Ay: Haziran 2024

kayınpederim vearkadaşları

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

kayınpederim vearkadaşları
Evleneli bir yıl olmuştu ve 19 yaşındaydım. Kocamın ailesiyle birlikte oturuyorduk. Kocamla kaçarak evlenmiştim. Yakışıklı ama serseriydi. Kendi ailemin maddi durumu porno izle çok iyi olmasına rağmen kaçtığım için beni reddetmişler, görüşmüyorlardı. Gerçekten de maddi imkanlarımız çok ama çok kısıtlı idi. Bir yıl çok büyük maddi güçlüklerle geçti. Kocam girdiği işlerden bir haftada çıkan, çalışmak istemeyen tembel biriydi. Gün geçtikçe de kocama olan sevgim azalır olmuştu. Üzgündüm, sürekli ağlayarak geçiriyorum günlerimi… Para sıkıntıları, sorunlar, borçlar yetmezmiş gibi bir de kocam askere gitmez mi? Bense kayınpederlerin yanında kaldım. Tüm sorunların yanında bir de kocaya, erkeğime hasret, yalnız geçen geceler eklenmişti dertlerime… İşsiz kocamla gece gündüz, her türlü sevişmeye alışmışken, birden yatakta tek başıma kalmak en büyük sorun haline gelmişti şimdi.. Kayınpederim bir bakanlıktan emekli idi. Aynı bakanlıktan emekli olan arkadaşı Ali bey, bir inşaat firması kurmuş ve kendisine bir sekreter arıyormuş. Kayınpederim de ona, ”Bizim gelin çalışsın, oğlan asker, zor durumdayız, bir sürü borç bırakıp gitti eşek sıpası!” diye dert yanmış. Ali bey de, ”Tamam gelsin, başlasın hemen!” demiş. Kayınpeder bana iş bulduğunu söylediğinde, en azından elime geçen parayla kendi ihtiyaçlarımı alırım, kocama para gönderirim, bir güvencem olur gibi düşüncelerle hemen kabul ettim tabi ki. Kayınpeder beni aldı, Kızılay’da bir binaya gittik. Büronun kapısını 50 yaşlarında, biraz kel, bıyıklı, orta boylarda biri olan Ali bey açtı. Çok sevecen bir şekilde karşıladı bizi. Oturduk konuştuk. Ben incecik, narin yapılı biriydim, uzun saçlarım vardı. O gün işe girebilmek için güzel de giyinmiştim. Biraz oturup konuştuktan sonra, Ali bey kayınpederime, ”Biz gelininle anlaşırız, sen merak etme üstad!” dedi ve kayınpederimi uğurladı. Ben o günden itibaren çalışmaya başladım. Ali bey ne derse harfiyen yerine getiriyordum. Öğlen yemeklerini bazen beraber, bazen de odamda yiyordum. Güzel geçiyordu günlerim. Elim parasal yönden biraz düzelmiş, eve de yardım ediyordum. Kayınpeder halinden çok memnundu. Ben akşamları eve gelince bana hiç iş yaptırtmıyordu bile, evdeki görümceme yaptırıyordu tüm ev işlerini işleri. Böyle aradan 4 ay geçmişti. Ali beyin eşi birkaç yıl önce vefat etmişti. Hoş arada sırada bayan arkadaşının da geldiğini görmüştüm. Bayan arkadaşı gelince, Ali bey beni dışarıdaki işlere gönderirdi. Olayın farkına varmıştım, ama herkesin özel hayatı, beni ilgilendirmez diyordum, ama çok merak ediyordum yalan yok. Ali beyin arada sırada da beni süzdüğünün farkındaydım, ama hiçbir şey söylemiyordu bana. Bir gün bana seslendi, ”Hümeyra, bu gün arkadaşım Mustafa gelecek, şu parayı al da biraz çerez, kavun, beyaz peynir, meyva falan al. Haa, rakı da az, bir de soğuk rakı al!” dedi. ”Peki!” dedim, dediklerini karşıdaki marketten aldım ve hemen geldim. Mutfağa gidip hazırladım, bürodaki masaya getirdim. Ali bey akşam üstü arada bir demlenir, benle sohbet eder, ben de kola içerek ona eşlik ederdim. Yine öyle olacak zannettim. Neyse, aradan 10 dakika geçti geçmedi kapı çaldı. Mustafa bey geldi. Kendisi de Ali Bey ile hemen hemen aynı yaşlardaydı. Kapıyı açınca bana gülümsedi, yanağımı okşadı. Ben kapıyı kapatmak için arkamı döndüğümde eli kalçama dokundu. ”Yok yok, mutlaka eli yanlışlıkla çarptı, öyle bir şey yapmaz” dedim kendi kendime. Güldüm, içeri buyur ettim ve odama çekildim. Büro ile odam arasında da bir koridor vardı. Bir ara benden bahsettiklerini duydum. Kapıların açık olmasına rağmen tam anlaşılmıyordu konuştukları, ama benden bahsediyordu Mustafa bey. Ne diyordu diye merak ediyordum… Sonra beni çağırdılar yanlarına. Gittiğimde Mustafa bey, ”Hümeyra, gel otur, bizimle bir duble rakı da sen iç, hem biraz da laflarız!” dedi. Hayatımda hiç içki içmemiştim. Ama sırf hakkımda ne konuştuklarını çok merak ettiğimden kabul ettim. Rakıdan bir yudum aldım ve tadını da kokusunu da beğenmedim. Yüzümün ekşidiğini görünce, Mustafa bey, ”İlk defa mı içiyorsun?” diye sordu. Ben, ”Evet, tadı berbat!” deyince, ”O zaman bir seferde fondip yap!” dedi. Dediği gibi yaptım, bir dikişte bitirdim bardaktaki rakıyı. Ama halen ağzımdaki anason tadı vardı ve yine yüzüm ekşimişti. Mustafa bey kendi çatalıyla ağzıma önce biraz beyaz peynir verdi, üstüne de bir parça kavun yedirdi. Ağzımdaki anason tadı şimdi yerini kavun tadına bırakmıştı, ama kafamın hafiften dönmeye başladığını hissediyordum. Ve işin garip tarafı, vücudum gevşemiş, dilim çözülmüştü, sebebini bilmediğim bir şekilde neşeliydim. Bana sormadan Ali bey bir duble daha rakı doldurup verdi elime, ”Al bakalım, bu seferkini yavaş yavaş yudumla!” dedi. Ben rakıdan yudumladıkça, Ali beyle Mustafa bey sırayla ağzıma beyaz peynir ve kavun veriyorlar, kah sırtımı sıvazlıyorlar, kah başımı okşuyorlardı. Doğrusu gösterdikleri bu ilgi çok hoşuma gitmişti. Sonunda ikinci dublem de bitmiş ve kafam çok güzel olmuştu. Ali bey, ”Bak sana bir teklifimiz olacak Hümeyra…” dedi. ”Buyrun?” dedim merakla… ”Daha çok para kazanmak ister misin?” deyince, hemen atladım, ”Tabi ki isterim!” dedim. Mustafa Bey kendi yanına mı alacaktı beni acaba diye düşünüyordum bir yandan da… ”Bizim dediklerimizi yaparsan eline çok iyi para geçer! Ailece zor durumda olduğunu biliyoruz. Kayınpederin bana (Eti de senin, kemiği de!) demişti, hatırlıyor musun?” dedi. Evet gerçekten te öyle söylemişti. Ali bey, ”Eğer daha çok çalışırsan, sana daha çok para veririz!” dedi. ”Tamam, çalışırım!” dedim. ”Söz mü?” dediler, ”Söz! Ama ne iş yapacağım?” dedim. ”Kabul ediyor musun, önce onu söyle?” dediler. ”Tabi ki kabul ediyorum, neden etmeyim? Sonuçta hafta sonlarım boş geçiyor!” dedim. ”Evet, hafta sonu çalışması var. Bir iki saat de akşamları fazladan çalışırsın!” deyince, ”Tamam!” dedim. ”O zaman mesai çizelgen için şunu imzala! İstersen oku!” dediler. Onlara çok güvendiğimden ve ayrıca arada kayınpeder de var diyerek, ne yazdığını okumadan hemen imzaladım. Ali bey kayınpederimi de aradı, durumu izah etti, o da seve seve kabul etti, fazladan para alacaktım sonuçta. Ali bey güldü, kağıdı aldı, kasaya koydu ve Mustafa beye, ”Güzel! Bak hiç zor olmadı!” dedi. Mustafa bey de güldü, rakısını içmeye devam etti. Ben halen anlamamıştım, fazladan ne iş yapacağımı sordum. Ali bey gülerek, ”Bizim özel isteklerimizi yerine getireceksin! Bizi memnun et, biz de seni fazla fazla memnun ederiz!” deyince, ”Nasıl yani?” dedim. Mustafa bey bir kahkaha attı, ”Üstad sen harikasın valla, nerden bulursun bunları yaa!” dedi. Ali bey gayet ciddi bir şekilde, ”Bak Hümeyra, biz seni bir güzel sikeceğiz!” deyince, bir refleksle, ”Hayır, olmaz!” dedim. ”Nasıl olmaz? İmza attın! Ayrıca kayınpederine telefon ederim, senin gelin çalışmak istemiyor, hem de eli uzun, birkaç kez hırsızlık yaparken yakaladım onu derim!” dedi. Ne yapacaktım şimdi ben? Gözümün önüne kocam geldi. İpsiz, sapsız, beni bu zor durumlara düşüren kocam… Kayınpederim geldi, çalışıp eve para getirmem için her şeye razı çaresiz adam… Para getirdikten sonra benim ne yaptığım umurunda olur muydu? İki kart zampara gözlerini dikmiş, vereceğim cevabı bekliyorlardı. Acaba kabul etse miydim? Üstelik benim özel durumum da vardı işin içinde… Ne zamandan beri sevişmemiş, aylardır yarak da görmemiştim. Bazı geceler rüyamda boşaldığım bile oluyordu. Ali Beyin getirdiği kadınlarla yan odada sevişmeleri aklımdan çıkmıyordu. Saatlerce kadınları bırakmıyordu herif, ne kadar güçlüyse… Bir de beni hırsızlıkla suçlayacak olması da cabası… Hepsini alt alta toplayınca bir anda kararımı verdim. Tüm cesaretimi topladım ve ”Tamam kabul ediyorum, istediğinizi yapacağım!” dedim. Mustafa bey, Ali beye, ”İşte bu dostum! İlk sen buldun, ilk sen bak tadına!” dedi. Ali bey elimden tutarak beni kaldırdı ve misafirleri kabul ettiği odaya götürdü. Ayakta gömleğimin düğmelerini açtı. Dudaklarımı, boynumu boğazımı öperken, bir eli göğüslerimde geziniyor, göğüslerimi sıkıyor, diğer eli de kalçalarımı okşuyordu. Sonra beni kanepeye oturtup, kendisi soyunmaya başladı, ”Hadi durma, soyun sen de!” dedi. Sıkıla sıkıla soyundum. Kanepeye uzandım. Kapı yarı açık kalmıştı bu arada… Ali bey sikini eline almış, yüzüme doğru sallayarak, ”Hadi biraz em de kendine gelsin!” dedi, sikini ağzıma dayadı. Kocamla sevişiyormuşum gibi hissetmeye çalıştım. Gözlerimi yumdum ve bir güzel emdim sikini, taşaklarını yaladım. Meğerse ne kadar çok özlemişim yarak yalamayı… Ali bey sikini biraz yalattıktan sonra aşağı tarafıma geçti, bacaklarımı ayırdı ve kalçalarımı okşayarak, dilini amıma soktu. Amımın dudaklarını emiyor, klitorisimi yalıyordu. Bu konuda kocamdan daha tecrübeliydi. Deliriyordum. Aylarca süren açlıktan sonra bir anda seks yapmak, amımın dillenmesi çıldırtmıştı beni… Amım müthiş sulanmıştı. O ara kapıda Mustafa beyi gördüm. Bize bakıyor ve yarağını sıvazlıyordu. Şaşırdım. Benimle tek tek sevişeceklerini zannetmiştim. Ama az sonra o da içeri soyunuk bir şekilde geldi, kalkık yarağını ağzıma verdi. Resmen ağzımı sikiyordu, ağzımda gidip geliyordu. Ben artık kendimi olayın akışına kaptırmıştım, çünkü çölde susuz kalmış bedenimin buna ihtiyacı vardı. Ali bey amcığımı yalıyor, arada bir parmaklarını sokuyordu amıma… Boşalacağımı hissettim, iyice dolmuştum çünkü. Kaç aydır yarrak yüzü görmezken, şimdi iki tane vardı. Ali bey kalktı ve Mustafa beyle yer değiştirdiler, şimdi Ali beyin yarağı ağzımda, Mustafa bey benim amcığımı yalıyordu. Mustafa bey amımı yalarken bir ara parmağını göt deliğine soktu, işte o zaman sarsıla sarsıla orgazm olup, işercesine boşaldım. Mustafa beyin yüzü püsküren zevk sularımdan sırılsıklam olmuştu. Mustafa bey bir, “Woawww!” çekti. ”Ne kadar istekliymişsin sen böyle yavrum? Şuna bak, suları nasıl fışkırıyor zevkten…” dedi. Sonra doğruldu, bacak arama yanaştı. Yarağını önce amımın dudakları arasına sürttü, sonra birden sonuna kadar kökledi amıma. Kaç aydır yarak girmediği için amcığım daralmıştı. Bundan dolayı canım yanmıştı, ama bir o kadar da hoşuma gitmişti. Yarağı içimi doldurmuştu. Bir taraftan Ali bey ağzımı sikerken, Mustafa beyin amcığımı sikmesi tarif edilmez bir zevk veriyordu bana. Doğrusu Mustafa bey işini iyi yapıyordu, bir taraftan da, ”Uzun zamandır sikilmediği belli, amı öyle dar ki, sikimi mengene gibi kıstırıyor üstadım!” diyordu. Bu Ali beyi daha da şehvetlendirmişti ki, iyice sokuyordu yarağını ağzıma, boğazımın derinliklerine kadar giriyordu. Sonra aniden ağzıma boşaldı. Midem bulanmadı hiç, sikini emmeye yalamaya devam ettim, ama yutmadım, döllerini geri sikine tükürdüm. O sırada Mustafa bey de, ”Offf, harika bir amcığın var!” diyerek içime boşaldı… Ali bey, ”Ağzı da öyle dostum… Öyle güzel yalayıp emiyor ki orospu, denemeden bırakma. Ağzının zevkine de var.” dedi. Biraz dinlendikten sonra beni kaldırıp banyoya götürdüler, bir güzel yıkadılar, kuruladılar. Sonra da büroya geçtik, üçümüz de çırılçıplak bir şekilde… Beni aralarına oturtmuşlardı, sürekli iltifat ediyorlardı. Harika bir kadın olduğumu, böyle gidersem çok para kazanacağımı ve bir kadının ne kadar çok sikilirse o kadar güzelleşeceğini falan söylüyorlardı. Rakılarını yudumluyorlar, bir taraftan da meze olarak göğüslerimi öpüyorlar, amcığımı kurcalıyorlardı. Ben de iki elimle onların yaraklarını sıvazlıyor, tekrar kaldırmaya çalışıyordum. Doymamıştım çünkü, bir kez sikilmiştim daha… Evlendiğimizin ilk günlerinde kocam beni sabaha kadar siker inletirdi de, bana mısın demezdim. Sonra Mustafa bey masayı biraz ittirip yer açtı ve yarağını iyice emmemi söyledi. Kalktım ve önünde çömelerek yarağını ağzıma aldım. Tıpkı Ali beyin sikini ve taşaklarını da yalayıp emdiğim gibi, güzelce yaladım emdim. O sırada Ali bey de kalktı ve arkama geldi, ben Mustafa beyin yarağını yalarken, belimden tutup beni önünde domalır hale getirdi. Sonra götümün yanaklarını iki elimle ayırmamı istedi. Dediğini yaptım. Mustafa bey de saçlarımı eline dolamış, yarağını ağzıma vermeye devam ediyordu. Birden göt deliğimde garip bir ıslaklık hissettim. Meğersem Ali bey göt deliğime bir parça kavun koymuş, parmağıyla da kavunu götüme yedirmeye çalışıyordu. Tabi kavun parçasının hepsi götüme girmiyor, birazı göt deliğimin ağzında eziliyor, suyu amıma akıyordu. Ali bey de amımdan yukarı doğru yalayarak göt deliğime geliyor ve ezilen kavun parçalarını yiyor, sonra da göt deliğimi yalıyordu… Bu işlemi birkaç kez yaptıktan sonra, ”Mis gibisin yavrum, amın da götün de harika! Hele bu göte hiç giren olmamış, bakir kalmış burası!” deyince, eyvah şimdi götümü sikecek diye iç geçirdim. Ama itiraz hakkım yoktu, zaten onların seks kölesi olmuştum, artık geriye dönüş yoktu. Derken göt deliğimde bir yanma hissettim, hemen ardından Ali bey göt deliğimi yalamaya başladı. Bu sefer de göt deliğime biraz rakı döküp yalıyordu. Bir süre sonra göt deliğim iyice uyuşmuştu artık, nerdeyse götümü parmaklamasını bile hissetmiyordum. Ali bey yarağını yavaş yavaş sokmaya başladı parmaklarıyla alıştırdığı götüme. İlk başlarda çok hafif acı hissettim. Ama sonra yarrağının tamamını götüme köklemesiyle gözlerimden yaşlar geldi. Mustafa bey de yarağını ağzımdan çıkartmış, yarağıyla yüzüme vuruyor, ”Hadi doğru dürüst yala şunu kaltak, daha seninle işim var! Senden iyi bir fahişe çıkacak, eminim buna!” gibi şeyler söylüyordu. Ali bey fazla geçmeden böğürerek boşaldı götümün derinliklerine, ılık ılık hissediyordum döllerinin içime fışkırmasını. Boşalması bitince yarağını götümden çıkarıp banyoya gitti. Sonra Mustafa bey yere yattı ve yarağını eliyle dik tutarak, ”Hadi otur üstüne!” dedi. Amcığımın dudaklarını ayırıp yarağına oturdum. Rahatça girmişti amıma. Üstünde zıplatıyordu beni. ”Ohhh orospu, ağzını sikmek ayrı zevk, amını sikmek ayrı bir zevk veriyor! Orospummm!” diyor, bu kelimeler beni daha da azdırıyor, yarağının üstünde sanki dans ediyordum, kalçalarımı kıvırıyor, içimde yarağını gezdiriyordum. İçimi büyük bir heyecan kaplıyor, zevkten bacaklarım titriyordu. Evet ikinci kez boşalıyordum ve bunu hisseden Mustafa bey daha hızlı pompalıyordu alttan. Az sonra ikimiz aynı anda boşaldık.Biraz öyle kaldıktan sonra, beni üstünden kaldırıp, ”Benden bu kadar!” diyen Mustafa bey de banyoya gitti. Bense ter ve döller içinde kalmıştım… Kanepeye oturup biraz kendime geldikten sonra, kalktım ben de banyoya gittim. Ali bey banyodan çıkmak üzereydi, beni görünce, ”Gel bakalım, madem biz terlettik, biz yıkayalım seni!” dedi. Duşun altına girdiğimde amımdan ve götümden döller süzülüyor, bacaklarımdan aşağı akıyordu artık. İkisi birden güzelce yıkadı beni, göğüslerimi, amcığımı, götümü bolca köpükleyerek. Sonra kurulanıp içeri girdik, üstümüzü giyindik, masayı toparladık. Saate baktım, nerdeyse 21:00 olmuştu, ”Eyvah, evden merak etmişlerdir beni!” dedim. Ali bey, ”Yok ben kayınpederine söyledim bu akşam geç geleceğini! Merak etme, seni eve kadar bırakacağım!” deyince biraz rahatladım. Mustafa bey, ”Ben çıkıyorum üstad!” dedi, yanıma geldi dudaklarımdan öptü, ”Harika bir yaratıksın sen!” dedi ve elime bir miktar para sıkıştırdı, gitti. Parayı çantama koyarken baktım, bir maaşım kadardı! Ali bey, ”Hadi yavrum, biz de çıkalım artık!” dedi, büroyu kapatıp çıktık, arabaya bindik. Arabayı çalıştırmadan cüzdanını çıkarıp, bir o kadar para da o verdi ve ”Bu akşam harika geçti, inan bak hiç pişman olmayacaksın! Al şu parayı, ama hepsini verme kayınpederine! Haa, bir ara seni Cavit’le tanıştıracağım, hafta sonu onunla birlikte olacaksın. Ben gelmeyeceğim, ikiniz olacaksınız sadece, hiç acıma ona, iyice gevşesin, ihale işi var, onu çok memnun et, ihaleyi bize versin daha çok kazanacaksın!” dedi. ”Tamam!” dedim, parayı aldım çantama attım. Çok sevinmiştim, bir iki saat içinde bu kadar çok para kazanmıştım… Eve geldik. Arabayı park etti. Ben anahtarımla açacakken, Ali bey zili çaldı. Kayınpeder kapıyı açtı, ”Buyurun girin içeri!” deyince, Ali bey, ”Yok yok girmeyim, Hümeyra’yı getirdim, kendi elimle teslim edeyim dedim, sonuçta emanet!” dedi. Ben içeri girdim ve Ali beye, ”Bir yorgunluk kahvesi yapsaydım size, bugün çok çalıştınız, çok yoruldunuz!” dedim. Ali bey güldü, ”Senin bu gelin harika biri, sanki kendisi hiç yorulmadı! Hadi yarın görüşürüz!” dedi gitti. Ben de odama gittim, paranın az bir kısmını çıkarttım cüzdana koydum, sonra içeri girip, ”Baba, al!” dedim. “Ali bey haftalık fazla mesai parasını peşin verdi.” Kayınpeder parayı görünce öyle bir sevindi ki, hiç sormayın. ”Hafta sonu için tekrar mesai varmış!” dedim. ”Aman olsun kızım, aman olsun… İkimiz iki taraftan borçları kapatırız! Sakın, yapmam etmem deyip Ali Beyi küstürme. Kim verir bu zamanda bu kadar para? Bak iki saatte iyi para almışın!” dedi. Oysa kendime daha çok para kalmıştı. ”Yok baba olur mu, iş olsun yeter ki, yaparım ben!” dedim. ”Yemek yedin mi kızım sen? Hemen bir şeyler hazırlasınlar!” dedi. ”Aç değilim, çok yorgunum, hemen yatayım!” dedim. ”Tamam tamam, hemen yat dinlen!” dedi. Odama girip çırılçıplak soyundum, yattım. Bacaklarım, amım, götüm, ısıra ısıra emdikleri memelerim sızlıyordu. Ama sekse, sevişmeye öyle doymuştum ki, umurumda bile değildi vücudumun sızlaması… Bugün neler yaşadım diye gözden geçirirken, uyuya kalmışım… *** Sabah erkenden kalkıp işe gittim. Büroyu havalandırdım, çöpleri çıkarttım. Yarım saat sonra Ali bey geldi büroya, ”Günaydın fıstık!” diyerek götümü avuçlayıp, sabah kahvesini istedi ve direk odasına geçti. Hemen kahvesini yaptım götürdüm. Beni çekti kucağına oturttu ve ”Bir öpücük ver bakayım! Dün çok yordun bizi ya! Seninle çok işimiz var! Hele o götün sabaha kadar gözümün önünden gitmedi!” dedi. Dudaklarımı öptükten sonra göğüslerimi sıktı, ”Hadi biraz emeyim şunları da, işimizi yapalım!” dedi. Gömleğimin düğmelerini açıp, sütyenimin askılarını indirdim. Memelerimi öptü, kokladı, yaladı ve emdi, sonra da, ”Hadi git şimdi işinin başına!” dedi. Öğlene kadar odasından çıkmadı. Öğlen de, ”Yemeğini sen burda ye, sonra da alışverişe çık, al şu parayı, kendine güzel seksi bir şeyler al, akşamüstü gelirim ben!” deyip, bana AVM’de bir mağaza tavsiye etti. Öğlen yemeğimi yedikten sonra, büroyu kapatıp AVM’ye gittim. Dediği mağaza çok lüks bir yerdi, çok kaliteli, seksi ve pahalı iç çamaşırları falan satıyordu. Ordan kendime iki takım seksi iç çamaşırı aldım, aynı renklerde topuklu terlik aldım, pahalı bir parfüm aldım, bir de beyaz saten gömlek aldım. Büroya döndüm. Akşamüstü Ali bey geldi. ”Hoş geldin patron!” dedim. Güldü, ”Hoşbulduk fıstık, aldın mı güzel bir şeyler?” deyince, paketleri açıp gösterdim. “Çok güzel, aferin sana, bunları giyince tam bir oruspu olacaksın!” dedi. Ben de gülerek, ”Ama sizin orospunuz!” dedim. ”Hadiii git başımdan, azdırma beni şimdi!” dedi. Paketleri odama götürdüm dolabıma sakladım, sonra işimi yaptım. Akşam da erkenden beni eve gönderdi, ”Yarın için iyice dinlen, öğlene doğru gel!” dedi. Ertesi günü öğlene doğru işyerine gittim, açtım büroyu. Normalde Cumartesileri öğlene kadar Ali beyle ‘Fazla mesai!’ yapacaktım hesapta, ama bugün öğleden sonra Cavit beyi memnun edecektim. Tam etrafı temizliğe girişmiştim ki, kapı açıldı Ali bey geldi ve gülerek, ”Hayırdır, ne yapıyorsun?” dedi. ”Ortalığı toparlıyordum, bugün Cavit bey gelecek dedin ya?” dedim. Yine güldü ve ”Bırak şimdi ortalığı, sen kendine bak! Cavit birazdan seni almaya gelecek!” dedi. ”Tamam!” deyip, hemen üstümü başımı düzelttim, makyajımı tazeledim. Hazırdım. Ali bey, ”Yanına dün aldıklarını da al!” dedi. O sırada Ali beyin telefonu çaldı. Konuşup kapadıktan sonra, “Cavit aşağıda seni bekliyor, hadi git! Unutma bak, onu perişan et, tamam mı? İhaleyi bizim almamız lazım, eğer senden memnun kalıp ihaleyi bize verirse, sana çok büyük ikramiye var!” dedi. ”Sen bana bırak, hallederim!” dedim, dudağından öptüm ve seksi iç çamaşırların olduğu paketleri alıp aşağıya indim. Aşağıda simsiyah, lüks bir Jeep bekliyordu beni. Kapıyı açtım, öne oturdum. Külotuma kadar sıyrılan mini eteğimi düzeltme gereğini bile hissetmedim. Kısa bir tanışma faslından sonra yola çıktık. ”Gölbaşına gidiyoruz!” dedi. ”Tamam!” dedim. Yolda havadan sudan, ordan burdan konuştuk. Güzelliğimden, Ali ve Mustafa beylerin beni nasıl beğendiklerinden bahsetti. Övgü dolu sözler söylemişler benim hünerlerim için. Sohbet ede ede, göl kenarında güzel bir villaya geldik. Arabayı villanın garajına soktuktan sonra içeri girdik. Harika bir villaydı. Elindeki poşetleri mutfağa koydu. Bahçeye ufak bir çilingir sofrası hazırladı. Etleri ızgaraya koydu. Ben de yardım ettim. Bu arada Cavit bey de Ali beylerin yaşlarındaydı. Çok güzel seks fıkraları anlatan, samimi, içten biriydi, sevecendi, nazikti. Ayrıca yaşına göre çok karizmatikti. Izgaradaki etler pişince, oturduk yedik. Sonra sofrayı kaldırdık, içeri girdik. Duvarda kocaman dev ekran bir TV vardı. Ses düzeni harikaydı. Bira, kuruyemiş ve meyve getirdi, sehpanın üstüne koydu. Sonra bir porno film koydu. Evet, sanırım bizim sikiş başlamak üzereydi. Bana, ”Yere oturalım rahatça şöyle, hadi gel!” dedi. ”Önce üstümü değiştireyim…” dedim, paketleri aldım ve giriş kattaki ilk gördüğüm odaya girdim. Üzerimi değiştirdim. Üstümde şimdi kırmızı dantelli bir beybidoll vardı. Göğüslerim gözüküyor, ucunda kurdele vardı. Altımda yine kırmızı, dantelli tanga külodum vardı. Ayağımda ise topuklu, üstü tüylü bir terlik vardı. Kıyafetim kırmızı rujumla tamamlanmıştı. Saçlarımı açmıştım. Evet, bu halimle tam bir orospuydum. Salona döndüğümde porno çoktan başlamış, Cavit bey de üstünü çıkartmış, sadece baksırla yerdeki beyaz uzun tüylü peluş halının üzerine oturmuştu. Beni görünce bir ıslık çaldı ve ”Üfff, sen gel bakayım kucağıma otur!” dedi. Cilveli hareketlerle gittim kucağına oturdum. Beni uzun uzun öptü, göğüslerimi öptü, kulak memelerimi emdi, ”Harika kokuyorsun!” dedi. O benim kulak mememi emerken, ben de onun göğsündeki kılları okşuyor, kılları hafif hafif çekiyordum. Sonra elini bacağıma atıp, bacaklarımı araladı. Ben de bir ayağımı sehpanın üstüne koydum, iyice ayırdım bacaklarımı. Eli şimdi tangamı kenara çekmiş, amcığımı okşuyordu. Ben de onun baksırını sıyırıp, ayaklarından çıkardım, yarağını aldım elime, sıvazlamaya başladım. Yarağının başı iyice şişmiş, morarmaya başlamıştı. Dayanamayıp toparlandım, hemen yarağına yumuldum. Yarağının başını yavaş yavaş dudaklarıma sürtüyor, dilimi gezdiriyordum. Bunu yaparken de taşaklarını okuyordum. Yarağını ağzıma alıp emmeye başladığımda, o da kasılıp inlemeye başladı. Keyif aldığı her halinden belliydi. Yarağı ağzımda iyice büyüyordu. Boşalmamak için kendini tutuyordu belli ki. Kısa bir an yarağını ağzımdan çıkarıp, ”Hadi boşal ağzıma, yutayım döllerini, sik ağzımı hadi aşkım!” deyip yeniden soktum ağzıma ve emmeye devam ettim. Birden gırtlağıma kadar sokup yanardağ gibi patladı. Yutuverdim hepsini. Sonra ağzımdan çıkarıp yarağının başını öptüm ve ”Sen harika bir erkeksin, yarağın çok müthiş, döllerinin tadı da bir başka!” dedim. Sarıldı bana. Bu söylediklerimi daha önce hiçbir kadından duymamış. Biraz dinlendikten sonra beni yatırdı yere, tanga külodumu çıkardı, gömdü başını amcığıma. Kokluyor, öpüyor, yalıyor, parmaklarını sokup çıkartıyor amıma. Arada bir de baş parmağını götümün deliğinde gezdiriyor, başparmağını götüme sokmaya çalışıyordu. O böyle yaptıkça ben de zevkin doruklarına çıkıyordum. Sonra yeniden kalkmakta olan yarağını gösterdi ve sırtüstü yattı, beni üstüne ters aldı, 69 olduk. Ben onun yarağını emerken, o da göt deliğime diliyle masaj yapıyordu. İki parmağını amıma sokmuş, sanki parmağıyla kavanozdan bal çıkartıp yalıyormuş gibi, resmen zevk sularımla ıslattığı parmaklarını emiyordu. Yarağı yeterince sertleşince beni üstünden indirdi, yere yatırdı, yan çevirdi, bacağımı araladı, arkadan amıma soktu yarağını. Gidip geliyordu. Bir taraftan da meme uçlarımı parmaklarıyla kıvırıyordu, ufalıyordu. Harika bir şeydi bu. Bir süre sonra yarağını amımdan çıkarıp, sırtüstü yattı ve kalkıp yarağına ters oturmamı söyledi. Kalkıp dediği gibi oturdum, yarağını amıma alarak. ”Yavaş, kıracaksın!” dedi. Kalktım, tekrar aynı pozisyonda, ama bu sefer ağırlığımı vermeden, elimle yarağını tutup yavaş yavaş amıma sokup sokup çıkartmaya başladım. O ise ellerini başının altına kenetlemiş, yarağının amıma giriş çıkışını seyrediyordu. Sonra isteği üzerine yüzümü ona döndüm. Başladı sırayla memelerimi emmeye, bir taraftan da amıma pompalamaya devam ediyordu. Bu durum beni iyice azdırıyordu. İkimiz de aynı anda boşaldık. Kan ter içinde kalmıştık. Banyoya gidip güzelce yıkandık. Banyodan çıkınca, o salona gitti, ben de iki dakika müsaade isteyip paketleri bıraktığım odaya gittim. Bu sefer dantelli siyah iç çamaşırı takımı giydim. Üstüme de beyaz saten gömleği giyip, düğmelerini de kapatmadım. Salona gittim. Yine ıslık çaldı, müthiş olduğumu söyledi. Yanına oturdum. Bana da bira açmıştı. İlk defa bira içecektim. Biralarımızı içtik, biraz çerez, biraz meyve yedik. Biranın tadı rakıdan daha güzel geldi bana. İlk şişeler bitmişti, ikinci biraları da açtı. Kendimize gelmiştik biraz. Bacaklarımı okşadı. Saten gömleğimi çıkarmadan, dantelli südyenimin üstünden taşan göğüslerimi öptü. Sonra bacaklarımın üstüne yattı ve o halde südyenimden kurtardığı memelerimi emmeye başladı. Ben de yine göğsündeki kılları çekiştiriyordum. Epeyce emdi memelerimi. Göz göze geldik. ”Doydun mu memelerime?” deyince, ”Doymak mümkün mü? Sabaha kadar emsem bu memelerini ve amını, doymam ben!” dedi. Baktım yarağı yine kalkmıştı, elimi atıp okşadım biraz. Müsaade isteyerek kalktı, çekmecelerin birinden vibratör ve krem aldı geldi. Dört ayak üzerine domalmamı istedi. Domaldım hemen. Vibratörün titreşimini çalıştırıp, amıma soktu. Titreşim amımdan bütün vücuduma yayıldı sanki. Sonra, ”Götüne girmek istiyorum, izin var mı?” diye sordu. ”Tabi erkeğim, neremi istiyorsan sikebilirsin!” dedim. ”Harikasın, iyice aç bacaklarını o zaman!” dedi. Açtım bacaklarımı iyice. Göt deliğimi epeyce bir yaladı, parmaklarıyla genişletti. Sonra kremi de sürdü göt deliğime ve daha ne olduğunu anlamadan öyle bir soktu ki yarağını götüme, çığlığı bastım. İlk defa Ali bey sikmişti götümü, ama hiç bu kadar acımamıştı. Cavit bey şimdi götüme yarağını köküne kadar sokup çıkarttıkça, benden elimde olmadan anırır gibi sesler çıkıyordu. Amımda vibratör titreşiyor, götüme de gerçek yarak girip çıkıyordu ve ben zincirleme orgazm olup boşalıyordum. Cavit bey ise parmaklarını ağzıma sokmuş, şuursuzca götümü sikiyordu… Sonunda o da boşalmış ve yarağı götümün içindeyken üstüme kapaklanmış kalmıştı. İkimiz de burnumuzdan soluyorduk ve yine terden sırılsıklam olmuştuk. Dizlerimin ağrıdığını söyleyince, yarağını götümden çıkarıp üstümden kalktı. Beni de kaldırdı, gidip yıkandık tekrar. Ama bacaklarım titriyordu. Salona geldiğimizde bana, ”Bitirdin beni aşkım, müthiş bir kadınsın, seni sürekli sikmek isterim, ama bu günlük bu kadar yeterli, hadi giyin de çıkalım!” dedi. Çok sevinmiştim buna, bir daha sikmek isteseydi dayanamazdım sanırım. O salonda giyinirken, ben de odaya gidip normal kıyafetlerimi giyindim. Salona geldiğimde çantama tomarla para koyarken gördüm. Birbirimize teşekkür edip, öpüştük, villadan çıktık. Arabaya bindik hareket ettik, ama bir süre götümün üstüne oturamadım, çok canım yanıyordu. Beni büronun önünde indirdi, kendisi devam etti. Ben de iç çamaşırlarımın olduğu paketleri bürodaki dolabıma koyup çıktım. Bir taksiye bindim, eve gittim. Eve girer girmez, görümceme, ”Başım ağrıyor, çok yorgunum!” dedim ve odama gidip yattım. Kayınpederim evde değildi, muhtemelen kahvehaneye gitmişti. Aradan birkaç saat geçmişti, görümcem geldi uyandırdı, ”Yenge yemek hazır, hadi gel babam çağırıyor!” dedi. Kalktım, elimi yüzümü yıkadım, yanlarına gittim. Kayınpeder belli ki para istiyordu, fazla mesaiden geldiğimi biliyordu. Hemen çıkartıp geçen günkünden biraz daha fazla para verdim. Kayınpederim, ”Aferin kızım sana, bak isteyince nasıl çalışıyor insan!” dedi ve parayı cebe indirdi. Kayınpederimin ağzı kulaklarına varıyordu, çalıştığım ve para getirdiğim için çok memnundu. Hoş ben daha çok memnundum bu durumdan. Hem evde oturup sıkılmıyordum, hem bir sürü para biriktiriyordum. Hem de bol bol yarak yiyordum ve erkeksizliğimi gideriyordum. Evdekiler de beni daha çok seviyorlar ve artık bana ev işleri yaptırmıyorlardı. Yemekten sonra sofrayı da görümcem topladı, bulaşıkları yıkadı, çay demleyip getirdi, meyva hazırlayıp getirdi. Aslında görümceme de çok üzülüyordum, doktor hastasını sikiyor normalde benim yaptığım evişlerini zavallı kızcağız yapıyordu şimdi. Yine de keyfime diyecek yoktu, onlarla oturdum biraz TV seyrettim, sonra odama gidip yattım. Ertesi gün Pazar’dı, iş te yoktu, ‘Fazla mesai!’ de yoktu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Sadece Gerçek. Sinop

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sadece Gerçek. Sinop

Diğerlerini bilmem ama bu hikaye tamamen gerçektir.

Sinop ilinde yaşıyorum. Buraya yeni taşınmış bir hatunun evine tamir nedeniyle gittim. Kısa bir muhabbet yaptık. Kadın 45 yaşlarındaymış. Sinop’a yeni taşınmış. Eşinden boşanmış vs vs. Aramızdaki 20 küsür yaş farkına rağmen kendisinden çok hoşlanmıştım. Tabiki bunu belli etmedim.Çok hoş güzel bir kadındı. Evinden ayrıldım ama onu bir kaç kez hayal etmiştim.
Aradan bir kaç yıl geçmişti. Çakma face adresimle gezinirken nasıl oldu hatırlamıyorum bu ablamıza rastladım. Gerçek adımı kullanmadığım için cesaret alarak kendisine yazdım. Ertesi akşam cevap geldi. Konuşmaya başladık. Yaş farkından dolayı kendisine hiç asılmadım arkaşça konuştuk. Konuşmalarımız bir kaç gün daha sürdü. En sonunda beni tanıma korkusuyla kamera açtık. Beni hiç hatırlamadı ben de çaktırmadım. Spor sever bir hatundu. Karakumda yürüyüş yapmayı teklif ettim zorda olsa kabul etti. Yürüyüşe başladık çok güzel sohbet ettik. Aramızdaki yaş farkına rağmen modern görüşlü akıllı bir bayandı. Anlaşmakta hiç zorluk çekmedik. Bundan cesaret alarak evinde bir kahve içmeyi teklif etmek istedim ama yapamadım. Dışarda bir yerde kahve içelim dedim. O kabul etmedi. Dışarda bir tanıdık görür ne der sonra dedikten sonra. Gel bize gidelim ve o önde ben arkadan takip ederek evine kadar gittik.
Kışın soğuk bir günüydü sıcak evine girdim. Çok huzur verici bir ortamdı. Kahvemizi yudumladık sohbet ettik. İçimden dedim ki ya biz erkekler ne kadar kötüyüz. Kadın bana güvenip evine çağırdı ben ise onunla sevişmek istiyorum diye düşündüm. 1 saat kadar sohbet ettik. Artık gitme vakti gelmişti. O an ablamızın güzelliğine kapıldım ama ona bir saygısızlık yapmak onu üzmek istemiyordum. Oturduğumuz masanın altında ayağımı ayağıma deydirdim. Geri çekmesini bekliyordum. Beklediğim olmadı biraz şaşırmış gibiydi ama çekmedi bu benim için çok cesaret verici oldu. Gitmekten vazgeçtim fakat yinede ilk görüşmede sevişme olmaz diye düşünüyordum.
Cesaretimi topladım spor ve masaj konusuna geçtim. Çaylarımızı yudumlarken omzumun ağırdığını birazcık ovmak isteyeceğini sordum. Kabul etti. güzelce omuzlarımı ovdu. yorulmuştu. yerine oturdu.
Şimdi sıra bendeydi. Bende isterse yapabileceğimi söyledim. Duraksadı tabi yap dedi. Omuzlarına kollarına masaja başladım. Orta yaşlarının sonlarında olmasına rahmen çok diri bir vucudu vardı kilosu da normal sayılırdı. Kendisine de bu güzelliğin ve sıkı vucudun sebebini sordum. Aileden geliyor cnm dedi. Yürüyüş ve yüzme benim en çok yaptığım şeylerdendir dedi.
Artık cesaretim tavan yapmıştı. Derin bir nefes aldım. Yanağından öptüm çok hoşuna gittiğini görünce öpmeye devam ettim. Kendimizden o an geçtik sanırım. Kalktı dolgun dudaklarını öptüm doyasıya. Müthiş öpüşüyordu. Daha önceki hayatının bütün tecrübesiyle öptü beni. Olgun bir kadını öpmek biraz farklı olsa da bekarlığın gençliğin ateşiyle şehvet ve aşkla öptüm onu.
Öpüşmemiz bir an aralandı. Toy biri olduğumu hiç durdu ortam sıcaklığından üstün birazcık hafifletti. Bende yardımcı oldum. Sıra bana gelmişti. Üstümdekini sweat i çıkardım o da bana yardcımcı olmaya başlarken ani bir şey yaptı. Bunu hiç beklemiyordum. Hani derler ya en güzel şeyler beklemediğiniz anda olur. Bir andan alt eşortmanımı boxer imi araladı. Aletim direk gibi olmuştu. Güzelce ağzına aldı. kan beynime çıktı resmen ya da tam tersi =) . daha önce iki üç kez sakso çektirmeme rağmen bu tamamen farklıydı.
Alelade bir dokunuş değildi özene bezene sakso çekti. Boşalmamak için kendimi tuttum.Ben de onu mutlu etmek istiyordum. Saksoya ara vermez ise erkenden gidecektim. Artık dizginleri alma zamanı gelmişti. Ablamızı en yakın koltuğa attım. güzelce soydum. boynunu öptüm emdim. iyice sulanmıştı. içine girdim. Aletimin boyu gerçekten iyi olmalı ki gözleri fal taşı gibi açıldı. bir iki gel gitten sonra iyice kayganlaştı kestanesi. Güzelce pompaladım. Spor yapmanın faydalarını görmeye başlamıştım sanırım. 🙂
İyice zevklendi. acayip sesler çıkarmaya boynumu sıkar gibi yapmaya başladı. Biraz daha artınca hatunun yaşı itibariyle kalp krizi geçirdiğini sandım. 1 saniyenin içinden neler düşünebiliyor insan anlatmam. durdum bir an iyi mi kontrol etmeye çalıştım.
Hatun telaşladığmı anladı. Yaap hadi daha fazla gibi şeylerle ismimi söyledi. Kendinden geçmiş gibiydi. İyice zevke geldim. Pompaladım mümkün olduğunca tuttum kendimi. En sonunda patladım. =). Hayatımda o ana kadar yaşamış olduğum en iyi orgazmdı.
Yanına yattım. birazcık öpüp tşk ettim. Bütün şehvetim neredeyse bitmişti o yandığım hatun bu muydu. Sevgi olmadan sevişmek güzel ama eksik. Yine de güzel davranmaya çalıştım. Yine de burda bitirmeye niyetim yoktu 5 dk sonra canım onu çekecekti farkındaydım. Hızlı şarj moduna geçmek için duşa girdim.Kendisine söyledim. Hemen anlayışla Kocaman güzel ve temiz bir havlu getirdi. Güzel bir duş aldım. suyun altında bu akşam olanları düşündüm hayal gibiydi gerçekten. Evi ve kendisi çok huzur vericiydi. Çok mutlu olmuştum. Güzel bir kadındı suyun altında yine onu istediğimi fark ettim.
Şimdilik bu kadar merak edenler olursa devamını yazarım. Şu an saat 02:36 uyuku vakti geçti bile. Yazdıklarımda en ufacık bir ekleme olmadı. Zaten okuyunca anlamış olmanız gerek. [/b]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… (5)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… (5)
Vedat’ların evinin önünde, birisi Ankara plakalı, diğeri de Alman plakalı olmak üzere iki araba vardı. Alman plakalı olan araç, hani bizim Almancı Türklerle özdeşleşmiş bir marka idi. Çok kızıyordum bu tiplere. Elbette Almancıların hepsi öyle değildi, aralarında çok kültürlü ve özünü kaybetmemiş insanlar vardı. Ama kızdığım tipler köyden amele olarak gidiyorlardı Almanya’ya, orda imanları gevreyene kadar, Almanların beğenmediği işlerde çalışıyorlar, sırf son model bir Merce*** araba ile köye hava atmaya gelmek için, orda senelerce göt kadar evlerde balık istifi yaşayıp, kuru fasulye ve makarnaya talim ederek para biriktiriyorlardı. Tatile gelince de kendi köylüsüne yüksekten bakıyorlardı. Almanya’da Kral gibi yaşadıklarını anlatmaları da işin cabası, sanki orda para ağaçtan toplanıyordu. Bu zırvaları dinleyen garibanlar da, Almanya’ya kapağı atma hayaline kapılıyordu.

Ben bunun böyle olmadığını çok iyi biliyordum. İngilizce ve Almanca dillerini iyi bildiğimden, okuduğum Üniversitenin de teşvikiyle, bilimsel bir projenin araştırmasını yapmaya Almanya’ya gönderilmiştim. Hamburg, Köln ve Berlin gibi şehirlerde bir süre kalıp, Türklerin Almanya’ya Entegrasyon sorununu inceledim. Almanya’ya giden ilk nesilden tutun da, 2. ve 3. nesil Türklerin ordaki hertürlü sorunları hakkında herşeyi biliyordum. Hele 3. nesil Türklerin Türklükle nerdeyse alakaları yoktu, iyice Dejenere olmuşlar ve Almanlaşmışlardı…

Arabayı kapının önüne parkettiğimde, Vedat beni karşılamaya çıktı. Sarılıp kucaklaştık, ayaküstü hal hatır sorduk birbirimize. İçeri girmeden önce birer sigara içelim dedik. Vedat’a misafirleri sorduğumda, “Aşağı mahalleden Almancı Ramazan çavuş vardı ya, onlar işte, bizde kalıyorlar. Kendi evlerini bu sene yıktırdı, apartman mı ne dikecekmiş oraya. Öbürleri de Ankara’daki Şaban eniştemler!” dedi. Sigaramız bitince, içeri girdik.

Vedat, halamın mutfakta olduğunu söyleyince, salona geçmeden önce mutfağa uğrayıp, halamın elini öptüm. Mutfakta misafirlerin karıları ve birkaç da küçük kız vardı. Halam, kadınlara benim kim olduğumu söyledi. O zaman kadınlar da ellerini uzattılar öpmem için. Almancı Ramazan çavuşun karısı olduğunu düşündüğüm kadının giysileri pahalı ve kaliteliydi, ama kadına hiç yakışmamıştı. İpek bir eşarp vardı başında. Boynundaki ve kollarındaki altınlarla küçük bir kuyumcu dükkanı açılabilirdi. Kadın sürekli kolundaki bileziklerini düzeltip, hepsinin kolunda yan yana intizamlı durmasını sağlamaya çalışıyordu.

Ben salona gitmek üzere çıkarken, tam mutfağın kapısında donup kaldım. Karşımda, uzun boylu, düzgün fizikli, çok değişik tarzda kesilmiş sarı saçlarının boyama olduğu hemen anlaşılan, makyajlı yüzü bakımlı, gözleri mavi (ki muhtemelen Lens takıyordu), amını tüm ayrıntısıyla belli eden daracık kot pantolonlu, göğüslerini çatalına kadar gösteren askılı tişörtlü, kolunda küçük bir dövme olan, yüksek topuklu ayakkabı giymiş, 19-20 yaşlarında bir kız vardı. O da beni görünce, ıslak elleriyle öylece dondu kaldı. Bu birkaç saniye süren donmada, o da beni tepeden tırnağa incelemiş ve en son gözleri gözlerime takılmıştı. O anda kız elektriğe çarpılmış gibiydi. Benimse o anda aklımdan geçen tek şey, (Bu kızı mutlaka sikmeliyim!) oldu.

Sonra ikimiz aynı anda, “Pardon!” deyip hafif yanlara adım attık. Ben, “Buyrun siz geçin!” diyerek geri mutfağa doğru çekildim. Kız yanımdan geçerken sanki parfümeri dükkanı taşınıyormuş gibi hissettim. Bu kız kesinlikle Almancı Ramazan çavuşun kızı olmalıydı. Muhtemelen Lavabodan geliyordu, onun için elleri ıslaktı. Ki annesi, “Al kızım, ellerini kurula!” diyerek çantasından kağıtmendil çıkarıp verdi. Lavabodaki havluyu kullanmadığına göre, temizlik konusunda çok titiz bir kız olmalıydı. Ben mutfaktan çıkarken kız annesine Almanca, “Mama, er ist so süss!” (Anne, o çok tatlı!) dedi. Annesinin de, “Kızım şşşt!” dediğini duydum.

Salona girerken içerdeki herkese toptan selam verdim. Eniştem misafirlere beni taktim etti, İzmir’de Üniversitede okuduğumu söyledi. O sırada Almancı Ramazan çavuş, “Öp bakayım elimi kerata!” diyerek elini uzattı. Parmağında Kehribar taşlı, gümüşten, büyükçe bir yüzük vardı. Emrivaki yapmasına sinirlenmiştim, hiç sevmezdim böyle şeyleri. Yine de öptüm elini. Ondan sonra da diğer büyüklerin ellerini öptüm. Salonda birkaç tane de ufak oğlan çocuğu vardı, öptürmek istemediğim halde onlar da benim elimi öptüler. Ben Vedat’ın yanına oturacakken, Ramazan çavuş, “Gel şöyle yanıma otur Haruncuğum, sohbet ederiz!” dedi. Bu hareketine de sinir olmuştum. Ama kızını sikmek istiyorsam, onun bu davranışlarına katlanmak zorundaydım.

Küçük kızların birisi tepsi dolusu çayla geldi içeriye. Çaylarımızı aldık, içerken, bir başka küçük kız da bana Kolonya ve Ak**e şekeri ikram etmek istedi. Elime çok ama çok az Kolonya dökmesine izin verdim, sürdüğüm parfümle hiç uyuşmayacaktı. Ayıp olmasın diye bir tane de Ak**e şekeri alacaktım ki, Ramazan çavuş elimi tutup mutfağa doğru seslendi, “Nurcan kızım, Almanya’dan getirdiğimiz çikolatalardan getir, annenin valizinde olacaktı!” diye. Yine yapmıştı yapacağını.

Kızı salona girdiğinde, bunun deminki kız olduğunu gördüm. Demek ki ismi Nurcan idi. Gözümü bir saniye bile ayırmadan, yürüyüşünü, fiziğini, vücudunun tüm kıvrımlarını işledim beynime. Ve birkez daha onayladım ilk teşhisimi, bu kızı mutlaka sikmeliydim. Nurcan getirdiği çukulotaları babasına uzattı, babası da, “Kızım böyle görgüsüzlük olmaz, bir tabağa koyup ikram etsene!” dedi. Nurcan, “Aber Papa!” (Fakat baba!) diyerek sinirli bir şekilde gitti. Giderken arkasından baktım, götü de müthiş güzel görünüyordu. Az sonra tabağa koymuş getirdi, ikram etti herkese. Ama giderken babasının kulağına birşeyler fısıldadı. Nurcan gittikten sonra Ramazan çavuş beni soru yağmuruna tuttu, birden hakkımda herşeyi öğrenmek istiyordu.

Sorularına kısa kısa cevaplar verdim, hiç sevmemiştim bu adamı. Önce bir geriye yaslandı, sonra da elini dizime koyup, yarım saat kızını övdü bana. Yok işte, kızının ehliyeti olduğunu ve arabayı Kapıkule’ye kadar kızının kullandığını, kızının Almanya’da kendine ait Kuaför salonu olduğunu, kızını Almanya’da çok isteyenlerin olduğunu, fakat kendisinin kızını Türkiye’den, tahsilli, sağlam karakterli biriyle evlendirmek istediğini vs. vs. anlatıp durdu. Ramazan çavuş yarım saat içerisinde resmen beni damat adayı olarak görmeye başlamıştı.

Benim olaya Sazan gibi balıklama atlamadığımı görünce de, başka konuyla sürdürdü konuşmasını. Aşağı mahalledeki evini yıktırdığını, oraya 4 katlı apartman dikeceğini, bir katında kendi oturacağını, katın birini Almanya’daki oğluna, birini yine Almanya’daki diğer kızına, bir katını da Nurcan’a vereceğini, ilerde müstakbel gelin ve damatlarını aynı çatı altında görmek istediğini falan anlattı. Apartmanın projesini Alman bir Mimara çizdirdiğini söylemeyi de ihmal etmedi. Sanki Türkiye’de proje çizecek hiç Mimar yokmuş gibi böbürleniyordu, “Bir ara sana projeyi göstereyim, bak bakalım hiç öyle bir şey gördün mü! Tamam mı?” dedi. Geçiştirmek için, “Tamam, olur!” dedim.

Çaylarımız tazelenirken anlattıklarına ara vermek zorunda kaldı. Ben de o sırada diğer misafirlerin hallerini hatırlarını şöyle bir sordum, biraz onlarla sohbet ettim. Aslında buraya Vedat’ı görmeye, onunla sohbet etmeye gelmiştim, ama pek konuşamamıştık. Vedat bir ara salondan çıktı ve koridordan bana (Dışarda sigara içelim!) işareti yaptı. Ben de içerdekilerden müsade isteyip, 5 dakikalığına hava almak için dışarı çıkacağımı söyledim, kalktım. Ramazan çavuş ne için çıkacağımızı anlamış olmalıydı ki, “Ben de bir sigara içeyim dışarda!” diyerek peşimizden geldi.

Kapının önüne çıktığımızda Vedat’la bana sigara ikram etti. Biz tabii, “Biz içmiyoruz!” dedik. “Gençlerrr, ben sizin ananız babanız gibi geri kafalı değilim, ben Alamanya görmüş adamım, yanımda içebilirsiniz, benim kızım bile yanımda içiyor!” dedi, zorla tutuşturdu elimize birer sigara ve yaktı. Biz de içmek zorunda kaldık. Sigaralarımızı içerken de çenesi durmadı, bu sefer arabasından bahsetti, Merce***’in son modeli olduğunu, AMG özel sipariş olduğunu, içinin dışının ‘Full’ olduğunu, 129.000 Euro peşin para saydığını, Almanların bile bu arabaya binemediklerini anlattı. “Kısmet olur da Nurcan Türkiye’den biriyle evlenirse, damadıma bu arabayı düğün hediyesi olarak vereceğim!” dedi. Vedat bu muhabbetten sıkılmıştı, “Siz konuşun, ben Selim’in yanına bir uğrayacağım!” dedi ve motoruna atlayıp gitti.

Ben de sıkılmıştım açıkcası. Ramazan çavuş ardı arkası gelmeyen övünmelerini sürdürürken, ben Nurcan’ı nasıl sikerim hesabı yapıyordum. Sanki Nurcan telepati yoluyla düşüncelerimi okumuş gibi geldi yanımıza. Babasının gömlek cebinden sigara paketini çıkarıp bir tane kendine aldı, bize de ikram etti. Biz de yeni söndürdüğümüzü söyledik. Nurcan sigarasını içerken, babasına Almanca birşeyler söyledi. Nurcan’ın ne dediğini anladım, ama belli etmedim. Nurcan Babasına, (Bu çocuk çok tatlı, işte beni bununla evlendirirsen evlenirim!) demişti. Babası da ona Almanca, (Tamam kızım, halledeceğim!) dedi, sonra bana, “Haruncuğum kusura bakma, Nurcan’ın Türkçesi pek iyi değil de ondan benimle Almanca konuşuyor! Köyde sıkılmış, biraz gezip dolaşmak istiyormuş, onu söyledi demin!” dedi.

Niyetlerini anlamıştım, ama bu arada bana da Nurcan’ı sikmek için bir fırsat çıkmıştı. “Ben gezdirebilirim Nurcan’ı, tabii sizin de müsadeniz olursa?” dedim. Ramazan çavuş da kızına sormadan, “Tabii tabii evladım, gidin gezin dolaşın eğlenin, konuşun, hem birbirinizi tanımış olursunuz!” deyip, arabasının anahtarlarını uzattı Nurcan’a. Nurcan da babasının yanağına öpücük kondurup, melez bir Türkçeyle, “Aslan Papa!” deyip anahtarları aldı ve “Al, sen kullan!” diyerek bana verdi. Arabanın başına vardığımızda, “Bak buraya basacaksın!” diyerek elimdeki anahtarın kumandasına bastı, kapıların kilidini açtı. Nurcan sağ tarafa geçip arabaya binerken, babası, “Haruncuğum bir saniye gelsene, az kalsın unutuyordum!” dedi. Yanına vardığımda, cüzdanından 5-6 tane 100 Euroluk banknot çıkarıp, banknotları dürdü büktü gömleğimin cebine soktu, “Kızım nereye istiyorsa götür gezdir, para problem değil!” dedi. Bozulduğumu belli etmemeye çalışarak, teşekkür ettim.

Arabaya bindiğimde bu sefer de Nurcan başladı, “Bak kontak yeri burası, el freni burda, Airco bu, Camları burdan açıyorsun, Radio burdan açılır, aynaları burdan ayarlıyorsun…” gibi şeyler söylemeye. Gösterdiği şeylere bakmıyordum bile, gözlerim cömert dekoltesinden görünen iri göğüslerindeydi. Göğüs çatalından biraz fazlasını görebilmek umuduyla, emniyet kemerimi bir iki kez çektim ve “Kemer takıldı galiba, gelmiyor!” dedim. Hemen benden tarafa uzandı, kemeri çekti. Ozaman dantelli sutyenine kadar gördüm. Galiba göğüslerine de parfüm sürmüştü. Bir iki saniyeliğine de olsa içime çektim kokusunu. Bu bile yarağımın sertleşmesi için yeterli olmuştu.

Nereye gideceğimi bilmeden Çevre yoluna doğru sürdüm arabayı. Nurcan halen konuşuyordu, kendinden bahsediyordu, Almanya’da sahibi olduğu Kuaför salonundan falan bahsediyordu. Belli ki konuşmayı çok seven bir kızdı ve köyde konuşacağı kafasına göre kimseyi bulamamıştı. Heyecanlı heyecanlı anlatıyordu birşeyler. Sonradan farkettim, Nurcan’ın sadece vücudu ve parfümü değil, o Alman aksanlı Türkçesi de acaip tahrik ediyordu beni. O konuşurken, sanki birisi yarağımı okşuyor gibi geliyordu bana.

Otoyola çıkmıştık. O sırada Nurcan’ın telefonu çaldı. Anladığım kadarıyla Almanya’dan bir kız arkadaşı arıyordu. Almanca konuşuyorlardı. Nurcan benim Almanca bildiğimi bilmiyordu, telefondaki kıza beni anlattıkça anlatıyordu, çok tatlı olduğumu, bana ilk görüşte aşık olduğunu falan anlatıyordu. Hakkımda neler düşündüğünü bilmek işime geliyordu tabii. Konuşmalarında bir ara, “Yok daha öpüşmedik bile… Şimdi arabadayız, galiba sevişeceğimiz bir yere gideceğiz… Yok, daha o konuyu anlatmadım, ama anlatacağım…” diye ilginç bir şey geçti. Rahat bir yarım saat konuştular kızla. Telefonu kapatınca, “Benim Kuaför salonunda çalışan kızlardan biriydi arayan, işlerle ilgili konuştuk!” dedi. Aklı sıra beni kandırmaya çalışıyordu, ben de, “Bir sorun mu varmış işlerle ilgili?” dedim. “Yok yok, herşey yolundaymış! dedi.

Otoyolda epey yol gitmiştik, nereye gideceğimi bilmediğim için, yol üzerinde ilk gördüğüm dinlenme tesisine girdim. Arabayı sakin bir yere çekip, “Nereye gidelim, nereyi gezmek istersin, ne yapmak istersin?” diye sordum. “Şeyy… Aslında banyo yapabileceğim temiz bir yere gitmek isterim! Misafir kaldığımız evin banyosu hiç Hijyenik değil! En son dün sabah köye gelmeden önce otelde banyo yaptım, o otelin banyosu temizdi!” dedi. Bu kız safmıydı, yoksa çok mu kurnazdı anlayamadım, ama işime geliyordu. “Tamam ozaman, o otele gidelim! Otelin adını, yerini hatırlıyormusun?” dedim. “Navigasyonda kayıtlı oması lazım!” deyip, Radyonun LCD ekranına dokundu. Ekranda Navigasyon belirdi. Kırmızı Bayrakla işaretleniş yerlerden birkaçına sırayla dokundu ve otelin yerini buldu. Oteli yeni hedef olarak verdi Navigasyona. Cihaz hemen başladı (Almanca) konuşmaya, “Mümkün olan ilk yerden U-Dönüşü yapınız! Hedefiniz 8 Kilometre uzaklıktadır!” diye. Nurcan heyecanla tercüme etti…

Az ilerden geri döndüm, Cihaz bize otelin önüne varana kadar kılavuzluk etti ve “Hedefe ulaşılmıştır!” diyerek susutu. Lüks ve Turistik bir oteldi. Arabayı park edince yine elimdeki kumandaya bastı, arka bagaj kapağı açıldı. Bagajdan küçük bir seyahat çantası aldı ve girdik otele. Nurcan Pasaportunu ve kredi kartını resepsiyona verdi ve bir oda isteyip, odaya bir şişe şampanya göndermelerini rica etti. Alman Pasaportuydu, yani Nurcan Alman vatandaşıydı. Anahtarı alıp odaya çıktık. Bizden hemen sonra da şampanya geldi. Garsona açtırıp bardaklara doldurttuktan sonra, 20 Euro bahşiş verip gönderdi, kapıyı kilitledi.

“Prost!” diyerek tokuşturup yudumladı şampanyasını. Ben de, “Prost!” diyerek içmeye başladım. Nurcan bardağını yarım bırakıp, “Ben önce bir duş alayım! Sen keyfine bak!” dedi. Ve yatağa oturup soyunmaya başladı. Sutyen külotla kalınca, o küçük seyahat çantasından temiz iççamaşırı alıp banyoya girdi. Arkasından biçimli götüne baka kaldım, Tanga külodunun ipi götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Ayrıca götünün sağ yanağında da küçük bir dövme vardı. Bu manzara yarağımı kazık gibi yapmıştı. Nurcan banyonun kapısını açık bırakmıştı, ama oturduğum yerden birşey göremiyordum. Bir sigara yaktım ve şampanyamı içmeye devam ettim.

Duşunu alıp banyodan çıktı, yeni sutyen külodu vardı üzerinde. Eski sutyen külodunu seyahat çantasına koyup, küçük havluyla saçlarını kurularken, “İstersen sen de bir duş al, buranın banyosu çok Hijyen!” dedi. Ben de, “Tamam!” deyip, onun yaptığı gibi odada Boxerime kadar soyundum. Beni inceliyordu ben soyunurken. Girdim banyoya, Boxerimi çıkarıp duşun altına girdim. Yıkanırken, yeniden kalkan yarağımı şampuanlayıp biraz sıvazladım suyun altında. Bir ara döndüğümde, Nurcan banyo kapısına dikilmiş, beni seyrediyordu. Gülümsedim. O da gülümseyip odaya geçti tekrar. Yıkandıktan sonra, banyoda kurulanıp, Boxerimi giyip çıktım.

Nurcan yatağa uzanmış, sigarayla şampanya içiyordu. Yanına uzandım, ben de bir sigara yaktım. O anda benim yerimde bir başkası olsaydı, herhalde ilk işi anında kızı sikmek olurdu. Bunu ben de çok istiyordum, ama bunu belli etmek istemiyordum ona. Gayet serinkanlı davranıyordum. Ben böyle davrandıkça, kendisinin üstüme atlayacağını umuyordum. Sigarası bitince “Sana sormam gereken şeyler var…” dedi. Yüzünde biraz endişe vardı. “İstediğini sorabilirsin!” dedim. “Şeyy… Senin için bir kızda Bakirelik önemli mi? Yani sen de diğer Türkler gibi mi düşünüyorsun Bakirelik konusunda? Yani mesela, kızın Bakire olmadığını bilsen, yine evlenirmisin onunla?” dedi.

Nurcan ağzındaki baklayı çıkarmıştı. Anladığım kadarıyla Bakire değildi ve bu da benim ekmeğime tereyağ sürüyordu. Tek derdim Nurcan’ı sikmek olduğundan, “Yok, tabii ki önemli değil kızın Bakire olup olmaması!” dedim. “Hmmm, anladım!” dedi. Ama Nurcan’ın yüzündeki endişe kaybolması gerektiği yerde, daha da arttı. Acaba verdiğim cevap hoşuna gitmedi mi diye düşünmeye başalmıştım ki, o sırada beni şok eden bir başka soru geldi. “Peki ya… Mesela kızın başından daha önce bir evlilik geçmişse? Mesela 3 aylık bir evlilik?” dedi. Bunu beklemiyordum doğrusu! Ayrıca bu kızın kurnaz değil, çok saf olduğuna kanaat getirmiştim.

“Bunlar önemli şeyler değil, evleneceğim kızda başka değerlere önem veririm, dürüstlük, açıksözlülük ve karakter gibi!” dedim. İşte o an rahatlamıştı, sevinçle dudaklarımı öptü ve “Senin farklı olduğunu daha ilk gördüğümde anlamıştım, ama emin olmak istedim!” dedi. Ve ben birşey sormadan anlattı. Babasının karşı çıkmasına rağmen, Jürgen isminde bir Almanla evlenmiş. Fakat evlilikleri yürümemiş, 3 ay içerisinde boşanmışlar. 7 ay olmuş boşanalı. Şimdi de babası (Bu sefer seni Türkiye’den, benim bulacağım biriyle evlendireceğim!) diye tutturmuş. Aslında Nurcan bu tatilde köye gelmeyi hiç istememiş, ama babası zorlamış. Zaten 20 yıldır bu 2. gelişiymiş köye. Köyü sevmediğini, köyde sıkıldığını söylüyordu.

Kızı biran önce sikmek istiyordum, ama kendimi de ağırdan satmaya çalışıyordum. “Çok açıksözlü ve dürüstsün! Ayrıca çok sexysin!” deyip, dudağına bir öpücük kondurdum. “Gerçekten beğendin mi beni?” dedi. “Şu ana kadar gördüklerimi çok beğendim! Ama gerisini bilemem!” dedim. “Mmmmh, anladım!” dedi ve doğrulup, sutyenini ve küldonunu bir çırpıda çıkardı ve “Ee, gördün işte, nasılım? Göğüslerim yeterince büyük olmuş mu, yoksa biraz daha büyüttürmem lazım mı?” diye sordu. Demek ki göğüsleri Silikonluydu. Amında da Piercing vardı. “Özür dilerim, onu demek istemedim, nasıl seviştiğini bilmiyorum demek istemiştim!” dedim.

“Haa, anladım!” diyerek üstüme çıktı, dudaklarımdan başlayıp, vücudumun üst kısmını öperek Boxerime kadar indi. Yarağım zaten çadırı kurmuş halde zonkluyordu. Boxerimi indirip çıkardı ve “Mmmmh!” diyerek yarağıma yumuldu. Şu ana kadar siktiğim kızların içerisinde en güzel saksoyu Nurcan çekiyordu. Yarağıma tükürüp başını sıvazlıyor, sonra tekrar ağzına alıyor, emiyor yalıyordu. Bunları yaparken de bir eli taşaklarımı avuçluyordu. Fakat fazla dayanamayacağımı anladım ve “Geliyorum!” dedim. Nurcan hiç istifini bozmadan emmeye devam etti. Ve ağzına patladım. Bukadar çabuk boşaldığıma inanamıyordum. Döllerimin hepsini yalayıp yuttuktan sonra, gülümseyerek, “Aynı Jürgen gibisin, o da fazla dayanamazdı!” dedi. Söylenecek lafmıydı bu şimdi! Bu kız saf değil, resmen salaktı. Moralim bozulmuştu ve normalde boşaldıktan sonra kazık gibi duran yarağım anında inmişti.

Bir sigara yaktım, şampanya doldurdum kendime. Nurcan da banyoya gitti ağzını yıkadı geldi. Sokuldu yanıma. Vücudumun üst kısımlarını öperken, elini de küçülmüş yarağıma attı. Zevzek zevzek konuşmasına devam ediyor, “Ay bu haliyle çok sevimli duruyor Penisin! Şuna baksana nekadar tatlı!” diyerek, sanki kedi yavrusu severmiş gibi hareketler yapıyordu. Gülümseyerek, “Biliyormusun, Jürgenin penisi inikken bile kocamandı, ama seninki tam avucuma sığıyor, bak çok şirin!” dediğinde, artık ben sinirden çıldıracaktım. Bu kız salak değil, salağın önde gideniydi. İçimden (Senin de, Jürgen’in de anasını bacısını sikeyim!) diye küfür ediyordum.

Neden sonra benim suratımın asık olduğunu farketti ve “Schatzi, sen üzgün müsün? Eğer erken geldiğine üzülüyorsan, ben o konuda çok anlayışlıyım, sana kızmadım! Her erkeğin başına gelebilir! Merak etme, ben şimdi onu yeniden kaldırırım!” diyerek yumuldu yarağıma. İnik yarağımı komple ağzına alıyor, taşaklarımı okşuyordu. Bir iki dakika emip yalıyor, sonra parmaklarıyla yokluyordu sertleşiyor mu diye. Ama sertleşmiyordu ve yeniden emmeye devam ediyordu. Bu gidişle sertleşmeyecekti de, çünkü kafam Jürgen piçi ile meşguldu.

Jürgen’i kafamdan atmam için başka şeyler düşünmeye başladım. Fidan’ı, Zeynebi, Rabia’yı, Meryem’i nasıl siktiğimi gözümün önüne getirdim. Zahide’yi nasıl sikeceğimi düşündüm. Çektiğim resimleri canlandırdım kafamda. Resimler gözümün önünden geçerken yarağımın kıpırdadığını hissettim. O anda Nurcana, “Senin çıplak resimlerini çekmek istiyorum, çekebilirmiyim?” diye sordum. “Haa, anladım Schatzi, sen Fantazi yapmak istiyorsun! Tamam, nasıl poz vereyim?” dedi. Kalktım telefonumu aldım, her çektiğim pozda yarağım biraz daha sertleşiyordu. En son yatakta dörtayak domaltıp, arkadan görüntüsünü çektiğimde, yarağım da tavan yapmış, kazık gibi olmuştu. “Hiç bozma pozisyonunu!” deyip, telefonu yatağa bıraktım ve arkasına yanaşıp, pürüzsüz kaymak gibi amını yalamaya başladım. Galiba amına Epilasyon yaptırmıştı, kıl tüy namına en ufak birşey yoktu. Amı çok güzel kokuyordu, sadece göğüslerine değil, amına da parfüm sürmüştü.

Amını iyice kıvama getirene kadar yalayıp inlettikten sonra göt deliğini de yaladım. Belli ki götten de siktirmişti, göt deliği açılıp kapanıyordu dilimi değdirdiğimde. Buna sevinmiştim, çünkü onu götten de sikmek istiyordum. Sırayla dilimi bir göt deliğine, bir amına sokuyordum. Ara sıra da poposuna tokat atıyordum. Nurcan’ın inlemeleri artmıştı. Yalamayı bırakıp, yarağımı yavaşça amına kökledim ve gidip gelmeye başladım. İşte şimdi olmuştu, Ben yeniden Ben olmuştum. Belinden kavrayıp, vurdura vurdura sikiyordum amını. Nurcan da Türkçe sikişmeye alışık olmadığından Almanca konuşuyor, durmadan, “Jaa, schön, super, fick mich Schatzi! Schneller, ohh jaa!” diyordu. En sonunda, “Jaa, ich komme, ich komme!” diye diye ilk orgazmını olup boşaldı.

Dikkatimi yoğunlaştırıp, hırsla sikmeye devam ediyordum. Amına hızlı hızlı pompalarken, içimden de (Jürgen’in kabuklu yarağına benzemez benimki!) diyordum. Çok geçmeden Nurcan, “Ohh mein Gott, ich komme wieder, ich komme!” diyerek bir kez daha orgazm oldu. Ama durmadım, 3. kez orgazm etmeyi kafaya koymuştum. Birkaç dakika sonra yine, “Ohh mein gott, das gibt’s nicht!” demeye başladığında, amından çıkıp götüne kökledim bir seferde ve hiç beklemeden pompalamaya başladım. Göt sikerken herzaman yaptığım şeyi yaptım sonra da, elimi alttan amına attım ve klitorisini okşadım. Klitorisini öyle bir ayarlı uyarıyordum ki, orgazm olacağı zaman elimi çekiyordum. Sonunda ben de boşalmak üzereyken, klitorisini okşamayı hızlandırdım. Ve Nurcan’ın, “Ich komme, ich komme!” çığlıkları eşliğinde götünü doldurdum döllerimle. Aynı anda boşalmıştık. Yarağım götündeyken birkaç resim çektim.

Nurcan’ın hali kalmamıştı, yüzüstü yapıştı yatağa. Ben de onunla birlikte, onun üzerine yapıştım. Yarağım götünün içinde kaldım bir süre. İçtiğim şampanyadan olsa gerek, işeme ihtiyacı hissettim. Götünden çıkmak istediğimde, elini arkaya atıp belime koydu ve “Nolursun çıkma, kal içimde!” dedi. Dayanabildiğim kadar daha kaldım içinde, sonra çıktım götünden ve tuvalete koştum. İşeyince müthiş rahatlamıştım. Duşun altına girip yarağımı yıkarken, Nurcan da geldi banyoya. Önce o da işedi, sonra birlikte duş aldık.

Kurulanıp yatağa geçtik, bir süre öpüşüp elleştik, birer sigara yaktık. Nurcan’ın yüzünde halen şaşkınlık vardı, “Anlamadım, nasıl oldu böyle, arka arkaya tam 3 sefer orgazm oldum, ilk defa yaşadım bunu! Olamaz böyle birşey! Jürgen’le seks yaparken hep bir seferde kalırdım!” dedi. (İçimden yine Jürgen’in anasını bacısını kalayladım) “Sigaramız bitince gidelim, merak ederler!” dedim. “Tamam Schatzi, sen nasıl istersen!” dedi ve sigarasını söndürüp, giyindi. Ben de giyindim. Çantasını aldı ve el ele çıktık otelden. Geri köyün yolunu tuttuk.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Üvey Abimle Grup Sikişi Yaptık! (Nilay 22 Y., Sams

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Üvey Abimle Grup Sikişi Yaptık! (Nilay 22 Y., Sams

Merhaba arkadaşlar, ben Nilay, sizlere daha önce 69 Kaymakgibi Sikilen Amlar Sitesinde üvey abimle aramızda geçen aşkı ve sikişi anlatmıştım. Üvey abimle olan ilişkimi birtek en yakın arkadaşım Nesrin biliyordu, o da sürekli bize katılmak istediğini söylüyor, ama ben yüz vermiyordum. Fakat bu Nesrin orusbusu kafasına koymuş, illa ki aramıza girecek. Abim aslında böyle birşeye dünden hazır, ama ben yok olmaz diyordum. Nesrinin halasının oğlu Fırat var, Nesrin ona hep ‘Abi’ der, Fıratla da abim çok yakın kankalar, yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Fırat abi evlenmiş ve eşiyle bir yıl kadar evli kalmış, fakat anlaşamamışlar ve boşanmışlardı.

Nesrin birgün Fırat abiye, “Sana birşey söyleyeceğim, ama kimseye söyleme!” diyor, o da, “Tamam söylemem!” diyor, yemin ediyor. Nesrin de abimle benim ilişkimi Fırat abiye anlatıyor ve Fırat abinin ağzı açık kalıyor, “Yok kız olamaz! Yalan söylüyorsun!” diyor. Nesrin de yemin ediyor. Fırat abi, “Vay anasına, çok ilginç! Ama ben bu öğrendiğimi kankama söylemem gerek, benim bildiğimi bilmeli, ben ondan şimdiye kadar hiçbir şey gizlemedim, o benden neden gizlemiş, bunun hesabını ona sorarım!” diyor. Nesrin Fırat abiye yalvarıyor, “Ne olur abi söyleme, Nilay benle konuşmaz birdaha, bana küser!” diyor. Fırat abi, “Yok, soracağım!” diye diretiyor. Nesrinin o zaman aklına bir hinlik gelmiş, “Madem soracaksın abi, öyleyse bir akşam bizimkiler veya sizinkiler evde olmadığı zaman onları davet edelim ve bu konuları konuşalım!” diyor. Fırat abi de, “Bak bu iyi fikir!” diyor, kabul ediyor.

Birkaç gün sonra Fırat abi abimi gördüğünde, “Kanka bu akşam gel de oturalım, bizimkiler evde yok, bir Nesrin bir de ben varım, gelirken Nilayı da getir Nesrin de sıkılmamış olur.” demiş. Abim de beni aradı, “Akşam hazırlan Fıratlara gidiyoruz, bizi davet etti, Nesrin de ordaymış.” dedi. Ben bir anlam veremedim ama, “Tamam abi!” dedim. O akşam hazırlandım, sanki başımıza geleceklerden haberim varmış gibi en seksi iç çamaşırlarımı ve elbiselerimi giydim ve abimle Fırat abilere misafirliğe gittik. Kapıda bizi Fırat abi ve Nesrin karşıladı. Nesrinin de benden aşağı kalır yanı yoktu, o da çok seksi ve zarif giyinmişti. Fırat abi abime Nesrinle beni işaret ederek, “Kanka şunlara bakarmısın, birbirleriyle şıklık yarışına girmişler, göz kamaştırıyorlar!” dedi. Abim de, “Ama ikisine de yakışmış!” dedi. Nesrin bir sürü yemek hazırlamış, onunla yemekleri servis yaptık. Mutfaktayken Nesrin bana bir ara, “Bu akşam sana bir sürprizim var…” deyip, ısrarlarıma rağmen cümlenin sonunu getirmedi.

Yemeklerimizi yedik oturma odasına geçtik. Ben abimin yanına, Nesrin de Fırat abinin yanına oturdu. Kahvelerimizi içerken ordan burdan konuşmaya başladık. Ama hep konuşmalar ya benim, ya da Nesrinin üzerinde dönüp dolaşıyordu. Fırat abi dolaptan bir büyük şişe Rakı getirdi, biz de Nesrinle biraz meyva hazırladık ortaya ve içmeye başladık. Birkaç dubleden sonra Fırat abi abime, “Bunları evlendirmeyelim kanka, evlendirirsek kıskanırız ve zorumuza gider!” deyince, abim de, “Ben zaten Nilaya evliliği yasakladım!” dedi. Bunun üzerine Fırat abi, “Biliyorum kanka, herşeyden haberim var!” dedi. Abim şaşırmıştı, “Neden haberin var?” dedi. Fırat abi de, “Aslında sana dargınım kanka, ben senden hiçbir şey saklamadım, ama sen benden sakladın, Nilayla aşk yaşadığınızı biliyorum!” dedi. Abimle birlikte ben de kıpkırmızı oldum ve Nesrine, “Dayanamadın yumurtladın, değil mi?” dedim. Nesrin de pişkin pişkin, “Evet söyledim, çünkü sizleri çok seviyoruz, bizden utanmanıza çekinmenize gerek yok!” dedi. Abim Fırat abiye, “Kanka sana karşı mahçup oldum, sen şimdi beni ahlaksız biri olarak görürsün!” dedi. Fırat abi de, “Olur mu kanka, asla öyle düşünmem, bana göre bunlar normal şeyler!” dedi.

Abim de, “Normal şeyler diyorsun da, peki sen yaparmısın böyle bir şey? Mesela Nesrinle?” dedi. Fırat abi, “Valla bilmiyorum ki, şimdiye kadar böyle birşeyi hiç düşünmedim…” dedi. Abim de, “Şimdi düşün işte, bak Nesrin yanında, mesela onu öpermisin?” dedi. Fırat abi de Nesrin de şaşırmışlardı ve ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemediler. Fırat abinin şaşkınlığı geçince, “Öperim tabii, ama bunu Nesrin de istemeli!” dedi. Ben hemen lafa girdim ve Nesrine, “Kız topu sana attılar, haydi bakalım, söz sende!” dedim. Nesrin bir iki saniye düşündükten sonra, “İsterim… ama siz varsınız, sizin yanınızda olmaz, utanırım!” dedi. Benim kafa çakır ya, hemen abimin dudaklarında yapışıp öptüm ve “Bak biz sizin yanınızda öpüştük! Haydi şimdi siz de öpüşün!” dedim. Fırat abiyle Nesrin akıllarınca bize oyun kurmuşlardı, şimdi o oyunun içinde kendileri kalmıştı. Abim de Fırat abiye ısrar ederek, “Haydi kanka, görelim marifetini!” dedi. Fırat abi Nesrini kendine çekti ve dudaklarından kısaca öptü bıraktı ve “Hiç de zor değilmiş!” dedi. Nesrinin kafa da çakır, eteğini hafif yukarı çekerek Fırat abinin kucağına oturdu ve dudaklarına bir yapıştı ve çok iştahlı bir şekilde öpüşmeye başladılar…

Deli gibi öpüşürlerken Fırat abi de Nesrinin göğüslerini ve kalçalarını okuşuyordu. Nesrin kırmızı iç çamaşırı giymişti. Biz de abimle öpüşmeye başladık, aynı vaziyette bende eteğimi yukarı topladım ve abimin kucağına oturdum, deli gibi öpüşüyorduk. Ben beyaz dantelli iç çamaşırı giymiştim. Artık karşılıklı koltuklarda öpüşüyorduk. Abim benim üstümdeki elbiselerimi çıkarırken, Fırat abi de Nesrinin üzerini çıkarıyordu. Nesrin de ben de sadece iç çamaşırları ile kalmıştık. Fırat abi abime, “Kanka burada rahat olmuyor, yatak odasına gidelim!” dedi. Hep birlikte kalktık. Yatak odasına giderken Nesrinle benim başımız hafiften dönüyordu ve sallanarak yürüyorduk. Erkekler henüz soyunmamıştı, odaya vardığımızda ayakta ben abimi soyarken, Nesrin de Fırat abiyi soydu. Şimdi hepimiz de de iç çamaşırlarımızla kalmıştık. Yanyanaydık, ilkönce ben abimin külodunu indirdim, sonra Nesrin Fırat abininkini indirdi, biz eğildik abilerimizin siklerini yalamaya başladık. Bu arada Fırat abi bir benim başımı abimin sikine bastırıyordu, bir Nesrinin başını kendi sikine…

Biraz saksodan sonra, abim Fırat abiye, “Kanka bu amına koduğumun oruspularını bu gece yarrağa doyuralım!” dedi. Fırat abi de, “Doyuracağız ortak, sen merak etme!” dedi. Sonra bizi yatağa yanyana sırtüstü yatırdılar ve kasıklarımızdan tutarak yatağın kenarına çektiler, onlar ayakta, abim bana, Fırat abi de Nesrine sokmak için pozisyon aldılar. Nesrin daha bakireydi, “Fırat abi ilk erkeğim sen olacaksın, ikinci erkeğim de kankan olacak, ona göre!” dedi. Fırat abi de, “Olacak olacak merak etme, sen önce benim karım ol şimdi!” deyip Nesrine bir soktu, Nesrinin çığlığına ben bile irkildim. O sırada abim de bana soktu, bizi öyle bir sikiyorlardı ki, sanki yarışmaya girmişler, en iyi sikiciyi seçiyorlar gibiydiler…

Belli bir zaman sonra abim Fırat abiye, “Ortak eş değişelim mi?” dedi. Fırat abi de, “Tamam ortak, haydi!” dedi ve üstümüzden çekildiler, biz Nesrinle aynı vaziyette yatıyoruz. Fırat abinin siki kanlıydı, o kanlı sikini amıma öyle bir soktu ki, o anda kendimi sanki benim de kızlığım yeni bozulmuş gibi hissettim. Abmin yarağı Fırat abinin yarağından az kalındı, abim de Nesrinin kanlı amına yarağını soktukça Nesrin daha da sesli bağırmaya ve inlemeye başladı. O gece yediğimiz yarağın hesabını tutamadım, sabaha kadar Nesrinle benim sikilmedik yerimizi bırakmadılar. Aklınıza gelecek her pozisyonda ve her delikten siktiler bizi. Bir ara abimle Fırat abi Nesrini tost yaptılar, Nesrini bağırta bağırta amdan götten aynı anda siktiler. Sonra da ben aynı anda 2 yarak yemenin zevkine vardım. İki yarağı birden yemeyen kadın bence çok şey kaçırıyor, onun zevkine varmayan hayatında seksi tam tatmamıştır…

Hepinizi öptüm!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!
Lisede okurken, kankam Meral ile çıkmasına rağmen, Emre benim hoşuma çok giden birisiydi. Meral kısa boyluydu, Emre ise çok uzundu, yakışmıyorlar diye düşünüyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Meral Emre’yle çıkmaya başladıktan sonra, bana çok gıcık verici davranıyordu, onların ayrılması için dua eder olmuştum. Bunu neden istediğimi bilmiyordum, Emre’de bir çekicilik vardı. Ve çıkmaları pek uzun sürmedi, ayrıldılar. Tabi ayrıldıklarına en çok ben sevinmiştim…

Okuldan arkadaşlarla bir gün dışarda akşam yemeği düzenledik. Emre yanıma oturmuştu, bana samimi davranıyordu. Tabiki ben de onu kendime bağlamak için elimden gelen herşeyi yapıyordum, elini masa altından tutup, kimseyle ilgilenmemesini, sadece bana bakmasını sağlıyordum. Çünkü tam karşımda, Canan isminde başka bir kankam vardı ve o da Emre’ye felaket tutulmuştu (Bunu bana Canan kendisi itiraf etti.) Ne yapsam bilmiyordum, Emre’yi bir şekilde kendime bağlamalıydım. Yemekler yendi, çaylar kahveler içildi, hesaplar ödendi, evlere doğru yola koyulduk. Emre yanıma geldi ve belime sarıldı, “Boyun da iyi uzunmuş!” dedi. Ben de, “Gerçekten iyi mi?” deyip trip yapmak istedim ve yanından uzaklaştım 🙂 O da bir centilmen erkek gibi yanıma geldi ve yanağımdan öptü. İşte aşk ateşim ona karşı burda başladı. Sanki 40 yıllık erkeğimmiş gibi beline sarıldım, o da boynuma sarıldı. Usulca ona fısıldayarak, “Sen çok tatlısın!” dedim ve bu bizim aşk ve sex maratonumuzun başlamasına sebep oldu 🙂 Aradan aylar geçti ve Emre’yle ilk öpüşmelerimizi yaşadık. Bu arada Emre 1.94 boyunda, 80 kilo civarında, iri yapılı, normal derecede kaslı birisiydi. Ben ise 1.80 boyunda, 58 kiloda, ince sayılabilecek bir bayanım. Kalçam biraz çıkık ve göğüslerim 85 B ölçülerinde.
Lise bitti, benim kazandığım üniversite Emre’ninkinden başka şehirde olduğu için, gizli saklı oraya benimle beraber gelmek zorunda kaldı. Üniversiteden kızlarla ev tutmuştuk. Bir seferinde Emre yine benim yanıma geldiğinde, o gece evde diğer kız arkadaşlarım olmadığı için çok mutluydum. Emreyle birşeyler yaşayabileceğimi düşündüm. Ona çok güveniyordum, çok efendi, çok düzgün bir insandı çünkü. Ona arkadaşımın yatağını verdim. Yataklar karşılıklıydı. Emre uyumuyordu, sigara içiyordu. “Aşkım uyumuyor musun daha?” dedim. “Yolculuk fazla yordu, 1 sigara daha içip yatacağım!” dedi. “Aşkım lütfen uyu artık!” dedim ve arkamı döndüm. Sigarası bitince kalkıp yanıma geldi, “Kızdın mı?” dedi. “Hayır.” dedim. “Ben de gelip yanına yatmayı düşünüyordum!” dedi. İlk defa bir erkeği yatağıma alacaktım. Tamam, sevgilimdi, beni ilk öpen de oydu (Bilmem inanırmısınız, ama ondan önce hiç öpüşmedim, ilk onunla öpüştüm!). Almalımıydım yatağıma diye çok düşündüm ve sonunda, “Gel hadi!” dedim…
Girdi yanıma ve bana sıkıca sarıldı, öpmeye başladı. Ben de onu öpüyordum. Tanrım bu nasıl bir duyguydu, resmen ıslanmaya başladım. İşin daha ileriye gitmesini engellemek için, nazlanarak, “Yeter bu kadar! Uyu hadi!” deyip arkamı döndüm. Bu sefer arkamdan sarıldı. Siki kalkmıştı, kalçamda hissettim, resmen zorluyordu. Heycandan nefes alışverişim değişti ve kendimden geçtim. Ben de kendimi ona doğru iyice bastırıp uyumaya karar verdim. Ve öyle de oldu, sarılıp uyumuşuz. Sabah uyandığımda Emre arkası dönük yatıyordu. Uykusunun çok derin olduğunu biliyordum, çünkü ne zaman sabahları telefonla arasam asla uyanmazdı. Şeytan dürttü sikine bakmak aklıma geldi. Elimi pijamasından içeriye doğru yavaşça soktum. Sikini avucumun içinde hissetmek güzeldi. Emre’nin birden kımıldamasıyla hemen elimi çektim. Emre uyanır gibi oldu ve “Aşkım noldu?” dedi. “Birşey yok aşkım, sadece sarılıyordum!” dedim. “Hıı, tamam…” dedi ve tekrar uykuya daldı. Doğrusu çok korkmuştum acaba farketti mi diye…
1 saat kadar sonra kahvaltıyı hazırlayıp onu kaldırdım ve beraber mutfağa geçtik. Kahvaltımızı yaparken, kafamda hep (Gece acaba neden ileri gitmedi?) sorusu vardı. Ona beni çekici bulup bulmadığını sordum. O da, “Aşkım benim için çok çekicisin, ama ben sen istemediğin müddetçe sana birşey yapmayı düşünemem. Yani bunu ne manada sordun bilmiyorum, ama ben seks delisi bir insan değilim, yalnızca zamanını beklerim, bazı şeylerin iki tarafın isteği ile olması önemli…” dedi. Bu benim için yeterli bir cevap olmuştu.
Kahvaltıdan sonra ikili koltuğa uzandı, ayaklar dışarda. Ben de çapraz girdim koltukla arasına, TV izledik. Sevişme sahnesi bol dizilerden izliyorduk. Etkilendim ve onu öpmek istedim. Keşke istemeseydim, olan oldu ve uyuyan Emre’yi uyandırdım sanırım. Sevişirken göğüslerimi ilk kez elledi ve çok etkilendim. Sonra elini aşağılara götürdü. Ben bunun olmasını istemiyordum, çünkü daha bakireydim. Elini amıma götürdü ve külodumun üstünden ellemeye başladı. Zevkten başım dönüyor, kendime hakim olamıyordum. O amımla oynadıkça, içim alev alev yanıyordu. Sonra elini külodumun çine soktu ve biranda çıkarttı, “Bu ne lan?” diye pedimi almış, bana gösterdi. Elinden pedi aldım hemen kültablasına attım. Çok utanmıştım, ama Emre gülüyordu. Çok şakacı ve haylaz bir karakteri vardı. Ona sarıldım, “Aşkım ne olur gülme!” dedim. Bana, ilk kez denk geldiğini söyledi. Şüphelendim, acaba başka kadınlarla da yattı mı diye.
O gün dışarı çıktık, akşam yemeğini dışarda yedik, gece geç saatlere kadar gezdik dolaştık ve eve geldik. Saat gece yarısını biraz geçmişti, uyumak istediğini ve salondaki yatağa yatmak istediğini belirtti. Oysa ben bu gece de benim yanımda yatar düşüncesine girmiştim. Ama bozuntuya vermedim, “Tamam!” dedim. İçerden 2 yastık ve büyük bir battaniye getirdim. Elimde 2 yastık görünce, “Aşkım sen de mi yatacaksın?” dedi. “Evet aşkım!” dedim ve ışığı söndürüp yanına yattım. Uzun uzun öpüşüp sevişmeye başladık. Yarım saat sonra battaniyenin altında ikimiz de çırılçıplak olmuştuk ve artık sikine dokunma fırsatım kolaylaşmıştı, aldım elime, dokundum. Elledikçe elimde büyüyen bu şey bana okadar büyük gelmeye başladı ki anlatamam! Sikine dokunmamdan çok zevk alıyor olmalıydı ki, bana:
– Aşkım biraz oyna, yukarı aşağı yap!
– Aşkım yaparım da, çok büyüdü bu!
– Korkmana gerek yok, sana zarar vermem!
– Bundan eminim de, kaç cm bu? (Lisede kızlar anlatırdı, işte 15-17 cm büyük sayılır diye.)
– 19 cm! dediğinde çekinmiştim.
…….
– Ne oldu? Sustun?
– Şaşırdım, ilk kez elliyorum da!
– Neden kaç cm diye sordun ki?
– Amaan aşkım, Lise muhabbetleri işte, bilmiyor musun?
– Hımm… dedi sinsice.
Acaba beni yanlış mı algıladı diye düşündüm. Neyse, ben sikiyle biraz daha oynadım. Sonra bana, “Üstüne çıkabilirmiyim?” dedi. İzin verdim, bacak arama girdi ve “Sikimin sadece başını amının ağzına koyacam, korkma tamam mı?” dedi. “Tamam!” dedim ve o iri şeyin başını amıma yasladı. Birden kendimi geri çektim, sokmasından korkmuştum. “Sakin ol aşkım, sokmayacağım!” dedi. Sikinin başıyla amımın dudakları arasında yukarı aşağı oynuyordu. Sonra sikinin başını amımın deliğine biraz soktu ve “Tamamdır, daha fazla sokmayacağım!” dedi ve üstüme yatıp öpüşüp sevişti benimle. Daha fazla sokmadığı için çok mutlu olmuştum, ne diyeceğimi şaşırdım, ama çok zevk alıyordum…
Sonrasında bana, “Aşkım canım çok istedi, kendini hazır hissedersen yapabiliriz!” dedi. “Biraz acele ediyorsun!” dedim. “Hayır, arkadan da olur…” dedi. Lisede birkaç kız arkadaşım arkadan yaptıklarını ve canlarının çok yandığını söylemişlerdi. Ama ozaman Liseydi, ben şimdi Üniversitedeyim ve beni ilk öpen, beni kendine bu denli aşık eden bu adama nasıl arkadan vermeyeyim diye düşünüyordum. “Tamam yap! Ama acımaz dimi?” dedim. “Merak etme!” dedi ve yataktan kalkıp çantasını aldı, içinden prezervatif çıkarttı. Bilmezmiş gibi, “O ne aşkım?” dedim. “Aşkım temizlik ve korunmak herzaman için önemlidir!” dedi. “Hımm…” dedim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve merakla olacakları bekliyordum. “Vazelinin var mı?” dedi. “Var!” dedim, odadan gidip aldım geldim. Bu arada evin içinde çıplak dolaşma keyfi bambaşkaymış :))
Vazelini verdim, beni yüzüstü yatırdı ve götüme sürmeye başladı. Değişik bir duyguydu. Parmağını büzüğümden içeri sokmaya çalışıyordu. Ben de biraz sıktım sanırım. “Sıkma kendini!” dedi ve saldım. Parmağı girmişti. Parmağı girdiyse, siki de girer diye düşündüm. Az sonra 2 parmağını soktuğunu söyledi, sonra da 3 parmağını. İlk başta götümün parmaklanması biraz tuhaf geldi, fakat sonradan zevk almaya başladım. Üstelik hiç acı duymadım. Çok profesyonel olmalıydı. Mutlaka benden önce başkalarını da sikmişti. Dayanamadım sordum:
– Aşkım daha önce başkalarını da yaptın mı?
– Evet aşkım yaptım!
– Onları da mı arkadan yaptın?
– Hayır!
– Peki beni neden beni arkadan yapıyorsun?
– Sen bakiresin de ondan!
– Aşkım yetmez mi bu akşamlık?
– Aşkım yapmadım ki daha!
– Arkam zonklamaya başladı aşkım!
– Merak etme birazdan geçer!
Işığı yakmamı istedi. Ben ışığı yakınca işte o bilek gibi sikini nihayet görebilme şansım oldu. Karanlıkta ve battaniyenin altında elimdeyken boyutunu farkedememiştim, ama şuan çok korkmaya başladım. Tedirgin bir şekilde yanına geldim. Çıkarttı prezervatifi bana verdi ve takmamı söyledi. “Nasıl takacağımı bilmiyorum!” dedim. Bana takma şeklini gösterdi. Ucunu sıktım ve aşağı doğru zorla sürükledim. Siki çok ihtişamlı görünüyordu. Prezervatifi taktıktan sonra ağzıma almamı istedi. Dilimi değdirdim, muz tadı vardı, şaşırdım, “Aşkım muz kokuyor bu, tadı da muz gibi!” dedim. “Sen yala, bak çok hoşuna gidecek!” dedi. Yaladım. Gerçekten muz yalar gibi oluyordu :))
Az sonra, “Tamam yeter bu kadar!” dedi ve beni yüzükoyun yatırdı yine ve canımın yanacağını söyledi ve kendimi sıkmamam için de defalarca tembihledi ve ikna etti. Çünkü canımın yanmasından çok korkuyordum. Sikinin başını götümün ağzına yasladığında çok korkmaya başladım ve bir ara bunu yapmamam gerektiğini düşünmeye başladım, çünkü o koca şey nasıl girecek diye hesaplıyordum. Ama ona güvenim de sonsuzdu. Götüme biraz zorladıktan sonra sikini amıma bastırdı, biraz amımın ağzında oynattıktan sonra tekrar götüme bastırdı. Göt deliğim ile amımın deliği arasında gitgel yapıyordu. Ben amıma girmez herhalde diye düşünüyordum, fakat her seferinde biraz biraz sokuyordu ve ben bunu hissediyordum. “Aşkım amıma sokma!” dedim. “Sokmuyorum aşkım, sularını alıyorum, kaysın diye!” dedi. Bunu tecrübesiz olduğum için anlamamıştım, ama ilerleyen dönemlerde anlayacaktım…
“Artık vakti geldi sanırım!” diye mırıldandı ve sikinin başını götüme iyice bastırdı. Canım çok yanmaya başlamıştı, resmen o koca kafalı şeyi zorlayarak götüme sokmaya sığdırmaya çalısıyordu. “Aşkım yavaşşşş!” dedim. “Sakin ol! Sıkma kendini!” dedi ve itekledi ve girdiğinde, “Oohhh!” dedi. Bitti sanıp ben de bir oh çektim. Kımıldamadan durdu ve “Aşkım tamam bak bu kadardı!” dedi. Ben de bütün sıkıntı bu muydu diye düşündüm. Fakat sonra bir anda sertçe yüklendi ve daha da girmeye başladı. Santim santim ilerliyordu. Sanki bağırsaklarımı yarıyordu o koca şey. O an zevkle karışık hissettiğim o acıyı tarif edemem (Yaşayanlar bilir, iri bir aletin götü parçalamasını!). “Aşkım yeter, sokma daha fazla!” dedim ve kafamı öevirip arkaya baktım, fakat daha neredeyse yarısı duruyordu. Ağlamaya başladım, belki acır da yapmaz diye. O ise, “Aşkım dur, az kaldı!” dedi ve çıkarttı, tekrardan yüklendi…
Canım çok yanıyordu, çığlık atmaya başladım acıdan. “Tamam bu kadardı, sonuna kadar girdi!” dedi. Resmen midemde hissediyordum sikinin nabız gibi atışlarını. Ensemi, boynumu ve omuzbaşlarımı öpmeye başladı. Acım yavaşça geçmeye başlamıştı. “Aşkım senin göt te çok darmış ama haa!” dedi sinsice gülerek. Bu hoşuma gitmişti. Sonra birden çekti tamamen çıkarttı sikini. Resmen hava girdi götümden içeriye. Ben daha kendime gelemeden tekrar kökledi. Nasıl bağırdım ama, yastığı sıkmaya başladım. O ise hızlı hızlı sokup çıkartıyordu. Birkaç dakika çok canım yandı, ama sonrasında inanın aldığım zevk bambaşkaydı. O iri şey nasıl da rahatça kayıyordu götüme ve beni uçuruyordu…
Yaklaşık 20-25 dakika boyunca amımı okşayarak sikti götümü ve ben o sırada 2 sefer şiddetlice boşaldım. Sonunda o da gelmek üzereydi, “Aşkım ağzına mı boşalayım, yoksa içine mi?” dedi. Ağzıma almak istemediğim için, “İçime boşal!” dedim. O da, “Geliyorum!” dedi ve kökleyip sarıldı bana. Prezertaviften de olsa, içimde sıcacık birşeyler hissettim. Boşaldıktan sonra içimde öyle kalması beni resmen çok mutlu etmişti. Az sonra tam çıkartmaya kalktığında, “Aşkım çıkartma, içimde kalsın!” dedim. O da, “Olmaz aşkım, prezervatif çıkar, döller dışarı akar!” dedi ve sikini çıkarttı götümden. Döndüm baktım, prezervatif kan içindeydi. Elimi götüme attım, resmen çay bardağının ağzı gibi açılmıştı ve büzüğüm kapanmıyordu. “Aşkım ne yaptın böyle yaa?” diye ağlamaya başladım. O da, “Aşkım normal!” dedi. “Böyle mi kalacak bu?” dedim. “Hayır, kapanır!” dedi. “Kanıyor!” dedim. “Normaldir, birşey olmaz, alışır!” dedi ve mutfaktan bir bardak su getirdi, içip sakinleşmem için. Sonra banyoya gitti…
Geldiğinde temizlenmişti. Prezervatifin dışını yıkamış, ağzını da bağlamış, “Hiç sperm gördün mü?” diye bana gösteriyordu. Resmen yarısına kadar dolu bir balon parçası gibi duruyordu ve iğrenç görünüyordu. Fakat onu mutlu ettiğim için kendimle gurur duydum…
“Hadi banyoya!” diyerek beni kaldırdı ve kucağına aldı. Götüm çok yanmaya başlamıştı. Banyoya geldiğimizde küvetin yarısı dolmuştu ve halen dolmaya devam ediyordu. Beni klozete oturup, “Yıka arkanı!” dedi. Yıkadım. Ellerimi de yıkattırdı ve sıcak küvete beni yatırdı. Götüm resmen çayır çayır yandı acıdan. Kendisi de yavaşca yanıma geldi ve amımı ellemeye başladı. Öyle narin seviyordu ki beni, bu duyguyu ona yaşattığım için teşekkür ediyordu. Sonra beni güzelce sabunlu lifle yıkadı. Sonra küvetin suyunu boşaltıp beraber duş aldık çıktık. Banyodan çıkarken tekledim. Beni tuttu ve “Ne oldu aşkım?” dedi. “Yürüyemiyorum, çok acıyor!” dedim. Aklıma Lisede kızların anlattıkları geldi o anda. Söyledikleri doruydu, fakt sanırım benim için bu ağrı bayağı büyük olacaktı. Emre beni kucakladığı gibi yatağa kadar götürdü ve üzerine bıraktı. Emre’mle çırılçıplak yattık…
Tabiki hikayem burada bitmiyor, ilerleyen haftalarda ve aylarda bunun gibi 15-20 sefer götümü kanata kanata sikti. Her seferinde de götümün çok dar olduğunu, başka biri olsa bu kadar kanamayacağını söyledi. Emre’yle evlenmeyi düşünüyordum, fakat ailem Emre’yi istemedi ve ayrıldık. Ama onun bana bıraktığı bir hatıra var: Büzüğümü tam kapatamıyorum ve osuruğumu tutamıyorum. Ömür boyu da çekecem bunun sıkıntısını galiba. (Benim gibi götü çok dar olan kızlara kesinlikle anal ilişkiyi önermiyorum! Hele hele yarağı çok büyük birine asla götten siktirmeyin!). Tabi Emre’nin bana bıraktığı bir de vazgeçilmez bir istek var: Götten sikişmeye acayip alıştım, önüme gelen her erkekle yatma ve götümü siktirme isteği duyuyorum. Fakat Emre’den sonra kimseyle sikişmedim. Ailem beni yakında evlendirmek istiyor, köyden birisi varmış. Ozamana kadar da pørnølarla ve seks hikayeleri ile idare ediyorum ve götüme değişik cisimler sokarak kendimi tatmin ediyorum.
Bu hikayemi yazarken bile götüm çok kaşındı. Offf off! Neredesin Emre???

(Selvi 23 Y., Tekirdağ)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Komşum Cemal amca itaatkar hizmetlim oldu

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Komşum Cemal amca itaatkar hizmetlim oldu

Merhaba, ben Hakan 27 yaşımdayım 185 boyunda 82 kilo iri sayılabilecek ama fit görünüşlü beyaz tenli ve hafif kıllı bir erkeğim. bu hikayede bana eşlik eden kişi ise Cemal amca kendisi 53 yaşında 175 civarı tahminen 70 kilo falan yani bi erkeğe göre minyon sayılabilir ve dolgun biri kendisi apartmanımda tek başına yaşayan karşı komşum. ve bu hikaye biraz uzun olacak.

Apartmanımda komşuluk ilişkileri pek olmasada onunla yakınızdır hal hatır sorar arasıra sohbet eder bazen ufak organizasyonlar yapıp beraber yemek yer bir şeyler içeriz. olayların başlangıcı Cemal amcanın evindeki banyo tesisatının arızalanması ile başladı evinde banyo yapamaz hatta tuvalete dahi giremez hale geldi ve tesisatcının banyo zeminini kırıp tesisatı değiştirmesi gerekiyordu bu işlem bi hafta sürecekti Cemal amca bunları bana anlatırken sesi ağlamaklı geliyordu çok naif ve duygusal bi adamdır kendisi. onu rahatlatmak için kendisini üzmemesini halledebileceğimiz bi sorun olduğunu bi kaç gün bu işleri halledene kadar benim banyomu ve tuvaletimi kullanabileceğini söyledim. yine ağlamaklı sesiyle sağol Hakancım sen olmasan ne yaparım bilmiyorum dedi. akşam görüşürüz deyip telefonu kapattım.

Akşam döndüğümde evime girmeden önce Cemal amcanın kapısını çaldım ve hadi gel bolca pizza aldım bana fazla beraber yeriz deyip davet ettim. Onu unutmadığımı görünce gözleri parladı titreyen ses tonuyla gülümseyerek tamam dedi, evime geçtim pizzaları masaya bıraktım üzerimi değiştirmek için odama geçtim tüm gün üstümde olan giysilerimi tek tek çıkardım hava sıcaktı ve gün içinde defalarca terleyip tekrar kurumuştum ama özellikle kasık bölgem ve taşaklarım hala terliydi sadece boxerla kaldım kumaşın üzerinden taşaklarımı alttan avuçlayıp üzerindeki teri ve ıslaklığı boxer ile sildim ve ıslak boxerı çıkarıp yuvarlayıp banyo kirli sepetine bıraktım evde genelde bol boxer ve penye bol şortlar tercih ederim üzerime temizlerden bir şeyler geçirip çalan zil sebebiyle kapıya yöneldim Cemal amca gelmişti ses olsun diye tv açtım masaya geçtim mahcubiyetle yemekten önce tuvaleti kullanıp kullanamayacağını sordu bende lafı mı olur Cemal amcacım deyip buyur ettim. biraz uzunca kaldı içeride dışarıdan seslendim
-Cemal amca bi ihtiyacın var mı, bi eksik varsa söylemen yeter çekinme.
-Yok Hakancım teşekkür ederim.
-Tamam havluyu yeni değiştirdim, rahatlıkla kullanabilirsin. pizzanı soğutma bekliyorum ben.
(aceleci ve biraz panik halinde geliyordu sesi)
-tamam hemen çıkıyorum işimi bitirdim.
İçeriye geri dönüp masaya geçtim tekrar. Birkaç dakika içinde çıktı geldi üzerine giydiği açık gri desensiz ona biraz dar gelen bi tisort vardı memelerinin altındaki kısmı hafif terlemiş ve nemden kaynaklı koyu griye dönmüştü (memeleri vucudunun dolgunluğu sebebiyle şişkin ve etli dururmve altları terler) ve önündede hafif bi kabarıklık vardı. Terlemesini normalleştirmek için havalar iyice ısındı deyip oturdu karşıma yemeğimizi yedik biraz sohbet ettik. Yemekten sonra bi hayli ısrarcı olarak ufak sofrayı kendisi kaldırdı ufak tefek bulaşıkları yıkadı bana çay yada kahve istermiyim diye sordu bende teşekkür edip geri çevirdim Cemal amca bir işin ucundan tutmayı ve yararlı olmayı seviyordu (yani aslında neticede hizmet etmeyi seviyordu) sonra tv karşısında oturduk çay kahve yerine bira tercih ettim ve dolaptaki biralardan birer adet açtık. sohbet arasında ne zaman kafamı ona doğru çevirip baksam oda bana bakıyor oluyordu tv izlerken dahi bana baktığını ve izlendiğimi hissediyordum. İkinci birayı içtikten sonra sonra işeme ihtiyacı hissettim ve tuvalete gittim çişimi yaptıktan sonra gözüm çamaşır makinasının üzerindeki boxerıma takıldı kirli sepetine bıraktığıma emin gibiydim ve koyarken yuvarlayıp top etmiştim ama şuan açık vaziyette duruyordu pek önemsemedim yapmayı düşünüp yapamadan kapıyı açmaya gittim herhalde dedim kendi kendime. içeri geçtim biraz daha oturduktan sonra biranın ve günün yorgunluğunun etkisiyle hafif uyukluyordum gözümün açıldığı bi ara ben kalkayım artık Hakancım hem sende yorgunsun sana yük oluyorum dedi. Bende Cemal amca saçmalama ya ne yükü ben buraya taşınırken ve ilk taşındığımda sen bana ne çok yardımcı oldun hatırlamıyormusun dedim ayrıca sen gece falan tuvalete kalkmıyor musun veya sabah erken saatte nasıl çözeceksin o işi, bak şöyle yapalım dedim benim ayakkabılıkta bi yedek anahtar takımı var onları al istediğin zaman gel hem banyoyuda kullanabilirsin yoksa bi hafta nasıl idare ediceksin evinde banyoyu kullanamadan zaten dolapta havlular falan var çekinme yani kaç zamandır birbirimize destek oluyoruz biz komşudan daha yakınız dedim gözleri hemen sulanıverdi acıdım biraz o hallerine, dizindeki elinin üzerine elimi koyup sıktım gözleri açıldı heyecanlandı sanki o an bana garip gelmemişti hadi sen sıkma canını dedim elimi çektim. Tamam Hakancım tekrar çok teşekkür ederim sana dedi ve kalktı evine gitti.

Gece geç saatte yatağımda uyuyorken bi serinlik geldi üzerim açılmıştı, irkilip uyandım. etrafıma bakındım uyku sersemi odamın karşısındaki banyodan ufak tıkırtılar geliyordu kısa bir an panikledim sonra bir anda aklıma geldi Cemal amcadan başkası olamazdı. bi tuhaf hissettim, dediğim gibi üzerim açılmıştı, odamın kapısı açıktı, (uyurken her zaman kapatırım) aletim şortu zorluyordu kalkmıştı gece tuvalete kalkmazdım aletim ise sabaha karşı iyice sıkışınca kalkardı. yatakta doğruldum ve kalktım uyku haliyle önemsemedim. tuvaletten mırıltılar geliyordu ne konuşuyor bu adam kendi kendine deyip geçip gittim. Bir bardak su aldım odama dönüyordum ki bi an ismim kulağıma çalındı mırıltıları tam algılamasamda insan kendi adını duyunca kolay algılıyor ardından kulak kesildim dinlemeye başladım. hırıltılar geliyordu ve kapıya yaklaşınca net duymaya başladığım mırıldanmalar.
Ohhh…
Hakan sen ne güzel delikanlısın…
Cemal amcanı yalnız bırakmıyorsun sahipleniyorsun… Ohhh…
Geniş omuzların…
Güzel kıllı iri vucudun…
Ohhh…
Hakan o bol şortundan nasılda belli oluyor kaba yarrağın…
Ne harika kokuyorsun ıslak donundaki koku taşaklarının kokusumu Hakanımm…

Evet o an her şey kafamda tek tek yerine oturdu. Evet boxerımı kirli sepetine atmıştım, evet tüm akşam boyunca ve hatta belk**e aylardır izleniyordum, evet kapımı açık unutmadım üzerimi kendim açmadım ve yarrağım kendi kendine kalkmadı. Cemal amca benim banyomda boxerımı koklayıp kendi kendine fantaziler kuruyordu. Şok oldum donup kaldım. Bir süre geçti ve tekrar duyduğum o ses Hakannn ve zonklayıp yay gibi zıplayan aletim ile irkilip kendime geldim. Ne oluyordu, ne hissediyordum, aylardır beraber vakit geçirdiğim bi adam beni düşlüyordu. garip bi şekilde benim vucudumnyada en azından aletimde bu duyduklarıma ve içinde olduğum duruma tepki veriyordu kasılıp şahlanarak. Ne yapmalıydım işin içinden çıkamadım sonunda anlık olarak doğru yada yanlış umrumda olmadığını düşünüp kapıyı açıverdim. Gördüğüm manzara Cemal amca giysileri üzerinde boxerımı burnuna dayamıştı ciğerlerini taşaklarımın kokusuyla dolduruyordu yoğun birvşekilde terlemişti memelerinin altı iyice ıslanmıştı ve koyu gri iz göbeğine doğru iniyordu, önü hafif kabarıktı, kalçalarını dikdörtgen lavobomun oval köşelerinden birine dayamış sürtünüyordu. şaşkın gözleriyle panik halinde bana dönüp sadece mahçup dudaklarından adım döküldü Hakan…

Birkaç saniye dona kaldı sonrasında boxerım elinden yere düştü gözleri sulandı özür dilerim deyip ağlamaklı oldu yanımdan geçip evine gitmeye kalktı kolundan yakaladım nereye gidiyorsun dedim e..eve dedi. adamın sapık gibi davranışlarına ramen ona kızamıyordum. Bırak Hakan gideyim dedi rezil hissediyordu kendini belliydi. Vucudu panikten titriyordu başına bi iş gelir diye öylece evine yollamak istemedim. ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemiyordum sadece tamam sakin ol dedim omuzunu sıktım. Diyecek bi şey bulamayıp kahve teklifin hala geçerliyse yapda oturup bi kahve içip konuşalım dedim. sadece başını salladı yukarı aşağı. Mutfağım salonun köşesinde, oraya geçti titrek vucuduyla ağlayıp burnunu çekerek kahveleri yaptı ona acıyor ve sempati duyuyordum nedense, kabahat işlemiş genç kız gibiydi o halleri. kavyeyi pişirdi tepside getiriyordu, kendine yapmamıştı titreyen kollarından ötürü dökmemek için çaba sarfederek getirdi tekrar sakin olmasını söyleyip rahatlatmaya çalıştım dizlerini kırıp oturdu yanıma, binbir özür diliyordu yalvarıp yakarıyordu.
Lütfen kızma bana…
Çok özür dilerim…
Tekrar olmayacak…
Selam bile vermem istersen bidaha sana…
Lütfen kızma özür dilerim…
Böyle yalvardıkça af diledikçe farklı bir hissiyat oluşuyordu üzerimde hafif inmeye yüz tutmuş yarrağım tekrar kabarıyordu aklımdan banyoda söyledikleri geçiyordu erkekliğim okşanıyordu dizkapaklarının üzerindeki eline attım elimi, üzerini avcumun içine aldım sıkarak, tamam üzülme dedim. Özürlerine devam ediyordu benimde aletim aynı anda şahlanmaya devam ediyordu, neden beni bu kadar etkiliyordu hala bilmiyorum. konuşmamız devam ettikçe iyice azmıştım aletim farkedilmeyecek gibi değildi, bol boxer ve şort olunca kolayca dikeldi ve önümde iyice belirginleşti. Tamam kızmadım sana.. dedim. (Cemal amca aletimi farketti) H..Hakan şeyin kalktı.. dedi Evet.. dedim çekingen bi şekilde.
Ş..Şe..Şeyy Hakan rahatlamak istersen yardım edebilirim.
Ne demek istiyorsun.
Baya işte ne gerekiyorsa, özür mahiyetinde. (yanakları kıpkırmızı olmuştu)
Mahcup halleri kibarlığı erkekliğe duyduğu saygı beni azdırdı yarağımın isteklerine karşı gelemiyordum ve o an düşünmeyi bıraktım sadece Tamam.. dedim. gözleri büyüdü sevindi belli etmemeye çalıştı ve tombul küçük ellerini baldırlarıma attı bacaklarımın içlerini okşayarak kasıklarıma doğru ilerliyordu. Gözlerini aletimden alamıyor olsada sürekli yüzüme bakıp zevk alıyormuyum veya ters giden bi şey varmı diye kontrol ediyordu belliki önemli olan o değil bendim ve hizmetinin kusursuz olmasını istiyordu. Nihayet kasıklarıma ulaştı dokunmaya kıyamıyordu kim bilir ne kadar süredir bu anın hayalini kuruyordu kafasında. heyecanlandı taşaklarıma dokundu önce, parmaklarının tersiyle bi evcil hayvanı sever gibi, nefes alışverişi hızlandı onun bu halleri benide azdırıyordu ve yarrağım kasıldı yay gibi gerilip hareket etti. Cemal amcanın yüzünde bi gülümseme oluştu bana belli etmemeye çalışıyordu, zevk almam onu mutlu etmişti, sonra şortumun üzerinden aletimi dibinden kavradı ve yukarı aşağı okşamaya başladı. Yutkundu ve devam etti Ş..Şeyy böyle iyi mi başka bi şey istiyorsan.. dedi ve sustu utancından cümlesini tamamlayamadı. İyi böyle sadece şortumu çıkar öyle yap.! dedim. Peki, nasıl istersen.. dedi. şortumu sıyırdı şortumun bel lastiğinden kurtulan yarrağım gerilip fırladı ve dikelip sağa sola yalpalandı gözleri büyüdü yutkundu ve tekrar dibinden kavradı, bu sefer sıcak etime dokunuyordu ufak tombul elleriyle, elleri yumuşacıktı. bu itaatkar halleri beni kudurtmaya başlamıştı sanki ne istesem sorgulamadan yapacak gibiydi, ama şuan yarrağımı okşuyor olsada benim iki katım yaşında aylardır saygıyla konuştuğum kişiydi ama bugün farklıydık, olacak olan bugün olmalıydı sonra değil. Hafif bi mırıldanma gibi inledim zevkten. Ağzımı açmamla istemsiz bi şekilde kelimeler döküldü ağzımdan düşünmeden. Ağzınla rahatlat.! yüzünü aşağıdan kaldırdı gözlerime baktı, bu dediklerimden sonra utanmayı beklerdim kendimden ama utanç kırıntısı dahi yoktu duygularımda oda şaşırdı ve tekrarladı. Peki, nasıl istersen. derin bi ohh çektim içimden gerçekten koşulsuz bi şekilde itaat ediyordu bana. Önce sıcak nefesini hissettim yarağımın kafasında, irkildim. Dudakları yarrağımın kafasına değdiği an bu sefer dışımdan ve istemsizce Ohhh… kafasına bi öpücük kondurdu sonra biraz daha eğilip şişkin dolu ve hafif kıllı taşaklarıma yanaştırdı burnunu derin bir nefes aldı, bu kez ciğerlerini iç çamaşırımdan gelen kokuyla değil canlı canlı sıcak taşaklarımdan çıkan koku ile doldurdu. yukarıdan onu izliyordum Taşaklarımada bi kaç öpücük kondurduktan sonra gözlerini yukarı kaldırdı göz göze geldik utanıp gözlerini kaçırdı ve taşaklarımla ilgilenmeyi bıraktı. hafif doğruldu ellerinin birini taşaklarıma attı birini yarrağımı dibinden kavramak için kullandı ve ıslak dudakları yarrağımın kafasına yerleştirdi tekrar. gözlerime bakamıyordu ama ilgilenmeyi bırakamıyordu, dili ile içeriden aletimin yarığını dilliyordu, dudakları çepeçevre sarmıştı yarrağımın başını ve emiyordu, bense zevkten kuduruyordum Birkaç dakika geçti elinin biri beni sağmaya devam ediyor, Cemal amca ağzını dayamış sütünü bekliyordu, diğer elide sütün bulunduğu taşakları okşuyor sütü hazır hale getiriyordu. Vucudum kasılmaya başladı, zevk beni ele geçiriyordu ve boşalmam an meselesiydi, dayanamadım. Kafasının arkasından ellerimi yerleştirip bastırdım yarrağıma. Boğazına doğru yolculuk ediyordum. Dudakları aletimin dibini kavrayan eline dayandı ve daha derine gidemedim gözleri büyüdü, hafif bi öğürtü sesi geldi, bu ses beni daha fazla azdırıp ve sikimin kasılmasını sağladı, kasılıp dikeldi ve damağına yaslandı daha derine ilerleyemiyordum. O anda tekrar hatırladım istemem yeterliydi itaat edecekti Çek elini.! hemencecik indirdi elini, kabahat işlemiş gibi ve tekrar bastırdım kafasını kasıklarıma doğru öğürtü sesi kuvvetlendikçe dahada azıp daha derine bastırıyordum. Yarrağım ağzının yumuşak dokusundan hafif sert bi dokuya geçiş yaptı ve bir engele takıldı gırtlağına. bunu hissettiğim an yüzümü aşağı eydim ve baktım ona. Gözlerinden sular akıyor nefessiz kalmış ama öylece bekliyor, itiraz edemiyor kabullenmiş ve işini bitirmesini, rahatlamasını umuyor sahibinin. Birkaç saniye içinde bacaklarım titredi ve ağzının içine patladım. kasıldım kaldım.
bir.. yutkundu..
iki.. yutkundu..
Kasılmam durmuyordu, yutkunmayı bıraktı..
dört, beş, altı, yedi..
Ağzının içi döl doldu..
sekiz, dokuz, on..
öğürmeye başladı, boğazı doldu daha fazlasını almıyordu..
Yarrağımı hafifçe boğazından geri çektim dudaklarının arasında son iki kez daha kasıldım ve akıttım. Bacaklarım titriyordu, bunu beklemediği kesindi yarrağımı çıkardımdudağının yanından bi damla döl süzüldü dökmemeye çalışıyordu yarrağımın damarlı altı alt dudağına sürterek yavaş yavaş ağzından çektim kafasının ucuna geldiğimde kavrayıp hafifce bastırarak son damla dölümü alt dudağının iç yüzeyine bırakım çektim son damla salyasıyla birleşip uzadı yarrağımın kafası ve Cemal amcanın dudakları arasında bi köprü oluştu gördüklerim yarağımın son bi kez daha kasılmasını sağladı ama akıntı olmadı. Cemal amcayı o şekilde görmek beni harika bi doyuma ulaştırdı döllerimi görmek istedim ve sadece söyledim. Ağzını aç.! dedim ve seyrettim açtı ağzı silme döl doluydu manzara yarağımı bi kez daha kastırdı. Tamam kapatabilirsin ağzını.. ister yut ister tükür.. dedim. Bir saniye bile sorgulamadı kapatıp iki sefer yutkunarak hepsini midesine indirdi. Başka bir şey söylemedim ben bi hayli rahatlamıştım ve uyku bastırıyordu o ise utancından ve çekingenliğinden. dizlerimin dibinde oturup bekliyordu yavru bi evcil hayvan gibi, şortumu giydim kafamı arkaya yasladım yarrağım hala kalkık sayılırdı biraz yumuşamasına ramen ama uyku halim daha fazlasına izin vermiyordu, kısa bi süre sonra sızmıştım.

Sabah kalktığımda kanepede uzanıyordum yastığım kafamın altındaydı üzerim örtülmüştü ve mutfakta aceleyle bi şeyler yapmaya çalışan biri vardı, Cemal amca.. Hafifçe doğruldum. uyandığımı farkedip günaydın.. dedi, onu öyle kabullenmemi istiyordu yada eskisi gibi olmayı en azından, tüm sevecenliğiyle. Çay yaptım.. Kahvaltı hazırladım.. Kızmazsan kahvaltı eder miyiz.. Yoksa evime gidebilirim.. dedi. Yine aynı mahçup ve itaatkar tonda. ben ne dersem onu kabullenecekti. Dün gece bi kaç saniyede gözümün önünden geçti. Şimdiden sonra geri dönüşü yoktu eskisi gibi olamazdık, ya iki yabancı olacaktık yada dün geceki gibi sahip ve itaatkar hizmetlisi ben ikinciyi seçip ona sahip çıkmaya karar verdim. Sorun değil kalabilirsin.. dedim ve kalkıp kahvaltı sofrasının başına oturdum. hemen hareketlendi bana şevkle hizmet ediyordu çayımı koydu ekmeğimi dilimledi hazır etti, kendisi bi kaç lokma atıştırıp beni izledi ve emirlerimi bekledi. Artık ister istemez Cemal amcayı eskisi gibi göremiyordum, gelip geçerken kalçalarına bakıyor vucudunu süzüyor bacaklarını memelerini izliyordum, Bu bakışkarım gözümün üzerğnde oluşu hoşuna gidiyordu, sahiplenilmek yeni tattığı harika bi duyguydu onum için. Dün geceyi aklımdan çıkaramıyordum sürekli düşünüyordum, düşündükçe tekrar hareketleniyordu yarrağım, azıyordum. Kahvaltının sonuna doğru ikinci çayımı Cemal amcaya doldurturken, kalkıp gerindim yarağım sabah sertliğiyle ve aklımdakilerle beraber dimdik olup önümde yaylanıyordu şişkin yumruk gibi kafası şortumun önünde tğm hatlarıyla iyice belliydi. tezgahta çay dolduran Cemal amcaya yaklaştım, arkasından sarıldım tombul kalçalarına yaslandım irkildi. heyecandan çaymbardağıno tutturamıyordu yine titrek ses tonuyla sadece Hakan… diyebildi. Kahvaltıdan sonra rahatlamak istiyorum.. Çayımı salona getir.. dedim. cevap verdi bundan sonra bana her zaman vereceği aynı cevaptı.
PEKİ, NASIL İSTERSEN.. kahvaltıdan sonra beni tekrar eliyle ve ağzıyla, daha fazla koklayarak, daha fazla ilgilenerek ve daha tecrübeli emerek, gecekini aratmayacak şiddetle boşalttı.

Cemal amca ile daha birçok şey yaşadık beğenirseniz ve devamını isterseniz onlarıda yazabilirim.
(…zevkle kalın…)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ

Merhaba hikaye okurları soğuk bir kış günü dışarıdan eve dönmüştüm. Dönüşte yere düşmüş ve ıslanmıştım. Elbiselerim kirlenmişti, kapıyı çaldım. Kimse yoktu. Tekrar tekrar çalınca komşumuz Necla abla (39 yaşında ve müthiş bir vücuda sahip, kalçaları ve göğüsleri harika tam ele sığacak tipten) evinden çıktı. Annemin alışverişe gittiğini ve anahtarın kendisinde olduğunu söyledi. Anahtarı almak için gittim. Beni donmuş ve ıslanmış vaziyette görünce içeri çağırdı. Ben de gerek olmadığını evde başımın çaresinebakacağımı söyledim. Ama ısrar edince dayanamadım ve girdim. Evde kimse yoktu. Çocukları okulda kocası da işteydi ve eve geç dönüyordu. Üzerimi değişmem gerektiğini ama önce banyo yapmam gerektiğini söyledi. O bizim eve bana yeni çamaşır getirmeye gitti. Geri döndü ve üzerimi hala çıkartmadığım için biraz kızdı. Ben de kendi evimde banyo yapmak istediğimi söyledim. Ama kendi evinin soba yaktığı için sıcak olduğunu söyledi ve onun evinde banyo yapmaya beni ikna etti. Aslında ben dünden razıydım. Soyundum ve banyoya girdim. Daha suyu yeni açmışken Necla abla kapıyı tıklatır tıklatmaz içeri daldı ve ”dur ben seni güzelce yıkayayım.” dedi. Tabi ben çırılçıplak bir vaziyetteyim ve iki elim yarrağımla taşşağımı kapıyorum ve acayip utandım. Kızardığımı görünce ”ben senin ablanım ne utanıyorsun” dedi ve kovadaki tası kaptığı gibi başladı beni yıkamaya. İnanmayacaksınız ama Necla ablayla birlikte banyo yapmak yıllardır büyük bir fantezimdi. Neyse tasla başımdan aşağı su döküyor. Tabi o dökerken ben onun am bölgesini ve göğüslerini süzüyorum. Tabi iki elim sıkı sıkıya yarrağımı kapatıyor. Necla ablanın üzerinde uzun bi etek vardı ve üzerine o soğukta t-shirt giymişti (tabi banyo sıcak olduğu için). Sonra eline lifi aldı ve başladı vücuduma sürmeye. Benim yarrak oldu iki katı. Artik elimle de tamamını kapatamıyorum. Ben taburede otururken Necla abla bacaklarımı liflemek için eğildi. Aman allahım o görüntü gözümün önünden hiç gitmiyor. Eğilirken eteği ıslanmasın diye biraz topladi ve egildi. Alllaaaahıııımmm ne göreyim. Altında geniş bi külot ve amcığını tam net görebiliyorum. Çünkü külot yana kaymış. Vücut renginden biraz daha koyu külotun dan taşan kıllı mıllı harika bir amcık gözlerimin önündeydi. Nasıl üzerine atlamadım o zaman hala kendime şaşıyorum. Öyle o pozisyonda en az üç dakika durdu. Bi yandan lifliyor bi yandan kovadan su alıyor. Üzerine biraz su döküldü ve o harika memelerinin uçları açık seçik ortaya çıktı. Hangisine bakacağımı şaşırdım ama tabi ki amcığına bakıyordum. Neyse birden elini yarrağıma getirdi yarrağımı lifleyecek. Ben utangaçlıkla ”asla olmaz”dedim. O da ”ya ben senin ablan sayılırım sen benim küçük kardeşimsin ne utanıyorsun” dedi ve en sonunda dayanamadım iki elimi utana utana yarrağımdan çektim. Tabi kocaman olmuş. Necla abla görünce çaktırmadan gülümsedi. Neyse yarrağımı liflemeye başladı. Sonra lifi bırakıp sabunlu elleriyle yarrağımı ovmaya koyuldu. Ulan sanki rüya gibiydi be. Ama inanamayacaksınız banyoda hiçbir şey yapamadık. Neyse banyodan çıktık. Odaya girdik içerisi sıcacık soba yanıyor baktım bi de yerde yorgan var üzerine oturdum. Giyindim üzerimi örttüm uzandım. Tabi titreme tuttu yeni banyodan çıkmışız. Necla abla içeri girdi baktı üşüyorum ”dur” dedi. “Ben de yanına uzanayım seni ısıtırım” dedi. Geldi yanıma uzandı. Üzerinde hala ayni elbiseler var. Uzandı ve bana sarılarak yorganı örttü. Önce önü bana dönüktü. Bacağını iki bacağımın arasına aldı ve beni iyice sardı. Tabi ben de onu. (çok üşüyorum ya) ulan resmen yarrağım Necla ablanın amcığına sürtünüyor. Vallahi 3 dakika o pozisyonda kaldıktan sonra boşaldım. Sonra ”tuvalete gitmeliyim” dedim ve odadan çıkıp eski külotumu giydim. Neyse rahatladım biraz. Tekrar odaya döndüm ve yorganın altına girdim. Bu sefer götünü döndü bana. Resmen o dolgun götünü yarrağıma dayadı. En az 15 dakika öyle durduk. Yukarı aşağı sürtünmeye başladım. Yavaş yavaş inlemeye basladı. Aahhh o inilti sesleri beni nasıl tahrik ediyordu. 15 saniyede bir yavaş kısık sesle inliyordu. Vallahi daha fazla dayanamazdım. İniltileri bardağı taşırmıştı. Göğüslerini okşamaya başladım. İniltileri arttı. Elimi eteğinin altından amına soktum. Sıcacıktı. Okşamaya başladım. Sonra içine soktum. Harrrriika bir duyguydu beee. Sonra göt deliğine götürdüm parmakladım. Öyle bi inliyordu ki… aahhh.. sonra bana döndü. Acayip bi şekilde yalaşmaya başladik. Dillerimiz adeta sevişiyordu. Dilini harika kullanıyordu. Beni soymaya başladı. Elini yarrağıma attı önce bi güzel okşadı ve sonra o güzel ağzına aldı. Bi ileri bi geri gitmeye somurmaya başladı. Hayatımda böyle zevk almadığıma ve bir daha ayni zevki alamayacağıma eminim. Sonra eteğini kaldırdı. Külotunu yana kaydırdı ve yavaş yavaş üzerine oturdu. İlk defa bir amcığa giriyordu yarrağım. Zevkten ölebilirdim. Başladı kalkıp oturmaya… hiç bitsin istemedim. Hem inliyor hem zıplıyordu. Sonra tamamen soyunduk. Göt deliğine başını soktum. Sonra gövdesini. İlk defa götten yiyormuş. Ama bayağı zevk aldı götten. Bi yandan memelerini okşuyor yalıyor bi yandan kucağımda hoplatmaya başladım. İkinci boşalmam biraz geç oldu ama acayip zevk verdi. Ağzına boşaldım. Yarrağımı ağzıyla temizledi. Sonra biraz öyle çıplak uzandık. Biraz konuştuk. Benden çoktandır hoşlandığını söyledi

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

plajdaki otobüs

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

plajdaki otobüs
Tekrar merhaba geçen hikayemde bahsettiğim tatide eniştemle yaşadığım beraberliğin iki hafta sonrasında olan ilginç olayı bu hikayemde sizinle paylaşmak istiyorum.
Anlattığım gibi beni odamda porno izlerken yakalayan eniştem beni tam anlamıyla fena becermişti. Daha sonraki günlerde eniştem devamlı bir bahaneyle işten kaçıp eve geliyor ve beni o an nerde yakalarsa orda beceriyordu ikimizde bu işten çok zevk alıyorduk. Hem teyzemde rahatlamıştı eniştem artık üzerine gitmiyor tüm cinsel açlığını benim üzrimde gideriyordu doğrusu benide her bakımdan müthiş doyuruyordu.
Bundan iyisi olamaz herhalde diye düşünüyordum taki o haftasonu akşamına kadar
O hafta sonu cumartesi akşamıydı yine sabah plajda geçirmiş erkeklere tüm güzelliklerimi göstermiş ama onları ağızlarının suyu akar vaziyette plajda bırakmıştım nasılsa eniştem beni doyuruyordu
Bende özellikle deliğime vazelin sürüyordumki heran ilişkiye hazır oliyim diye Gerçi haftasonu olduğu için iki gündür eniştem kaçamamıştı.Derken telefon çaldı eniştemdi bebeğim seni çok arzuluyorum ama işler burda çok yoğun teyzende bahanelerimiden şüpheleniyor zaten gelirsem anlıyabilir söz yarın sana mükemmel bir gün yaşatıcam dedi. Biraz moralim bozulmuştu iki gündür becerilmemiş ve fena halde azmıştım kendimi çok hazırlamıştım o akşam düzülmeye hem ruhen hem fiziken tatil yerlerinde olanlar bilir güneş deniz gıda derken insanın libidosu çok yükseliyor.
Böyle bir hayal kırıklığı yaşarken belk**e bilinç altı arzularım dvranışlarımı tetikledi ve sahilde dolaşmaya karar verdim. Gerçi bizim bulunduğumuz bölgede akşamları sahil tenha oluyordu eniştemle teyzem biz olmadan akşam dolaşma sahilde içki içen serseriler oluyo diye uyarmışlardı.
Sahile evin balkonundan baktım kimse gözükmüyordu bundanda cesaret alarak askılı elbisemde üzerimdeyken sahilde yürümeye başladım.İlerde eski bir otobüs görünüyordu. Bu otobüsü plajda büfe gibi kullanmak için getirmişler ama belediyeden ruhsat çıkmayınca kalmış sabahları plaja gelen çocuklar içinde oyun oynuyor akşamlarıysa bazen gençler bira içiyordu. Otobüsün bulunduğu yere yaklaşınca otobüsün içinden loş bir ışık geliyordu belliki orada biri yada birileri vardı. Biraz daha yaklaşınca garip kahkahalar geldiğini farkettim ve mümkün olduğunca deniz tarafından gitmeye başladım birazda korkmuştum tam otobüsün olduğu yere yaklaşınca çok ilginç bir görüntüyle karşılaştım. O haftasonu amerikan uçakgemisi antalyayı ziyaret etmişti ve böyle liman ziyaretlerinde askerler çarşıya çıkıyordu ve genellikle gece kulübü ve barlarda dağıtıyorlardı ve karşımda muhtemelen onların en azıtanlarından üç tane iriyarı zenci asker duruyordu postalları ve pantolonları üzerlerindeydi ama üçüde tshirt lerini çıkarmıştı künyeleri vücutlarına yapışmıştı.Adamlar o kadar iriydiki hem korkmuş bir yandanda tahrik olmuştum. Beni farkettiler ve birbirlerine beni işaret ettiler garip seler çıkartıyorlardı ve ban doğru bağırmaya başladılar elleriyle gel işareti yapıp birayı gösteriyorlardı babe lafıyla bitiyodu cümleleri gülümsedim ve elimi iki yana olmaz der gibi salladım
yüzleri biraz düştü. why falan demeye başladılar ama neden bilmem biraz ileri gidip orda durdum onlardan uzaklaşmadım yani bundan cesaret alan biri yanıma geldi ve benimle konuşmaya başladı ben anlamadığımı belirtir bir şekilde kafamı iki yana sallıyordum ama adamın çıplak ve iri gövdesinin çekimindende kurtulamıyordum.Ama dil olarakda dediklerinden hiçbirşey anlamıyordum sonra diğer arkadaşı geldi ve oda ona bişeyler söyledi tam dönüp gidiyorlardıki benim bakışımı farketti ve birden ani bir hareketle beni kucaklayıp ayaklarımı yerden kesti.Diğer arkadaşları yes man diye nara attılar. Müthiş tahrik olmuştum ama aynı zamanda korkuyordum üç tane iri zencinin bana yapbilcekleri beni hem heyecanladırıyor hemde korkutuyordu. O an için gözlerimi tutkuyla yummuş ve adamın boynuna sarılmıştım gözlerimi araladığımda otobüsün içindeydim arka tarafa doğru ilerliyorduk üçüncü kişi otobüsün kapısını içerden kapadı içeriyi küçük bir lamba loş şekilde aydınlatıyordu ve camlarına boya yapıldığı için dışardan birinin bizi görmesi mümkün değildi artık burada yaşanacaklardan kaçamıycağım noktaya geldiğimi anlamıştım.beni kucaklamış olan yavaşça ayaklarımın üzerinde yere bıraktı beni ve arkama dolanıp vücudunu bana tüm sertiğiyle yasladı ve iki eliyle ellerimi tutup havaya kaldırdı ayakta tutunmak için yapılan tutacakları tutmamı sağladı aniden elleriyle göğüslerimi sertçe avuçladı bunu yaparken önününde sertçe kalçalarıma bastırdı inanılmaz tahrik olmuştum.diğeri önüme çömeldi ve baldırlarımı okşamaya başladı ve kilodumu iki tarafından yakalayarak aşağıya çekti kafasını önüme götürdü ve birden o kalın dudakları önümde hissettim adam hey man suprise dedi ve bir şeyler daha söyledi diğerleri memnun bir ifadeyle kahkaha atarak ok no problem dediler. Önümdeki adam müthiş bir şekilde önüme yapışmış dudakları ve diliyle beni emiyordu parmakları arka deliğime temas edince yine şaşkınlık yaşadı wet so wet dedi its fantastic diye ekledi arkamdaki kulak memlerimi boynumu emiyor göğüslerimi avuçluyor tüm sertliğini bana hissediyordu aradada arkada olmasına rağmen oradan dudaklarımın tamamına hakim olacak şekilde dudaklarıyla yapışıp vantuzluyor dilini ağzımın içinde hareket ettiriyordu zevkten bitiyordum deliğim o kalın parmağın çalışması sonucu sırılsıklam olmuştu. Gözlerimi zevkten inlerken yana kaydırdığımda gözlerime inanamadım üçüncü adam soyunmuştu önünde resmen şimdiye kadar gördüğüm en kalın sopa dimdik duruyordu. Arkadaşlarına seslendi bişeyler söyledi onlarda ok diyerek beni arka koltuğa götürdüler. Arkamdaki adam beni koltuğa yaslayıp bacaklarımı omzuna aldı ve diliyle önümü yalamaya ve deliğimi parmaklamaya başladı Biraz önce soyunan o muhteşem aletli adamsa önüme doğru geldi ve saçlarımdan kafamı yakalayıp ağzıma verdi ama ancak başı kadarını ağzıma alabiliyordum arada çekiyor gövdesini yalatıyordu diğer adamda diğer taraftan yanaştı ve oda kafamı kendi aletine doğru çevirdi inanılmaz bir şeydi biraz önce başını bile ağzıma sığdıramadığım adamınkinden biraz daha kısaydı ama nerdeyse 1.5 kat daha kalındı.ve ancak tepesini yalıyabiliyordum
ve içime girdiklerinde bende yaratıcakları depremi düşündükçe korkuyla karışık müthiş bi tahrik duygusuna kapılıyordum ilk onlardan birinin gireceğini beklerken önümdeki yalamayı kesti ve pantolonunu kilodunu sırayla indirdi karşımdaki alet enaz önceki ikisi kadar muhteşemdi ve deliğime dayadı itmeye çalıştı ama ben acıyla inleyince arkadaşına birşey söyledi adam aletinin başını tamamen ağzıma soktu işte o an önümdeki ileri doğru abandı o kalın borunun yarısı niçimdeydi ama sanki içime ormandan kocaman bir ağaç sokmuşlardı biraz bekledi ve hareket etmeye başladı arka deliğim dağılmıştı ama ağzım dolu olduğu için sadece inliyebiliyordum dudaklarımın bu kasılmasıda ağzıma vermiş olan adamı tahrik ediyordu. adam ileri geri gittikçe deliğim alışmaya başladı sonra sonuna kadar kökledi ve acaip zevk aldım artık zevkten bulutlarda uçuyordum arka deliğim ıslaklığın etkisiyle şarıltılı sesler çıkarıyordu daha sonra içimden aletini çıkardı ve yana geçti diğer adamlardan bir beni kaldırıp arka cama yüzüm gelicek şekilde domalttı ama arka camı göremiyordum çünkü diğeri kasıkları ve müthiş aletiyle önümde duruyordu arka deliğime dayanan şeyin kalınlığı bunun hangisi olduğunu anlamamı sağladı çok kalındı bu biraz önce sakso bile yapamadığım olmalıydı ve tek hamlede yarısını soktu artık duygularımın kontrolü benim elimden çıkmıştı müthiş bir şekilde düzülüyordum bir süre sonra aralarında garip konuşmalar geçti sonra arkamdaki içimden çıkmadan beni havaya kaldırdı havada kucağında hoplatıyordu sonra yine aynı şekilde çömelip yere sırtüstü yattı hala içimdeydi ve pompalamaya devam ediyordu birden önümde bir karaltı gördüm buna inanamıyorum deliğim tamamen dolu olmasına ve sıfır çekmesine rağmen bir ikinci alet dayanmış ve onu zorlamaya başlamıştı ben no no please dememe rağmen dinlemiyorlardı deliğim acaip sızlamaya başlamıştı ama aynı zamanda boğum boğum çözülüyorduda bir kaç saniye sonra başı girdi artık tamamen dağılmıştım ve adam ileri doğru abanarak tamamını içime sürdü artık bu işin dönüşü yoktu ve tamamen işler çığrından çıkmıştı hareket ettikçe artık kasılamayan deliğim sadece şarıltılı dağılma sesleri çıkartıyordu ve üçüncü kişide zevk çığlıklarımı engellemek için ağzıma vermişti bir süre sonra adamlar garip sesler çıkarmaya başladılar yes I m coming diye ve birden içimden çıktılar beni dizlerimin üzerine çömeltip önümde 31 çekmeye baladışlar ve seri ve ardı ardına patlamalar gelmeye başladı sanki bir volkan üzerime patlıyordu ağzımın iki kere dolması ve hepsini yutmamı bir kenara bırakın yüzüm meniden nerdeyse görünmüycek haldeydi göğüslerimin üzeri ve göbeğimde adeta meni duşu yapmıştım benim titrediğimi ve biraz önceki düzülmenin etkisiyle ayakta yürümekte zorlandığımı görünce beni birisi kucağına aldı ve denize götürdü akşam saati deniz sıcak olur orda beni yıkadı ve yine kucağında otobüse getirdi orda kilodumu ve elbisemi bulup bana giydiriler ve beni yolcu ederken üçüde telefon numaraları ve isimlerinin yazılı olduğu bir kağıt verdiler amerikaya gidersem aramam için.Sizce gidersem aramalımıyım kendi kendime kaşınmış olmazmıyım.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Karıma Masör Hediye ettim

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karıma Masör Hediye ettim

Merhaba ben Hakan 32 yaşındayım eşim Yeşim yaşı 27 gerçekten çok güzel ve bakımlıdır. Ben kendi işimle meşgulüm eşimde g.müdür asistanı. Onun çevre tarafından dikkat çekmesi zaman zaman hoşuma gider. Aslında düzgün ortamlarda diyebiliriz gece dışarı çıkarken veya tatil yerlerinde sexy olmasını isterim, aslında ben biraz kıskancım ve o bundan rahatsız olur. Bazen bu Kıskançlığıma rağmen sexy olmasını neden istediğimi anlamaz.. buda benim içimdeki vahşi bir istek belki de aslında ona dokunulurken izlemek ve on un gözlerimin içine bakarken başka bir erkekle soft veya duruma göre oldukça hard bir şekilde sevişmesini izlemek istiyordum Yeşim gerçekten rahat birdir bunu ona açsam ve bana güvense bunu kabul edebilirdi. Fakat ben nasıl bunu aşabilirim diye düşünürken Haber Türk Gazetesinde Yeni Moda Hanıma Masaj Hediyesi diye bir yazı Okudum.. Eşler için masaj yapan bir arkadaşın web sitesinden ve yaşananlardan bahsediyordu Haberin temizliği ve bu şekilde bilgilendirici olması ayrı olarak hoşuma gitti siteyi inceledim msn adresini ekledim ve konuştukça rahatlamaya başladım verilen gerçekten profesyonel şehvetli masaj hizmetiydi karıma masaj yapılırken ki bu masaj son derece sexy olacaktı ve ben izleyebilecek gerekirse müdahale edebilecektim. bir kaç günlük konuşmadan sonra kendimi hazır hissetim ve massageforwife.com sitesini ziyaret ederken Yeşim i çağırdım masaj yaptırmak isterimsin diye sordum, kesinlikle biliyordum evet diyecekti yanıma sokuldu evet dedi biz mi gidiceğiz diye sordu? hayır Masörü çağıracağız dedim.. siteye baktı a nasıl masaj bu? diye tepki gösterdi izah ettim benim için uyar ama sonra sen başımın etini yeme dedi bana ona bunun benimde hoşuma gideceğini seni zaten izlemek istiyorum sakıncası yok diye cevap verdi boynuma sarıldı ve çılgınca öptü beni sonra sevişmeye başlamamız bu konuya daha da yoğunlaşmamı sağladı sevişirken istediklerimi anlatırken bana sen ne kadar açık fikirli olmuşsun aşkım Avrupa turları senin üzerinde farklı etkiler yaratmış gibi sözler söyledi bende rahatlıyordum açıkçası.. Massage for wife eşiniz için masaj git gide heyecanlanıyordum cuma günü aradık ve cumartesine randevu aldık anlaştığımız saate arkadaş geldi söylediği şekilde hazırlanmıştık Yeşim evin içinde ki gelirse gelsin rahat dolaşır ya bir elbise ya mini bir etek veya şort duş almış ve üzerine kot mini eteğini ve küçük bir body giyinmişti bize içecek bireyler ikram etmek için mutfağa gittiğinde Masör arkadaş bana sordu özel bir isteğiniz varmı? Bende ne gibi dedim.? mesela eşinizi ben mi soyayım dedi.? ona evet yapılabileceklerin en fazlasını yapın gereken yerde ben size dur diye işaret ederim dedim Yeşim geldiğinde içecekleri elinden aldım hadi hazırlanalım dedim Masör arkadaş ayağa kalktı eşimin elinden tutu arkasını çevirdi ve bodysini çıkardı Yeşim nun gözleri fal taşı gibi açıldı birde benim tebessüm umu görünce şaşırdı göğüslerini elleriyle kapattı masör genç bu sefer eteğinin fermuarını açtı ve eteğini çıkardı Yeşim in altında sadece küçük tangası kalmıştı Yeşim i sırt üstü yatırdı sonra kendi pantolonunu çıkardı ben gözümle tangası nı işaret edip çıkarmasını belirtim bana gözleriyle tamam diyerek beklememi söyledi heycanlamıştım iyice kendiside boxer ile kaldıktan sonra Yeşimin ayaklarının ucuna oturdu ve elleriyle vücudunu sıvazlayarak kalçalarına geldi ve yavaşça tangasını çıkardı bu sırada Yeşim yine bana dönerek baktı sorun yok gibisinden işaret ettim Masör eline yağ alarak Eşime masaj yapmaya başlamıştı ayak ve bacaklarını bitirdikten sonra kalçalarına gelmişti bu arada Yeşimde masajdan iyice gevşemiş ve rahatlamaya başlamıştı Masör genç yavaşça kendi boxerınıda çıkardı ve eşimin bacak aralarını daha fazla okşamaya başlamıştı Yeşimin tüyleri diken diken olmuş teni iyice gerilmişti göz kapakları kapalı dudaklarını ısırıyordu Sonra masör genç Eşimin kalçalarına oturdu ve sırtına masaj yaparken sikini ustalıkla kullanarak Yeşimin kalçalarına ve vajinasına da adeta masaj yapıyordu gördüğüm manzara bu işe başlarken acaba dedirtirken şimdi bana dehşet bir heyecan vermeye başlamıştı Masör gence bakarak soyunmak istediğimi söyledim bana soyunabileceğimi ve beklememi söyledi soyundum ve kendi aletimle oynamaya başladım masör genç pensini eşimin kalcılarına bastırıp vajinasına sürtüyor sonra elleriyle kalçasına ve vajinasına masaj yapıyordu Yeşim inliyor ve gözlerini kesinlikle açmıyordu.. Masör eşime yüzüstü dönmesini rica etti o sırada Yeşimle göz göze geldik ve eşimin yüzü yaramaz bir çocuk gibi kızarmış ve tebessümüydü elini bana uzattı elini tutum ve masör genç standart masajını yapana kadar öyle bekledim yine vajinasına gelmişti ve Yeşim iyice coşmuştu göbeğine ve göğüslerine masaj yaptıkça yerinde duramıyordu elini masörün sikine attı ve vahşi bir şekilde gözlerimin içine baktı benden onay almıştı.. masörün sikiyle oynuyor bu arada inlememek için kendini kasıyordu ama masör genç rutin şekilde masajını yaptı penisini Yeşimin vajinasına sürtmeye başladı bu sırada bana başıyla katılmamı istedi Yeşimle öpüşüyor ve göğüslerini okşuyordum masör kulağıma eğilerek ona onu sevdiğinizi söyleyin bu masajımızın bir parçası dedi evet onu gerçekten seviyordum ve bunu söylüyordum sonra masör gençten içine girmesini rica ettim eşim bunu duyunca masörün kalçalarını birden bastırarak sikini içine aldı ama masör kendini geri çekti yavaş yavaş dedi ve işini ustalıkla yapıyordu eşimi hayatımda ilk defa bu kadar istekli görüyordum mükemmeldi eşimi deli gibi boşaltı sonra kendisi nereye boşlamamı istersin diye Yeşime sordu hep yapmak istediğim bir şeydi ve amı nın üstüne boşlamasını ben söyledim Masör boşaldıktan sonra eşimin yaına uzandı ve onu öperek sakinleştirmeye başladı bu arada ben Masörün spermlerini yalıyordum Yeşim hayretler içindeydi böyle bir şey yapabileceğim akılının ucuna bile gelmezdi ama bundan büyük keyif alıyordum sona uzandık sarıldık ve bir müddet öyle yattık masör genç kalktı ve hazırlandı ücretini verip Masörü uğurladıktan sonra Yeşimin yanına uzandım ve gülmeye başladık Bana seninle evlenmekte ne kadar doğru bir karar verdiğimi şimdi daha iyi anlıyorum dedi. Bu gerçekten güzeldi… Masaj için Teşekkür ederiz. Belki tekrar deneyeceğiz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Çarşaflı Annemin Takma Yarağı! (2) (Ç)alıntı

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Çarşaflı Annemin Takma Yarağı! (2) (Ç)alıntı
Sik annemin önünde sallanırken, Zarife Abla yeniden yatağın üstünde ellerinin ve dizlerinin üzerinde doğruldu. Bu pozisyona ‘Domalma’ dendiğini biliyordum, yani Zarife Abla domalmıştı. Annem de yatağın üstüne çıktı, dizlerinin üzerindeydi. Sik önünde bir erkeğinki gibi sallanıyordu durmadan. Annem sikin kafasını tuttu, Zarife Abla başını yana çevirmişti. Birden sik Zarife Ablanın amına girdi, annem dizlerinin üzerinde öne kaydı biraz. Sik nerdeyse dibine kadar Zarife Ablanın amındaydı artık.

Annem bir erkek nasıl bir kadını sikerse o şekilde Zarife Ablayı sikmeye başladı. Kalın, beyaz belinin ve kayışların sıktığı koca götünün ileri geri kavisler çizerek hareket etmesini ağzım açık halde izliyordum. Zarife Ablanın yağlı belinden kavramıştı annem. Yavaş hareketlerle siki sokup çıkarıyordu. Dizlerinin üzerinde bazen doğrulup bazen götünü indiriyordu. Amında gidip gelen sik Zarife Ablayı çok mutlu etmişe benziyordu. “Uhhh, ayyy, anammm, ıhhhh!” sesleri dudaklarından dökülüyordu durmadan. Memeleri önceki gibi oynuyor, sallanıyordu.

Annemin büyük götünün yanakları kayışların sıkması ile beraber şişip büyümüş ve kızarmıştı biraz. Elleri Zarife Ablanın belinden sırtına, götüne kayıyordu durmadan. Bir ara annemin, “Abla az doğrul!” demesi ile Zarife Abla ellerini yataktan çekti, dizlerinin üzerinde doğrulurken, “Ayyyy!” diye bir ses çıkardı inleyerek. Annem bu anda ellerini öne uzatıp Zarife Ablanın koca memelerine attı. Bir yandan da belini ve götünü oynatıp siki amına sokmaya devam ediyordu. Zarife Abla annemin ellerini tuttu, kendisi de memelerini okşuyordu.

Ama bu halleri fazla uzun sürmedi. Annem yeniden ellerini yatağa koymasını isteyince Zarife Abla dediğini yaptı. Bu sırada annem de siki amından çıkardı. Zarife Abla ile kelimeler olmadan anlaşıyorlardı sanki. Zarife Abla sırtüstü uzandı yatağa ve annemin yastığını belinin altına koydu. Bacaklarını ayırdı iki yana. Şimdi önden de amını görebiliyordum. Kararmış ve bir süredir kesmediği kıllarla kaplı amını iki eliyle tutup ayırdı. Annem sikin kafasını tuttu yine ve Zarife Ablanın bacaklarının arasına yerleşip yavaşça öne doğru uzandı.

Sikin kafası amına girdiğindeyse kendini Zarife Ablanın üstüne bıraktı. Yüzü Zarife Ablanın saçlarının arasında kaybolmuştu. Annemin götünün ve belinin oynamaları yeniden başladı. Sik amına girip çıktıkça Zarife Ablanın dudaklarından oflayıp puflamalarla karışık iniltiler çıkmaya başladı yine. Ellerini annemin sırtına atmıştı. Kalın beyaz bacaklarını dizlerinden büktüğü halde kendine çekip daha da ayırdı. Kalın kalçalarında maviyle gri arası damarların izi görünüyordu.

Annem hareketlerini aynı tempoyla sürdürürken elleriyle destek alıp doğruldu. Bu kez biraz daha hızlandı hareketleri. Sik daha hızlı şekilde girip çıkıyordu Zarife Ablanın amına. Ama ne kadarının girip çıktığını net göremiyordum. Derken annem sik amında olduğu halde kendini geri çekip yeniden dizlerinin üstünde doğruldu. Zarife Ablanın kalın ayak bileklerinden yakalayıp onları kaldırdı havaya ve omuzlarının üstüne attı. Zarife Ablanın bacakları havaya dikilmişti şimdi. Annem bu şekilde sikmeye başladı bu kez de. Zarife Abla ise ellerini iki yana açmış, yatak çarşafını çekiştiriyordu. Annemin hareketleri ile birlikte memeleri sallanıp duruyordu.

Zaman ilerlerken Zarife Abla, “Az hızlı yap gızzz!” dediğinde annem adeta şevke gelip coştu. Belini oynatırken götü her seferinde kalkıp inmeye başladı. Zarife Ablanın ayak bileklerini tutmuştu sıkıca. Hazır yataktan gıcırtılı sesler çıktı bir süre ama hiç umursamadılar bunu. Çünkü alt kattaki komşularımız çalışıyorlar ve gündüz evde kimse olmuyordu. Üst katta ise Zarife Abla oturuyordu.

Yatağın gıcırtıları yeniden artmaya başladığında Zarife Ablanın iniltileri de çoğalmıştı. Annem amına vuruyordu plastik siki. Kayışlar iyice gerilmiş ve geçtiği yerlerde annemin beyaz etini kızartmıştı. Annemden de artık sesler gelmeye başlamıştı. “Huh, ahhh, ıhhh, uffff!” sesleri annemden çıkıyordu. Uzun siyah saçları oluşan rüzgarla dalgalanırken önündeki büyük memeleri havaya zıplıyordu her seferinde.

Zarife Abla artık kendini kaybetmiş gibi inliyor, ahlayıp ıhlıyordu. Sonunda gözleri kapalı haldeyken dudaklarından ıslığa benzer sesler çıktı. Annem ayak bileklerini kavramayı bırakıp yeniden üstüne uzandı. Aynı hızlı hareketler eşliğinde Zarife Ablayı sikerken kısa bir süre sonra Zarife Ablanın isteğiyle yavaşladı ve durdu. Zarife Ablanın elleri annemin sırtında geziniyordu. Annemin yüzü yine görünmüyordu.

“Allah razı olsun senden gızzz!” diyen Zarife Ablaya annem, “Senden de abla!” diyerek karşılık verdi. Sonrasında yavaşça kendini geri çekip doğruldu. Sik Zarife Ablanın amından çıkmış, havaya doğru sallanıyordu. Annem sikin üstünde elini gezdirdi bir süre. Sikin üstüne Zarife Ablanın amının sıvıları bulaşmıştı.

Annem ayağa kalktı. Kayışları çözüp gevşetti. Siki taktığı halkadan kurtarıp çıkardı. Külot gibi giydiği parçayı da bacaklarından çıkarıp atarken yatağa uzandı. Zarife Abla terlemiş saç diplerini kaşıyıp dururken annem de terleyen yüzünü eliyle sildi.

Annem Zarife Ablayı takma plastik bir sikle sikmişti ama işleri henüz bitmemişti. Şimdi yer değiştireceklerdi. Kısa bir süre öylece kaldılar, ardından annem yatakta az önce Zarife Ablanın yaptığı gibi domaldı. Götü dolabın aynasından tüm haşmetiyle görünüyordu. Amı Zarife Ablanınki gibi kararmamış ve kıllı değil, temizdi. Annem zaten temizliğe aşırı düşkün bir kadın olduğundan kişisel temizliği konusunda çok titizdi. Götünün deliği bile kararmamış, sadece bir miktar kıllarla kaplıydı o kadar.

Zarife Abla annemin çıkardığı kayıştan parçayı giyindi. Ama annem kadar rahat yapamayınca yardım istedi. Annem doğrulup kayışları takmasına yardım ederken plastik siki halkadan yuvasında sabitledi. Kayışları sıkıp bağladı. Sik şimdi Zarife Ablanın önünde sallanıyordu.

Annem yeniden domaldı ama yatağın ucundaydı. Zarife Ablanın yatağın üstüne çıkmasına gerek yoktu, ayaktayken sikecekti annemi. Zarife Abla sikin kafasını tuttu önce, annemin temiz ve büyük amına yavaşça sokmaya başladı daha sonra. Sikin kafası annenin amına girip gözden kaybolurken Zarife Ablanın amatör hareketleri ile birlikte dibine kadar girdi. İnleme sırası anneme gelmişti şimdi. “Uhhhh” diye güçlü bir ses yankılandı yatak odasında.

Zarife Abla annemin kocaman götüne bir şaplak atıp, “Bağırma gız orospu!” diye kahkaha atıp ardından annemin amına sokup çıkartmaya başladı siki. Annemin inlemeleri biraz daha ölçülü ama daha derinden geliyordu Zarife Ablaya göre. Zarife Ablanın hareketleri ise ilginç şekilde daha tecrübeliymiş gibiydi. İlk baştaki amatörlüğünü geride bırakmıştı. Annem kendisinden daha uzun olduğundan amı da yukarıda kalmıştı kendisine göre. Ayakuçlarında yükselmiş halde sokup çıkartıyordu siki. Aralarda, “Hıh, hıh!” diye ufak sesler çıkartıyordu. Kendini bir erkek gibi görüyordu belki de.

Annem biraz daha hızlı yapmasını istediğinde, “Gız anam Zürafa gibisin, boyum yetmiyor!” dedi. Annem o zaman yatağa uzanmasını istedi kendisinden. Zarife Abla annemin amından çıkardı siki ve ardından da yatağa çıkıp sırtüstü uzandı. Devasa sik önünde havaya dikilmiş haldeydi. Annem şaşkın bakışlarım arasında yatağın üstüne çıktı hemen ve siki altına alacak şekilde çömeldi. Sikin kafasını tutup amına bastırdıktan sonra da dizlerini Zarife Ablanın yanından yatağa koydu. Sik annemin amında kaybolmuştu. Annem, “Ayyy!” diye tiz bir ses çıkarırken, Zarife Abla, “Ağırlığını verme bana camış!” dedi şakayla karışık.

Annem dizlerinden aldığı destekle götünü kaldırıp indirmeye başladı az sonra. Zarife Abla ise annemin kalçalarını, belini zaman zaman da sallanıp duran memelerini tutuyordu. Annem iki elini saçlarına atmış çekiyor, sikin üstünde zıplıyordu. Ama Zarife Ablanın dediği gibi bunu ağırlığını ona vermeden yapıyordu.

Bir ara zıplamayı bırakıp geriye doğru eğildi. Elleri Zarife Ablanın dizlerindeydi. O şekilde belini ve götünü oynatmaya başladı. Sik amında oynuyordu. Annem bu işi iyi biliyor, güzel beceriyordu. Ara sıra, “Uhhh, ahhh, ımmm!” sesleri dökülüyordu dudaklarından.

Belki birkaç dakika sürdü bu hareketler, sonrasında yeniden götünü kaldırıp indirmeye ve zıplamaya başladı. Zarife Abla ise olduğu yerde durup güç harcamadan annemi sikmenin rahatlığı içindeydi. Anneme, “Orospu, amını siktiğim seni, sikişmiş orospu, gocan da mı böyle sikiyodu seni gızz?” diye diye takılıp bel altı sözler söylüyordu. Annem ise sikin üstünde zıplamanın keyfiyle cevap vermiyor, daha doğrusu veremiyordu. Aldığı zevk buna engel oluyordu çünkü.

Annemin hareketleri gittikçe hızlanmaya başlarken yatağın gıcırtıları çoğalmıştı. “Gız yavaş, yatağı gıracan öküz!” diyen Zarife Ablaya aldırış etmeden annem kendini sikişmenin zevkine bırakmıştı. Derken hareketleri biraz yavaşlar gibi oldu, sik yeniden amında olduğu halde belini ve götünü oynatmaya başladı. Ama bu kez elleri Zarife Ablanın dizlerinde değil memelerindeydi. Onları hamur gibi sıkıp yoğuruyordu. Zarife Abla beş çocuk emzirmişti onlarla, şiştikçe şişmişler, büyümüşlerdi.

Annemden hırıltılı ve boğuk, anlaşılmayan sesler gelmeye başladı kısa süre sonra. Enerjisi tükenmiş gibi hareketleri gittikçe yavaşlamaya başladıktan sonraysa durdu. Kendini Zarife Ablanın kollarına bıraktı. Zarife Abla, “Geldin mi gız orospu?” diye takılırken, annemden, “He!” cevabı geldi. Ardından da doğruldu ve ayağa kalktı. Kocaman sik iki farklı amı sikmiş, ama bana mısın demeden öylece sallanmaya devam ediyordu.

Annem yatağa uzandı. Zarife Ablanın siki çıkartmasına, kayışları çözmesine yardımcı oldu. Annem başını yastığa koyup gözlerini kapatırken, Zarife Abla, “Ben gideyim, daha banyo edip yemek yapacam!” dediğinde, annem, “Burada yıkan abla, ne olacak!” dedi. Zarife Abla biraz cimri bir kadındı, evinde doğalgazı açıp yıkanmaktansa bizim banyoda yıkanma fikri hoşuna gitti. “İyi, öyle yapayım, ama gel şu sırtımı sabunla o zaman!” deyince, annem, “Tamam, dur o zaman!” diyerek doğruldu.

Ses çıkartmadan odama geri dönüp kapıyı kapatırken, onların banyoya geçişlerini, suyun akmaya başlamasını, konuşmalarını dinledim. Birbirlerini sikmişler şimdiyse beraber sohbetine gittikleri kadın bir hocanın aleyhinde konuşmaya başlamışlardı. Zarife Abla yıkandı, odaya geçip giyindi ve evden çıktı. Annem o gittikten sonra yatak odasını topladı. Seslerden bu anlaşılıyordu. Sonra da banyoya girip kapıyı kapattı.

Odamdan çıkıp yatak odasına geçtim. Hiçbir iz kalmamış, her şey eski haline dönmüştü. Oysa daha dakikalar önce iki kadın birbirlerini takma sikle sikmişti. Merak ettiğim şey o siki takıp bağladıkları şeyi annem nereye saklamıştı da geçen sefer görememiştim. Siki bulmuş ama onu görmemiştim, kim bilir nereye saklamıştı onu? Annemin gizli kapaklı işlerine akıl sır erdiremiyordum…

Sanki o yıkanırken eve gelmişim gibi giyinip başımı bağladım. Dış kapıyı açıp kapadım. Banyo kapısına tıklatıp, “Anne gireyim mi?” dedim yüksek sesle. “Ne oldu, aç kapıyı!” dediğinde kapıyı açtım. Oturaklı küvette yıkanıyordu. Duş başlığından kovaya akan suyu maşrapa ile üstüne döküyordu. İçerisi sıcak suyun buharı ile dolmuş, saunaya dönmüştü. Beni görmeyi beklemiyordu, ama yüzünde (İyi ki zamanında bitirmişiz, yoksa yakalanacaktık!) dercesine bir ifade olduğunu sezdim.

Benden sırtını sabunlayıp ovalamamı istedi. Islanmasınlar diye üstümdekileri çıkarıp külot ve sutyenle kaldım. Annemin beyaz, dolgun sırtını, kollarını, memelerini sabunladım iyice. O ise saçlarını yıkadı bol şampuanla. Bunun normal bir banyo değil boy abdesti niyetine yıkandığını biliyordum. O çıkarken ben girdim küvete. Külot ve sutyenimi çıkardım. Gördüklerim akıl alacak şeyler değildi kesinlikle. O sik nerden çıkmıştı, nerden gelmişti? Annemle Zarife Ablanın ilişkisi normal bir komşuluk ilişkisinden öteydi. Nasıl bir şeydi bu?

Amımı parmakladığımın farkına ancak annem kapıyı açıp içeri girdiğinde vardım. Tabureyi çekip oturdu. Kovadan aldığı sıcak suyla beni yıkadı iyice. “Memelerin de büyümüş iyice, adet zamanın mı geldi?” deyince, “Hı hı!” dedim. Adet gördüğüm zamanlarda memelerim şişer, büyürdü çünkü. Annem bir güzel yıkadı beni, ardından da küçükken yaptığı gibi havluya sarıp saçlarımı makine ile kuruttu. Keyfi yerinde olduğu için böyle yaptığını biliyordum…

Akşamüstü olduğunda annem, “Dışarı çıkıp alışverişe gidelim mi?” diye sorunca, “Olur!” dedim. Ben giyinirken o da çarşafını giydi. Takma plastik sikle sikişen kadın gitmiş bambaşka bir kadın gelmişti. Gözleri ve burnunun üstü görünüyordu sadece, ellerinde de siyah eldivenleri vardı. Bense taytımın üstüne uzun bir tunikle yelek giydim, başımı da kırmızı pratik şalımla bağladım. Annem uzun çarşaflarının yere değmemesi için topuklu ayakkabılar giyiyordu. Babamın aldığı biraz eskimiş siyah topuklularını giyinince çıktık.

Birlikte bir giyim mağazasına girdik. Kadın reyonuna çıkıp kıyafetlere baktık. Fiyatlar uygun olduğundan annem evde giymek için birkaç tayt, bluz ve gömlekle hem kendine hem de bana külot ve sutyen aldı. Daha sonra da yol üstündeki bir pastaneden tatlı alıp eve döndük.

Annem üstündekileri çıkarıp aldıklarımızı denedi. Mağazalarda giyim kabinlerinde kıyafet denemezdi kesinlikle. Siyah taytını giydi, ya kalıp dardı ya da annem biraz daha kilo almıştı, çünkü tayt resmen götüne yapıştı. Altındaki beyaz külotu olduğu gibi görünüyordu. Tayt değil de külotlu çorapmış gibi inceydi üstelik. Yine de annem rahat olduğu için beğendi. Üstüne de ip askılı beyaz bluzu giydi. Bu da biraz dar geliyordu. Üstüne yapışık gibi kalmıştı. İçindeki beyaz sutyenine rağmen sivri meme uçları görünüyordu.

Akşam yemeğinden sonra Zarife Abla bize geldi. Annemle gündüz vakti yaptıkları beynime kazınmıştı, ama şimdi sanki hiç öyle bir şey olmamış gibi konuşup sohbet ediyorlardı.

Onları bırakıp odama geçtim. Aklım takma sikteydi. Henüz bakireydim ama en azından bir kere onun nasıl bir şey olduğunu denemek istiyordum. En yakın kız arkadaşlarımdan birisi kendini tatmin ederken kızlık zarını deldiğini söylemiş, sonra da ailesinden gizlice onu diktirmişti. Kendini küçük bir salatalıkla tatmin ettiğini söylemişti. Benim de öyle bir şey başıma gelir diye korkuya kapıldım, ama içimdeki istek ve ateş de dinecek gibi görünmüyordu.

Evimizde, nereden geldiğini bilmediğim devasa, kocaman bir sik vardı ve onu sadece anneme bırakmak istemiyordum…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Travestinin Karıma ve Bana Yaptıkları (alıntı)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Travestinin Karıma ve Bana Yaptıkları (alıntı)
Selam ben Recep eşim Şükran. Biz 12 yıllık evliyiz elim 175 boyunda mavi gözlü sarışın ve beyaz tenli sexi ve çekici bir kadın göğüsleri ve fiziği çok düzgündür sex hayatımız gayet iyi ama bazen sevişirken hayal kurup fantazi yapardık ama yalnızca bukadar ileri gitmezdik . Bir gün gezerken tekrar hayallerimiz aklımıza geldi ve şimdi senle arabada güzel bir sevişirdim ama yer bulmak lazım dedim sonra sota bir yer bulup ellemeye başladım göğüslerini amcığını heyecandan titriyordu ama birazda korkuyorduk nede olsa bu şekilde hiç yapmadık benim 23 cm lik aleti eline alıp yalamaya başladı bende ona tekrar şimdi bir tane travesti olsa seni yalasa dedim. Şükranın amı nasıl sulandı o anda ve yüzünün rengi değişti heyecandan bana ciddimisin dedi bende gayat sakin bir şekilde sen istersen dedim o da sen bilirsin dedi bende ona sende bilirsin dedim toparlanıp devam ettik yola taksim civarına gittik birtane dönme bulduk ve ona durumu anlattık bizden 100 ytl karşılığında 2 saat kalabileceğini söyledi ve bizde tamam deyip yola çıktık.
Eve geldiğimizde üçümüz de banyo yaptıktan sonra birertane bira içtik ve yavaş yavaş sevişmeye başladık travesti karımın elbiselerini bebek soyar gibi yavaşça cıkartmaya başladı okadar yavaş çıkartıyorduki o anda bile karım titriyordu heyecandan karımın amına elini götürdüğünde karımın am suları akmaya başlamıştı bile sonra karımın amını yalamaya başladı dili okadar zarif çalışıyorduki karım yılan gibi kıvrılıyordu adeta bizim okadar iyi sex hayatımız vardı ama bukadar güzel sevişemiyordukama o mükemmel yalıyordu sanki bal yalayan çocuklar gibi. Karımın ağzından sular akarken zevk iniltileri odayı çınlatıyordu bende bu arada gaza geldim ve benim aleti çıkarıp karımın ağzına verdim yalamaya başladı ibne karımın memelerini falan avuçlarken amının sularıda ağzına doluyordu ama benim yarakta kocaman olmuştu.
Travesti benim aletide eline aldı ve bıraz okşadı sonra güzelce bir saxo yaptı beni patlattı ve koltukta oturup onların o şaheser sevişmelerini izlemeye başladım ikiside okadar güzel sevişiyorduki onların yanına gittim ve tekrar aletimi eşimin ağzına verdim zaten inmeden duruyordu ve eşim o zevkle okadar güzel yalamaya başladıkı benim 23 cm lik yarağımı sanki mum gibi eriyordu sıcaktan yarağım biraz daha yaladıktan sonra sonra travesti ve ben eşimin ayak parmaklarını yalamaya başladık ama benim bile çok hoşuma gitti bu hareket ikimiz birden yalıyorduk karımı ve çok acayıp bir sahne vardı ortada gözüm birden itravestinin yarağına gözüm kaydı ki one benim alet 23 cm ama onunki belki aynı ama daha kalındı birkere bayağı büyük bir aleti vardı sonra bende merak ediyordum bunun sonu nereye varacak diye ama her şey okadar güzeldiki anlatılamaz bu anca yaşanırdı ve bizde yaşıyorduk bunu ve eşim okadar zevk alıyorduki yatağın çarşafını elleriyle çekiştiriyordu
Helebirde ibnenin yarağını fark etti heyecanı iki katına çıktı ama bu arada ibnenin hakkını vermek lazımdı çok güzel sevişiyordu ve yalarken geçekten bir sanat üretiyordu. Sonra karımın ayak parmaklarından yalamaya başlayarak ayak bileklerini baldırını ve tekrardan amını yalamaya başladı orta parmağıyla karımın o küçük göt deliğini okşamaya başlamıştı karım artık zevkten bayılacak durumdaydı yeter artık sik beni diyordu bana ama ibnenin kontrolündeydik o daha diil diyordu karımın göğüs uçları şişmişti ve beni ısırın diyordu sanki ibne o güzelim göğüsleri diliyle okadar güzel yalıyorduki tarifi mümkün değil.
Sonra boğazlarına doğru çıktı ve karımın dudaklarını emmeye başladı sangi vampirleşmişti ikiside okadar kendilerinden geçtiler sonra onlar öpüşünce ben karımın amını yalamaya başladım ve birde yukarı baktığımda ne göreyim ibne yarağını çıkarmış ki kocaman kalın bir şeydi benimki 23 cm ama benimkinden büyüktü ve daha kalındı karım yalamaya başlamıştı karım artık sanki bitkisel hayata başlamıştı okadar zevkten sonra ben yaladıkça ağzıma dolan karımın amsuları benide iyice doldurmuş artık dayanamıyordum karımın amının dudaklarına yarağımın kafasını sürtmeye başladığımda karım altımda yılan gibi kıvrılıp inliyordu ben birden basınca kökünekadar karımın çığlığı duyulmaya değerdi.
Ben kökledim ve gel gite başladım ibne geldi karımı ve beni yan a çevirip arkasından göt deliğini yalamaya başladı biraz sonra parmağını götüne sokarak deliği genişletmeye başladı ama karım artık çoktan bulutların üzerindeydi bile ben çikartıp sokmaya başladım ve ibne benim aleti çıkartıp karımın amına kendi yarağını soktu biz şok olduk karım inanılmaz acı çekiyor ama bir okadarda zevk alıyordu ibne bana şaşırma kıvamına getirip sikmesek olmazdı dedi ve karımı tam anlamıyla kanırta kanırta sikmeye başladı ama böyle bir sikiş tekniği yoktu bacaklarını havada birleştirip amcığını tamamen şişirip arasına sokup çıkartıyordu ama alınan zevk çok farklıydı sonra bende bu pozisyonda karımın göt deliğini iyice yalayıp yavaşça götüne sokmaya başladım ama çok zor giriyor ve karşılığında alına heyecan ve zevk iniltileri odanın duvarlarından yankılanıyordu biraz git gel yaptıktan sonra hep beraber inliyerek boşaldık ama bizde tamamen terlemiş ve yorgunluktan kesilmiştik
Biraz bekleyip tekrar duş aldık ve salona geçtik birer kahve içtik ben ibneye senin saatin geldi dedim paranı vereyim sen git o bana olmaz para istemem yeterki sabahakadar kalalım dedi bende tamam ozaman dedim ve ibne benim yarağımı yalamaya başladı eşim artık gözlerini açamıyordu zevk sarhoşu olmuştu biraz olduğu yerden bizi izledi ibne beni okadar güzel yalıyorduki benim içim gidiyordu bir eliylede kendi aletini okşuyordu kaldırmaya çalışıyordu bende iyice zevklenmeye başladım sonra ibne karşıma geçip 31 çekmeye başladı ve bana hadi gel şimdi beni sik dedi bende nasıl olur dedim gel bir şey olmaz korkma dedi bende yanına yaklaştım ve bana domaldı yarağımı götten soktum gidip gelmeye başladım.
Karıma baktığımda amını elliyordu ve dudaklarını ısırıyordu ibnede inlemeler vardı karımı yanına çağırdı ve kemdi aletini karımın ağzına verdi karım ibnenin yarağını yalarken bende ibneyi sikiyordum güzel bir üçleme vardı manzara harikaydı dedimya yaşamak gerek bunu diye neyse ibne birden benim aleti çıkartıp git yıka gel dedi tamam dedim banyoya gittim yikadım aleti geldim ki ohhh ibne benim karıyı yatırmış bağırta bağırta sikiyor sonra yanlarına gittim ve benim aleti ikisi birdin yalamaya başladılar ibne tamamını ağzına alabiliyordu ama karım lamıyordu sonra ayağa kalktık ve ben yere yattım karım üstüme çıktı at biner gibi yani başladı oturup kalkmaya bayağı bir süre bu şekilde seviştik sonra karıma ben götten soktum ibnede amınından girdi aramıza aldık ve sandviç yaptık alınan zevk çok güzeldi inlemelerle boşaldık artık ayağa kalkacak halimiz yoktu sabahakadar bu şekilde uyuduk sabah kalktık banyo yaptık kahvaltı falan ibne gitti ama tel verdi istediğiniz zaman arayım gelirim dedi henüz aramadık ama arayacağız kesinlikle

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

BABANIN GÖREVİ 5

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

BABANIN GÖREVİ 5
Bana doğru bir adım attı. Sanki bir güç beni olduğum yere çivilemiş gibiydi. Gidemiyordum. Ne kadar yapmak istesem de başaramıyordum. Tüm gücümü toplamaya çalışarak “Gerçekten iğrençsin. Şu anda senden iğreniyorum… Sahiden de gördüğüm ilk çıplak erkek olduğunu mu zannettin? Daha önce hiç çıplak beden görmediğimi ve beni etkileyeceğini mi sandın? Bu ufak oyunun bir fark yaratacağına mı inandın yani?” Sesime ekstradan bir vurgu ve küçümseme eklemeye çalıştım. Artık olayın ciddiyetini anlamasını ve geri adım atmasını sağlamak zorundaydım çünkü.
“Kaç tane çıplak adam gördüğünü umursamıyorum anne. Sadece beni görmenle ilgiliyim, anlamıyor musun? Sadece bunu görmenle ilgiliyim…” dedi ve elini penisinin üzerine koydu. “Ve sen de biliyorsun ki bunun gitmesi gereken yerin neresi olduğunu…” işaret parmağı kasıklarımı gösteriyordu. “…böylece,yarın beraber bir bebek yapabiliriz.” dedi,sesindeki o emin ton beni her zamankinden daha çok rahatsız ediyordu.
“Daha çok toysun!” dedim, sesim yükseliyor ve kahkaha atıyordum. Küçümseyici tondaki gülüşüm, suratındaki o aptal gülümsemeyi yok etmişti. Başarmıştım. “Gerçekten de bir kadını senin bebek yapmaya, seks yapmaya bu şekilde dolaşarak ikna edebileceğini mi sandın? Çok komiksin… Bu senin ne kadar da hazır olmadığını gösteriyor işte, ne kadar olgunlaşmamış, daha bir çocuk olduğunu gösteriyor. Ayrıca küçük ve aptalca planındaki ayrıntıları düşünmüyorsun, sorumluluk kısmını es geçiyorum zaten… Şu haline baksana! Doğa, bir anne ve oğlu farklı yarattı. Birbirlerini bir kadın ve erkek olarak görmelerini engelledi. Burada bir arzu yok, burada sadece bir sevgi var. Aile içindeki bir sevgi. Anne ve oğul arasındaki bir sevgi.”
“Bu sadece bir alışkanlık hali anne, bunu sen de biliyorsun. Daha önce birbirimizi bir kadınla erkek olarak düşünmediğimiz için bunun böyle olduğunu sen de biliyorsun. Bunun farkındasın. Bu yüzden şu anda birbirimizi çıplak görmeli ve yarına hazırlanmalıyız. Beni bir erkek olarak görmelisin, ben de seni bir kadın olarak…”
“Bu asla olmayacak! Anneni asla çıplak görmeyeceksin Barkın!” aşırı bağırmamaya çalışıyordum, ancak ses tonum beklediğimden yüksek gelmişti.
Aramızdaki mesafeyi kısalttı. Bana daha çok yaklaştı. Bacaklarının arasındaki o şey ise sallanıyordu, bakmamak gerçekten de zordu. Tam ona bakarken, hiç beklemediğim bir anda bluzumu tuttu ve kot pantolonumdan dışarı çıkardı. Tepki vermeden önce, yukarı doğru çekti ve koltuk altıma kadar çekti, artık başımdan tamamen çıkarmasın diye mücadele ediyordum.
“Barkın! Dur!” diye bağırdım. Görüşüm, bluzumla tamamen kapanmıştı. Kumaşından arasından süzülen hafif ışıktan onun gölgesini ve kollarını görebiliyordum sadece. O anda dank etti, oğlum şu anda sadece hafif transparan beyaz dantelli sütyenimin örttüğü göğüslerimi rahatlıklar görüyordu.
“Hadi anne, seni çıplak görmek istiyorum. Bak sen beni gördün.”
“Hayır!” Bluzumu aşağı çekmek için savaştım ve kazandım. “Şu anda durmalısın, gerçekten söylüyorum bunu.” Dudaklarımı sıkarken homurdandım. Oğlumun tam gözlerinin içine doğru bakıyordum. “Nasıl bunun olabileceğini düşünebilirsin?”
“Anne… Bak bana neler yaptın? Bu sadece senin güzel göğüslerini birkaç saniye görünce olandı… Gerisini sen düşün.” dedi sırıtarak. Sağ avucunun içinde büyüyen ve damarları iyice belli olan penisini tutuyordu. Sonra başı, parmaklarının arasından göründü. Kaygan ve parlak gözüküyordu.
Resmen gözlerim felç olmuştu. Oğlum ereksiyonuna bakıyordum, benim yüzümden olan, göğüslerime baktığı için olan… Tek başına bununla bile bu kadar büyüyebilen, kalınlığı ile mest eden… Fakat oğlumun kendi annesinden bu kadar tahrik olması aklımı almıştı. Resmen düşünemiyordum artık.
“Barkın… Yeter…”
“Seni çıplak görmek istiyorum anne. Hemen şimdi!” Bana doğru tekrar geldi ve bu sefer elleri kot pantolonuma uzandı. Güçlü elleriyle hemen düğmelerimi çözdü, o kadar ani olmuştu ki. Çözdükten sonra, aynı hızda kalçalarıma kadar aşağı çekti bir anda. Gözlerimi açıp kapayınca kadar yapmıştı, şaşkın bir haldeydim. Gücüne hayran kalıyordum, şok geçiriyordum…
Öfkeyle karşı koymaya çalıştım… Oğlum beni çırılçıplak soymaya çalışıyordu. “Dur!” avazım çıktığı kadar bağırıyordum… “Dur! Barkın!”
“Tamam… Kot pantolonunu çıkarmayı bırakacağım, tabi eğer bluzunu çıkarırsan…”
inanmak zordu, benimle resmen pazarlık yapıyordu. Yüzündeki o şapşal ve sinir bozucu ifade duruyordu. Gülümsüyordu, keyfi gayet yerindeydi. Beni ele geçirdiğinin de farkındaydı…
“Hayır!”
Tekrar kolları kot pantolonuma doğru hareket etti. Aniden geri çekilip “Tamam! Tamam!” diye bağırdım.
Bluzumun ucundan tuttu, beni soymaya hazırlanıyordu. Kot pantolonumu kendi başına duracak noktaya kadar çektikten sonra “Hayır… Lütfen… izin verkendim yapayım bari…” dedim çaresiz bir sesle, artık farkındaydı. Gerçekten de karşısında çaresiz kalmıştım. Zaman kazanıyordum. Aklım ve kalbim artık orantısız bir şekilde çalışıyordu, kalbim o kadar hızlanmıştı ki… Bu olanlara gerçekten de inanamıyordum.
“Tamam, yap hadi…”
“Lütfen… Barkın. Bana bunu yaptırma. Bu delilik, sen de bunu biliyorsun…” sesimdeki yalvarış, o çaresizlik… Anlaması gerekiyordu. Durması gerekiyordu.
“Yap. Dedim.”
Ses tonu sert ve kararlıydı. Yapmak zorundaydım. Kendisi, bana bunu yaptıracak gücü olduğunu da artık fark etmiş durumdaydı. Herşey için çok geçti, hem de çok geç…
Gözlerimi utançla kapadıktan sonra, bluzumun üst kısmından tuttum ve başımın üzerinden geçirdim. Oğlumun gözleriyle beni yiyip bitirdiğini hissediyordum, ancak gözlerimi açmaya cesaretim yoktu. Buna katlanamazdım. Bu utanç… Yaptığım şey karşısındaki bu çaresizliğim, beni bitiriyordu… Gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim.
Bana doğru yaklaştığını duydum. Adımları, sert ve kararlıydı. Gözlerimi açtığımda, sütyenime yiyecekmiş gibi baktığını gördüm. Gerçekten de beni istiyordu, şakası yoktu.
“Peki… Artık yeter. Bak söylediğin şeyi de yaptım. Artık bu deliliği bitirme zamanı, bitirelim artık…”
“Anne, bunu yarın bitireceğiz. Bunu sen de biliyorsun, kendini buna hazırla…”
Sol elimi aldı ve aniden elimde bir sıcaklık ve sertlik hissettim. Gözlerim aniden aşağıya kaydığında avucumun içinde oğlumun aletini gördüm. Eliyle, sol elimi, parmaklarımı kendi aletinin çevresine dolamış ve orada tutuyordu. Geri çekme şansım yoktu, çok
güçlüydü.
“Barkın! Bu doğru değil!”
Güçlüce beni orada tutmaya devam etti. Elime bastırdığı zaman parmaklarım daha sıkı kavradı. Erkekliğinin damarlarına kadar hissediyorum. İnamlmazdı, bu kadar kalınlık… Gerçek miydi? Birden eli hareket etmeye, benim elimi de harekete zorlamaya başlamıştı. Oğluma mastürbasyon yapmaya başlamıştım. Zorla da olsa, yaptığım tam olarak buydu.
“En son ne zaman böyle bir şey hissettin anne? En son ne zaman bir erkeği böyle hissettin?” diye sordu. Sesindeki o erkeksilik, o güç… Haklıydı. Ama buna izinveremezdim.
Aklım çalıştı, gerçekten de en son ne zaman böyle hissettiğimi hatırlamıyordum. Yavaşça fısıldadım “Fakat… Baban biliyorsun…”
“Hadi ama anne!” diyerek lafımı kesti. “Babamı ve onun yaralarını biliyorum. Bana yalan söyleme artık. Artık böyle bir şey yapabileceğine bile emin değilsin değil mi? Yapamaz çünkü! Neden hamile kaldığında bu kadar şaşırdığımı zannediyorsun anne? Bunun doğru olamayacağını başından beri biliyordum, onun yapamayacağını başından beri biliyordum!”
Onu dinlerken resmen kaybolmuştum. Elini, elimin üzerinden çektiğini fark etmemiştim. O sırada fark ettim, erkekliğinin ucundan çıkan şeffaf, kokusu keskin, parlak sıvıyı… Sıvı, başından çıkıyor ve parmaklarıma doğru kayıyordu, iyice elimi kayganlaştırmıştı.
“Baban bundan çok daha iyisini hak ediyor…” diye fısıldadım.
“Fakat, sen bunu hak ediyorsun anne!” dedi ve kalçalarını hafifçe öne ve arkaya doğru hareket ettirmeye başladı. Artık elleri,elimi zorla orada tutmuyordu. Elimi sabit tutuyordum ama istemeden de olsa, oğluma mastürbasyon yapıyordum…
“Ne yapıyorsun?” dedim çaresizce, aslında kendime ne yaptığımı sormam gerekirken…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort