu. Hava çok sıcaktı ve klima kapalı olduğundan epey terlemiştim. Sanki 3-4 saatlik uyku bana yetmişti. Yatakta biraz dönüp durduktan sonra, uyuyamayacağımı anlayınca kalkıp bir sigara yaktım. Hafif aralık olan balkon kapısından terasa vuran soluk ışığı fark ettim. – “Piraye ışığı açık uyuyor herhalde” diye düşündüm.
Biraz hava almak için terasa çıktım. İki odanın paylaştığı teras epey genişti. Uzaktan körfez boyunca hala ışıkları yanan tatil köylerini ve aşağıda iyice aydınlatılmış yüzme havuzunu seyrederek sigaramı tüttürürken, kalan tatilimde çok iyi vakit geçirmeye karar vermiştim. Bol bol güneşlenip, yüzecek, her türlü stresten kendimi uzak tutacaktım. İstanbul’a dönünce Tolga’yı aramaya kararlıydım. Oturup ilişkimizi konuşmalıydık. Çok uzun süredir birlikteydik ve ilişkimiz zaman zaman iniş-çıkışlara karşın iyi bir ilişkiydi. Her şeyi bu şekilde bitirmek doğru olmayacaktı. Eğer Tolga yaptığından gerçekten pişman olmuşsa ve bir daha tekrarlamayacağına söz verirse, ona bir şans daha verecektim. Kendi başıma gelenleri kesinlikle anlatmayacaktım. Bu yaşananlar bir sır olarak kalacaktı.
Derin düşüncelerimden sıyrılıp odasına dönmek üzere geri döndüğümde Piraye’nin odasından sızan ışığa gözüm takıldı. Kapısı kapalıydı. – “Herhalde klima çalışıyor, Allah vere de hasta olmasa” diye düşündüm. Sonra pencereden içeri bir göz atma isteği duydum. Sessiz adımlarla balkonun Piraye’nin odası tarafına ilerledim. Pencerenin tülü yarı yarıya açıktı. İçerden gece lambasının ışığı geliyordu…
Aralık tülden içeri baktığımda gözlerime inanamadım. Gece lambasının aydınlattığı odada çırılçıplak bir erkek sırtüstü yatıyordu. Çok şaşırmıştım, Piraye’nin başına bir şey geldiğini sanarak panikledim. Gözlerim ışığa alışınca adamın Sinan olduğunu fark ettim. Aklım karışmıştı. Peki, ama Piraye neredeydi? Bir yandan ne yapacağımı düşünürken, bakışlarım Sinan’ın penisine gitti. Büyüklüğü dikkat çekici boyuttaydı, sertleşmemiş olmasına rağmen. Aylardır temizlenmemiş gibi kıllıydı.
Sinan gözleri kapalı yatıyor, arada sırada komodinin üzerine koyduğu küllükte duran sigarasından bir iki nefes çekiyordu. Sonra banyo tarafına bakıp, birisiyle konuşmaya başladı. Ne söylediğini duyamıyordum, ama iyice meraklanmıştım. Ses çıkarmamak için büyük özen göstererek iyice eğildim ve kiminle konuştuğunu anlamaya çalıştım. Eğer Piraye’nin başına bir şey geldiyse ne yapacağımı düşündüm. Birden şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oldum.
Piraye banyo tarafından odaya girmişti ve çırılçıplaktı. En yakın arkadaşımı henüz 2 gün önce tanıştığı bir adam karşısında çırılçıplak bulunca bir an hayal gördüğünü sandım. Ne düşüneceğini bilemedim. İzlemeye devam ettim. Bu arada Piraye’yi ilk kez anadan doğma gördüğünü fark ettim. Kaç yıllık arkadaştılar ama birbirimizi kısmi çıplaklıklar dışında hiç böyle görmemiştik. Piraye’nin güzel bir kadın olduğunu hep düşünmüştüm, ama bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. Loş odada antik Yunan heykellerinden biri gibi duruyordu. Uzun ve biçimli bacakları, yüksek ve sıkı bir poposu, ince bir beli, dolgun ve dik göğüsleri, omuzlarına inen dalgalı saçları vardı.
Orada kalıp kalmama konusunda kısa bir kararsızlık geçirdim Orada kalmamın insanların özel hayatına tecavüz olduğunu biliyor, ama merakımı ve heyecanımı yenemiyordum. Sonunda kalmaya karar verdim. Zaten uykum da iyice açılmıştı.
Piraye mini bardan aldığı minyatür şarap şişesini açtı, bir dikişte bitirdi. Geniş yatağa ilerledi, yatağın ucuna oturdu ve Sinan’la konuşmaya başladı. Sinan hiç istifini bozmadan arkasına istiflediği yastıklara dayanarak uzanmaya ve sigarasını tüttürmeye devam ediyordu. Bir süre konuşup gülüştükten sonra Piraye dizlerinin üzerinde Sinan’a yaklaştı. Beni hayrete düşürecek bir rahatlıkla Sinan’ın yarı-sert, iri yarağını bir çırpıda ağzına aldı ve emmeye başladı. Sinan Piraye’nin saçlarıyla oynuyordu. Piraye gitgide büyüyen penisi ağzına sığdırmakta zorlanıyordu. İşini bilen tavırlarla bir süre kocaman olmuş başını yalıyor ve emiyor, ardından dilini boydan boya gövdesinde gezdiriyor, bir yandan da eliyle mastürbasyon yaptırıyordu.
Kendimi bir porno film izliyor gibi hissettim. Yaklaşık beş dakikalık bir oral seks seansından sonra Sinan’ın penisi patlamaya hazır bir bomba kıvamına gelmişti. Piraye, yarattığı canavara şöyle bir bakıp Sinan’ın göbeğinden boynuna doğru öpücükler ve dil darbeleriyle ilerledi. Sinan gözlerini kapamış, kendimi Piraye’nin becerikli ellerine ve dudaklarına bırakmıştı. Sonunda yüzleri birbirine yaklaştı ve öpüşmeye başladılar.
– “Aman tanrım” diye düşündüm “Ne kadar ateşliler, sanki birbirine âşık bir çift gibiler.”
Gerçekten de Piraye ve Sinan öpüşmekten çok adeta birbirlerinin dudaklarını ve dillerini yiyorlardı. Ve birbirlerine inanılmaz derecede sert davranıyorlardı. Sevişmelerinde yumuşaklık, romantizmin zerresi yoktu. Çılgınca ve aceleyle sevişiyorlardı. Birden dilini Piraye’nin dudaklarından kurtaran Sinan, Piraye’yi altına aldı ve göğüslerine yöneldi. Meme uçlarını hızla yalıyor, uzun uzun somuruyordu. Saatlerce aç kalmış bir bebek gibi, göğüs uçlarının birini bırakıyor, diğerini emmeye başlıyordu. Emişleri gitgide şiddetlendi ve sonunda apaçık ısırmaya başladı. Artık sadece uçları değil, göğüslerin her yerini ısırmaya başlamıştı.
Sinan, Piraye’nin iri göğüslerini iki eliyle kavrayıp birbirine yaklaştırmış, dilini bir badana fırçası gibi üzerlerinde gezdiriyor. Salyalarından Piraye’nin göğüsleri pırıl pırıl parlıyorlardı. Daha sonra tadını çıkara çıkara, göğüslerden aşağı, göbek deliğine indi. Bir süre dilini göbek deliğinde gezdirdikten sonra, daha da aşağılara kaydı ve Piraye’nin vajinasının başlangıç noktasındaki küçük tepeciği emmeye başladı. Bu hareket Piraye’yi çılgına çevirdi. Yüksek sesle inlemeye başladı. Öyle ki, inlemeleri duyabiliyordum.
Sinan büyük bir sabırla, Piraye’nin vajinasını uzun uzun emdi. Piraye yatakta kıvranıyor, Sinan’ın başına bastırıyor, onu devam etmeye zorluyordu. Biraz daha aşağı ilerleyen Sinan, dilini vajinanın her yerinde gezdirmeye, elleriyle de destek olmaya başladı. Piraye’nin uzun bacaklarını mümkün olduğunca yana açıp, iki eliyle vajinanın kanatlarını ayırıp, dilini ritmik hareketlerle içeri sokup çıkarmaya başladı. Piraye’yi resmen diliyle beceriyordu.
Gördükleri karşısında adeta büyülenmiştim. Piraye tüm güzelliğiyle poz verir gibi uzanmış ve Sinan inanılmaz bir beceriyle ve sabırla onu kendinden geçirmişti. Bir an içimde yükselen arzuya engel olamayıp, içeri girmemek için kendimi zor tuttum. Sinan’ın Piraye’nin vajinasını yalama işlemi belki 10-15 dakika sürdü. Sonunda becerikli bir hareketle Piraye’yi yüzükoyun çeviren Sinan, önünde sergilenen muhteşem görüntüyü bir süre hayranlıkla seyrettikten sonra, Piraye’nin uzun bacaklarının her santimetrekaresini öperek, yalayarak, koklayarak baldırlarına ilerledi. Nefis baldırları hafif hafif dişleyerek yoluna devam etti ve Piraye’nin topuklarını emmeye başladı.
Piraye gözlerini kapamış, kendini tamamen erkeğine teslim etmişti. Sinan, ince gümüş halhalın ayrı bir güzellik verdiği ayak bileklerini, tabanları, parmak aralarını zevkle yaladı. Sinan, Piraye’nin ayaklarına o kadar uzun zaman ayırdı ki, Sonay- “Acaba ayak fetişisti mi?” diye düşünmekten kendimi alamadım. Sonunda, güçlükle ayaklardan ayrılan Sinan, diliyle boylu boyunca bacakları yalayarak, Piraye’nin biçimli poposuna yöneldi.
Piraye’nin kaba etlerini ısıra ısıra öpmeye, acımadan dişlerini geçirmeye başladı. Piraye, arzuyla inliyor, Sinan’ı daha da azdırıyordu. Sinan, Piraye’nin poposunun altına yastıkları koyarak popoyu yataktan yükseltti. Şimdi Piraye domalmış bir pozisyonda, kalçalarının tüm güzelliğini Sinan’a vebana sergiliyordu. Bu manzaraya kendini kaptıran Sinan, Piraye’nin poposunu elleriyle ayırarak, yalamaya başladı. Aynı anda hem ön hem arka delikleri yalıyor, Piraye’yi kudurtuyordu.
Piraye o kadar inliyordu ki, herhalde uyuyor olsam da uyanırdım. Birazdan sesten rahatsız olan birileri şikâyet ederse şaşırmam” diye düşündüm. İki sevgili kendilerinden geçmişlerdi. Nihayet daha fazla dayanamayan ve birleşmek aklına gelen Sinan, hızla doğruldu ve çatlayacak gibi büyümüş yarağını Piraye’nin vıcık vıcık olmuş vajinasına tek hamlede soktu. Kocaman penisin dibine kadar içine girmesiyle Piraye bir an için acı çeker gibi inlediyse de bu durum çok kısa sürdü ve tatlı tatlı yaylanarak Sinan’la birlikte gidip gelmeye başladı.
Sinan kendinden geçmiş, müthiş bir hızla Piraye’yi beceriyordu. Başını Piraye’nin saçlarına gömmüş, iki eliyle göğüslerini avuçlamıştı. Bu penetrasyon durumu çok kısa sürdü ve Sinan elektriğe kapılmış gibi sarsılarak Piraye’nin içini doldurmaya başladı. Aynı anda hareketlerinden anlaşıldığı kadarıyla Piraye de orgazm oluyordu. Sinan’ın kasılmaları uzun sürdü. Sonunda ikisi de sakinleştiler. Sinan Piraye’nin içinden çıkmadan yüzünü kendinden yana çevirdi ve derin derin öpüştüler. Sonra hala sertliğini kaybetmemiş ve iki sevgilinin seks sıvılarıyla yağlanmış gibi parlayan yarağını Piraye’nin vajinasından çıkardı ve dizlerinin üzerinde doğruldu. Bunun üzerine Piraye’nin yaptığı şey beni dumura uğrattı.
Piraye hiç iğrenmeden Sinan’ın ıslak yarağını ağzına aldı ve uzun uzun emip, yalayarak tertemiz yaptı. Oysa ben bundan hep iğrenmiştim. Hayatı boyunca yalnızca Tolga ve lisedeki arkadaşlarım Fatih ve İsmail’ oral seks yapmıştım birde istemediğim halde iğrenerek de olsa mecburen Sadık, Turgut ve Ahmet’e. İlk yaptıklarımda bu işlerden pek anlamadığımız için kendimizi ayarlayamamıştık, Fatih kısa sürede ağzıma boşalmıştı. Şimdi bile hatırlayınca midemi bulandıran şey ise boş bulunup, Fatih’in spermlerini yutmam olmuştu. Fatih iki saat özür dilemiş, Bende öğürmekten bir hal olmuştum.
Bir daha asla sperm yutmamıştım. Oral sekse karşı değildim. Fakat sperm tadı hoşuma gitmemişti. Bunda bir aşağılanma hissediyordum Tolga’yla sevişirken her zaman olmasa da oral seks yapıyordum ama Tolga istemesine rağmen asla spermlerinin tadına bakmıyordum. Bu yüzden bir kaç kez hafiften atışmıştık bile. Piraye’nin gayet zevk alarak, kendisinin ve Sinan’ın sıvıları karışmış, üzerindeki spermler bu mesafeden bile seçilebilen iri yarağını yalayarak temizlemesi beni hem iğrendirmiş, hem şaşırtmıştı. Piraye’nin bu kadar istekli, bu kadar pervasız olması bana ilginç gelmişti. Ben hiç bir zaman az önce tanık olduğum ateşlilikte bir sevişme yaşamamıştım.
Rahatlayan ve yorulan âşıklar arkalarına yaslanıp, birer sigara yaktılar. Sürünerek geri çekildim ve yavaşça odasına döndüm. Gördüklerimden çok etkilenmiştim. Kafam karışmış, şaşırmış, ne düşüneceğimi bilemez olmuştum. Bir sigara yaktım ve yanımda getirdiğim kitaptan bir şeyler okuyarak aklımı başka konulara yöneltmeye çalıştım.
Harika bir yaz sabahıydı. Yatağımda doğruldum ve aklıma ilk gelen dün gece tanık olduğum inanılmaz aşk sahneleri oldu. Gördüklerinin gerçek mi, yoksa düş mü olduğunu düşündüm. Kalktım, kendime gelmek için duşa yöneldim. Duş yaparken de Piraye ile Sinan’ın sevişmeleri aklımdan çıkmıyordu. Hayatımda bu kadar ateşli seks sahneleri görmemiştim. Kendi kendime gülümsedim
– “Vay be Piraye! Beni çok şaşırttın. Sen neymişsin be kızım?”
Kahvaltı salonunda masalar arasında Piraye’yi arayarak dolaşırken, kendime yönelen bakışların varlığı hoşuma gitmişti. Gerçekten de o gün çok çekiciydim. Turkuaz rengi bikinimi giymiş, kısa sarı saçlarımı jöle ile geriye yapıştırmıştım. Kıyafetimi oldukça dar bir kot şort ve lacivert plaj terlikleri tamamlıyordu.
– “Buradayız Sonay!”
Arkadaşımın sesini duyup gülümseyerek Piraye ve Sinan’ın oturdukları masaya yöneldim.
– “Günaydın arkadaşlar. Erkencisiniz.”
– “Yoo, şimdi oturduk biz de.”
– “Geceniz nasıldı, diskoda kurtlarınızı döktünüz mü?”
– “Harikaydı. Bunu mutlaka seninle de yapmalıyız.”
Sinan bu son cümleyi hafifçe sırıtarak mı söylemişti, yoksa bana mı öyle geliyordu bilemedim? Her halükarda, Sinan’ın sözleri bir an için beni düşündürdü. Kendimi Sinan’ın kocaman penisiyle gözünün önüne getirdim ve kıkırdayarak:
– “En kısa zamanda. Son zamanlarda çok yoruldum ve bunaldım. Biraz eğlenmek benim de hakkım.”
Kahvaltı boyunca Tamer ortalarda görünmedi. Acaba gitti mi diye aklımdan geçirirken tatilimi Piraye ve Sinan’la baş başa geçirmek istemediğimi düşündüm. Tamer’e bayılmasam da, en azından dengeleyici olurdu.
Kahvaltıdan sonra üçümüz birlikte plaja indik. Şansımız yaver gitti. Denize ve bara yakın, gölge bir yer bulduk. Ben ve Piraye eşyalarımızı gölgede bırakıp, kumlara yanyana uzandık. Doğrusu Piraye yine çok güzel görünüyordu. Çingene pembesi bikinisiyle kuşkusuz Sinan’ın aklını başından alıyordu. Bu arada Sinan odasından bir şey almak için uzaklaşınca, sabahtan beri bu konuyu açmak için fırsat aradığım için
– “Ee Piraye, söylesene neler yaptınız akşam. İyi eğlendin mi? Nasıl adamlar bu Sinan’la Tamer?”
– “Süper bir gece geçirdim. Diskoda doyasıya dans ettim. Ortam harikaydı.”
– “Sinan sana asılıyor galiba. Dün akşam lobide gözlerini senden alamıyordu.”
– “Benden etkilendiği doğru. Ben de ondan etkileniyorum. Mükemmel bir tatil aşkı olabilir. Her istediğimi yapıyor ve yatakta da süper!”
– “Yatakta mı? Onunla yattın mı?”
– “Evet. İkimiz de birbirimizden hoşlandığımıza göre neden birlikte olmayalım? Hayat kısa, tatil daha da kısa.”
– “İnanmıyorum sana Piraye! Ne kadar rahatsın. Adam evliymiş.”
– “Olabilir. Şahane bir evlilikleri olsa buraya tek başına gelmezdi. Zaten yürümeyen bir ilişki için keyfimi kaçıramam.”
– “İlginç kadınsın. Kendi doğruların var ve bildiğin gibi yaşamaktan çekinmiyorsun.”
– “Sana da kendini rahat bırakmanı tavsiye ederim. Düşünsene. Genciz ve güzeliz. Sağlığımız yerinde. Çok değil, 10 yıl sonra istesek de hızlı yaşayamayacağız. O zaman tatillerimde bol bol kitap okurum. Ama şimdi, fırsat varken her şeyin tadını çıkarmak istiyorum.”
– “Belki de haklısın. Yine de benim için alışması ve kabullenmesi zor bir düşünce. Hem ben evli bir kadınım.”
– “Boş versene. Tolga’nın şu anda o sekreter kızın kollarında olmadığını kim biliyor?”
– “Böyle söyleme Piraye. Ben evliliğimizi kurtarmak istiyorum. Herkes bir kez hata yapabilir.”
– “Bravo. Yalnız bence evliliğini İstanbul’a dönünce kurtar. Bu yaz bir daha tatile çıkamayabilirsin. Seneye kim öle, kim kala?”
Bu hararetli sohbet tepemizde biten Tamer’in araya girmesiyle sona erdi.
– “Merhaba kızlar, muhabbetinizi bölmüyorum ya?”
– “Aa merhaba Tamer, biz de sen nerelerdesin diye meraklanmıştık.”
– “Sabah uyanamadım. Geç kahvaltıya kaldım. Bugün ne kadar sıcak değil mi?”
– “Berbat.”
– “Ben içecek bir şeyler alacağım” diyen Piraye yanımızdan ayrılınca, Tamer yanıma oturdu.
– “Dün gece keşke sen de bizimle diskoya gelseydin. Çok eğlendik. Hem Sinan’la Piraye o kadar iyi anlaşıyorlar ki, kendimi fena halde yalnız hissettim.”
– “Çok yorgundum dün. Kaç gündür bitmek bilmeyen toplantılar yüzünden pestilim çıktı. Şimdi iyiyim. Bundan sonraki eğlencelerde ben de varım.”
– “Buna çok sevindim. Söylemeden edemeyeceğim, bugün harika görünüyorsun.”
– “Teşekkür ederim.”
– “Bence hemen vücuduna güneş yağı sürmelisin. Sahilde ilk günün ve güneş inanılmaz yakıcı.”
– “Haklısın. Çeneye dalıp, unutmuşum.”
– “Dur sana yardım edeyim. Uzan şöyle.”
– “Bilmem… Boş ver, ben yaparım.”
– “Sırtına filan elin uzanmaz. Bana bırak. Çekinmesene benden.”
– “Çekinmiyorum.”
Böylece yüzükoyun uzandım ve Tamer iki avucuna birden boca ettiği güneş yağını sırtıma ve omuzlarıma ağır hareketlerle sürmeye başladı. Ellerimi uzun uzun sırtımda, belimde dolaştırdı. Gözlerimi kapamış, denizin sesini dinliyordum. Kendimi epeydir bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Tamer’in masajı da hoşuma gitmişti. Adamın hareketlerinde bariz bir asılma hissediyordum. Buna aldırmadığıma karar verdim. Sadece anın tadını çıkarmaya ihtiyacım vardı. Tamer’in parmaklarının yanlışlıkla olmuş gibi bikinimin içine bir an girmesiyle irkildim ama sesimi çıkarmadım. Belki de bundan cesaret alan Tamer, ellerini bacaklarımın arkalarına götürdü ve normalde ellerimin ulaşmakta hiç zorlanmayacağı bölgeleri yoğurmaya başladı. Yumuşak hareketlerle kalçalarımdan ayak bileklerime kadar olan bölgeyi yağladı. Adeta her noktamın tadına varıyordum.
– “Oh ne güzel, bizi böyle yağlayan yok!”
Piraye’nin neşeli sesiyle gözlerimi açtım.
– “Eline sağlık Tamer. Gerisini ben hallederim. Sen de kıskanmasana Piraye. İstesen Tamer senin de sırtını yağlar.”
– “Ben sabah odadan çıkmadan o işi hallettim. Bakın Sinan geliyor. Hadi hep birlikte muza binelim.”
Bu teklif herkesin hoşuna gitti ve böylece bizim dörtlü can yeleklerini takıp muza yerleşti. Yaklaşık 20 dakika süren muz macerasında defalarca suya düştük. Çocuklar gibi eğlendik. Bu arada muza tekrar çıkma çalışmaları sırasında Tamer ve hatta Sinan tarafından ellenmeyen yerim kalmadı. Kendime hayret ediyordum. Dün tanıştığım bu iki adama karşı hayatımda hiç olmadığı kadar rahat davranıyordum…
Gecenin ilk saatleriydi. Piraye ile aramızda kıkırdayarak otelin merdivenlerinden lobiye iniyorduk. Lobide Sinan ve Tamer’le buluşup Antalya’nın içine, şehrin ünlü diskolarından birine gidecektik. İkimizde de son derece frapan giyinmiştik. Beyaz, vücudumu saran bir Jean ve askılı pembe bir bluz, Piraye; dar bir bluejean ve göbeğini açıkta bırakan sarı bir t-shirt. Gerçekten çok alımlıydık. Sinan ve Tamer bizleri uzaktan görünce birbirlerini dürttüler.
– “Oğlum süper olmuşlar. Sonay’ın vücudu da Piraye’den aşağı kalmazmış.”
– “Bu gece sıra bende. Sen dün Piraye’yle uçuşa geçtin, bugün de ben Sonay’ı iyi edeceğim. Bana bak sakın kıza asılma!”
– “Ha ha ha…”
Yarım saat sonra şimdiden tıklım tıklım dolu olan diskonun kapısından girerken, uzun süredir bu tip bir ortama girmediğimi düşünüyordum. Bu gece canımın istediği gibi eğlenecektim. İçkilerimizi alarak, piste biraz uzak, nispeten kuytu bir yere geçip oturdum. Yarım daire şeklindeki kanepenin ortasına denk gelen yerde küçük bir masa vardı. Masanın bir yanına Piraye’yle Sinan, diğer yanında benle Tamer oturmuştuk. Müziğin sesinden insan yanındakinden başkasıyla konuşamıyordu.
Göz ucuyla Piraye’ye bakanca, onun Sinan’la hararetli bir muhabbete daldığını gördüm. Yapabileceğim tek şey Tamer’le ilgilenmekti. Böylece Tamerle koyu bir sohbete başladık. İyi de içiyorduk. 2 saat içinde Tamer içkileri tazelemek için epey bir tur atmak zorunda kaldı. Etraflımızdaki herkes kendi halindeydi. Genç çiftler pek de kuytu sayılamayacak yerlerde öpüşüp koklaşıyorlardı. Birden Tamer,
– “Evli olduğunu biliyorum. Piraye söylemişti. Sakıncası yoksa neden tatile yalnız geldiğini merak ettim.”
– “Piraye’nin de ağzında bakla ıslanmaz zaten. Neyse. Söylesene neden merak ediyorsun?”
– “Bilmem. Yalnızca merak işte.”
– “O zaman seni fazla merakta bırakmayayım. Şu anda Tolga ile ayrı yaşıyoruz. O yüzden tatile Piraye’yle çıktım.”
– “Ama neden ayrı yaşıyorsunuz?”
– “Gerçekten çok meraklısın Tamer. Herhalde Piraye nedenini de söylemiştir.”
– “Ee… Bir şeyler söyledi, evet. Yine de işin aslını senden duymak istedim.”
– “İşin aslı diye bişey yok. Tolga beni aldattı. Ben de evi terk ettim. Özetle bu işte!”
– “Şaşırdım.
– “Neden?”
– “İnsan senin gibi bir kadını neden aldatır ki?”
– “Nasıl yani?”
– “Çok güzelsin, her erkeğin başını döndürebilirsin…”
– “Teşekkür ederim. Bugün bana ne çok iltifat ettin. Anlaşılan Tolga böyle düşünmedi.”
– “İltifat değil. Senden çok etkileniyorum. Eşin elindeki hazinenin değerini bilememiş.”
Cevap vermedim. Sadece gülümsedim. İçkimden büyük bir yudum aldım;
– “Hadi dans edelim. Beni dansa kaldırmayacak mısın?”
Böylece kalabalık dans pistine yöneldik İğne atsan yere düşmeyecek kadar doluydu pist. Tamer le ritme kendimizi bırakıp, hafif hafif salınmaya başladık. Kısa süre sonra slow bir parça çalmaya başlayınca, Tamer ellerini belime doladı ve beni kendine iyice yaklaştırdı. Az sonra Tamer’in önündeki sertliği hissedebiliyordum. İrkildim. Bu kadar ileri gitmemeliydim. Kendimi biraz geri çekip, etrafını incelemeye başladım. Birden gözlerim fal taşı gibi açıldı. Az önce kalktığımız kanepede Piraye ve Sinan sarmaş dolaş olmuş, öpüşüyorlardı. Piraye Sinan’ın kucağına oturmuştu. Sanki çevrede kimse yokmuş gibi rahattılar; dünya umurlarında değildi. Benim böyle dikkatle bakmamla Tamer de başını o tarafa çevirdi ve kumruları gördü.
– “Bizimkiler iyice havaya girmişler.”
– “Evet. Aralarında bir şeyler olduğunu bilmiyordum.”
– “Görmüyor musun, birbirlerinden çok hoşlanıyorlar.”
– “Belli oluyor.”
– “Yaz aşkı dedikleri bu olsa gerek. İnsanın aklını başından alıyor.”
Tamer bu son sözleri doğrudan gözlerimin içine bakarak söylemişti. Gözlerimi ayırmadan, ilk defa, Tamer’in hoş bir adam olduğunu düşündüm. Benim için deli olduğu her halinden belliydi. İçk**en biraz başım dönüyordu, kendime hâkim olmazsam işlerin kontrolümden çıkacağını düşündüm. Ne istediğime karar veremiyordum. Birden müzik kesildi. Sahneye çıkan gösteri adamı, sıranın gecenin bilmem ne yarışmasına geldiğini anons etti. Biz de Tamer yerlerimize döndük Piraye ve Sinan çok samimi bir şekilde, adeta kucak kucağa oturuyorlardı. – “Saat on ikiyi geçti”, dedi Piraye. – “Hadi otele dönelim. Kumsalda şarap içeriz. Dün çok yorulmuşum, bu gece dans edecek halim yok.”
– “Ok. Hadi şaraplarımızı alıp kumsalda muhabbet edelim.”
Yaklaşık 1 saat sonra dörtlümüz otelin yan tarafındaki kumsalda, sabaha hazırlık olsun diye bırakılmış şezlonglara oturmuş, koyu bir sohbete dalmıştık Piraye ile Sinan bizlerin duyamayacağı bir sesle fıkırdıyorlar, sanki bana bakarak gülüşüyorlardı. Bunun üzerine Dedikodumu mu yapıyorsunuz bakayım? Ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır?”
– “Hiç canım. Sinan’a senin ne kadar saf bir kız olduğundan söz ediyordum.”
– “Neden saf olayım ki?”
– “Baksana. Seni aldatan kocandan intikam almak aklından bile geçmiyor.”
– “Piraye!”
– “Kızmasana canım. Yalan mı? Hem dünyanın senin gibi insanlara da ihtiyacı var.”
Kendimi salak gibi hissediyordum. Sanki liseli mahcup bir kısmış gibi muamele ediyorlardı bana. Şu Piraye’den ne eksiğim vardı ki? Nasıl da eğleniyordu haspa!
– “Siz kendi işinize bakın bakayım. Benimle uğraşmayın.”
– “Bakıyoruz zaten. Hadi Sinan biraz yürüyelim.”
Böylece Sinan ve Piraye kumsalın karanlığında uzaklaştılar. Nereye, daha doğrusu ne yapmaya gittiklerini gayet iyi tahmin edebiliyordum. Birden Tamer’in elini omuzlarımda hissettim.
– “Üşümüyorsun değil mi? Sanki titredin gibi geldi.”
– “Yok, hayır. Sadece düşünüyordum.”
– “Fazla düşünme canım. Bırak, gecenin tadını çıkar.”
– “Haklısın.”
– “Biraz daha şarap? Serin serin iyi gidiyor.”
– “Peki.”
Tamer şaraplarımızı içtik sohbete devam ettik. Bir süre sonra konuşacak bir şey bulamadığımdan sustum. Sessizliği bozan Tamer oldu
– “Senden çok hoşlanıyorum Sonay. İlk gördüğüm andan beri. Seninle olmak için çok şey feda edebilirim.”
Karışık duygular içindeydim. Bir yandan yeni tanıştığım bu adama fazla yüz vermek istemiyordum. Üstelik İstanbul’a dönünce Tolga’yla barışmak istiyordum. Öte yandan ortamın, içkinin ve Piraye’nin söylediklerinin etkisindeydim. Ne yapacağımı bilemiyordum.
Birden Tamer’in elini yanağımda hissettim. Her şey çok çabuk oldu. Tamer, bir eliyle yüzümü kendininkine yaklaştırdı ve dudaklarını benimkilerle birleştirdi. Yumuşak bir şekilde öpmeye başladı. Bunu hiç beklemiyordum. Kendimi geri çekmek istedim ama Tamer’in bırakmaya niyeti yoktu. Bir yandan beni öpüyor, bir yandan da ellerini saçlarımda dolaştırıyordu.
Direnci kırılıyordu. Ben de Tamer’in öpücüklerine karşılık vermeye başladım. Artık liseli iki sevgili gibi uzun bir öpüşmeye kaptırmıştık kendimizi. Öpüşmelerimiz romantik bir tarzdan gitgide tutkulu bir hale dönüştü. Tamer dilini ağzıma sokmuş, benim sıcak ve nemli ağzımda derin araştırmalara girişmişti. Kendimden geçmiştim. Tamer’in saçlarıyla oynuyor, erkeğin dilini zevkle emiyordum.
Dakikalar süren bu ateşli öpüşmeden sonra nihayet dudaklarımız ve dillerimiz ayrıldığında ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Tamer,
– “Harikasın Sonay. Harika öpüşüyorsun, sana tapıyorum” diyerek yüzünü boynuma ve çıplak omuzlarıma gömdü.
Çıldırtıcı parfümümü içine çekerek, boynumu ve omuzlarımı öpmeye, yalamaya girişti. Artık tüm kontrolümü kaybetmek üzereydim. Tamer’in sıcak dudaklarının teması beni çılgına çevirmişti. Başımı geriye atarak kendimi zevke teslim etmeye hazırlanıyordum ki, aniden gözlerim 10 metre kadar ilerdeki bir karaltıya takıldı. Birisi bizi gözetliyordu. Hızla toparlandım. Şaşkınlıktan aptallaşan Tamer’e fısıldayarak,
– “Orada biri var. Bizi izliyor” dedi.
– “Kim, nerede?”
– “Bilmiyorum kim olduğunu. İşte orada, bak. Kaçıyor.”
Gerçekten de karaltı fark edildiğini anlayarak hızla karanlığa karıştı. Ama olan Tamer’e olmuştu. Duyduğum tedirginlikle tüm heyecanımı kaybetmiş, hatta gitmek için ayaklanmıştım.
– “Sonay, nereye gidiyorsun? Yalvarırım gitme. Beni böyle bırakamazsın.”
– “Özür dilerim Tamer. Bir an kontrolümü kaybetmişim. Birbirimizi yeterince tanımıyoruz. Bu yaptığımız delilik!” diyerek ayağa kalktım,
– “Gitmem lazım.”
– “Kızdın mı bana? İncittim mi seni?”
– “Hayır. Sadece hazır değilmişim. Yarın görüşürüz. İyi geceler.”
– “İyi geceler Sonay.”
Kumsal boyunca uzaklaşıp, otele yöneldim. Tamer öylesine kalakalmıştı. Bir sigara yaktı.
Ben ise ayağa kalkıp denize doğru yürüdüm. Uykum yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Acaba peşimden geliyor muydu Tamer? Baktım Hayır, gelse bile bu hiç bir şeyi değiştirmezdi sanırım kumsalda biraz yürümeye karar verdim.
50 metre kadar yürümüştüm ki, solumdan bir takım sesler duydum. Gündüzleri insanların gölgesinden yararlandıkları bir Kamelya vardı seslerin geldiği tarafta. Yavaşça yaklaştım. Bir ağacı kendine siper ederek kamelyayı baktım. Birden Sinan ve Piraye’yi gördüm.
Piraye çırılçıplaktı! Sinan’ın ise pantolonu ve külotu dizlerine inmişti. Piraye Sinan’ın kucağına yüz yüze gelecek şekilde oturmuştu. Hafif hafif yaylanıyordu. Ay ışığında kalçaları muhteşem görünüyordu.
– “Vay canına” dedim, kendi kendine. – “Resmen sikişiyor yine orospu.”
Kasıklarımda yükselen ateş tüm vücuduma yayıldı. Gördüklerim aklını başımdan almıştı. Neredeyse onları izleyerek mastürbasyon yapacaktım. Ancak kendime hakim oldu. Geldiği gibi sessizce oradan ayrıldım. Daha fazla izleyerek moralimi bozmak istemiyordum.
– “Yarın Tamer’e karşı biraz daha mı anlayışlı olsam kendimi serbest mi bıraksam. Birden Piraye’ye imrendim
– “Baksana orospu çatır çatır veriyor Sinan’a.”
Bu düşüncelerle otele yürüdüm Odama çıktım. Hava çok nemliydi, ateşimi söndürmek için duşa girdim. Soğuk su iyi gelmişti. Duştan çıkınca bir sigara yakıp, öylece yatağa uzandım. Tamer’i ve az önce gördüğü manzarayı düşünmemeye çalışarak sigaramı içtim.
Televizyonu açtım bir süre televizyon izlemeye çalıştım. Aklımı olanlardan başka şeylere yöneltmeye çalışıyordum. Sonra Piraye’nin odasında bu gece neler olduğunu merak ettim. Televizyonu kapayıp balkona çıktım. Yavaşça ilerledim ve dün gece saklandığım yerden Piraye’nin odasına baktım. Hiç ışık yoktu. Biraz daha yaklaşıp daha dikkatli baktım. Oda tamamen boştu.
Yeniden odamın önüne döndüm. Bir sigara daha yakıp uzaktan tatlı tatlı yankılanan denizin sesini dinledim. Sigaram bitince odama döndü. Yatağımın ucuna oturdum ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sinirleri bozulmuştu. Şu son bir haftada yaşadıklarım tüm dengemi altüst etmişti. 1-2 ay öncesine kadar çoğu kişinin gıpta edeceği bir hayatım vardı. Mutlu bir evliliğim vardı Tolga’yla. İş hayatım gayet iyi gidiyordu. Artık bir bebek sahibi olmayı düşünüyordum ciddi ciddi. Şimdi ise her şey berbat olmuştu.
Kendimi acınacak halde görüyordum. Kocam beni aldatmış, evliliğim ona ermeye yüz tutmuştu. Haftalardır cep telefonumu ya hiç açmıyor, ya da Tolga’nın aramalarına cevap vermiyordum.
– “Onu ellerimle Mirey’e itiyorum” diye düşündüm. Kariyerim de son 1 haftada inanılmaz zarar görmüştü. Neredeyse hiç tanımadığım iki bayinin tecavüzüne uğramış, onların seks kölesi olmuştum. Belki de Sadık ve Turgut olanları çarpıtarak, ballandıra ballandıra her yerde beni nasıl becerdiklerini anlatıyorlardı. Bunlar Erman Bey’in kulağına giderse işimi kaybederdim.
– “İnsanların yüzüne nasıl bakarım” diye düşündüm. – “İstanbul’a döndüğümde belki herkes her şeyi biliyor olacak. Bana bir fahişe gözüyle bakacaklar. Tanrım!” Ve yeniden hıçkırıklara boğuldum.
Yarım saat kadar sonra kendime geldim. Gidip yüzümü yıkadım. Uyumak için yatağa uzandım. Fakat bu sefer de aklım akşam olanlara takıldı. Piraye sanki benimle alay ediyormuş gibi gelmeye başlamıştı. Aptal durumuna düşüyordum.
– “Ne biçim arkadaşım var, herkesin önünde beni zora sokuyor” diye düşünmeden edemedim.
– “Yarın Piraye’yle konuşacağım. Benim düşüncelerime, hayat tarzıma karışmasın. Kendi istediğini yapabilir ama benimle uğraşmasın!” Aklıma Tamer geldi.
– “Az kalsın, işleri daha da berbat edecektim. Her şey Tolga beni aldattı diye başladı. Şimdi benim yaptığıma bak.” Birden yataktan doğruldum. Tolga’ya telefon etmeye karar verdim. Onu affettiğimi söyleyecektim.
– “Yarın İstanbul’a dönerim” diye düşündüm,
– “Birlikte tatile çıkarız. Her şey yoluna girer.”
Santrali aradım ve İstanbul’daki evimin numarasını verdim. Saat çok geç olmuştu ama sabahı bekleyemiyordum. Çocuk gibi heyecanlanmıştım. Ne yazık ki, bu heyecan kısa sürdü. Santraldeki görevli numaranın yanıt vermediğini bildirdi.
– “Nerede olabilir bu saatte. Allah Allah! Dur bir de cepten arayayım.” Günlerdir açmadığı cebimi açtı ve Tolga’nın numarasını çevirdim. Telefon kapalıydı.
– “Belki santraldeki kız yeterince çaldırmamıştır, Tolga’nın uykusu ağırdır” diyerek evi bir kez de cepten aradım. Defalarca çaldırmama karşın telefon açılmadı.
Birden büyük bir mutsuzluğa kapıldım. İçimi Tolga’nın Mirey’le veya başka bir kadınla birlikte olduğu düşüncesi kemiriyordu. Kendimi koca dünyada yapayalnız hissediyordum. Yapayalnız ve mutsuz. Kendi halime sinirlendim sonra.
– “Ne yapıyorum ben?” diye düşündüm,
– “Herkes keyfine bakıyor, benim halimse ortada. Ben miyim sanki tüm olanların sorumlusu?” Tolga’ya karşı büyük bir öfke duydum.
– “Beyefendi kim bilir nerede, kimlerle… Ben de oturmuş ağlıyorum. Hayır, böyle devam edemem.”
Yataktan kalktım, yeniden balkona çıkıp temiz hava aldım. Sonra kararlı bir şekilde içeri girdim. Ayakkabılarımı giydim ve kapıya yöneldim. Tamer oda kapısının çalınmasıyla uyanmış olacak ki
– “Ne oluyoruz yahu bu saatte?” diyerek kapıyı açtı, Saat gecenin 3’ü nü geçiyordu. Çarşafı çıplak vücuduna sarıp kapıyı açmaya öyle gelmişti. Kapıyı aralığından dışarı uykulu gözlerle baktığını gördüm Kapıda beni görünce gözlerine inanamadı.
– “Aaa. Sonay! Hoş geldin. Bişey mi oldu?”
– “Hayır, endişelenme. Uyku tutmadı. Belki biraz konuşuruz dedim.” Gözlerim Tamer’in yarı çıplak vücuduna takılmıştım.
– “Uygun değilsen gideyim.”
– “Hayır hayır. Ne münasebet! Sadece biraz şaşırdım da. Gelsene içeri. Kusura bakma, oda biraz dağınık.”
– “Boş ver dağınıklığı. Tatildeyiz.”
Doğruca balkona yöneldim.
– “Senin odanın manzarası çok güzelmiş. Hem denizi görüyor, hem dağları. Kıskandım seni.”
– “Şey evet. Pek manzarayla ilgilenmedim ama…”
– “İçecek bir şeylerin var mı? Keşke odadan getirseydim bir şeyler.”
– “Alkollü bişey yok. Oda servisi unutmuş bu sabah. Kola var. İçer misin?”
– “Ok. Kola iyi gelir.”
Böylece gecenin üçünde Tamer’in yatağının kenarına oturup kola içmeye başladık.
– “Söylesene Tamer, neden evlenmedin? Yanılmıyorsam 36 yaşındasın.”
– “Bilmem. Fırsat olmadı sanırım veya uygun birini bulamadım. Neden sordun?”
– “Yakışıklı bir erkeksin. Bekâr olmanın cazibesi ne merak ettim.”
– “Bu işler şans işte. Ne bileyim. Senin gibi biri karşıma çıksa belki çoktan evlenirdim.”
– “Beni bu kadar beğeniyor musun?”
– “Evet. Hem de çok. Bu sabah seni plajda gördüğümde, ‘tamam’ dedim, ‘işte aradığım kız.”
– “Bana bu gece benden hoşlandığını söylemiştin ya…”
– “Evet. Bu seni kızdırdı mı?”
– “Hayır. Neden kızdırsın ki? Beğenilmek tüm kadınların hoşuna gider. Bilmeni istiyorum ki, ben de senden hoşlandım.”
– …..
– “Düşündüm de, hayat kısa ve birkaç gün sonra tatilimiz bitecek. Neden kendimizi rahat bırakmayalım? Birbirimizi mutlu edebiliriz.”
– “Demek beni mutlu edeceksin. Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?”
– “Şortunu çıkarmaya ne dersin?”
Bu teklife karşı koymak imkânsızdı Tamer için. Bir çırpıda şortunu çıkardı. Penisi şimdiden sertleşmeye başlamıştı. Sırtüstü uzandı. Karşısına çıkan fırsata inanamıyordu. Ağır hareketlerle bluzumu, pantolonumu ve ayakkabılarımı çıkardım. Yatakta çırılçıplak yatan ve an be an penisi büyüyüp dikilen Tamer’in karşısında iç çamaşırlarımla durdum. Tamer’le göz gözeydik.
Yavaşça ilerledim, yatağın kenarına oturdum ve ağır hareketlerle Tamer’in yarağını avucumun içine aldım. Tamer titredi ve kasıldı. İnanılmaz zevk aldığı belliydi. Yumuşak hareketlerle Tamer’e mastürbasyon yaptırmaya başlamıştım. Tamer saçlarımı okşuyor, beni soyunmaya ikna etmek istiyordu.
– “Harikasın Sonay. Nefis! Okşa onu, evet. Devam et!”
Birden avucumdaki canavarı bırakınca Tamer’den bir hayal kırıklığı nidası yükseldi.
– “Neden durdun? Ne olur, devam et.”
Niyeti durmak değildi. Kısa bir süre yarattığım canavara baktıktan sonra ellerimi sırtıma götürdüm ve sütyenimin klipsini açtım. Az sonra iri göğüslerim tüm ihtişamıyla Tamer’in karşısındaydı. Bu gece Tamer’e bişey yaptırmamaya niyetliydim herhalde ki, Tamer’in kucağına tırmandım ve göğüslerimi emzirmek istercesine ağzına dayadım. İlk karşılaştığımız andan beri çıplak hayal ettiği göğüslerimi dudaklarına sunulurken bulan Tamer, biberon isteyen bir bebek gibi saldırdı. İki eliyle yanlardan kavradı ve çılgınca emmeye başladı.
Sonay’ın gırtlağından bir zevk iniltisi yükseldi. Tamer sımsıkı tuttuğu göğüslerimi iştahla yaladı, irileşmiş uçlarını emip-kemirdi, yumuşak etleri tatlı tatlı ısırdı, arzuyla yüzüne sürttü. Yaklaşık 5 dakika süren bu göğüslere tapınma seremonisinden sonra Ben de iyice tahrik olmuş, her şeyi yapabilecek kıvama gelmiştim.
Göğüslerimi Tamer’in dudaklarından ve ellerinden kurtardı ve erkeğimin dudaklarına yapıştım. Çılgınca bir arzuyla ve müthiş bir açlıkla öpüşmeye başladık. Birkaç saat önceki tutkulu öpüşmelerimiz bunun yanında solda sıfır kalırdı. Öpüşmüyor âdeta birbirimizi yiyor, içiyorduk.
Artık kimin olduğu iyice karışan diller dans ediyor, dillerimiz yardımıyla birbirimizin ağzının her noktasını keşfediyorduk. Öpüşmenin şiddetinden çenelere kadar her yerlerimiz, tükürük ve salya içinde kalmıştı. Nice sonra nefes nefese kalıp ayrıldığımızda Tamer,
– “Seni seviyorum Sonay. Daha önce böyle öpüşen bir kadın görmemiştim” dedi.
– “Ben de daha önce hiç kimseyle böyle öpüşmemiştim.”
– “Hadi Sonay, biraz önceki gibi küçük Tamer’le ilgilen. Ama bu sefer dudaklarınla.”
Oral sekse çok da meraklı olmadığım için bir an tereddüt ettiysem de kararımı verdim ve Tamer’in bacaklarının arasına kaydım. Bu gece tüm sınırlarımı aşacaktım. Kan basıncıyla kazık gibi ve başı kocaman olmuş penisin önce başını öpmeye başladım. Dudaklarımın temasıyla Tamer kendine engel olamadı:
– “Ohh! Hadi sevgilim, em onu, yala! İyice hakkını ver!”
Bu gece partnerimin bir dediğini iki etmemeye azimliydim. Hem şu an önümde nabız gibi atan ve gayet temiz, traşlı bu yarağa daha önce hiç kimseninkine istemediğim kadar oral seks yapmak istiyordum. Yumuşak hareketlerle penisin iyice kızarmış başını dudaklarımın arasına aldım ve emmeye başladım.
Ağzım alıştıkça gitgide daha büyük bir kısmını ağzımın içine alıyordum. Arada bir emmeyi kesiyor, kayganlaşması için dilimi penisin gövdesinde dolaştırıyor, uzun uzun yalıyordum. Böylece kısa sürede Tamer’in yarağının büyük bir kısmını rahatlıkla ağzıma sokmaya başladım.
Birden ağzımın nemli sıcaklığı, dilimin kaygan teması Tamer’i kendinden geçirmişti. İki eliyle birden başıma bastırıyor, kendi belirlediği ritimle emdirmek istiyordu yarağını. Beni dudaklarımla kendine mastürbasyon yapmaya zorluyordu. Bu şekilde biraz daha devam edersek, Bir türlü aklından çıkaramadığı yüzüme boşalması an meselesiydi.
– “Devam et canım, devam et. Sakın ritmini bozma. Ohh! Kasıklarım patlayacak.”
Bu son sözlerle bir an durakladım. Tamer her an ağzıma boşalabilirdi. Bu alışık olmadığım ve istemediğim bir şeydi.
– “Neden durdun? Lütfen, lütfen emmeye devam et. Ağzınla boşalt beni.”
– “Tamer, buna emin değilim. Pek yapmadım da.”
– “Senin de hoşuna gidecek. Bunda çekinecek bişey yok ki! Gayet sağlıklı bişey.”
– “Bilmiyorum. Bu çok mu önemli?”
– “Evet! Çok istiyorum. Bak gör, senin de hoşuna gitmezse bir daha asla yapmayız. Hem beğenmezsen tükürürsün. Hadi şimdi devam et.”
Ve devam ettim. Hem de bir an önce sonuca ulaşmak için bir yandan müthiş bir istekle emerken, elimle de Tamer’in taşaklarını okşamaya, sıkıştırmaya başladım. Derken dilim de hafif bir acılık hissettim. Bu, Tamer’in önden kaçıveren sperm sıvılarıydı.
Penisin başını yalayarak iyice tadına baktım ve hiç te kötü olmadığını düşündüm. Bunun üzerine Tamer’in yarağını gitgide hızlanan bir tempoyla somurmaya başladım. Neredeyse gırtlağıma kadar sokuyor, bir an durup, ağzımın içinde pıt pıt atan penisi hissediyor, sonra yeniden emmeye devam ediyordum. Penisle dudaklarım ve dilim arasında tükürükten köprüler, baloncuklar oluşuyordum
– “Geliyorum Sonay. Geliyorum. Ağzıma geliyorum, ohhhh!”
Tamer’in tüm vücudu elektriğe kapılmış gibi kasılmaya, zangır zangır titremeye başladı. Hareketleri kontrolünden çıkmıştı. Hiç ara vermeden emmeyi sürdürdüm. Birden ilk sperm dalgası gırtlağıma kadar çarptı. Bir an boş bulunup durakladım. Tamer yalvaran gözlerle devam etmemi istedi. Zevkten sesim çıkmıyordu.
Bu ilk sperm dalgasını bir anda yuttum ve tadı hoşuma gitmişti, emmeye devam ettim. Tamer önce katı katı, ardından fışkırırcasına boşaldı. Kaç zamandır biriktirdiği tüm spermlerini sıcacık ağzıma gönderdi. Ben ise hiç ara vermeden, hem emiyor, hem de hala ağzıma kesik kesik fışkıran spermleri yutuyordum. Tamer’in orgazmı yaklaşık 20 saniye sürdü ve sonunda ağzımdaki penisi çıkardığında, ortada tek bir damla bile sperm yoktu. Penis, pırıl pırıl ve tertemizdi. Tamer minnettar gözlerle bana baktı.
– “Teşekkür ederim Sonay. Bana hayatımın orgazmını yaşattın. Ben de altta kalmak istemem. Göreceksin seni uçuracağım.”
– “Buna hiç şüphem yok. Ama bana bu gecelik bu kadarı yetti. Neredeyse sabah oluyor. Biraz uyumalıyız. Yoksa yarın sersem gibi oluruz. Daha yapacak çok işimiz var.”
Ve erkeğimin yarağının başına ve ardından dudaklarına küçük birer öpücük kondurarak yatağa yüzükoyun uzandım. Gözlerimi kapattım. Ağzımda daha önceleri müthiş iğrendiğim sperm tadı vardı. Ama artık iğrenmiyordum. Aksine yaptığımız çok hoşuma gitmişti.
– “Daha hayatta öğreneceğim neler var kim bilir” diye düşündüm. Az sonra ikimiz birden derin bir uykuya dalmıştık.
İkimizde sabah kapının ısrarlı çalınmasıyla uyandık. Şaşkınlıkla birbirimize baktık. Tamer beline çarşafı dolayıp kapıyı açmaya gitti.
– “Neredesin ya! Merak ettik. Saat 11 oldu. Kahvaltıya inmedin. Sonay da yok ortalıkta. Odasında da değil.”
Sinan ve Piraye’nin seslerini duyunca bir an panikledim. Tamer’in yatağında ve çırılçıplaktım. Bu inanılmaz bir rezalet olabilirdi. Tamer’in kemkümleri arasında Sinan arkadaşına aldırmaksızın odaya daldı. Yatakta çarşafları aceleyle üzerine çekmiş Benle karşılaşınca, bir an şaşırdıysa da gülümseyerek,
– “Piraye gel bak kim var burada! Boşuna korkmuşuz.” Piraye de merakla odaya girdi ve Beni karşısında bulunca:
– “Off Sonay! Allah iyiliğini versin. Ödümü kopardın. Başına bir iş geldi sandım. Hadi kalk. Saat 11.”
– “Tamam, tamam. Niye bu kadar merak ettiniz ki? Çocuk değilim.”
– “Çocuk olmadığın her halinden belli.”
Sinan bu sözleri söylerken bir yandan da Piraye’ye çapkınca göz kırpmıştı.
Hayatında bu kadar utandığımı hatırlamıyordum. Evli barklı kadın başka bir erkeğin yatağında basılmış gibiydim. Kendimi ucuz bir fahişe gibi hissediyordum. Durumun tuhaflığını farkeden Tamer,
– “Hadi çocuklar. Siz sahile gidin. Biz birazdan geliyoruz” diyerek Sinan ve Piraye’yi gönderdi. Benim yanıma oturdu ve saçlarımı okşayarak,
– “Hadi Sonay, asma suratını öyle. Hepimiz yetişkin insanlarız. Sinan’la da Piraye’nin birlikte olduklarını bilmediğini söyleme bana. Herkes istediğini yapmakta özgür.”
– “Evet ama.. Bilmiyorum. Ben evliyim.”
– “Olsun. Evliliğinde sorunlar olduğunu, ayrı yaşadığınızı Piraye anlatmıştı. Dert etme bunu.”
– “Demek Piraye her şeyi anlattı. Bravo! Onunla da konuşacak iki çift lafım olacak. Neyse, sanırım kimsenin kimseye bişey söyleyecek hali yok. Temiz havlun var mı?”
Böylece yarım saat sonra Tamer le plaj kıyafetlerimizi alıp deniz kenarına indik. Erkekler içecek bir şeyler almak için uzaklaştıklarında Ben kızarak,
– “Aferin sana Piraye! Tüm sırlarımızı anlatmışsın. Senin ağzında bakla ıslanmaz mı?”
– “Ne kızıyorsun ki! Kocandan ayrı yaşaman saklanacak bişey mi? Hem evli, hem de benimle tatilde olman kolay açıklanabilecek bir durum değildi.”
– “Boş versene. Sana güvenmiştim. Beni yanılttın.”
– “Kızım bırak şimdi namuslu taze pozlarını. Az önce gördük halinizi. Hah ha! Ay ilahi Sonay, hiç aklıma gelmezdi bu kadar çabuk yelkenleri indireceğin. Tebrik ederim. Doğru yolu buldun.”
– “Böyle konuşma. Kendimi fahişe gibi hissediyorum.”
– “Ne alakası var? İstediğinle yatarsın, bunda utanacak bişey yok. Ne demek fahişe gibi hissetmek, ben de Sinan’la yatıyorum. Fahişe mi oldum şimdi?”
– “Bu farklı. Sen bekarsın, ben evliyim.”
– “Fark etmez. Senin evliliğin de bitmek üzere.”
– “Hayır. Ben Tolga’dan ayrılmayı düşünmüyorum.”
– “İyi ayrılma o zaman. Ama senin adına gerçekten seviniyorum. Güzel kadınsın. İnsan bu yaşları bir daha bulamaz. Hayatın tadını çıkarmak hakkın.”
Bu konuşmalar Benim biraz da olsa moralimi düzeltmişti. Dörtlümüz bütün gün plajda kaldık. Bol bol yüzdük, kağıt oynadık, uyukladık, güneşlendik. Kısacası iyi vakit geçirdik. Saatler geçtikçe kendimi rahatlamış hissediyordum. Neşem yerime gelmişti. Tamer bana çok iyi ve centilmence davranıyor, rahatsız edecek hiç bir şey yapmıyordu.
Böylece akşam üzeri güle eğlene odalarımıza yöneldiğimizde herkesin keyfi yerindeydi. Dün gece çok içip, yorulmuştuk. Bu gece otelde kalacak, güzel bir akşam yemeği yiyip sohbet edecektik. Bir saat sonra restoranda buluşmak üzere sözleşip odalarımıza dağıldık.
Odamda duşumu aldıktan sonra güneşte yanan vücuduma krem sürerken dün gece yaşadıklarımı düşünüyordum. Bugüne dek yapacağımı hiç düşünmediğim bir şey yapmıştım. Bir gün önce tanıştığım bir adamla birlikte olmuştum. Daha doğrusu birlikte olmamıştım da ona oral seks yapmıştım.
Üstelik daha önce kimseye yapmadığım bir şeyi yapmış, Tamer’in spermlerini yutmuştum. Ve bundan da büyük zevk almıştım. Oral seks yaparken Tamer’in tam anlamıyla bana teslim oluşunu, çılgınlar gibi titremesini ve kasılmalarını unutamıyordum. Yaptığımdan pişmanlık duymadığımı düşündüm. Artık eski Sonay değildim ve bundan en küçük bir rahatsızlık hissetmiyordum. Yeni bir hayat, yeni olasılıklar, yeni heyecanlar ve zevkler beni bekliyordu.

Akşam yemeği çok neşeli bir havada geçti. Tamer ve Sinan sürekli espriler yaparak herkesi güldürüyordu. Kendimi uzun zamandır hissetmediğim kadar mutlu ve keyifli hissediyordum. Piraye de halinden çok memnun görünüyor, Sinan’la kumrular gibi sevişiyordu. Ben de Tamer’in arada elini tutmasına veya kolumu okşamasına izin veriyordum. Uzaktan izleyenler, bizlerin yeni evli iki çift olduğumuzu düşünürdü.
Yemekten sonra bu akşam nereye gitsek muhabbetine geçildi. Bir süre karar veremeden konuştuk. Sonunda Sinan,
– “Neden bir yere gitmek için bu kadar kasıyoruz ki? Bu gece de otelde kalalım. Birimizin odasında toplanalım. Mesela benim odamın manzarası çok iyi. Terasta sohbet ederiz. Kağıt oynayabiliriz. Ne bileyim, değişiklik olur.”
– Bu fikir herkesin hoşuma gitti. Bütün gün güneşin altında uzanmaktan, denize girmekten kendimi biraz yorgun hissediyordum ve otelde kalma fikri gayet cazipti. Böylece kahvelerimizi Sinan’ın odasında içmeye karar verip, asansörle otelin en üst katındaki odaya çıktık.
Terasın manzarası gerçekten güzeldi. Yaz akşamının tatlı serinliği yüzlerimizi okşuyordu. Kahvelerimizi içtik. Havadan sudan konuştuk. Saat 11’e doğru Sinan,
– “Bir fikrim var. Hadi bir oyun oynayalım” dedi.
– “Ne oyunu?”
– “Şişe çevirmece.”
– “Bildiğimiz şişe çevirmece mi?”
– “Aynen. Yıllardır oynamadım. Ne dersiniz, çok eğleniriz.”
– “Ben hiç oynamadım. Nasıl oynanıyor?”
– “Aman Sonay, nasıl bilmezsin? Herkes sırayla boş bir şişeyi yerde çevirecek. Şişenin ağzı kimi gösterirse, şişeyi çeviren ona bir soru soracak. Sorular konusu ne olursa olsun yanıtlanmak zorunda.”
– “Tüm sorular mı?”
– “Evet. İstisnasız. Hadi oynayalım.”
– “Ama önce boş bir şişe bulmamız lazım.”
– “Mini bardan şarap alalım. Soğuk soğuk nefis gider.”
Böylece bizimkilerle bir şişe Beyaz şarabı aceleyle içtik. Yaklaşık 20 dakika sonra hepsi Sinan’ın geniş yatağının kenarlarına yerleşmiştik. Piraye,
– “İlk ben çevirmek istiyorum” diye atıldı.
Diğerleri buna karşı çıkmadık. Bunun üzerine Piraye şişeyi çevirdi, şişe epey bir dönüp, sonunda Sinan’ı gösterdi. Piraye şöyle bir düşündü.
– “Söyle bakalım Sinan. Bu oyunu neden oynamak istedin?
– “Hmm. Aklıma geldi işte. Öylesine.”
– “Bu cevap sayılmaz. Adam gibi cevap ver.”
– “Ya, esk**en birkaç kere tatillerde oynamıştım arkadaşlarla. Çok eğlenmiştik. Hem bu oyun sayesinde insanlar birbirleriyle iyice kaynaşıyorlar.”
– “Sence biz yeterince kaynaşmadık mı?”
– “İyiyiz. Ama daha iyi olabiliriz.”
Sinan bu son cümleyi bariz bir gülümsemeyle söylemişti. Ardından şişeyi bu kez Sinan çevirdi. Şişe epey dönüp sonunda Beni gösterdi.
– “Sonay, şu konu artık netleşsin. Evli misin, boşandın mı? Kocanla birlikte mi yaşıyorsun, ayrı mısınız, yani nedir durumlar?”
– “Birden çok özel olmadı mı?”
– “Bu oyunun kuralı bu. Tüm sorular cevaplanmalı.”
– “Pekala. 6 yıllık evliyim. 2 aydır ayrı yaşıyoruz.”
– “Neden ayrı yaşıyorsunuz?”
– “Sorunu sordun, cevabımı verdim. İki soru hakkın yok.”
– “Tamam.”
Bu sefer şişeyi ben çevirdim ve şişe Sinan’da kaldı.

– “Şimdi de sen söyle Sinan. Sorum bana sorduğunun aynısı.”
– “Ok. Ben de evliyim. Karımla birlikte yaşıyorum!”
Şişe bu kez Tamer’de durdu. Sinan:
– “Tamer, eski dostum. Söylesene dün gece Sonay’la yattın mı?”
Bu soru üzerine, ayağa kalktım.
– “Saçmalama Sinan. Bu ne biçim soru? Kendine gel.”
– “Kızmasana Sonay. İstediğimi sorarım. Hem neden bu kadar tepki veriyorsun ki?”
– “İnsanların mahremiyetlerine tecavüz ediyorsun.”
– “Evet, ama bu oyunun güzelliği burada. Bekle gör, birazdan nasıl eğleneceğiz.”
– “Evet ama Sonay. Oyun bozanlık yapma. Şurada biz bizeyiz. Rahat olsana biraz.”
Bu son sözler Piraye’ye aitti. Ne diyeceğini bilemedim. Hızla bir durum değerlendirmesi yaptım. Devam etmeye karar verdim. Nasıl olsa her şey ortadaydı. Sesimi çıkarmadan oturdum.
– “Hadi bakalım Tamer. Cevabını bekliyoruz.”
– “Hayır. Yatmadım.”
– “Nasıl yani, yalan söyleme. O halde neydi sabahki durumunuz?”
– “Tek soru hakkın vardı. Başka zamana sakla.”
Ve şişeyi Tamer çevirdi. Şişe Sonay’da kaldı.
– “Bu akşam da çok şanslıyım. Tüm sorular bana soruluyor.”
– “Söylesene Sonay. Kocanla neden ayrı yaşıyorsunuz?”
– “Herhalde bu gece özel hayatımı didik didik etmeye karar verdiniz. Neyse, ne yapalım, bir kere başladık.”
– “Evet, cevabını alalım.”
– “Ayrı yaşıyoruz çünkü… Eee, çünkü beni aldattı.”
Bunun üzerine Tamer ve Sinan bir ağızdan,
– “Aaa. Olur mu öyle şey? Haksızlık bu. İnsan senin gibi birini nasıl aldatabilir?”
– “Oluyor işte!”
– “Hadi devam.”
Şişeyi çevirdi ve sıra Piraye’ye geldi.
– “Evet Piraye Hanım. Biraz da siz konuşun bakalım. Söyleyin bakalım, Sinan’la çıkıyor musunuz?”
– “Çıkmak mı? Birlikte olmayı kastediyorsan, evet. Sinan’la sevişiyoruz.”
– “Çok açık bir cevap oldu. Teşekkür ederim.”
– “Bişey değil.”
Piraye’nin sorusu Sinan’aydı.
– “Sinan, benimle birlikteyken kendini nasıl hissediyorsun? Sence biz yatakta iyi bir ikili miyiz?”
– “Piraye, bakıyorum direkt gidiyorsun. Güzel. Soruna gelince, seninle yatakta kendimi müthiş hissediyorum. Beni uçuruyorsun. Senin gibi muhteşem bir kadınla sevişmek beni inanılmaz mutlu ediyor. Umarım sen de benim performansımı beğeniyorsundur?”
Piraye sadece gülümsedi. Sinan şişeyi çevirdi ve şişe yine Sonay’da kaldı.
– “Evet Sonay. Yarım kalan hesabı görelim. Dün gece Tamer’le yatmadıysanız, ne yaptınız? Çok merak ettim.”
– “Korkunç bir adamsın Sinan. Bunu neden bu kadar merak ediyorsun?”
– “Boş ver. Sen sadece soruma cevap ver.”
– “İyi. Tamer’le yatmadık. Oral seks yaptık.”
– “Wovvvv. Harika. Teşekkürler.”
Kıpkırmızı olduğumu hissettim. Hepsi bana gülümseyerek bakıyorlar gibiydi. Konuyu dağıtmak için şişeyi çevirdim. Şişe Piraye’de durdu.

– “Piraye, az önce çok güldün. Sen söyle, Sinan’a oral seks yapıyor musun?”
– “Evet. Hem de her defasında. Oral sekse bayılırım. Laf aramızda bu konuda çok iyiyimdir. Değil mi Sinan?”
– “Evet canım. Ben hayatımda senin gibisini görmedim.”
Bizimkiler oyuna devam ederken, bir yandan da mini barı temizleme operasyonu yapıyorduk. Kısa zamanda bu denli açılmalarımızda çakırkeyif olmamızın da payı vardı. Piraye’nin çevirdiği şişe Tamer’i işaret etti. Piraye,
– “Tamer. Sen hoş bir adamsın. Sanırım epey kadınla birlikte olmuşsundur. Söylesene Sonay’ın oral seksi iyimi?”
– “Piraye, bakıyorum sürekli belden aşağı çalışıyorsun. Neyse, sorunun cevabı evet. Hem de çok iyi.”
– “Güzel.”
Şişeyi bu kez Tamer çevirdi ve tesadüf bu ya, şişe bende kaldı.
– “Sonay. Benden hoşlanıyor musun?”
– “Bence soru hakkını boşa kullandın. Bunun cevabını dün gece almıştın.”
– “Hahaha”.
Bir sonraki soruyu Sonay, Piraye’ye sordu.
– “Piraye, Sinan’la neden yatıyorsun?”
– “Çünkü beni tahrik ediyor. Müthiş bir kondisyonu var.”
Yeniden gülüşmeler. Ardından bir soru da Piraye’den Tamer’e geldi.
– “Tamer, sana oral seks yapmamı ister misin?”
Tamer kızardı. Ben ise içten içe Piraye’ye müthiş bir öfke duydum. Resmen Tamer’e asılıyor diye düşündüm.
– “Bilmiyorum. Sanırım evet. İsterim.”
Böylece bu sorudan itibaren Tamer’le Piraye açık açık oynaşmaya başlalar. Sinan bundan hiç rahatsız olmuyor, her halinden gayet eğlendiği belli oluyordu. Bense herkese kızıyordum. Kadınsı güdülerim de ayaklanmıştı. Piraye’nin ilgi odağı olması, onun da havalara girmesi sinirime dokunuyordu.
Saat gece yarısını geçmişti. Mini bar boşalmış, herkes ciddi ciddi sarhoş olma noktasına gelmişti. Sinan yeni bir öneri getirdi.
– “Tamam yeter bu kadar, Şimdide biraz anılardan bahsedelim herkes İlk seks deneyimini kimle nasıl yaşadığını anlatsın..” Herkes kabul edince Sinan şişeyi hızlıca çevirdi. Şişe döndü döndü ve Piraye’nin önünde durunca, herkes gözlerini Piraye’ye çevirdi. Piraye hiç nazlanmadan
– “Pek ala pek ala anlatıyorum işte” deyip anlatmaya başladı
İlk Seks deneyimimi komşumuz ali Amca ile Ankara’da yaşadım. O zamanlar komşumuz Ali amca ile Ankara da birbirine oldukça yakın dublekslerde oturuyorduk. Sonra Ali Amcalar evi satmış bir yıl önce başka bir şehre taşınmışlardı. Bense evin tek kızıydım. 18 yaşına yeni gelmiş, okuldan eve evden okula giden sıradan bir öğrenciydim. Erkek arkadaşımla da aram iyiydi, bazen sinemaya gider, bazen de onlara gidip birbirimizi tanırdık Vücutlarımıza dokunmak ve öpüşmek dışında başka bir şey yapmıyorduk.

Yine bir gün erkek arkadaşımla sinemaya gittik. Geç kalmıştık, film başlamıştı, içerisi karanlık olduğundan bulduğumuz yere oturduk. Gözümüz karanlığa alışınca baktık ki, oturduğumuz o sırada bizden başka oturan yok, Arkamıza yaslanıp filmi izlemeye başladık. Hem filmi izliyor hem de girişte aldığımız mısır patlaklarını yiyorduk. Bir ara elimi Arkadaşımın tutduğu mısır patlağına doğru uzatırken elim yanlışlıkla oraya yani arkadaşımın yarağına geldi. Acayip utandım. Sert uzun bir şey geldi elime, daha önce hiç böle bişey hissetmemiştim. Tabi hemen toparlanıp utanmış bir şekilde filmi izlemeye devam ettim. Birazda hoşuma gitmişti aslında yani dokunuyorsun ama yanlışlıkla olduğu için karşındaki bundan bir anlam çıkaramıyor böylece gazada gelmiyor..
Bu arada sevgilim bir kolunu sırtım atmıştı. Filmin ilerleyen dakikalarında sevgilim diğer elini bacağıma koymuştu hafifçe okşamaya başladı. Ben bu tarz bir şeyin sakıncası olacağını düşünmüyorum sonuçta bende onu seviyorum yani. E benimde hoşuma gidiyordu zaten bişey demedim fakat bir süre sonra o el biraz yukarılara çıkmaya başladı. Tam bacaklarımın arasına geliyoduki, bir anda panik olup elini ittim.
– “Ne oldu neyin var?” dedi.
– “Yok bişey- “Dedim Ama ne yapacağıma karar veremiyordum. Bazı şeylere izin vermelimiyim vermemelimiyim, kararsızdım. Sonunda bazı şeyleri oluruna bırakmaya karar verdim.. Bir müddet sonra sevgilim yeniden elini omuzuma attı. Ben bişey demedim. Demediğimden dolayı sanırım cesaretlendi. Bir anda göğsümü hafif hafif okşamaya başladı. Göğüs uçlarıma dokunuyordu. Çok hoşuma gitti bir an Beynim zonkladı resmen. Kafamı çevirdim karanlıkta göz göze geldik, bana
– “Beni çok sevdiğini” fısıldayarak öpmeye başladı. O anda çok farklı bir duygu hissettim öpüşürken bu hepsinden farklıydı. O kadar güzeldi ki sanki ruhum bedenimden ayrılmış rahat rahat dolaşıyordu gökyüzünde. Filmi artık seyretmiyordum, zaten filmden bir şeyde anlamadım, Öpüşürken göğüslerimi de okşamaya başladı acayip hoşuma gitmişti. Sonra dudaklarımdan boynuma doğru indi, kafam zonkluyordu resmen. İlk defa bir erkek arkadaşımla bu kadar ileriye gitmiştim. Bir anda elini bacaklarımın arasında fark ettim. Bastırıyor ve okşuyordu. Bir an kendimden geçtim hemen elimi onun elinin üstüne koyup
– “Dur yeter bu kadar lütfen” diye fısıldadım.
– “Sakin ol. Bir şey yapmıyorum” dedi. Tekrar dudaklarımı öpmeye başladı. O göğüslerimi okşuyor, boynuma çeneme küçük küçük nefesle, ve öpücükler konduruyordu. Gömleğimin döğmelerini açmış sütyenimden çıkardığı memelerimi yalamaya başlarını emmeye başlamıştı… Elimi tutup yarağının üstüne koydu. Kocaman olmuş yarağını çoktan pantolondan çıkarmıştı. Elimi çekmek istediysem de bırakmayı yarağının üzerine bastırdı. Kulağıma
– “Okşa onu lütfen” dedi. Hayatımda ilk defa gerçek bir yarağa dokunuyordum.. Elime aldım acayip sertti. Avucumla kavrayabiliyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Elimi tutarak beni yönlendirdi. Çok sıcacıktı ve yumuşak dokusu vardı. Evet sertti ama dokusu yumuşaktı. Aşağı yukarı sıvazlarken.
– “Sevgilim süpersin ohh falan” diyordu. Bir anda zevkle karışık
– “Ağzına al” dedi. Bende durdum
– “Ne diyorsun be manyak mısın” dedim.
– “Ya tamam bir şey” demedim devam et dedi. Bu nasıl ağzına alınır ki, ben anlamam öyle şeylerden. Benim zevk almayacağım bir şey olduğundan emindim. Aşağı yukarı yaparken bir anda kafamı tuttu ve aletine doğru ensemden bastırdı.
– “Sadece yala o zaman dayanamıyorum dene bir kere hoşuna gitmezse yapmazsın” dedi
– “Offf tamam be” dedim. Suratıma değen yarağın Ucunu ağzıma doğru götürdün dilimi çıkardım ve bir kere yaladım. Dilim aletine değdiğinde bir şey fark ettim, diliyle aynı tatdaydı. Sanki öpüşüyor gibi. Bir daha yaladım. Hiç de iğrenecek bir şey değildi. Hem yaladığımda o anın atmosferinden, bende zevk alıyordum çok güzel bir duyguydu. İyice yalamaya başladım. Sevgilim deli gibi inliyordu. Sonra başını ağzıma almaya karar verdim. Çok sıcaktı yumuşacık bir şey ağzımdaydı, tadı dil gibi. Onu alabildiğim kadarını ağzıma alıp hafifçe sömürdüm. Bir anda kafamı tutup
– “Dur sömürme acıyor” dedi. Bende sömürmeyi bıraktım. Bir anda saçlarımdan tutup kafamı ileri geri çekmeye başladı ağzıma da bir ileri geri oynuyordu. Deliler gibi inliyordu. Sonra bir anda ağzımdaki şey titremeye başladı. Ne olduğunu anlamadan ağzıma bir şeyler aktı. O şokla ağzımda da alet olduğundan tüküremedim ve ağzımdaki spermlerin hepsini yuttum. Tadı nasıl diye sormayın tadı yok çünkü tatsız tuzsuz bir şey. Bir anda çekildim. Derin derin nefes alıyordu.
– “Canım benim seni çok seviyorum. Sana bi borcum var” dedi.
– “Ne borcu?”dedim
– “Hadi yaslan arkana” dedi. Bir anda koltukların arasında önüme eğilip. Elini kalçama götürüp külotumu çıkarmaya başladı..
– “Dur Napıyosun”
– “Sus, az önce yaptığın şeye karşılık vermek istiyorum” dedi.
– “Nasıl yani Napıcaksın ki?”
– “Bende seni yalamak istiyorum” dedi. Ve bacaklarımın arasına elini soktu ve en sonunda yasak bölgeye ulaştı. İlk defa yabancı birinin eli dokunuyordu oraya acayip zevk almıştım. O kadar mastürbasyon yaptım ama başkasının dokunması hakikaten farklıymış. Yalnız bu işi çok iyi biliyordu. Sanki ben mastürbasyon yapıyormuşumcasına dokunuyordu. Ona
– “Ne olur parmağını sokma, daha bakireyim. Yanlış bir şey yapmanı istemiyorum” dedim.
– “Korkma seni incitecek bir şey yapmak istemiyorum” dedi. Ve bacaklarımı dizlerimden yukarıya doğru öpüp yalamaya başladı acayip zevk alıyordum. O benim bölgeme gelene kadar inlemeye başlamıştım resmen. Sonra bir anda oramda bir ıslaklık. Yumuşacık bir his. Resmen amımı yalıyordu böyle süper bir his olamaz. Dilini hafifçe içeri sokup sokup çıkarıyordu. Artık patlamak üzereydim. O kadar zevk alıyordum ki, zevkten başım dönüyordu, inlememek için dudaklarımı ısırıyordum.
Kasılmaya ve titremeye başlamıştım, orgazm oluyordum ki, birden arkamdan birisi omzuma dokundu, korkuyla kafamı çevirince yerin dibine geçmiştim. Bu yan komşumuz Ali amcaydı. Ali amca 51 yaşında, yalnız yaşayan, oldukça yakışıklı, hoş sohbet bir adamdı. Eliyle sus işareti yaptı. Erkek arkadaşım etek altında amımı yalarken, Ali amca da göğüslerimi okşamaya başlamıştı. Hem utançtan, hem korkudan, hem heyecandan, hem de zevkten sesimi bile çıkaramıyordum. Çok tahrik olmuştum, defalarca erkek arkadaşımın ağzına boşaldım. Daha sonra erkek arkadaşım eteğimin altından doğrulurken, o görmeden, Ali amca elini çekti göğüslerimden. İkimizde boşalmıştık.. Hızlaca toparlanıp üzerimizi düzelttik.

Film arası geldiğinde Kafamı çevirip Ali amcaya baktım. Tam arkamda oturuyordu. Hala büyük bir utanç ve korku içindeydim. Ya aileme söylerse ben ne yapardım. Bu arada erkek arkadaşım telefonunu açtı, mesaj var mı diye kontrol etmek için. Patronundan mesaj gelmiş,

– “Acil gitmem lazım, hadi çıkalım seni de eve bırakayım!” dedi. Ben Tam kalkmaya hazırlanıyordum ki Ali amca sessizce elimden çekerek oturmamı işaret etti. Ben de sevgilime,

– “Yok ya film güzelmiş, sen git, ben seyredeceğim sonra gelirim!” dedim. Erkek arkadaşım gider gitmez Ali Amca yanıma geldi,

-“Piraye bir şey içer misin?” dedi. Ben cevap vermedim utandığım için kızarıp bozarıyordum. Ali amca gitti iki kola aldı geldi kolaları verirken de,

– “Gençlikte böyle şeyler olur, ben bile senin göğüslerini ellemeden duramadım, kusura bakma!” dedi.
– “Tamam ama ne olur bizimkilere söylemeyin Ali amca!” dedim. Ali Amca da gülerek,
– “Filmin ikinci yarısında yan yana oturursak, belki söylemem!” dedi…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

İlk pasif deneyimim

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk pasif deneyimim
İLK SİKİLİŞİMİ UNUTAMIYORUM AHH AHMET ABİ AHHH
Selamlar; ergenlikten itibaren pasif duyguları olan, kendimi tamamen pasif hisseden gizli pasifim. Evde yalnız kalınca çırılçıplak soyunur aynadan deliğime bakar deliğimle oynardım. İlerleyen zamanlarda deliğime kalem soktum. Daha da ileriye gidip ince salatalık patlıcan şırınga sokmaya başladım. Kendimi kadın gibi hissediyordum. Zaten sesim çok inceydi. Genelde telefonda beni kadın sanıyorlardı. Kılsız bembeyaz bir götüm vardı. Kadın götü gibi. Hareketlerimde biras kadınsıydı. Çevreme belli etmiyordum ama bazı arkadaşlarım kadın gibisin ozan filan derlerdi. Yani Kısa boylu ince bembeyaz kılsız götü olan kız gibi bir oğlandım. Evde bazen de Şırıngaya sıcak su koyar deliğime sokar deliğimin içine sıcak suyu akıtırdım. Sanki döller deliğime akıyor duygusu yaşardım. Yıllar ilerledikçe yarak hasreti iyice arttı. Yarak yalama, emme, sikilme arzusuna engel olamıyordum.
Size yaşadığım ilk ilişkiyi anlatacağım. (İlk ilişkimi yaşadığımda lisedeydim. Bir yaz tatilinde yaşamıştım.) Yaşadıklarım tamamen gerçektir. Yazları genelde teyzemlere giderim yaz tatili için. Bir ara bir büfenin önünden geçerken orta tanıştığım arkadaşım bu büfeci oğlancıymış filan diye bahsetti. Tam o zaman kafamda şimşekler çaktı. Büfeciyi aklımdan geçirmeye başladım. O yıl cesaret edemedim ama büfeye sürekli bir alış verişe gitmeye başladım. Her defasında büfeciyi arzuluyordum. “Keşke Beni sikse” diyordum içimden. Adamı iyice kafama soktum. Büfe teyzemlerin bir ilerisinde ki mahalledeydi. Büfeci evliydi ama OĞLANCI, GÖTÇÜ diye lakapları duymuştum.
Bir sonraki yıl büfeye sık sık gitmeye başladım. Adamı gözüme iyice kestirdim. Bir gün cesaretimi topladım. Büfede yalnızdı. Açmış gömleğin düğmeleri içinden beyaz atlet ve göğüs kılları görünüyor. Bir topi top şeker aldım. Büfenin önünde yalamaya başladım. Biras kısık sesle Ahmet abi istersen yalayabilirim dedim. ”Anlamadım” dedi. Cesaretimi iyice topladım dizlerim titriyordu, titrek sesle eğer istersen senin şeyini yalayabilirim dedim. Şaşırdı. Beni süzdü. İçeri gel dedi. İÇERİ GEÇTİK. Elimi tuttu sikine götürdü. “Bunu mu yalamak istiyorsun” dedi. Başımı salladım. Hayatımda ilk defa bir yarağa pantolonun üstünden de olsa dokunmuştum. Biras okşadım yarağını, elimde sertleşti. Heyecandan ölecektim. Ahmet abi evli olduğu için yer sıkıntımız vardı. “Eğer gece gelebileceksen araba ile gidelim. AMA şimdiden söyleyeyim ağzına akıtırım ona göre” dedi. Oradan ayrıldım eve gittim hazırlandım. Deliğimi temizledim. Duşumu aldım. Geceyi beklemeye başladım. Bir taraftan da korkuyordum ama artık geri dönüş yoktu. Bu heyecanı yaşamalıydım, artık içimdeki ateşi söndürmeliydim.
Gece yarısı olunca büfeye gittim. Ahmet abi yalnız büfenin önünde oturuyordu. Yanına gittim. Selamlaştık. Bekle büfeyi kapatıp geliyorum dedi. Arabaya atladık . Arabaya binince: “ hadi okşa göster hünerlerini bakalım” dedi. O araba kullanırken bende elimi sikine attım. Heyecandan kalbim duracaktı. Titriyordum. “Fermuarı aç” dedi. Fermuarı açtım. Sikini okşamaya başladım. Hayatımda ilk defa canlı bir yarağa dokunmuştum, bu beni çok heyecanlandırmıştı. O araba kullanırken bende yarağını okşuyordum. Elleriim titriyordu ama canlı yarak okşamak da çok hoşuma gitmişti. Kaç yıldır bunun hayalini kuruyordum. Artık canlı sıcacık yarağa kavuşmuştum ve bu yarak elimde gittikçe sertleşiyordu. Sertliğini hissetmek beni daha da azdırdı. Ahmet abi: “bak ozan eğer döllerimi ağzına akıtmana izin vermeyeceksen gitmeyelim” dedi. Bende “sen nasıl istersen öyle yaparız” dedim.10 dakika sonra ormanlık bir alana vardık. Etraf sakin ve karanlıktı. Ahmet abi arabayı uygun bir yere çekti. Bir bira açtı. Arka koltuğa geçtik. Arası biras genişti rahat hareket ediyorduk. Koltuğa oturdu beni kucağına aldı. Boynumdan yanağımdan öpmeye başladı. Elleri ile de götümü okşuyordu. “Ne kadar tatlısın sen ozan beğendin mi yarağımı” dedi. Ben de evet anlamında kafa salladım. Kucağında yarağının tam üzerindeydim. Artık yıllardır arzuladığım hayallerim yavaş yavaş gerçekleşiyordu ve bu durum beni hem çok heyecanlandırıyor hem de ayaklarım, tenim heyecandan titriyordu. Heyecan ve zevk duygusunu aynı anda yaşıyordum. Ahmet abi götümü uzun parmakları ile iyice mıncıkladı ve bıyıklı dudakları ile dudağımı öpmeye başladı. Dili ile ağzımı yalayıp yutuyordu. “Hadi bakalım ozan pantolonumu indir ve yarağımın, taşaklarımın tadına bak” dedi. Koltuğu biraz öne aldık. Ahmet abinin önüne geçtim pantolonunu ve beyaz külotunu indirdim. Offffffff sonunda yarağa tamamen kavuşmuştum. Kalbim daha da hızlı çarpmaya başladı. Ne zamandır bunu anı yaşamayı hayal ediyordum ve sonunda capcanlı sertleşmiş kafası şişmiş ince ama uzun yarak karşımda duruyordu. Bir an önce artık onu ağzıma almalıydım. Çok beklemeden hemen büyük bir iştahla ağzıma aldım. Ahmet abinin yarağı artık ağzımdaydı ve onun tadını çıkarmalıydım. OFFFFFF NE KADAR DA istiyormuşum bu anı. Yarağı büyük bir iştahla her noktasını yalıyordum. Taşaklarına kadar iniyor tekrar yukarı yarağının kafasına çıkıp yarışana kadar ağzıma alıyordum. Yarağa kavuşmuştum artık. Ne kadar da tatlıydı. Yalarken titriyordum heyecanımın farkına varmıştı Ahmet abi. “Ozan nasıl beğendin mi canım.” Ahmet abi bir eliyle saçlarımı okşuyordu bir eliyle birasını yudumluyordu. “Al Ozan birkaç yudum iç rahatlarsın” dedi. Birkaç yudum bira içtikten sonra yalamaya devam ettim. Bulmuştum özlemle beklediğim yarağı , bırakmak istemiyordum. “offff bebeğim çok iiisin sen yaaa taşaklarımı da yala” “Offf kız gibi çok tatlı bir ibnesin sen ozan” “Yala yala götünü de sikcem yalaaaaa” diye konuşuyordu Ahmet abi. Baya rahatlamaya başladım. Heyecanım ve korkum artık geçiyor yarağın tadını çıkarıyordum. Her noktasında dilimi gezdiriyor dilimle damarlarını hissediyordum. Ara da ağzıma sokuyordum yarıdan fazlasını ağzıma almıştım. Aşağıya inip taşaklarını emiyordum. Ahmet abinin siki baya kıllıydı ve arada kılları ağzıma giriyordu. Sikinin değişik bir tadı vardı biras da koku vardı ama bu durumdan hiç şikayetçi değildim. Artık yarağa kavuşmuştum. EEEEE KAÇ YILDIR BU ANI BEKLİYORDUM. Ahmet abi de saksomdan çok memnundu. “Ozan süper yalıyorsun lannn ibne, harikasın sen” “Yala yala devam et gelmek üzereyim” Ahmet abi saçlarımdan tutup iyice bastırıyor, sikini iyice ağzıma sokuyordu. Hareketlerinden döllerini akıtmak üzere olduğunu anlamıştım. Sikini iyicee sokuyordu boğulacak gibi oluyordum, sonra sikini çekip tekrar sokuyordu. Daha boşalmamıştı ama yarağının ucundan ucundan sıvılar akıyor onları da yalıyordum. Bende baya zevk almaya başlamıştım gittikçe daha da iştahlı yalamaya başladım Ahmet abide gittikçe daha zevkleniyor “Offff yaaa harikasın lan sen ibne topiş, işte böyle devam devam” gibi sesler çıkarıp saçlarımdan iyice bastırıp “ALLLL ALLL işte geliyor döllerim, geliyor hepsini ağzına akıtacağım , yut hepsini ibne yut” diyerek sıcacık dölleri ağzıma aktı. Dölleri ağzıma dolmaya başladı şaşkınlık ve zevk içerisinde döllerin bir kısmını yuttum. Değişik bir tadı vardı. Çamaşır suyu gibi kokuyor tuzlu gibi bir tadı vardı. Döller ağzıma akınca yine heyecanlanıp titredim. Döllerin ağzıma akması beni azdırmıştı. Hayalini kurduğum bu anı artık gerçekte yaşamıştım. Ahmet abinin döllerini hemen hemen çoğunu yuttum. Daha önce kendi döllerimin tadına bakmıştım ama bu sakso ve saksonun sonucunda akan döller daha farklıydı.. Evet mutluydum çünkü bu olayı uzun zamandır istiyordum, gerçekleşmesi beni mutlu etmişti. Artık pasif ibne Ozan yarağın tadına bakmıştı, yarak yalamış dölleri yutmuştu. “Offf Ozan süpersin lann ibne , süper yaladın, sözünü de yerine getirdin döllerimi yuttun.” “Sen harika bir topsun artık bu yarak senindir istediğin zaman gel yalaa”
Evet ilk sakso deneyimim böyle gerçekleşmişti. Uzun zamandır isteğimin hayalim gerçekleşmişti. Ahmet ebi geç olacak dedi. Pantolonun giydi. Araba ile beni teyzemlerin oraya yakın bir park vardı oraya bıraktı. O gün harika bir gündü benim için. Eve girdim mutlu bir şekilde uyumuştum ve yaptığım şeyden hiç pişman değildim.
Birkaç gün Ahmet abinin oraya uğramamıştım. Ama üç dört geçince canım yine yarak yalamak istemişti ve duyguların önüne geçemiyordum. Daha fazla dayanamadım büfeye gittim. Büfenin önünde bir arkadaşı ile otuyordu. Biras bekledim ama arkadaşı ordan ayrılmıyordu. Büfeye gittim içeri girdim Ahmet abi de geldi. “Oooo Ozan nerdesin yaaa özlettin kendini bak benimki Ozan gelse de yalasa diyor. Gece gel eğer müsaitsen.” “Tamam Ahmet abi gece 11 gibi gelirim” dedim.
Yine aynı heyecan, aynı azgınlık ile geceyi zor ettim. Evde banyomu yaptım, arka deliğimdeki kılları aldım. Dişlerimi fırçaladım. Saat 11 e doğru koşturarak büfeye gittim. Ahmet abi beni görünce “Ozan sen biras ileriye doğru git büfeyi kapatıp geliyom” dedi. Büfeyi kapatıp arabası ile beni aldı. Arabaya biner binmez “Ozan hadi fermuarı çözde kaldır bakalım benimkini” dedi. Fermuarı ellerim titreyerek çözdüm ve yarağını okşamaya başladım. Aradan daha dört gün geçmişti ama nasıl da özlemiştim Ahmet abinin yarağını. “Ozancım hala heyecanlı ve titreksin benim topiş ibnem. Artık Heyecanlanma kendini benim kollarıma n bırak. Bak sana neler neler yaşatacağım zevkten uçacaksın. Doyuracam seni yarağa.” Ahmet abinin sikini okşayarak yine ormanlık alana vardık. Arabayı uygun yere çektik. Arabanın arkasına geçtik. Ağzımıza birer naneli şeker attık. Ahmet abi beni yine kucağına aldı. BOYNUMDAN BAŞLAYARAK öpmeye başladı. Yanaklarımı, kulak mememi öpüyordu. Birden dudaklarıma yapıştı ve ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Bu defa bende karşılık veriyor bende Onu öpüyordum. Dillerimizi çıkarıyor ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. Ahmet abi bir taraftan da elleri ile götümü okşuyor sıkıyordu. Elleri ile eşofmanı sıyırdı, aşağı indirdi. Ellerini deliğime kadar getirip okşamaya başladı. Islak mendil aldı deliğimi sildi ve parmağını tükürükleyip deliğime yaklaştırdı ve bir parmağını deliğime yavaşça sokmaya başladı. Heyecandan ölecektim, bu hareketi beni baya zevklendirdi. İlk defa biri deliğime dokunuyor parmaklıyordu. Beni önüne aldı ve götümü kucağına doğru aldı. Götü mü görünce, bembeyaz kılsız(Benim götüm o yaşlardan beri kılsız ve kız götü gibidir.) “OOOOOOO bu ne kadar güzel bir götmüş, kız götü gibi lan bu harika bir göttt. Sen bunu birine deldirmedin değil mi? İlk ben delcem bu götü daracık, taaş gibi götün var.(Spor yapmayı sevdiğim için götüm yuvarlak ve taş gibidir.) Deliğimi tekrar ıslak mendille sildi ve parmağını sokup çekmeye başladı. Bir süre sonra iki parmağınla oynamaya başladı. Çok hoşuma gitti deliğimle oynanması. “Ozancım güzel ibnem artık rahat davran, kız gibi davran cilveli ol, kıvırttı ki ikimizde zevkten uçalım. Ben seni rahatlatacam” dedi ve bir bira da bana verdi iç dedi. Bende bira içmeye başladım. Zaten Ahmet abi o saate kadar iki bira bitirmişti. Ahmet abi beni baya rahatlatmıştı. Artık daha rahat davranıyordum. KENDİMİ TAM BİR İBNE OLARAK GÖRMEYE BAŞLADIM. Yavaş yavaş cilve yapmaya başladım. O götümü oynarken, parmaklarken inlemeye, götümü kıvırtmaya başladım. Bu hareketlerim Ahmet abiyi iyice azdırdı. Konuşmaya da başladım. “Hadi pantolonun indir yarağını sürt , onu istiyorum çok istiyorum.” Gibi cümleler kurmaya başladım. Ahmet abi pantolonun indirdi . Yarağını deliğime dayadı. OFFFFFFF harika bir şeydi. Evet artık deliğim canlı bir yarağa kavuşmuştu. Onu hissediyordum, sıcaklığını hissediyordum. Ahmet abi iyice sürtmeye başladı. “Nasıl hoşuna gidiyor mu sokayım mı?” Yarağının ucu biras giriyor gibiydi. Canım yandı. “Ahhhh canım yanıdı.” DİYE ses çıkardım . “Korkma ozancım korkma “ “Burda sokamayacağım zor olacak en kısa zamanda ev ayarlayacağım, senin yarak hasretine son vercem korkma “ dedi. “Hadi yavrum yala gelmek üzereyim, yine döllerimi akıtayım ağzına” Ahmet abinin önüne geçtim. Sikini ıslak mendille sildim. Ayyyy ne kadar da özlemişim. Hemen yumuldum ve yalamaya başladım. Ben yarağı yalarken bu defa Ahmet abi de deliğimle oynamaya başladı. Offff bu acayip hoşuma gitti DAHA DA iştahlı daha da hızlı yalamaya başladım. Taşaklarına iniyor, taşaklarını da hem yalıyor hem de emiyordum. “Offf ozancıım harikasın yaladıkça daha da tecrübeleniyorsun, offf süpersin. “Ben yarağı yalarken bu defa Ahmet abi de deliğimle oynamaya başladı. Offff bu acayip hoşuma gitti ve Bu şekilde beş dakikadır yaladım ve Ahmet abi yine saçlarımdan tutup inleyerek döllerini ağzıma akıttı. Tam dölleri akıtırken de saçlarımdan tutup iyice bastırdı ve sıcacık döllerini ağzıma akıttı. Dölleri ağzıma ordanda mideme indi. Evet tekrar yarağa kavuşmak Ahmet abinin döllerinin tadına bakmak , çok hoşuma gitti. Biralarımı bitirdik ve eve gittik. Ahmet abi beni parka bıraktı. “Ozan pazara büfeye erkenden gel. Bir ev ayarlayacağım ve artık orda deliğinin de tadına bakcam. Seni tam bir ibne, top yapcam. Artık götünü de sikme zamanı geldi.” dedi. Pazar günü için randevulaşmıştık.
O akşamdan sonra pazarı zor ettim. Bir türlü saatler ve günler geçmek bilmedi. EEEE ne zamandır hayalini kurduğum, çok arzuladığım olay gerçekleşecekti. PAZAR günü erkenden kalktım. Duşumu aldım. Deliğimi temizledim. Zaten kıl yoktu.(Özellikle o yıllar götümü bembeyaz kılsız, deliğimde de çok az kıl olur onları da alırdım.) Hazırlıklarımı bitirdim ve büyük bir heyecanla büfeye gitmek için yola çıktım. Yolda ilerlerken kalbim çok hızlı atıyor, bacaklarım titriyordu.
Büfeye vardım. Ahmet abi “sen ilerde ki durakta beni bekle. Kardeşim gelince büfeyi ona bırakıp gelcem.” Dedi. Durağa gittim beklemeye başladım ama zaman hiç akmıyordu. Neyse çok geçmeden Ahmet abi geldi. Arabası ile beni aldı. Yola çıktık. Şehrin dışında müstakil bir eve gittik. OFFF AYAKLARIM TİTRİYOR HEYECANDAN NERDEYSE ÖLCEKTİM. Yolda Ahmet abi beni hep rahatlatmaya çalışıyordu. Heyecanımın farkındaydı. “Ozancım korkma , çekinme ben seni incitmeden sikerim, eğer istemezsen de bırakırız.” Gibi laflarla beni iyice rahatlattı. İçimden “İstemez miyim? Ben ne zamandır bunun hayalini kuruyorum. Deliğim yansa da, parçalansa da o Yarağı içime alacaktım.”
İçeri girer girmez hemen soyunduk. İkimizde çırılçıplak kalmıştık. Offf karşımda çırılçıplak yarağı sallanmış durumda sikicim duruyordu ve birasdan götümü sikecekti. Ahmet abi hemen bana sarıldı. Yine ağzıma naneli bir şeyler aldık ve öpüşmeye başladık. BU DEFA daha da zevkliydi. Çünkü bu defa çıplaktık ve tenlerimiz birbirine değiyordu. Ben Ahmet abinin sikini okşuyordum. O da benim götümü okşuyor deliğimle oynuyordu. BİR SÜRE ÖPÜŞTÜK AMA ÇOK ATEŞLİ ÖPÜŞOYOR BİRBİRİMİZİ YALAYIP YUTUYORDUK ADETA. Ahmet abi beni aşağı bastırdı. “Hadi diz çök yala yarağımı ibne Ozanım” Diz çöküp yarağını yalamaya başladım. Bir süre yaladıktan sonra Ahmet abi: Hadi Ozancım duşa girelim orda devam edelim. Hemen duşa geçtik ama duşa giderken ben önünde Ahmet abi arkamda tenlerimiz birbirinden ayrılmadan gittik. Duş da yıkanarak öpüşmeye devam ettik. Birbirimiz sabunladık. Ahmet abi deliğimi de iyice sabunladı ve arada deliğimi parmakladı. Yine diz çöktüm ve bu defa duşun altında yarağını yalamaya başladım. Suyun altında sakso çekerken bir den Ahmet abi saçlarımdan tutup hızlı hızlı yarağını sokmaya başladı. Ahmet abi gelmek üzereydi. “Ahhhhhh geliyorum , aç ağzını yut döllerimi , hepsini yut , hepsini yut allll, allll götünü siktimin ibnesi, allll deliğini siktimin topu, alll döllerimi yut.” Ahmet abi iyice hızlandı. Ev müstakil olduğu içinde rahattık. Ahmet abi çok rahat bağırarak küfürler yağdırıyordu. Sonunda bağırarak sikini ağzıma iyice dayayarak döllerimi ağzıma akıttı ve saçlarımdan tutarak hepsini yutturdu. Ahmet abinin en sevdiği şey döllerini ağza akıtmaktı. Döller sıcacık ağzıma aktı. Dolu dolu aktı ağzıma, ordan da mideme. Duştan yine çırılçıplak çıktık. Salona geçtik. Ev bekar evi olduğu belliydi. Biras dağınıktı. Ahmet abi dolaptan bira getirdi. Bira içtik. BU benim ikinci bira içişimdi. Ahmet abi beni de biraya alıştırdı. “Ozancım birkaç bira içelim hem rahatlarsın hem de içine daha rahat alırsın benim yarağı.” Bira yudumlarken ben elimi sikine attım, sikini okşamaya başladım.
İkinci biralardan sonra Ahmet abinin siki sertleşmeye başladı. Tekrar öpüşmeye başladık. Bir taraftan öpüşürken bir taraftan birayı yudumluyorduk. Ahmet abi çekmeceden vazelin çıkardı “Ozan yarağım hazır olmaya başladı hadi geç önüme de yala” Saksoya başladım. Ahmet abi yarağının üzerine biras bira döküp yalatmaya başladı. 4-5 DAKİKA yaladıktan sonra: Hadi Ozancım şöyle kanepeye doğru domal bakalım dedi. Evet artık götten sikilme zamanı gelmişti. Ahmet abi beni domalttı. Deliğime iyice vazelin sürdü. Her vazelin sürüşte parmağını sokuyordu. OFFF acayip zevk almaya başlamıştım. Bira beni rahatlatmıştı ama yine heyecanlanıyordum. Ahmet abi iki parmağını da sokarak vazelini iyice yedirdi. Offff acayip zevk alıyodum. Arkamda sikicim vardı ve birasdan beni götümden sikecek olması beni zevklendiriyordu. Ahmet abi: Ozan yavrum rahat ol artık yarağımı içine alma vakti. AHMET ABİ yarağını DELİĞİME DAYADI YAVAŞCA SOKMAYA BAŞLADI. Yarağın ucu biras girince canım yandı ve birden önünden kaçtım. Canım yandı, acımıştı deliğim. Ahmet abi: Ne oldu yavrum korkma, alışacaksın yavaşça sokcam gel dedi. Belimden tutup tekrar önüne çekti. “Kendini rahat bırak, deliğini iyice gevşet” dedi. Deliğime biras daha vazelin sürdü. Bu defa daha uzun parmağı ile deliğimle oynadı. “Hazır mısın yavrum, hadi kendini bana bırak, minderi de ağzına al” dedi. “Evet hazırım, yavaşça acıtmadan sok” dedim. Yarağını tekrar dayadı deliğime. Belimden iyice kavradı. Yarağının ucunu hissediyordum. Biraz daha itti. Acı ile zevki aynı anda yaşamaya başladım. Az daha itince kafası girmişti hissedebiliyordum. Kendimi tutuyor bir taraftan minderi ısırıyor bir taraftan da “ahhhhh ohhh canım yanıyor yavaşça sok” diye inliyordum. Ahmet abi belimi iyice kavrayıp daha da itince yarağı baya girdi. Özellikle bir noktayı geçince biras rahatlamıştım. Deliğimin ucundan biras daha girince zevk acının önüne geçmeye başladı. BİRAS DAHA İTİNCE BAYA GİRMİŞTİ DELİĞİME. Evet artık içimdeydi yarak deliğimdeydi. Zor tarafı bitmişti artık zevk tarafına geçmiştik. Ahmet abi: Nasıl yavrum canın yanmıyor değil mi? Devam edeyim mi? Kafa salladım “Eveet evetttt” diyebildim. Ahmet abi yavaş yavaş içimde gidip gelmeye başladı. Evet işte sonunda artık yarak deliğimdeydi ve sikiliyordum. Şimdi tam anlamıyla ibne olmuştum. ÇÜNKÜ ARTIK DELİĞİME YARAK GİRMİŞTİ. Ahmet abii hızını biras arttırdı. Belimden iyice kavrıyor ara da götümü tokatlıyor; “Offfff taş gibi taşşş, Ozan yavrum kızdan daha güzel götün var. Daracık bu göt yaaa. Şimdi seni ilk ben mi deldim.” “EVET EVTTT İLK KOCAM SENSİN” “Canım yanıyor ama sen devam et devam et sokkkk sokkk. Becer beni sik sikkkk” Canım yanmasına rağmen çok büyük zevk alıyordum. İçimde yarağı hissetmek beni acayip zevklendirdi. BİRA içtiğim için daha rahattım ve rahat rahat konuşup “Sik beni becer, yarağını derinliklerime sok , karın yap, ibnen yap” gibi sözleri rahatça söyleyebiliyordum. Ahmet abi de “İbnem benim, yavrum, karıcım, ilk sikicini hiç unutamayacaksın, benim yarağımı unutamayacaksın” “ Al amına kodumun topu alll” “Alll götüne yarağımı, işte göt böle sikilir, böle delinir, götünün ilk tadına böle bakılır, götünün kızlığı böle alınır” gibi sözler söylüyodu. EV rahat olduğu için rahat rahat konuşuyor inleyerek sikişiyorduk. Ahmet abi yarağını hiç çıkarmadan sikiyordu. Gittikçe de yükleniyordu. İyice soktukça taşaklarını bile hissedebiliyordum. “Ozan yavrum hadi kıvırt ben sokarken kıvırt” Ahmet abi soktukça ben kıvırtmaya da başladım. KENDİMİ KIZ GİBİ, TAM BİR İBNE , TAM BİR TOP, TAM BİR YUVARLAK OLARAK GÖRÜYORDUM. Ahmet abi beni ibne yapmıştı. Gittikçe zevk artmaya başladı. Acının farkına bile varmıyordum. Ahmet abi hızlandı. Küfürlerini arttırdı. “Götün daracık yaaa, harika bir göt bu yaaa, alll götünü siktimin topu, alll götüne kodumun ibnesi, allll aamına kodumun topişi, nasıl beğendin mi yarağımı, hazırlan birazdan patlatacam içinde döllerimi, deliğinin derinliklerine göndercem döllerimi.” Ben ise “Ahhhh, ohhhhh sokkk evet akıt akıt dölerini , döllerini içimde hisetmek istiyorum evet akıt. Sok sok işte böle yarağını deliğimde hisediyom evet.” Ahmet abi hızlandıkça da götümü tokatlamaya başladı. Daha hızlı gidip gelmeye başladı. Yarağını deliğimde, daracık deliğimde hissediyordum. Sonunda bağıra bağıra, tokatlaya tokatlaya ve belimden kavraYARAK deliğime boşaldı Döllerini içime akıttı. Benim içinde zevkin doruğu bu noktaydı. Döller içime akmaya başlayınca bende PİPİM İNİK VE MİNİCİK OLMASINA RAĞMAN içimdeki menileri elime akıttım. Evet bende bu orgazm olmuştum. Bu durum benim tamamen pasif olduğumun bir göstergesiydi galiba. Sıcacık dölleri içimde hissetmeye çalışıyordum. Ahmet abi de çok büyük bir zevkle boşaldı. Üzerime yığıldı sırtımı öpüp: OFFFF Ozan süpersin yavrum, harikasın, bitirdin beni götüne kodumun topu, zevkten uçtum yaaaaa. İçinden çıkmak istemiyom , bırak aksın iyice döllerim. Ahmet abi üzerime iyice yığıldı. Ben ise elimdeki kendi menilerimi ağzıma götürdüm yaladım, memelerime sürdüm. Ahmet abi sırtımda o şekilde kalıp kendinden geçti. Bir süre bu şekilde durduk. Kalkınca hemen tuvalete gittim. İçimi boşalttım. DELİĞİMİ YIKADIM. Deliğimi yıkarken elime biras kan geldi. Deliğim vazelinle iyice yağlanmıştı. Canım yanıyordu. İçime korku düştü. Ya sürekli acırsa, kanarsa. Deliğim açıldığını hissedebiliyordum. Ahmet abi baya sikmişti. Götümü biras genişletmişti. Korkular içinde içeri geçtim. Ahmet abi uzanmış uyumak üzereydi. Kolumdan tutup önüne çekti. Beni iyice sarmaladı. Kakçalarımı kasıklarına dayadı. Sımsıkı sarıldı ve uyudu. Arkam yanıyor ama onun o inik sikini hissetmem beni tekrar azdırmıştı. Bir elimle sikini okşayarak bende Uyudum.
Birkaç saate uyandık. İkimiz yine çırılçıplak banyoya girdik. Duşun altında yine seviştik. Önünde diz çöküp yıkadığım yarağını yaladım bir süre. Ahmet abi içeri gidip vazelini getirdi. BU defa banyoda domalttı. Vazelini sürdü. YaRAĞINI DAYADI VE YAVAŞCA İTTTİ. Bu defa YARAĞI İÇİMe KOLAYCA GİRDİ. Canım yine yanmıştı ama sikilmeyi tekrar istiyordum ve dakikalar ilerledikçe zevk almaya başladım tekrar. Banyoda domaltarak, duvara yaslayarak, kucağına oturtarak uzun süre sikti ve yine döllerini içime akıttı. Banyoda çömelerek dölleri içimden akıttım. Elime yine kan geldi .Ahmet abiye gösterdim. “Korkma o kadar kan normal. Bak işte götünün kızlığı bozulmasının kanı, korkma yavrum daha seni çok sikeceğim. Duşumuzu aldık. Giyindik ve çıktık. Ahmet abi beni parka bıraktı. Özellikle ilk günler canım yandı, içimde hep korkular oluştu. Bir süre sonra ise geçti.
İlk sikilişimi size detaylı bir şekilde anlattım. Eğer soracak olursanız; Ahmet abi ile ilişkimiz ne oldu? İlişkimiz bir süre devam etti. Bir kaç yıl beni sikti. Ahmet abi ilerleyen zamanlarda beni birkaç arkadaşına da siktirdi. DURUMUMU öğrenenler artacak diye Ahmet abi ile ilişkimi kestim ve bir daha büfesine hiç gitmedim. İLK SİKİLİŞİMİ UNUTAMIYORUM AHH AHMET ABİ AHHH birkaç kişiye anlattın daha fazla kişiye nie duyurdun. Yine de çok teşekkürler Ahmet abi. Eğer ilk senin gibi deneyimli birine siktirmeseydim belki bu kadar zevki yaşayamayacaktım. Ahmet abinin arkadaşları ile yaşadıklarımı ise gelecek anılarımda anlatmaya çalışacağım. Bu anlattıklarım tamamen gerçektir. Uzun zamandır sizlerle paylaşmak istiyordum. Yorumlarınızı ve skype adreslerinizi büyük bir heyecanla bekliyorum. HEPİNİMİZİ ÖPÜYORUM.
PASİF OZİİİ

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Baldızım ve Ben

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Baldızım ve Ben

Merhabalar,
Size şuanda başımdan geçen ve geçmeye devam eden bir olaydan bahsetmek istiyorum. Yaklaşık 2 sene sevgili, 2 sene nişanlılık hayatım ve yaklaşık 1 senedirde evlilik hayatım bulunmakta. Abla kardeş olan iki kızdan büyük olanı ile evlendim. Küçük olan için yaşça benden yaklaşık 6 yaş küçük olduğu için ve arada ablası olduğu için hiçbirzaman kötü düşünmemeye çalıştım. Baldızım yaklaşık 165-170 arası boylarında 55-58 kg civarı gayet güzel, alımlı, renkli gözlü bir kız. Aile baskısı ters tepmiş, sosyal ağlardaki profillerini, arkadaşlarını, ortamlarını ailesinden gizleyen bir kız. Üniversite okurken bir erkeğin kucağında bir resmini görmüştüm hani normal bir şekilde ama yarım saatte kaldırdı ablasının tepkisinden dolayı.
Geçtiğimiz aya kadar çok fazla umursamıyordum. Banane diyordum kendi kendime, hani kim binerse binsin, kim becerirse becersin. Taki ilgimi çeken birşeyler rastlantı eseri bulana kadar. İşyerimiz var. Aile işletmesi. Eşimde benimle birlikte çalışıyor. Balzıdım arada sırada bizi ziyarete gelir, internette takılır ve gider. Birgün yine işyerini ziyarete geldi, takıldık çay içtik falan. Bilgisayarı kullanmak için izin istedi. Her zaman ki gibi izin verdim ve oturdu. Yaklaşık 45 dakika kadar takıldı, daha sonra telefonu çaldı, arayan kayınpederimdi. Acil bir durum olduğu için apar topar kalktı ve gitti. Daha sonra bilgisayarın başına geçtim. Baktım facebook hesabı açık kalmış, kapatmadan çıkmış. Aklıma şeytanlık geldi girdim başladım kurcalamaya. Arkadaşlarına baktım, kızlı erkekli karışık kabarık bir liste, resimlerine girdim çok açık saçık bir şey yoktu. Birde mesajlarına bakayım dedim. Eşimin o ara uğraşı olduğu için yanıma gelmesi pek olası değildi. Bende bunu fırsat bilerek mesajlarını açtım. Genelde erkeklerle mesajlaşıyor. Güzel bir kız olduğu için çoğuda iş atmaya çalışıyor, komiklikler falan, kandırma uğraşları vs vs. Klasik erkek numaraları anlayacağınız. Daha aşağılara indiğimde farklı bir konuşma dikkatimi çekti. Özledim yazmış elemanın birisi. Sanıyorum üniversite yıllarından bir erkek arkadaşı. Açtım geçmişe doğru gitmeye başladım. Konuşma geriye gittikçe acayipleşiyordu. Mesajla sex yapmaya başladılar, bir de baktım eleman göndermiş dalgayı kaldırdın diye. Dahada geriye gittim baldız açmış bacakları traşlanmış tertemiz tüysüz amcığı. Baktım boydan enden yakından uzaktan bir sürü resim çekmiş. Anlayacağınız sanal sex olayları falan. Hiç bozuntuya vermeden acele bir şekilde resimleri tek tek indirdim, eşimin haberdar olmadığı maillerime hesaplarıma falan gönderdim. Baktım bir iki konuşma daha var resimler falan aynı şekilde. Onlardanda bir kaç poz alıp arşivleme işlemlerini tamamladım. Eşim seslenince profilden çıkış yapıp onun gidişinden sonraki tarama geçmişini temizledim. Bilgisayarda herhangi bir delil bırakmadan silme işlemlerini bitirip eşimin yanına gittim.

Aradan birkaç saat geçti işlerimizi bitirdik mola verdik. Bu arada da tekrar baldızı düşünmeye başladım. Gerçekten çok temiz ve şişkin bir amcığı vardı. Göğüsleri büyük değildi fakat ilgi çekici derecede zevkten şişmiş uçları ile aklımı çelmeye çalışıyordu. Bu konudan eşime bahsetmelimiyim yoksa sır olarak bende kalmalı mı soruları ile akşam ettik. Akşam eve geldik yemek faslı falan. Aklımdaki görüntüler beni azdırmıştı. O akşam eşimle birlikte olup kendimi rahatlattım. Kafamdan geçici olarak silindi. Ayrıca aynı akşam eşime bahsetmeme kararı aldım. Ailesi konusunda hassastı, üzülür dedim ve sır olarak sakladım.

Aradan günler geçti. Ben arada sırada fırsatım oldukça sakladığım resimlere bakıyor fantaziler kuruyordum. Gün geçtikçe baldızımı sikme arzusu bende fazlası ile artmıştı. Aklıma sahte bir hesaptan iletişim kurmak geldi. Olur mu olmaz mı derken profili açtım, hemen profilini buldum ve ilk mesajı gönderdim. “Merhaba!” Profil resmi vs koymadığım için cevap gelmedi doğal olarak. Birkaç denemeden sonra cevap alamayınca sinirlendim doğal olarak. İş inada binmişti benim için. “Baldızımı sikmeliyim!” cümlesi günden güne kafamda fazlası ile meşguliyet vermeye başladı. Nasıl yaparım sorusunu düşünmeye başladım. Aynı dakikalar içerisinde aklıma resimler ile tehdit etmek geldi. Şeytanın işi yok… Hemen resimlerden bir tane seçip ekledim ve mesaj olarak da şunu yazdım: “Bu resimdeki tanıdık geldi mi? Eğer başkalarının da tanımasını istemiyorsan benimle iletişime geç!” Mesajı gönder tuşuna basarken kalp atışlarımın hızını size anlatamam. Mesajı gönderikten sonra kapattım, işime gücüme koyuldum. Aradan birkaç saat geçti. Eşime sen devam et ben biraz bilgisayarda takılıcam deyip bilgisayara oturdum. Hemen sahte profili açtım ve baktım 5-6 mesaj gelmiş. Sen kimsin, resimleri nerden buldun, seni dövdürürüm….. bla bla bla. Bir sürü kızgınlık ifade eden mesajla birlikte köpürerek cevap yazmış. Çizgimi bozmadan bir cevap daha yazdım: “Bu resimleri baban görse neler olacağını biliyorsun. Bu yüzden sakinleş ve benimle daha üsluplu konuş. Aksi takdirde bunları yakın çevren anında öğrenir! Belki birlikte takılabileceğin biriyimdir, diğerleri gibi?” ve ek olarak da sikimin resimlerinden bir tanesini gönderdim. İkinci bir mesaj olarak da: “Tanıdığın birisi değilim, ama tanışmayı çok isterim. Konuşmalardan anladığım kadarıyla yarrağa hasretsin.” şeklinde bir mesaj daha yazdım. Tabi bu mesajı yazarken kafamla değil sikimin kafası ile düşündüğüm için büyük bir yanlış yaptım. Mesajlar falan deyince yakayı ele verdim. Oda anladığını belli etmeden biraz daha yumuşak bir dille: “Hmmm anladım! Aslında olabilir… Ama bazı şartlarım var!” şeklinde bir cevap yazdı. Akabinde “Şartların ne!?” sorusunu gönderdim fakat herhangi bir cevap gelmedi. Beş on dakika kadar bekleyişim sonucunda yine bir cevap alamadım. Kapattım, işimin başına döndüm. Çalışırken bir yandan da “Acaba anladı mı? Yok canım nereden anlayacak? Yok yok anlamaz? Anladıysa ne olur?” gibi sorulara cevap ararken o günü o şekilde bitirdik. Gece fırsat bulduğumda kontrol ettim, yine bir cevap yoktu…..

Ertesi gün öğlen saatlerinde rutin işlerle uğraşırken baldızım geldi. Hiç bozuntuya vermemeye çalıştım. Oda bir şey olmamış gibi selamlaştı. Sohbet falan filan derken baldız bilgisayarı kullanmak için izin istedi. İsterkende göz göze geldik. İçim titredi bir anda yaşayanınız vardır illaki. O an ben olduğumu anladığını hissettirdi bana resmen. Ben geç dedim. O ofise girdi bilgisayarın başına oturdu. Biz işlere devam ettik. Baldızın yanına girmem lazımdı, eğer anladıysa konuşacak mı, bi görüneyim anlamadıysa devam ederim falan diyordum kendi kendime. Sigaramla çakmağımı tezgahın kenarına çaktırmadan koyup ceplerimde sigarayı aramaya başladım. Eşime “Hatun sigaramla çakmağım yok gördün mü?” dedim. “Görmedim” cevabı ile herhalde içeride unuttum bi bakayım dedim. Hemen baldızın yanına ofise girdim (yazane de deriz) baldız sigaram buralarda galiba deyip masanın çekmecelerine doğru baldızın yanına sokuldum. Tam çekmecelere bakayım derken baldız tezgaha doğru kafasını uzattı. Sanırım gelen giden varmı diye kontrol etti, ardından sandalye ile bana doğru döndü, ben çekmeceleri açıp kapatırken elini sikimin üstüne koydu ve şu cümleyi kurdu: “Enişte, ben yanarsam sende yanarsın. Ablam bu resmi görse kocasının penisini hemen tanır. Seni vurma ihtimalini sen düşün! Ama işin gerçeği hoşuma gitti. Bu göbeğin altından bunun çıkacağını tahmin etmezdim. Seninle sevişebiliriz ama iyi düşün!” dedi. O anda kalbim tekrar hızlı hızlı çarptı ve o heyecanın etkisi ile hemen sikim kalktı. Düşünmeden “Sen ne dersen o” dedim. Biraz pantolon üstü okşadı ve “O zaman acele etme istediğini alırsın” dedi. Toparlanıp eşim şüphelenmesin diye yazaneden çıktım. Sigarayı koyduğum yerden aldım “Hah buradaymış” diyerek. Dışarıda çıktım hemen yaktım, derin derin çektim nefesleri…

Şuan tam bir ay oldu. Bu süre zarfında sahte profil üzerinden konuşmaya başladık. Hatta bir tık ileriye taşındı aramızdaki sohbet. Resim alışverişlerine, sanal sexlere dönüştü. Seni şöyle siksem, böyle siksem diye yazmaya başladım. Oda bana süper pozlar ile karşılık vermeye devam etti. Şuan telefondan bilgisayardan her türlü sosyal ağdan sürekli görüşüyoruz. Gelip gitmeler sırasında mesafeyi koruyoruz ama sanal ortamda birer sex makinesiyiz.

Size sorum şu:
1-Artık fantazinin ötesine geçip baldızımı eve yada otele atıp bir güzel sikmeli miyim?
2-Sanal alemde fantazilerle takılmaya devam mı etmeliyim?
3-Yoksa aramızda anlaşıp bu işe bir son mu vermeliyiz?

Etkileyici yazamadım sanırım, kusuruma bakmayın. Cevaba göre yol izleyeceğim. Yorumlarınızı esirgemeyin.

DİPNOT: Başka kadınlarla ilişkim olmasından dolayı değil, baldız çok yakın olduğu için bu soruyu soruyorum. Akraba ilişkisi olmasa zaten devamı çoktan gelmişti.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort