Yazar: admin

çobanlıktan nerelere 3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

çobanlıktan nerelere 3
Necla abla ve Raziye abla artık keçi koyun sağmaya gelince, eteklerinin altına hiç birşey giymeyip, sütü sağıp bitirinceye kadar bana göz banyosu yaptırıyorlardı. Ben de halimden çok memnundum. Bir gün Necla ablayı sikerken, “Hani sen bana Gülsüm ablayı da siktirecektin, ne oldu?” diye sordum. O da, “Merak etme, kendisiyle konuştum, o da senle sikişmek istiyor, ama fırsat bulamadı. Fırsatını bulursa seni çağıracak!” dedi.

Aradan birkaç hafta geçti, Gülsüm ablanın şehirdeki bacısının kaynanası ölmüş ve dolayısıyla bacısı kocasının köyüne gitmek zorunda kalmış, ama 2 çocuğu da okula gittiklerinden, çocukları götürmemişler, Gülsüm ablanın şehire gelip onlara bakmasını istemişler. Gülsüm abla da kabul etmiş ve şehir merkezine gitmiş. Bacısı köye gidince de Necla ablayı aramış, fırsat bu fırsat, benim şehire gelmemi istemiş. Necla abla da bana anlattı durumu, Gülsüm ablanın bacısının adresini ve telefon numarasını verdi. Ben de hemen kardeşime rica ettim, “Benim şehire gitmem lazım, sen koyunları otlatmaya götürür müsün?” diye. Kardeşim de, “Tamam olur abi, sen git!” dedi.

Sabahleyin ilk dolmuşla merkeze gittim. Orda Necla ablanın bana verdiği numaradan Gülsüm ablayı aradım. Gülsüm abla da bana adresi tarif ederek, eve gelmemi istedi ve evde kimsenin olmadığını, rahat olabileceğimizi söyledi. Ben de hemen söylediği adrese gittim. Kapıyı Gülsüm abla açtı, bana içeri geçmemi söyledi. Ben içeri geçtim, o da kapıyı kapatarak peşimden geldi. Oturma odasında oturduk. Ben Gülsüm ablanın konuya girmesini bekliyordum. Baktım kendisi birşey demeyecek, yerimden kalkarak onun yanına oturdum ve bir elimi omuzuna attım, diğer elimi de bacağına koydum. Gülsüm abladan ses çıkmıyordu. Bacağını okşamaya başladığımda, bacaklarını açarak elimi arasına koymamı istiyordu. Ben de hiç fırsat kaçırmadım ve elimi eteğin altına sokarak külotunun altından amına ulaştım…

Amını ellerken, dudaklarına da yapışmıştım ve öpüşmeye başlamıştık. Gülsüm abla hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. Ama koltukta rahat olmuyordu, Gülsüm ablayı yere halıya yatırdım, ve ben de üstüne çıkarak altıma aldım. Yerde biraz daha öpüşüp elleştikten sonra, üstümüzdeki bütün elbiseleri çıkartıp, ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Ama Gülsüm abla çok istemesine rağmen utanıyordu ve bacaklarını kapatıyordu. Ben de bacaklarını ayırdım ve arasına girerek başımı amına gömdüm ve yalamaya başladım. Gülsüm ablanın amını sulanmış, suları ağzıma akıyordu. Amının dilini ağzıma alıp emiyor, am dudaklarını dişliyor ve parmağımı amına daldırıyordum. Gülsüm abla ise gözlerini kapatmış, dudaklarını ısırıyor ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Gülsüm abla 46 yaşındaydı, yani oğlu benden yaşça büyüktü, işte Gülsüm abla bu nedenden ötürü utanıyordu ve kendisine yediremiyordu.

İlk başlarda bir parmağımı amına sokuyordum, şimdi parmaklarımı ikişer üçer sokuyor, amın içinde oynatıyordum. Gülsüm abla amını yalamam için başımı amına bastırıyordu. Ben de parmaklamayı bırakıp tekrar amını yalamaya devam ettim. Gülsüm abla kasılarak Orgazm oldu ve omuzlarımdan tutarak beni üstüne çekti. Yarağımı amına sokmamı istiyordu. Başımı amından kaldırıp bacakların arasında yerimi aldım ve sikimin ucunu amına bastırdım. Sadece ucu amına girmişti ve Gülsüm ablanın amı fırın gibi yanıyordu. Amın içinde sikimin yanacağından korkmaya başladım. Ne Raziye ablanın, nede Necla ablanın amları bu kadar sıcak olmuyordu. Gülsüm abla bacaklarını belime dolayıp beni kendine çekince, sikimin kalanı da birden içine daldı. Ooofff! Böyle am yoktu diğerlerinde!

Ve git gel yapmaya başladım. Gülsüm abla ilk başlarda inlememek için kendini çok sıktı, ama şimdi sesini bırakıvermişti ve inlemeleri duvarda yankılanıyordu. Hiç hız kesmeden amına girip çıkıyordum, Kalaşnikof gibi saydırıyordum, amına pompaladıkça ‘şak, şak, şak, şak’ sesler çıkıyordu. Gülsüm abla inlemeyi bırakmış, utanması geçmiş, resmen dillenmişti, “Aaahhh, ooohhh, sik Gülsüm ablanı, Gülsüm ablan sana kurban olsun! Bitirdin beni! Akıt içime döllerini!” diyor, beni gaza getiriyordu. Kaç kere Orgazm olduğunu bilmiyordum, ama herhalde 3-4 kez olmuştur. Ateş gibi yanan amına ben de fazla dayanamadım ve içine çeşme gibi boşaldım…

İçinde biraz kalıp, sonra sikimi amından çıkartarak Gülsüm ablanın yanında uzandım. Konuşmaya başladık. Gülsüm abla 24 yıl evliymiş ve ilk defa sikişmekten bukadar zevk almış. Kocasının canı isterse, bunun eteğini kaldırıp picamasını külotunu sıyırıyormuş, sikini amına basıp, kendisi boşalıncaya kadar sikiyormuş ve boşaldığında hemen bunun üstünden kalkıyormuş. Bu da 1-2 dakikayı geçmiyormuş. Gülsüm abla bunları anlatınca, ben içimden, (Bu kadını bayıltıncaya kadar sikmem lazım!) dedim. Biraz daha konuştuktan sonra bunun memelerini okşamaya başladım, üstüne çıkarak dudaklarını da emerek öpüştük. Dudaklarından boynuna, ordan da kulak memelerine geçtim. Gülsüm abla sırtüstü altımdaydı, onun yan uzanmasını sağladım. Bne de arkasına yan uzandım ve kulak memelerini emerken, kulakların tümünü ağzıma aldım, dilimi kulak deliğine sokuyorum, kulak arkasını dilleyerek, elimi de kalçasına götürmüş, göt deliğini etrafını parmaklarımla okşuyordum…

Gülsüm abla kendinden geçmiş inlerken, elini arkaya attı sikimi yakaladı, baktı sikim kazık gibi olmuş, sikimi asılarak amına yerleştirmeye çalışıyordu. Ben de sokmamak için geri çekiyordum sikimi. “Ne olur sok artık, hadi sik beni!” diye yalvarmaya başladı. Ama ben Gülsüm ablayı hemen sikmeyecektim, onu sevişmenin doruğuna çıkartıp öyle sikecektim. Onu yüzü koyun uzandırdım ve ben de üstüne çıktım. Sikimi kalçasının arasına koydum, saçlarını da kaldırıp, ensesini yalamaya başladım. Elime tükürüp sikimi ıslattım, sikimi Gülsüm ablanın kalçaların arasında kaydırıyordum. Elimi altına sokup amını okşarken, Gülsüm abla kalçasını hafif kaldırıyordu amına sokmam için, ama ben sikimin ucunu göt deliğine bastırıyordum. Gülsüm abla çıldıracak gibiydi…

Önce götü aklımda yoktu, ama şimdi onun götünü sikmeden bırakmayacaktım. Elimle sikimi tuttum ve göt deliğine iyice bastırdım. Ucu girmişti ki, Gülsüm abla hemen, “Oooffff acıdııı, çıkart! Ordan değil, amımı sik, amım sike hasret!” dedi. Ben Gülsüm ablayı dinler miyim, hazır ucu girmişken tamamen sokmadan bırakmak istemiyordum. Biraz daha bastırdım, yarısına kadar soktum. Gerçektende çok acıdığı belli oluyordu, Gülsüm abla, “Iııııh, ooff, ayyy, yavaş ol götüm parçalandı!” diyordu. Yine de köküne kadar sokmadan bırakmadım. Hepsi girdikten sonra içinde biraz durdum ve git gel yapmaya başladım. Elimi de yine amına götürmüş okşuyordum. Gülsüm abla zevk almaya başlamıştı.

Götü o kadar dardı ki, fazla dayanamayacaktım. Daha 10 dakika olmamıştı, ve Gülsüm ablayı uzun süre sikeceğimden, götüne boşalmadan sikimi çıkarttım. Sikim biraz kendine geldikten sonra Gülsüm ablayı domaltarak amına geçirdim. En çok sevdiğim sikiş posisyonuydu bu. Hızlı hızlı sikiyordum. Ve boşalacağımı anlayınca içinden çıkartıyordum, biraz bekleyip geri sokuyordum. Gülsüm abla içinden çıktığımda deli oluyordu, ama uzun süre sikmem için geç boşalmam lazımdı. Bu da anca bu şekilde oluyordu. Ve öyle de yaptım, bir saate yakın Gülsüm ablayı amından siktim. Artık içine boşalmam için bana yalvarıyordu. Ama ben onun dediğini değil kendi bildiğimi yapacaktım. 10 dakika daha bu şekilde siktikten sonra içine boşaldım. Ama hemen kalkmadım, sikim içinde kendiliğinden küçülünce çıktım…

Gülsüm abla yüzü koyun yatıyordu, kalkmaya takatı kalmamıştı. 20 dakikaya yakın dinlendi. Sonra kalkıp duşa girdi, ben de hemen kalktım, onunla birlikte girdim. Birlikte duş yaparken benim ufaklık birdaha yaramazlık yapmaya başladı. Gülsüm abla elini yarağıma atıp, “Yine mi kalktı? Ne yaramaz şeymiş bu, hiç mi yorulmaz?” dedi. Ben de Gülsüm ablaya iltifat ettim, “Abla seni görüpte siki kalkmayan adamın karısını sikeyim!” dedim. Gülsüm abla kahkahalarla gülmeye başladı, “Zaten sikiyorsun karısını!” dedi. Dayanamadım, hemen arkasını dönderip, bunu küvetin içinde domalttım ve arkadan amcığına geçirdiğim gibi sikmeye başladım. O şekilde de bir posta kaydıktan sonra, yıkanıp duştan çıktık.

Gülsüm abla bana, “Nuri gitmen lazım artık, yiğenlerim okuldan gelmek üzereler!” dedi. Ben de elbiselerimi giyip, son birkere Gülsüm ablayı öperek çıktım evden. Böylelikle Necla ve Raziye abladan sonra Gülsüm ablayı da sikmiş oldum!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

mezuniyet

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

mezuniyet

Bundan 3 yıl önce başımdan geçen ve kızlığımı verdiğim olayı anlatmak istiyorum.
Lise son sınıf öğrencisiydim ve bir dersten,çok çalışmama rağmen başarısız oluyordum.Üniversite için muhakkak o dersten geçmek zorundaydım.uzun boylu,esmer,Çok gösterişli,okulda ve dışarda erkekleri dönüp baktıran bir vücudum vardı.
Bir arkadaşımın akıl vermesiyle,O dersin hocası Ayşe hn. ile görüşmek istedim.Öğretmenler odasında,sorunumu anlattığımda, bana okul çıkışı evine gelmesini,adresini vererek, istedi.Öğrencilerin bazıları hocaları ile iyi ilişkilerde olduklarından evlerine girip çıkıyorlardı.
O gün evine gittim.kapıda,çok şaşırmama rağmen,Eşi Turan bey yanaklarımdan öperek sıcak karşıladı.Benim geleceğimden haberi olduğunu ve Eşinin birazdan geleceğini söyledi.Salona aldı.uzun boylu, atletik yapılı, Yakışıklı,bir beydi.
Derdimi dinledi,bakışları, kısa olan okul eteğimden gözüken bacaklarımdaydı.Rahatsız olmuştum.
O sırada hocam Ayşe hn.da, geldi,beni öptü ve yanıma oturdu.Konuya hemen gireceğini söyleyerek,Bir elini omuzuma attı diğeri de bacağımın üstüne koyup okşamaya başladı,derdimin hiç sorun olmayacağını, bunu hemen halledeceğini fakat benimle hep beraber olmak,yatmak istediğini söyledi.
Böyle bir teklif almak, nasıl olurdu,Şok olmuştum,Korku ve panikle hemen ayağa kalktım ve bunu yapamayacağımı,asla olmayacağını söyleyerek kaçarcasına evden çıktım,ağlıyordum.Bir müddet yürüdükten sonra, durdum,düşündüm,hayatım,geleceğim söz konusuydu,alt tarafı bir sevişme olacaktı,Hocası Ayşe hn.dan zarar gelmeyeceğini düşünerek,neyle karşılacağımı da merak ederek,kaderime razı olarak eve geri döndüm.
Ayşe hn.zafer kazanmış gibi kapıda,yanaklarımdan, dudaklarımdan uzun uzun öperek karşıladı.İçeri aldı, Eşi de birer içki koydu,içmek istemedim,rahatlarız dedi ve ısrarı karşısında, içtim, içim kavrulmuştu.
Tedirgindim,Ayşe hn.elimden tutarak,evini gezdirdi,en son yatak odasına girdik, beni yatağa bıraktı.Korku,merak ve heyecan içindeydim ama bir yandan içimde sevişme arzusu başlamıştı,yanıma uzandı, tatlı sözler söyleyerek,rahat olmamı,ona güvenmemi fısıldadı. Kendimi ona teslim etmiştim.Nazikçe,sevmeye,dudaklarımı,yanaklarımı öpmeye başladı.Elleri de vücudumda,bacaklarımda dolaşıyordu.
Saçlarımı açtı,Yavaşça,gömleğimi ve eteğimi çıkardı,sonra da sütyenimi açtı,kendi de acele soyundu,güzel kadındı,vücudu da taş gbiydi.Üzerime çıktı, sevmeye başladı,Öpüyor,sıkıyor ve her tarafımı okşuyor,hiç boş bırakmıyordu.Hoşuma gitmeye başlamıştı ve İçimdeki sevişme arzusu da iyice artmıştı ve yavaş yavaş karşılık vermeye,altında,inlemeye ve kıvranmaya başladım,meme uçlarımı harika emiyor ve eli de kilodumun üzerinde organımı okşuyordu.Çok zevk alıyordum.Doğruldu,hadi aşkım diyerek,ıslanmış Amcığını ağzıma verdi ve emmemi istedi,ellerim ile de memelerini okşamamı istedi,çok geçmeden,çığlıklarla, sarsılarak boşaldı.Canım,güzelim benim diyerek,rahatlamamın verdiği zevkle, dudaklarımı,çılgınca öpmeye başladı
O üstümdeyken,kilodumun çıkarıldığını hissettim,o anlık panikle baktığımda,eşinin çırılçıplak yanımızda olduğunu gördüm,şaşırmıştım,karşı koymak istedim ama ayşe hn.dudaklarımdan öperek, rahat olmamı,eşinin bize katılmak istediğini söyledi.
Penisi çok büyük ve iri di.Bir kere erkek öğrenci arkadaşım ile doğum gününde sadece sevişmiştim ve bir kaç defa da porno film seyretmiştim.
Tam kıvamındaydım,hem sevişmek istiyor,penisi tatmak istiyordum hemde korkuyordum.
Üzerime çıktı ve dudaklarımı yüzümü öpüp, okşamaya başladı,güçlü kolları ile beni tatlı bir şekilde yoğuruyordu,Ayşe hn.da memelerimi okşuyor,uçları ile oynuyordu,zevkten uçuyordum,69 yaparak sikini ağzıma verdi,Ayşe hn.da yardımıyla,yalamaya ve sokup çıkarmaya başladım,o da amcığımı yalıyor,bir parmağı da arka deliğime sokup çıkarıyordu,herşeyi unutmuş,altında inliyor,yılan gibi kıvranıyordum.doğruldu, çevirip,sırtımı,öpmeye yalamaya başladı,popomu da emiyor ve bacaklarımı sıkıyor,yalıyordu.
Tekrar çevirdi,bir yanda Ayşe hn. öpücükleri ve tatlı sözleri,diğer yandan eşi, sikini amcığıma sürtmeye başlaması, ikisinin altında tam kıvamına gelmiştim.
Ayşe hn’a,bakire olduğumu söyledim ama aşkım,merak etme,bir şey olmayacak, şimdi bu derdini de halledeceğiz,zamanın geldiğini,artık kurtulacaksın,bu yüzden kendimi sıkmamamı istedi ve beni adeta hazırlayarak, eşine sunuyordu,
Hem korkuyor hemde istiyordum.
Eşi,Bacaklarımı aralayıp, yavaşça sikini içime sokmaya başladı,sanki içim yırtılmaya başlamış,kavruluyordum,çığlıklarım odada yankı yapıyordu,Ayşe hn. memelerimi emmesi,sikin içime girip çıkması,acımı azaltıp,zevk almaya başlamıştım.Bu arada bacaklarımın arasına kanımın süzüldüğünü hissettim,garip duygular içindeydim, artık kadın olmuştum.
Dayanamayıp, sarsılarak boşalmaya başladım,Eşi içimden çıkarak,Ayşe hn. girdi ve içinde boşalmaya başladı.
Çok yorulmuştuk. Üçümüz de bir müdet uyumuşuz.Sonra kalkıp Ayşe hn. ile duş alıp orada da seviştik.
Giyindim ve evden ayrıldım.Bakireliğime karşılık, O dersten sınıfı geçtim.
Ayşe hn. ve eşi,bir kaç buluşmamızdan sonra,Tayin olduklarını ve gitmeden, bana yardımcı olup, kızlığımı diktirdiler.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Ece ile kaçak benzeri seksimiz

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ece ile kaçak benzeri seksimiz

Ece’nin teyzesi kapı komşumuz. Dolayısyla bildiğiniz komşu ilişkileri, ailelerin tanışıklığı vs…

Ece beni akıllı telefonlardaki şu popüler yer bildirim programından ekledi ve bir süre konum beğenmeler ile bana üstü kapalı kur yaptı. Bende aynı şekilde karşılık veriyordum. Sonra Karşıyaka’da bir arkadaşımla otururken yorum yazdı ve o bölgede bulunan popüler bir mekandan bir arkadaşıyla çıktığını müsaitsek selam vermeye geleceğini söyledi bende mutlulukla onayladım. 2 kız bir hayli seksi giyinmişlerdi. Ece yanıma oturdu, adını bilmediğim arkadaşı da benim arkadaşım Serdar’ın yanına oturdu. Hafif iş atar tavırlarıyla beni yokluyordu. Nitekiminde eliyle bacağımı tutmasıyla artık niyetini tamamen belli etmişti. Numaralarımızı aldık ve 10 dakika kadar sonra yanımızdan ayrıldılar.

Ertesi akşam mesajlaşmaya başladık. Mesajlaşmayı nedense pek sevmiyorum ancak Ece o kadar yıl komşuluk ilişkilerinden sonra bana asılmaya başlayınca açıkçası bende karşılık vermeye başlamıştım. Yaklaşık 2 hafta boyunca bu böyle sürdü. Sanırım bu süreçte beni tartıyordu. Kahve kültürüme güvenirim ve bunu tüm arkadaşlarım gibi Ece’de bilir. Kahvaltı sonrası kahve yapma sözü verdim. Tahmin edeceğiniz üzere kahvaltı bizim evimizdeydi.

Sabah bize geldi ve moviemax kanallarından birinde filme daldık. Kahvaltı ve kahve ikimizinde aklına gelmedi. Sonra Ece kucağıma yattı ve öylece devam ettik. Benim aklım biraz karışıktı. Teyzesi komşumuz, annelerimiz arkadaş hatta büyük kuzeni benim, küçük kuzeni kardeşimin arkadaşıydı. İleri gitmenin bazı bedelleri olabilirdi. Komik sahnelerde elleriyle bana dokunuyor, gülmeyi biraz abartıyordu. Su almaya kalktım ve döndüğümde koltukta oturur pozisyondayken yanağından öptüm. Sonra bir daha öptüm ve sonra tekrar öpmek isterken yüzünü bana döndü. Öpüşmeye başladık. Ece iyi öpüşüyordu ve gerçekten tahrik olmaya başladım. Odana geçmek istiyordum dediğinde işlerin kontrolden çıkacağından emin olmuştum ve itiraf etmeliyim kaygılarım bir anda yok oldular. Eceyi odamda duvara dayadım ve boynunu öpmeye, öperken dilimi kullanmaya başladım. Ondan sesler geldikçe ben daha da tahrik oluyordum. Sertçe çevirdim, saçlarını kaldırıp ensesini yalamamdan bir hayli etkilendi. “Beni bu kadar istediğini bilmiyordum” dedi. Bende evet istiyorum dedim ve devam ettim. İşin aslı şu ki; ona bu gözle hiç bakmamıştım ve şu an bu durumda olmamızdan benim kadar en az o da sorumluydu. Tişörtünü yukarı kaldırdım ve sırtını öperek devam ettim. Sonra südyeninin kopçasını çözdüm, tişörtüyle beraber çıkardım. Göğüsleri duvara değdiğinde ay diyerek kendini geri itti, benden kurtuldu ve yatağa uzandı. Üzerine çıktım ve göğüslerini emmeye, göğüslerinden karnına dilimle yalamaya devam etttim. Ben artık tamamen seks moduna girmiştim fakat Ece ısrarla pantalonunun düğmesini açmama izin vermiyordu. Göster ama elletme aşamasını geçmiş, ellet ama seks yapma kıvamındaydı durumumuz. Düğmesini açmak isterken eliyle kemerini tuttu. Evet seks yapmayacaktık bu basit bir seni merak ediyorum ve öpüşmek ikimiz içinde yeterli pozisyonuydu.

Yanına uzandım ve neden seks yapmak istemediğini sormadım! Güzel öpüşüyorsun diyebildim. Cevabı “Sende” oldu. Bu mesajlaşma olayı nerden çıktı dedim ve cevabı canım seni istedi oldu. Gülüştük. Döndü ve üzerime çıktı. Bir kaç dakika daha öpüştük. Kız tam bir öpüüşme manyağıydı ve bu uzayan ön sevişme açıkçası son bulmayacak gibiydi. Aramızda birkaç yaş olmasının verdiği güvenle beni kendi yaş grubundakilerle karıştırma, hadi seks yapalım ve birbirimizden keyif alalım dedim. Nazlı bir ses tonuyla bilmiyorum derken elini tutup şortumun üzerine koydum. Muhtemelen biraz sonra yapacağımız seksi bu hareketime borçluyum. Eliyle şortumun üzerinden penisimi tuttu, Eliyle oynuyor ve benim düğmesini açmama müsaade ediyordu. Fazla zamanım yok biraz sonra özel ders vermeye gidicem dedi. Hızlanmam gerektiğini anladım. Üzerine çıktım. Tişörtümü çıkardım ve şortumu sıyırıp penisimi dışarı çıkardım. Teni gerçekten zevkliydi. Eliyle sıkıca kavramıştı. Pantalonunu aşağı indirdim ve tamamen çıkardım. Külodunu çıkarmamı istemedi. Israrcı olmadan içine girmeyi denedim ama külot oradayken misyoner pozisyonu bile olmayacak gibiydi. Külodunu sertçe çektim. O da buna direnemedi. Üzerine yattım ve penisimi tutup yavaşça içine girdim. Zamanımız yoktu ve oral seks vakit kaybı olacaktı. Zaten yeterince ıslaktı. İçi sıcacıktı.Beni zorla kendine çekiyor öpüşmeye çalışıyordu fakat bildiğiniz üzere misyoner pozisyonu bir nevi şınav çekme pozisyonudur. Beni o kadar aşağı çektiği için yeterince hızlanamıyordum. Bir kaç defa uzaklaşmaya çalıştım ama ısrarla boynumdan beni aşağı çekti. İçimden madem seks yapıyorsun neden adam gibi yapmamıza müsaade etmiyorsun diyordum Ece’ye. Yaptığımız şey seks değil seks yapmaya çalışmaktı. Ancak bu bile gerçekten zevkliydi. Ece seks konusunda tecrübeli değildi fakat tatminkar bir ten uyumu vardı. Birkaç dakika bu şekilde çabaladıktan sonra kol saatine baktı ve geç kalıyorum çıkmalıyım dedi. Boşalıcam o zaman dedim ve zorla boynumu saran kollarından kurtuldum. Baya hızlanmıştım. Ece inliyor “hızlı sik beni” diyordu. Gülsem mi gözlerinin içine bakarak boşalmaya çalışsam mı bilemedim fakat devam ettim. Tabii az sonra karnına boşaldım. Eliyle spermleri karnına tutmaya çalışıyor, yandan akıyor peçete getir bana diyordu. Ece kendisini hızla temizledi. Giyindi, özür dilerim öğrencime yetişmeliyim dedi ve çıktı.

Kullanılmış gibi hissettim 🙂 Şaka şaka 🙂 Kısa yoldan ummadığım, hiç aklımdan geçmeyen bir seks yapmış oldum. O hafta hiç mesajlaşmadık. 10 gün kadar sonra biz hangi gün seks yaptık takvimime bakıyordum da dedi. O an da anladım ki Ece prezervatif kulanmadığım için biraz çekinmiş olmalıydı. Arada bana yarı çıplak seksi pozlarını gönderiyor. Sonrasında küçük bir oral seks maceramız daha oldu.

Sanırım keyfim yerine geldiğinde size lise son sınıfta ilk sevişme tecrübemi anlatacağım. Ben yazarken siz okurken beraber güleriz 🙂

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

3 kızdan biri

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

3 kızdan biri

Merhabalar,hikaye ararken özellikle gerçek bir anı olması benim için önemlidir. Artık pek bulamıyorum okuyacak bir şey,öyleyse bende yazarım. Yıl 2008 üniversite yılları,kpss hazırlığı vs yapacağım diye ara tatilde ünideki evimde kalayım dedim ders çalışacağım bahanesiyle, üniden sevgilim ve memleketteki ailem de bu duruma tamam dedi.Sevgilim gitmeden bana güzel bir yolluk yapsa da 20 gün boşluk var ortalama olarak. Eh bu durumda rahat durmayacağımız aşikar. Öncelikle eski kızlara bir yoklama çektim.Zaten bir önceki sevgilim en ufak davetime karşılıksız tamam derdi. Özellikle beni kaptırdığı kızdan öcünü almak için de güzel fırsatlar yaratıyordum ona ve belki geri dönerim diye de biraz sitem biraz naz her defasında da sikip gönderirdim. Yine ilk olarak ona bir sms yolladım cevap olumluydu. O da gittiği ilden geri gelmiş ailesinin yanında tatilini geçirecekti. (Gerçek adını yazmayıp Selin ismini kullanacağım).Selinle kısa bir yazışmanın ardından tabi bana yine sitemler laf sokmalar,ama ben lafları dinliyorum tabi de yarağı nasılsa ben sokucam ona.o istediği kadar sitem etsin.Velhasıl biz anlaştık özleştik falan dedik madem buluşalım. Rutin bir hazırlık yaptım temizlendim yıkandım parfüm falan.. kafeler sokağına doğru gidiyorum. Bu arada Selinin fizikten biraz bahsedeyim. Boy 1.74cm kg 55 bronz ten,önceleri saçlar kumraldı,üniye gidince rengini açtırmış. göğüsler satsuma mandalinden birazcık büyük,bence tek eksiği de oydu zaten. İstediğin kadar maço ol,yinede kız gık demez tamam derdi,uysaldı.Tanıştığımızda 18indeydi ve o zaman ilk kez birlikte olmuştuk.Konuyu çok dağıtmayayım,güzel kızdı gören dönüp bir daha bakardı,her anlamda evlenilecek kızdı ama benim için değil; demekki yollarımız başkaymış.Dönelim buluşmaya: kafeye kalmış 50m ya var ya yok. Buluşacağız alıp eve gideceğim bir güzelde şekilden şekle sokup sikeceğim,keyfim yerinde.Derkeeeen yol kenarında dolmuş bekleyen kızla göz göze geldik,ne o kaçırıyor bakışlarını ne de ben. Neyse dedim durağı geçtim gidiyorum selinin yanına bir iki adım atmışken daha gitmekten vazgeçtim durağa döndüm. Direk hedefe kilitlenmiş olarak gittim durağa,kız ayakta bekliyor ben oturak boştu geçtim oturdum ön inceleme yapıyorum arkasındayım. Boyu 1.50 anca var,etli bir hatun kendisi.altında siyah bi kot,üstünde gömlek ya da bluz anımsayamadım şimdi,saçları kapalı muhafazakar bir görüntü.Neyse dolmuş göründü baktım hareketleniyor elinde bir kart var,öğrenci kimliğine benziyor. Bende ayağa kalktım o dolmuşu bekliyormuş gibi kıza doğru yöneldim.Elinde karta tam bakmadan kızın yüzüne bakarak sordum:Hangi bölümdensizin dedim.Anlamadım dedi.Elinizdeki öğrenci kimliği değil mi dedim,ha yok bu indirimli biniş kartı dedi.Ama bakışlarımız bu geyik muhabbetinin o kadar yalan olduğunu ele veriyor ki.Hem o hem de ben bu tiyatronun farkındayız.Dolmuş o esnada gelmişti,kız yöneldi binerken işin yoksa sende gel dedi.Ben tabi bu cüretkar teklifleri bugüne kadar hiç kaçırmadım,her ne kadar böbreği kaptırma riski varsa da bu gibi durumlarda uçkur hep kafasının dikine gider.Tabi bu esnada Selin kafede bekliyor. Ben bindim dolmuşa,nereye gidiyor diye baktım.Doğum hastanesine gidiyormuş dolmuş.Yolda ayaküstü muhabet,neyse niyetimizi ikimizde zaten biliyoruz.Bu kız eczacıda ayak işleri yapan bir elemanmış.Elinde reçeteler vs bişeyler var bunları o doktorlara kaşe falan bastıracakmış.Fırsat verirse bende eve götürüp ona basacağım bakalım.İşim bitsin bi yerde otururuz konuşuruz ayakları falan,gittik hastaneye ciddi ciddi,bende kızla beraber elimizde kağıtlar doktor arıyoruz,kimi gitmiş kimi başka yerde,neyse yardımcı oldular,işimizi hallettik,tabi Selin mızzzlanmaya başladı smslerle,bende her ihtimale karşılık bunu sikemezsem Selini de elden kaçırmayım diye bahanemi sağlam tutuyorum,bi ark rahatsızlandı hastanede yanındayım ,toparlarsa yanına geleceğim diyerek açık kapıyı bıraktım.Zaten anlayışlı kızdı demiştim,o kafede beklemeye devam ederken ben şimdi napıyoruz dedim,bu seferde başka yöne gidiyoruz,elimizde yine evraklar,bu sefer çocuk hastalıkları tarafına.Beni bayağı bi oyaladı anlayacağınız,hatta artık muhabbet eve gidelime gelmişti ama kız daha değil şu iş bu iş diye diye,imanımı gevretti.Selin de beklemekten sıkılmış başka zamana ertelemiştik.En az 2 saat fazlası var eksiği yok,kızla beraber işlerini halletsin diye dolandık.İşleri bitti bu seferde eve gelmeye nazlanıyor.Bişey yapmayacağım delimisin falan geyiğine döndü muhabbet.En sonunda ikna ettimmm.Eve geldikk,ben tabi artık şarjör dolu kaç saattir bu umutla nasıl azdırsamda soysam derdindeyim.muhabbet falan ama benim el kol rahat durmuyor okşamalar elimi bacağa koymalar yanaktan öpmeler.derken aşağıyı çıkarmak yok tamam mı sözünü benden aldı ve dizlerime elbiseleriyle oturdu.Ben başladım dudaklara yumulmaya o esnada türbanını da çıkardı.ama ben dudak falan yokki aklımda direk mala girmek istiyorum.üstündekini sıyırdım önce itiraz ama sonra ikna oldu.sütyeni çıkarana kadar o yaşımda tabi genciz 20 yaş,gerçekte öyle büyük göğüsler görmemiştim.Porno falan tamam da gerçeği başka dostum.Kızın göğüsler en az 95 vardı.Ben o beyazlığın üstünde iri yuvarlak koyu kahve meme ucunu görünce adeta yüzümü gözümü sürüyordum şifa niyetine.Bu fasıl baya devam etti,tabi kızı da kucağımda benim alete sürtmeye çalışıyorum.Kızda pantolon bendede aynı giyiniğiz ama sürtünme hissiyat güzel. Ben dedim boşalmam lazım,tamam dedi git içerde yap.Dedim orası soğut sobalı ev çünkü.Cevabını beklemeden ayağa kalktım odanın ortasına aleti çıkardım,başladım sıvazlamaya o da beni izliyor,ifade tabi biraz korku biraz merak dolu.Zaten dolu olan yarrak patladı fırşkırarak.Ben de bi rahatlama,ama kızın pantolonunun içini görmek içinde kuduruyorum yinede.Bu naptın bu kadar böyle burda olur mu nie burda yaptın hani söz vermiştin falan güya bana oyunbozanlık yaptın ayağı çekiyor.Neyse ben toparlandım ortalığı hallettim,o da biraz üstünü başını düzeltti,bu esnada odanın ortasında iki tane minderim var benim. bir nevi ev yapımı armut koltuk diyebiliriz.kıza dedim ki burası daha rahat bunlara oturalım gel.Tamam dedi ve oraya oturduk o esnada pc den müzik açtım.Devamı,beğenilirse yazacağım.Okuduğunuz için teşekkürler

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

YENGEM(ALINTI)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

YENGEM(ALINTI)

Ben küçükken, o zamanlar yengem (amcamın karısı) daha 24 yaşındaydı. Dayım ve annem, amcamın karısının yarak manyağı bir karı olduğunu, erkek gördü mü dayanamadığını, hatta onlar buraya taşınmadan bizim ilçede bir polisin onu devamlı siktiğini konuşurlardı. Dayım o polise çok kızar ama birşey yapmazdı. Birgün dayımı bir arkadaşı ile konuşurken duymuştum. Dayım arkadaşına (amcamın karısından bahsederek), “Lan elin adamı ilik gibi karıyı evire çevire sikiyor, ben o kadar asıldım istedim bir kere bile vermedi, ah o küçücük götüne bir soksam varya bir daha da bırakamaz!” diye anlatıyordu. Benim de aklım ermediğinden ne dediklerine bir anlam veremezdim

16 yaşına gelmiştim. İzmirde amcamlara gittiğimiz o tatilde, yengemle aramda birşeyler olacağı içime doğmuştu. Küçüklüğümden beri yengeme sarılıp öperdim ve küçük olduğum için dikkat çekmezdi. Bu arada yengem 34 yaşında, zayıf, minyon tipli, çok şen şakrak, evde açık dışarıda kapalı, bayan kuaförlüğü yapan bir afettir. O gün de Yengem banyodan çıktıktan sonra ben tuvalete girmiştim. Yengemin çıkardığı iç çamaşırları kirlilikte duruyordu. Altlardan yengemin külodunu alıp hemen burnuma götürdüm. Öyle güzel kokuyordu ki, amına gelen ağ kısmında beyazlıklar vardı. Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çekerken sikim taş gibi olmuştu. Tam o sırada aynadan kapının önünde yengemin aralıktan bana baktığını gördüm ama kıpırdayamadım. Göz ucuyla yengeme baktığımda gözlerinin sikime doğru kaydığını farkettim. Yengemin külodunu burnumdan indiriken, yengem de sessizce gitti.

İçimi müthiş bir heyecan ve yengemi sikme arzusu kaplamıştı. Hemen banyodan çıktım. Yengem mutfağa gitmişti. Neşeli bir tavır takınıp, elimi cebime sokarak evden başkasının sikimin kalktığını görmesini engelledim ve güle oynaya mutfağa gittim. Yengem tezgahta domates kesiyordu. “Canım yengem benim!” diye şebeklik yaparak, yengemin arkasına dönmesine bile fırsat vermeden, arkasından sarılıp yanağından öptüm. Bu arada da taş gibi olmuş sikimi bütün gücümle yengemin götüne dayamıştım. İnanılmaz heyecanlı bir andı bu benim için. Yengem, “Dur len yemek yapıyorum!” falan diyor, ama götünü de sikimin önünden çekmiyordu. Öyle sıcaktı ki yengemin götü, demek beni seyrederken yengem de azdı diye düşündüm nedense. Kollarımla da boynundan sarıldığım için, yengem kurtulmak için uğraşıyor tarzında götünü de bana bastırıyordu. Amcam mutfağa geldiğinde beni o halde gördü ve “Oğlum iş yaparken yengeni bunaltma, elinde bıçak var, biryerini kestirecek şimdi!” dedi gülerek. Yengem ellerimi açıp kurtuldu, ama amcamın benim sikimi görmesini istemediğinden de arada perdeleme yapıyordu. O tatilde başka birşey olmadı yengemle aramda, ama gece gündüz o anları düşünüp 31 çekmekten sikim yara bile olmuştu.

Aradan 2 ay geçmişti. Babaannem hasta olduğundan bizim evde kalıyordu. Daha büyük bir eve taşınmamız aşamasında amcamlar da geldiler. Daha onların geleceğini duyduğum andan itibaren en az 100 tane plan yaptım. O yaşıma kadar daha hiç kimseyi sikmemiştim, ama çok pornofilm seyretmiştim. Heyecandan uykularım kaçıyordu. Neyse amcamla yengem geldiler. 2-3 gün telaştan sonra yeni eve yerleştik. Babaannem yatalak olduğu için sürekli yanında birinin kalması lazımdı. Beklediğim fırsat o gün doğdu, amcam arkadaşları ile buluşmaya gidecekti, kuzenim diğer kuzenime gitmiş, abim de ilçe dışındaydı. Annem yengeme, “Biz bir annemlere gideceğiz, sen evdesin nasıl olsa.” dedi. Yengem de, “Tamam siz gidin, ben de rahat rahat bir banyo yapayım!” dedi. İkisi odada yalnızdı, ben balkondan duymuştum bunu. Hemen yaptığım bütün planları bırakıp yeni durumu değerlendirmeye başladım…

Annem hazırlanırken, ben hemen giyinip, “Halı sahaya maça gidiyorum!” diyerek evden çıktım. Uzaktan evi gözetlemeye başladım, ama içim kıpır kıpırdı. Annemler çıkıp gözden kaybolunca hemen eve gittim, kapıyı çaldım. Kapı biraz geç açıldı. Yengem bana, “Hayırdır, niye geldin?” diye sordu. Ben de, “Yatacağım, maç iptal olmuş!” dedim ve doğruca odama gittim, kapıyı tam kapamadan yatağa sırt üstü uzandım. Yengem dışarıdan sinirle söyleniyor, “Rahatça bir banyo yapamayacağım!” falan diyordu. Bu arada ben yengemi sikeceğimi düşünerek sikimi iyice kaldırdım, daha iyi görünsün diye de külodumu çıkarıp ince eşofmanımı giydim ve uyuma numarası yapmaya başladım. Yengem tam kapımın önünden geçerken birden durdu ve en az 2 dakika baktı. Sonra babaanneme bakıp tekrar geldi, kapıyı yavaşça açtı, yanıma gelerek usulca, “Enis, uyuyormusun?” diye 1-2 kere bana seslendi. Ben hiç ses vermedim, yengem uyuduğumu sansın istiyordum…

Öyle de oldu, yengem ordan bir battaniye alıp yavaşça üzerime örttü. Ama bu arada da birkaç kere koluyla kalkık sikime sürtündü. Yengemin ateşini çok net hissediyordum. Yengem sanki istemeyerek çıktı odadan ve kapıyı yine aralık bıraktı. Sonra babaanneme, “Anne ben banyo yapacağım, banyo kapısını aralık bırakıyorum, birşey olursa seslen hemen gelirim, Enis uyuyor!” dedi. Babaannem de, “Tamam kızım, ben de uyukluyorum zaten, birşey olursa seslenirim!” dedi. Ben göz ucu ile çaprazda kalan banyoya doğru bakıyordum. Yengem banyoya girdikten 5 dakika sonra yatağımdan usulca kalktım. Kararımı vermiştim, yanlışlık olmuş gibi dalacaktım banyoya. Yengem bağrırsa uykudan uyanmış numarası yaparım diye düşündüm. Yüzümü uykulu bir hale getirip işemeye gidiyormuş gibi banyonun kapısına geldim, ama heyecandan neredeyse ölecektim…

Eşofmanımın önünü indirip yarı inik durumdaki sikimi elime aldım ve banyoya girdim. Yengem çırılçıplaktı. Küvetin olduğu tarafa direk bakmadan hemen klozetin önüne geldim ve işemeye çalıştım, ama bir damla çıkmıyordu

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ANNEMIN ÇAMAŞIRLARI

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ANNEMIN ÇAMAŞIRLARI
1980 yazı idi. Henüz 12 yaşında, ergenliğe giren bir çocuktum. Seksi yeni keşfediyordum. 1.65 boylarında, sarışın, iri göğüsleri olan çekici bir kadındı. Sıcak yaz günlerinde, üzerinde şort ve penye bluzlerini giyiyordu. Yarı açık sutyenler ve dantelli şort külotlar giyiyordu. Dudaklarına, her zaman donuk pembe ruj, tırnaklarına da kırmızı renkli oje sürüyordu. Onu bu haliyle çok arzuluyordum. Annemle ilgili fanteziler kuruyor, külot ve sutyenini veya vücudunun çıplak bir kısmından frikikler yakalamaya çalışıyordum. Annemlerin yatak odası holün sonundaydı. Genellikle banyo yaparken, annemi dikizliyor ve göğüslerine amına bakıyordum. İç çamaşırlarını birer birer çıkarıp yere bırakıyordu ve daha sonra suyun altına giriyordu. Ve bende onu dikizleyerek, otuzbir çekiyordum. Yine bir sabahtı ve annem elbiseleri çamaşır makinesinden çıkartıyordu. Yeni yataktan kalkmış olduğu için üzerinde yere kadar uzanan, ince tülden, mor renkli geceliği vardı. İri göğüsleri ve göğüs uçları ince geceliğin altından belli oluyor ve giymiş olduğu külotta apaçık görünüyordu. Mükemmel bir sabahtı, annem yere eğilmiş makineden elbiseleri dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Annemin her yere eğilişinde, annemin iri göğüsleri açılan ince geceliğin altından görünüyor ve bana göz ziyafeti çekiyordu. Yumuşacık beyaz bir ten, dimdik, siyah göğüs uçları… hepsi gözlerimin önündeydi. Hepsi burada, gözlerimin önündeydi ama ben onlara dokunamıyordum. Evde yalnızdım. Azmıştım ve içimdeki dürtülere yenik düştüm. Annemin yatak odasına çıktım. Üstünde sadece iççamaşırları vardı.
Kalp atışlarım hızlanmıştı ve boş odada duyabildiğim tek ses olmuştu. Ben ise merak ve heyecan içinde çekmeceyi kurcalıyor ve annemin ipek ve satenden oluşan harika iç çamaşırı koleksiyonunu gözden geçiriyordum. annemin mahrem yerlerine değen şeyler gözümün önündeydi. Annemin her gün giydiği, memelerine, amına ve kalçalarına değen şeylerdi. Daha sonra, açık mavi renkli, dantelden yapılmış külotu aldım. İpek gibi yumuşacık külotu, titreyen ellerimle okşadım. Ardından diğer bir külotunu aldım ve yüzüme sürtmeye başladım. cennette olmalıydım. Annemin külotları, iç çamaşırları, yumuşacık, seksi ve çok azdırıcıydı. Ve sikim aşırı derecede kalmıştı. Kalkmış sikim, giymiş olduğum solgun, sıradan şortu zorluyor ve bende annemin seksi çamaşırlarına sevgi ile dokunuyordum. Bir kelime bulamk için kendimi zorluyordum. Tamamen soyundum. Tişörtümü çıkardım. Daha sonra da şortumu da külotumla beraber aşağıya indirdim. Ardından şortumu, ayağımla diğer tarafa fırlattım. Bir süre öyle çıplak kaldım. Önünde ayağa kalktım.
Yeniden annemin, açık ona çekmecesine yöneldim. Ve düşük belli, beyaz külotunu aldım. Elimdeki annemin ipek ve dantelden yapılmış külotunu yavaşça sikime sürmeye başladım. Kalbim vücudumdan fırlayacakmış gibi atıyordu. yere doğru eğildim ve beyaz külotu giyiverdim. Üzerime oturmuştu. Kalçalarımı sarmıştı, sikimi de içine koyuverdim. Aynadaki görüntüme baktım ve sikimi annemin beyaz, dantelli külotunun üzerinden sıvazlamaya başladım. Aynanın önündeyken, kalçalarımı külotun üzerinden okşamaya başladım. Ne yapacağını bilmiyordu.-mehmet pantolonunu çıkart, dedim. Daha sonra dikkatlice külotu çıkardım ve çekmeceye aynı şekilde yerleştiriverdim. bu arada diğer çekmeceyi açtım. En altta annemin en seksi çamaşırını buldum. bu leopar desenli ince tülden yapılmış bir babydoll ve eşi olan bir stringdi. Bu seksi şey beni daha da delirtmişti. Çünkü çok seksi ve edepsiz bir giysiydi. Bunu genç kızlar ve playboy modelleri hatta fahişeler giyebilirdi ama benim annem değil. Annem bu seksi çamaşırı giyip sikişiyordu.
Hemen babydollü çekmeceden dışarı çıkarttım ve ayağa kalktım. elimde duran bu seksi çamaşırı giymek istiyordum. Dikkatlice stringi giydim ve kocaman olmuş sikimi güçlükle annemin leopar desenli külotunun içine koydum. Yeniden aynaya yöneldim ve kendimi seyrettim ve ardından annemin seksi baydolünü de giydim. Bir süre öylece aynada kendimi seyrettim. Çok heyecanlıydım ve kendimi çok iyi hissediyordum. Etrafımda dönüp bir kere daha kendime baktım. Bu günü asla unutmayacaktım. Üzerimde annemin en seksi ve edepsiz giysileri üzerimde zevkin doruklarına çıkmak üzereydim. Ellerimi yeniden annemin kalçalarına koydum. hala çıkartmadığı saten külotunun üzerinden kalçalarını okşuyordum. İçimde utanç, korku ve yakalanma duyguları gittikçe büyüyordu. Ama bu duygular beni daha fazla heyecanlandırıyordu. Vücuduma değen ipeksi danteli içimdeki duyguları dışarı çıkarıyordu. kalkmış sikimi annemin külotunun içinden dışarı çıkardım, şimdi sadece taşaklarımı kapatıyordu annemin seksi külotu. Sikimi sıvazlamaya başladım. Annemin buraya gelip beni böyle bulmasını hayal ettim. annem içeri giriyor ve beni görünce, iğrençmişim gibi bakıyordu. Ellerim arkama getirdim. Karşısında, sikim dimdik bir şekilde, giymiş olduğum çamaşırının içinden ona doğru yönelmişti. Ellerimi şaşkınlık tan açılmıl olan ağzına götürdü ve bana bir süre baktı. Yüzündeki korkunç bakışın yerini şeytanca bir sırıtış aldı. Annem beyaz, ipek bir bluz giyiyordu. altında da çiçekli biretek giyiyordu. Giydiği ipek gömleğin altından, dantelli beyaz sutyeni görebiliyordum. göğüsleri üstten biraz dışarı taşmıştı. Bana yaklaştı. -bu ne demek oluyor. Dedi. -anne , ben… . .” “Shh! -bebeğim!!! Annem elinin tersi ile yüzüme dokundu ve parmaklarını yanağımda yukarı aşağı gezdirdi. -neden sikini külotun içine koymuyorsun, dedi. Neden beraber yapmıyoruz şunu, diye ekledi. bende hemen dediğini yapıp sikimi annemin külotunun içine soktum. -şimdi söyle bakalım babydolumu giymiş, ne yapmayı düşünüyordun? Yoksa küçük oğlumun bir ibne mi olduğunu mu düşünmeliyim?
-anne, hayır düşündüğün gibi değil. Ben sadece böyle daha iyi hissediyorum. Ben sadece böyle daha iyi hissediyorum. Kendimi tutamadım, ben… Bu arada dudaklarım titremeye başladı ve hafifçe ağlamaya başladım. Annem yüzümden tuttu ve gözyaşlarımı sildi. Sonra saçlarımdan tutup, beni kendine doğru çekti ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdi ve beni şiddetli bir şekilde öpmeye başladı. Dudaklarımız birleştiğinde korku ile karışık bir heyecana kapıldım. Dilimi dudaklarımın içinden kaydırdı. Dillerimiz birbirine değerek dans ediyordu. Annem vücudunu bana doğru yasladı. Bir yandan öpüşüyorduk, annem bir an ellerini aşağıya indirdi ve giymiş olduğum külotunun üzerinden kalçalarımı okşamaya başladı. Sonunda annem dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. -bebeğim!!! Sanırım bu öpücükten dolayı, sikin nerdeyse külotumu yırtıp içeri girecekti. yani sen kızlardan hoşlanıyorsun. Ama aynı zamanda da annenin külotlarını da giymeyi seviyorsun. Annemin külotları nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Hala korkuyor ve utanıyordum, Ama annem hiç öyle görünmüyordu. -geldiğimde ne yapıyordun? -ben… . . ben… . .” -otuzbir mi? Annesinin küçük oğlu bunu mu yapıyordu? anneciğinin seksi çamaşırlarını giyip kendini mi okşuyordun? Şaşırma öyle. Anneciğin senin bütün edepsiz oyunlarını biliyor. Şimdi sana birkaç tanede ben öğreteceğim. Sikini dışarı çıkart bakalım. Hadi sikimi okşamaya başla. Annemin dediklerini yapmaya başladım. önce sikimi annemin külotunun içinden çıkarıp serbest bıraktım ve sikimi, yumruk yaptığım sağ elimin içinde ileri geri kaydırmaya başladım. -benim küçük, edepsiz oğlum… Taşaklarını ez, okşa oğlum ve sikini annen için sev… Evet, benim azmış oğlum…. Sen küçük pis otuzbircisin. Sana biraz malzeme vermek lazım böylece daha zevkli boşalbilirsin. Bunla birlikte annem önümde soyunmaya başladı. Meraklı gözlerle soyunan anneme bakıyordum. Gömleğini çıkarttı ve yere bıraktı. altında ki dar, dantelli sutyenin içinden, kocaman memelerini taşıyordu. Bana bir bakış attı ve çiçekli eteğinin fermuarını açarak aşağıya doğru sıyırdı. Üzerinde beyaz külot ve sutyeni bana sunuyordu. Giydiği külot ve sutyen beni büyülemişti. Üstünde sadece iççamaşırları vardı. Beyaz ipekten yapılmış, dantelli külot ve sutyeni hafif yanmış vücudunda mükemmel duruyordu. Annem sağ elini sol omzuma getirdi ve elini, giymiş olduğum leopar desenli babydolun ince askısını omzumdan aşağı doğru kaydırdı. Askının düşmesiyle sol göğüs ucum göründü. -burda, dedi ve bu seni olduğundan fazla seksi yapıyor, diye devam etti. -bak bize. Anne ve oğul… Benim seksi babydolün içinde çok seksi görünüyorsun. Ben nasılım,dedi Annenin külot ve sutyenini görmek hoşuna gitti mi? Bunlar annenin amını ve büyük memelerini örtüyorlar. Tanrım. Sikin çok büyük tatlım. Boşalmak üzeresin değil mi? Annenin külotuna boşalmak üzeresin. Bak onu şimdiden ıslatmışsın. Hadi anneciğin sana yardım etsin. Annem parmaklarını görünen göğüs uçlarımın üzerinde dolandırdı. Bana dokunduğunda nefesim kesilecek gibi oldu. Sikimi okşuyor, annemin şehvet uyandıran güzelliğine bakıyordum. Arkasına doğru biraz eğilmiş, sol eli kalçasında ve sağ eli göğüs uçlarımda bir şekilde duruyordu. Sırıtarak, parmakları işe göğüs uçlarımı sıkıştırıyordu. Bir nefes daha aldım. Annem hırıltılı bir şeyler mırıldanarak beni azdırıyordu.-hadi bebeğim Annesinin küçük oğlu, Hadi boşalt döllerini… Anneciğin için, şimdi boşal, akıt döllerini. Boşaldı, hem de çok şiddetli bir şekilde. Döllerimi annemin giydiği beyaz külotuna ve beline doğru fışkırttım. . . Annemin yatak odasında durmuş, annemle ilgili köyü şeyler düşünüyordum. sikimi okşuyor ve boşalmaya çalışıyordum. Annemin çamaşırlarına boşalma riskine giremedim. hemen üzerimdekileri çıkartıp, aynı şekilde çekmeceye yerleştirdim. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, bir an önce boşalmalıydım. Şu anda annemin yatak odasınında çırılçıplak duruyordum. Sikimi biraz daha sıvazladıktan sonra, çıplak bedenimde soğuk bir hava hissettim. Hatırladığım tek şey çok fazla şekilde zevk aldığım ve elime boşaldığımdı. Döllerimi annemin giydiği beyaz külotuna ve beline doğru fışkırttım.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kısaca

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kısaca
Bugün Ataköy’de bir restaurant da kız arkadaşımla yemekteydik. İki arkadaşımızda bize eşlik ediyordu.

Kız arkadaşım masanın altından bacaklarıma dokunarak dikkatimi çekti. Elimi ona uzattığımda da elime bir şey iliştirdi.

Sonrasında da hiç bir şey olmamış gibi şarabını yudumlamaya devam etti; oturduğum yerde hafif geri giderek göz ucuyla ne olduğuna baktım. Elime sıkıştırdığı şeyin kilodu olduğunu görünce neredeyse taşikardi geçirecektim.

Elimi önce dizlerine ve sonra da bacak arasına götürdüm. “Aman tanrım gerçekten de çamaşırını çıkartmıştı.”

O elimi tutarak bacaklarının arasından çekti ve lavaboya gitmek için müsaade istedi. Masadan uzaklaştığında arkasına dönüp davetkar bir bakış ile saçlarını savurdu.

Bende izin isteyerek masadan kalktım ve onu lavaboların orada beni beklerken buldum. Ona yaklaşarak bileklerinden tutup kendime çektim ve öptüm.
Lavabolardan birine girmek istediğimi söylediğimde o beni öptü; alt dudağımı ısırdıktan sonra bıraktı.

Kulağıma eve dönmemizi bekleme gerektiğini söyledi.

Ben lavaboya girerek bir arkadaşımı aradım ve 15 dakika sonra beni aramasını rica ettim.

Masaya yemeklerimizde gelmişti, yemek yerken koyu bir sohbette girişmiştik.

….Ve beklediğim an’ın geldiğini telefonum çalmaya başlayınca anladım. Kız arkadaşım bu ne şimdi dedi ve kim olduğunu sordu.

Hastaneden arıyorlardır dedim ve telefonu açtım. Telefon konuşmasında ben tek taraflı konuşuyordum hattın diğer ucundaki arkadaşım ise beni sadece dinliyordu.
Neticede konuşmamı takip eden arkadaşlarımız ve kız arkadaşım telefonu kapatır kapatmaz bana önemli olup olmadığını sordu sadece.

Çok telaşlı bir tavır ile bana izin vermelerini rica ettim. Kız arkadaşım Zeynep bana kalmak istemediğini söyleyerek kendisini eve bırakmamı istedi.

Masadan kalktık ve arabaya yöneldik. Vale aracımızı getirdiği andan itibaren kız arkadaşım sürekli olarak bana ne olduğunu bugün izinli olmama rağmen neden hastaneye gitmek durumunda olduğumu soruyordu. Ben ise hiç cevap bile vermeden stresli bir havada olduğuma dair bir izlenim uyandırıyordum.

Bir süre sonra evimize ulaştık. Asansörden önce Kız arkadaşım indi sonrasında da ben. Ben avına saldırmak üzere olan bir hayvan gibi doğru anı kestirmeye çalışıyordum.

Anahtarla kapıyı açarken saçını kenara alarak ensesine bir öpücük kondurdum.
Kıkırdayarak kapıyı itti; ikimiz içeri girince kapıyı kapatırken bana adi olduğumu söyledi ve kucağıma atladı.

Bir süre antrede seviştikten sonra onu yatak odasına götürdüm.

Ben lavaboya girmek için yöneldiğimde o jakuzinin çalışmasını sağladı.

Ben soyunup jakuziye girdim o ise sadece beni seyrediyordu. Beklediğimden daha farklı bir sevişme yaşayacağımız aşikardı.

Üzerindekilerle Jakuziye girdi ve eteğini kasıklarına kadar çekerek kucağıma oturdu. Dudaklarıma yapıştığında ben artık ben olmaktan çok uzak bir adam olmuştum.

Bacak aramdan kalkarak önce eteğini ve ıslanan gömleğini çıkarttı. Sütyeninin kopçasını açtığım an da göğüslerini ağzıma dayadı.

Bir yandan da içine girmemi sağladı. Jakuzinin içinde deliler gibi seviştik ve yatağa gitmemiz için üzerimden kalkarak jakuziden çıktı; bileğinden tutarak gitmesini engelledim ve hemen jakuzi dışında onu yere yatırarak bacaklarını omuzlarıma kaldırdım.
Uzun bir süre farklı farklı pozisyonlarda seviştik ve nihayetinde çok güzel bir orgazm yaşadık.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kapali Hikayemiz (Roman) -17

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kapali Hikayemiz (Roman) -17
Yaşlı Kurt

Güzel hemşireme…

Necdet Bey karnının sağ tarafında hissettiği bir ağrı şikayetiyle gelmişti hastaneye. Doktor ultrason çekilmesini istedi. Ultrason doktoruna yardım ediyordu Demet hemşire. Necdet Beyin gömleğinin düğmelerini açtı, karnına bir sıvı sürdü. Necdet bey 59 yaşında bir tüccardı. 55 yaşındaki karısı ile mutlu bir evliliği vardı. Onu mutlu etmek uğruna her istediğini yapmıştı. Kendinden çok karısını düşünmüş, karısı mutlu oldukça o da huzur bulmuştu. Bir kaç gündür devam eden karnındaki ağrı onu şüphelendirmiş, özel bir hastaneye muayeneye gelmişti. Yaşlı olmasına rağmen diri oluşu, takım elbiseli haliyle Demet hemşirenin dikkatini çekmişti Necdet Bey. Tabi Demet hemşirenin ilgi göstermesi de Necdet Bey’in ilgisini çekmişti.

Ultrason doktorunun işi bittiğinde karnını temizleme ve üzerini düzeltmeye yardımcı olma bahanesiyle yine epey ilgilenmişti Demet. 37 yaşında, 16 yıldır evli, orta boylarda, zayıf, güzel bir kadındı. Özellikle de bembeyaz ince hemşire üniforması altında beliren teni, dolgun poposunda görünen kilodu ve göğüslerini gizleyen sütyenine ait detaylar, siyah saçlarından gelen ve parfümüyle karışan şampuan kokusu çekiciliğine vazgeçilmezlik katıyordu. Necdet Bey’in kendinden emin duruşu ve yaşının olgunluğu Demet’in çok hoşuna gitmişti.

Ceketini giymeye yardım ettikten sonra, raporları da alarak ilk muayeneyi yapan doktorun odasına kadar eşlik etti Necdet Bey’e. Necdet Bey odadan çıkıp danışmaya uğrayarak “Taksi durağının numarası var mı acaba?” diye sorduğunda üzerine montunu giymiş olan Demet hızla yaklaştı. “Ben de çıkıyorum Necdet Bey. Sizi bırakabilirim isterseniz…” dedi biraz utangaç ve biraz da istekli bir ses tonuyla. Necdet Bey kabul etti ve çıktılar birlikte.

Arabada kendini tanıttı Demet. Boş zamanlarında neler yaptığından bahsetti. Necdet Bey’i de konuşturmaya çalışıyordu bir yandan. Onu tanımak ve bir arkadaşlık başlatmak istiyordu. “Bu akşam uzun zamandır yapamadığım bir şeyi yapmak istiyorum ama bir arkadaşa ihtiyacım var” dedi bir yol açmak için. “Nedir?” diye sordu Necdet Bey. “Evlendiğimden beridir bir bara gidip gönlümce eğlenemedim. Kocam sıcak bakmıyor. Üç günlüğüne şehir dışındaydı. Yarın gelecek. O gelmeden önce son günüm. Bu akşam bir bara gidip biraz içmek istiyorum. Ama yanımda bir erkek olsa çok iyi olurdu.” dedi umut dolu gözlerle Necdet Bey’e bakış atarak. “Eğer istersen saat onbire kadar eşlik ederim sana.” dedi Necdet, sonunda kendisi için de yaşaması gerektiğini düşünerek. “O zaman bana gidelim, yemek yiyelim, sonra geçeriz bara, olur mu?” diyerek planı yaptı Demet. Eve geldiklerinde Necdet’i salona buyur etti ve üzerini değiştirmeye gitti Demet. Döndüğünde saçlarını arkada toplamış, üzerinde askılı bir tişört ve altında şortla son derece doğal bir ev hali görünümü yanında bir o kadar seksi genç kız edası vardı üzerinde. Necdet git gide daha fazla etkileniyordu Demet’ten. Mutfağa gitti ve önceden hazır olan yemeklerini ısıtarak mutfaktaki masada yemek sofrasını kurdu. Necdet’le yemeklerini yediler. Salona geçip çaylarını içtiler. Havanın kararmasını bekliyorlardı. Bu arada birbirlerini tanıma fırsatı bulmuşlardı. Necdet hiç çekinmeden karısından ve onun isteklerinden, isteklerini karşılamak için yaptıklarından bahsetti. Gereksiz çekinceler için yaşı çok büyüktü. İnsanları tanıyabiliyordu artık. Onun karısı için yaptıklarına hayran olmuştu Demet. Aynı zamanda Necdet Bey’in rahatlığı ona da rahatlık vermişti. Kocası ile monotonlaşan hayatından dert yandı. Kocasını seviyordu ama hayatındaki neşe sönüyordu. Bu bar kaçamağını o nedenle istediğini söyledi.

Saat sekiz olduğunda artık hava kararmıştı. Demet hazırlanmak üzere kalktı. Geri döndüğünde üzerinde kolları ve omzu açık, hafif dekolte, dökümlü, baldırına kadar yırtmaçlı uzun, yeşil bir gece elbisesi vardı. Baldırını örten transparan siyah çorabının bittiği yerde jartiyerinden gelen ipin bir kısmı görünüyordu. Karısının kullanmadığı bu aksesuar Necdet’i çok etkilemişti. Saçlarını bir kuaför ustalığıyla yapmıştı. Hem de çok kısa sürede hazırlanmıştı. Bu özelliği Necdet Bey’i daha da etkilemişti. Hem güzel, hem çekici, hem zeki ve gayet pratik bir kızdı. İkisi de evli olmasa evleneceği kadın kesinlikle Demet olurdu.

Aşağı indiklerinde kapıda Necdet Bey’in arabası ve şöförü vardı. Gün içinde karısının bazı işleri olduğu için hastaneye arabasız gelmişti. Demet’in arabaya şaşırdığını görünce “İçkili araba kullanmayalım diye sen giyinirken çağırdım” diyerek izah etti durumu. Çankaya’da bir gece kulübüne gittiler birlikte. Sık geldiği bir yer olmamakla birlikte yabancısı olmadığı belliydi Necdet’in. Bir masaya geçtiler ve içkilerini söylediler. Ortam canlı, müzik iç gıdıklayıcıydı. Ortama çok yakışmıştı Demet. Necdet onun yanında adeta gençleşmiş gibi görünüyordu. İkinci kadehte havasını bulan Demet, Necdet’in elinden tuttu ve boş alana çekerek dansa davet etti. Utana sıkıla kalktı, yaşından çekiniyordu ama kötü değildi dansı. Demet içkinin etkisi ve Necdet’in ona ayak uyduruşu karşısında daha fazla dayanamadı ve dans ederlerken Necdet’in beline sarıldı ve dudaklarını dudaklarına yapıştırdı. Necdet artık unuttuğu bir sıcaklığı hissediyordu dudaklarında. Büyük bir heyecanla karşılık verdi bu öpücüğe. Demet’e sıkı sıkı sarıldı ve dakikalarca birbirlerinin dudaklarını emdiler, dillerini buluşturdular. Adeta birbirlerinin ruhlarını emercesine öpüştüler. Yerlerine oturduklarında nefes nefeseydiler. İçkiler tazelendiğinde oturdukları yerde öpüşüyorlardı. Necdet yırtmaçtan çıkan güzel bacağı okşamış sonra elini içeriye, tanganın üzerine uzatmıştı. Demet’in de bir eli Necdet’in omuzunda, diğeri de dizinden yukarı doğru ilerlemekteydi. Necdet, Demet’in kadınlığını okşayıp deliğine parmağını zorlamaya başladığında Demet de onun sertleşen penisini baksırının ortasındaki delikten çekip açık havaya çıkarmıştı bile. Hem öpüşüyor hem de birbirlerine adeta masturbasyon yapıyorlardı. Bulundukları yer karanlık ve duvar dibinde olduğundan hiç çekinmiyorlardı. Necdet öylesine ileri geri hareket ettiriyordu ki parmağını, Demet inlemesine mani olamıyordu. Necdet’in dudağını ısırmaya başlamıştı hafiften. Sonunda Necdet bu genç kadının tadını almaya karar verdi. Masanın altına eğildi, Demet’in bacaklarını ayırdı, tangasını kenara çekip o güzelim bal kutusunu yalamaya başladı. Zevkten çılgına dönmüştü Demet. Bacakları titriyordu. Saçlarını tutan tokayı çıkardı, seksi bir hareketle kafasını sallayıp saçlarını dağıttı. Necdet kadınlığını yaladıkça kendinden geçiyordu. Yakınlarındaki bir masada onları izleyen bir kişi vardı ama farkında bile değildi. Necdet’in saçlarını okşuyor, kafasını kendisine doğru bastırıyordu. Bir eliyle sol omzundaki elbiseyi tutan askıyı indirdi ve çıplak göğsünü okşayıp sıkmaya başladı. “Necdet sik beni” diye bağırdığında sesini Necdet’ten başka Demet’i hayranlıkla izleyen yabancı duydu. Necdet bu sinyal üzerine hiç düşünmeden kalktı ve Demet’in elbisesini düzeltip elinden tuttu ve birlikte kadınlar lavabosuna gittiler. Şanslarına içerde kimse yoktu. Hemen bir wc’ye girip kapıyı kilitlediler. Necdet hiç ilk iş olarak pantalonunu ve baksırını çıkarttı ve klozetin üzerine attı. Yaşlı penisi kalkmış, gören her genç kızın arzulayacağı biçimde semsert olmuştu. Demet’in bu penisi gördüğünde kadınlığının yangınını unuttu, önünde diz çöktü ve iştahla ağzına aldı. Somurdu, yaladı, hafifçe dişledi, Necdet’i çılgına çevirene kadar ağzına oynadı onunla. Sonra onu içine alma arzusu dayanılmaz hale geldiğinde ayağa kalktı, tangasını tek ayağından çıkarttı ve bir ayağını klozetin üzerine koyarak bacak arasını araladı yaşlı kurda. Necdet böyle bir güzelliğin hasretiyle yandığını fark etti. Meğerse karısının mutluluğu peşinde koşarken hayatın en güzel eyleminin tadını unutmuştu. Eliyle penisini tuttu, Demet’e yaklaştı ve deliğin yerini penisinin ucuna gösterdi. Sonrasında ise o koca yılan yuvasını bulmuşçasına sevinçle girdi içeri tek seferde. Belinden tuttu Demet’i ve içinde ileri geri harekete başladı. Zevkini çıkardıkça hızlandı hareketleri. Hız arttıkça Demet daha fazla inlemeye başladı. Omuzlarını açmış, ufak genç kız göğüslerinin uçları semsert olmuştu. Necdet de bir yandan içine girerken bir yandan da omuzlarını öpüyor, boynunu dudaklarını yalıyordu. Derken uzun süre unuttuğu hazzı yaşayarak boşaldı Demet’in içine. İkisi de nefes nefese kalmıştı. İçinden çıkmadan öpüşmeye başladılar yavaşça. Öpüşürlerken çıkardı Necdet penisini, zehrini atmış bir yılan gibi inerken aşağı doğru. Sarıldılar bir müddet. Çok güzel kokuyordu Demet. Şiir gibiydi. Sohbet etmesi ayrı, seks yapması ayrı, boşaldıktan sonra ayrı güzeldi. Her anında zevk veriyordu insana. Saat 11.00 olmuştu. Necdet gecikmeden eve dönmeliydi. Sonuçta bir evliliği vardı ve yok sayamazdı. “Gidelim mi” diye sordu mahsun bir sesle. “Gidelim” diye cevap verdi Demet. Hazırlanıp sessiz ve hızlıca çıktılar dışarı.

Lavabodan çıktıklarında içerideki meraklı gözler bu kez koridorda bekliyordu hedefini. Sonra onlar arabalarına bindiklerinde bir taksi takip etti peşlerinden. Necdet apartmana Demet’le birlikte girdi ve çok geçmeden çıkıp, arabasıyla ayrıldı. 59 yıllık hayatının en güzel günlerinden birisiydi Necdet’in. O gaz sancısını yaşadığına seviniyordu artık.

Beğendiyseniz, devamı gelsin istiyorsanız lütfen yorum ve mesaj yazınız.

Romanımın sonraki bölümleri profilimde:
https://xhamster.com/users/akdenizemre1980/blog

Önceki Bölümler
1. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-1-10005996
2. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-2-10006834
3. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-3-10007141
4. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-4-10007391
5. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-5-10007681
6. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-6-10007862
7. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-6-10007862
8. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-8-10008280
9. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-9-10008612
10. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-10-10009632
11. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-11-10010956
12. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-12-10014301
13. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-13-10020621
14. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-14-10033147
15. : https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-15-10041313
16.: https://xhamster.com/stories/kapali-hikayemiz-roman-16-10043411

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kizligimi En yakin Arkadasimin Kocasi bozdu

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kizligimi En yakin Arkadasimin Kocasi bozdu

Kızlığımı En Yakın Arkadaşımın Kocası Bozdu!

Benim yıllardır çok sıkı dostum, arkadaşım, kardeşten öte bir kız arkadaşım Didem, yeni evlendi. Ama arkadaşlık ettikleri ve nişanlı oldukları sürece adamı hiç gözüm tutmamıştı. Samimiydik, konuşuyor, geziyorduk, ama hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı bu adamda. Çok yakışıklıydı ve ahlaksız bir yapısı vardı. Bana bakışlarını yakalıyordum ara sıra. Bacaklarıma, vücuduma istekli istekli, sikecek gibi bakıyordu. Benim baktığımı anlayınca başını başka tarafa çeviriyordu. Arada Didem olmasaydı, o bakışlara başka türlü yanıt verirdim! Didem havalarda uçuyordu, aşktan bir şey görecek hali yoktu. Her fırsatta öpüşüyorlar, koklaşıyorlar, sevişiyorlardı. Üstü kapalı uyarmaya çalıştım, ama Didem dinlemedi, o adamla evlendi…

Balayı falan derken evleneli bir ayı geçti. Didem’in ısrarlarına dayanamayarak, bir akşam yemeği için evlerine gittim. Üçümüz, yeni ev kadını Didem’ın hazırladığı yemekleri yedik, hediye götürdüğüm güzel şarabı açıp içtik. Sohbet ettik. Her şey güzeldi, yemek, şarap, sohbet. Benim güzel arkadaşım mutluluk sarhoşuydu zaten. Kocasının ağzının içine bakıyordu. Balayını anlattılar. Oteli, denizi, havuzu falan. Hatta, kocası birara içeriye gittiğinde, Didem üstü kapalı olarak, kocasının harika seviştiğini, yatakta kendisini çok mutlu ettiğini bile anlattı.

Gece yarısına doğru kalkmak istediğimde, ikisi birden beni evime bırakmak için ısrar ettiler. Ben, gerek olmadığını, taksiyle gideceğimi söyledim. Tam bunun tartışmasını yaparken Didem ağırlaşmaya, bayılır gibi kendinden geçmeye başladı. Ben hemen, “Ne oldu Didem? Neyin var?” diye ayıltmaya çalıştım. Kocasından kolonya istedim, getirdiği kolonyayı alnına, boynuna sürüyordum. Didem halen kendinde değildi, yere halının üzerine serilip kalmıştı. Kaldıramıyordum.

Telefona davranıp 112’yi aramaya çalıştığımda, kocası tutup telefonu elimden aldı ve “Merak etme, bir şeyi yok. Uyuyor sadece…” dedi. Gözlerinde acaip pırıltılar dolaşıyordu. “Nasıl yani? Nasıl uyumak bu?” diye olayı anlamaya çalışırken, kafama dank etti. Adamın gözlerindeki parıltılar anlatıyordu her şeyi. “Uyku ilacı verdim uyuması için! Seninle yalnız kalamıyoruz hiç… Uyursa yalnız kalırız diye düşündüm!” dedi. Şeytanca yakışıklı yüzünde, yine şeytanca bir sırıtış vardı. Anlamıştım olayı, karısını uyutup beni sikecekti…

Üstüme gelmeye başladı. Tam bana sarılmak isterken buna bir tokat patlattım ve “Seni şerefsiz! Nasıl düşünürsün bunu?” diye bağırıp kapıya fırladım. Ama nafile, kapı kilitliydi. Açamayınca arkamı döndüm. Yavaşça üzerime geliyordu. Sıyrılıp balkon kapısına koştum. O da aynı şekilde kilitliydi. Sanki açılacakmış gibi kapı kolunu zorlayıp açmaya çalıştım. Tekrar dış kapıya aynı şekilde yüklendim. Yok, açılmıyordu.

Çaresizce döndüm, üstüme geliyordu. Yana kaçtım, kollarını açıp üstüme geldi. Kaçacak yerim kalmamıştı. Sırtım duvara dayanmıştı. Ellerini iki yanımdan duvara dayadı, kollarının arasında hapsetti. O yakışıklı, kirli sakallı suratı bir santim burnumun dibindeydi şimdi. Korkuyordum, “Yapma! Nasıl böyle bir şey yaparsın? Karının en yakın arkadaşıyım ben! Yeni evlisin, neden böyle bir şeye gerek duyuyorsun?” diye bağırıyordum yüksek sesle. Koca eliyle ağzımı kapadı, “Bağırma canım! Bağırırsan hem sen, hem ben, hem arkadaşın rezil oluruz mahalleye! İster misin böyle bir duruma düşmeyi?” dedi. Başımı iki yana salladım. Elbette yapamazdım bunu.

Bana, “Seni seviyorum canım! İlk gördüğüm andan beri seni istiyorum. Öyle güzel, öyle seksisin ki… Güzelliğin, giydiğin seksi giysiler bitiriyor beni! Delirtiyorsun! Hadi, zorluk çıkartma, sen de zevk alacaksın, inan!” diye fısıldıyor, ılık nefesi kulak memelerimde, boynumda dolaşıyordu. Tüm bedeniyle yaslanmıştı bana. Kasıklarımda onun kalkmış yarağının sertliğini hissediyor, bu da alarm zilleri çaldırıyordu beynimin içinde.

Elini ağzımdan çekti. Yalvarmayı denedim, “Sakın aklından bile geçirme! Bırak gideyim, şerefsiz! Nasıl bunu düşünürsün? Kız oğlan kızım ben. Hem sen… Sen yeni evlisin! Karın yetmiyor mu sana? Bırak beni!” dedim, ama nafile. Çırpındım, tekme vurmaya, kollarından kurtulmaya çalıştım. Umurunda bile değildi. Gözleri vahşi vahşi parlıyordu. Kafaya koymuştu, bugün, bu gece beni becerecekti bu adam. O vahşi ışıltıları görünce anladım. Kızlığımı kaybedecektim bu gece! Yine de kurtulmayı denedim. Ama olmadı.

Saçlarımdan kavrayıp dudaklarıma yapıştı. Başımı çevirdim, bir tokat yedim aniden. Sarsıldım. Tutup yere yatırdı beni. Sağa sola kıvrılıyor, üstümden atmaya çalışıyordum. Minyon tipli, 60 kilo bir kızın ne kadar kuvveti olabilir ki? İri yarı erkek ağırlığının altında eziliyordum. İki elimi tek eliyle tutmuş, halıya bastırmıştı. Bacaklarıyla bacaklarımı hapsetmiş, kıpırdamama izin vermiyordu. Didem, benim güzel arkadaşım, yanı başımızda kendinden geçmiş, baygın yatıyordu. Ona seslenmeyi denedim, ne faydası olacaksa? “Didem, nolur kendine gel! Didem! Kurtar beni!” dedim. Ama Didem’in ruhu bile duymuyordu. Kocası ise yanı başında beni yere yatırmış, sikmek üzereydi…

Nefesim kesilmiş, gücüm kalmamıştı bu hayvanın altında. Kendimi bıraktım, mücadele edecek halim kalmamıştı. Baskıyı hafifletti. Bluzumun yakasından tutup aşağıya çekti, yırtarak çıkardı. Sütyenimin askılarını kopardı, fırlatıp attı. Boğuşmanın etkisiyle nefes nefese kalmıştım, göğsüm aşağı yukarı inip kalkıyordu. Belden yukarım çıplak, gözlerinin önündeydim. O da bir an durup hayranlıkla seyretti memelerimi, “Ohhh! Canım benim! Çok güzelsin! Harikasın!” diye soludu. Sonra eğilip öpmeye başladı. Dudakları sıcak sıcak, memelerimde, uçlarında dolaşıyordu.

Sol eliyle ellerimi bastırırken, sağ elini aşağıya okşayarak indirdi. Eli, çıplak bacaklarımı okşaya okşaya, boğuşurken sıyrılan eteğimin altına girdi. Bacaklarımın içlerini okşayarak yukarı çıktı. Külodumu avuçladı. İrkildim. Ama hareket edemedim. Ağlıyordum. “Bırak! Lütfen bırak beni! Dokunma bana! Zarar verme!” diye yalvarıyordum. Dinlemedi beni. Elleri okşamaya devam etti. Şimdi hazineme ulaşmıştı parmakları. En kıymetli hazinemi, evet, amımı okşamaya başlamıştı parmakları. Ve o anda dehşetle bir olayın farkına vardım: Zevk alıyordum!

Evet. Her yandan ateş altındaydım. Dudakları memelerimin uçlarındaydı. Islak dili memelerimde, kabarmış meme uçlarımda dolaşıyordu durmadan. Etli dudaklarının arasına hapsediyor, diliyle okşuyordu meme uçlarımı. Ya parmakları? Çıplak amımı, klitorisimi okşayan o parmaklar. Dakikalar boyu sürüyordu bu durum. Kasıklarımda bir ateş, bir yangın başlamıştı artık. Ve o yangın gittikçe büyüyor, tüm vücuduma yayılıyordu.

Islandığımı hissediyordum. İçimden sular akıyordu sanki. İnanamıyordum buna. En yakın arkadaşım yanı başımda baygın yatıyor, kocası ise her yerimi okşuyor, öpüyor, emiyor, beni zevkten kıvrandırıyordu. Duygularımı anlatamam. Korku, dehşet, heyecan, zevk, utanma, vicdan azabı. O her tarafımı okşayıp yalarken, ben içimden kendi kendime konuşuyor, telkin etmeye çalışıyordum, (Tamam, sen bir kadınsın. Hayvanın okşamalarından zevk alabilirsin, ama kendini kaptırma. Geçecek bu. Şeytanın seni alt etmesine izin verme. Hayır!) diye.

Elimde olmadan ağzımdan, “Ihhh…” diye bir inilti koptu. Ve hayvan da anlamıştı zevk aldığımı. Parmağını amımdan çekti, ıslanmıştı parmakları, ışıkta amımın sularıyla parlıyordu. Parmağını kokladı, yaladı bana bakarken. “Görüyor musun aşkım, nasıl zevk alıyorsun! Nasıl ıslanmış amcığın! Hadi bırak kendini bana, zevkine var!” diyordu.

Bıraktım ben de. Elini eteğimin kopçasına getirip kopardı. Eteği sıyırıp bacaklarımdan çıkardı. Minicik pembe külodumla kalmıştım. Hemen arkadan koparırcasına onu da çıkardı. Çırılçıplaktım şimdi. Utançla ellerimi apış arama götürdüm, hazinemi saklamaya çalıştım. Gülümseyerek yavaşça elimi tuttu, kenara çekti. Hayran gözlerle bakıyordu amıma. Yeni ağda yapmıştım. Amımı bir süre seyretti, sonra eğildi, öptü. Elimde olmadan yine, “Ooohhh…” diye inledim. Kapalı tutmaya çalıştığım bacaklarımı araladım yine elimde olmadan…

Ve ağzı, benim göz değmemiş, el değmemiş amıma kapandı. Islak dilini hissettim amımda. Ne oluyordu bana böyle? Nasıl bir zevkti bu? Hele dilinin ucunu klitorisimde hissettiğimde mahvoldum. Beynimde şimşekler çakıyordu sanki. İki elimi halının tüylerine geçirmiş, kasılmış parmaklarımla yoluyordum zevkten. Ama yine de ona katılmıyor, zevkini arttırmamaya çalışıyordum. Ama ne kadar saklayabilirdim aldığım korkunç zevki? Gözünü benden ayırmadan yalıyordu amımı. İçimden akan sular, zevkten kızaran yüzüm, kısılan gözlerim her şeyi anlatıyordu ona…

Sonunda yalamayı bırakıp kalktı. Aceleyle üstünde ne varsa çıkarıp attı. Şimdi aralık bacaklarımın arasında, heykelsi, kaslı, sportmen vücuduyla dizlerinin üstünde duruyordu. Az önce kasıklarıma bastırdığı sertlik serbest kalmış, yarağı havaya dikilmişti mızrak gibi. Muhteşem bir yarağı vardı. Biçimli, damarları kabarmış, geniş şapkalı bir şey…

Dizlerinin üzerinde yanaşıp o yarağı ağzıma yaklaştırdı. Ne istediğini anlamıştım, başımı diğer yana çevirdim. Saçımdan tutup kavradı. Can acısıyla istediğini yaptırıyordu bana. Ağzıma dayadı yarağını. Ağzım sımsıkı kapalıydı. Diğer eliyle çenemi tutup sıktı. Acıyla açılan ağzıma taş gibi olmuş yarağını sokuverdi…

Çaresizdim. En ufak hareketimde saçlarımdan asılıp canımı yakıyordu. İstediğini yaptım ben de, yarağını yaladım, emdim. Zorlukla ağzıma sığan yarağını vantuz gibi emiyordum artık. Porno videolarda seyredip mastürbasyon yaptığım oral sahnelerindeki kadınlardan farkım yoktu şimdi. Aklımda o videolardan ne kaldıysa, ağzımla, dilimle hepsini yaptım yarağına. O ise başını arkaya atmış, iki eliyle saçlarımdan kavramış, yarağını ağzıma sokup çıkarıyor, sonra yalamamı bekliyordu. Ben de yalıyordum boylu boyunca. Yaladım, yaladım… Neden boşalmıyordu bu hayvan? Yoksa planını önceden yapmış, karısına uyku hapı, kendine geciktirici falan mı almıştı sapık herif? Herhalde öyle olmalıydı. Dakikalarca yaladığım halde, zevkten böğürdüğü halde boşalmıyordu bir türlü…

Sonra bıraktı yalatmayı. Bacaklarımın arasına girdi tekrar. Tükürüklerimden ıslanmış yarağını, benim zevk sularımla ıslanmış amıma sürttü. Eliyle tutup boydan boya gezdirdi ıslaklığımda. Klitorisime baskı yaptığında kıvrandım. “Yapma… Bana bu kötülüğü yapma! Kızım ben. Bekaretime zarar verme. Bırak ağzımla boşaltayım seni!” diye inledim tekrar. “Çok güzel yalıyorsun tatlım. Müthiş oral yapıyorsun. Ama merak etme aşkım, seni öyle seveceğim ki, kendin yalvaracaksın içime gir diye!” dedi.

Öyle de oldu… İçime girmeden üzerime abandı. Kasıklarıma yaslanan yarağını ayırmadan dudaklarıma yumuldu. Etli dudaklarıyla dudaklarımı emmeye başladı. Eli bir mememi avuçlayıp sıkarken, dilinin ucuyla dudaklarımı okşuyordu bir yandan da. Nefes alabilmek için dudaklarımı araladığımda içime girdi o dil. Dilimi okşuyordu. Kendimden geçiyor, bayılacak gibi oluyordum. Nefes alamıyordum. O geniş kaslı göğüslerinin altında eziliyordu memelerim…

Namussuz adam öyle güzel öpüyordu ki, öyle güzel sevişiyordu ki, her yerime ayrı ayrı aynı anda zevk yıldırımları salıyordu sanki. Dayanamıyordum artık. Kasmaya çalıştığım bacaklarım, kendiliğinden sonuna kadar ayrılmıştı şimdi. Ve o açılan bacaklarımın arasında kıpırdayıp duruyordu yarağı. Hayvani yarağının sert başının amımın girişini zorlamaya başladığını hissediyor, içime girebilmesi için kalçalarımı oynatıyordum. O ise hiç acele etmiyordu. Beni zevkten zevke sürüklerken, memelerimle, dudaklarımla haince oyalanırken, hiç aldırış etmeden, sertliğinden bir şey kaybetmeden öylece bacaklarımın arasında duruyordu…

Zevk sularımın taştığını, arkamdan halıya süzüldüğünü hissediyordum. Sonunda dediği oldu. Yalvardım, “Hadi, gir içime artık! Bitsin bu işkence! Sok şunu içime namussuz!” diye. Gülümsedi dudaklarımın içinde, “Emin misin? İstiyor musun gerçekten?” diye sordu. Haykırdım, “Evet! İstiyorum hayvan herif, istiyorum! Ne yapacaksan yap, bitir şunu, bitir işimi, dayanamıyorum artık!” diye.

Ve doğruldu. Bacaklarımın arasında yerleşti iyice. Gözlerini gözlerimden ayırmadan kalçalarını bastırdı içime doğru. Yarağının başının amımın girişini zorladığını hissettim. Girdi. O kadar ıslanmıştım ki, kaydı içime yavaşça. Başı girdi. Durdu. Gözlerime bakıyordu. Bense heyecanla, titreyerek bekliyordum onu. Ve tüm kalınlığıyla bastırıverdi içime. Bir sızı duydum içimde. Kollarımı boynuna sardım. “Ahhhh!” diye inledim. Acının bitmesini bekledim. O da bekledi. Sonra hareket etti. Yavaş yavaş. Soktu. Çıkardı. Soktu. Çıkardı. Hızlandı. Hızlandı. Zevk suları fışkırıyordu bacaklarımın arasından. İnanılmazdı hissettiklerim. Böyle bir zevk olamazdı. Resmen çığlık atıyordum zevkten. Zirveden zirveye uçuruyordu beni hayvan herif…

En sonunda boşaldı içime. Döllerinin sıcaklığını rahmimin derinliklerinde hissedince ben de delirdim. Tırnaklarımı sırtına, dişlerimi omuzuna geçirip, haykırdım, haykırdım, haykırdım…

Kasılmalarımız bitince üstümden yuvarlandı yanıma. Sırtüstü uzandı. Yan dönüp başımı onun inip kalkan göğsüne koydum. Kalbinin çılgın bir tempoyla atan gümbürtüsünü duyuyordum. Ellerimle, dümdüz, sert karnını okşadım. Bacağımın biriyle, onun sert, erkek kaslı bacaklarını sardım. Halen zevk alan amımı, onun kıllı, sert bacağına dayadım. Bastırdım. Amımda bacağının sıcaklığını, sertliğini duyuyor, zevkten kasılıyordum. Bir süre böyle kaldık. Dinlendik. Sonra kalktı. Beni de elimden tutup kaldırdı.

Zavallı Didem, halen baygın vaziyette uyuyordu halının üzerinde. Eğilip yerde yatan arkadaşımın omuzlarından tuttu, bana baktı, ben de ayaklarından tuttum, kaldırıp koltuğa yatırdık. İçeriden örtü getirip üzerine örttü. Dudaklarını sevgiyle öpüp, başının altına bir yastık koydu. Ben koltuğun kenarında ayakta durmuş onu izliyordum. İçimi bir kıskançlık duygusu kavurdu birden…

Dolan, bulutlanan gözlerime baktı, anlamıştı hissettiklerimi. Gülümseyerek kalkıp geldi, beni kucakladı. Çırılçıplak birbirimize sarıldık. Ateşli ateşli öptü dudaklarımı, “Söylemiştim sana aşkım… Karımı sevdiğim kadar seni de seviyorum. Merak etme, ikinize de yetecek gücüm var benim!” dedi. Ve o güçlü kollarıyla kucaklayıp, kuş gibi kaldırdı beni. Banyoda bacaklarımdan akan dölleri, kanı temizledi özenle. Yıkadı beni. Ben de onu. Sonra yine kucaklayıp üzerimizdeki akan su damlalarıyla, çırılçıplak yatak odasına götürdü. Yatağa yatırdı nazikçe. Sonra üstüme geldi. Seviştik. Saatlerce… Sabaha kadar…

Aklımda sadece o an vardı. Hiç bir şeyi umarsamıyordum. Bekaretim… Namusum… Didem… Geleceğimiz… Hiç biri… Umursadığım tek bir şey vardı: Erkeğim! O’nun bana verdiği, yaşattığı korkunç şehvet, içinde yüzdüğüm zevk denizi. Ve artık onsuz yaşayamayacağım duygusu!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Karımla Aşk Oyunları

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karımla Aşk Oyunları
Karım heyecanla “Sevgilim… Oh, yapma… Rezil olacağım…” diyerek inledi..

Karım, “Bana daha keyifli sikişler yaşat, hayal gücünü zorla… Yoksa ne yapacağım belli olmaz!” dediği zaman onu kaybedebileceğimi, başkaları ile sikişmek üzere olduğunu anladım.

Derhal bir şeyler yapmalıydım, engin hayal gücümün hızla çalışması, yeni yeni fanteziler yaratması gerekirdi, öyle oldu…

Eşim Burcu çok güzeldir, özellikle vücudu daha da güzeldir. Yaz boyu, plajların en çok ilgi gören kadını Burcu’dur. Tüm erkekler peşinde dolaşır, onu sikmek, tavlayıp becerebilmek için sikleri havada arkasından ayrılmazlar. Karım da kıçını kıvırır, dişi bir köpek gibi kuyruğunu sallar, ardındaki abazanları kudurtur.

Ben ona özel olarak birbirinden seksi, açık ve tahrik edici mayolar alırım, bizzat seçerim. Kızgın kumların üzerinde, götünü tamamen açıkta bırakan ip tanga mayosu, kırmızı renkli küçük bir üçgenden oluşan tangası, yeşil fosforlu ipli mayosu ve fora ettiği çıplak iri memeleri ile beni bile azdırıyor, çıldırtıyor.

Sokaklarda dolaştığı giysileri ya içini gösterir, ya çıplakmışçasına tüm bedenini sarar ya da külotuna kadar açıkta bırakır. Çoğunlukla göbeğini, belini açıkta bırakan büstiyerlerle gezinir, memeleri ise göğsünün açıklığından dışarı taşar. Üstüne üstlük tüm bedenini kıvırır, kırıtır, her adımında oynaşır, onu izleyen yabancılarla sikişir…

Karımın sikişte yeni fanteziler konusunda beni uyarmasından sonra, derhal kendimi toplayıp, onu elimde tutacak çeşitli fanteziler üretmem gerektiği kesindi. Uygulamaya hemen başlamalıydım…

Eşimin bol kloş eteğiyle kıçını oynatarak, götünün yuvarlaklığını, yarığını bana göstere göstere pencereye doğru yöneldiğini görünce sikimin direk gibi havalanmasını engelleyemedim.

Pencereyi açtıktan sonra belinden yukarısını camdan dışarı sarkıtarak kocaman ve iri yuvarlaklı kıçını geriye çıkartıp, bahçedeki komşu hanımla konuşmaya başladı. Dolgun ve iri bacaklarını sallıyor, götünü oynatarak tüm bedenini tir tir titretiyor, arada bir saçlarını savurarak geriye dönüp bir an benimle göz göze geliyor ve sonra da yeniden muhabbete devam ediyordu…

Birden çılgın fantezimi uygulamamın tam zamanı diyerek pantolonumu süratle aşağıya indirdim, bacaklarım heyecandan titriyor, pantolonumu bir türlü tamamen çıkartıp atamıyordum. Karım bahçedeki komşu hamına,

“Hava kararıyor, yağmur geliyor galiba” derken ardında diz çöktüm ve bir süre muntazam ve dolgun bacaklarını, kocaman karpuzlarını iştahla seyrettim.

Elimi eteğinin üzerinden doğru, yuvarlak götüne bastırıp okşarken, sıcaklığı elimi yakıyor, içim bayılıyor, gözlerim kararıyordu. Yüzümü yaklaştırıp muhteşem karpuzlara sürtmeye, yanağımı yaslayıp incelemeye başladım. Burcu şaşırmış, kıçını sarsıp, bacaklarını sallayarak beni itmeye çalışıyordu.

İtmesine hiç aldırmadan yumuşak göt yanaklarını eteğin kumaşıyla birlikte ısırmaya, dişleyip canını yakmaya başladım. İki elimle de belinden, poposundan kavrayıp kaçmasını, pencerenin önünden çekilmesini önlüyordum. Kaba etlerini ısırırken canını yakmayı filan düşünmüyor, sadece zevkimden, dizginleyemediğim arzularımdan dolayı, içimden geldiği için dişliyordum. Karım,

“Yapma, aşağıdan görecekler, dur!” diye komşu kadına duyurmadan beni uyardı.

“Kim görürse görsün, umurumda bile değil” diyerek içimi çekip inledim.

Karımın etekliğini beline doğru sıyırırken uzaktan uzağa gök gürültüleri geliyor, yer yer çakan şimşek parıltıları odayı aydınlatıyordu… Ellerimin kontrolsüzce sallanmasını engelleyemiyordum. Titreyen parmaklarımla külotuna el attım, derhal çıkartıp kaba etlerinin güzelliğine dokunmalıydım. Önce parmaklarımı külotunun kenarından içeriye sokup nemli, ateş gibi yanan kıç aralığına yapıştırdım ve ileri geri sürterek tadına vardım.

Orta parmağımı am deliğinin üzerine getirerek aniden içeri ittim. Karım önce irkildi, sonra amını kasarak parmağımı sıkıca kavradı. Elimi hareket ettiremeyecek kadar sıkıyordu. Tek elimi kullanarak kıç yanağını ayırdım ve bastırarak elimi kurtarmaya çalıştım. Bir yandan da elimi geriye çekiyordum… Elimi dışarıya çıkarttığım zaman karımın deliği sırılsıklam ıslanmıştı…

“Yapma, burada olmaz” diye inledi.

“Fantezi aramıyor muydun, bundan güzeli olmaz” diyerek yeniden saldırdım.

Avucumu tümüyle kullanarak amını okşamaya, hırpalayıp daha fazla sulandırmaya başladım. Kesik kesik soluklanırken, kıçını geriye iterek beni durdurmaya çalışıyordu… Karımı dışarıdan gördüğümü hayal ederek, aldığım heyecanı arttırmaya çalışıyordum.

Şu anda karımın belinden yukarısı tamamen dışarıya sarkıyor, memeleri pencerenin alt kenarına dayanıp eziliyordu. Yüzü pembeleşmiş, terlemeye başlamıştı. Komşu kadınla konuşurken kekeliyor, kadıncağız ona neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Bu sırada da eşimin sıkı amı benim tarafımdan okşanıp sıkıştırılıyor, sulandırılıyordu… Az sonra amını aralayıp dudaklarımı yapıştıracak, sularını kana kana içecektim. Onu, yalanırken pencerenin dışından izlemeyi çok isterdim… Karım kekeleyerek komşu kadına bir şeyler söylemeye çalıştı ama bahçedeki kadın,

“Burcu hanım neyiniz var, yoksa rahatsız mısınız?“ diye meraklandı.

“Yo… Oh!… Hayır, iyiyim” diye cevap veren eşimin amının dudaklarını açabildiğim kadar aralayıp, dudaklarımı içine gömdüğüm zaman ne hale geldiğini anlatmak gerçekten zor olurdu.

Vıcık vıcık sulanan amı doymak bilmeden yalıyor, içine girmeye çalışıyordum. Karım komşu kadının olayı fark edeceği korkusu ile hala çırpınıyor, bir yandan da aldığı zevkle kendisini kaybetmemeye çalışıyordu. Son bir ümitle yalvararak,

“Tamam… Oh! Çok zevkli ama… Ne olursun yapma… Şimdi anlayacak, lütfen bırak!…“ diye yavaşça fısıldadı. Söylediklerine aldırmadan,

“Canım benim, ne kadar güzelsin… Amın da ne kadar güzel kokuyor” dedim. Eşim heyecandan iyice boğuklaşan bir sesle,

“Sevgilim… Oh, yapma… Rezil olacağım…“ diyerek inledi. Eşimin amının dudaklarını arkadan yalamaya devam ediyordum.

“Tanrım!… Ah… Bırak beni, arkamdan çekil lütfen” dedi. Bir an işime ara verip,

“Seni asla bırakmam, bağırta çağırta boşaltacağım, amını da morarıncaya kadar yalayacağım” dedim ona. Bu sırada bahçedeki komşu kadın,

“Gerçekten iyi misiniz Burcu hanım?“ diye seslendi. Eşim güçlükle,

“Evet canım, oh, çok iyiyim” dedi. Yalamalarımı arttırdığım zaman eşimin bacakları titremeye başladı.

“Sevgilim… Tanrım!… Aslında böylesini istememiştim… Yapma…“ dedi güçlükle.

Baş edemeyeceğini anlayınca, kendisini tamamen bıraktı ve kendisini yaşayacağı zevke teslim etti diye düşündüğüm sırada, güçlü bir kıç darbesiyle yüzüme çarpıp beni geriye itti. Hızla düştüğüm yerden kalkıp yeniden arkasına geçtim ve kıçını sıkıca tutarak, tam göt deliğinden, aşırıya kaçmadan ısırmaya başladım. Götünün kaslı büzüğü ağzımda ıslanıyor, dişlerimin arasında eziliyor, ara sıra açılıp kapanıyordu. Uzunca bir süre hem dişledim, hem de amını ve götünü yaladım…

Ayağa kalktığım zaman karım kendisini tamamen pencerenin kenarına bırakmış, aptallaşmış bir halde komşu kadını dinliyordu, daha doğrusu dinler gözüküyordu. Oysa defalarca ve peş peşe orgazm olduğunu titremesinden biliyordum.

Havaya doğru uzanmış sikimi elimle bir süre sıvazladım ve ayak parmaklarımı kullanarak tamamen amına girebileceğim bir pozisyona geldim ve eşim yeni bir orgazm yaşarken dibine kadar amına girdim.

Islak delikte kayarak dibe dayandığım zaman böyle bir zevki daha önce yaşadığımı hatırlamıyordum. Gidip gelirken bir yandan da çıplak göt yanaklarını tokatlıyordum. Öyle hızlı tokatlar atıyordum ki, çıkan şaklamaları dışarıdaki kadının duymaması mümkün değildi.

Karımın hemen beline inen tül perde benim dışarıdan görünmemi engelliyor, rahatlıkla karımı sikebiliyor, arkasında gidip gelebiliyordum. Karım komşu kadının sorularına cevap veremez hale gelince, kadıncağız “İyi günler” diyerek hızla evine girdi ama bahçenin kenarından geçen sokaktaki bazı meraklı gözler bizi izliyor, karımın kıvranmalarına, çırpınıp külçe gibi yığılmalarına tuhaf tuhaf bakıyorlardı.

Bu sırada çiseleyen yağmur eşimi yavaş yavaş ıslatmaya başlamış, hızlandıkça da suratına kırbaç gibi çarpar olmuştu. Islanmasına aldırmayarak hala sikmeye devam ediyordum. Belinden yukarısı sırılsıklam olmuş, sağanağa dönüşen yağmur iliklerine kadar ıslatmıştı. Karımın belinden yukarısını tülün ardından izliyor, suratına yapışıp öpmek, emmek için yanıp tutuşuyordum.

Belimin geleceğini anlayınca daha da hızlı gidip gelmeye başladım, parmaklarımın en uç noktasına kadar titriyor, ayakta sallanıyordum. Kasıklarımın, karnımın kıçını kızarttığını görüyor, daha da hırsla vuruyor, ağlata ağlata sikiyordum.

Ani bir hamle yaptığım zaman belimin en son damlasına kadar fışkırmaya başlamasını engelleyemedim, zevkten ağlayabilir, bar bar bağırabilirdim ama bunu yapamazdım, aksi halde rezil olurduk…

Sikim hala inmemişti, karımın amı ise hala gevşememiş, sikimi sıkıca sarmaya devam ediyordu. Yeniden sokup çıkarmaya başladım. Burcu’nun amının darlığı, kısa bir süre sonra ikinci kez boşalmamı sağladı. Sikimden fışkıran beller karımın içinden geriye doğru akıyor, dizlerime, karımın bacaklarına damlıyor, halıya süzülüp ayaklarımın altında eziliyordu.

Dayanamayıp tülü üzerimden aşırttım ve ben de ön plana çıktım. Şu anda külçe gibi yığılı kalmış olan karımın arkasında dimdik ayakta duruyordum, sikim ise içinde capcanlı ve çivi gibi sıkışmış kalmıştı.

Dışarıdan belli olmayacak şekilde kıçımı yedi-sekiz defa daha oynatarak içinde gidip geldim, daha sonra da elimi ince ve sıcacık beline dolayıp, onu içeriye aldım… Hemen pencerenin önünde ikimiz de yere yığıldık.

Karım hala külçe gibi gevşek, orgazmdan sarhoş kıvranıp duruyor, amından bellerim süzülmeye devam ediyordu. Sikim de içindeydi ve çıkartmaya da niyetim yoktu. Onu bu kadar çok sevdiğimi, bu kadar arzuladığımı inanın bilmiyordum.

Deliler gibi yanağına, boynuna saldırıp öpüp yalamaya, ısırmaya koyuldum. Yanağına uzanmak için hamle yaptıkça sikim daha derine giriyor, neredeyse taşaklarım da içine kayıyordu…

Burcu kendine geldikten sonra üzerindeki ıslak elbisesini, daha doğrusu gömleğini çıkartmamı istedi. Gerçekten de yardıma ihtiyacı vardı. Bembeyaz memeleri ortaya çıkınca, sikimi dışarıya çıkartmadan meme uçlarını emmeye başladım. Bana,

“Gerçekten de harikaydın, çok iyi siktin” diye iltifat etmeye başlayınca, ona daha sıkı sarıldım ve

“Şimdi sıra sende, yarın da sen bana yapacaksın” diyerek cevabı yapıştırdım.

“Evet, evet yapacağım” dediği zaman her zamankinden şirin, her zamankinden daha seksi görünüyordu. Tüm geceyi onun içinde dimdik geçirdim. Akşam ayazı eve indiği zaman, sikim sıcak yuvasında uslu bir çocuk gibi uyuyordu…

Karım sikimi dibinden kavradığı zaman, elleri arasında iki kat büyüyüverdim…

Ertesi gün pencerenin önündeki yerimi aldığım zaman, sokağın en kalabalık zamanını seçmiştim. Tam karşı binada oturan sarışın liseli kız beni kesiyor, balkonda fırıl fırıl dönüyordu. Sık sık eğilip daracık kotunun sarmaladığı iri götünü bana gösteriyor, bunun için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Sikim aniden havalanmış, direk gibi olmuştu. Belimden aşağısı çırılçıplaktı ve eşimin gelip emeceği anı heyecanla bekliyordum.

Karım sikimi dibinden kavradığı zaman, elleri arasında iki kat büyüyüverdim. Bir an önce ağzına alıp emmesini bekliyordum, ama Burcu eline aldığı bir lastik bandı sikimin üzerinden geçirip taşaklarımın dibine sardı ve öylece bıraktı.

Sikime dolan kan müthiş bir ereksiyon sağlamış, yarağımı daha da kaldırmıştı. Dibinden sıkıca kavrayıp, uç tarafına doğru sıvazlayarak hareketlendi, aynı sıvazlama hareketini daha sonra geriye doğru yaptı ama öylesine sıkıyordu ki, camın yanmıştı.

Otuz bir faslı başlamıştı ama deri soyan bir otuz bir faslıydı bu… İkimiz de kendimizden geçmek üzereydik her halde, çünkü karım elini hızlandırıp beni sağmaya sabırsızca devam ediyordu. Şu anda karşı balkondaki kızın bana otuz bir çektirdiğini düşünüp zevkleniyordum.

Sikimle oynaşırken sol elini kullanarak kıç yanaklarımı araladı ve kabak gibi ortaya çıkan göt deliğime okkalı bir ısırık attı. Sanki büzüğümü koparmak ister gibi ısırıyor, beni çıldırtıyordu.

Isırmayı kesip yalamaya, diliyle keskin darbeler vurmaya başladı. Şiddetli bir ısırığı beş-altı darbelik yalama, onu da dibine kadar giren bir parmak izliyordu. Sikimi ise şiddetle aşağı yukarı çekiştirmeyi sürdürüyordu.

Sikim bel atmaya başladığı zaman, sikimin ucu karımın dudakları arasında, karımın sağ eli sikimin dibinde, sol elinin işaret parmağı ise götümdeydi. Sendeleyerek yere yıkıldığım zaman ise karım ağzının kenarından beller süzülerek hala dimdik olan sikimin üzerine oturmak üzereydi…

Amında titreşen vibratörü sokup çıkarmaya koyulduğum zaman kendini kaybetti…

Çok sevdiğim bir arkadaşım kısa bir yurt dışı seyahatinden dönüşünde sürpriz bir hediye getirmişti. Süslü paketi verdiği zaman merakla açtım ve kalın, üzeri damarlarla kaplı, uzunca bir zenci vibratörle karşılaştım. Üstelik son moda, uzaktan kumandalı olanlarındandı.

Böyle bir hediyeyi ne yapacağımı düşünmeme fırsat kalmadan karımın dolgun kalçalarının arasındaki sıkı ve nemli delik aklıma geldi. Bu simsiyah ve titreyen yarağı karımın bacaklarının arasına soktuğum anda ne hale geleceğini merak ediyor, bir an önce yuvasına yerleştirmek için sabırsızlanıyordum.

İlk denemeyi yapacağımız akşam, karım da ben de müthiş bir heyecan içindeydik. Daha önce bu vibratör denen aleti hiç denememiş, ancak dergi ve kitaplardan, sikiş kasetlerinden tanımaya çalışmıştık. Nefis bir akşam yemeğinden sonra birer içki aldık ve kanepeye oturduk. Eşimden heyecanını yansıtan tahrik edici bir kadın kokusu yayılıyor, bacakları ve elleri hafif titriyordu.

Saçlarını okşamaya başladım, ardından da yanağına ateşli bir öpücük kondurdum. Yanağını güçlü bir vakumla emiyordum. Bıraktığım zaman yüzünün sağ tarafı tokat yemiş gibi kıpkırmızı olmuştu.

Dudaklarına yumulduğum zaman zevkten donup kalmış, kımıldayamıyordu. Az sonra bacak arasına, amına sokacağımız vibratörün heyecanı perişan etmişti onu… Soyunmaya başladığım zaman kendisine yardım etmemi istedi.

“Çok fenayım, düğmelerimi açamayacağım” dedi.

Onu büyük bir zevkle, her saniyenin tadına vararak soydum. Beyaz ve aydınlık bedeni tüm yumuşaklığı, tüm diriliği ve tüm dolgunluğuyla çırılçıplak karşımda duruyordu. Bir süre, bu seks dolu bedeni zevkle izledim.

Memeleri top gibi sallanıyor, ince belinin altına yapışmış gibi duran değirmen taşı yuvarlaklığındaki iri kalçaları ellenmeyi, ısırılıp yalanmayı bekliyordu. Dolgun bacakları gözlerimi kamaştırıyor sikimi zapt edilmez hale getiriyordu. Ama bu akşam sikimin yerine o kocaman zenci yarağını yiyecekti. Karımın bedenine el attığım zaman zorlukla,

“Hayır, çok ıslandım, hemen içime sok o hayvanı!…” diyerek itiraz etti. Anlaşılan bu kadar heyecana dayanamamış, boşalmak üzere olmalıydı… Bir süre nasıl bir pozisyon olması gerektiğini düşündüm. Bu konuda seçim yapamıyordum. Karım,

“Sevgilim, her pozisyonu deneriz, ama sen sadece benim dediklerimi yap” deyince, bu bana daha mantıklı ve daha heyecanlı geldi.

Eşim, sehpanın üzerinde duran siyah sike elini atıp bir süre küçük bir bebeği sevgiyle okşar gibi sevdi, ardından da damar damar imal edilmiş yumuşak dokulu siki öpüp, emmeye koyuldu.

Süt emen bir bebeğin açlığıyla, emzik emer gibi içine çekiyor, siyah aleti taşak kısmına kadar boğazına gömüyordu. Ben karımı büyük bir zevkle, önümdeki kabarıklıkla izlerken zencinin sikini elime verdi ve uygun bir pozisyon almak için hareketlendi.

İlk aldığı pozisyon mükemmeldi. Kanepeye sırtüstü uzanmadan önce götünün altına yumuşak ve yüksekçe bir yastık yerleştirdi. Sırtüstü uzandıktan sonraysa dizlerini karnına doğru çekerek iki bacağını da sıkıca birbirine yapıştırdı.

Muazzam görüntüsü beni allak bullak etmişti. Amı, kalın ve etli baldırlarının arasına sıkışmış, am dudakları iyice dışarıya fırlamış, yarığı ise ince bir çizgi şeklinde kapanıvermişti. Ona,

“Hayatım, böyle zor olmayacak mı? Bacaklarını biraz aralasaydın…” deyince yine itiraz etti.

“Hayır, böyle sok. o siyahi hayvanın amımı genişlettiğini hissetmek istiyorum. İçimi kanatsın, zorlasın, güçlükle dibime dalsın” dedi.

Böyle söylediği anda sikimin çatlayacakmış gibi ayaklandığını hissettim, daha fazlasına dayanamazdım. Zenci yarağını karımın çizgi görünümlü amına yaklaştırdım, uzaktan kumandanın düğmesine basarak çalıştırdım.

Simsiyah kobra yılanı elimde titreşiyor, zıplıyordu. Birden bire, sallanan azmanı amının çevresinde dolandırmaya, bastırarak gezdirmeye başladım. Yarağın basınçlı titreşimi karımın amını ve çevresini, baldırlarını sarsıyor, onun çırpınmasına neden oluyordu. Onu hiçbir zaman bu kadar zevk almış, kıvranan, çırpınan bir halde görmemiştim.

“Evet… Evet, devam et!…” diye bağırıyor, ağlar gibi çığlıklar atıyordu.

Amının kabarık, şişkin görüntüsü ve darlığı karşısında aptallaşmıştım, hızla amına atılıp ağzımı açabildiğim kadar açarak yarığının üzerini tümüyle örttüm. Bir süre kendimden geçmiş bir halde emdim, evet emdim, yalamıyor, dilimi kullanmıyor, sadece içime doğru çekerek emiyordum.

Büyük dudaklarını, küçük dillerini ve kabarık kilitorisini dakikalarca emdikten sonra elimdeki zenci yarağını dibine kadar karımın amına yerleştirdim.

Amına yerleşen yarağın zevki karımı gerçekten de çıldırtmaya yetti. Kıçını hoplatarak debelenirken, vibratörü dışarı atmaya çalışıyor, aşırı zevke tahammül edemiyordu. Beyaz butlarına iki elimle bastırıp debelenmesini önledim, müthiş bir güçle direniyor, çıplık atıyordu. Ter içinde kalmıştı ama onu zapt etmeyi başarmıştım.

Amında titreşen vibratörü sokup çıkarmaya koyulduğum zaman kendini kaybetti ve şuursuzca sayıklamaya başladı, biraz sonra da hareketsiz kaldı. Böylece ilk vibratörlü deneyimizde eşimi zevkten bayıltmış, bilincini yitirmesine neden olmuştum…

“Çılgınsın… Hiç bu kadar kızışmamıştım. Dişi bir köpek gibi kuduracağımı sandım”

Ertesi gün karımla bu müthiş aletin getirdiği yeni zevkleri uzunca bir şekilde konuşup daha da keyifli hale getirmenin yollarını aradık. Bir çok vibratörlü fantezi geliştirdik ama iki tane fantezimi eşime anlatmadım. Çünkü bu konuda ona sürpriz yapmak istiyordum. Bazı fantezilerimizi deneyip zevkin doruklarına ulaştıktan sonra vibratörü gardırobun bir köşesine yerleştirdik.

Eşimin çocukluk arkadaşı Müge ile eşi Aydın’ı yemeğe davet ettiğimiz bir akşam sürpriz fantezimi gerçekleştirmek üzere harekete geçtim. Mükemmel bir akşam yemeği, harika bir muhabbetle devam ederken eşim kahve yapmak için salondan çıkıp mutfağa geçti.

Ben de bir bahaneyle salondan çıktım ve doğruca gardıroba gittim ve zenci vibratörü dinlendiği yerden aldım. Sonra da koridorda eşimin kahve tepsisi ile salona yöneleceği anı beklemeye başladım.

Çok geçmeden eşim dikkatlice taşıdığı tepsi ve kahvelerle mutfaktan çıktı, antreyi geçerek salonun kapısına yöneldi. Hızla hareket ederek arkasına geçtim.

Eşim sol elini kullanarak kapıyı yarısına kadar açıp içeriye girmek üzereyken belinden tutarak içeri girmesine engel oldum. Salondaki misafirlerimiz eşimi biraz görebilirlerdi, ama televizyonu izliyorlardı.

Karım adeta kapıda donup kalmış, ne içeri girebiliyor, ne de dışarı çıkabiliyordu. Bir ara Müge bize doğru bakmış, ama hemen başını televizyona çevirmişti. Karıma sakin olmasını fısıldadım ve eteğinin arkasını yavaşça beline kadar sıyırdım.

Yaptığımın çılgınlık olduğunu biliyordum ama bundan inanılmaz bir zevk alıyordum. Erkekliğimin kabarıklığını tarif edemeyeceğim…

Yumuşak sayılmayacak bir hareketle götünün yuvarlaklarını saran minik külotunu araladım, elimdeki simsiyah aleti karımın amına doğru yavaşça iterek sokmaya başladım.

Çok kısa bir süre içinde sadece iki santimlik kısmı dışarıda kalmıştı. Parmaklarımı kullanarak kocaman suni yarağı karımın içine iyice yerleştirdim. Fazla itmiş olacağım ki, işaret ve orta parmağım da yarıyı geçecek kadar ıslak amının içine gömülüverdi.

Karım hafifçe inlemiş, bunun üzerine salondaki misafirler kapıya dönmüş bakmışlardı. Müge’nin yüzündeki gülümseme çok anlamlıydı… Aptallaşan eşim hareket etmeye fırsat bile bulamadan külotunu düzelttim, eteğini indirdim ve ona,

“Sakın geriye dönme lütfen, içeriye gir…” diye adeta yalvardım, tereddüt ettiğini görünce kıçından salona doğru itiverdim ve birlikte salona girdik…

Eşim kontrollü adımlarla salona girerken, elimdeki uzaktan kumandanını tuşuna basmış, zenci aleti eşimin amında titreştirmeye başlamıştım. Karımın halini anlatmak için ancak fotoğrafını çekmek veya filmini izlemek gerekirdi.

Al basmış yüzüyle servisi yaparken elleri, dudakları titriyor, ayakta sallanıyordu. Misafirlerimiz tuhaf bakışlarla karımı izliyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Sevgili eşim zorlukla kahve servisini yapıp koltuğuna yönelirken birden bire yere yıkılıverdi. Bereket versin koltuğa düşmüştü. Hemen kendini toparlamaya çalıştı ama beceremedi tabii. Ardından koltuğa yayılıp baygın görünümle sağa sola kıvranmaya başladı.

Müge ve eşi Aydın atılıp panik içinde eşime yardıma koştular. Nasıl bir orgazm yaşadığını anlayamamışlardı. Yanlarına gelip eşimi kucağıma alırken,

“Çok kötü gripti, ayakta atlatmaya çalışıyordu ama dayanamadı her halde…” dedim onlara.

Beni anlayışla karşılamışlardı. Karımı kollarımda yatak odasına götürürken hala derin bir orgazmın sarhoşluğunu yaşıyordu. Islak amından bu aleti çıkamadığım sürece de orgazm olacaktı… Amından vibratörü çıkarttığım zaman belki onuncu boşalmasını yaşıyordu. Rahatlayınca sürprizimi nasıl bulduğunu sordum.

“Çılgınsın ama perişan oldum. Hiç bu kadar kızışmamıştım. Dişi bir köpek gibi kuduracağımı sandım” dedi ve ekledi, “Eğer irademi kullanmaya gücüm yetmeseydi, Aydın’a beni sik diye bağıracaktım.” Bu sözleri işitmek beni coşturmuş, heyecanlandırmıştı.

“Gerçekten onu ister miydin?” diye sordum. Eşim gözlerini kapayarak cevap vermedi. Aydın’ın sikilmek için kıvranan eşimi benim önümde acımasızca becerdiği sahneler gözümde canlandı, taş gibi oluverdim.

Yabancı adamların karımı ellemeleri beni tahrik etmiş, kızıştırmıştı…

Bu müthiş akşamdan sonra ikinci sürpriz fantezimi gerçekleştirdim. Bir hafta kadar sonraydı. Akşam üzeri işten çıkacağı saate doğru eşimi işyerinden arayıp onu almaya geleceğimi, beni beklemesini söyledim. Sonrada doğruca eve gelip eşimin pardösüsünü aldım ve işyerine gittim. Eşim işten çıkmış beni bekliyordu. Elimdeki pardösüsünü görünce şaşırmıştı. Pardösüyü ona uzatırken,

“Bunu giy üzerine, sonra da altını tamamen çıkar. Çıplak olmanı istiyorum” dedim.

Eşim şaşkın şaşkın pardösüyü giydi, ortalığın alaca karanlık olmasından da yararlanarak önce eteğini, ardından da külotlu çorabını ve külotunu sıyırıp çıkarttı ve elimdeki poşete doldurdu. Binadan çıkınca eşim arabanın ne tarafta olduğunu sordu. Cevabım onun aklını durdurmuştu.

“Bu akşam arabamız yok, eve otobüsle gideceğiz” dedim. Hemen koluna girip biraz ilerideki otobüs durağına doğru onu adeta sürükledim. Peş peşe gelen iki otobüse binmemiştik. Karım ne beklediğimi sorunca,

“Kalabalık bir otobüs bekliyoruz” dedim.

Az sonra da tıklım tıklım dolu bir belediye otobüsü geldi ve zorlanarak bindik. Otobüs öylesine kalabalıktı ki, neredeyse ayaklarımız havada duruyorduk. Eşim, üzerindeki ince pardösü her an sıyrılacakmış gibi tedirgindi.

Kendisini sıkıştıran heriflerden korunmaya çalışıyor, arkasına abanan pislik bir heriften uzaklaşmak isterken, önündeki adamın kucağına yapışıyor, ondan kaçarken yandaki adamın kollarına düşüyordu.

Karımın kucaktan kucağa gezdiğini hayal ederek sikimi büyütüyordum. Keyfim yerindeydi anlayacağınız. Hemen önümdeki zayıf ve kalın bıyıklı kumral adam karımı elliyor, resmen elini amına sokmaya çalışıyordu.

Eşimin yanına sokuldum. Ona sahip çıkmalıydım ama bunu yapmayı istemiyordum. Eşimi yabancı adamların ellemeleri beni tahrik etmiş, kızıştırmıştı.

Sikimi karımın sağ kalçasına yandan değdirip bastırmaya başladım. Arkasında duran adam hala elliyor, bir yandan da sikini kurcalayarak belini getirmeye uğraşıyordu. Karımın yüzünün rengi değişmiş, kızarmıştı. Belli ki zevk alıyor, ellenmesine ses çıkarmıyordu. Adam titreyerek külotuna, pantolonuna boşalırken karımın kıçına iyice yapıştı ve bir süre öylece kaldı.

Adam ilk durakta inerken ben onun yerini aldım ve çevrenin yoğunluğundan yararlanarak zenci vibratörü poşetten çıkardım, beklemeden pardösünün arka yırtmacını hafifçe ayırıp karımın amına soktum. Çıplak kıçına temas eden elim, hiç zorlanmadan amını bulmuş, etraftakiler fark etmeden zenci yuvasına yerleşmişti…

Cebimdeki kumandadan aldığı emirle titremeye başlayan suni yarak görevini yaparken karım yine şaşırmış, kıpkırmızı olmuştu. Dudaklarını ısırıp ter içinde kalınca orgazm olacağını anladım. Önündeki adamın göğsüne başını yaslayarak yapışınca şaşırmak sırası bana gelmişti. Bir yandan da iki eliyle adama sıkıca sarıldı.

Çevreden bakanlar, adamla karımı çift sandılar ve aldırmadılar ama ben müthiş kıskanmıştım. Aralarına girip ayırmaya çalıştımsa da karım buna izin vermedi. Çünkü adama sülük gibi yapışmıştı. Anlaşılan zenci alet işini başarıyla yapıyordu.

Karımı bir hayli izledim ve izlerken de ölçüsüzce zevklendim. Yüzü sürekli olarak kırmızıydı. Alev alev yanıyor, kesik kesik soluyor, burun delikleri hızlı hızlı açılıp kapanıyordu. Amının da kasılıp gevşediğinden emindim, üstelik yapış yapış olmalıydı. Onu, orada, herkesin içinde çırılçıplak bırakıp doya doya okşamak, inleterek sikmek için yapmayacağım şey yoktu ama bu imkansızdı.

Otobüsten inerken karım hala kıpkırmızıydı ve ölçüsüzce titriyordu. Acele ile bir taksi çevirip evin yolunu tuttuk. Bir an önce eve ulaşıp karımı sikmek için sabırsızlanıyordum…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Ah şu kocam(Alıntıdır)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ah şu kocam(Alıntıdır)
30 yaşındayım ve 8 yıllık evliyim. Eşim Semih bir özel kuruluşta çalışıyor ve iyi maaşı var. Teknisyen kendisi. Bizim gibi mütevazı bir kankası var, Özcan devlet memuru ve çok iyi anlaşırız. Özcan yakışıklı, evine bağlı birisiydi. İçki içerdi ama kumarı ve çapkınlığı yoktu.

Özcan da karısı Sevgi de son derece kibar ve misafirperver insanlar… Devamlı onlara gider gelir, hafta sonlarını onlarla beraber geçirirdik. Bir tek onlarla anlaşırdık. Neyse.. Son zamanlarda başıma gelenler beni çileden çıkardı. Çileden demiyelim de yoldan diyelim.

Ben balık etinde 168 boyunda kısa kestane rengi saçları olan oldukça güzel bir bayanım. Çevremden de beğenenler çok olur beni.

Kocam Semih son zamanlarda seks yaşantımızı renklendirelim falan filan demeye başlamıştı. Yatakta sevişirken fanteziler kuruyor, bunları bir yandan kulağıma fısıldıyor, bir yandan da beni düzüyordu…

Bu yeni durum ilk zamanlar bana çok itici geliyordu ama sonraları dinlemek de hoşuma gitmeye başlamıştı. Uzun ve çekici olan fantezileri beni etkiliyor, azdırıyordu yatakta… Ayrıca başkalarının beni nasıl düzdüğünden bahsediyordu. Benim ne kadar seksi, şehvetli bir kadın olduğumu, çok güzel seviştiğimi, erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarından gurur duyduğunu söylüyordu. Bu beni de etkiliyordu ama sadece fantezi olduğundan işimiz bittiğinde her şey bitiyordu.

Yatağımızın karşısına koca bir TV koymuş, her yatağa girdiğimizde porno filmleri koyup seyretmekle başlıyorduk sevişmeye… O harika vücutlu porno yıldızlarının koca koca erkeklik organları kadınlara girip çıktıkça içim bir hoş oluyor, dere gibi sularım akmaya, kocamınkine saldırmaya başlıyordum.

Çoğu filmin sonunu göremiyorduk bile… Kocam üstümde bacaklarımın arasında gidip gelirken benim gözüm o erkeklerde, penislerinde; kulağımda onların inlemeleriyle çıldırıyordum. Kocam bir yandan beni beceriyor, bir yandan da kulağıma

– “Oohhh.. Harikasın canım… Nasıl sikişiyorlar di mi? Gözünü ayıramıyorsun yaraklardan… Ne yarak var adamda… İster misin canım? İçine girsin mi o koca sik?” diye beni ateşliyordu… Kıvranıyordum altında, deliriyordum,

– “Ohhh… Evet aşkım… Çok güzel ama, harika… Şu sikinin büyüklüğüne bak… Nasıl bağırttırıyor kadını? Ohhh… Kocacım, keşke yanımızda olsalardı… Sen kızı sikerken, adam da o koca sikini daldırırdı bana… Hadi, sen de onun gibi sik beni… Dibime kadar sok sikini… Ohhh…”

Gerçekten kocamın dediği gibi olmuş, seks hayatımız renklenmiş, harika olmuştu. Akşam olmasını, kocamın gelmesini dört gözle beklemeye başlamıştım. Yemeği hazırladıktan sonra, küvete girip kokulu şampuanlarla duşumu alıyor, kremlenip en seksi giysilerimi giyerek gelmesini bekliyordum.

Kapıdan girer girmez gözleri faltaşı gibi açılan kocamla ilk seansı kapının önünde yapıyorduk bazen… Yatağa gidene kadar üstümdeki mini eteklerle, jartiyerli çoraplarla, liseli gibi giysilerimle eğile kalka, her tarafımı sergileye sergileye kocamı azdırıyordum. Bazen ben onu, bazen dayanamayıp o beni yatağa atıyor, bazen de yatağa gidemeden nerde yakalarsa orda sikiyordu beni…

Bir gün Sevgi beni eve çağırdı.

– “Akşam Özcanın annesi babası gelecek, bana yardım eder misin?” dedi

– “Memnuniyetle..”. dedim. Sevgilere gittim hoş beş derken Semih’i arayıp,

– “Ben Sevgi’nin evdeyim. İş çıkışı buraya gel, yemeği birlikte yiyelim…” dedim.

Bu arada Sevgi rahat etmem için kendi kıyafetlerinden verdi. Bol ve basma ince bir etek tişört ve tülbent giydim işin ilginci o da balık etinde ve benim kilomda… Sima olarak da, yapı olarak da birbirimize benziyoruz yani… Her konuda anlaşıyoruz arkadaşımla… Akşam olmaya başlamıştı hazırlıklar da bitmek üzereydi. Sevgi,

– “Sultan, sen salatayı hazırlayıver, ben de ortalığı toplayayım” dedi

O oturma odasına gitti, ben de salata işine giriştim. Biraz sonra giriş kapısının açıldığını duydum. Anlaşılan Özcan gelmişti. Erken çıkıyordu. Semih özel şirkette çalıştığından geç çıkıyordu. Ben iyice dalmış, işimi yapıyordum. Marullarla, domateslerle uğraşmaya o kadar dalmışım ki, arkamdan aniden birisi kucaklayıverdi. Özcan…

Ama ne kucaklama… Bir anda bir eliyle sağ mememi avuçlamış, sol elini de eteğin üstünden pençe gibi geçirip şeftalimi avuçlayıvermişti. Bu arada kollarıyla da sımsıkı kendine, kasıklarına bastırıyor, dudaklarını ensemde dolaştırıyordu. Kalçalarıma batan taş gibi sertliği hissedebilmiştim o kısacık, şimşek gibi çakan kucaklama sırasında…

– “Aşkım seni çok özledim..” dedi. Bu anlattıklarım sadece bir kaç saniye içinde oldu yani ben geriye dönene kadar yapacağını yapmış, ben de gayrı ihtiyari “Ayyy…” diye çığlık atmıştım. Hemen arkamı dönerken,

– “Ne yapıyorsun Özcan?” dedim. Adam sesimi duyup karısı yerine beni kucakladığını anlayana kadar bir süre geçti. Bir afalladı, bir afalladı. Şok geçirdi. Ben de tamamen ona dönmüş, mutfak bankosuna dayanmıştım. Karşılıklı duruyorduk.

– “Ama.. Ama.. Ben.. Ben.. Şey.. Çok özür dilerim Sultan.. Ben seni Sevgi sandım.. Hay Allah.. Ben ne yaptım?” diyerek kekeliyordu.

Özcan’ın yüzü kızarmıştı, utançla birlikte söyleyecek söz de bulamıyordu. Anlaşılan benim evde olduğumdan haberi olmayan Özcan, beni Sevgi’nin kıyafetleriyle arkadan görünce karısı zannedip kucaklamak istemişti. Bu arada attığım çığlığı duyan Sevgi de oturma odasından seslendi

– “Ne oldu Sultan? Bir şey mi oldu?” diye soruyordu. Ben de hemen toparlanıp,

– “Yok bir şey… Özcan salatayı döküyordu da onun için bağırdım..” dedim. Özcan diyecek kelime bulamıyordu o anda… Ben işi düzeltmiştim tabi… Gülümseyerek koluna dokundum,

– “Tamam canım, önemli değil… Sevginin kıyafetleri üstümde olunca o zannettin. Gayet doğal… Hadi içeri gir, Sevgi yanlış anlamasın… ” dedim.

O da gülümsedi. Adam benim rahat tavrıma bayılmıştı. Aslında ben de şaşırmıştım kendime… Nasıl bu kadar rahat olabildim ki… Hem o anda Özcanı ele vermemek için söylediğim yalana kendim de hayret etmiştim…

Özcan’ın annesi ile babası gelene kadar oturma odasına giremedim utancımdan… Sanki suçlu benmişim gibi… Özcan kucaklanma işinin hoşuma gittiğini düşünüyordu mutlaka, onu kurtarmak için yalan söyleyivermiştim… Neyse, büyükler geldi. Yemekler çaylar hoş sohbet… Saat 10 gibi Semih de geldi ona da yemek koyduk, yedik, içtik.

Özcan’ın ailesini arabayla evlerine bırakmak Semih’e düştü. Özcan’ın arabası arızalıydı. Onlar çıktıktan sonra evde üçümüz kaldık. Bu süre zarfında Özcan’la göz göze gelmemeye çok çalıştım. Ama ne zaman baksam adamı bana bakarken, oramı buramı süzerken görüyordum. Ya bana ne oluyordu böyle? Resmen göz zinasına başlıyordum… Adamın bakışları sanki değişmişti. Ya da bana öyle geliyordu. Bir yanlışlık nelere yol açmıştı.

Semih gelene kadar oturduk. Bazen Sevgi mutfağa gidiyor, kocasıyla odada yalnız kalıyorduk. Bir şey diyemiyordum. O da utanıyor ama anlamlı bakışları sanki birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Aslında ben de etkilenmiştim olaydan… Elleriyle hem memelerimi hem kasıklarımı ellemesi, ayrıca kalçalarımı sikinin üzerine bastırması…

Aklıma geldikçe kızarıyordum. Olay beni çok etkilemişti. Dakikalar ilerledikçe sevişme arzularım kabarıyordu.. Sanki ayarlarımla oynamıştı adam… Hemen eve gidip kocamla sevişmeliydim. Ben bu duygularla baş etmeye çalışırken hınzır herif bana,

– “Hasta mısın Sultan? Yüzün kızarıyor..” falan diye soruyordu. Hem de Sevgi’nin yanında, bilerek mahsustan soruyordu. Ben de

– “Herhalde yorgunluktan…” falan diyor, kafamı eğiyordum. O akşam ona çok sinir olmuştum. Resmen benimle dalga geçti. Ama yalana gerek yok, bir o kadar da arzulamaya başlamıştım herifi… Fırsat buldukça gece boyunca çaktırmadan önündeki kabarıklığa baktım. Normalde dururken bile önü kabarık görünüyordu. Herhalde kalın bir siki vardı ve Sevgi’yi çok iyi beceriyor olmalıydı.

Sonunda kocam geldi, biz de çıktık, eve geldik. İçeriye girer girmez, hemen Semih’e sarıldım, dudaklarından öptüm.

– “Hadi kocacığım sevişelim…” dedim. Kocam benim bu aktif halime alışık olmadığından şaşırdı, ama sevişme isteğinin benden gelmesine sevinerek öpücüklerime karşılık verdi, sevişti benimle…

– “Bu akşam ne fantezin var sevgilim?” dedim. Yine şaşırmıştı. Hiç sormazdım oysa, hoşuna gitmişti.

– “Bilmem, sen seç” dedi,

– “O zaman beni mutfakta düz olur mu? Mutfakta mermere daya ve arkamdan o koca sikini amıma geçir…” dedim. Kafasını salladı çok heyecanlanmıştı

– “Yalnız senden bir ricam var. Kesinlikle önüme çevirmek yok. Konuşma ve sadece beni sikerken ensemi kulak memelerimi em, bir elinle de memelerimi okşa tamam mı?” dedim

– “Tamam” dedi. O dünden razıydı, hemen geçtik mutfağa… Lavabonun bataryasını tutup mutfak bankosunun önünde eğildim. Bacaklarımı araladım. Üstümde giysilerim vardı. Eteğim belime sıvandı. Titreyen eller külodumu yırtarak çıkardı. Çıplak, ıslak, içinden sular akan kadınlığımı koca sikiyle hiç bekletmeden, aniden dolduruverdi.

– “Ahhh..” diyebildim. Kocam arkamda beni düzerken hep Özcan’ı düşledim. Sanki o vardı arkamda.. Sanki onun siki giriyordu amıma… Arkadan uzanıp memelerimi avuçlayan elleri sanki onun elleriydi… Öyle zevk alıyordum ki…

– “Ohhhh… Hadi sok.. Sok.. Bastır aslanım.. Senindir bu bal kutusu.. Hadi.. Sik beni…” diye bağırıyordum.

Kocam da kudurmuş bir şekilde arkamda işini yapıyordu. Nefesi ensemde, kulak memelerimde gezinirken, tüm arzularım kabarmış delirmiştim. İçime girip çıkan sikin fışkırttığı amımın sularının baldırlarıma aktığını hissedebiliyordum. İkimiz de aynı anda, kasıla kasıla bağıra bağıra boşaldık. Müthişti.

Banyoya girip yıkandım ve peşimden Semih girdi. Tam o sırada cep telefonu çaldı. Üstüme havlu alamadan çırçıplak koşup baktım. Özcan arıyordu. Yine heyecanlanmıştım, açtım.

Az önce müthiş bir orgazm yaşamama rağmen onun sesini duymak yine ıslanmama yetmişti. Yine karnımda, kasıklarımda karıncalar gezinmeye başlamıştı. Elimi kadınlığıma uzatıp avuçlarken konuşmaya devam ediyordum. Sesim ister istemez boğuk, yatak sesi gibi çıkıyordu. Gayet kibar bir şekilde kocamı sordu.

– “İşi var şu anda, gelemez” dedim.

– “Tuvalette mi?” dedi

– Hayır, banyoda, duş alıyor” deyiverdim. Evet desem hiç sorun yok, ısrarla soruyor, yalan da aklıma gelmedi ben de doğruyu söylemek zorunda kaldım.

– “Yaa…” dedi anlamlı anlamlı… Ben de elimde olmadan güldüm telefonda… Aman tanrım, adama resmen pas atmıştım. İyi geceler dileyip telefonu kapattık… İçim içimi yiyordu. Adam kocamla seviştiğimizi anlamıştı. Uyuyana kadar onu düşündüm.

Semih ertesi akşam eve gelince geceki azgınlığımı sordu, ben de bir yalan uydurdum. Sonraki sevişmelerimizde fantazi yaparken kocam nedense sürekli Özcan’dan bahsetmeye başladı. Ben zaten kendimi zor tutuyorum, o yangına körükle geliyordu

Bir gün yine evde yalnız kaldığımda aynanın karşısına geçtim ve amıma bakarak mastürbasyon yaptım. Özcan’ın arkama değdirdiği koca sikin bu ama nasıl gireceğini, beni sikerken nasıl zevk alacağımı düşünüyordum. Acaba o da bu sulanmış amımın tadına bakmak ister miydi diye hayal kuruyordum..

Tam ben bu vaziyetteyken telefon geldi. Islak parmaklarımla telefonu açtım, Özcan… Hey allahım… Sanki bir işaretti bu… Ben onu hayal ederek mastürbasyon yaparken, o aynı anda beni arıyordu. Semih’i sordu,

– “Daha gelmedi” dedim hemen… Bir an durdu, sonra

– “Sultancım, geçen gün için çok üzgünüm” dedi. Şaşırmıştım. Neden kapanmış bir konuyu açıyordu bu adam…

– “Özcan üzme kendini, o konu kapandı artık…”

– “Ama o günden beri aklımdan çıkmıyor…”

– “Neden ki ?”

– “Yani.. Özür dileyemedim falan…”

– “Diledin işte.. Özcan, kendini suçlama.. Oldu bir hata.. İkimiz de suçluyuz.. Kafana takma olur mu?”

Evet onu deli gibi arzuluyordum ama kendimi hemen kucağına atamazdım. Her ne kadar kocamla fantazilerimize onu ikinci kocam olarak alsak da yapamıyordum işte, şaşkın gibiydim. Hem deli gibi istiyordum onu, hem gerçek olmasını engelliyordu bir şeyler…

– “Sağol beni ele vermedin Sevgiye karşı, çünkü çok şüpheci, canıma okuyabilirdi sorularıyla…” dedi. Ben kapatmaya çalışıyordum o açıyordu.

– “Evet, Sevgi çok şüpheci ve çok iyi arkadaşım… Onu kaybetmeyi kesinlikle istemem…” diyerek bu olaya ne kadar kapalı olduğumu ima ettim. Bozulmuştu biraz… İyi günler dileyerek kapattık ama içim yanıyordu.

Yine arzularım kabarmış kuduruyordum. Özcan’ı terslemiştim ama aslında çok istiyordum. Onun kaslı kollarına dolanmak, kaba elleriyle her yerimi okşamasını, kalın etli dudaklarıyla dudaklarımı emmesini istiyordum. Büyük, kalın ve damarlı olduğunu düşlediğim sikinin amımın içinde gidip geldiğini düşünmek amımı sulandırıyordu.

Yine de basit bir kadın olmamalıydım. Onu ne kadar istediğimi ona belli edemezdim. Fakat zaman geçtikçe ona duyduğum arzu çoğalmaya başladı. Ne zaman rastlasam o akşamki sarılması aklıma geliyordu.

Bir gece kocamla yemekten sonra şarabımızı alıp yatağa geçmiştik. Çırılplak soyunmuş, yatakta uzanıp televizyonda porno izerken elimizde kadehler şarap içiyorduk. İzlediğimiz filmin konusu grup seksti. İki çift birlikte oluyorlar, harika sevişiyorlardı. Semih gözlerini ekrandan ayırmadan,

– “Sana bir şey söyleyim mi Sultanım?” dedi “Ama kızmak yok”.

– “Söyle…” dedim

– “Ben Özcan’ın sikini gördüm” dedi. Yutkundum. Şokla birlikte bir anda ateşim de çıkmıştı.

– “Yok ya, nasıl?” diyebildim sadece.

– “Geçen ay halı sahada maç yapmıştık ya… İşte maçtan sonra duşa gitmiştik. Özcan sabunlanmış, gözleri köpüklüydü. Biz de arkadaşlarla onu gözledik dalgasına, gülmek için…”

– “Eee ?” dedim heyecanla “Gördünüz mü Özcan’ın sikini?” Dönüp bana baktı,

– “Oohh.. Ne güzel söyledin kız.. Ne olur, bir kere daha söyle…”

– “Sikini gördün mü arkadaşının? Özcan’ın sikini gördün mü?” diye devam ettim. Elimi sikine attım, sertleşmişti. ”Ne o kocacım? Hoşuna mı gitti Özcan’ın sikinden bahsedince?”

– “Evet aşkım. Sen Özcan’ın siki falan deyince tahrik oldum işte…”

– “O zaman anlat bakalım”

– “İnikti ama uzundu. Sağa sola sallanıyordu. Damarları çıkmıştı. Bayağı da vardı kalınlığı…”

– “Demek ki Sevgi doğru söylüyormuş…” dedim mahsustan

– “Ne yani? Kocasının sikini mi anlattı sana?” dedi. Kocamın da Sevgi’ye kayıtsız olmadığını seziyordum.

– “Evet bazen konuşuyoruz işte… Laf sırası gelince…”

– “Sen de benden benimkinden bahsetseydin bari…”

– “O anlatınca ben de anlattım tabi… Canımı yakıyor bazen, pek büyük benimki de, dedim. Pornoları seyredip seyredip sabaha kadar birbirimize atlıyoruz dedim… “

– “Ooohhh harikasın karıcığım…”

– “Semih… Arkadaşın olmadan pek içmezdin sen… Bu akşam neden yalnız içiyorsun hayret…” Yüzüme baktı,

– “Evet ya… Ne dersin karıcım? Çağıralım mı bizimkileri?” dedi

– “Ne o? Sevgi’yi mi göreceksin?” diye takıldım

– “Sen de Özcan’ı görürsün karıcığım… Geçenlerde onlarda otururken, adamın önünden gözlerini alamıyordun.” Yutkundum, elimdeki kadehten bir yudum aldım,

– “Saçmalama aşkım, nerden çıkardın?”

– “Hadi hadi çekinme, kızacak bir şey yok bunda…”

– “Tamam, gözüm ilişti bir iki defa… Ama sen de Sevgi’nin kalçalarına bakıyorsun, kaç kez gördüm”

– “Demek ki ikimiz de aynı suçu işlemişiz” Uzanıp dudaklarımı öptü. “Sevişirken onlardan bahsetmekten, onları yatağımıza almaktan herhalde… Onları gördükçe konuştuklarımız aklıma geliyor aşkım…

– “Hadi çağır o zaman şunları… Neşelenelim biraz…” dedim. Kalktı, telefon açtı Özcan’a,

– “Biz kafaları bulduk kanka, siz de isterseniz hemen gelin, hem içeriz, hem laflarız…” dedi. Sesini duyuyordum Özcan’ın,

– “Geç olmadı mı dostum? Hem Sultan ister mi bakalım bu saatte misafir?” dedi

– “Bizimki de zaten olur dedi, onun istemesiyle aradım seni…” demez mi? Hemen kolunu çimdikledim Semih’in ama iş işten geçmişti.

– “Haa… O zaman geliriz tabi ki ama…”

– “Ne aması?” dedi Semih

– “Bizimki yok, annesine gitti bu akşam…”

– “Yaaaa demek öyle?” dedi kocam hayal kırıklığıyla… Ben de aynı durumdaydım. Hevesim kursağımda kalmıştı. Semih

– “Olsun canım, sen gel” dedi.

– “Olmaz kanka, Sultan rahatsız olur…”

– “Rahatsız olmaz, sen gel”

– “Peki o zaman geliyorum” diyerek kabul etti Özcan. Telefonun kapanmasıyla birlikte ateşler içerisinde kalmıştım. Yanaklarım kızarmıştı. Sanki gelmelerini sadece ben istemişim gibi çağırmıştı adamı… Kızar gibi yaparak

– “Sen ne yaptın?” dedim

– “Eee ne yapalım karıcım… Benim şansım yokmuş. Ama senin varmış..”

– “Ne yani? Ne demek o?”

– “Hadi hadi… Ben malımı tanırım. Heyecandan ellerin titriyor. İstemezmiş gibi konuşup durma… Geliyor işte… Bu akşam Özcan’ı delirtmeni istiyorum”

– “Sen ne söylüyorsun Semih? Bunu nasıl yaparım ben?”

– “Canım, adamın koynuna gir demedim ki… Sadece eğleneceğiz. Biraz serbest, açık davran. Bir iki dekolte göster, bacak göster. Güzel karımın güzelliklerini görsün, Özcan’ı delirt. Benim yanımda bir şey de yapamaz, kudursun enayi sana baka baka… Biz de hem güleriz, hem fantazi yapmış oluruz…”

– “İyi ama… Ya Özcan asılmaya kalkarsa? Onu hesaba katıyor musun?”

– “Meraklanma ona cesaret edemez”.

– “Bak, içelim diye adamı çağırdın. İçki şişede durduğu gibi durmaz, o da kafayı bulunca asılmaya ellemeye kalkar, aranız açılır yok yere…”

– “O kadar ileri giderse önlemini alırız aşkım. Ufak tefek şeyler olur tabi, o kadarına göz yumarım, meraklanma… Sadece eğlenelim, ben senin de bu işten zevk almanı istiyorum”

– “Tamam o zaman, onu kudurtacağım. Ama adam üstüme atlarsa engellemek de sana kalmış, tamam mı?”

– “Hah şöyle, yola gel…”

Hemen yataktan kalktık. Balık kesim eteğimi giydim. Dar kesim olduğundan geniş kalçalarımı meydana çıkarıyor, çok seksi gösteriyordu beni. Üstüne de bir dar badi çektim yakası açık… Altına sutyen takmadım. Şuh bir kadın olmuştum. Kafam da kıyak olmuştu, üç kadeh içmiştim.

Makyajımı bitirdiğimde Özcan elinde biralarla geldi. Kapıyı açtım, içeriye buyur ettim. Artık daha cesaretli bakabiliyordum yüzüne içkiliyken… “Hoş geldin” diyerek içeri aldım. Önünden kalçalarımı kıvıra kıvıra gidiyordum. Arkamdan nasıl da bakmıştır…

Oturduk, sohbet muhabbet epey eğlendik. Kocam başını başka yere çevirdiğinde, Özcan görmez tarafından beni süzüyor, imrenerek yutkunuyordu. Ben de gülümsemekle yetiniyordum.

Özcan’la Semih karşılıklı kanepelerde oturuyorlardı, ortalarından geçebiliyordum. Önlerinde de sehpalar vardı. Ben Semih’in sehpasına eğildiğimde ona karşı domalmış oluyordum. Kalçalarımı iyice dışarı çıkararak eğiliyordum. Amacım geçen gün sikini dayadığı kalçalarımın ne kadar güzel olduğunu göstermekti.

Bir ara kocam tuvalete kalktı. Ben de kalktım, kocamın önündeki şişeleri toparlarken yine çıkardım kalçalarımı… O anda Özcan,

– “Hayatımda gördüğüm en güzel şeyler…” diye mırıldandı. Hemen doğruldum

– “Ne o güzel olan şeyler?” Hemen düzeltti

– “Şey, aklıma bir şey geldi de… Sen bana bakma konuşuyorum işte…” dedi.

Keşke biraz daha cesaretli olabilse dedim kendi kendime… Pantolonun önündeki kabarıklık gözüme batıyordu iyice… Başım dönüyordu, içk**en mi, onunla sevişme isteğinden mi bilmiyorum. Artık hayallerimi gerçekleştirmeliydim bu gece… Hazır karısı yokken, hazır içkiler içilmiş, engeller kalkmışken… Bu fırsatı kaçırmadan onun altına yatmalıydım. Bir şekilde kocamı uyutmanın bir yolunu bulmalıydım. Biraz sonra Semih banyoda işini bitirmiş, geldi. Dans müziği açtı,

– “Dans edelim hayatım” dedi.

– “Aaaa misafirin yanında çok ayıp kocacım” dedim.

– “Yoo, siz keyfinize bakın çocuklar… Hem ben misafir miyim sultan, aşk olsun…” dedi.

Ben de içimden “hadi ne olur, aşk olsun” diye iç geçiriyordum. Kalktım, kocamla dans ederken birbirimize iyice sarıldık. Sanki kilitlendik adeta… Önümde, kasıklarma batan sertleşmiş sikini hissedebiliyordum. Semih boynumu nefesi ile yokluyor, bazen öpüyor, bazen de diliyle yalıyordu. Benim gözler zevkten kısılıyor ama bir şey yapamıyordum. Sonuçta Özcan’ı kudurtacaktık

Ellerini yavaş yavaş kalçalarıma indiriyordu kocam… Artık hiç kısıtlamayacaktım Semih’i… “Ne olacaksa olsun artık bu gece” dedim içimden… Bu gece mutlaka ikisini de istiyordum.

Semih benim engellemediğimi görünce daha da ilerilere giderek ellemeye, sıkmaya başladı. Tam da Özcan’ın karşısında yapıyordu bunu… Adam kuduruyor, bir o kadar da ben kuduruyordum. Yavaş yavaş eteğimi yukarı çektiğini fark ettim.

– “Semih yapma. Özcan görecek. Çok ileri gittin. Ne olur yapma…” diyordum. O da elleri kalçalarımı okşarken,

– “Sus lütfen, ben ne yaptığımı biliyorum sevgilim… Sen merak etme…” diyordu fısıldayarak kulağıma…

Ben artık yüzümü Özcan’a döndüğümde, gözlerimi kısarak kocamın okşamalarından nasıl zevk aldığımı ona da gösteriyordum. Kocam eteğimi iyice kaldırdı, parmakları külodumun kenarlarında dolaşıyordu şimdi… Benden hiç ses çıkmıyordu…

Özcan artık rahatlıkla oturduğu yerden külotlu çorabımın altından siyah külotumu görebiliyordu sanırım. Kocam pençeleriyle eteğin altından kalçalarımı sıkıyor mıncıklıyordu. Özcan’a döndüm ve sikini okşadığını gördüm.

Artık içkinin etkisi ile o da rahat davranıyordu. Bir anda gözlerim açılmıştı. Adam oturduğu yerde, benim bacaklarıma, kalçalarıma bakarak sikini pantolonunun üstünden okşuyordu. Kocam kulaklarımın memelerini yalarken

– “Özcan’la da dans etmeni istiyorum tatlım…” dedi. Ben de istiyordum elbette… Hem daha neler neler istiyordum. Başımı çevirip Özcan’a baktım.

– “Kocacım, adamın siki kalkmış, okşayıp duruyor. Sen kızmaz mısın?” dedim

– “Neden kızayım canım, konuştuk ya önceden, kızmam”

– “Ama sadece kudurtacaktık onu.. Bu vaziyette dans etmeye kalkarsak, bu herif korkarım ayakta becerir beni…”

– “Karıcım, boş ver bunları… Eğlenmene bak sen… Öyle seksi görünüyorsun ki… Özcan’ın sana baka baka tahrik olması deli ediyor beni… Hoşuma gidiyor… Nasıl istiyorsan, içinden nasıl geliyorsa öyle davran… Evet, sadece kudurtacaktık, öyleydi… Ama artık seni sikmek isterse de, sen arzu ettikten sonra ben de istiyorum… Ve inan çok mutlu olurum…”

Şaşırmıştım ama sevinmiştim de… Kocamın boynuna sarılıp dudaklarına yumuldum. Karı koca ayakta öpüşüyorduk. Özcan da oturduğu yerden bizi izliyordu. Çok tahrik olmuştum. Bacaklarımın arasından sularımın aktığını hissediyordum. Kocam sonunda zorlukla ayrılıp,

– “Hadi, yap şunu…” dedi. Ben de Semih’i bırakıp elimi Özcan’a uzattım,

– “Gel Özcan, biraz da seninle dans edelim. Orada yalnız kaldın…” dedim. Öyle kısık, şehvet dolu bir tonla söylemiştim ki, Özcan durumu anlamıştı. Sanki dans etmeye değil de, sevişmeye, yatağa çağırıyordum Özcan’ı…

– “Çok sevinirim” dedi. Kalktı, önce el ele dans etmek istedim.

– “Böyle mi yapacağız Sultanım?” dedi. İlk kez ağzından Sultanım sözünü duymuştum. İçim bir hoş oldu, ürperdim.

– “Sen nasıl istiyorsun?” dedim. Sarıldı sımsıkı, kendine çekti, vücudumu kendi bedenine yapıştırdı ve

– “İşte böyle… Senin için sakıncası yoksa…” dedi.

Penisinin sertliğini göbeğimde hissediyordum. Pantolonun taş gibi kabaran önünü dayamıştı bana… Özellikle sertliğini hissettirmek istiyordu… Ve evet… Hissediyordum… O gün mutfakta arkama dayanan taş gibi yarak, şimdi karnıma göbeğime baskı yapıyordu. Sulandığımı hissediyordum…

– “Hayır, bence sakıncası yok. İstediğin şekilde dans edebiliriz…” dedim. Ben de ellerimi, hatta kollarımı doladım boynuna…

– “Çok güzelsin sultanım… Ne mutlu bana… Ne mutlu bana kollarımdasın. Seni çok istiyorum sultanım… Öyle istiyorum ki, bilemezsin…” diyerek beni havaya sokuyordu. Artık ben de bitmiştim.

– “Bu akşam seninim aşkım, istediğini yap…” diye fısıldadım kulak memesini öperken…

– “Nasıl yani?” dedi şaşırarak… “Semih?” Başını çevirip bizi gülümseyerek izleyen kocama baktı. Kocam da oturduğu yerden kadehini havaya kaldırarak bize güldü. Bir eli önündeki kabarıklığın üzerinde, okşayıp duruyordu.

– “Sen kocama aldırma… Bana bak… Zaten senin kollarına o gönderdi beni…” dememle birlikte dudaklarımız birbirine geçti. Öyle güzel emiyordu ki dudaklarımı koparacaktı sanki… Canım çok yanıyordu ama aldığım zevk kat kat fazla olduğundan sesimi çıkarmıyordum. Bu kez kocam oturduğu yerden bizi izliyordu. Özcan kulağıma,

– “Seninle sevişmeyi o kadar çok istiyordum ki… Ama hayalden öteye gitmeyecek diye düşünürken o geceki hatayı yaptım. İyiki de yapmışım. Bak artık kollarımdasın Sultanım…” diyordu. Ben de itiraf ettim,

– “O akşamdan beri seni düşlüyorum Özcan’ım. İnan bana, Semih’le sevişirken bile kocamın yerinde sen olduğunu düşlüyorum”

– “Hadi o zaman… Bu kadar azap çektiğimiz yeter…” dedi Özcan, beni soymaya başladı oracıkta… O çırılçıplak kaldı, benim üzerimde ise sadece siyah çorabımla külotum vardı. Elimden tutup etrafımda döndürdü, aç gözlerle her yerimi inceledi.

– “Oofff şuna bak be… Ben rüyadayım her halde…” diyordu. Hemen onları da çıkarıp pırıl pırıl kaymak gibi tertemiz mis gibi kokan amımı yalamaya koyuldu.

– “İnanmıyorum ya… Senin de beni istediğini bilseydim şimdiye kadar harekete geçerdim. Şu amın güzelliğine bak… Harikasın canım…” diye diye yalayıp duruyordu amımı…

Bir ara Semih kayboldu kıskandı her halde dedim. Onu görecek durumum yoktu. Adam ayakta benim amımı öyle güzel yalıyordu ki anlatamam. Dizlerim titremeye başlayınca zevkten, kanepeye kendimi zor attım. Bacaklarımı ayırdım. Adam yumulmuş amımın dudaklarını emiyordu.

Ben de sikini avuçlamaya çalışıyordum. Rahatça sikine dokunamayınca doğruldu ve sikini elime verdi. Müthiş bir yarrağı vardı. Dimdik ve kalın… Havaya kalkmış, göbeğine değiyordu. Damarlıydı ve çok güzeldi. Yumuldum hemen… Bir iki derken boşalmaya başladı.

O kadar çok geldi ki anlatamam. Moralim bozulmuştu erken geldi diye ama adamınki hiç inmemişti. Sertliği de aynen duruyordu. Yaladım yaladım yine yaladım. Sik yalamaya doymuştum ama bırakasım yoktu. Özcan sonunda dayanamadı,

– “Hadi şu bal kutuna artık gömelim şunu…” dedi. Açtım bacaklarımı, arasında yerini aldı. Kendi ellerimle tutup kavradım kalınlığını ve o dar küçük kaygan deliğime yerleştirdim.

– “Ohhhhh…” diyerek derin bir nefes çektim.

Amımın her tarafını kaplamıştı. Semih’inkinden çok büyüktü. Her yerine temas ediyordu amımın içinde… Yaklaşık onbeş dakika amımı yara yara gidip geldi. Sonra sarsıla sarsıla tekrar boşaldı. Ben belki de dört beş sefer gelmiştim. O akşam ata bindirdi beni, domalttı, her pozisyonu denedik.

Ha bu arada Semih de boş durmamış, arkadaşı karısını sikip dururken fotoğraf makinesi ile etrafımızda dolanıyordu sürekli… Nerden aklına geldiyse, o güzel anlar unutulmasın diye sürekli resimlerimizi çekiyordu. Anlaşılan arkadaşının, hem de en yakın arkadaşının karısını becermesi çok hoşuna gitmişti.

Özcan’la o gece belki de 7-8 kez beraber olduk. Bunların yarısında kocam da vardı. Biraz bizi izliyor, fotoğraflarımızı çekiyor, iyice tahrik olunca aramıza dalıyordu. İki erkek beni aralarında paylaşıp okşuyor, öpüyor, emiyorlar, sikiyorlardı.

Deli ettiler beni o gece, zevkten öldürdüler… Denenmedik bir şey bırakmadık. Pornolarda görüp imrendiğimiz ne varsa hepsini yaptık. Defalarca, bağıra bağıra orgazm oldum aralarında… Çok güzel bir gece yaşadık… Kocam yorulup yatağa yattı, biz Özcan’la ikimiz devam ettik. Ne banyo bıraktık sevişmedik, ne mutfak… Sabaha karşı, iki yanımda iki erkeğimle birlikte çırılçıplak, yorgun argın uykuya daldım.

Şimdi o gece kocamın çektiği resimlerle avunuyoruz. Unutmadan, o resimlerimiz hala duruyor.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

babamın aslan oğuyken annemin güzel kızı oldum :)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

babamın aslan oğuyken annemin güzel kızı oldum 🙂
dışarıdan aldığım testo ilaçlarıyla geç girdiğim ergenlik döneminden yavaş yavaş çıktığım dönemlerdi. ailem bilmiyor yada bilmezden geliyordu ama sırılsıklam üstelik gizliden pasif ilişkiler yaşamış gaydım 🙂 tüylerimi düzenli alır saçlarımı hafif uzun tutar fönlerdim.evde yanlız kaldığım zamanlarda annemin kıyafetlerini giyip aynada kendimi seyreder başka bi dünyaya hayaller alemine dalardım 🙂 ailem tarafından görmezden geliniyor onlarla küsmüş gibi dışa kapanık asosyal bir hayat sürüyordum.
okulların kapanmasına yakın bi yaz başıydı bi arkadaşımın doğum gününe katıldım eğlence alkol hat safadaydı zaman hızlı geçti tabi farkedemedim gece yarısına yaklaşmıştı geri dönecek otobüs yok taksi için çok uzun mesafeydi üstelik alkolden zar zor yürüyordum.arkadaşlar gel bizde kal falan dedilerse de rahat edemem diye istemiyordum. derken okulda kantin görevlisi hasan gel bende kal eşim çocuklar memlekette ben sabah erken kalkıp balığa gidicem sabah eve erkenden gidersin dedi. bu teklif doğrusu içimdeki şıllığı harekete geçirdi tamam neden olmasın dedim 🙂 evi arayıp arkadaşımda kalacağım erkenden kahvaltıya geleceğimi söyledim..
eve kadar yaklaşık yarım saat yürürken sohbet ediyorduk bana sürekli doğulu şivesiyle okuldaki kızlardan bahsediyordu handenin bacakları sütun gibi aslının poposu harika falan diye ağzından sular akarak anlatıyor bense boş boş mimik yapıyordum. o an ilgimi çeken tek şey onun sekse olan açlığı arzusuydu 🙂
eve geldik bana bi çekyata nevresim serdi hava sıcak ve nemliydi çıkarım üstümü falan sadece boxerle uzandım o da yatak odasına geçti ışığı kapattı iyi geceler dedim uyumak istiyordum ama uyuyamıyordum aklımda azgın bir adamla aynı evde yanlız olduğumuz gelirken kalbinmin çarpıntısı beni uyutmuyordu 🙂 yarım saat kadar yatakta dönüp durduktan sonra salon ışığının yandığını farkettim biraz bekledikten sonra kapı aralığından bakayım dedim ve tam tahmin ettiğim şeyi gördüm 🙂 bizim azgın boğa pc den porno açmış ağzı açık izliyordu 🙂
ses çıkarmadan yakınına kadar geldim aletini görmek istiyordum karşımda iri yarı kıllı çıplak bi adam ve kocaman aleti duruyodu 🙂 beni görünce neye uğradığını şaşırdı ayağa sıçradı şortunu bile çekmeye fırsat bulamadı 🙂 gözümün önünde yaylanan aletinini eliyle kapamaya çalışıyor beceremiyordu. bi gözlerine bi aletine bakıyordum. bana ne bakıyosun hanım yok iki aydır sen yapmıyomusun sanki ibnemisin nesin falan dedi..bende ibne denmez hasan bey eşcinsel diyeceksin diyerek bi anlamda durumu itiraf ettim bizimkinin rengi benzi attı benim işim olmaz yapamam ben erkekle dedi..bu aslında beklemediğim bişey değildi adam heteroydu scoolgirl pornosu izliyor okuldaki kızlar üzerinden fantezi kuruyordu.
seninle iddiaya girelim senin karından daha güzel bir hatun olabilirim yarım saat içinde dedim.biraz muhabbet ve ikna çalışmasından sonra duvarları indirdi bizimki. sen burda bekle dedim youtubeden femboys değişim makyaj videoları açtım izlesin diye ve bende yatak odasına geçtim orda bulduklarım hayal kırıklığıydı sadece allık ruj ve oje ve göz kalemi vardı. sonuçta kadın bakımsız bi köylü kadınıydı fazla bişey beklenemezdi 🙂 bulduğum siyah diz üstü çorap düz etek beyaz dar bluz ve siyah sütyen külot takımıydı hepsini bi araya getirip gotik makyajla beraber uygun bi kombin yaptım beyaz tenli olduğum için gotik tarzını kendime çok yakıştırıyordum. kadının topuklu terlikleriyle görünümü süsleyip içeriye yalandan cilveli bi tavırla seslendim hazırmısın kocacığım :)) bizimk**e artık havaya girmiş hazırım canım hadi gel bakalım dedi bende pc den müzik aç gözlerini kapat dedim.
dediğimi yaptı karşına geçip aç kocacığım dedim ve içimdeki tüm feminen duygularımı müzikle harmanlayıp alkollü olmanında verdiği cesaretle karşısında dans etmeye başladım. hasan adeta taş kesilmişti şaşkınlıktan bişey diyemiyordu beğendinmi beni nasılım dedim tek diyebildiği başıma belamısın sen yaa off bu ne lan dı :)aletinin şortundan fışkırdığını görünce bende iyice azmıştım yanna yaklaşıp elllerimle göğüs bölgesini ovmaya başladım bacaklarımı ayırıp kıllı kucağına oturdum boynuna kollarımı sardım oda popomu elleriyle sıkıp kendine doğru çekiyordu kulağına iyice yaklaşıp öp beni dedim başını bir an geriye çekip gözlerime baktı ve yav sen hakkaten başıma bela oldun dedi ve başımı elleryle yakalayıp dudaklarıma yapıştı. bıyıkları kirli sakalı dudaklarıma batıyor inanılmaz kadınsı hissettiriyordu.dilimle dilini yakaladım diğer elimlede aletinini çıkardım dışarı.dilimi kıllı göğüs bölgesinden aşağı doğru kaydırarak emerek aletine indim aletinin ucunu hafif kaygan ve ıslanmış buldum zevk suyu akmıştı 🙂 elimle sıyırıp ağzıma götürdüm yuttum ve gözlerine bakarak güldüm ve göz kırptım :)bizimkini gözler kaymış kaskatı kesilmişti.aletinin dibinden yakalayıp başını ağzıma aldım dilimle vakumlayıp elimle dibini sıvazlarken aniden kasıldığını homurdandığını hissettim ben kendimi çekene kadar menisi ağzıma geldi sonrasında hayvan gibi böğürerek 4-5 kez daha fışkırdı ağzım yüzüm saçlarım hep meni oldu.dedim yaa insan geliyorum diye haber verir naapıyosun.. cevap vermeden nefes nefese tavana ve etrafa bakıyodu sanki bilinci gitmişti.
kalkıp lavaboya koştum aynada yüzümü görünce tahrik oldum menileri rujumla karışmıştı peçeteyle silip makyajım tazeledim.o geceyi orda bitirmek istemedim hevesim kursağımda kalmış boşalamamıştım.bi müddet sonra tekrar yanına gittim halen bıraktığım şekilde bekliyor boşluğa bakıyo bişey söylemiyodu..halıda koltukta meniler vardı ıslak bez alıp sildim sonra yanına sokulup koluna sarıldım yanağından öpüp ne oldu nedn sessizsin dedim..çok kötü oldum ben çoluğum çocuğum var benim dedi..bu durumun anormal olmadığını benim ilkim olmadığını evli erkeklerinde bana ilgi duyduğu konusunda kendisini ikna ettim aradan geçen vakitle beraber tekrar havaya girdik .bu kez erken boşalmasını istemediğim için kendimi tamamen ona bıraktım.her yerimi okşuyor boynumu ensemi emiyor elleriyle popomu bacaklarımı okşuyordu artık ben iyice kaltağa bağlamıştım bıyıkları tenime battıkça inliyordum .
sırtüstü kanepede yatarken üzerimden doğrulup külodumu syırdı popomu öpüp ısırıyordu aklım çıkacak gibi oluyorum kıvarnıyordum önünde.sonra tekrar üstüme kapaklandı bi hışınla aletini sokmaya yeltendi.içeri zorladığı anda çok acı hissettim normal olarak bağırıp sıçradım o an oda korktu biraz hani daah önce yapmıştın dedi bana. bende evet yaptım ama bu şekilde olmaz asıl sen yapmamışsın böyle karının vajinasına girer gibi girilmez dedim. o da ben zaten hiç anal yapmadın ne bileyim dedi. dönüp tekrar dudaklarına yapıştım sen dedim bekle şimdi halledicez:)
mutfağa gidip biraz zeytinyağı aldım kendimi iyice yağladım birazda yanımda getirip aletini yağladım. yağlayınca aleti daha da iştahımı kabarttı pc den müziğin sesini açtım.koltuk üstünde dizlerimi kırarak köpek pozisyonu aldım.ve dedimki şimdi sakin sakin ve kademeli gireceksin.. ok dedi popomu iki yana doğru ayırarak aletinini dayadı ucunu soktu yine bağırmak istedim ama bu sefer koltuktakı yastığı ısırarak kendimi tuttum sonra biraz daha gir dedim biraz daha girdi yavaş yavaş girip çıkyorken birden sonuna kadar girdiğini kasıklarının popoma yaslandığını hissettim müthiç bir acı aynı zamanda müthiş bir haz duyuyordum gözelrimden gelen yaş rimelimle birleşiyordu.kasıklarıyla popomu dövüyordu adeta bi yandanda sırtımı ensemi emiyordu herşey mükemmel gidiyordu aletim sertleşmiş her darbesinde kanepeye sürtünüyodu ve daha fazla dayanamadım elimle onun baldırını tutarak sabit kalmasını saağladım belimden güç alıp popomu yukarı doğru itip çekerek kanepeye boşaldım benim boşalma anım daha bitmeden oda ben geliyorum dedi.içime doğru gel canım dedim hızlandıkça nefesi saçlarım havalandırıyodu bir boğa gibi güçlü ve ağırdı saçlarımı çekerek destek alırken müthiş erkeksi bir homurtu ve şiddetle kasılarak boşaldı..içimnde onun menisinin ıılıklığını sırtımda göğsünden akan terinini hissettim müthiş bir andı bi lubunya kadın gibi hissedekse bundan daha kadınsı hissiyat anı olamazdı 🙂
yan yana yatıp biraz sarıldık lakin temizlenmek gerekiyordu menileri popomdan dışarı sızıyordu. kalkıp banyoya girdi bende ortalığı temizlemeye çalıştım sanki o gece karı kocaydık 🙂 o çıktıktan sonra bende banyoya girdim ben yıkanırken duşun kapısın açtı dedi madem girdik günaha bi daha yapalım baktım zıvanadan çıkmış bizim aldım içeri öpüştük gene yine arkadan girmek istedi ama popo berbat durumdaydı mahfettin beni canım olmaz dedim. zaten artık aleti tam sertleşmiyodu en az on dakika yaladım zar zor boşalta bildim bu sefer kısmetime azıcık meni çıktı 🙂 onuda bi çırpıda yutuverdim.beraber kurulanıp yatak odasındaki büyük yatakta uyuduk..
uyandığımda öğleye geliyodu saat heryerim ağrıyodu ayı beni fena hırpalamıştı:) zar zor dürte dürte uyandırdım onuda eve geç kaldığım için orda beraber kahvaltı yaptık beni otobüs duragına bıraktı.
otobüste aklımdan yaşadıklarım geçiyodu sürekli çevremdeki tüm erkeklere karşı cins gözüyle bakıyodum. bu arada onlarda bana tip tip bakıyolardı ben durumu farkedemedim eve geldim şanslıyımki babam yoktu anneme selam verip girdim oda bana bi garip bakıyodu odama geçtim ve uzandım yatağa o anda farketim ki ellerimde ve ayaklarımda ojeler duruyodu :)))
ha birde inş. hasan o kanapeye kadının çamaşırları atmıştır :)) kendisi parartesi okul kantinin arayıp işi bıraktığını söylemiş

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort