Ay: Mayıs 2024

KOMSULARIMIZ VE ENISTE BEY!

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KOMSULARIMIZ VE ENISTE BEY!

BALKON

(Asagidaki yasam öyküsü softcore/erotik bir anlatimla sunulmustur. Aşırı hardcore ögeler arayanlar icin baska hikayeler tavsiye olunur.)

(Onceki hikayeden devam..) Bahar gelmis, havalar ısınmıştı. Bir aksam, bizim hanim isguzarlik etmis, raki sofrasi hazirlamis ve Neşe ıle kocasini bizim deniz manzarali balkonda yemege davet etmisti. Bizim hanim askili bir penye giymisti. Yemekleri servis etmek icin sofraya dogru egildikce, sunepe Mehmet icine dusecek gibi memelere bakiyordu. Ben de karsidan Neşe’yI kesiyordum. Bu kizi gormek bile, benimkinin kalkmasina yetiyordu. Yemek boyunca, goz ucuyla Neşe’yI kestim durdum. Bu arada, sikim, pantolonumun icinde yine patlayacak gibi olmustu. Bir an dusununce kendi kendime gulumsedim; masadaki kisilerin birbirleri ile iliskileri ne ilgincti!

Mehmet, karima atliyordu. Bunu, kendi karisi da biliyordu, ama benim bilmedigimi saniyordu. Acaba su anda benim hakkimda ne dusunuyordu?

Neşe’yi ben bir guzel sikmistim. Bunu, karim da biliyordu, ama kocasi bilmiyordu. Bence asil boynuzlu Mehmet’ti. Ben, karimi, Neşe’yi elde etmek icin Mehmet’in altina gonderiyordum. Ama o salak, karisina atladigimi bilmiyordu. Acaba bilse karisina ne yapardi?

Neşe ve karim, hem benle, hem de Mehmet’le, birbirlerinin onunde yaptiklari icin her seyi biliyorlardi.

Yemek boyunca, biz Mehmet’le maclardan, piyasalardan falan konusurken, hanimlarda dedikodu yapiyorlardi. Bir ara, Neşe, evinden getirip, bizim firina attigi boregine bakmak icin mutfaga gitti. Ben de, hemen arkasindan, “depoda adamlarin hala calistiklarini ve kontrol icin bir telefon edecegimi” soyleyip, kalktim. Neşe, boregi firindan cikartmis, mutfaktaki masanin uzerinde kesiyordu. Ben de mutfaga girip, bir sure, mini etekli bacaklarini, kalcalarini seyrettim. Sonra, buzdolabindan su almak bahanesi ile arkasindan gecerken, masaya dogru domalmis gotune surtundum. Kalkmis yarragimi hissedince, hafifce tebessum etti. Buzdolabindan su ictikten sonra, yine arkasindan gecerken, bu sefer, tam pozisyonda pres uyguladim. Topuklu terlikleri nedeniyle boylarimiz denk olmustu. Yarragim kalcalarinin arasina denk gelmisti. Hem utanarak, hem de cekinerek, bana;
– Ay, Sami n’apiyorsun? Mehmet icerde.. Rezalet cikar valla.
dediyse de, ok yaydan cikmisti. Iyice uzerine abanip, ellerimi kotuk altlarindan gecirip, goguslerini kavradim, ve
– Birak ya o sunepe kocani! Sarhos oldu gormuyor musun? Yerinden kipirdayacak hali yok.
diyip, boynunu, kulak memelerini opmeye, yalamaya basladim. Onumde kivraniyor, ama rezalet cikmasin diye, birak bagirmayi, yuksek sesle bile konusamiyordu. Firsattan istifade, bir elimle, onden etegini kaldirip, kulotunu aralayip, amini oksarken, diger elimle de tisortunu siyirdim ve sutyeninin uzerinden goguslerini sıkıştırmaya, avuclamaya basladim. Sonunda Neşe de cozulmustu.

Amini parmaklaya, parmaklaya Nese’yi acayip azdirmistim. Biraz aralanip, pantolonun kemerini acip, fermuarimi indirdim. Koca yarragim, yay gibi, zink diye ortaya cikti. Dimdikti. Nihayet ozgurlugune kavusmustu. Simdi cok sevdigi amcigi ile bulusacakti. Neşe’nin etegini, beline kadar siyirip, kulotunu yana cektim. Kalcalarindan hafifce tutup, yukari kaldirdim ve yarragim, tam onun aminin hizasina gelince, yavasca asagiya biraktim. Kızışmış Neşe, derin bir nefes alip, “ohhh” diyerek, yarragimin, amciginin derinliklerine dogru yol almasina izin verdi. Neşe’yi masaya yaslamis, guzel bir tempo tutturmus, gidip, geliyorduk. Sirilsiklam amcigina, sehvetle kokune kadar sokuyordum. Tam bu sirada Meltem’in terliklerinin sesini duydum. Neşe de duyunca bir ara duraladi.
– Korkma, Meltem bu.
dedim. O da anlayinca, sanki bir sey yokmus gibi, sikismeye devam etti. Kapiya bakinca karimi gordum. Bizi gorunce sasirdi. Neşe, karima bakiyor, gulumsuyor, ama hic umurunda bile olmadan tutkuyla sikismeye devam ediyordu. Ben de, vermisim yarragi iceri, karimin onunde, Nese’nin amcigina kokledikce kokluyordum. Meltem bana;
– Ah Sami! Kizin kocasi icerde… Ve senin onu becerdigini bilmiyor. Ne cesaret bu ikinizdeki?
diyince, ben de;
– Idare et karicim… Oyala onu.
dedim. Neşe de, sanki yari baygin;
– Ohh… Bu kocanin sikine daynamiyorum… Meltem, git n’parsan yap, sikis istersen kocamla… Aman gelmesin buraya o Mehmet.
diyince, biz karimla ile birbirimize bakip gulustuk. Neşe benim yarraga isterik olmustu. Karim, daha fazla oyalanmadan, iceri Mehmet’in yanina gitti. Daha sonra anlattigina gore; Mehmet, hem, ben gelir, basarim diye korkmus, hem de, bizim hanimin ellenmedik yerini birakmamis o aksam. Neşe, benden once bosalinca, kizi kirletip, ugrastirmayayim diye, masa uzerinden kaptigim peceteye bosaldim. Kiz benim fiskirtmalarimi gorunce;
– Sami, amma bosaldin ayol! Simdi anladim, sen beni becerdikten sonra, ertesi gun bile, oramdan senin spermlerin geldi. Habire donumu degistirmek zorunda kaldim.
diyince gulustuk.

Neşe, banyoda temizlenip, balkona gecip, boreklerimizi servis etti. Ben de, sanki telefonla konusuyormus ayaklarinda balkona geri dondum. Mehmet cakirkeyif bir halde, karisina, nerede kaldin diye sorunca, Neşe;
– Ne oldu ki? Geldim, bes dakkada iste.
diyince, bu salak da yedi.

ENISTE BEY VE KARIM

Bir kac hafta sonra, bizim hanim balkonda otururken, Mehmet’in Almanya’dan enistesinin geldigini gormus.
Bir ogleden sonra, nasil olsa Mehmet ile enistesi iştedirler diye, karim, cat kapi Neşeler’e inmis. Uzerinde, neredeyse ici gozuken, incecik bir yazlik elbise varmis. Neşe, kapiyi neseyle acmis. Karsisinda karimi gorunce biraz sasirmis. Ama tabii ki buyur etmis.

Meltem salona gecerken havada bir sogukluk sezmis, hemen bir tahmis yurutmus.

– Kiz n’oldu.. Bozuldun mu geldigime? Eniste mi evde yoksa?
diye hinzir, hinzir gulmus. Bu arada Neşe’yi bastan asagi soyle bir suzmus. Nese’nin uzerinde gogus kismi dantelli, saten bir kombinezon varmis. Kombinezonun ici oldugu gibi gorunuyormus. Icine ne don, ne sutyen, hic bir sey giymemis. Karim; “uykudan kaldirdim desem… Yok, yok degildir.” diye dusunmus. Cunki, Nese, sanki ahbaplarina güne gidecekmis gibi makyajliymis. Tam, karsikili birbirlerine ne diyecekler diye dusunurlerken, kapi calmis.

Veee iste eniste! Arkasinda da Mehmet. Bizim hanim, ogle uzeri, onlarin eve geldigini gorunce cok sasirmis. Ama hemen vaziyeti cakmis. Belli ki, bunlar enisteyle alem yapacaklarmis. Eniste, Meltem’i gorunce biraz sasirmis, ama gozlerini karimin uzerinden alamiyormus. Mehmet, karimi gorunce sevinmis. Enisteye;
– Eniste bak bu Meltem… Bizim ust kat komsumuz… Hani sana anlatmistim yaa…
diyince, bizim hanim, Mehmet’in onu nasil siktigini enisteye anlatmis, anlasilan diye dusunmus. Mehmet karisina sarilip
– Oh yavrum… Cok seksisin bu gun yine..
diyip, dudaklarina yumulmus. Kart zampara eniste bey, gelip, sanki kirk yillik ahbabiymis gibi, belinden sarilip, bizim hanimin yanaklarina opucuk kondurmus. Kulagina yavasca;
– Mehmet, cok bastan cikartici bir hanimefendi oldugunuzu soylemisti ama, bu kadar da baş döndürücü oldugunuzu dusunmemistim. Bir kadinda ilk baktigim yer kalcalaridir. Iri kalcali kadinlar aklimi basimdan aliyorlar. Sizin kalcalariniza hayran kaldim.
diye, karima yikama, yaglama cekiyor, kompliman uzerine kompliman yapiyormus. Adam, neredeyse 60 yasina yakin, beyaz sacli, ama dinc gorumlu birisiymis. Bu arada Mehmet, salonun orta yerinde, karisiyla opusuyor, kombinezonunun eteklerini kaldirip, karisinin arkasina doladigi elleriyle, Neşe’nin ciplak kalcalarini oksuyormus. Bu arada, Nese, bir karima, bir enisteye bakiyor, onlarin onunde kocasiyla yiyismekten aldigi zevkle gulumsuyormus. Karim bu manzara karsisinda ve enistenin erotik komplimanlarindan oldukca etkilenmis ve tahrik olmus.

Eniste karima iyice yaklasip;
– Parfumunuz harika kokuyor.
diyip, boynuna bir opucuk kondurmus. Sonra opucukler artmis ve yanak kenarlarindan dudak kenarlarina dogru gelmis. Adam dilini biraz cikartmis, bastan cikartici bir sekilde karimin dudak kenarlarini yaliyormus. Karim aldigi zevkle, buyulenmis gibi hic bir sey diyemeden, ayakta oylece kalakalmis. Adam vucudunu iyice karima yaslayinca, Meltem, herifin sikini, aminin uzerinde hissetmis. Azgin herif, pantolonunun fermuarini acip, ahlaksizca sikini disari cikartmis ve hic cekinmeden karimin dudaklarina yumulmus. Herif karimin ellerini tutup yarragina goturmus. Karim, hic mi hic tanimadigi, hem de yasini basini almis bir herifin yarragini, komsularinin gozleri onunde avuclarina alinca, sehvetten aminin sulandigini hissetmis. Dayanamayip, herifin avuclarina verdigi yarragi sivazlamaya baslamis. Adam, bizim hanimin elbisesini cikartmis, kulotunu asagiya indirmis ve sutyeninin kopcalarini arkadan cozmus. Karim cirilciplak kalmis. Eniste bey, kendi uzerindekileri de bir çırpıda çıkartıp, çırılçıplak, karimla ayakta sevismeye baslamis. Bu arada, Mehmet’le Neşe’ye yaklasmislar. Eniste elini uzatip, Neşe’nin kalcalarini oksamaya baslamis. Sonra da elini, arkasindan, kizin apus arasina sokup, amini parmaklamaya baslamis. Ayni seyi Mehmet de bizim hanima yapmis. Herifler, kizlarin amlarini oksarlarken, benim azgin karim, bir eliyle enistenin yarragini, digeriyle de Mehmet’inkini avuclamis. Yani, kimin eli, kimin cebinde belli degilmis. Sonra, Mehmet, Neşe’yi cevirip, arkasina gecince, Meltem de sirtini enisteye verip, Neşe’yle karsi, karsiya gelmis. Bunlar iki kizismis kari, once opusmekle baslamislar. Opusurlerken, sehvetle birbirlerinin goguslerini oksuyor, sıkıştırıyorlar, memelerini karsilikli birbirlerine bastiriyorlarmis. Neşe, karimin goguslerini yalamak icin one egilince, Mehmet arkadan karisina gecirmis. Neşe, hem bizim hanimin goguslerini yaliyor, hem de kocasi tarafindan sikiliyormus. Sonra, enistesinin, Meltem’in apus arasina girip, cikan yarragini gormus… Iyice domalmis… Enistenin siki bizim hanimin apus arasindan girip, ciktikca Nese, herifin sepsert olmus sikini, agzina sokup, cikartmaya baslamis. Ara, sira karimin amini da yaliyormus. Enistede ki zevke bak; yarragini bizim hanimin apus arasina vermis, karimin islak amcigina firca kayiyor, hem de siki karimin onunden ciktikca dogru yegeninin karisinin agzina giriyor…

Mehmet daha fazla dayanamayip, gelmis. Bir, kac git, gelden sonra Neşe de, her zamanki ufak cigliklari ile bosalmis. Bunun uzerine, eniste, halen ayakta dururlarken, karimi kendisine dogru cevirip, yine dudaklarina yapismis ve eliyle, onden, sikini karimin sirilsiklam amina sokmus. Mehmet, bu pozisyonu gorunce, hemen odadan cep telefonunu kapip, kayit yapmaya baslamis. Bir yandan cekim yaparken, bizim hanima;
– Kizim ben sana demedim mi? Enistem am buldumu havada, karada siker.
demis. Nese biraz saskinlikla;
– Ay kizi ayakta goturuyor ayol.
diye mirildanmis. Bizim hanim, komsularin gozu onunde tutkuyla sikismekten, cok degisik bir zevk almis. Sonunda Inliye, inliye bosalmis. Karimin bosaldigini hisseden, tecrubeli, kart zampara da hic sormadan ve de cekinmeden, oldugu gibi karimin icine fiskirtmis. Meltem, orasini eliyle tutarak banyoya yollanmis.

Cikinca, bunlarin yatak odasindan gelen seslerini duymus. Uzerine doladigi havluyla yatak odalarina yonelmis. Eniste, yegeninin karisiyla yatakta sevisiyormus. Ahlaksiz herif, Neşe’nin orasina yumulmus, kizin amini yaliyor, emiyormus. Kiz perisan olmus. Aminin dudaklarini icten yaliyor, sonra, komple, diliyle firca cekiyormus. Mehmet de yine cep telefonu ile video cekiyormus. Derken, herif sirtustu yatinca, Neşe ihtirasla uzerine binmis, enistenin yarragini, eliyle sivazlayarak amcigina sokmus. Ata biner gibi, hoplayip, duruyormus. Nese, belli ki inanilmaz tahrik olmus. Kocasina donup, sehvetle;
– Hadi sende gel.
diyince, Mehmet, her zaman oldugu gibi, kamerayi iyi bir açıyla, sabit bir yere koyup, karisinin arkasinda yerini almis. Kizismis Neşe bunlara;
– Ay bu sefer degisik bir sey yapalim. Mehmetcim sen de amima sok bakalim… Iyice doldurun icini.
diyip, kendisini kocasina dogru yaslamis. Mehmet sasirmis, ama karisinin dedigini yapmis. Enistesinin yarraginin yanina, kendisininkini de sigdirmis. Karisinin vicik, vicik amcigina sikini daldirmis. Simdi, Neşe’nin amcigina iki yarrak birden girip, cikiyormus. Isterik Nese, ara, sira one dogru egilip, memelerini zevkle enistenin gogsune surtturup, adami sehvetle, somurarak opuyormus. Karim bu manzara karsisinda cok tahrik olmus ve parmaklari ile kendisini sikmeye baslamis. Neşe, karima donup;
– Ohh Meltemcim, cok zevkli… Iki yarrak amimda… Bayilacam zevkten.
diyormus. Sonra da kocasi ile enistesine donup;
– Azgin herifler! Siz nasil hissediyorsunuz? Yarraklariniz birbirine surtununce zevk aliyor musunuz? Ibne olmazsiniz di mi?
diye takiliyormus. Eniste, yegenin karisini, yegeni ile birlikte hirildaya, hirildaya sikerken, Nese’ye;
– Senin bu sıkı amin kimsede yok kizim. Al bak iste!
diyip, kizin icine bosalmis. Ardindan kocasi da bosalinca, kizin ami, sperm havuzuna donmus.

Nese, kosarak yikanmaya gidince, enisteyle, Mehmet, siklerini silip, yatakta yan, yana oylece kalmislar. Neden sonra, bizim hanim gidip, bunlarin arasina girmis. Hala nemli yarraklarini bir, bir oksayip, yeniden dimdik yapmis. Heriflerin elleri, dudaklari, bastan cikartici bir sekilde karimin her yerinde dolasiyormus. Islak sikleri, Meltem`in bacaklarina, kalcalarina, kasiklarina degdikce, karim iyice tahrik oluyor ve bir Nese`nin kocasiyla, bir azgin enisteyle, ne yaptigini bilmez bir bicimde, sehvetle opusuyormus. Eniste, karimi sirt ustu yatirmis. Uzerine cikip, yarragini goguslerinin arasina sıkıştırmış. Memelerini eliyle sıkıştırıp, aralarinda git, gellere baslamis. Siki ustten ciktikca, karimin agzina veriyormus. Karim da, herifin sikinin, goguslerinden cikisini, dili disarida bekliyor, yarragin basi agzina girince, iceride dili ile cevresini yalaya, yalaya enisteyi kendinden geciriyormus . Eniste, karimin bu erotik muamelesine daha fazla dayanamamis. Bosalmamak icin, Meltem`in uzerinden inmis.

Neşe’ye yaptigi gibi, bizim hanimin da amina inip, karimi mahvetmis. Eniste, karimin amini yiyip, bitirirken, bizim hanim da cok fena halde kizismis ve Mehmet’in yarragini agzina almis. Dondurma gibi yaliyor, sanki emzik emer gibi sesli ve tukuruklu emiyormus. Mehmet`ìn cikardigi seslerden anlasildigi kadariyla, herif resmen yamulmus. Karim, agzinda dondurma yalar gibi yaladigi, emdigi Mehmet`in yarragindan aldigi inanilmaz zevk ve enistenin amciginda yaptigi oksama, parmaklama, emme ve yalama calismalarinin sonunda cilgina donmus. Kisa surede cigliklar atarak orgazm olmus. Ve, omrunde boyle bir zevk almamis.

Eniste, karimin apus arasindan yukarilara dogru gelince, karimi yan cevirmis ve arkasinda yerini almis. Karima;
– Meltemcim, hastayim senin bu iri kalcalarina. Gel soyle, şu harika gotune arkadan bir yaslanayim.
diyerek, bizim hanimin arkasina gecmis. Yarragini Meltem`in kalcalarinin arasina sokmus.
– Ohh yavrum! Gotun oyle guzel ki, amina sokmadan, kalcalarina surtsem bile bosalirim.
diyip, karimin arkasinda ileri, geri, gidip, geliyormus. Yarragi, karimin bir apus arasina giriyor, bir kalcalarinin arasinda arka deligine degiyormus. Bizim hanim, enistenin bu konusmalarindan iyice tahrik olmus. O da kalcalarini oynatip, enistenin git, gellerine cevap vermis. Enistenin siki, amina, gotune degdikce iyice kizismis. Eniste, karimin basini nazikce, arkaya, kendisine dogru cevirip, dudaklarina yumulmus. Karimin agzina kendi aminin sulari gelmis. Boyle guzel am yalayan adamin, opusmesi de dogal olarak cok zevkli oluyormus.
Insiyatifi tamamen ele alan eniste, yegenine;
– Mehmet, gel oglum. Sen de komsunun onunde yerini al. Onu da yarraga doyuralim. Karini siktik, Meltem`e ayip olmasin, misafirdir.
diye espri ile karisik, Mehmet`i yanlarina cagirmis.

Mehmet, bizim hanimin onunde yerini almis. Karim, yan yatmis vaziyette, bir bacagini Mehmet`in baldirlari uzerinden asirinca, ami, arkadan kabak gibi ortaya cikmis ve bacaklari acilinca, ami da papatya gibi acilmis. Karim, once Mehmet`in kaskati yarragini yakalayip, amcigina sokmus. Mehmet, gidip, gelmeye baslayinca, Meltem, Neşe’in tavsiyesine uymus ve elini arkaya atip, azgin enisteninkini de amina sokmus. Herifler aminda gidip, gelirken, bayilacak kadar zevk almis. Bana bunlari anlatirken;
– Iki sikin, ayni anda, amimda gidip gelmesi kadar azdirici bir sey olamaz.
diyor. Eniste arkadan, Mehmet onden bastiriyormus. Karim, iki herifin arasinda ezilip kalmis, yani tam anlami ile sandvic olmus. Eniste, amcigini yalarken oldugu gibi, Meltem tekrar titreye, titreye orgazm olmus. Herifler, fazla gecmeden karimin icine fiskirtmislar.

Meltem’le Mehmet, yaz basinda bizim apartmandan tasindilar. Neden tasindiklarini tam anlayamadik. Herhalde, Meltem, hem kocasindan habersiz benimle sikismeyi, hem de kocasinin, kendi gozleri onunde karimi sikmesini kaldiramadi diye dusunduk.

Bak, size bir de isyeri maceralarini anlatayim. (Devam edecek…)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

karşı dairedeki evli kadınla…..

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

karşı dairedeki evli kadınla…..

son zamanlarda yaşımında verdiği kudret evliliğimin verdiği sıkıntı ile inanılmaz derecede azgınlık duyuyordum. bir gün eve geldiğimde boş olan karşı daireye 26 yaşlarında genç bir çiftin taşındığını duyduğumda çok umursamamaıştım. taki o güzeller güzeli nurhanı görene kadar. çok güzel yüzü gençliğin verdiği diri göğüsleri hayallerimi süsleyen dar kalçaları vardı ve görür görmez beni azdıran bir dişiliği vardı. eşime karşı komşuyla tanışması bir şeye ihtiyaçlarının olup olmadığını sormasını söylediğimde tek amacım o kadınla bir an önce tanışmaktı. bir süre sonra tamda karşı komşu olmamız sebebiyle rahatlıkla bir birimize gider gelir vaziyete gelmiştik. sürekli nurhanı arzuluyor eşimle sevişirken bile onun o dar kalçalarını hayal ediyordum.bize her geldiğinde gözlerimi gözlerinden çekmeden konuşur ona karşı olan hislerimi belli etmeye çalışırdım. evde yalnız kaldığımda bir gün kapının çalınacağını hayal eder bir vesile ile fırsat bulup onunla deli gibi sevişeceğimi ter içinde boşalacağımı hayal ederdim. ve bu hayalim oldu. kapım çalındı kapıyı açtım nurhan gündelik kıyafetleri ile karşımdaydı sanki bir şey isteyecekti ama fırsat vermedim cesaret gelmişti azgınlığın ve hayyallerin verdiği hevesle. o ne olduğunu anlamadan ellerinden tutup eve çektim. evin kapısını kapattım. ve nurhanın iki bileğinden tutup kollarını kapıya dayadım. ne yapıyorsun diye sormadı şaşırmıştım. yanağımı yanağına dayadım kulak memelerinden yavaşça öpüp. seni çok istiyorum diye fısıldadım.yanağımı yanağına sürterek geri çekerken hafif açık olan dudaklarına dokundurdum dudaklarımı yavaşça. nefessiz bir şekilde öpüşmeye başladık. ben ellerini bıraktığımda onun elleri hala havada dimdik göğüsleri ise gözlerimin önündeydi. bir elimi belinden yakaladım ve elimi karnında sürterek o hayal ettiğim göğüslere sütyenin altından ulaştım. hırslandım ve üstündekileri teker teker çıkartım.önümde diz çoktü şaşkındım kemerimi çözdü kotun üzerinden penisimi okşarken…. fermuarımı açtı pantalonumu kalçalarımı okşayak indirdi. alerim dimdikti ve o bir eliyle sikimi tutarken dili ile taşaklarımı yalamaya başladı olanlara inanamıyordum. sikimi yalamaya başladı ve dil dokunuşları ile sıcak nefesini vererek ağzına aldı.bir süre yavaştan hızlıya ağzına alarak beni çıldırttı dayanamadım ellerinden tutup ayağa kaldırım. ve onu yatak odasına kadar götürdüm. belinden tutup yavaşça yatağa yatırdım ve o bembeyez küçük siyah uçlu dimdik göğüsleri yalamaya başladım . hırslandım hırslandım o göğüsleri sıkmaya ucunu koparacak gibi çekiştirmeye başladım nurhanın inlemeleri beni dahada azdırdı. yatağa diz üstü oturdum. bacaklarını araladım iki kolumla bacaklarını havaya kaldırıp o muhteşem vajinanın içine sikimi soktum. inanılmaz bir şeydi nurhanın sımsıcak amının içindeydim. kalçasının altına yastık koydum ve o amı daha kolay ulaşabileceğim şekle soktum. şimdi çok daha hızlıydım.( ) altımda okadar çok kasılmıştıki o beyaz tenli kadının bütün boyun damarları ortaya çıkmıştı. inliyordu ve bu inleme beni daha şiddetlendiriyodu. daha sonra onu yan yatırdım tek bacağını havaya kaldırım tekrar girdim içine ben bu şekilde girerken o hayal ettiğim kalçaları koparacakmış gibi sıkmaya ufaktan tokat atmaya başladım bu şekilde uzunca bir süre siktikten sonra yatağa ben uzandım ve onu üzerime alıp dimdik sikim üzerine otutturdum bana doğru eğilmiş olan meme uçlarını ısırdım öptüm göğüslerini sıktım nurhan mahfolmuştu ve bende öyle. hızımı alamadım onu köpek pozisyonuna getirdim kalçasını çukurlaştırıp o güzelim kalçanın daha çok ortaya çıkmasını seyrettim. bir ayağım yerde bir ayağım yatağın üzerinde saçlarından yakaladım ve o tatlı amının içine hızlıca bir daha girdim defalarca gittim geldim gittim geldim. boşalacağımı anladığımda içinden çıkacaktımki tek eliyle bacağımı tuttu ve içine boşalmamı söyledi . o haldeyken sağlıklı düşünemezdim ve kasıla kasıla içine boşaldım. onu o pozisyonda içinden çıkmadan yüz üstü yatırdım ve bende üstüne yattım bir süre öyle kaldık. hayallerimdende güzeldi. allahtan korunuyorduki başımıza istemediğimiz bir şey gelmedi. bunu yapmaya hala devam ediyoruz

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Evli Çiftle Farklı Deneyim

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli Çiftle Farklı Deneyim

Merhaba hikaye severler. Uzun süreden beri anılarımı yazamamıştım.Sıcağı sıcağına yaşadığım uzun bir o kadar da zevkli yaşanmışlıkla karşınızdayım. Daha önceki hikayelerimde yer alan Onur-Yonca çiftiyle yoncanın istemesi üzerine birlikteliğimizi 1 yıl kadar önce bitirmiştik. Nasıl olduysa bir chat sitesinde arayışlarda bulunduğum an tekrardan yoncayla karşılaştım.Konuşurken verdiğimiz bilgilerden yonca konuştuğu kişinin ben olduğumu tahmin etmesiyle içimizdeki duygular tekrardan depreşti diyebilirim.

Kısa bir hal hatır sormadan sonra asıl mevzuya dönüp görüşmediğimiz dönemlerdeki yaşadıklarımızı falan anlatmaya başladık.Ben pasifliği baya azalttığımı artık aktif yönümün daha baskın olduğunu söylerken yonca ise buna çok mutlu olduğunu ve bu sefer ilişk**e sadece sikilen taraf olmak yerine benimde ona pasif olmamı istemesi şaşkınlık vermişti bana.Onurla yaptıklarını onurun nasıl kıvrandığını ve artık evli çift yerine a+p olabilen bisexual erkeklere yöneldiklerini ballandıra ballandıra anlatmıştı.Benim biraz kuşkulu hale geldiğimi anlayan yonca merak etme aşkım seni biliyorum sınırlarını da biliyorum eğer buluşmayı kabul edersen sana yaşamadığın hazzı vereceğimden emin olabilirsin demesi bende daha fazla merak uyandırdı.

Yeniden skypelarımızı ekleyip o gün ayrıldık.Online denk geldiğimiz her an ama onurla ama yoncayla yazışıyordum ki yonca sonunda seni ve sexlerimizi özledim yarın ayarlayabilirmisin kendini deyince çok isterim ama antalyaya bu aralar gelmem imkansız dememle yonca sorun değil bu sefer biz senin yanına geliriz zaten hep aklımızda ıspartayı görmek vardı diye ekledi.Onurla görüşeyim sana yarın haber veririm deyip ayrıldık.Sabah skype açtığımda yoncadan gelen akşam üstü eğirdirdeyiz sende ayarla kendini yazısıyla mutlu olmuştum.İşlerimi bitirip erkenden eve geçip hazırlıklarımı yapıp eğirdire doğru yola çıktım.

Eğirdire ulaştığımda saat 5 civarıydı ve yoncalarda gelmişler sözleştiğimiz otele yerleşmişlerdi. Bende hemen bir oda tutup kendi odam yerime onların odasına geçip kapıyı tıkladım.Kapı açılınca resmen çarpıldım yoncayı karşımda dantelli g-string ve sütyenle görünce.Daha merhaba demeye kalmadan yonca beni içeri çekip dudaklarıma yumuluverdi.Bu istekli kadına aynı şekilde cevap vermem geçikmedi tabik**e.Kapıyı bacağımla kapayıp öpüşe öpüşe içeri kadar yürüdük. Yonca kendini geri çekerek hoşgeldin erkeğim deyip beni onura yönlendirdi.Onurla tokalaşıp öpüştükten sonra bir süre sohbet ettik.

Onur laptopun başına geçip benim 10 dk lık işim var siz takılın deyince yonca elimden tutup hadi duş alalım deyip beni banyoya soktu.Duşa girdiğimiz an yonca beni hızlıca soymaya başladı.Bende sütyenini çıkarıp kilotunu çıkardım artık ikimizde çırılçıplaktık.Duşu açıp suyun altına girdiğimizde bile hala öpüşüyor vücutlarımızı yalıyorduk.Köpükle vücudumu güzelce yıkayıp önüme diz çöken yonca sertleşmiş penisimi eline alıp bunun hasretiyle yandım demesiyle saxoya başlaması bir olmuştu.Başını elimle tutup sikercesine girip çıkıyor arada gırtlağına kadar penisimi sokup sokup çıkarıyordum.

Bir süre bu şekilde takıldıktan sonra yonca birden ayağa kalkıp ellerini duvara dayadığı gibi penisimi tutup deliğine yerleştirdi.Önümde hafifçe domalmasıyla yüklenince aletim bir anda dibe kadar yara yara amına girmiş yoncanın ağzından ahhh diye bir inleme gelmişti.Amının bu derece dar olacağını aklımdan geçirmemiştim o ana kadar.Bu ne kadar dar deyince yonca bana dönerek aşkım artık hor kullandırmıyorum ki o yüzden daracık deyip kendini bana bastırmaya başladı.Bende ellerimi muhteşem göğüslerine dolayıp var gücümle girip çıkmaya başladım.Akan suyun altında tenine her temasımda banyoda şap şap sesleri yankılanıyordu adeta.Alanın dar olmasının yüzünden pozisyon değiştirme şansımız olmayınca yoncayı hafif yan döndürüp öne doğru eğerek ardı ardına daha hızlı pompalamaya başladım.Ben vurdukça yonca devam et aşkım daha hızlı diyerek benide gaza getiriyordu ki zevkten ikimizde kudurmuştuk.10 dk kadardır yoncayı sikmenin sonuna yavaş yavaş gelirken dizlerim titremeye başladı zevkten.Bunu fark eden yonca bir anda içimden çıkıp ters döndü ve aletimi ağzına alıp başını öne arkaya hareket ettirerek ağzına boşalmamı sağlamış oldu.4 gündür biriken tüm döllerim yoncanın ağzından midesine doğru inmeye başlamıştı.

Yonca penisimde kalanlarıda itinayla temizledikten sonra ayağa kalkarak harikasın erkeğim bu performansını çok özlemişim bakalım sen benim performansımdan memnun kalacakmısın diyince zaten biliyorum aşkım 2 sefer performansını tatmıştım deyince o günler değişti yeni yoncayı birazdan göreceksin deyip duştan çıktık.Ben önden çıkıp yoncayı temizlenmesi için yanlız bıraktım ve onurun yanına geçtiğimde onur çoktan çıplak hale gelmiş yatağa uzanmış bizi bekliyordu.Havluyla kurulanmamı izlerken aletime pür dikkat baktığını fark edip sende özledinmi dememle onur hemde nasıl deyip bir anda yerinden kalkıp yatağın kenarına gelmiş ve hemen beni kendine çekip aletimi ağzına almaya başlamıştı bile saniyeler içinde.Bir süre yavaş başladığı saxoyu daha da hızlandırarak penisimi gırtlağına kadar sokup çıkartmaya devam ederken ben ıslak saçlarımı kurulamayı sürdürüyordum.

Yonca temizlenmiş onurun yanına gelip aşkım sıra sende demesiyle onur yerden kalkıp banyonun yolunu tutmuştu.Onurun sertleştirmeye başladığı penisim şuan yoncanın ellerindeydi.Yonca bir yandan eliyle aletimi sıvazlarken bir yandan da çantasını açıp bana içindekileri sergilemeye başlayınca şok olmuştum.Eski dildoları gitmiş boy boy uzunlukta straponlar yer alıyordu.Şaşkınlığımı gören yüzümü kendisine çevirip sana bahsetmiştim ya işte seni zevkten çıldırtacak oyuncakların aşkım deyip gülmeye başladı.Ben pasifken herzaman zevk almam bildiğin gibi aktifken daha çok zevk alırım deyince merak etme aşkım bu günü unutamayacaksın 1 yılın deneyimini üstünde denerken altımda zevkten 4 köşe alacaksın deyip benide temizlenmem için banyoya doğru yönlendirdi.

Ne olacak sa olsun diyerek aklımdan düşünceleri atıp temizlenip içeri geldiğimde yonca ve onur yatakta sevişiyorlardı.Yanlarına gelince yonca beni aralarına aldılar.Onur hemen önüme eğilerek aletimi kaldırmaya çalışırken yoncada kocasının deliğine yoğunlaşmış ve eline aldığı dildoyla deliği genişletmeye başlamıştı.Onurun saxosu yabana atılacak türden değildi gerçekten severek yapıyor yaptığı kişiye haz veriyordu.Bunun neticesinde kısa sürede zaten penisim yine sert hale gelince yonca kocasına hadi sıra sende diyerek onuru kucağıma yönlendirmişti.Onur hızlıca prezervatifi takıp eliyle deliğini hizaladığı gibi aletimin üstünde oturup kalkmaya başladı.Yoncanın genişlettiği delik sayesinde zaten yarak yemeye alışık oluşuyla kalın penisim onuru zorlamadan dibine kadar giriverdi.Onur 2-3 dk kadar zevkle üstümde zıplarken yonca pozisyon değiştirmemizi istedi.Onurun içinden çıkmadan onu 4 ayak pozisyonuna getirip yeniden sikmeye devam ederken yoncanın elini kalçamda hissetmem bir oldu.Kısa sürede kremlediği parmakları deliğime ulaşıp bana masaj yaparken bir yandanan da sik kocamı erkeğim benim, kıvrandır altında ibneyi diyerek beni gaza getiriyordu.

Deliğimdeki parmak sayısı arttıkça bende aldığım acıdan dolayı onura daha sert sokmaya başladım.Onur her darbemde kendini öne atıyor ahh ohh nidalarıyla sok erkeğim sik ibneni diye inledikçe inliyordu.Ben onuru hunharca sikerken yoncada arkamda staponu giymiş ve bana sürtmeye başlamıştı.13 cm civarı dibe doğru kalınlaşan straponu deliğimde hissettiğim an yonca kendini bana kilitlemiş ve hafif hafif yüklenmeye başlamıştı.Bir süre sadece başını soktuğu strapon yoncanın beni kendine çekmesiyle yarıya kadar girmeye başlayınca yonca kulağıma eğilip hazırmısın erkeğim başlıyoruz diyerek köklemesiyle onurun üstüne doğru kendimi ittim. Straponun dip kısmı benim penisimden bile kalın olunca deliğim yarıldı sandım bir an.Kendimi öne doğru atmam bir işe yaramamış çünkü yoncada beni belimden tuttuğu için oda üstüme abanmış hale gelmişti.Bir süre o şekilde onurla yoncanın arasında hareketsiz kaldıktan sonra yonca kendini arkaya çekerek ayağa kalktı ve benide yatağa doğru domalmış hale getirdi.Ve hiç boş geçmeden straponu yeniden deliğime yerleştirip git gele başladı.5 dk kadar daha hızlı hızlı bu straponla siktikten sonra bende alışmıştım tamamen ve ohh sesleri çıkarmaya başlamıştım.

Arada delikten straponu tamamen çıkarıp yanaklarımı 2 yana açıp deliğe hava dolarcasına genişletip sıktırarak deliğimin daha da genişlemesini sağlayan yonca bir anda içimden çıkıp onura işaret ettiği gibi onur hemen başka bir dildoyla deliğimin kapanmasını önleyerek yoncanın 2.straponunu giymesine zaman kazandırıyordu.Yoncanın eline aldığı 2.strapon tam bir azmandı. 17cm civarında ama daha kalındı.

Kıyafeti üstüne geçirip onuru kenara çeken yonca straponu deliğime sürttüğü anlarda içim kıpır kıpırdı resmen.Hafif belimi büktürmesiyle straponun başı deliğimin içine girmeye başladı. 3-4 kez baş kısmını sokup sokup çekince ben kolay girecek diye düşünürken belimden tuttuğu gibi öyle bir kendine çekti ki alet bir anda yara yara yarısına kadar girip yeniden şimşekler çaktırmaya başladı.Yonca yarılayan straponu giderek daha ileriye sokma derdindeyken bende çektiğim acının sona ermesini bekler haldeydim.Kısa sürede deliğim bu straponun kalınlıgını kabullenmişçesine rahatça girip çıkmaya olanak sağlamış hale geldiğinde yoncada temposunu kazanmış ardı ardına bana sokup çıkarıyor bunu yaparkende nasıl aşkım zevk alıyormusun iyi sikiyormu seni sahiben diye kelimeler söylüyordu.Gerçektende yoncanın yeni hali daha zevk veriyordu bana eskiye nazaran.1 yıl öncede straponla p olmuştum ama bu seferki daha başkaydı.

Aldığım zevkten dolayı aletim sertleşmiş ucundan zevk suları damlamaya başlamıştı ki bunu gören onur hemen 69 pozisyonuna geçer gibi altıma girip penisimle ilgilenmeye zevk sularımın tadına bakmaya başlamıştı.Penisim onurun ağzında arkamda yoncanın gir çıkları beni iyice zevklendirmiştiki sanırım tek zevk alan ben değildim.Onurun sertleşmeyen peniside kendine gelmeye başlamış yavaş yavaş kalkıyordu.Ağzıma almamla onurun ohhh diye inlemesini hayatım boyu unutamayacağım.Ben şaşkınlıkla onura bakınca yonca da merak etmiş hayırdır aşkım diye kocasına sormuştu.Onur lütfen devam et fırat deyince hemen yeniden ağzıma alıp emmeye başladım.Onurun penisi ağzımda giderek kalınlaşıp sertleşmeye başlıyordu.Ellerimi kullanmadan 1-2 dk daha bu şekilde yaptıktan sonra yonca içimden çıkıp hemen yanıma geldi ve görmek istiyorum deyince kendimi geri çektim.Gördüğü manzara karşısında yoncanın gözleri gülümsüyordu resmen ve bir anda nasıl oldu anlamadan kocasının üstüne çıkıp götüne hizalayıp oturmaya başladı.Onur gözlerini kapatmış anın tadını çıkarırken yoncada kocasının erkek oluşunu kutlar gibi üstünde zıplayıp hopluyordu.

Onur aletimi tutup ağzının hizasına getirerek sertçe sik beni hemen boşalmak istemiyorum deyince bacaklarımı üstünden atıp şinav çeker hale geldim ve ellerini yanlarda sıkıştırıp ağzının içinde gidip gelmeye başladım.Sanırım 5 dk dan fazla şekilde pozisyonu korumuştuk ki onur daha fazla dayanamayarak aletimden kurtulup boşalıyorum deyince yonca hemen üstünden inip aleti eliyle sıvazlamaya başladı.Ve çok geçmeden de olanca sarsıntıyla yoncanın ağzına boşalmaya başladı.Yonca eşinin hediyesinin damlasını ziyan etmeden yutup aletimi yeniden onurun ağzına koydu ve çantasına yöneldi.

Ben yonca daha bitmedimi dediğim an bana dönerek son olacak 2 mizde boşalacğız birazdan diyerek 3.straponu takmaya başladı.İşini kısa sürede bitirip bize doğru döndüğünde başıma gelecekler gözümün önünde duruyordu.23 cm uzunlugunda ve gövdeye kadar düz gelip sonradan yukarı doğru kıvrılan bir penis tam karşımdaydı.Yonca yanıma gelip beni kocasının üstünden yatağa doğru çektiği gibi üstüme uzanmış bir yandan aleti deliğime ayarlayıp bir yandan da kulağımı öperken bu sonuncusu ve en zevklisi dediği an penisi itmeye başlamıştı.Düz kısmının içime girişi sorun çıkarmamıştı ama o kıvrılan kısım resmen uçurmuştu beni.Sanki mideme doğru bişey uzanıyor ve ağzımdan çıkacak hissi veriyordu yoncanın yüklendiği her an.Bir süre yavaş tempoda straponun yolunu bulmasını sağladı yonca ve artık strapon her defa girişinde aynı noktaya kadar ulaşmaya aşlamıştı.

Şimdiye kadar p olduğum en uzun penis 21 cmken 2 cm daha büyüğü kıvrılarak içimde ilerliyordu ve yoncanın kendini üstüme tamamen bırakmasıyla tamamı artık içimdeydi.Bir yandan bunun şaşkınlığı bir yandan straponun temas ettiği o noktadaki haz sayesinde iyice kendimden geçmiş yoncanın hızlanmaya başlaması ile de zevkten ölecek hissine kapılmıştım. Yonca giderek hızlandı her darbesi bende ayrı ufuklar açmaya başladığı an beni kendi üstüne doğru çekerek üste çıkmamı sağladı.Ayaklarımı wc pozisyonuna geritip üstünde yavaşka kalkıp oturmaya başladığım an zevkten gözüm karardı resmen.Straponun yarısına kadarını çıkarıyor sonra bir anda oturup hepsini içime alıyordum.Kendi penisim ise şahlanmış damarları patlayacak şekle girmişti.Beni belimden tutup kendini bana bastıran yoncada zevke gelmiş sarsılarak boşalınca içimden bişeylerin aktığını hissettim.Straponu yavaşça çıkardığım an yoncanın üstüne doğru 3-4 damla bişey damlamış geri kalanıda deliğimden aşağı süzülüyordu.

Bu herkesin bahsettiği prostat orgazmının ta kendisiydi ve hayatımda 2-3 kez bilmeden yaşamıştım bu duyguyu.Ama şuan görüyor , hissediyor ve farkındaydım prostat boşalmasının nasıl birşey olduğunun.Boşalmam bittiği an dizlerim titriyor penisim resmen aşağı yukarı hareket edip nefes alıyor gibi sallanıyordu.Hemen yoncayı ters döndürüp arkasındaki yerimi aldım ve üzerine abanarak penisimi yoncanın götüne sokuverdim.Onurun 2 katı kalınlığındaki penisimin başı deliğe girince yonca öyle bir ahhh sesi çıkardıki ses çınladı kulağımda.Ama ben geri çekmeden devam edip yeniden yüklenerek yarıya kadar soktum ve hızlanmaya başladım.Bir yandan yoncaya girerken bir yandan da teşekkür ederim sikici prensesim bu zevki yaşattığın için bende sana ödülünü veriyorum diyerek hızlı hızlı gir çık yapmaya devam ettim.

Yoncayı 3-4 farklı pozisyonda 10 dk kadar siktikten sonra en son kucağıma oturtup onun zevk alması için kendimi bıraktım.Çok geçmeden de yoncada hızlı hızlı oturup kalkarken geliyorum diye inledi.Bende zaten sınıra gelmiştim ve hemen içinden çıkıp yoncayı yana yatırdığım gibi ağzına doğru boşalmaya başladım.İnanılmaz bi sex yapmıştık üçümüzünde pestili çıkmış heryerim titriyor deliğimin yandığını hissediyordum.Saate baktığımda 55 dk dır sex yaptığımızın farkına varmamla şaşkınlığımız bi kat daha artmıştı.O otel odasında yonca ve onurla o gün 6 saate yakın beraber kalmış ve denenmeyen yapılmayan hiç bir şey olmamıştı aramızda.Bu olayı yeniden yaşamak adına sözleşip yanlarından ayrıldığımda her yerim ağrıyor sızlıyordu resmen.Başka bir yaşanmışlıkta görüşmek üzere…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Kıyafet Balosu

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kıyafet Balosu

Merhaba, ben 167 boyunda sarı saçlı yeşil gözlü balıketinde ve beyaz tenli biriyim

13-14 yaşından beri bayan kıyafetleri giymeyi çok seviyorum

Kendimi bayan kıyafetleri içerisinde ayna da seyretmek çok zevk veriyor bana.

17 yaşına kadar evde her yalnız kaldığımda annemin kıyafetlerini giyer kendimi seyreder hatta ev işi ve yemek yaparak keyifli zaman geçirirdim…

Ancak 17 yaşında artık annemin kıyafetleri bana olmamaya başladı. Birde istediğim kadar seksi kıyafetler değildi haliyle. Ne de olsa anne kıyafeti. Na kadar seksi olabilirki ?

Artık kararımı vermiştim kendime özel elbiseler almalıydım ama nasıl yapacaktım. Bir kaç defa internetten almayı denedim ama bedenimi bir türlü tutturamıyordum. Bir şekilde görerek ve hatta deneyerek belki almam gerekirdi.

Oturduğumuz semtin biraz ilerisinde bir dükkan vardı her türlübayan kıyafeti satan bir dükkan. Iki katlı idi alt katta normal kıyafetler üst katta ise iç çamaşırları ve makyaj malzemeleri satılırdı. Birkaç kez annem ile alışverişe gitmiştik. Üst kata fazla çıkmazdı annem.

Orada beğendiğim birkaç kıyafet vardı. Birgün tüm cesaretimi toplayıp alışveriş yapmaya karar verdim.
Akşam saat 8 gibi kapanıyordu dükkan. Saat 8’e çeyrek kala dükkana gittim. Gece geç saatlere kadar dışarıda kalmama alışık olan ailem için o saatlerin pek sorunu yoktu zaten.

Kapıdan girdim. Içeride 35-40 yaşlarında hafif kırlaşmış sakallı yakışıklı bir adam duruyordu. Sanırım dükkanın sahibi idi. Beni görünce biraz şaşırmış bir şekilde sordu.

-merhaba delikanlı yardımcı olabilir miyim ?

Biraz utangaç biraz heyecanlı ses tonu ile sordum

-merhaba, bizim okulda sene sonupartisi yapılacak. Kostüm partisi. Bende düşündüm de belki dedim bayan kıyafeti ile gidersem farklı olabilir. O yüzden size geldim. Annem burada herşeyin bulunduğunu söylemişti.

Gülümsedi adam.

-ne yalan söyleyeyim böyle bir talep ilk defa geldi. Ama buyur bak istersen. Gerçi kapatacağım birazdan.
-hemen bakarım merak etmeyin.

Elbiselerin arasında dolaşmaya başladım. Heyecan doruktaydı. Bütün kıyafetler elimin altındaydı ve elleyip bakabiliyordum. Kendimden geçmiş şekilde bakarken elbiselere arkamdaki ses ile irkildim.

-ne giymeyi düşünüyorsun ?
-anlamadım nerede ?
-dedin ya kostüm partisi yapacakmışsınız
-aaa evet şeeeyy inanın hiç düşünmedim aslında. Yani sadece kadın elbisesi giysem yeterli olurdiye düşünmüştüm.
-tamam da öyle üzerine sadece elbiseyi giymekle olmaz. Neyse şanslı günündesin. Akşama işim yok dur kapayayım dükkanın kapısını da sana yardımcı olayım.
-şeeey zahmet olmasın.
-yok canım ne zahmeti.

1-2 dakika sonra yanıma geldi. Dükkanın kepenglerini kapatmış kapıyı içerden kilitlemişti.
-eveeeettt, şimdi bakalım sana önce bir
-anlamadım
-sana bir bakayım da bedenini bulalım önce
-hııımm evet anladım

şöyle bir baştan aşağı süzdü.
-Medium beden giyersin sanırım. 38-40 olur diye düşünüyorum.
-ama ben 40 bedene nasıl girerim
-e bayan bedeni ile erkek beden ölçüleri aynı değil. Sen sanırım M yada ML giyersin bayan kıyafetinde bakarken öyle bak.
-anladııımm. Teşekkür ederim
-hangi okula gidiyorsun ?
Bu soruyu soracağnı daha önceden tahmin ettiğimden hazırlıklıydım. Cevap hazırdı ve hemen cevapladım.
-doğa koleji.
-anlamıştım zaten ancak öyle bir özel okullarda bu tipte partiler olur.
-adın ne peki delikanlı ?
-Memduh
-memnun oldum Memduh’cuğum. Benim adımda Levent.
Uuff yaa amma konuşkan bir adam çıktı karşıma. Bıraksa da rahat rahat kıyafetleri baksam diye düşünürken
-hadi gel seni güzel bir bayan yapalımda herkes şaşırsın.
Bende şaşırmıştım. Yani tamam kıyafet almak istiyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
-önceeee… nasıl bir kıyafet istediğine karar vermelisin. Hanım hanımcık mı olmak istersin, seksi mi, liseli mi?
Aslında hepsini birden istiyordum ama tabi söylemek doğru olmazdı.
-şey gerçekten karar vermedim. Ben birkaç tane alır bakarım diye düşünmüştüm.
-tamam öyle yapalım o zaman. Gel benimle.
Hızlıca mağazanın arka tarafına doğru ilerledi. Askılardaki bazı kıyafetler çıkardı bedenlerine baktı. Bir kaç tanesini bana uzattı.
-al bakalım bunları dene istersen.
-burada mı ?
-e tabi yani denemeden alman pek doğru olmaz ki !!!
-şey sizde haklısınız Levent bey.
-bak üst katta deneme odaları var oraya çıkalım sen bir bak kıyafetlere
elimde 4 tane farklı farklı kıyafet ile üst kata çıktım. Levent Bey’de arkamdan geldi. Mağazann üst katındaki iç çamaşırlarının arasında geçip soyunma kabinlerine doğru giderken
-sadece kıyafet mi düşünüyorsun yoksa iç çamaşırı da alacak mısın Memduh ? Diye sordu.
İnanın o anda kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki dışarıdan sesi duyulmuştur. Zaten heyecan içerisindeydim. Bir de iç çamaşırıiçin izin verince kendimi çok mutlu hissettim.
-şeeeyy olabilir tabi neden olmasın ? Diye yanıtladım. Ama sesimi kendim bile zor duymuşumdur herhalde.
-o zaman her kıyafete ayrı bir çamaşır ayarlayalım. Dedi
onaylar şekilde kafamı salladım. Yanıma geldi elimde tuttuğum kıyafetleri aldı ve tezgaha bıraktı. İçlerinden siyah uzun askılı olan tek parça elbiseyi kaldırıp.
-mesela bunun önden dern yırtmacı var. eğer altına siyah jartiyer giyersen çok güzel gözükebilir.
Heyecan içinde konuşmadan Levent beye bakıyordum. O yılların verdiği tezgahtarlık ağzı ile devam etti.
-tabi eğer seksi bir şey istiyorsan. Ama yok efendi olsun diyorsan normal siyah külotlu çorap yeter buna
-jartiyer… diyebildim titrek bir ses ile.
-tamam o kolay o zaman dedi. Sonra diğer elbiseyi alıp devam etti.
-bak bu kırmızı mini olanın altına çorap giymemeni tavsiye ederim. Tabi bacakların kılsız ise. Kırmızı bir
g-string bunun altına harika olur.
-kılsız… dedim ve başımı salladım yine fısıldar bi şekilde. Hafifçe kaşlarını çatıp baktı. Ama kızma bakışı değil daha çok şaşırma bakışı olduğu belliydi. Sonra
-işteeee bu da liseli kız forması. Siyah gri pileli mini etek ve beyaz gömlek. Bunun altına soket çorap giymen gerekir. Bir de şu beyaz tayt ve kalçana kadar inen yarasa kol bluz var. dedi
-bunlar gerçekten çok güzel seçimler. Diyebildim.
Levent bey gidip iç çamaşırlarını ve çorapları alıp geldi. O gelene kadar ben kıyafetlere hayran hayran bakıyor ve üstüme tutuyordum. Birazdan giyecek ve deneyecektim. Acaba kaç paraydı hepsini alamazdım. Ama aralarından en az iki tanesini almayı kafama koymuştum. Levent bey geldi ve iç çamaşırları ile çorapları verdi.
-ayakların kaç numara Memduh’cuğum diye sordu.
-şey 39-40.
-hıımm bak bu çok iyi oldu. Bizimde deneme ayakkabılarımız yüksek numaradır zaten. Onları da giyersin.
-çok teşekkür ederim Levent bey. Gerçekten harika olur.
-tamam sen git giyin. Giyinince beni haberdar et olur mu ?
-nasıl yani ?
-e giyinde bakalım potluk bolluk daralma vs var mı tam oturmuş mu üzerine değil mi ama ?
Bir şey söyleyemedim. Soyunma kabinine girdim. Önce hangisini giysem diye düşündüm ve lise kıyafetinde karar kıldım. Altıma Levent bey’in getirdiği siyah şort külot şeklindeki iç çamaşırını giydim, ten rengi sütyeni taktım ve üzerime beyaz gömleği giyip üstten bir kaç düğmeyi açık bıraktım. Bembeyaz soket çorapları giyip eteği de giyince heyecanım son noktaya ulaştı. Deneme odasındaki aynaya baktım çok tatlı olmuştum ve Levent bey’in dediği gibi beden üzerime tam oturmuştu. Perdeyi aralayıp dışarı çıkacakken hayatımda ilk defa bir erkeğin beni bu şekilde göreceği aklıma geldi birden. Yüzümün kızardığını hissettim. Acaba Levent bey benim beklediğim ilk erkeğim miydi ? Olabilir miydi. Çok nazik ve hoşgörülü biriydi. Ayrıca yakışıklı ve karizmatikti de. Perdeyi açıp dıları çıktığımda Levent bey ile karşı karşıya geldik. Bana şöyle bir baktı.
-tam tahmin ettiğim gibi Memduh’cuğum çok tatlı olmuşsun. Dedi.
İşte o anda içimdeki bütün yağların eridiğini tahmin edersiniz herhalde. Bir erkek vardı karşımda ve beni kız kıyafetleri içerisindebeğenmişti. Levent bey ayağa kalktı oturduğu yerden hemen yanındaki mankene doğru gidip mankenin başındaki sarı peruğu aldı bana uzattı.
-bunuda takarsan kimse seni tanıyamaz. Dedi. Aldım peruğu ilerideki boy aynasına bakarak taktım. Evet tam bir kız öğrenci olmuştum. Levent bey ilerleyerek mağazanın arka tarafında bulunan çift taraflı kapıyı açtı.
-Memduh’cuğum istersen burada senin fotoğraflarını çekebiliriz. Biz aynı zamanda burada profesyonel çekim de yapıyoruz. Sen bilirsin ister misin ? Diye sordu. Gülümsedim.
-olabilir tabi Levent bey neden olmasın hem bu sayede tüm kıyafetlerle fotoğraflarıma bakıp seçim de yapabilirim. Dedim.
-ama önce şu resmiyeti kaldıralım ortadan. Levent bey değil Levent. Dedi
-hı hı olur Levent bey eee şey Levent. Dedim gülümseyerek. Ayakkabıları uzattı
-bunları giy de çorapların kirlenmesin. Dedi. Topuklu ve bilekten bağlamalı siyah bir çift ayakkabı verdi
ayakkabıları giydim ve ayağa kalktım ama o güne kadar hiç topuklu ayakkabı giymemiştim. Biraz sendeler gibi oldum. Levent abi hemen gelip kolumdan tuttu. Belime doladı kolunu ve
-dayan bana bunlarla yürümeye alışmak zordur biraz. Dedi
arka tarafta bulunan fotoğraf stüdyosuna girdik. Mağazanın yarısı fotoğraf stüdyosu idi. İçerde 2 tane video kamera ve br profesyonel fotoğraf makinesi vardı. Levent fotoğraf makinesini aldı
-hadi geç ortaya bakalım.
Odanın ortasına geçtim. Levent bana baktı ve
-ama bu tam olmamış makyajda yapmak ister misin ? Diye sordu. İnanamıyordum duyduklarıma. Olur anlamında başımı salladım. Makyaj masasının ışıklarını yaktı. İstemediğim kadar çok makyaj malzemesi masanın üzerindeydi. Masanın önüne gelip eteğimi bacaklarımın altına tutup oturdum. Tam bir kız gibi. Önce rimel sürdüm, sonra mavi bir far, pembe fondoten ve en son kırmızı bir ruj. Tam o sırada flaş patladı. Kafamı çevirip baktım Levent abi fotoğrafımı çekmeye başlamıştı. Makyajım bitince ayağa kalktım. Daha rahat yürüyordum alışmıştım topuklu ayakkabıya. Ortaya geldim
-çok güzel oldun Memduh’cuğum, çok güzel. Diye fotoğraflarımı çekiyordu. Geç otur dedi. Ortadaki büyük tabureye oturdum.
-tamaaaammm şimdi bacak bacak üzerine at bakalım.
Bacak bacak üzerine attım karşıma geçmiş değişik açılardan fotoğrafımı çekiyordu.
-aferin sana güzel kız. Şimdide biraz seksi ol abakalım. Dedi
bana “güzel kız” diye hitap etmesi çok hoşuma gitmişti. Kendimden geçmiştim. Arada bacaklarımı aralıyor ufak firikikler veriyordum. Levent da ayakta oturarak çömelerek hatta yatarak fotoraflarımı çekiyordu. Arkadaki büyük sediri gösterdi.
-uzan bakalım bir de burada çekelim fotoğrafını dedi. Sedire uzandım. Eteğim sıyrılmıştı.
-ooo bak bu çok güzel bir poz oldu. Diyerek bir kaç foto daha çekti. Sonra
-hadi bakalım diğer kıyafetlerde sıra. Dedi.
Kalktım soyunma odasına geçip tek parça olan siyah kıyafeti aldım. Onun içine giyeceğim jartiyeri ayarladım ve giydim siyah dantelli külot ve sütyeni taktım. Elbese omuzlarımı açıkta bırakacak şekilde askılı idi. Yanına gittiğimde Levent abiningözleri büyüdü. Yanıma yanaştı.
-çok ama çok güzel olmuşsun. Dedi. Elbisenin bel kısmını biraz sağa sola oynatarak üzerime tam oturmasını sağladı. Bu arada elleri hafifçe belime kalçama ve göbeğime değdi. “evet” diye düşündüm içimden “ ilk erkeğimi buldum”. Sonra gülümsedim.
Levent beni ortaya kadar elimden tutarak getirdi.
-hadi salla bakalım saçlarını güzel kız. Dedi. Saçlarımı sağasola savurarak poz veriyordum. Bacağımı öne çıkartıp derin yırtmaçtan dışarı çıkmasını ve jartiyerin görünmesini sağlıyordum.
-oohh çok iyi yyaaaa. Dedi
oturdum sedirin kenarına bacaklarımı açtım. Bir bacağımın üzerinde uzun etek duryor diğer bacağım açıkta kalıyordu.
-işte bu harika oldu. Dedi Levent abi.
Pantalonun önü kabarmıştı rahatsız olduğu belliydi. Bana fark ettirmeden aletini düeltmeye çalışyordu. Hoşuma gitmişti karşımdaki erkeği azdırmak. Sedirin üzerine dizlerimin üzerinde çıktım ve hafifçe kalçamı geri çıkartarak pozlar vermeye başladım. Yırtmacı açıyor bacaklarımın görünmesini sağlıyordum.
-uufff çok güzel,
-harika
-işte bu
diyerek fotoğraflarımı çekmeye devam ediyordu. Bir ara durdum
-dans etmek istiyorum. Dedim.
-hayhay güzel kız emrin olur.diyerek müzik setini açtı. Oynak bir türkçe pop şarkı koydu cdye. Sonra gidip video kameraları çalıştırdı. Arkada 2 tane büyük ekran televizyon vardı. Kameralar çalışınca görüntü televizyona çıktı. Kendimi televizyonda görünce daha da çok heyecanlandım. Kıvırarak dans etmeye başladım. Bir yandan videoya kayıt yapıyor bir yandan da fotoğrafımı çekiyordu.
-müsadenle Levent abi. Dedim ve soyunam odasına geçtim. Artık sırada başka kıyafet vardı. Giyinirken aralık olan perdeden Levent abiye baktım. Arkası bana dönüktü. Elleri önünde kalçasını oynatıyordu. Sonra bana doğru dönünce aletini çıkartmış olduğunu ve sıvazladığını gördüm. Aleti normalin biraz üzerindeydi ama porno filmlerde gördüğüm gibi kocaman değildi. Herhalde 18-19 santim kadardı. Biraz daha oynayıp yerine yerleştirdi. Pantalonunu düzeltti. Bende bu sırada kırmızı mini elbiseyi giymiştim. Levent abinin dediği gibi çorap giymemiştim altıma ve vermiş olduğu taşlı g-stringi içime giymiştim. Siyah sütyenimi içimdeydi. Yarım kollu önden etek ucuna kadar düğmeli kırmızı mini bir elbise. Üstteki 3 düğmeyi açtım, alttan da bir düğmeyi açınca zaten mini olan etekte birde yırtmaç yaratmış oldum. Dışarı çıktım ve Levent abinin yanına gittim. Kameralar halen kayıttaydı. Levent abi oturmuş fotoğraf makinesinde çektiği fotoğraflara bakıyordu. Yanında beni görünce ayağa kalktı. Neredeyse yüz yüzeydik. Nefesini suratımda hissediyordum. Omuzlarımdan tutup elbiseyi düzeltme bahanesi ile omuzlarımı belimi ve kalçamı okşadı hafifçe. Gülümseyerek
-hadi bakalım dansa devam. Dedi.
Ortaya geçip kıvırmaya omuzlarımı sallamaya kalçamı oynatmaya başladım. Kendi etrafımda dünüyor eteğimin açılmasını sağlıyordum. Ayakta durarak bir kaç poz çektikten sonra Levent abi yere bağdaş kurdu fotoğraf makinesini aşağıdan tutarak fotoğrafımı çekmeye başladı. Ben döndükçe eteğim açılıyor, eteğim açıldıkça flaşlar patlıyordu.
-ay yoruldum. Diyip sedire atıverdim kendimi. Eteğim açılmış taşlı g-stringim görünmüştü. Levent abi ayağa kalktı. Fotoğraf makinesini bırakıp yanıma yaklaştı.
-ulan burada bir sürü kızın fotoğrafını çektim hiç biri bu kadar seksi pozlar vermemişti.dedi
-seksi mi olmuşum kiiiiiii ????
-seksi ne kelime afet oldun afet
-aaaaayyy Levent abiiii gerçekten miiiii ???
-bak bir de orospu karıılar gibi konuşuyor utanmaz kız. Dedi gülerek.
Artık okun yaydan çıktığı belli oluyordu. Bacaklarımı araladım. Levent bir adım atarak bacak aramda ayakta durdu. Tam karşımda ayakta duruyordu. Ortam artık su götüremez şekildeydi. Ne olacağı belli olmaya başlamıştı. Uzandım ve pantalonunun üzerinden kabaran aletini okşadım. Levent Bir şey demeden bana bakıyordu. Pantalonunun düğmesini açtım fermuarını indirdim. Islanmış boxerı ile birlikte fermuarın arasından aleti dışarı taştı bir anda. Güldüm elimde olmadan. Levent yanağımı okşadı. Bana bakarak
-iyi ki benden alışveriş yapmaya gelmişsin Memduh’cuğum. Dedi.
Boxerın üzerinden aletini elime aldım. Yarı sert yarı yumuşak ve sıcacıktı. Hayatımda ilk defa porno film haricinde bir erkeğin aletine bakıyordum. Levent tek hamlede boxerı taşaklarının altına alıverdi. Aleti kalkmak ile kalkmamak arasında bir şekilde önğmde duruyordu.
-demek kadın olmak istedin he okulda ? Diye sordu.
-sende inandın mı ?diye cevapladım. Gözlerimi aletinden ayırmadan.
-tabi ki inanmadım. Diye cevapladı. Şaşırdım.
-nasıl yani ?
-ben seni tanıyorum Memduh’cuğum annen ile gelip buradan alışveriş yapıyorsun.hangi okula da gittiğini biliyourm. Ama çok güzel oynadın tebrik ederim. Dedi.
-ama madem tanıyorsun neden devam ettirdin ki ?
-annenle ilk geldiğinden beri seni becermek istiyorum da ondan.
-ama Levent abi ben daha önce hiç yaşamadım böyle bir şey
-merak etme çok zevklidir.
Kafamdan tutarak aletine doğru başımı bastırdı. Daha önce gerçek ve canlı bir erkek aleti görmeyen biri için tarif edilemez bir heyecan olduğunu sanırım anlarsınız. Yaklaştım, biraz daha yaklaştım. Levent hiç zorlamıyor ama yön veriyordu. Garip bir kokusu vardı. Umumi tuvalet gibi kokuyordu. Dudaklarımı uzattım ve nihayet ucuna bi öpücük kondurdum.
-eveeeeeeeeetttt. Dedi titrek bir ses ile Levent
dudaklarımı araladım ve usulca filmlerde gördüğüm gibi öpmeye yalamaya başladım. Buraya gelirken bunları yapacağım ve bekaretimi vereceğim hiç aklımda yoktu. Ama artık duramazdım. Aleti ağzımda sanki sertleşiyor ve büyüyordu. Sadece mantarını ağzıma aldımve yalamaya başladım. Sünnet çizgisi üzerinde dilimi dolaştırıyordum. Tadı hoşuma gitmişti. Pütürlü yüzeyi dudaklarımda ve dilimde kadifemsi bir his bırakıyordu. Anlatılamaz şekilde keyf almaya başlamıştım ve kendimi kaptırmış o güzel siki ağzımın her yerinde dolaştırmaya başlamıştım. Levent’nın
-ooohh Memduh harika yalıyorsun. Demesi ile bir an duraksadım. Evet ağzmda kocaman bir sik vardı. Dudaklarımın arasında dilimin ucunda zemberek gibi atışı sıcaklığı ve sertliği ile dudaklarımın arasındaydı.
-nihayet … dedim usulca
-oo bakıyorum bugünü bekliyormuşsun Memduh’cuğum. Dedi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gülümsedim.
Levent omuzlarımdan tutup geriye doğru sırt üstü uzattı. Bacaklarımı bileklerimden ve dizlerimden tutup yukarı doğru kaldırdı. Bir bacağımı omzuna koydu. Eliyle kırmızı taşlı g-stringi yana doğru sıyırdı.
-ooooo Memduh’cuğum sen zaten tam ibneymişsin baksana pipin kalkmamış bile. Dedi. Umrumda değildi senelerdir beklediğim ana çok az kalmıştı. Parmaklarını yaladı ve popomu okşamaya başladı. Sanırım orta parmağı idi ilk giren irkildim. Usulca ve nazikçe ilk boğumunu deliğime soktu biraz durdu ve ilerledi.
-oo bu çok tatlı olacak, daracıksın Memduh
çıkardı busefer iki parmağını usulca dolaştırdı ve yavaşça soktu. Kendimden geçmiştim. Bu sefer daha da ileri gitti eli popoma değene kadar soktu. Parmakları tamamen içimdeydi. Dudaklarımı ısımayabaşladım. Farkında olmadan inliyordum. Pamaklarını usulca sokup çıkartmaya başladı. Önceleri acıyan deliğim çokkısa bir sürede alıştı. Parmak hareketleri ile doğru orantılı olarak kalçamı yukarı aşağı hareket ettirmeye başladım. Levent hiç konuşmuyor beni parmaklarken suratıma gözlerimin içine bakıyordu. Dudaklarımı büzerek inlemeye başladım. Parmaklarını çıkardı. Doğruldu. Eline tükürdü ve deliğime oldukça fazla şekilde sürttü tükürüklü elini. Sonra sikini sıvazladı. İşte en sonunda bekaretimi veriyordum. Parmakları ile genişlettiği deliğimin üzerine sikini sürtmeye başladı. Harika idi. Sıcaklığı deliğimin çevresinde hissediyordum. Eliyle tuttu vedeliğime hizaladı. Bir bacağım halen omzunda diğeri yerdeydi. Gerildi ve yavaşça girmeye başladı.
-ııımmmhhhhh Leveeeent.
Sıcacık kocaman sert kafası usulca deliğimi yararak içime girdi.
-ooohhh Levent çok güzeeeell
bekledi ve hafifçe ileri gidip tekrar çıktı ama sikini çıkartmadı içimden. Tekrar ileri gitti biraz daha fazla biraz daha biraz daha. Durup geri çıktı tekrar. Ama sikinin kafası göt deliğimden asla dışarı çıkmadı. Bir kez daha ilerledi. Bu sefer göt deliğimde büyük bir acı hissettim. Evet göt bileziğim kırılmıştı işte. Sonuna kadar soktu sikini. Gözümden yaşlar geliyor gözüm kararıyordu ama çok hoşuma gitmişti. Durdu.
-işte şimdi tam istediğin gibi bir kadın oldun artık Memduh dedi.

O gün bekaretimi vermiştim. Çokta hoşuma gitmişti. Ondan sonra çok defa Levent abiile görüştüm bir çokta kıyafet aldım oradan. Hesabı nasıl ödediğimi sormak isterseniz [email protected] mail adresine bilgi atabilirsiniz. Hepinizi öpüyorum. Teşekkür ederim.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Önce Telefonda Sikti Sonra Kocamız Oldu! (Meltem 2

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Önce Telefonda Sikti Sonra Kocamız Oldu! (Meltem 2

Merhabalar, ben İstanbul’dan Meltem, 25 yaşında, 1.65 cm boyunda, 55 kilo, kapalı bir bayanım. Hikayemin başladığında evlyidim ve evliliğim iyi gitmiyordu, hatta kocamla yataklarımızı bile ayırmıştık. Bir gün evde boş boş oturuyordum, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Öylesine TV’de kanalları gezerken bir müzik kanalında kaldım ve o güne kadar hiç ilgimi çekmeyen kanala ismini yazan ve numaralarını bırakan kişileri okumaya başladım. Onlarca insan biraz kendinden bahsedip numaralarını yazmışlar. O sırada can sıkıntımın çözümün bulmuştum: İstanbul dışından birini arayıp, biraz makara yapacaktım. Öyle de yaptım, birine çağrı attım. Aradan 2 dakika geçmeden beni aradı ve hikayem burada başladı.

Bir anda o aradığım numarayı telefonumda görünce, nedenini bilmediğim bir heyecen kapladı içimi. Açıp açmamakta kararsız kaldım, sonunda merakım ağır bastı ve açtım, “Efendim?” dedim. Karşımdaki ses, “Kiminle görüşüyorum?” deyince, ne söyleyeceğimi bilemedim ve “Yanlış oldu, kusura bakmayın!” deyip kapattım. Ama içim içimi yiyordu. Karşımdaki ses o kadar sempatikti ki, dayanamadım 3 dakika sonra tekrar çağrı attım. Tekrar beni aradığında açtım ve az önceki davranışım için özür diledim ve konuşmaya başladık.

İsminin Mehmet olduğunu ve Balıkesir’de yaşadığını söyledi. 27 yaşında, 1.79 boyunda, 65 kiloda, sempatik, güler yüzlü olduğunu belirtti. Güvenlik görevlisiymiş. Nasıl bir iliski beklediğimi sordu. Ben de, “Sadece canım sıkıldığı için çağrı attım, başka bir amacım yok!” dedim. İlerleyen dakikalarda Mehmet evli olduğunu söyledi. Ben de ona karşı yalan söyleyemiyordum. Yüzünü görmediğim, hiç tanımadığım bir kişiye ufaktan ufaktan ısınmaya başlamıştım. Benim de evli olduğumu, ancak kocamla anlaşamadığım için ayrı yataklarda yattığımızı söyledim. Ve bu şekilde tanışmayla başlayan konuşmamız tam 3 saatten fazla sürdü. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ikimiz de. Ancak telefonu kapatmak zorundaydım, akşam oluyordu ve kocam gelmek üzereydi. Müsade isteyip, bu gece fırsat bulursam çağrı atacağımı söyleyip kapattım.

Yemek hazırlarken kocam geldi. Yemek yedik. Bulaşıkları yıkadım. Biraz TV seyrettik. Kocam eve herzaman yorgun geldiği için, biraz TV seyrettikten sonra yatmaya gitti. Benim de beklediğim buydu. Biraz derin uykuya dalmasını bekledim ve Mehmet’e çağrı attım. Aradı, tekrar konuşmaya başladık. Saatler ilerledikçe konu yavaş yavaş sekse gelmeye başladı. Bunun farkındaydım, ama kendimi Mehmet’e karşı frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun deyip, kendimi olayın akışına bıraktım ve artık telefonda sex yapmaya başladık. O kadar azdırıcı konuşuyordu ki, sanki telefonda değil de yanımdaydı. Adeta beni telefonda sikiyordu, her konuşmamızda mutlaka orgazm oluyordum.

Bu şekilde günler günleri, haftalar haftaları, aylar da ayları kovaladı ve aradan 6 ay geçti. Ama içim dışım tamamen Mehmet olmuştu, her fırsatta telefonda konuşuyor ve mesjlaşıyorduk, MSN’de chat yapıyorduk. Birgün bana, artık daha fazla dayanamayacağını, yıllık izine ayrılıp, 10 günlüğüne İstanbul’a yanıma gelmek istediğini söyleyince, dünyalar benim oldu. 6 aydan beri telefonda konuşup, sadece MSN’den tanıdığım sevgilimi sonunda gerçekten görüp tanıyacaktım. Ancak onun otel odalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Aklıma biricik arkadaşım Serpil geldi. Serpil dul bir kadındı ve tekbaşına yaşıyordu, Mehmet onun evinde kalabilirdi.

Hemen Serpil’i aradım ve durumu anlattım. Serpil direkt, “Canım benim, gelsin, istediği kadar kalabilir!” dediğinde, sevincim bin kat daha arttı. Böylelikle ev işini de halletmiştim, hemen Mehmet’i aradım ve Serpil’de istediği kadar kalabileceğini söyledim. O da bu habere çok mutlu oldu.

Aradan 3 gün geçti ve sabırsızlıkla beklediğim sevgilim bu gece gelecekti. Balıkesir’den yola çıkarken beni aradı ve “4 saat sonra yanındayım aşkım, artık bu hasret bitecek ve 10 gün boyunca unutamayacağın anlar yaşatacağım sana!” diyordu. Hemem kocamı aradım ve 9-10 gün Serpil’de kalacağımı söyledim. Kocam herzamanki gibi, “Umurumda değil, istersen hiç gelme!” dedi. Bu şekilde cevap beklediğim için hiçte garipsemedim, zaten formalite icabı söylemiştim :)) Hemen birkaç parça giysi aldım yanıma ve uçar adımlarla Serpil’e koştum. Hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım, üzerime dizimin 4 parmak üzerine gelen siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim, türbanımı yaptım, üzerime ince bir tunik aldım. Serpil’le birlikte gidecektik Beşiktaş’a Mehmet’i karşılamaya. Serpil de hazırlandı, o da benim kadar güzel ve alımlı olmuştu. Beklenen saat geliyordu, artık aşkımı karşılamaya gidebilirdik.

Serpil’le Besiktaş’a indik ve bir cafeye girdik. Mehmet gelinceye kadar bir kahve içip heyecanımı dindirmem gerekliydi. Derken telefonum çaldı, sevgilim arıyordu, açtım. “Ben indim, Barbaros meydanında deniz kenarında bekliyorum!” dedi. Heyecanım hafiften azalmışken yine tavan yaptı, “Tamam 5 dakika içinde oradayız!” dedim ve hemen hesabı ödeyip çıktık ve Barbaros meydanına gittik. Mehmet arkası bize dönük, bankta oturmuş, bir sigara yakmış, denizi seyrediyordu. Heyecandan ölmek üzereydim, ayakta duramıyordum, Serpil bu durumu farketti ve hemen koluma girdi. Sakin adımlarla arkasından yavaşca yaklaşıp ön tarafına geçtim ve Final anı…

Mehmet’i görünce nutkum tutuldu, o kadar yakışıklı ki, tarif edemem. “Merhaba ben Meltem!” der demez hemen ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. Sanki senelerdir tanışıyormuşuz ve uzun zaman sonra tekrar buluşmuşuz gibi birbirimizi bırakamıyorduk. Serpilin, “Piişşttt ben de burdayım, beni unuttunuz!” sözüyle ayrıldık ve Serpil’i tanıştırdım. Sonra hiç vakit kaybetmeden atladık Serpil’in arabaya, yola koyulduk. Biran önce eve gitmek için sabırsızlanıyorduk. Arabada biraz sohbet ettik. Yarım saat sonra sokağın başına geldiğimizde, bizi beraber görmemeleri için Mehmet’i indirdik. Ben Serpil’le, Mehmet de arkamızdan apartmana girdik. Hep beraber asansöre bindik ve Serpil’in daireye çıktık.

İçeriye girip, Serpil kapıyı kapatır kapatmaz, hemen sevgilimin üzerine atlayıp, “Tekrar hoşgeldin aşkım!” deyip dudaklarına yapıştım. Serpil’in yanımızda oluşuna aldırmadan uzun uzun ateşli bir şekilde öpüştük. O kadar arzulu ve tatlı öpüyordu ki, beni kendimden geçirmeye yetmişti. Serpil’in götüme şaplak atmasıyla kendime geldim. Serpil, “Mehmet kendi evinde gibi rahat hisset kendini canım, geç istediğin yere otur. Müsadenizle ben üzerimi değiştireyim…” diyerek odasına gitti. Biz de salona kanepeye geçip oturduk. Gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk. Az önceki ateşli öpüşme beni kendimden geçirmiş ve amım ıslanmıştı. Ama acelemiz yoktu, daha önümüzde tüm gece vardı.

Serpil çok rahat bir kadın olduğu için, dizlerinin üzerinde bir şort ve sıfır kol bir tişörtle geldi, Mehmet’e, “Tekrar hoşgeldin!” diyerek karşımıza oturdu. Kısa bir sessizliğin ardından ben Mehmet’e, “Ya aşkım sormayı unuttum, ne içersin? Soğuk sıcak?” dedim. Bir bardak meyva suyu istedi. Hemen kalktım, mutfağa gidip hepimize birer bardak meyva suyu koydum ve salona geri geldim. Baktım Serpil ve Mehmet muhabbete başlamışlar konuşuyorlardı. Servisi yaptıktan sonra ben de katıldım muhabbete, konuşmaya devam ettik. Muhabbet koyu olduğundan vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.

Bu arada karnım acıkmaya başladı. Mehmet’e, “Aşkım sen acıkmadın mı yaa? Ben acıktım! Sen üzerini değiştir, biz Serpil’le birşeyler hazırlayalım, yiyelim!” dedim. Mehmet Serpil’e, “Bir mahsuru yoksa ben bir duş almak istiyorum, yol beni biraz yordu.” dedi. Serpil, “Aşk olsun canım yaa, kendi evin gibi rahat ol!” dedi ve biz mutfağa, sevgilim de duşa girdi. Serpil de gerçekten benimkini çok yakışıklı bulmuş ve onun da benim gibi dibi düşmüştü.

Biz mutfakta uğraşırken sevgilim duşunu alıp, üzerinde bir şort ve tişörtle mutfağa yanımıza geldi, bana arkadan sarılarak, “Kolay gelsin aşkım!” diyerek boynumdan öptü. Benim oramdan çok zevk aldığımı ona daha önce telefonda söylemiştim. “Sabırsızlanma aşkım, daha önümüzde koskoca 10 gün var, biraz bekle, önce yemek yiyelim!” dedim. Oturduk yemek yedik, biraz daha sohbet ettik. Serpil, “Arkadaşlar ben yatıyorum, siz ister oturun, ister yatın!” diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de, “Aşkım sen salona geç, ben masayı toplayıp geliyorum!” dedim. Masayı toparladım, salona geçtim.

Serpil elinde nevresim ve bir yastıkla geldi. “Napıyorsun kız?” dedim. Serpil, “Misafiri kanepede yatıracak halim yok ya, yatak odası sizin, ben burada yatarım!” dedi. Bütün çabalarıma rağmen, “İtiraz istemiyorum!” diyerek salonda yatacağını söyledi ve “Artık siz de yatın, çok geç oldu!” dedi. Tam biz yatakodasına giderken arkamızdan, “Fazla ses çıkarmayın, gerçi uyanmam, ama uyanırsam benim de canım ister!” dedi ve kahkahayı patlattı. Biz de sevgilimle gülüşerek, sarmaş dolaş yatak odasına girdik.

Kapıyı kapatır kapatmaz yine aynı şekilde ayakta öpüşmeye ve yiyişmeye başladık. Ama bu sefer ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin vücudunu keşfediyordu. Bir yandan öpüşüyor bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Kısa sürede ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa geçme vakti geldi ve lambayı kapatıp, duvar dibindeki kırmızı spot ışıkları açtım. Serpil zevkine düşkün olduğu için özel yaptırmıştı bunları. İçerisi loş ışıkla tam bir fantazi odası olmuştu.

Hemen yatağa geçtik ve kaldığımız yerden öpüşmeye devam ettik. Mehmet’in üzerine çıkmıştım ve yarağını amıma sürttürüyordum. Onu dudaklarından başlayarak aşağı doğru yalaya yalaya yarağına indim ve elime alıp başladım yalamaya. Yarısını bile ağzıma almakta zorlanırken kendimi alıştıra alıştıra daha fazlasını almaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra 69 olduk, birbirimizi birer aç kurt gibi yalıyorduk. Amımı okadar güzel ve profesyonelce yalıyordu ki, bu işi çok iyi biliyordu. Kimbilir bu güne kadar kaç tane kadınla birlikte oldu, ama artık hiç birşey umrumda değildi. Artık beraberdik ve bu anın tadını çıkarmalıydık.

Sevgilim amımı ve götümü yalarken, ben de yarağını yalıyor, biryandan da zevkten inliyordum. Daha fazla dayanamadım, kasılarak, titreyerek ve bağıra bağıra boşalmaya başladım. Sevgilim benim boşalacağımı anladığı anda amımın tamamını ağzının içine almış, içine çekiyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar siddetli ve zevk alarak boşaldım. Gerçekten işini çok iyi biliyordu sevgilim. Bütün am sularımı temizlemiş, halen yalamaya devam ediyordu. Ben de onun yarağını yalamaya devam ediyordum, ama onun daha boşalmaya niyeti yoktu. Üstünden yavaşca doğruldum ve ona doğru döndüm. Elime yarağını alarak vıcık vıcık amıma sokmaya başladım. Amım nekadar ıslak da olsa, yarağı büyük olduğu için almam kolay olmuyordu. Alıştıra alıştıra yavaşca üzerine oturuyordum. Biraz canım yanıyordu, ama aldığım zevk acıyı biraz olsun bastırıyordu. Acı ve zevki beraber yaşamak çok güzel bir duyguydu.

Artık yarısından fazlası girmiş ve kalanı halen amımın duvarlarını zorlaya zorlaya giriyordu. Biryandan içime alırken, bir yandanda ufak ufak hareketlerle oturup kalkıyordum. Zevkten ölmek üzereydim, çığlık atmamak için alt dudağımı ısırıyordum. Sonunda tamamı içimdeydi artık. Kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra hafif tempoyla oturup kalkmaya devam ettim. Sonra da hızlanmaya başladım. Duyduğum acı yerini tamamen zevke bırakmış, ikimiz de bulutların üzerinde uçuyorduk.

Bu pozisyonda bir süre sikiştikten sonra artık üstte durmaktan yoruldum ve sevgilimle yer değiştirdik. Ben sırtüstü yattım, sevgilim bacaklarımı omuzuna aldı ve bir seferde amıma geçirdi. Elimde olmadan öyle bir bağırdım ki, salonda yatan Serpil mutlaka duymuştur. Bu pozisyonda sevgilimin hareketleri daha sert olmaya başladı. Amımı hızlı hızlı sikerken, göğüslerimi de yoğuruyordu. Yaklaşık 15 dakika da bu şekilde siktikten sonra artık sonunda boşalacaktı. Kendini kontrol etmesini çok iyi biliyordu. Ben de gelmek üzereydim, ikimiz de inleyerek aynı anda boşaldık. Sevgilim döllerini amımın içine akıttı ve yarağı amımın içindeyken üzerime uzandı kaldı. Ter su içinde kalmıştık.

Bir süre üzerimde yattıktan sonra kalktı. Ben de hemen amıma bir peçete koydum, dölleri her yere akmasın diye ve doğru banyonun yolunu tuttum. Peşimden sevgilim de geldi ve bana banyoda arkadan sarılarak teşekkür etti. Ben de ona daha bunun bir başlangıç olduğunu söyleyince, ikimiz de gülüştük. Bu arada sesimize Serpil uyanmış, uyku sersemi kalkmış, sesimize doğru gelmişti. Serpil banyoda bizi o şekilde çıplak görünce, üçümüz de afallamıştık. Serpil özür dileyerek salona döndü. Biz de temizlenip hemen tekrar yatak odasına geçtik, birbirimize sarılarak birer sigara yaktık.

Tabi 6 ayın hasreti hemen öyle bir kerede bitmez. Uzun zamandan beri yarak yüzü görmüyordum zaten ve Mehmet’le tanıştığımızdan beri kendimi parmaklamaktan bıktım. Artık bu yarağın tadını çıkarmamın zamanı geldi. Sigaralarımız bitti ve yine öpüşmeye başladık. Bu sefer yine sevgilim benim üstüme çıktı ve dudaklarımdam kulak memelerime, oradan boynuma aşağı yalayarak göğüslerime indi ve göğüslerimin uçlarını dişleyerek emmeye başladı. Bu arada elleri boş durmuyor, ıslanan amıma 2 parmağını sokup çıkartıyordu. Göbeğimi yalaya yalaya amıma indi. Bacaklarımı iyice açtırdı, bir yandan klitorisimi emiyor, bir yandan da parmaklarını sert bir şekilde amıma sokuyordu.

Artık inlemelerim bağırışlara dönüştü ve Serpil’in içeride oluşuna aldırış etmeden çılgınlar gibi sevişiyorduk. Bir süre daha bu şekilde parmakladıktan sonra daha fazla dayanamadım ve tekrar kasılarak boşalmaya başladım. Sevgilim durdurak bilmeden beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. O koca yarağı busefer götümde istiyordum ve “Götümü sik aşkım, orospun yap beni!” demeye başladım. Gerçektende ağzımdan istem dışı çıkmış kelimelerdi bunlar. Mehmet benim bu şekilde konuştuğumu duyduktan sonra, sanki benden bu kelimelerin çıkmasını beklermiş gibi, o da başladı, “Sikeceğim tabi amına soktuğumun orospusu! Amını da sikeceğim götünü de! Bundan sonra benim orospum olacaksın!” gibi argo kelimeler kullanmaya başladı. Bu şekilde küfürlü konuşması okadar çok hoşuma gitti ki, aldığım zevk bir kat daha arttı.

Serpil daha önce bana, çekmecede kayganlaştırıcı krem olduğunu ve kullanabileceğimi söylemişti. Çekmeceyi açtım, kayganlaştırıcı kremi aldım, Mehmet’e verdim ve önüne dörtayak domaldım. Kayganlaştırıcıyı götüme bolca sürüp, götüme başparmağını sokmaya başladı. Ben de, “Hadi aşkım yarağını sok götüme, götümden sik beni, parçala götümü!” diyerek onu gaza getiriyordum.

Bir süre sonra başparmağını götümden çıkardı ve 2 parmağını soktu götüme. Derken götümdeki parmak sayısı 3 oldu. Parmaklarını götüme deli gibi sokup çıkarıyordu. Bu arada götüm de iyice kıvama gelmişti, “Yeter aşkım, yarağını götümde hissetmek istiyorum!” dedim. Mehmet daha fazla dayanamayarak yarağının kafasını da biraz yağlayıp, amımın dudakları arasından kaydırarak yavaşca götümün ağzına getirdi. Kendimi kasmamam gerektiğini, kasarsam daha çok acıyacağını söyleyerek beni motive ediyordu.

Yavaş yavaş, milim milim götüme girmeye başladığında, ben zevkten kudurmak üzereydim. Kendimi ne kadar sıkmamaya çalışsam da, kocam götümü anca 3 yada 4 sefer sikmiştir ve yarağı Mehmet’in yarağından çok daha ufak olduğundan kendimi azda olsa kasıyordum. En sonunda tamamı götümdeydi. Yavaş hareketlerle gidip geliyordu. Bir zaman sonra zevk almaya başlayınca, ben de götümü yarağına bastırıyor, köküne kadar girmesine yardımcı oluyordum. Mehmet kendinden geçmiş, bana küfürler yağdırırken, ben de ona küfürlerle karşılık veriyordum. Mehmet hızlı hızlı götüme pompalarken, bir eliyle de amımı okşuyor ve orgazm olmamı sağlıyordu. Götümü yaklaşık yarım saat siktikten sonra götüme boşaldı. Yarağını götümden çıkardığında hemen döndüm yarağını ağzıma aldım, yarağında kalan dölleri bir güzel emip yuttum.

Biraz dinlenip, birer sigara içtikten sonra Mehmet beni kucaklayıp doğru banyoya götürdü. Birlikte duş aldık çıktık, üzerimizi giymeden yatağa girdik, birbirimize sarılıp oynaştık. Gözlerimiz kapandığında gün ağarmak üzereydi.

Bir ara gözlerimi açtığımda saat öğleden sonra 5 olmuştu. Açlıktan karnım zil çalıyordu. Kalktım, sutyen ve külot giydim ve odadan çıktım. Yürümekte zorluk çekiyordum. Salondan sesler geliyordu. Baktım Serpil TV seyrediyordu. Beni görür görmez gülerek, “Tünaydın kız orospu, gece neydi öyle yaa? Hem kendiniz uyumadınız, hem beni uyutmadınız! Sabaha kadar sizin sikişmelerinizi dinledim!” dedi. Ben de, “Bundan sonra biraz daha az ses çıkartırız! Kızım ne yapayım yaa, kocaman yarağı var, almak zor oluyor!” dedim.

Serpil yine gülerek, “Valla gece sizin sesinizi duyduktan sonra çok canım cekti yaa, nerdeyse yanınıza gelecektim, kendimi zor tuttum!” dedi. Ben de, “Gelseydin ya kız, grup yapardık! Madem canın çekti, neden gelmedin kızım? Valla bana uyardı!” dedim ve beraber gülmeye başladık. Serpil, “İlk gece sizi rahat bırakmak istedim, hem biz bu şekilde konuşuyoruz da, bakalım Mehmet isteyecek mi beni?” dedi. Ben de, “Orası kolay kızım yaa, sen biraz sonra şöyle bir yarım saatliğine falan dışarı çık, ben ağzını ararım, seni nasıl bulduğunu falan sorarım, ona göre ayarlarız birşeyler!” dedim. Serpil, “OK! Zaten markete gidecektim!” dedi.

Ben mutfağa gidip yiyecek birşeyler hazırladım, sonra da üzerimi giyinip, Mehmet’i uyandırdım, birlikte atıştırmak için. Serpil yanımıza geldi ve “Mehmet, ben markete gidiyorum, bir ihtiyacın var mı?” diye sordu. Bizimki de, “Ya sigaram bitti, hem senin için bir mahsuru yoksa bira da alırmısın?” dedi. Serpil, “OK!” deyip çıktı. Ben de bizimkinin ağzını aramaya başladım, “Eee aşkım, Serpil’i nasıl buluyorsun? Güzel kız değil mi?” dedim. “Valla aşkım böyle bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın! Çok iyi, temiz kalpli, gerçekten güzel ve alımlı bir kız!” dedi. Benim kıskanç olmadığımı bildiği için bu şekilde herşeyi rahat rahat konuşabiliyordu.

“Biliyormusun, bütün gece sesimizden uyuyamamış!” deyince, “Hadi be, tühh yaa, desene daha ilk geceden rahatsız ettik kızı!” dedi. Ben de, “Yok aşkım yaa rahatsız olmamış da, sadece bir ara canı çok istemiş! Aşkım, mesela biz sevişirken yanımıza gelse, bizimle sevişmek istese, o anda ne yaparsın?” dedim. Bizimki, “Valla nerden bileyim aşkım, seninle telefonda 6 aydan beri konuşuyoruz, senin huyunu suyunu biliyorum, ama Serpil’i daha dün gece tanıdım. Bilmem ki nasıl olur? Ayrıca bu sana karşı yanlış bir hareket olmaz mı?” dedi. Gerçekten sevgilimin bu cevabını takdir ettim, “Valla bana uyar aşkım, eğer sen de istersen, Serpil’i de aramıza alalım!” dedim. O da, “Sen bilirsin aşkım!” diyerek topu bana attı. “Serpil gelmek üzeredir, sen salona geç, ben bulaşıkları makinaya atıp geliyorum!” dedim.

Az sonra Serpil marketten döndü, biraz sebze meyve almış, birkaç tane bira, bir karton da sigara almış. Sigarayı ve biraları salonda oturan Mehmet’e verdi, sebze meyvelerle mutfağa yanıma geldi. Bana göz kırparak, “Ne oldu? Ağzını aradın mı? Ne diyor?” diye sordu. Ben de gülerek, “Hadi iyisin orospu, o iş tamam!” dedim. Serpil, “Ben ozaman üzerimi değiştireyim! Gel bana yardımcı ol kız, ne giyeyim?” dedi. Birlikte yatakodasına gittik, Serpil dolaptan iççamaşırlarını çıkardı bana gösterdi. Ben de, “Pembe tanga külot takımını giy!” dedim. Yanımda soyunup, söylediğim takımı giydi. Üzerine de kısa bir etek ve bol bir askılı giydiğinde, gerçekten çok seksi olmuştu. Götüne bir şaplak atıp, “Seni azgın orospu seni, tam sikilmelik oldun!” dedim, gülüştük.

Mutfağa gidip meyve tabağı ve çerezleri ayarladık, salona geçtik. Bizimki Serpil’i görünce, “Oooo, bu ne Serpil yaa? Özel bir gün mü bugün?” dedi. Serpil de, “Yok yaa, senin için giyindim!” dedi, oturdu. Ben de üzerimi değiştirip geleceğimi söyledim. Şimdi hazırlanma sırası bendeydi. İçeri geçtim, Serpil’in iççamaşırlarından bir tane tanga takım da kendime seçtim, giydim. Üzerine de sadece çok kısa ve bol bir şort giydim, şort ve sutyenle salona çıktım.

Bizimkiler biraları açmışlar içmeye başlamışlardı bile. Beni o şekil gören Serpil, “Bu ne kız, üzerini giymeyi unutmuşsun!” deyip güldü. Ben de, “Yok kızım yaa, unutmadım, hava zaten sıcak, evde de bir sevgilim, bir sen varsın, sizden mi utanacağım?” dedim ve oturdum. Hemen bir bira da bana açıp verdiler. Üçümüz birlikte hem içiyor, hem sohbet, muhabbet, gırgır yapıyorduk. Derken Serpil hafif hafif amını götünü bizimkine sergilemeye başladı. Ben Serpil’e göz kırparak, “Bu ne kızım yaa, amın götün meydanda, kıçında etek var mı yokmu belli değil, bari üzerindekileri çıkar da rahat ol!” dedim. Serpil de, “Tamam hayatım, seni mi kıracağım!” diyerek eteğini ve askılıyı çıkardı. Bizimkinin gözleri fal taşı gibi açıldı. Önüne baktım, yarrağı çoktan çadırı kurmuştu.

Ben rahat dururmuyum, hemen kalktım, ben de şortumu sutyenimi çıkardım ve bizimkinin kucağına bıraktım kendimi, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve yarağını acuçlayarak, “Yarağın taş gibi olmuş aşkım, yoksa Serpil’le sevişmek mi istiyorsun?” dedim. Mehmet de, “Sadece Serpil’le değil, ikinizle de istiyorum!” dedi ve film orda koptu. Serpil hemen geldi ve yapıştı bizimkinin dudaklarına. Bir Serpil öpüyor, bir ben, deliler gibi öpüşüyoruz. Mehmet’in de bir eli Serpil’in amında, bir eli benim amımdaydı.

Oradan kalktık yatak odasına geçtik. Mehmet sırt üstü uzandı yatağa. Serpil’le birlikte üzerimizde kalanları da soyunup, Mehmetin şortunu çıkardık, birimiz yarağını birimiz taşaklarını yalıyoruz. Serpil hemen bizimkime amını döndü ve onlar 69 oldular. Mehmet Serpil’in amını yalarken beni de ihmal etmiyor, hem amımı hem götümü parmaklıyordu. 3 kişi grup daha harika oluyormuş. Birbirilerini yaladıktan sonra Serpil hemen yatağa uzandı ve bacaklarını açtı, “Hadi erkeğim gir içime!” demeye başladı. Ben de, “Hadi aşkım sik şu orospuyu da aklı başına gelsin! Amını götünü sik parçala orospunun!” dedim. Mehmet Serpil’in bacak arasında yerini aldı ve yarağını bana biraz yalattıktan sonra 3 hamlede Serpil’in amına kökledi. Serpil kaçmaya çalışıyor, ama bizimki tutmuş bir kere, bırakır mı, seri bir şekilde sikmeye başladı. Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor, ama dinleyen kim!

Kısa bir süre sonra Serpil, “Hadi aşkım, kökle, hızlı hızlı sik, parçala heryerimi, bu amım da götüm de feda olsun sana!” demeye başladı. Serpil Mehmet’e bunları söylerken, bir eli de benim bacaklarımda dolaşıyordu. Birden bacağımdan tuttu, beni kendine doğru çekip, “Gel kız, amını yalamak istiyorum senin!” dedi. Serpil’in bu isteği ilk baştan tuhaf geldi bana, daha önce hiç böyle bir yaklaşımda bulunmamıştı. Mehmet de ordan, “Yalayın birbirinizi orosular!” deyince, amım Serpil’in ağzına gelecek şekilde çıktım üstüne ve Serpil yalamaya başladı. Aman Tanrım, bu ne güzel birşeydi, daha ilk dil darbesinde beni uçurmaya yetti. Mehmet Serpil’in amından çıkıp benim götüme girmeye başladı. Dün gecekinden daha rahat ve zorlanmadan almıştım. Mehmet beni götümden sikerken, Serpil’in ve benim dudaklar birleşmiş, lezbiyenler gibi birbirimizi somurup duruyorduk. Mehmet daha fazla dayanamayıp götümün içine patladı.

Yatakta uzanmış, biz sigara içerken, Serpil daha doymamış olmalı ki, Mehmet’in inik yarağını ağzına almış, kaldırmaya çalışıyordu. Tabi bu arada bir eli de benim amımdaydı. Serpil en sonunda emeline kavuştu, Mehmet’in yarağını kaldırdı ve yarağın kafasına bolca tükürüp, hemen üstüne oturdu ve zıplamaya başladı. Az önce amına ilk kez alırken bağıran Serpil, şimdi zevk çığlıkları atıyordu. Biraz sonra Mehmet bunu üstünden kaldırıp önüne domalttı. Şimdi götten sikilme sırası Serpil’deydi. Serpil götten sikileceğini anlayınca çekmeceden kaydırıcı kremi çıkartıp verdi bana, ben de kremi götüne güzelce yedire yedire sürdüm. Aşkım yarağını Serpil’in göt deliğine dayadı, hafif bastırıp çekiyor, fakat sokmuyordu. Serpil yalvarmaya başladı, “Hadi daha fazla delirtme beni, sok şunu götüme, sik parçala götümü!” diye. Aşkım da yavaşca sokmaya başladı. Soktukça Serpil inliyor, çığlıklar atıyordu. Sonunda hepsini götüne almayı başardı…

Sevgilim buraya tatile gelmişti, ama onu daha çok yoruyorduk. 10 gün boyunca, üçümüz birlikte yedik içtik, dinlendik ve sikiştik. Ve ayrılık vakti geldi, aşkım memleketine geri döndü. Ama biz Serpil’le karar vermiştik, aşkımı buraya alacaktık. Burada ona bir iş ayarladık ve tekrar çağırdık. Mehmet karısından boşanıp geldi. Şu anda burada özel kişilerin koruması olarak, düzgün bir maaşla çalışıyor. Ben de kocamdan boşandım ve üçümüz Serpil’in evinde yaşamaya başladık. Mehmet en sonunda bana evlenme teklifi yaptı. Çünkü yeni kayınvalidem torun sevmek istiyormuş.

Mehmet’le evlendim ve şu anda 7 aylık hamileyim. Şu günlerde ben sikişemiyorum, ama kocam, ben ve Serpil çok mutluyuz. En azından gözüm arkada kalmıyor, acaba başka kadınlara gidiyor mu diye düşünmüyorum. Nasılsa evde her daim emrine amade Serpil var. Hem başka kadınlara gidiyorsa da yarağı sağolsun, kocama tüm amlar feda olsun!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

hem yengem hem teyze

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

hem yengem hem teyze
Hem Teyzem hem Yengem Merhaba ben ertan size gecen ay başımdan geçen bir olayı anlatıcam.Tamamen gerçektir.İnanıp inanmamak sizin biliceğiniz iş…Ben ankarada yaşıyan bir üniversite öğrencisiyim..Oturduğumuz ev ise aile apartmanı amcamlar ve biz oturuyoruz…Amcam ile babam iki kız kardeş ile evlendiler yani amcanın karısı hem teyzem hemde yengem ama ben teyze derim…Amcam bundan 2 sene önce trafik kazasında öldü…Teyzem ise bizim üst katta oturuyordu…Ben ailemin tek çocuğuyum..Teyzem ise 34 yaşında esmer tenli bakıl etli bir kadın tam bir olgun kadın modunda…Çocukluğumdan beri ona hayranım…Hep teyzem ile birlikte olma hayali kurmuşumdur birde teyzemin çocugu var doğukan 6 yaşında ana okuluna gidiyor…Neyse ben anlatmaya başlıyım..

Teyzem benim hep sırdaşım olmuştur…Ne anlatmak istersem anlatırdım dertleşirdik…Beni hep motive etmeye çalışırdı babam biraz aksi bir adam anlaşamıyorduk bazı konularlar…Bu sene okulun sömerstir tatilinde alttan dersim kaldı.Tabi babam bunu duyunca hemen köpürdü olmıycak sözler söyledi klasik baba nasiyatları kaldıramıycak duruma gelmiştim..Ben kızıp dışarı çıktım…Arkadaşlarla buluşup içmeye gittim…Babam alkole karşı olan birisi ben zil zurna sarhoş olmuştum…Tam eve giricektim ki teyzem camda beni bekliyor hemen aşağıya indi..

– Ertan ne bu hal!!!Neden içtin sen bu kadar
– Babama kafam bozuldu bende içtim ne var bunda dedim
– baban seni bu halde görmesin çabuk bize çık dedi
– bende görse ne olucak ne diycek hayatım boyunca beni pasif olarak gördü.Öyle büyüdüm..Asosyal bir insan oldum onun yüzüne..Gelsin konuşucam dedim
– Saçmalama çabuk bize geliyorsun dedi..

Beni omuzlayıp yukarı çıkartı..Hemen bizi kata gidip anneme söyledi durumu anlattı annemde tamam sizde kalsın babası uyanık ben bir bahane uyduruum sizde kaldı diye demiş…Teyzem yukarı geldi..Hemen mutfaga geçti bir sert kahve yaptı…Ama nafile ben ayılamadım kahveden bir kaç dk sonra hemen kustum üzerime…Teyzem beni banyoya götürdü..Ben duşa girdim üstümü çıkarttım teyzemi banyosunda olduğumu görünce hayallerimdeki yerdeydim.Kendimi hep burda teyzem ile sex yaparken hayal etmiştim..Gözüm teyzemin kirli çamaşırlarına takıldı..Gerçekten çok sexilerdi…Duşu aldım teyzem baba amcanın piyamalarından getirdi bende giydim ama kafamda daha farklı şeyler vardı…Kafam güzel rolü yapıcaktım…Bu şekilde bana kızması zordu..Neyse ben içeri geçti biraz ayıldım ama kafam iyi rolü yapmaya devam ettim..Teyzem ise piyamalarını giymişti o kalçaları resmen belli oluyordu…Aslında ensest ilişkiler bana kötü geliyordu burda başından geçenlere mesajlar attım onlar pişmanlık duymadıkları anlatmışlardı..Ben teyzemin yanına oturdum

-Neden bu kadar içtin..Babala aran her kötü oldugundan sorunları hep içkiylemi çözüceksin dedi
-Ben çözmesine çözmeme ama bıktım artık baskılarından anladın mı teyze bıktım kendim olamadım bir türlü pasif bir insan olarak kaldım dışarıda sıkı dostum bile yok o derece..
-Merak etme ben varım ben senin hem yengen hem teyzen hemde arkadaşınım unutma dedi

sonra başımı omzuna dayadım o şekilde konuşmaya dertleşmeye başladık ama ben yine kafam iyi rolündeydim…fırsatını kolluyordum ama bir türlü cesaret edemedim..o gece sadece sohbet edip durduk…
Teyzem ben yatıyorum dedi gitti.bende pc bakabilirmiyim diye sordum oda izin verdi..sonra pc başına geçtim porno videosu izleyerek kendimi tatmin etmeye çalıştım…Teeyzemi nasıl becerim diye düşünmeye başladım…İnternet büyü olayını bile araştırdım neyse kabala büyüleri olayına baktım netten saçmalık ama o kişinin saçına ihtiyacım vardı…bende deli cesareti aldım elime makası teyzemin saçını kesmeye gittim..teyzem uyuyordu…sessizce odaya girdim teyzem uyanmaması lazımdı hemen saçlarına yöneldim elimde sessizce keserken teyzem birden uyandı ben ne yapıcagımı bilemedim.nasıl açıklarım bunu diye düşündüm,

-Ertan ne yapıyorsun sen elinde makasla..ertan sana söylüyorum ne yapıyorsun korkutma beni söyle dedi

-Bunu sana açıklayamam dedim
– ertan herşey yolundamı neden makas ile saçımı kesiyordun söylesene dedi
-açıklayamam dedim sana açıklayamam diyerek hemen içeri geçtim kapıyı kilitledim kendime küfür etmeye başlamadım..

teyzem kapıya gelip ertan aç konuşmak istiyorum sadece dedi ama ben hiç bir ses verdim yarın konuşuruz şimdi git dedim

-ertan kendinen zarar vermenden korkuyorum aç konuşucaz sadece dedi
-hayır konuşmak istemiyorum şuan değil kendime zarar vermiycem korkma sadece yanlız bırak beni dedim..

Teyzem gittim dedi ama gitmediği belliydi içerde oturma odasında oturuyordu sigara yakma sesleri geliyordu eminim oda gece boyunca düşünmüştür…

Sabaha karşı odadan çıktıgım koltukta uyumuştu hemen battaniye alıp üstünü örttüm bizim daire geçtim uyudum….uyandığımda teyzem bizdeydi annem ile kahve içiyorlardı..Ben annem ile teyzemi görünce korktum söyledi diye

-ertan oğlum dün gece neden bu kadar içtin söylesene dedi annem
-anne bana sıkmayın artık dedim
-tmm tmm merak etme biz yarın baban ile haftasonu için köye gidiyoruz orda yapılması gereken işler varmış..ama sen böyle yaparsan ben seni tek bırakmak istemem dedi
-bende merak etmeyin tek kalırım dedim
-merak etme abla koca delikanlı o artık kalır bende yemek falan getirim merak etmeyin siz dedi

neyse ben teyzemin dediklerine cevap vermeden çıktım dışarı…ertesi gün bizimkiler çıktılar yola cuma günü pazartesiye kadar yoklardı…Ben yaptıgım olaylardan dolayı kendime küfür ediyor ensest ilişki yazanlara küfür ediyordum…o pişmanlıkla gittim 3-4 bira aldım evde içmeye başladım..4 birayi içerken kafam iyi olmuştu…kapı çaldı teyzemde gelen açmadım kapıyı

-ertan içerde olduğunu biliyorum kapıyı aç ben teyzen dedi açtım kapıyı
-ne bu hal ertan yine içmişsin
-evet içtim ne bunda
-ertan neden böyle ters konuşuyorsun kırıyorsun beni haberin olsun ne yaptım ben sana ki bana böyle davranıyorsun
-Ben bir şey yapmana gerek yok ben yaptım zaten herşeyi dedim
-ertan yapma böyle anlatmak istersen ben dinlerim arkadaşız biz seninle amcan öldükten sonra ailemde en yakın sen davrandın bana unuttun mu
-unutmak mı pehh ben senin ile ilgili hiç birşey unutmadım ki…arkadaşız diyorsun merak ediyorusn diyceklerimi söylediktan sonra suratıma ile bakmazsın…
-olur mu öyle şey ertan neden bakmıyım…anlatmak istersen söyle dedi
-boş ver gitsin gerek yok söylesem bir türlü söylemesem bir türlü dedim
-ertan anlat artık bir hata yaptın yoksa dedi
-evet koca bir hata
-anlat bakalım sen anlatmaadan gitmem burdan dedi
-gitme
-anlat bakalım dedi
-iyi sen kaşındın o zaman ne olucaksa olsun artık…anlatıyorum o zaman iyi dinle..ben biliyorsun pasif bir insanım bu yaşıma kadar sevgilim bile olmadı değil öpmek elini bile tutamadım ama sonra ileryen zamanlarda ise bir kadın bana yakın davrandı o kadın bana yasak olan bir kadındı…Onu hayal ettim her zaman ondan etkilendim kaç seneden beri ama söyleyemezdim bunları dedim
-neden evli bir kadın mı yoksa
-hayır değil bir dinle sonra konuşursun zaten…kadın evli değil ama çok güzel herşeyi beni etkiliyor aşk sevgi değil hayranlık sadece…onunla bir gece beraber uyumak için herşeyimi verirdim dedim
-eee kim bu kadın neden yasak sana
-dur 1 dk anlıycaksın bu kadının kim olduğunu…sonra o kadını elde edemiyceğimi anlayıp gittim büyü yapmaya karar verdim komik dimi sadece bana aşık olsun benim olsun diye…sonra büyü için saçını kesmem lazımdı kesemedim..anladın mı o kadın kim şimdi
-ertan şey şey ne desem bilmiyorum…
-işte bilemezsin zaten merak etme ben alıştım bu yanlızlığa aslında…
-sen iyi bir çocuksun yakışıklısın dışarıda bir sürü güzel kız varken neden ben
-işte bu soruyu çok sordum ben kendime bende bulamadım sen olduğun için sen işte bu kadar basit
-yanii şoktayım şimdi ne desem bilemyorum…ertan dedi hafif tebessüm ederek…yani sen şimdi bana aşıksın öylemi …ahh allahım…dedi gülere
-bende komik olan ne dedim
-ya o büyü olayına gerçekten deniycekmiydin neydi o büyünün etkisi yapsaydın olsaydı ne olucaktı..
-sen benim olucaktın
-inanamıyorum senin olucaktım öylemi…dediklerini umursamıyorum ertan şuan alkollüsün ne konuştugunu bilmiyorsun bence…
-tamam teyze çık dışar yanlız kalmak istiyr
-ertan yanlış anladın öyle demek istemimiştim
-çık dışarı dedim
– ertan tamam biraz daha konuşalım
-çık dışarı dedim
-hayır çıkmıyorum ne yapıcaksan yap bakalım…
-ne mi yapıcam görürüsün şimdi dedim tuttum kolundan alkolün etkisiyle içeri çektim yatak odasına doğru götürdüm
-ertan dur saçmalama ne yapıyorsun dedi

ama aldırmadım ne olucaksa olsun artık diyordum zorlada olsa yapıcaksım…biraz çekerken direndi ama gönlü var gibiydi…yatağa attım kaçmaya çalışyordu direk kapıyı kitledim nefes nefese kalmıştı heycandan direk üstümü çıkarttım boxer hariç o hala şoktaydı nefes alışlarının sıklığını ben bile duyuyordum…
-ertan ban yanlış yapıyorsun dedi

ama aldırmadım ok yaydan çıkmıştı artık..dışar üstüne saldırdım beni itirmeye çalıştı ama başamadı direk amına elimi attım avuçladım durdum resmen beni itirmeye çalışıyordu ama başaramadı bir türlü hemen altındaki piyamayı indirdim resmne amı karşımdaydı artık karşı koymuyordu..direk amına girmye çalıştım ama başamadım ilk önce biraz uğraştım onun gözleri sikimdeydi.her yerini öpüyordum resmne dudaklarıyla oda karşılık vermye başladı artık kendimizedfen geçmiş durumdaydık amına giriğimde sanki sikimi yakıyorlar sandım o derece sıcaktı öperken oda çocuklugumdan beri bu anı bekledim senin beni olmanı bekledim hastayım sana ölüyorum senin için dedim oda devam et dedi ben amına gel git yapma devam ettim yatak sallanıyordu ikimizde gözlerimiz kapalı bir birimizi yiyorduk teyzem ahha ahh diyordu boşalıyordu ama gözlerimi açamıyordum bende son vuruşları yaptıktan sonra boşaldım ama boşalmak için elimi sikime attığımda sikim resmen meni olmuştu sanırım onun boşalmalarıydı…yatağa yanına yattım

-sonunda emeline erdin mutlumusun dedi
-hemde çok
-tmm o zaman giyin üzerini bu olanlarda aramızda kalıcak annen yada baban duyarsa ikimizide bu binada barındırmazlar
-evet söylemem merak etme ama devamı gelirse dedim
-tmm sen yeterki böyle içme işlerine devam etme atık oldu olan sen bu saaten sonra devamlı ister durursun..baştan söyliyim her zaman olucak birşey değil bu anladın mı arkadaşlarına falanda anlatmıycaksın.Sırf senin haline üzüldüğüm için yaptım ve yapıcam belki
-biraz önce orgasm olan benmiydim sadece acı yalanı merak etme sende deli gibi sevişiyordun..sende istiyorsun belki ki..
-tamam uyanık tmm bende insanım sonuçta…dediğim gibi aramızda kalıcak bunlar sakın..ben şimdi yukarı gidiyorum çocuk evde tek
-yarın yine görüşüz o zaman
-tmm alkollu olma ama ağzın leş gibi biraz kokuyordu ben böyle şeylerden hoşlanmam haberin olsun
-tmm ayık olucam
-tmm çocuk uyudugunda akşam gelirim dedi

gitti dünyanın en mutlu insanı bendim belki pasifliğim bekli bu işe yaramıştı tek ama güzel sonuç vermişti…evede uyuyamadım sanki bir rüyaydı bu kadar kolay olucagını tahmin etmiyordum.demek ilk adımı atmak meseleymiş diye düşündüm..hemen porno videoları açıp nasıl becereiceğimin planlarnı yapıyordum..bende uyudum ertesi gün öğlen doğukan geldi kapıya öğlen ertan abi annem seni çağıyor kahvaltı hemen üstümü değiştirdim..çıktım yukarı teyzem günaydın yakışıklı nasıl güzel uyudun mu dedi gülerek bende hemen çok güzel uyudum dedim oda güldü hımm demek güzel uyudun dedi neyse kahvaltıya oturduk..yemeği yedik bizim ufalık okulla birlikte gezitye gidicekmiş müzeler falan bana gün doğmuştu..teyzem ben şunu okula bırakıp geliyorum sen kahvaltını iyice yap dedi bende tmm diyip bal falan ne varsa yedim enerji olsun diye…kahvalntım bittikten sonra hemen sigaramı yaktım…onu bekledim..geldi

-kahvaltını yaptın mı
-evet yaptım..
o masayı toparlarken hemen arkasına yanaştım kollarım la belini kavradım…boyunu öpmeye başladım…
-dur bakalım akşamı bekle
-hadi ama çocukta yok kimse yokken yapalım birşeyler dün gece tadı damağımda kaldı
-akşama dedim bu işler her istediğin zaman olucak şeyler değil..Hem sabretmeyi öğren artık..
-tmm o zaman akşam dün gece gibi kısa sürmiycek haberin olsun
-temmenim o dedi
-demek temennin haa tmm o zaman akşma görüşüz ben dışarı çıkıyorum birey istiyorumusun dedim
-yok dedi

bende gittim arkadaşlara konuştuk…akşam kadar dışıada takıldım eve 7-8 gibi gittim duşa girdim traş falan oldum birşeyler atıştırdım..teyzemlerdende komşular iniyordu demek i komşuları bekliyormuş..neyse ben beklemeye devam ettim..akşam 10 gibi teyzem geldi…

-ne yaptın bakalım bugün
-arkadaşlarla takıldım öyle oyalandım işte..sen ne yaptın
-komşular geldi öyle oyalandım biraz kesitirmisin tv bakarken yarım saat önce uyandım..
-hımm yeni uyandın yani..
-evet karnın açmı yukarıdan birşeyler getirim mi
-yo gerek yok ben yedim biraz önce ama aç oldugum başka konular var
-neymiş onlar
-gel içeri geçelim sana daha iyi anlatıyım onları dedim

yatak odasına gittik hiç konuşmasına fırsat vermeden dudaklarına yapıştım oda alt dudagımı emmeye başladı kalçalarından kavradım kendime doğru çektim resmen poposunun kanatlarını deli gibi sıkıyordum..avuçlarım içindey o hayal ettiğim göt…üstümü çıkarttım onu soymaya başladım sikim kalkmıştı..gözleri sikime kayıyordu sonra yataga geçttik amını ellemeya başladım yalamak içimden geçti ama kusarım diye korktum amını incelercesine elliyordum parmagımı amını ortasında gezdiriyordum…sonra amını bıraz sıvılarla doldu elimi hemen çarşafa sildim..

-yeter bu kadar dedi

kucağıma oturdu sikim resmnen alevler içindeydi üzerine oturup kalkıyordu.ilk önce göğüslerini sıktım…sonra ise kalçalarını avuçladım kucagımdan zıplarken dünyalar benim oluyordu…harika birşey bu sex yapmak…2-3 dk içince ben boşaldım geliyorum dedim hemen kucagımdan kalktı bende çarşafın üzerinde boşaldım…teyzem ne çabuk dedi bende ne biliyim bu ikinci sex yapışım ..tmm normal o zaman amcanda böyleydi ama ilerde alışırsın merak etme dedi bende tmm dedim drek dudaklarına yapıştım..deli gibi emiyordum dudaklarını amına tokat attım sikim kalkmaya başlamıştı 3-4 seviştikten sonra bu sfer ben üstüne çıktım amına kendim girdim vurmaya başladım kollarımla kendimi kaldırdım 5-6 dk böyle vurdum teyzem gözleri kapalı bir şekilde duruyordu ben vurdukta oda zevk alıyordu yine ımmm diye kendini sıkmaba başladı bacakları kasılıyordu bacak arasındayken bunu hissediyordum…sikime baktım saydam beyazımsı sıvılarla bolmuştu bu beni daha da zevke getirdi domalmasını söyledim arkasına geçti yatagın üzerindeydik ama halim kalmamıştı belimi ellerim ile ittiyordum oda bunun farkına vardı ayağa kalkta bur dedi bende ayağa kalktım oda götünü yatagın kenarına getirdi..girmeye başladım göt deliği ço güzel duruyordu bazı porno filmlerindeki kadınların göt delikleri çok değişik ve mide bulandırıcı gelirdi bana bende ondan korkuyordum ama harika bir götü vardı vurmaya devam ettim ama halim kalkmamıştı bu seferde boşalmıyordum teyzem bunu anladın ahh demeye başladı kendi boşaldıgı için benimde boşalmamı istiyordu ama ben aklımı başka şeylerle meşgul yoruldum dedim oda tmm o zaman ben çıkıyım üste uzan dedi sex yapmak gerçekten porno filmdekiler gibi olmuyormuş onu anladım…kucagımda zıplıyordu iler geri yapıyordu onun ellerin benim göğsümdeydi bende ellerin tuttum destek vermek için sonra yoruldugundan olucak i ellerini bacaklarıma koydu destek alıyordu…bende çok geçmeden boşalıyorum dedi yine kalktı…yatağa uzandık sigara yaktık 1 er tane teyzem nasıl memnun kalkdın mı dedi

-evet harikasın dedim
-güzeldi sağol
-devam edicez ama bu gece böyle geçmiycek
-anlaşılan sen yılların birikimni bana aktarıcaksın tmm bir kere daha yaparız sonra ben giyim çocuk evde tek başına dedi
-tmm dedim içer geçtim içicek birşeyler almya
kapı çaldı ben direk yatakodasına koştum toparlan kapı çaldı dedim oda kim bak bakalım dedi baktım delikten birşey gözükmüyor teyzem hemen toparlandı bende giyindim kapıyı açtım baktım ufaklık annem burda diye soruyor geldi içer geçti teyzem ben gidiyorum dedi bende tmm o zaman dedim ama içimden ufalıga sayrıyordum…

İlk olayımız böyle geçti teyzemde seks konusundan benim ile beraber öğrendi son bir ay içiden gelicek hikayelerimi yazıcam begenen olursa hoşçaklın..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

namus düşkünü baba ve nişanlısı

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

namus düşkünü baba ve nişanlısı

Orta halli bir esnaf olarak mahallede saygı gören biriyim,
Sekreterim evlenip ayrılacağını söyleyince yerine birisini bulabilir misin dedim oda zaten komşusunu önerecek miş ama Türbanlı kız kabul edrmisiniz dedi , Bende farketmez işine sağdık olsun yeter dedim yeni çalışma arkadaşı m ertesi gün geldi ufak tefek ,oldukça zeki bir kız bende beğendim işe başladı, aklımda hiç kötülük yok Kız benden 20 yaş küçük işini yapsın yeter, işe başladıktan bir kaç gün sonra babası ve nişanlısı eldiler Efendim kızımız çok namusludur biz namus için yaşarız diye konuşmaya başladılar,kayın peder damat ikisi de Bitirim havaların da Gizlice beni tehdit eder gibi aman kızımıza yan gözle bakma .. türünden konuşup sana çok güveniyoruz diyip gittiler,
Ben çok sinirlendim kızım bu ne demek bunlar bana değil sana güvenmiyorlar sende istemiyorsan çalışma dedim,kız ağlayarak bakma bunların böyle konuştuğuna kahve paraları bile yok ben çalışacağım onlara para vereceğim….
kısa bir süre sonra kız işinde çok başarılı bende o da mutluyuz, ama içimdede Şu namus lu görünen baba ya ve nişanlısından intikam almak,, Neyse bir gün bir müşteri ile iyi bir iş bağlayınca haydi bunu yemek le kutlayalım dedim GÜL hemen kabul etti Güzel bir yemek bir kaç bira derken Gül başından geçenleri beni cok yakın bulduğunu söyleyerek anlattı . Nişanlısı Uzaktan akrabası imiş çok korktuğu için nişana hayır diyememiş, hiç sevmediği nişanlısı bir gün evde yalnız ken nasıl olsa yapacağız diye zorla sahip olamaya kalk mış Bekaretim bozuldumu bilmiyorum o günden sonra asla yalnız kalmadım ve sex ten korktum, dedi.
bu samimi sohbet ler bir kaç kez tekrar etti bu arada ben eşinden ayrılmış beker evi olan biriydim, yine bir gün alkol ve sohbet sonrası senin eve gidelim biraz dinleneyim sonra eve giderim hem tüm aile memelekete gitti dedi,
Ve birkaç bira daha alıp eve gittik kapıyı kapar kapamaz dudaklarıma yapıştı titriyordu ve isterik halde idi,
kucağıma alıp yatak odasınagötürdüm biraz seviştikten sonra ben bir duş alayım sana temiz olmak istiyorum diyerek duşa girdi o yaşa kadar sikimin bu kadar sertleştiğini görmemiş tim bir an önce GÜL lün amcığında kaybolmak istiyordum ama acelede etmemeliydim, omuhteşem vucut çırıl çıplak karşımdaydı Türban çıkmış Orta boy memeler traşlı çizgi gibi bir amcık ben hemen saldırdım öptüm yaladım sonra hatırladık ça hala heyecanlandığı omüthiş yalama senfonisini yaşadım tüm vucudumu hiç acele etmeden yaladı ve artık dayanamadım yalvararak haydi dedin nasılsa bakire değil di Gülün amcığının da nasıl sulandığını anlatmama gerek yok sanırım,Sırt üstü yatıp bacaklarını açarak hadi dedi ve çelik gibi olan sikimi bir anda o daracık ama dibine kadar soktum o da bende çığlık çılığa bağırarak sikiştik nekadar sürdü bilmiyorum içine öyle bir boşaldım amcığının ki dışına kadar aktı o da ne kan akıyordu hani bakire değildin dedim oda bende öyle sanıyordum pezevenk sikememiş demek ki diyerek gülüştüki

Ve bekaretinin böyle güzel bittiğinden çok mem nun du biraz dinlendikten sonra O muhteşem amcığa tekrar girdim yavaş yavaş hiç acele etmeden saatlerce sikiştik,
Artık her gün büroyu erken kapatıp aşk yuvamıza gidiyor sikişmenin her çeşidini uyguluyor duk , Göt ten sikiş meyide çok sevmişti zaman zaman kendisi bu gün Göt günü diyor beni daha çok azdırıyordu .
bir kaç yıl inanılmazsıklık ta sikiştik bu arada babası ve Nişanlısı uğruyor yıne Namus hikayeleri anlatıyor kızın maaşını da alıyorlardı
ben iki kez mutlu idim….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Arkadaşımın Kocasının Orospusu Oldum

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadaşımın Kocasının Orospusu Oldum
Merhaba ben Melis. 169 cm 50 kg 89/61/90 sarışın bir hemşireyim. Geçen yaz arkadaşlarım beni Çeşme’de yazlıklarına davet etmişlerdi. Son gece beni komşularında ki bir partiye götürdüler. Güzel müzikler kendini beğenmiş bir ev sahibi, belki arkadaşlarımla takılmak güzeldi, ama orada sadece arkadaşlarımı tanıyordum ve sıkıldım. Ben de erken ayrılmak istedim daha İzmir’e dönmem gerekiyordu. Ama arkadaşım beni yalnız göndermek istemedi. Dışarı çıktık taksi çağıracaktım ki arkadaşım kocası Selim’e beni bırakmasını söyledi.
“Hem senin yarın öğleden sonra bir toplantın yok muydu sabah gideceğine şimdi gidersin. Hem de Melis’i bırakırsın” dedi.
Vedalaştık ve Selim’in arabasına bindim. Geldiğimizden beri ev sahibi ile flört ediyordu ve adım gibi biliyordum, ona vermek için kocasını benimle İzmir’e yollamıştı orospu. Çünkü o da benim kadar çapkın bir kızdı.
Eve giderken sohbet etmeye başladık alkolünde etkisiyle sohbet erotik bir hal almaya başlamıştı. Bana karşı hep bir ilgisi olduğunu biliyordum; aslında ben de ona karşı boş değildim. Çünkü boşboğaz arkadaşım her zaman yatakta ne kadar iyi olduğunu anlatır dururdu. Abada beni arzulayan yakışıklı bir erkekle beraber olmak ve radyodan gelen romantik müzik, beni üniversite zamanlarına götürdü. O zaman olsa bu arabada hemen Selim’e verirdim. Sonra neden şimdi de olmasın dedim. Üzerimde o gün kırmızı süper mini etekli tek parça straplez bir elbise, tangam, siyah çoraplarım, jartiyer ve topuklu ayakkabılarım vardı. ,koltukta biraz kayınca eteğim iyice yukarı toplandı yandan jartiyerim ve bacaklarımın arasında tangam görünüyordu. Bunu fark etti, pantolonun önünün büyüdüğünü görebiliyordum.
“Ellerim üşüdü” dedim.
“Kaloriferi açabilirim” dedi
“Aslında çocukluğum aklıma geldi. Ben çocukken ne zaman ellerim üşüse annem bacaklarının arasına alır ısıtırdı” dedim ve seksice gülümsedim.
“İstersen benim bacak aramda ısıtabilirsin” dedi ve bacaklarını ayırdı.
Ona doğru hafifçe döndüm, dönünce tangam ve göğüslerim gözünün önüne serildi. Ellerimi yavaşça bacak arasına soktum. Ellerim yarağına temas edince çok kalın olduğunu anladım ve amımdan akan suyun tangamın önünü ıslattığını hissettim. Yavaşça yarağını kavradım pantolonunun üzerinden okşamaya başladım. Hafifçe inledi. Yanımızdan her araba geçtiğinde arabanın içi aydınlanıyordu ve böylece gözlerinin zevkle parladığını görebiliyordum.
“Artık ellerim üşümüyor” dedim.
“Buna sevindim” dedi. Ama sesi tamamen farklı çıkıyordu. Tam o anda elini uzattı ve amımı tangamın üzerinden okşamaya başladı. Islaklığımı hissedince tangamı hafif kenara kaydırdı bende bacaklarımı biraz daha açtım ve içime giren parmaklarının verdiği zevkle inledim.
“Bende biraz elimi ısıtayım” dedi.
Elimin altındaki yarağının daha da büyüdüğünü hissediyordum. Yavaşça kemerini ve pantolonun önünü açtım ve yarağını çıkarıp iki elimle okşamaya başladım. Derince inledi ve amımdaki elini çekip saçımdan yakaladı ve başımı önüne bastırmaya başladı. Ne istediğini anlamıştım ve beni yönlendirmesine izin verdim ve ağzımı açarak yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Emniyet kemerimi çıkardım ve kapıya doğru domalarak yarağını emmeye devam ettim. Başımı bastırıyor hepsini sokmaya çalışıyordu. Ama sadece başını alabiliyordum. 18 cm civarında bileğim kalınlığında bir yarağı vardı. Ben bütün marifetlerimi göstererek emerken eli sırtımı okşayarak kıçımın üzerine getirdi. Önce götümü okşadı sonra parmakları amımı buldu ve tekrar parmaklamaya başladı. 2 parmağını içimde hissedince daha sert emmeye başladım.
Eteğim belime toplanmıştı tangamıda Selim dizime doğru indirdi. Amımda ıslattığı bir parmağını götüme sokunca taşaklarını sıkarak öyle bir emdim ki dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı yutabildiğim kadarını yuttum. Ağzınım kenarından akanları yalayarak temizleyip yuttum. Bu arada götüme ikinci parmak girince bende boşalmaya başladım. Yerime oturdum eteğim hala belimde tangam dizlerimdeydi. Tangamı çıkarıp yavaşça cebine koydum. Eğilip kulağını yaladım hala dışarda olan yarağını okşarken;
“Kenara çek ve beni yol kenarında ucuz bir orospu gibi sik” dedim.
Yarağı elimde büyürken otobandaki benzin istasyonun kamyoncu parkındaki tenha bir yere arabanın burnu neredeyse ağaçların arasında olacak şekilde park etti. Otoparkta birkaç kamyon vardı. Oturduğum yerden fırladım ve arabadan çıktım. Elbisemi düzelttim.
“Hava çok güzel” diye biraz sesli söyledim.
“O kadar yüksek sesle konuşma” dedi arabadan çıkarken. Onu arabanın önüne doğru çektim ve kaputa oturttum. Önünde diz çöküp yarağını çıkarak emmeye başladım. O da başımı tutmuş bastırıyordu. Bazen ağzımdan çıkarıp taşaklarını emiyor tekrar yarağını emiyordum eteğim yine belime toplanmıştı.
“Bu güzel Orospu” diyor ve straplezinim içine bahşiş sokuşturuyordu.
“Aferin Orospu bütün parayı hakkediyorsun” diyerek beni daha çok azdırıyordu.
Kalkıp göğsümdeki paraları alıp. Straplezimi de belime doğru indirip.
“Çok azdım Selim sik beni” diyerek kaputa oturdum.
Bacaklarımın arasına girdi ve beni yatırıp dudaklarıma yapıştı ve tek seferde o koca yarağını amıma köküne kadar soktu. Zevk çığlığım ağzının içinde kaybolurken sert sert beni sikmeye başladı. Bacaklarımı beline kollarımı boynuna dolayıp onu daha derine sokması için kendime doğru çekmeye başladım.
Ağzımı ağzından kurtarabildiğimde derin bir nefes alıyor ve ciyaklar gibi inliyordum.
Bana bakıp “Sessiz ol orospu komşularımızı uyandırmak istemezsin, değil mi? Eğer uyanırlarsa seni bu kamyonculara pazarlarım orospum benim” diyerek sert ve hızlıca amıma pompalıyordu.
“Kapa çeneni, daha sert, daha hızlı sik beni” diye sesimi istemeden yükseltince; elini ağzıma koydu ve bağırmama engel oldu. Tam o anda üst üste orgazm olmaya başladım bacaklarımı daha sıkı sarıp onu iyice kendime çektim ve hareket etmesine izin vermedim.
Ben biraz rahatlayınca bacak aramdan kurtuldu ve beni kaputun üzerine domalttı.
“Tanıştığımız günden beri bu götün hayalini kuruyordum. Karımı bile kaç kere götünden seni hayal ederek siktim” dedi ve bir eliyle ağzımı kapatıp diğer eliyle yarağını amımdan akan sularla ıslanmış götüme bastırmaya başladı.
Kalın yarağının götümü yararak girdiğini hissediyordum. Yavaş yavaş sokuyordu. Her santiminin her damarının daracık götüme sürttüğünü hissedince tekrar orgazma yaklaştığımı hissettim. Taşaklarının amıma değdiğini hissettiğimde bacaklarım titremeye başladı ve tekrar boşaldım bu arada götümü sıkıp bırakarak yarağını sağıyordum. Tam o anda götümün yanaklarında bir tokat hissettim ve acıyla kendimi gevşetince. İçimde hareket edebildi.
“Yavaş ol orospu beni hemen boşaltmana izin vermem” diyerek hızlandı.
Amımı siktiğinden daha sert ve daha hızlı götümü sikmeye başladı. Ağzımı kapatan eliyle beni kendine çeke çeke götümü sikiyordu. Yaklaşık 15 dakika sonra yarağının götümde iyice şiştiğini hissettiğimde; kulağıma doğru eğilip,
“İstiyor musun götünü dölleyeyim mi?” dedi.
Başımı sallayıp evet dedim ellerinin arasından ama sesim boğuk bir inleme olarak çıktı. Tam o anda tekrar boşalmaya başladım. Orgazmım bitince beni önüne diz çöktürüp;
“Senin gibi bir orospu ancak bunu hak eder” diyerek yüzüme ve göğüslerime boşalmaya başladı. Yüzüm göğüslerim hep döl olmuştu. Önünde porno yıldızı gibi sırıtarak döllerini elimle toplayıp yutmaya başladım. Hepsi bitince ayağa kalkıp dudağından öperken yarağını yerine koyup pantolonunu kapattım. . sonra üzerimi düzeltip hiçbir şey söylemeden yerime oturdum.
Oda direksiyona geçti ve evime kadar amımla oynayarak beni bıraktı. Evimin önüne gelince fikir değiştirdim. Yarağını tekrar elime alıp.
“Beni senin evine götür ve karının yatağında götümü sikmeni istiyorum” dedim.
Yarağı elimin altında tekrar taş gibi oldu. Ve yarağını çıkarıp ağzıma vererek evine götürdü. O gece sabaha kadar bir kez amımı ve iki kez daha götümü sikti. Hala arada sırada gelir beni güzelce siker ve gider. Hatta bir hafta iş gezisi diyerek beni tatile götürdü ve orada iki sevgili gibi tatil yapıp sikiştik.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Körpecik Pasifi

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Körpecik Pasifi
Acil bir işim çıktığı için hemen ıspartaya gitmem gerekiyordu.Altı üstü 1 saatlik bi şeydi ve çabucak işimi bitirmiş kendimi internete atıp görüşebileceğim birilerine bakmaya başlamıştımki facebookta çok uzun zamandır konuştuğum 17 yaşındaki hasan adlı kişinin online olduğunu gördüm.Çok deneyimsiz olması ilk başta kafamda soru işareti olsada yinede denemek güzel olabilirdi.

Hasan liseyi yeni bitirmiş çekingen ve duygusal biriydi.Öpüşme sevişme delisiydi desem yeridir.Şimdiye kadar 2-3 deneyimi olmuş ama tam bir sex yaşamamıştı.Face konuşmalarımızda her zaman benim ilişkilerimi merak ediyor ardı ardına sorular sorup sexe dair bişeyler öğrenmek istiyordu.Hal hatır sormak maksadıyla ona napıyorsun yazmam olayın başlangıcı olmuştu.Hasan hemen sohbete başlayıp napim işte aynı arayışa devam yazınca bende aradığın ayağına geldi istersen görüşebiliriz dedim.2-3 kere buluşma fikri geçmişti konuşmalarımızda ama bir türlü yaşından dolayı uygun yer bulamadığımız için gerçekleşmedi.Ooo burdasın demek bende 18 yaşına dün girdim demesi bende de bişeyleri uyandırmıştı.Bunun anlamı otele bile gidebiliriz artık sex içindi.Hemen hasana iyi yaşlar dilerim sana doğum günü hediyesi vermem lazım dememle hasan evet uzun zamandır tanışıyoruz ve sex deneyimin benim için en güzel hediye olacak deyip buluşalımmı diye bana sordu.Bende çok isterim istersen çarşıda buluşup uygun bir yere geçeriz dediğimde hasan gerek yok ailem şehir dışına çıktı yanlızım şuan hadi bana gel deyip adresi yazdı.

Ev ortamı daima daha uygun olmuştur bu tip ilişkilerde.Ve hasan evde daha rahat olacaktı tabiki bende.Hemen verdiği adrese ulaştım.Balkondan bana bakıp kapıyı tarif etti.Aracı park edip hemen apartmana girip 2.kata çıktım.Hasan beni bekliyordu zaten kapıyı aralamış içeri geçip karşılıklı oturup 6 aydan fazla facebookta görüştüğüm ama birbirimizi hiç görmediğimiz hasanla sohbete başladık.Konuşmalar ilk başta normal olsada kısa sürede sexe gelmişti.En son ne zaman yaptın diye sorunca 2 hafta kadar oldu zaten face den birazcık yazmıştım deyince haa evet hatırladım okurken öyle azmıştımki dayanamayıp o an 31 çekmiştim bile dedi.Hikaye sitesinde yazdıklarını asla kaçırmıyorum süper zevk veriyorsun demesiyle teşekkür edip okumak güzel ama yaşamak daha güzeldir deyip güldüm.Hasanın tebessümle sen gibi biri çıkmadıki şöyle zevk sarhoşu olayım demesiyle ayağa kalkıp önüne geldim ve işte sana fırsat daha fazla vakit kaybetme ozaman deyip onuda ayağa kaldırdım.Kendime çekip dudaklarına yumulmamla hasanda elleriyle başımı tutmuş karşılık vermeye başlamıştı.

Bir süre dudaklarımızı ayırmadan bu şekilde öpüştükten sonra hasan kendini geri çekip süpersin erkeğim deyip elimden tuttuğu gibi odasına doğru yürümeye başladık.İçeri girip perdeyi kapattı ve tekrardan yanıma gelip öpüşmeye başladık.Hasanı kalçalarından okşarken hafif olmasını fırsat bilip bir anda yerden kaldırıp kucağıma aldım.Oda bacaklarını arkamda kenetlemiş ellerini boynuma dolamış arzu dolu öpüşmemize bu pozisyonda devam etmeye başlamıştık.2 dk kadar bu şekilde kucağımda kaldıktan sonra hasanı yere indirip soymaya başladım.Önce tişörtünü sonra eşofmanını çıkarmıştımki hasanın gstringine bitmiştim o an.Fil resimli ve hortumunda da penisi olan şekildeydi.Komik ama süper görünüyordu ve hortum kısmından penisinin sertleşmiş olduğunu anlaşılıyordu.Kısa süreli gülüşmelerden sonra hasan da beni soymaya başladı.Boxerımı da çıkardığında yüzüme bakıp resmini görmüştüm hatta yazılarında ve hikayelerde de kalın olduğunu okumuştum ama bu derece olacağını düşünmemiştim demesiyle eliyle sıvazlayıp yalamaya başlaması bir oldu.

Aç bebeğin memeye saldırması gibi hasan da penisimi öyle vakumluyorduki size anlatamam. Neredeyse gırtlağına kadar sokuyor sonra bir hamlede çekip bir süre sıvazlayıp tekrardan başını ileri geri hareket ettirerek oral yaptırıyor penisimin çevresi vıcık vıcık su olmuş halde devam ediyordu.Gstringin ipine uzanarak yukarı kaldırmamla hasanı domalma pozisyonuna getirmiş bende parmaklarımla deliğine dokunmaya başlamış kalçasını ovuyor arada ufak tokatlar atarak onunla ilgileniyordum.Ayakta bir süre daha bu şekilde yaptıktan sonra kendimi çekip yatağa uzandım.Hasanada ters yatmasını istedim.Amacım deliğinin yalanmasını merak eden hasana bunu yasatmaktı.Dediğimi yapan hasan poposunu yüzüme gelecek şekilde üstüme uzanmış ve kendini bana bırakmış halde yeniden saxoya devam etmeye başlamıştı.Poposu öyle güzeldiki ellerim kalçasını rahatça kavrıyordu.Gstringin ipini kenara çekmemle daha kıl çıkmamış muhteşem kokan deliği gördüğüm an dahada iştaha gelmiş halde bir anda dilimle yalamaya başladım.

Dilimi yuvarlak yapıp arada deliğinin içine sokup çıkarıyor ellerimlede kalçalarını hafif hafif yoğurarak genişletip bırakarak 1 parmağımın rahatça girecek şekilde genişletmeyi dilimle başarmıştım.Parmaklarımdaydı sıra yavaşça parmaklamaya başladım.Hasan kendini bana bırakmış nefes almadan aletimi delicesine yalamayı sürdürüyordu.2. parmağa geçmem çok uzun sürmedi.1-2 dk daha alıştıra alıştıra 2 parmakla yaptıktan sonra 3. parmakta biraz kendini çeker gibi olsada yeniden devam etmemi ister gibi kendini bana doğru getirdi.Artık 3 parmağım rahatça girip çıkar hale gelmiştiki hasanı üstümden yana yatırdım.Yanımda getirdiğim prezervatifi hızlıca açıp aletime itinayla yerleştirdiğim gibi hasanın üstüne uzanıp dudaklarına eğildim.Ellerimlede bacaklarını 2 yana açtıracak şekile sokup aletimi deliğe denk getirip hafif hafif başını sokup çekmeye başladım.Aşağıda bunlar olurken ben hala hasanı öpüyor aklından o ilk giriş korkusunu yenmesi adına onu meşgul ediyordum.

Hasan da ellerini başıma koymuş 2 yan taraftan tutmuş öpüşmeye odaklanmıştı ki biraz kendimi bırakınca penisimin başı içeri girmiştiki hasan güzünü acı dolu kısıp dudaklarımız birleşikken garip bir inleme sesi çıkarmıştı.Sakin ol geçti buydu o anlattığım acı dediğim an tekrardan öpüşmeye başladık.Bu körpeye kıyamıyordum inanın ve hareketlerimi o kadar ağırdan ve yumuşak yapmama rağmen hasanın acı duymasını istemiyordum.Milim milim giren penisim sonunda kökü bulmuş bende hepsini sokmanın verdiği rahatlıkla kendimi hasanın üstüne tamamen bırakmıştım o an.Hasan dudağını çekip girdimi hepsi deyince elinle hisset dedim.Sağ eliyle yoklama yapınca tenlerimizin değdiğini ve hepsinin içinde olduğunu anlayınca hınzır bi gülümsemeyle öyle abartıldığı gibi bi acı olmuyormuş deyince bak kaşınma 10 dk dır ne çekiyorum acı duymayasın diye ben biliyorum çektiğimi deyince hasan da senden gelecek herşeye razıyım erkeğim yeterki zevk verdireceğini bileyim deyince acı bitti artık zevk vakti deyip yavaşça hareketlenmeye başladım.

Penisim kendisini sıkı sıkı sarmış göt deliğinin içinde yavaşça yol bulup en dibe kadar ulaşıyor sonra geri çekmemle başına kadar çekilip tekrar ileri hamle yapmamla yine derinlere ilerliyordu. Hasan hareketlerimle kendinden geçmiş benim hareketime uyarak oda dibe ulaşma noktasında kendini bana iterek tenlerimizin buluşmasına yardımcı oluyordu adeta.Bir süre daha ağırdan alıyordumki hasan hızlı sok erkeğim geçir en dibime diye zevkten inlemeye başlayınca artık bende hızlanma zamanı geldi diye düşünüp seri şekilde şap sesleri eşliğinde ardı ardına girip çıkmaya başladım.Hasan tamamen kendinden geçmiş halde yüzünde ince bir tebessümle gözlerini kırpmadan bana bakıp elleriyle belimden tutmuş beni giriş anında kendine sertçe çekmeye başlamıştı.Nasıl bebeğim iyimi diye sorup bir süre hareketsiz kalınca süper aşkım yazdığından bile daha muhteşem bi şeymiş tam sex hadi nolur durma sik körpeni diyince içinden çıkıp ters döndürdüm.Ayaklarını birbirine değecek şekilde birleştirip üzerine uzandım ve aletim deliğin yolunu kendi bulmuşçasına bir hamlede delikteydi yine.

Üstüne uzanmanın keyfiyle ağırlığımı tamamen hasana vermiş şekilde yavaş yavaş tempo kazanarak sadece bel hareketleriyle hasanın poposunda git gellere başlayınca 2 mizdende zevk almanın etkisiyle hoş sesler çıkmaya ufak fısıltılarla birbirimize iltifatlar yapmaya başlamıştık. Her darbemde hasan ohhh süper derken bende onu teşfik edici şekilde sen de süpersin inanılmaz zevk alıyorum sayende diyor bir yandan da seri halde pompalamaya devam ediyordum.Hasan halinden memnun halde ellerini yatağa kilitlemiş poposunuda hafifçe kaldırarak daha kolay giriş yapmama olanak sağlıyordu.Aklıma tam bu sırada hasanın en sevdiği pozisyon olan ayakta kucağımda sikmek fantazisi gelince hasanın içinden çıkıp onu yüzü bana gelecek şekile döndürdüm ve yatağın en ucuna doğru çektim.Deminki iyiydi aşkım desede hiç ses etmeden aletimi deliğe dayayıp hızlı hızlı sokup çıkarmaya başlayınca yeniden sessizliğe gömülüp zevk almaya başladı.Ellerini boynuma dola dedim ve kalçalarından tuttuğum gibi kendimi geri çekerek ayağa kalkınca hasan olayı anında çözdü.Ayaklarınıda belime dolayıp dudaklarıma yumulup teşekkür ederim erkeğim biricik sikicim derken ben kalçalarını oynatarak hasanı ayakta sikmenin keyfini çıkarmaya başladım.Kalçalarının ufak olması ve hasanın da vücut olarak esnek olması bu pozisyonda avantajımdı.Kucağımdayken hiç zorlanmıyor ardı ardına sert darbelerle deliğini aletimde doldurup bir güzel sikiyordum.Hasan duvara daya birazda erkeğim diyince hemen yere indirip içinden çıktım aynı anda ters döndürüp hasan ellerini duvara dayamışken aletimi 1 hamlede içine yolladım.Ellerimle omuzundan tutmamla sertçe girip çıkmaya başlamam bir oldu.

Öyle sert giriyordumki hasan garip iniltiler çıkarmaya başlayınca bir an acı çekiyor sanıp duraksadım.Başını bana döndürüp neden durdun deyince acıyormu demem kısa bir gülüşmeyle delimisin ölüyorum zevkten ne acısı demesi bendede tebessüme neden oldu.Peki öyleyse devam aşkım ozaman deyip ardı ardına güçlü darbelerle hasanı becermeye devam ettim.Bu pozisyonda da uzunca kalmıştımki hasan bana dönerek boşal artık erkeğim ayaklarım heryerim sızladı daha burdayız öyle kolay göndermem seni deyince peki aşkım nasıl istersen geleyim ama biraz sert olacak biraz daha dayan deyip yeniden hızlı hızlı girip çıkmaya başladım.Ellerimi beline atıp ordan hız kazandırarak o kadar hızlı girip çıkıyordumki makina gibi hareketlenmem hasanı daha da delirtmiş sok karına sik erkeğim sözleri arasında daha fazla dayanamayıp geliyorum dememle hasan bir anda kendini öne atıp dizi üstüne çöktü.Daha önceden ağzına boşaltılmasını asla istemediğini midesinin bulanacağını söylemesi vardı aklımda ama şuan sanki bunuda denemek ister gibi önümde ağzını açmış bekliyordu.Hemen prezervatifi çıkarıp elimle aletimi tutup ağzına soktum ve başını 2 yandan tutup ağzında git gele başladım.Çok geçmeden de haykırarak ve dizlerim titrerken hasanın ağzına tüm döllerimi boca etmeye başladım.Hasan diz çöküp ağzındaki tada alışmaya başlamıştı sanırım öyle hareketsiz bir süre kaldıktan sonra beni iterek nefes almak için hamle yaptı.

Kendimi çekince ağzının içinin bembeyaz döllerimle dolduğunu gördüm.Lavaboda çıkar istersen begenmediysen hasan derken bir hamlede yutkunarak süpermiş tadı erkeğim boşa gitmesine izin vermem deyip midesine indiriverdi hepsinide.Aletimin kenarlarında kalanları da diliyle yalayıp hala daha sıvazlıyor geriden gelen ufak döl damlalarınıda iştahla yalayıp yutuyorken kendimi yatağa bıraktım.Hasana dönüp nasıl aklındaki gibimiydi diye sormam la hasan da kahkaha eşliğinde altında kıvır kıvır haldeydim iniltilerim herhalde her yerden duyulmuştur şimdiye kadar boşa sex yaptım demişim gerçek sex buymuş tıpkı anlattığın yazdığın gibiymiş deyip dudağıma öpücük kondurup elimden tutup banyoya götürdü beni.

Banyoya girip suyun altında dururken hasan da bir süre beni izleyip yanıma geldi.Üstünde hala gstring vardı elimi hortumun olduğu yere atınca aletini tutmam hasanın 1 anda kendini geri çekmesine sebep oldu.Hasana dönüp neden çekiniyorsun ufak olduğundanmı yoksa başka bir sorun mu var dedim.Hasanda yok ufak falan değilde ilk partnerim penis görürken odaklanamıyorum demişti bu aklıma kazındı demesi beni kızdırmıştı.Bir hamlede ipinden tutup aşağı çekmemle benimkiyle hemen hemen aynı uzunluktaki incecik penisi sertleşmiş tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu.Öyle şey olurmu zevk almak seninde hakkın o ilk yaptığın kendini düşünen biriymiş bu iş karşılıklı zevk işidir deyip önüne eğildim ve ağzıma aldım.Yavaş yavaş dibine doğru alıp ellerimle sıvazlamaya başlamıştımki hasanın dizleri titremeye başladı yerden kalkıp elimle sıvazlarken bir yandan da öpmeye başlayınca hasanın döllerini vücudumda hissetmem boşaldığının kanıtı olmuştu.

Erken geldiğinden dolayı mahçup haldeydi ama hemen sorun etme 20 dk dan fazla p oldun ve orda zaten zevk almıştın bu yüzden erken gelmen normal zamanla ayarlamayı öğrenirsin deyip tekrardan öpüşmeye başladık.Kalçalarını oynamanın etkisiyle benimki tekrardan hareketlenince hasanı banyoda su dolu küvetin içinde 1 kez daha sikip rahatladık 2mizde.Hasanın yanında 3 saate yakın kalmış 4 kez onu doya doya farklı yerler ve çeşitli pozisyonlarda sikmiştim.Yanından ayrılmak istemedim ama gitmeye mecburdum.En kısa zamanda yeniden görüşelim diye sözleşip mutlu olarak vedalaştık.Bir sonraki yaşanmışlıkla görüşmek üzere…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Yengem -4

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yengem -4
öncelikle bir önceki paylaşımlardaki yorumlarınız için çok tşk ederim. Yorumlarınız beni oldukca motive ediyor. ve yazmaya devam ediyorum. O gün yengemi zevkin doruklarına cıkarmıstık. ve o anları düşünerek kaç kez tatmin oldum anlatamam 🙂 yengemle konustugumuzda spor cok iyi geldi haftasonu gelsede devam etsek gibi şeyler söylüyor.bende onu dahada teşfik ediyordum. Amcam ise yengeme hiç karısmaz ne istiyorsa ona izin verir. ve çogu zaman gece vardiyasına kalırdı. O günden 2 gün sonra ben yine yengemlerdeyim öyle konusup muhabbet ediyoruz. Yengem yine spordan bahsediyor. adnan abi için işini gerçekten çok iyi bildiğini ve spor yapmaktan mutluluk duydugunu söyledi. poğaca falan yapmıştı o gün. Yengeme ; ya yenge poğacalardan alıp adnan abilere gidelimmi ? hem geçenki spor için tşk eder hemde muhabbet ederiz dedim. Adnan abi ailesi ile yasıyor. hiç evlenmemiş biriydi. anne ve babası yaz oldugu için memlekete gitmişler evde yalnız basına duruyordu. Yengem ;aa iyi akıl ettin, hem amcan bugün yine geç gelicek. hem canımız sıkılmaz dedi. ve mutfaga dogru yöneldi. Üzerinde gögüs tarafı hafif açık olan badisi vardı. yine gögüsleri dışarı fışkırmamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Altında ise dar bir eteği vücut hatlarının mükemmeliğinnni ortaya koyuyordu. kalçalarını sıkıca sarmış ve orta çizgi yürüdüğü zaman sağa sola oynuyordu. neyse aldı poğacaları , kapısını çaldık. karşısında bizi görünce ; aa .. hoşgeldiniz.. akşam akşam bundan daha güzel ne olabilir ki… off o ne poğaca mı.. yine döktürmüşsün gül dedi.. buyrun içeri geçelim dedi. yengem; bizimde canımız sıkıldı gelelim dedik. rahatsız etmedik umarım .. bu arada adnan abinin altında kısa şort ve üstünde kaslarını belli eden tshrtü vardı. adnan abi; yaa gül.. ne raharsızlığı.. böyle bir güzellik ve zerafet evime geliyor .. ve böylesine sıcakkanlı genç kardeşim evimize adım atıyor.. bundan baska ne isteyebilirim ki ddedi.. yengem ; tşk ederim adnan abii.. ee napıyosun bakalm 🙂 diyerek sohbet başladı. ve sohbet ederken yengem bacak bacak üstüne atıyor. başörtüsüyle oynuyor.. adnan abide fena süzüyordu. yengem yaa ben bi çay koyayım da poğaçalarımız yiyelim dedi. adnan abi ; aa olurmu gül.. sen hiç zahmet etme ben koyarım.. hem benim çayımın tadına bakmadın sen daha hiç !! dedi. yine başlamıştı adnan abi saf yengemden faydalanmaya.. yengem ; yok hiç bakmadım ama güzeldir herhalde.. ama simdilik ben yapım hem benim çayımın tadına bakarsın hemde bi kadın varken erkek cay koyarmı hiç dedi.. mutfaga dogru giderlerken konusuyorlardı hala.. adnan abi ; şimdilik ben koyayım size tadını beğenince daha çok stersin dedi. yengem; ya tabii daha senin çok çayını içicem de şimdilik bana bırak dedi. neyse yengem çay yapmak için su koyuyor ve mutfak karşımda oldugu için net görebiliyordum. yengem ; adnan abi çay nerede dedi. adnan abi; alt ta olması lazım dedi. yengem baktı göremedi. adnan abide baktı haydaa su işe bak .. nere koydum ya. dedi. ve ama üst çekmecede kaçak çay var. istersen ondan içelim dedi. yengem olur o daha güzel dedi ve yengem uzanmaya calıstı alamadı. adnan abiye ; adnan abi alırmısın çayı uzanamadımda dedi.

+ tamam gül dur yardım edim dedi. yengem çalkalamaya basladı çaydanlık altını suyu döktü. o arada adnan abi yengemin arkasında kasıklarını kalçasına dayamış. zorlayarak uzanamıyomus gibi yapıyordu. halbuki rahat alır. ben gittim mutfaga noluyo ya bi çayı yapamadınız mı dedim. Yengem ayy memet çayı alamadıkki daha dedi. yengem kendini ileri atmış. arkada adnan abi dayayarak sağa sola yengemi yitiyor ve uzanamıyordu. yengem ;

– ayy adnan abi uzanamıyosun galibaa.. sandalyemi alsak dedi. ( izlediğim pozisyon inanılmazdı. adnan abi hala kasıklarında yngemde başını döndürüp bişiler söylüyordu adnan abiye.)

+ sandalye diğer odada ya. gül seni tutsam oraya uzanırmısın dedi. ( off olacakları tahmin edebiliyordum )

– yengem olur ama nası yapcaz ki dedi.

+ sen kendini bana bırak .. bi ayagını tezgaha at diğerinden ben desteklerim dedi. (adnan abi çok kurnazdı)

– tamam (dedi. ayagını tezgaha attı. ki offf.. tezgahta olan bir ayagı eteğini açmış.. saten çoraplı bacakları çok güzel görünüyordu. adnan abi diğer eliyle ise kalçalarından tutarak itmeye basladı.)

+ gül k.bkma ellerim kötü yerde ama

– bişi olmaz adnan abi yabancımısın dedi. ( o sırada adnan abi tutamıyomus gibi dahada kavramak için oksayarak kaldırıyordu. çok uzamıştı ama bu olay. yengemde hiç sesini çıkartmıyordu.) yengem; hadi abi biraz daha bastır alıyorum dedi. ( off o anda neler düşünmdüm neler)

+ hadi al bu sefer diyerek ( iyice bastırdı eliyle ve aldı )

– ohh sonunda aldım.. ne çok ugrastık dedi.

+ artık yerni öğrendin. bundan sonra rahat alırsın bende sana yardım ederim dedi. gülüştüler. ve çay yapmaya basladı yengem. bizde içeri geçtik adnan abi ile. konusuyoruz falan yengmde suyu koydu geldi.

– Yengem ; ya adnan abi bana geçenki spor iyi geldi. çok rahatladım. haftasonu gelsinde tekrar yapalım dedi.

+ olur gül tabi.. sen rahatladıysan sorun yok. hersey sizin için. ama baya zevkliydi. keyif aldım dedi.

– evet abi o masajdan sonra kuş gibi oldum sanki. sen ve memet süpersiniz .. size masaj salonumu açsak ne, iyi para kırarız 🙂 dedi güldü.

+ hmm güzel fikir aslında.. senide eğitirdik sende masözümüz olurdun. asıl parayı o zaman kırardık işte heheh dedi.

ben ; tabi ya, ynegemin zerafeti ve şirinliği zaten müşteri çeker.. birde işini iyi yapıp muamelesini on numara yaparsa para koyacak yer bulamayız..dedim gülüştük beraber.

– yengem ; canım sen o konuda içini rahat tut, öğrenirsem işi yapacağıma ve müşterileri memnun edeceğime inanıyorum. ay beni görseler yeter zaten bi daha gelmek isterler heheh 🙂 dedi.

+ adnan abi ; aynen tabi müşterileri rahatıp onları her konuda memnun edebilmen , isteklerine cevap verebilmen kasamızı zenginleştirir. ben öğretirim sana nasıl yapılacağını istersen tabi dedi..

– aa tabiki, ama bunlar hep düşünce.. hayatımda hiç o tür masaj yapmadım dedi.

+ istersen bana ve memete masaj yaparak baslayabilrisin .. ben sana direktifler veririm hem dedi. yengem istekli gibiydi. tamam hadi şimdi başlayalım nede olsa zamanımız bol dedi. ve adnan abi banyoya gitti ve oradan yağ aldı. yengeme verdi. yengeme ; ilk olarak omuz ve kollarımdan basla .. yengem; tshirt ünü çıkartmıcakmısın adnan abi böle nasıl yapım dedi. hem nerde yapıcaz burdamı diyordu. adnan abi ; dur şu koltugu açayım.. ımm evet .. sırt üstü uzandı ve ; şimdi dizlerini koltuga koy ve yağlamaya basla kollarımdan dedi. bende arka koltukta hem yengemin o yumusak ve dolgun kalçalarını izliyor hemde nasıl masaj yapacağını merak ediyordum.. yengem; ımm tamam ozaman sol kolundan baslımm dedi. ve yağı eline aldı kollarını katlayıp baş örtüsünün ucunu arkaya doğru kısaltıp omzuna verdi. .. adnan abi yavas yavas yağı dökmesini ve ardından ise ovalamasını söylüyordu. yengem yağı dökmeye basladı. ve adnan abinin o sert kollarını güzel güzel ovalıyordu.. yengem ; off adnan abi bunlar ne kadar sert böyle.. çok hoş. sabaha kadar sıkarım böyle ehehe dedi.. adnan abi ; hmm demek hosuna gitti.. daha önce hiç kaslı erkeği elledinmi bakalım dedi. o arada devam ediyor yengem iyice kollarını sıkıp sıkıp bırakıyor ve ovalıyordu. yengem ; ımm .. yok ellemedim ama hosuma gider kaslı erkekler dedi.. adnan abi ; güzeell bende senin o yumusak vucudunu sabaha kadar sıkmak ! seni rahatlıktan ucurmak isterdim dedi. yengem; ayyhh çokmu beğendin bakm vücudumu senn yabancımısın sonucta spor hocamsın sıkarsın tabi , dimi memet ne var bunda dedi. konusmalar beni tahrik etmeye basladı. ben ; tabi yenge istediğini yapar hoça sonucta hem sıkar hem sever dedim.. güldüler.. adnan abi ; seni masaj yaparken en çok neler hosuna gitti ve rahatlamana gevsemene sebep oldu dedi. yengem ; ımm yani nasıl desemm.. ellerin çok sert bi kere bayılıyorum.. göbeğimi ovman benim karnımı ve vucudumu kuş gibi yapmıştı dedi. bu arada yengem sağ koluna geçmiş oraları ovuyor ve arada adnan abi direktifler veriyordu.. adnan abi ; baska ne hosuna gitti.. sadece göbeğin mi rahatlattı ? yengem ; aslında nasıl desem, yabancı olmamanız dan dolayı rahat konusayım.. gögüslerime masaj yapıp ovman en harika tarafıydı dedi.. adnan abi ; ımm beğenmene sevindim. bidahaki sefere daha çok o bölgene yaparım sen yeterki iste dedi… şimdi omuz hizzaam dan aşağı doğru yağı dök ve ovasca avucunun içine alarak ovalamaya basla dedi.. yengem tabii emredersiniz adnan abicim eheh diyerek yağı döktü ve yavas yavas gögüslerine inmeye basladı.. adnan abi durumdan çok memnun aleti çoktan cadırı kurmustu bile.. ben arkada kendimden geçmiş bi şekilde yengemin o yağı sürüp ovalarken ki poposunun hareketleri sağa sola sallanışı beni bitirmişti. ben ; yenge nasıl iyi gidiyomu sevdinmi bu işi dedim.. gayet memnun bi şekilde ; gitmezmi memet çok zevkli ve bunun yanında adnan abinin kaslı vucudu bir harika dedi. ben ; evet ama eğilmekten belin ağrımadımı biraz adnan abinin göbek tarafına dogru üstüne 2 bacağını at ve öyle yap daha rahat olur dedim. adnan abi bana baktı gülümsedi. yengem ; ımm haklısın aslında .. bi sakıncası olmaz herhalde dedi. adnan abi ; evet evet öyle daha rahat yaparsın belini ağrıtma dedi. ve yengem adnan abinin üzerine çıktı. kasık tarafının hafif ilerisine, dizlerini koltuga dayıyarak pozisyon aldı… off ama yok böyle görüntü.. öne dogru giderken hem ben bayram ediyor kalçalarını domalısını görüyorum. hem adnan abi o güzelim gögüslerin dalgalanısından zevkten kudurmak üzere kendini alamıyordu. yengem; heh böyle iyi oldu.. off adnan abii gögsün ne kadar sert yaa.. bir kadının etkilenmemesi elde değil.. keşke kocamdada böyle kaslar olsa dedi.. adnan abi ; hmm üzülme gül.. oda öyle işte.. hem sen istediğin gibi davran .. ben yabancımıyım aaa.. rahat ol dedi. ve yengem bacaklarındaki eteği rahat vaziyet almak için dizine kadar sıyırdı.. çok harika bi görüntüydü bu ben dayanamadım boşalmaya basladım. benim yerimde kim olsa bu olanlara dayanamaz dı .. hayalde gibiydim son 1 aydır.. yengem yağlı vücudunu oksayınca şap şup seslerin çıkmasıda ayrı bir hava katıyordu.. yengem adnan abinin göbeğine kadar geldi orayı ovup sıkmaya basladı.. yengemin elleri adnan abinin kasıklarının biraz üzerinde dolanıyor adnan hafif kıvranıyordu.. yengem ; bacaklarına oturabilirmiyim abi dizim agrıdı dedi. adnan abi ; güll .. rahat ol sen ne istiyosan yap.. ımmm.. çok güzel yapıyorsun sen yaa.. çok rahatladım dedi.. yengem ; gerçektenmi abi.. iyi yapıyomuyum rahatlıyomusun.. adnan abi ; ohh gül ,, çok iyisin devamm dedi. ve şimdi ellerini kasıklarımın yanlarına gelecek şekilde şortun kenarından ovala dedi.. yengem önündeki kabarıklığın farkına vardı ve yüzünün şekli değişti.. yengem; adnan abi bu ne böyle.. ohaaa diyerek şaşkınlıgını gizleyemedi.. adnan abi; gül bu dogal bişi.. masaj sırasında ereksiyon olunur.. korktunmu yoksa kız heheh ded,. yengem ; yok korkmadım ama çok.. çok.. neyse

+ çok çok ne..

– yanii.. çok büyük görünüyor bu..

+ ilk defamı görüyorsun bu kadar büyüğünü..

– ee.. yani ilk kez tabii.. ( yengem çok etkilenmişti. kendini alamıyordu.. bende gittim yanına baktım evet cok büyük dedim güldüm.. yengem ; tabi byük sopa gibi dedi.. gülmeye basladık.. korkma yenge dedim.. uysaldır sahibinin sözünü dinler herhalde dedim.. yengem ımmm dinler mi ki iyi bakalım dedi.. adnan abi ;

+ görmek istermisin.. hem oraya masaj yaparsın he nasıl olur.. çekinmene gerek yok hem masajın bir kuralı bu dedi.. yengem tereddütte kaldı

– dogru olur mu ki bu bilmiyorum..

+ yabancı değiliz ki gül.. aile gibi olduk yani dedi.

– ımm .. şeyy.. e yanii. öyle tabii.. memet ne diyorsunn ?? dedi bana bakarak .. ben dünden razı bi şekilde ; nolucakki yenge, sen içini rahat tut.. hiç bişi olmaz dedim. yengem ; ee madem öyle .. tamam peki diyerek yavasca şortu sıyırmaya basladı.. aman tanrımm .. çok kalın ve damarları belli oluyordu.. yengem yutkundu : offf .. çok büyük bu ya dedi.. adnan abi ;

+ şimdi yağı al üstüne hafif döküp elinle ovalamaya başla dedi.. ben 2. kez gelmek üzere idim.. inanamıyodum.. yengemm resmen baska adamın sikini eline alacaktı.. yengem yağı aldı ve üzerine dökmeye basladı.. ve eliyle basından baslayıp aşağı yukarı ovalıyordu.. ımm .. herkes sustu.. ve büyünün bozmasını kimse istemiyordu.. yengem yavas yavas ileri geri yapıyor .. bende yanlarında onları izleyip , bir yandanda yengemin gögüslerinin bluzundan sağa sola oynamasını ve o taşma görüntülerin izliyordum.. adnan abi;

+ nasıl gül .. beğendinmi.. off .. harika yapıyorsun.. ımmm dedi. yengem gözlerini alamıyor ve dudaklarını ısırarak ovalarken ;

– ımm çok güzel buu.. k.bakma ama yavas yavas elimde olmadan etkilenmeye basladım dedi ve elini hızlandırmaya basladı.. adnan abi gelme sesleri çıkararak yengemin bluzuna dogru boşalmaya basladı.. yengem şaşkındı.. bende öyle.. adnan abi; kusura bakmayın , engel olamadım çok kötü oldum dedi. yengem; hala şaşkın vaziyette.. ee böyle olacağı belliydi üzülme sen benim hatam temizlerim şimdi diyerek eliyle iyice her tarafını temizlemeye basladı.. ve kucağından indi.. lavaboya dogru yönelerek üzerindeki spermleri temizledi. adnan abi üstünü giyindi düzelmeye basladı.. yengem içeri geldi. yapcak bişi yok üzülme adnan abi iş kazası oldu biraz diyerek. artık gidelim geç oldu diyerek çıktık ve gittik. adnan abi rahatlamıştı ama yine elde edemediği için hevesi kursağında kalmıştı. yengem 2 dir hep zevkin doruklarında bırakmıştı.. ama bir sonraki hikayemde yengem ve bizim için artık dönülmez bir yola girildiğini göreceksiniz ; şimdilik hoşcakalın.. devamı geleck. yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.. bazı anlattıklarım sıkıcı olabilir. ama gerçekler bu şekilde. hikayelerimi okuyup foto isteyenler var. ileride oda gelecek ;).. bir daha ki paylaşımda görüşmek üzere

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Meral Abla

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Meral Abla

Küçük bir kasabada yaşayan içine kapadık bir gençtim. Tek dostum ve arkadaşım ağabeyimdi. Benden on yaş büyüktü ve yeni yetişen bir delikanlı olarak beni bazı konularda yetiştirmeye çalışıyordu. Zaman zaman açık saçık filmleri izlemek için sinemaya götürüyordu. Bazen de Erotik dergiler tutuşturuyordu elime. Sonra da ne hissettiğimi soruyordu. Ben ise üstü kapalı laflarla geçiştiriyordum. Ağabeyim evli idi ve evi ayrı olduğu için ben ailemle kaldığımdan odama döner, bu çok etkilendiğim manzaraların acısını yalnız başıma çıkarır, kendi kendimi doyururdum.Ağabeyim bir yaz akşamında yine telefon etti, akşam kendi evime gelmemi, maçı beraber izlememizi söyledi. Olur dedim. Öğle sonu ağabeyimin evine ulaştığımda kapı kapalıydı, yengemin evde olamayacağını düşünememiştim. Herhalde bir komşudadır diye düşünüyordum ve kapıda bir süre oyalandım, sonra da yan komşunun kapısını çaldım. Bu ev Meral Ablanın eviydi. Tombulca bir hanımdı, sevecen tavırları vardı. İki üç ay önce ilk çocuğunu dünyaya getirmişti. Beni kapıda görünce hemen içeri aldı. Yengem gelene kadar beklememi söyledi. Bir komşudadır gelir şimdi dedi.Meral Abla elinde bir meyve suyu ile geldi ve bana ikram etti. Kendisi baktığımı görünce bana gülümsedi. Meral AblaBirden bire iri göğüslerinden birini çıkardı. Kocaman bembeyaz memesi vardı.Elimdeki meyve suyunun titrediğini fark ettim, önümde aletim pantolonumu öyle zorluyordu ki, pantolonum yırtılacak sanıyordum. Meral Abla hiçbir şey olmuyormuş gibi davranıyor, benim bu halime sinsi sinsi gülüyordu sanki. Meyve suyu genzime kaçtı, bir süre öksürük nöbeti tuttu. Koca meme önümde duruyor. Ben kanepeye oturdum, bütün gayretimde önümdeki kabarıklığı yenmeye çalışıyorum. O da yanıma oturdu. “Bebekler nasıl besleniyor, annelik nasıl olur merak etmiyor musun, bu süt nasıl doluyor bu memelere” dedi.Bilmiyorum diyebildim. Eliyle memesini sıktı, elime yüzüme süt fışkırdı. Daha çok tahrik olmuştum. Gel bak sık şunu nasıl fırlatıyor gör, bebeğin ağzına bu sayede gidiyor anladın mı, dedi. Memesine elimi uzattım, hafifçe sıktırdım, yine süt fışkırdı, üstüme başıma. O gülümsemeye devam ediyordu. Bu sütü bebeğe emzirmediğim zaman rahatsız oluyorum dedi. O kadar çok ki, bazen da sütü kendim boşaltıyorum, yeniden doluyor sonra dedi. Memesinin yumuşaklığı o kadar hoşuma gitmişti ki… Tekrar dokunmak için aklıma bir hinlik geldi.- Diğeri de dolu mu abla dedim.- Evet dedi. Diğer memesini de çıkardı bana gösterdi, elle bakalım dedi.Dokununca oradan da süt fışkırmaya başladı.- Hadi bak tadına dedi, bir bebek nasıl emiyormuş gör, dedi.Beynim zonkluyordu. Eğildim, memesini yalamaya başladım. Ucunu emeceksin dedi.Ucunu ağzıma aldım, ağzım bir anda süt doldu, ağzımın kenarlarından sızmaya başladı, ama bırakmak istemiyordum, bir süre emdim, bu sırada aletimde biraz rahatlama oluyordu, belli ki hafif hafif atış yapıyordu. Artık memesini bir erkek gibi emmeye başlamıştım, hafif yollu ısırıyordum, dişlerimin arasına alıyordum. Meral abla birden kalktı, içeri odaya geçti. Benimki yaşadıklarımın şokuyla hala pantolonumu zorluyordu. Odadan bir el beziyle geldi. Senin de üstün başın batmış, temizleyim dedi. Ayağa kalktım, ah şu merete bir dokunabilsem, aletimi içeri bir yere kıvıracağım ama ince pantolonun içinden o kadar belli oluyor ki… Önce üst tarafımı sildi, sonra önüme eğildi. Pantolonumun önünden aletimin ön kısmını temizlemeye başladı, aletimden akan menilerden bir kısmı pantolonumun dışına da leke yapmıştı. Bir taraftan bezle önüme tazyik yaparken bir taraftan allah allah burada başka bir leke olmuş çıkmıyor diyor, aletime yine dokunuyordu. Hadi çıkar şu pantolonu da içerde temizleyim, dedi.- Olmaz abla, çıkaramam dedim.- Olur mu canım ben senin ablanım, sonra ağabeyin, yengen ne der dedi.Öyle ya, çıkardım. Çıkarınca külotumun önünden kocaman bir abide öne kabardı. Şuh bir şekilde gülümsedi. Pantolonumu aldı. Odadan çıktı. Lekeli yeri iyice silmişti. Odaya geldi. Şimdi kurur dedi. Birkaç dakika sonra giyersin. Olur dedim. Bu arada o yokken güya külotumun içinden aletimi yana yatırmış düzeltmiştim. Meğerse ucu yan taraftan açığa çıkmış. Ah canım benim demek Meral ablanın tombul memeleri seni tahrik etti diyerek yanıma gelmesiyle aletimi tutması bir oldu.Şimdi aletim özgürlüğün lezzetiyle külotumun yanından dışarı fırlamıştı. Vay maşallah, kimleri becereceksin, kimleri doyuracaksın Allah bilir dedi. Eliyle oynuyordu. Dilimle dişimin arasında abla dedim. Dur hele sen benim memelerimi emerken abla demiyordun, bekle bakalım dedi. Memesini tekrar çıkararak aletimi memesine sürmeye başladı, bu kayganlık içinde kıvranıyordum. Birden bire benimki patladı memelerine yüzüne akmaya başladı. Hay maşallah, her tarafı suladın dedi.

Ben utanıyordum, ne yapacağımı şaşırmıştım. O aletimi hala eline yüzüne sürüyor, memelerinde gezdiriyordu. Sonra kalktı, benim elimden tuttu. Lavaboya götürdü. aletimi, etrafını, kendi yüzünü, memelerini yıkamaya başladı. aletim yeniden dikiliyordu. O ise yıkamaya devam ediyordu. Ne olduğunu anlamıyordum. Eteğini kaldırdı, bembeyaz götü çıktı ortaya. Hadi aslanım yavaşça daldır şunun içine ki, öldüm burada, suyunu akıta akıta dedi. Bembeyaz bir yarık vardı götünün altında. aletimi yavaşça ilerlettim. Ucu girmişti ki o geriye doğru gelince aletim içerde kayboldu. Enteresan bir sıcaklık hissettim. Sonra garip bir kayganlığın farkına vardım. Birden sesini duydum, salla be koçum diyordu. İleri geri hareket ettiğimde bu işi çözmeye başladığımı düşündüm. aletim zevkten dört köşe oluyordu. Dalgalanıyordum adeta. O sırada onun inlemeleri başlayınca tam bir gururla şiddetlenmeye başladım. Oh aslanım, hadi aslanım, koçum gibi laflar duyunca daha da şiddetleniyordum. Elimle kaba etlerini tuttum. Bu yumuşaklık bu kadar mı hoş olurmuş, yumuşacık götü dizlerime değince bir hoş oluyordum. Girdikçe girmek geliyordu içimden. Sonra içimden öyle bir dalga yükseldi ki kendimi zaptedemedim ve içine boşaldım. Eteğini indirdi, üstünü başını düzeltti. Bana pantolonumu verdi. Bir meyve suyunu daha hakkettin dedi. Meyve suyunu bir dikişte içmiştim. Dışarı çıktı, yengemlerin ziline bastı, yengem gelmişti. Bana yengemin geldiğini haber verdi. Beni yolcu ederken yanağıma bir öpücük kondurdu. Meral ablanı unutmazsın değil mi aslanım dedi. Evet dedim gülerek, seni asla unutmam……Ağabeyimin evine girdim. Orada yengem kız kardeşi Demet’i de çağırmış. İkisi bir mutfakta bazı hazırlıklar yapıyorlardıSanki yüzüme manalı manalı bakıyorlarmış gibi geldi, sonra kendi kendime her şeyi abartma oğlum, hiçbir şey yokmuş gibi davran diye telkinlerde bulunuyorum. Televizyonu açtım, yengemle kız kardeşi mutfakta bir şeyler hazırlıyorlar, Demet yengemin hazırladıklarını masaya getiriyordu. Odaya her girişinde yüzüme bakıyor, hafif gülümsüyordu. Aklımdan yine bir şeyler mi biliyor diye şüpheler uyanıyor, yok canım daha neler diyerek kendimi teselli ediyorum. Üzerine nefis bir kot giymiş, her dönüşünde ardından bakıyorum. Karşıda bir ayna var, o da çıkarken aynadan kendisini izlediğimi fark ediyor ve kontrol ediyordu. Şu kot pantolon yok mu, ne iç gıcıklayıcı… Bir de üzerine dar bir t-şort giymezler mi, o güzelim göğüsleri meydanda… İnsan ellememek için kendini zor tutuyor ama ne yaparsın dişleri sıkıp oturmaktan başka çare yok. Yengem arada bir mutfaktan bana havadan sudan laflar uzatıyor, bayramlık ağzımı açıp verilebilecek en kestirme cevapları veriyorum. Lakin şu kız iki de bir ne gülümseyip duruyor anlamıyorum. Ah ulan Demet, açıkta bir şey mi gördün demek geliyor içimden ama o kadar… Ama erkeklik gurur ve şuurum öylesine havalarda ki kendimi tam bir erkek gibi hissediyordum. O biçim havalardayım yani, oturuşum, duruşum bile değişti sanki.Ağabeyim geldi, ooo koçum geldin mi, akşama Galatasaray’ın maçı var, birlikte izleriz dedi. İşin ilginç tarafı ben Fenerliyim ama bensiz de hiçbir şey içine sinmez. Benimle tartışmaktan büyük bir keyif alır. Benim kızmam, uzun uzun Fenerbahçe’yi anlatmam onu mutlu eder.Sofraya dördümüz oturduk, ağabeyim rakısından bir yudum çekerken, bu maç ne olur diyor, ben de karşı takımın iyi olduğunu söylüyorum, buna keyif oluyor. Bir ara Demet bir kadeh daha getir, bizim oğlan da artık büyüdü, rakıdan birkaç yudum içmek hakkı dedi.Ben sesimi çıkarmıyorum. Bir bardak daha geldi sofraya yine aynı gülümsemeyle… Serde erkeklik var, biraz da rahatlama duygusuyla kadehi yarılayıverdim. Ağabeyim “Hooopsssss” diye bir ses çıkardı. Yavaş aslanım bir yere mi yetişeceksin. Herkes gülümsedi. Sofradan kalktığımda başım dönüyordu ama kimseye belli etmemeye çalışarak tekli koltuğa çöküverdim. Hep Demeti düşünüyordum, esmer olduğu halde niye saçlarını sarıya boyatıyordu bu kız?Maç başladı, ağabeyim yengemle yan yana kanepeye oturdular, Demet karşıda oturuyordu, ben bir Demet’e bakıyordum çaktırmadan biraz da maça… Sonra ne olduğunu hatırlamıyorum, ben kendimi kanepede uzanmış vaziyette buldum. Maç bitmiş, ağabeyimle yengem masanın başında kağıt oynuyorlar, Demet yanı başıma oturmuş bana gülümseyerek bakıyordu.Ağabeyim uyandığımı görünce fazla karıştırdın, için bulanıyor mu dedi. Yok hayır dedim, doğrulmaya kalkarken içim öyle bulandı ki, tuvalete zor yetiştim. Yengemin söylendiğini duyuyordum. Ağır geldi çocuğa, rakı, bira, şarap… alışık değil bünyesi diyordu. Yahu ben birayı ne zaman içtim, şarabı ne zaman kaçırdım, hiçbirini hatırlamıyordum. Ağabeyim bana Demet’i hatırlayıp hatırlamadığımı sordu, ben şaşırdım, bu ne demek şimdi dedim. Ağabeyim bastı kahkahayı. Memet, Demet karıştırıyordun ya… Az mı sarıldın kızcağıza… diyorduBen Demet’e baktığımda kızın yüzü kızarıyordu. Ulan başka bir bok yemedik inşallah diye geçiriyorum. Yengem yine sakin tavırlarla, bozma şimdi çocukları dedi, biraz eğlendiler ne var. Aman tanrım, hiçbirini hatırlamıyorum.Biraz sonra yengem bana şekersiz bir kahve getirdi. Boş ver takma kafana ağabeyin abartıyor dedi. Ağabeyim oradan hala kıs kıs gülüyor. Demet ve ben suskunuz. Ben tabii ki şaşkın. Ben şaşırdıkça ağabeyim, basıyor kahkahayı. Surata bak surata diyor. Nasıl görünüyorsam artık. Sonra ben müsaade istedim yan odadaki kanepeye yattım, hala başım zonkluyordu. Bir taraftan da neler olup bittiğini hatırlamaya çalışıyorum ama nafile. Gecenin bir yarısı içimden gelen bir bulantı ile uyanıp tekrar tuvalete koştum. Rahatladım, elimi yüzümü yıkadım, üzerimde sadece bir şortum var. Odaya dönerken diğer odanın penceresinde birinin oturduğunu fark ettim. Demet’ti bu. Odaya yöneldim ve ne yapıyorsun dedim. Uyku tutmadı dedi. Yanına oturdum, benim de uyuyacak halim yoktu. Fısıltıyla konuşuyorduk, Demet’in iki lafının biri can sıkıntısıydı. Yüzünü zor seçiyordum, ah biraz ışık olsa diye içimden geçiriyordum ki… Demet’in nefesini yakınlarımda hissetmeye başladım, bana biraz daha yaklaşmıştı. Bu sırada dizi dizime değdi. Sıcaklığını hissediyordum. Yine bana bir şeyler olmaya başlamıştı. Zapt edilmez bir duyguyla havalanıyor ve sertleşiyordum. Elimi yanlışlıkla uzatmış gibi yaparak göğsüne dokundum ve çektim. Yumuşaklığı hissetmiştim. Bir muzırlık düşünüyordum ki, o can alıcı bir konu açtı.-Kız arkadaşın var mı? Dedi.-Yok dedim.-ya senin erkek arkadaşın var mı diye sordum.-hayır yok dedi.-Hiçbir kıza sarıldın mı, öptün mü dedi.-Yooo hayır dedim.-Gel sana ne göstereceğim dedi.Elimden tuttu, koridorun ışığına yakın bir yere gelince ağabeyimin dergilerinden birinin elinde olduğunu fark ettim. -Şuna baksana dedi.Derginin kapağında devasa aletli bir adam kadının birini domaltmış beceriyordu. Artık zıvanadan çıktım. Nefes nefese idim. Kapağı açtım, bir dizi fotoğraf değişik değişik pozisyonları gösteriyordu. Bu sırada :-ben korkuyorum, dedi.-Hayırdır dedim.-Erkeklerden korkuyorum, hem merak ediyorum, hem korkuyorum dedi.Sustuk. -Onların aletleri çok büyük dedi.-Olsun alışırsın dedim.Gülümsedi. Önümdeki kabarıklığa baktı. -Ama daha erken dedi.-Ne için dedim.-Bir erkekle yatamam, korkarım dedi.-Olsun dedim.Elini uzattı, yanağımı okşadı.-Ama bir öpücük, küçük bir kaçamak fena olmaz dedi.Yanağıma uzandı küçük bir öpücük kondurdu. Ben de elini tuttum, dudağından daha büyük bir öpücük aldım. Birbirimize baka kaldık. Sonra bir küçük öpücük daha, bir dudak daha… Bir dudak daha… derken nefes nefese kaldık. Ben tekrar onu kanepeye götürdüm. Kanepede öpüşme faslımız bu sefer şapırtıya ve emişmeye dönüştü. Dudaklarını ısırmaya başladım. Dilini emiyorum. Yüzünü yalıyorum. Memelerini sıkıyorum, avuçluyorum. Memelerini açmak istediğimde tepki koydu. Kapadı. Olmaz dedi. Sadece görmek istiyorum dedim. Hayır dedi. Öpüşelim, öpüşmeye devam ederken ben onunla yere yuvarlandım. aletim kaskatı, üzerinde bacaklarının arasından tazyik yapıyorum. Bu sırada açılan pijamasından memesinin birinin dışarı çıkmış olduğunu fark ettim, çaktırmadan bir hamleyle dudaklarından sıyrılıp memesini yakaladım ve emmeye başladım.Bu sırada inlemeye başladı. Bir taraftan da ağabeyim ile yengem duyacak diye korkuyorum. Memelerine ses çıkarmayınca aldığım cesaretle pijamasının içine elime daldırmamla beraber beni iteledi. Olmaz diyorum dedi. Sadece öpüşeceğiz dedi. Masumane ben de peki dedim. Artık zıvanadan çıkmıştım. Ona küçük bir oyun hazırlamanın zamanı gelmişti. Onun dudaklarına yeniden yapışırken, şortumun kenarından aletimi dışarı çıkarmayı başardım. aletimi ona göstermeliydim. Karnına oturur gibi yaptığımda aletimi fark etti. Hafif doğrulmak istedi, müsaade ettim. Elini aletime uzattı. Yavaşça dokundu. Sanki bir kediyi sever gibi seviyordu. Ben dalgalanmaya devam ediyordum. aletim nabzımın atışına ritim tutarcasına bir aşağı bir yukarı tik tak atıyordu. – Onu bu kadar sevdiysen fotoğraflardaki gibi öpsene dedim.Bir veda öpücüğü kondurur gibi dudaklarıyla öpüp geri çekti.- Beni çok mutlu ettin, hayatımın en heyecanlı en mutlu günü bugün dedi. Sana söz veriyorum kendimi hazır hissettiğimde ilk sen becereceksin beni dedi.- O zaman izle beni dedim.Aletimi onunla beraber okşamaya başladım. İkimiz bir tutuyorduk. Onun memeleri açıktı. İleri geri hareket etmeye kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Beraberce salamaya başladık. Ben hızlandıkça hızlanıyor, memelerine kadar sürttürüyordum. Sonunda büyük bir sallantıyla eline, göğüslerine, pijamasına fırlatıverdim. Şaşkındı. Eliyle sıcak sıcak menileri okşuyordu, inceliyordu. Tuvalet kapısının açıldığını duyar duymaz odalarımıza kaçıp yataklarımıza girdik.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Karım ve Cezaevi Arkadaşım

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karım ve Cezaevi Arkadaşım

İstasyonda karşıladığım zaman, gözlerinin içi gülüyordu Hakan’ın… Kolay değil, tam üç yıldır ilk defa çıkıyordu cezaevinden… Onunla, başıma gelen küçük bir bela sonunda aldığım bir yıllık mahkumiyetimi çekerken cezaevinde tanışmıştım. Kokainden tam on yıl ceza almıştı ve dört yıl yatacaktı. Şehirde kimseyi tanımıyordu ve bu nedenle de hiç ziyaretçisi yoktu.

Yapı olarak sıcak bir insandı Hakan… Onunla hemen kaynaşmıştım. Görüntüsüyle, herkesten farklıydı. Uzun boylu ve esmerdi. Başını sürekli traş ettiği için, kafası, pırıl pırıl parlıyordu. Koğuşumuzda ondan başka arayanı olmayan kimse yoktu. Bir tanıdık adı, ya da adres de veremediği için, normalde hakkı olduğu halde, izin haklarını da kullanamıyordu. Bu yüzden kafayı yemek üzere olduğunu hemen anlamıştım.

Otuz yaşında, iriyarı ve sağlıklıydı Hakan… En büyük sıkıntısı kadınsızlıktı. Neredeyse başka hiç bir şey düşünemiyor, sürekli kadınları sayıklıyordu. Bayağı hatırı sayılır bir porno dergiler kolleksiyonu oluşturmuştu. Her gün bir kaç kez otuzbir çektiğini söylüyordu.

Sonra bir pazar günü hamamda, çıplak görmüştüm Hakan’ı… Teninin rengi esmer, uzun boylu ve iriyarı vücudu inanılmayacak kadar kıllıydı. Bacaklarını, karnını, göğsünü, kollarını ve hatta sırtını kaplayan kapkara kıllar, ona adeta maymunsu bir görüntü veriyordu. Traşlı kafası ise bu görüntüyü daha da çarpıcı bir hale getiriyordu.

Ama asıl akıl almaz yanı, bacaklarının arasından sarkmakta olan sikiydi tabii… Böyle bir şeyi hiç görmemiştim. İnik haliyle bile müthiş uzun, alabildiğine kalın ve kapkaraydı.

Cezamı tamamlayıp ondan ayrılırken, unutmama sözü vermiştim gerçi ama, doğruyu söylemek gerekirse, bir kaç ay boyunca aklıma bile gelmemişti Hakan… Bir gün, bir kaç arkadaşla evde oturmuş konuşurken hatırlamıştım Hakan’ı… Ondan herkese söz edip, anlatmıştım. Sonra da konu yine unutulmuştu. Ama gece yalnız kaldığımızda, Gül, yani karım tekrar Hakan konusunu açtı,

“Bu Hakan’dan bana söz etmemiştin daha önce…”

“Öyle özel olarak anlatacak bir şey yoktu ki… Bir garip adamcağız işte…”

“Ama ilginç biriymiş baksana…”

“Doğru… Üstelik iki ayrı bakımdan ilginç biri… Birincisi, son derece yalnız ve adeta bir tür ortaçağ mahkumiyeti çekiyor olması… İkincisi de, kendi fiziki özelliklerinden kaynaklanan bir ilginçlik…”

“Şu hamam hikayesini anlatsana bir daha… İlk anlattığında tam duyamadım.”

“Goril gibi bir şey işte… Her yeri kapkara kıllarla kaplı… Siki de akıl almayacak kadar kocaman…”

“Ve bu adam, şimdi yıllardan beri abazan, öyle mi..?“

“Öyle… İzine çıkamıyor… Bol bol otuzbir çekiyor söylediğine göre…”

“Offff… Kadınlar, neler kaçırdıklarının farkında değiller yani…”

“Nereden bilsinler..? Haberleri yok ki…”

“Ama sen anlatıyorsun ya işte… Artık birileri bilebilir…”

Sonra susmuş ve birlikte yiyecek bir şeyler hazırlamıştık. Geç saatlerde karım elimi tutup beni televizyonun karşısındaki kanepeye götürmüş ve playere bir porno DVD takıp, yanıma oturmuştu. İkimiz dev ekrandaki sikişi seyretmeye başlamıştık.

Karım da ben de, her zaman porno filmlerinden hoşlanmıştık. Bu akşamkini yeni bulmuştu anlaşılan… Afrika’da geçiyordu ve kocaman sikli iri kıyım zenciler, sarışın bir kadını durmadan sikiyorlardı.

Sikim kalkmıştı. Gül’e baktım. Kanepenin öbür ucunda, sırtını yarı arkalığa, yarı kol dayama yerine dayamış, çıplak ayaklarını yukarıya alıp, oturma yerine basmıştı. İnanılmayacak kadar tahrik edici ve güzeldi. Üzerindeki giysinin kısacık eteği, böyle oturunca kalçalarına kadar sıyrılmıştı. Amını görebiliyordum. Asla külot giymezdi karım.

Gözlerini ekrandan uzaklaştırıp, bir an için bana baktı. Sikimin kalktığını hemen görmüştü. Bir ayağını uzatıp, yavaş yavaş okşamaya başladı sikimi… Sonra yine ekrana çevirdi bakışlarını. Ben de onun gibi yaptım.

Sarışın kadın, ormanlık bir alanda, iki zencinin arasındaydı şimdi. Elleriyle dizlerinin üstünde duruyordu ve zencilerden biri hırsla sikiyordu onu. Öteki zenci ise kocaman sikini ağzına vermişti. Sonra kamera arkadan yakın plan çekime girmiş ve zencinin, kadının amını değil, götünü sikmekte olduğunu görmüştüm.

“Ohhhhh çok güzel…” demişti Gül, “Nasıl sikiyor, görüyor musun..?”

“Acayip…”

“Neyi merak ediyorum biliyor musun..? Şu senin arkadaşın, Hakan’dı değil mi adı, eğer o bu filmi görse ne yapardı acaba..?“

“Ne yapacak..? Otuzbir çekmekten sikini yara ederdi her halde…”

“Offfff…”

Sonra yine filme takılmıştık. Bir ara karıma baktığımda, onun bir elini bacaklarının arasına sokup, amını okşadığını görmüştüm. Ayağı da sikimin üstünden ayrılmamıştı. Film bitince sikişecektik nasıl olsa… Her zaman olduğu gibi… Acele etmeme gerek yoktu.

“Ahhhh işte bu müthiş…” demişti sonra da…

Yeniden ekrana baktığımda, zencilerin ikisi birden sikiyorlardı sarışın kadını. Biri amından, öbürü götünden… Bir yere sırtüstü yatıp kadını üstüne almış ve sikini götüne sokmuştu. Öbürü de en üste geçip, kocaman sikini amına geçirmişti. İkisi birden pompalıyorlar, siklerini sokup çıkarıyorlardı.

“Kadını mahvettiler…” diye devam etti karım, “Ohhhh çok güzel sikiyorlar sevgilim… Çok güzel sikiyorlar… Ben de istiyorum… Ohhhh, ben de istiyorum…”

“İki sik birden mi istiyorsun..?“

“Ohhhh evet… Evet sevgilim…”

“Öyle mi..? Peki kim olacak bu talihli ikinci..? Bir adayın var mı..?“

“Var tabii… Şu senin arkadaşın Hakan olmaz mı..?”

“Sen delisin… Hakan cezaevinde yatıyor bir kere…”

“Olsun… İzine çıkamaz mı yani..?“

“Çıkamadığını söylemiştim ya…”

“Ama yakınları olmadığı ve bir adres gösteremediği için çıkamadığını söylemiştin…”

“Eeeee…?“

“Gelip burada bizimle kalabilir diyorum…”

“Sen gerçekten de delisin… Ciddi mi söylüyorsun bütün bunları..?“

“Elbette ki ciddi söylüyorum… Ondan daha iyi aday mı olur… Bir yabancı o… Cezası bitince, kimbilir nereye gidecek… Yani, ilerde baş ağrıtması söz konusu değil demek istiyorum…”

“Uçuk bir şey istediğinin farkındasın değil mi..?“

Bunun üzerine susmuştu karım. Ama kanepenin üstünde kayıp yanıma sokulmuş ve ayağının yerine eliyle okşamaya başlamıştı taş gibi sertleşmiş sikimi. Bu arada ben de, konuştuklarımızın, sikimin daha da çok kalkmasına neden olduğunu fark ederek şaşırmıştım. Gül gözlerini yine ekrana dikmişti.

Zenciler, şimdi yuvarlanmışlar ve üstteki alta geçmişti. Sarışın kadın onun, ikinci zenci de kadının üstündeydi yine. İnliyor, çırpınıyordu kadın. Alttaki zencinin siki amında, üsttekininki götündeydi şimdi. Büyük bir hırsla, onu sikmeyi sürdürüyorlardı.

“Seyret sevgilim…” demişti karım o sırada, “Bak ne kadar güzel sikiyorlar kadını… Ohhhhhh çok güzel… Bakarken içim bir hoş oluyor…”

Aceleci parmaklarla, pantolonumun önünü çözüyordu. Sonunda sikimi dışarı çıkarıp, ağzına almayı becermişti. Gözlerimi kapayıp, kendimi tümüyle ona bırakmıştım ben de.

Bundan sonraki bir hafta boyunca, eline geçirdiği her fırsatta, Hakan konusunu yeniden gündeme getirmişti Gül… Akşamları eve geldiğimde, mutlaka içinde iki erkeğin bir kadını siktiği sahneler bulunan DVD’ler ayarlamış oluyordu ve onları seyrederken, sürekli beynimi yıkamaya çalışıyordu. Sonra da kucağıma çıkıp, sikimin üstüne oturuyor ve aklımı başımdan alıyordu.

Hakan konusundaki direncimi de, ufak ufak kaybetmeye başlamıştım. O da bunu hemen fark etmişti tabii.

“Tut ki dediğini yaptım…” dedim sonunda, “Hakan’ın izine çıkmasına yardımcı oldum ve buraya geldi diyelim… Onun böyle bir şeye razı olacağının garantisi yok ki…”

“Her şeyin bir usulü vardır sevgilim…” diye yanıtlamıştı beni, götünün içindeki sikimi koparacakmışçasına sıkıştırarak, “Önce yalnız sikecek beni… Sonra da, ikiniz birlikte…”

“Çok emin konuşuyorsun…”

“Sence bana direnebilir mi..?“

İşte bu soruya verilecek yanıt bulamamıştım. Herhangi birinin bile Gül’e direnmesi zordu. Hakan’ın ise hiç direnemeyeceği kesindi. Abazanlıktan ölüyordu herif.

Burada size, biraz karımdan söz etmek gerekiyor galiba. Gül benden dört yaş küçük. Yani yirmiyedi yaşında… Boyu bir haylı uzun… Vücudu ince ama en can alacak yerleri, baş döndürecek kadar güzel ve yuvarlak… Hiç doğurmadığı için, biraz küçük sayılabilecek memeleri, dimdik, kütür kütür sert ve yusyuvarlak… Beli incecik… Kalçaları ise birden genişliyor.

Arkadan bakıldığında kıçının güzelliği, normal her erkeği götçü yapacak boyutta… Bacakları alabildiğine uzun ve düzgün… Sapsarı saçlarının çevrelediği yüzü de çok güzel… Ama bundan da önemlisi, yüzündeki o inanılmaz sik kaldırıcı ifade tabii…

Arkadaşlarım da dahil olmak üzere, çevremizdeki tüm erkeklerin Gül’e sulandıklarını biliyorum. Sayıları pek fazla olmasa da, bazılarının onu siktiğine eminim. Özellikle, cezaevinde geçirdiğim o bir yıllık süre içinde, birilerinin bu fırsatı değerlendirmemiş olması, imkansız görünüyor bana.

Buna pek aldırdığımı da söyleyeyem. Çünkü Gül benim karım. Beni sevdiğini biliyorum ve ben de onu seviyorum. Önemli olan tek şey de bu zaten.

Ama, onun Hakan konusunda bu kadar ısrarlı olmasının beni iki açıdan şaşırttığını da söylemem gerekiyor. Bunlardan biri, onun yılmak bilmeden konuyu gündemde tutması. İkincisi ise Hakan’ın karımı sikmesi ihtimalinin beni inanılmayacak kadar çok tahrik ettiğini fark etmem. Gül ısrarlı oldukça daha çok tahrik olmam da, işin öbür yanı tabii.

Neyse… Sonunda boyun eğmek zorunda kalmıştım. Hakan’a bir mektup gönderip, eğer isterse bizi referans göstererek ve evimizin adresini vererek izin isteyebileceğini, eğer alabilirse de, izin süresince bizimle kalabileceğini yazdım. Bundan sonrası da, çok çabuk gelişti. İşte şimdi, bir Cuma sabahı, otobüsten inmiş, karşımdaydı.

Pırıl pırıl traşlı kafası, kalın kara bıyıkları ve giysileriyle, istasyondaki kalabalıktan hemen ayrılıyordu Hakan. Anladığım kadarıyla, şık olmak istemişti. Hava iyice sıcak olduğu için, beyaz bir pantolon ve beyaz deri ayakkabılar giymişti. Üstünde de, açık mavi ve çiçek desenli, kolları kısa bir gömlek vardı. Gömleğin bir kaç düğmesi açıktı ve göğsünün kılları dışarı taşıyordu.

Onu ilk kez böyle sivil giysiler içinde görüyordum. Ama anladığım kadarıyla bunlar, içeri girmeden önce alınmış, esk**en de kullandığı şeylerdi. Cezaevinde biraz kilo almıştı ve şimdi pantolon da, gömlek de, biraz dar geliyordu ona. Elinde küçük bir çanta ve hava soğuyacak olursa giyebileceği merserize bir hırka vardı. O da beyazdı. Tokalaşmak için elini uzattım. Ama o bana sarılıp öptü. Sonra çıkıp arabaya bindik ve eve doğru yola çıktık.

Evim, şehrin biraz dışındaydı. Denizin kenarındaki bu villayı, bir kaç ay önce almıştım. İki katlı, oldukça büyük bir binaydı. Ama bana asıl cazip gelen tarafı, üç tarafı yüksek bir çitle çevrili bahçesinin büyüklüğüydü. Bahçenin dördüncü tarafı ise denizdi.

Bahçe kapısını uzaktan kumandayla açıp arabayı içeri soktuğumda Gül bahçede, çiçeklerle uğraşıyordu. Bizi görünce, elinde bir çiçek makası ve çapa, doğrulup bekledi.

Hakan, sanki biri kafasına vurmuş gibi, sessizleşmişti bir anda. Gözleri karımın üstüne kilitlenmiş gibi, öylece oturuyordu arabada. Haksız sayılmazdı.

Gül’ün üstünde, beyaz bir tulum vardı. İncecik, penye kumaştan yapılma, daracık ve vücudunu ikinci bir deri gibi saran bir tulum. Kolları ve omuzları çıplaktı. Tulumun önü, beline kadar düğmeliydi ve üstteki iki düğmeyi açık bırakmıştı. Ama işin en öldürücü yanı, kumaşın inceliğiydi.

Meme başları, göbeğinin çukurluğu ve hatta kasıklarında, amının üstünde bıraktığı bir tutam kıl bile belli oluyordu. Bize doğru yürüdü. Memeleri, attığı her adımda, müthiş sik kaldırıcı bir biçimde sallanıyordu. Ayaklarında yine beyaz, bez ayakkabılar vardı.

Hakan, kımıldamadan oturuyordu hala. Birden sikinin kalkmış olduğunu fark ettim. Pantolonunun önünde, küçük bir çadır oluşmuştu. Kapıyı açıp indim. Ama o hala oturuyordu. Dua ediyormuş gibi, gözlerini kapamıştı. Ses çıkarmadan bekledim. Sonunda biraz kendini toplayıp o da indi aşağıya.

Bu arada karım da yanımıza gelmişti. Onları tanıştırdım. Sol elini pantolon cebine sokmuştu Hakan. Böylece, kalkmış sikini biraz gizlemeye çalışıyordu. Sonra, birlikte verandaya doğru yürüdük.

Gül önümüzde yürüyordu. İncecik penye kumaş, kalçalarını sımsıkı sarmış ve aralarına girmişti. Attığı her adımda kımıl kımıl oynayan ve sağa sola çalkalanan o baş döndürücü yuvarlaklar, benim bile sikimi kaldırmıştı.

Hakan ise iyice mahvolmuş gibiydi. Verandaya ulaştığımız anda, rahat koltuklardan birine oturdu ve hala elinde olan hırkasını kucağına koydu. Böylece de biraz rahatlamış oldu. Şimdi sikini gizlemişti.

Karımın dudaklarında beliren küçük gülümsemeden, onun da durumun farkında olduğunu anlıyordum. Sonra gözüme, sehpanın üstündeki viski şişesi, bardaklar ve buz kovası çarptı. Ben de bir koltuğa oturdum. Gül bardaklara bol bol viski koyup, Hakan’a ve bana verdi.

Genelde gün ortasında viski içmek kimsenin aklına gelmezdi tabii ama, ben karımın işin içine alkolü de katıp, biran önce hedefine varmayı amaçladığını anlıyordum. Bardaklarımızı, Hakan’ın üç günlük özgürlüğünün şerefine kaldırdık.

Gül, Hakan’la benim tam karşımıza gelen koltuğa oturmuştu. Bardağını yanındaki küçük sehpanın üstüne koyup öne eğildi ve ayakkabılarının bağlarını çözmeye başladı. Tanrım, memeleri tulumundan dışarı fırlamak üzereydiler. Sonra, Hakan’ın oraya bakmamaya çalıştığını fark ettim.

Bu arada karım ayakkabılarını çıkarmıştı bile. Şimdi çıplaktı ayakları. Dizlerini biraz daha aralamıştı. Yalnızca parmak uçları değiyordu yere. Bardağını bir kere daha havaya kaldırıp, bizi de içmeye zorladı.

Hakan, sürekli benimle konuşuyordu. Bunu, Gül’e fazla bakmamak için yaptığını anlamıştım. Bir çeşit savunma mekanizmasıydı yani. Ama daha yeni başlıyordu her şey. Bir süre sonra hiç bir savunma yönteminin onu kurtaramayacağını biliyordum.

Nitekim karım saldırıya geçmişti bile. Durmadan sorular yönelterek, Hakan’ı ona bakmaya zorluyordu artık. Bu arada bardaklarımız da boşalmıştı. Gül ayağa kalkıp, üçünü de tekrar doldurdu. Bu sefer yerine oturduğunda, dizlerini daha da çok aralamıştı. Yine Hakan’la konuşuyordu. Bir süre sonra küçük ritmik hareketlerle, dizlerini açıp kapamaya başladı.

İnanılmaz derecede huzursuzdu Hakan. Karımın içine düşmüştü. Gül dizlerini iyice araladığında, amının dudakları belli oluyordu tulumunun incecik kumaşı altından. Hakan’ın aksine, onun durumdan son derece memnun olduğunu görebiliyordum. Viskinin de etkisiyle, oldukça rahat hareket ediyordu artık. Sonra, amının sulanmış olduğunu farkettim. Tulumun incecik kumaşı şimdi ıslanmış ve artık amı, bir resim gibi görünmeye başlamıştı.

Manzara öylesine sik kaldırıcıydı ki, ben de bacak bacak üstüne atıp, kalkmış sikimi gizlemek zorunda kalmıştım. Hakan’ın yüzü iyice kızarmıştı artık. Gözlerini bir türlü koparamıyordu oradan… Tek yapabildiği, arada sırada bana kaçamak bakışlar fırlatarak, durumun farkında olup olmadığını anlamaya çalışmaktan ibaretti. Bir saatten fazla oturduk öyle…

Hakan, kente, alış verişe inmek istiyordu bu arada. Gül hep birlikte gitmemizi önerdi ve üstünü değiştirmek için yerinden kalkıp eve gitti. Hakan’ın gözleri, o gözden kaybolana kadar, attığı her adımda çalkalanan kalçalarından ayrılmamıştı tabii. Baş başa kalınca, biraz rahatladı ama. Bir süre cezaevinden ve oradaki ortak tanıdıklarımızdan söz ettik. Sonra karımın seslenmesiyle kendimize geldik. Kapıdan çıkmış, bize el sallıyordu.

Hakan’ın yüzü, yine allak bullak olmuştu ve yine haklıydı tabii. Tulumunu çıkarmış ve bir büstiyerle bir şort giymişti Gül… Büstiyeri, uçuk sarı renkli ve eteği kesilmiş bir atlet fanilasından başka bir şey değildi. O kadar kısaydı ki, karımın memelerinin alt kısımlarını ancak örtebiliyordu. Bu yetmiyormuş gibi, kol altlarının kesiği de alabildiğine derindi. Bu da, yandan bakıldığında, memelerinin, neredeyse uçlarına kadar görünmesine neden oluyordu.

Gül’ün giydiği şort ise üstünde küçücük siyah benekleri olan sarı penye kumaştan yapılmıştı. Öylesine dar ve kısaydı ki, akıl alır gibi değildi. Ona doğru geldiğimizi görüp, bize arkasına dönerek arabanın yanına doğru yürüdüğünde, kıçının yanaklarının bacaklarıyla birleştiği yerde meydana gelen o müthiş yuvarlakların göründüğünü farkettim. Ayaklarına da yine sarı renkli, alabildiğine yüksek topuklu dekolte ayakkabılar geçirmişti.

Birden durdu Hakan. Sonra da bana tuvaletin yerini sordu. Tarif ettim. Elinde çantasıyla içeri girdi. Ben de karımın yanına gittim.

“Adamı öldürmek üzeresin…” dedim ona sarılıp öperken, “Ya da en azından, siki pantolonunu yırtacak…”

“Ohhh farkındayım sevgilim… Ama çok hoşuma gidiyor biliyor musun..? Sen bir de bana nasıl baktığını görebilsen… Gözleriyle beni kaç kere sikti biliyor musun?…”

Bu arada Hakan da evden çıkmış bize doğru geliyordu. Çantasını içerde bırakmıştı. İyice sokulduğunda, birden tuvalette ne yaptığını anlayıverdim. Sikini, pantolonunun sağ paçasının içinde, bacağının üstüne sarkıtmış, daha doğrusu öylesine kalkmış bir sik sarkıtılamayacağı için uzatmıştı. Sonra da, bir şeyle onu, bacağına bağlamıştı. Ama ne yaparsa yapsın, o azman siki, yine tüm hatlarıyla belli oluyordu. Onu bacağına bağladığı yer bile belliydi. Ses çıkarmadım.

Arabaya bindiğimizde, karım arkaya oturdu, Hakan da öne, benim yanıma. Otomatik kapıyı yine uzaktan kumandayla açıp vitese taktım ve yürüdük. Neredeyse aynı anda, Gül yine Hakan’la konuşmaya başladı. Aynadan, onun arka koltuğun tam ortasında, yani önünde bacaklarını maskeleyecek koltuk bulunmayan tek yerde oturmuştu.

Doğal olarak ona dönmek zorunda kalmıştı Hakan. Yüzünden, yine aklının başından gittiğini anlayabiliyordum. Çaktırmadan dikiz aynasını biraz aşağıya, karımın bacaklarına doğru ayarladım. Tanrım, manzara müthişti.

Dizlerinin arası, iki karışa yakın açıktı Gül’ün. Şortunun, yalnızca bir parmak enindeki ağı, amının dudakları arasına girmişti. Öyle ki, yalnızca deliği görünmüyordu amının. Benim sikim de artık iyice kalkmış ve kazık gibi olmuştu.

Niyetim, alış-veriş yapmayı planladığım hipermarkete giderken, bir taraftan da Hakan’a, şehri göstermekti. Bu nedenle, kentin Batı tarafındaki bir alışveriş merkezine gitmeyi planlamıştım. Bu da, yolumuzun epeyce uzun olduğu anlamına geliyordu tabii. Gül, tüm bu süre boyunca, Hakan’a işkence etti diyebilirim.

Mağazada da durum pek farklı olmadı Hakan için. Nereye gitsek, karım önden yürüyor ve zavallının aklını başından alıyordu. Kalçalarının hareketleri öylesine baştan çıkarıcıydı ki, Hakan’dan başkaları da takılmaya başlamışlardı bu inanılmaz sik kaldırıcı manzaraya. O da bunun farkına varmıştı tabii. İnanılmaz bir biçimde sinirlendiğini fark ederek şaşırdım.

“Karın çok güzel bir kadın…” dedi birden bana.

“Biliyorum…”

“Etraftakilerin gözleri hep üstünde… Rahatsız olmuyor musun..?”

“Neden rahatsız olayım Hakancım..? Yapabileceğim bir şey yok ki.. Senin dediğin gibi güzel kadın… Bakıyorlar diye çarşafa, poşete koyacak halim de yok…”

“Yani ne bileyim…”

Bundan sonra yine sustu Hakan. Bir saate yakan kaldık orada. Hakan kendine bir şeyler aldı. Bu arada ben de, tekneyle gezineceğimizi düşünerek bir mayo hediye ettim ona.

Sonra eve dönmek için yeniden arabaya bindik. Gül, tıpkı buraya gelirken yaptığı gibi, yine arka koltuğun tam ortasına oturdu. Ayna zaten ayarlıydı ve şimdi onun bacaklarını iyice aralamış olduğunu görebiliyordum. Şortunun incecik penye kumaşı, hem hareket edip, oturup kalkmaktan gevşemiş, hem de am sularıyla sırıl sıklam ıslanmıştı. Şimdi, amının dudakları iki taraftan görünüyordu artık.

Kısacası Hakan’ı tekrar ve bu sefer daha da şiddetli boyutta esir almıştı. Üstelik bütün bunlar yetmiyormuş gibi, sağ elinin işaret parmağını, bacağının iç tarafında yukarı aşağıya dolaştırmaya da başlamıştı karım. Sanki hafifçe bacağını kaşıyormuş gibiydi ama, bu öylesine sik kaldırıcı bir etki yapıyordu ki, benim de sikim artık zonklamaya başlamıştı.

Eve döndüğümüzde, Hakan’a odasını gösterdim. Evin üst katında, bizim yatak odamızın bitişiğindeki odayı, onun için hazırlamıştık. Çantasını ve dükkandan aldıklarını alıp odasına girdi. Karımla ben de kendi odamıza girdik. Gül’ün gözleri parlıyordu.

“Acayip bir herif bu sevgilim…” dedi, “Yol boyu beni gözleriyle sikti adeta…”

“Ama sen de öyle bir oturuyordun ki, başka bir şey yapmasına olanak yoktu zaten…”

“Ohhhh… Güzel görünüyor muydum..?“

“Neredeyse amın görünüyordu…”

Yüzünde şeytanca bir gülümsemeyle, gidip yatağın üstüne oturdu karım. Yine bacaklarını birbirinden ayırmıştı.

“Böyle miydi..?“ diye sordu gözlerimin içine bakarak.

Yalnızca başımı sallayabildim. Gerçekten de müthişti manzara. Şimdi ayakkabılarını da çıkarmıştı Gül. Sağ elini götürüp, orta parmağıyla amını okşamaya başladı.

“Offf nasıl da sulanmış amım… Sikilmek istiyorum şu anda, biliyor musun..?”

Sikim kazık gibi olmuş, dudaklarım kurumuştu. Büyülenmiş gibi, karımın şortunu indirmesini seyrettim. Sonra da büstiyerini çıkarıp attı. Şimdi çırılçıplaktı karşımda. Gözlerimin içine bakarak, vücudunun üst kısmını yatağın üstüne bıraktı. Bu yetmiyormuş gibi, bir de bacaklarını havaya kaldırmış ve iyice ayırarak, dizlerini yukarıya çekmişti.

Tabak gibi açıktı karşımda. Amı, susamış bir ağız gibi açılmıştı. Yapılabilecek tek şeyi yaptım o zaman. Hızla soyunup sokuldum ona doğru. Sikimin başı, amının şişmiş dudaklarına değdiğinde, tüm vücudu titredi Gül’ün.

“Ohhhh sik beni kocacımm..“ diye inledi, “Hadi sok sikini içime… Ohhhh hadi… Sikilmek istiyorum…”

Ses tonu öylesine yüksekti ki, şaşırmıştım. Birden ne yapmaya çalıştığını anlayarak, daha da heyecanlandım. Hakan’ın odasıyla bizimkinin arasında, kilitli bir kapı vardı ve sesimizi rahatlıkla duyabilirdi Hakan. Karım işte sırf bu nedenle yükseltmişti sesini. İşitilmek istiyordu. Garibimi kendini göstere göstere tahrik ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi bir de sesle tahrik etmeye çalışıyordu onu.

Dibine kadar geçirdim amına. Bu, Gül’ün, sarsıla sarsıla belini getirmesine neden oldu. Durup, sakinleşmesini bekledim. Sonra da onu sikmeye başladım. Zevkten çıldırmış gibiydi.

“Sik beni…” diye bağırdı, “Ohhhh sik beni n’olursun…”

Başım dönüyordu. Her an belim gelebilirdi ama, tüm gücümle kendimi tutmaya çalışıyordum.

“Sence ne yapıyordur şimdi..?“ diye fısıldadı karım.

“Mutlaka otuzbir çekiyordur…” dedim fısıldayarak.

“Ohhhh müthiş sevgilim… Hadi sik beni… Ohhhh hadi sik beni… Ahhhhhhh… Ohhhhhh… Immmnnhhh… Ahhhhhh…”

Yine çığlık çığlığaydı. Hiç susmuyordu neredeyse. Sürekli inliyor, bağırıyordu. Hakan’ın uçtuğuna emindim. Otuzbir çekmekte olduğuna da. O kadar çok tahrik olmuştum ki, daha fazla tutamadım kendimi. Tohumlarımın içine dolduğunu hissetmek, Gül’ün da iyice çıldırmasına neden oldu. Bağıra bağıra belini getiriyordu o da. Sonra öylece yığılıp kaldık.

Yatağın üstünde birbirimize sarılıp, bir süre öylece yattık. Sonra Hakan’ın oda kapısının açılıp kapandığını duyduk. Aşağı iniyordu. Karım biraz doğrulup dirseğini yatağa dayadı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

“Zamanı geldi artık galiba, değil mi sevgilim..?“ dedi sonra da.

“Neyin zamanı geldi..?”

“Kendimi bu azmana siktirmemin tabii…”

Birden yine alabildiğine heyecanlandım. Bunun düşüncesi bile, inanılmaz tahrik ediyordu beni. Hakan’ın, cezaevinin saunasında gördüğüm siki geldi gözlerimin önüne. Gül, onu neyin beklediğini bilmiyordu hala.

“Nasıl yapacaksın bunu..?“ diye sordum.

“Şimdi aşağıya, onun yanına gideceğim ve senin uyuduğunu söyleyeceğim… Bu fırsatı kaçırmayacağına eminim…”

“Ben nasıl seyredeceğim peki..?“

“Mutfağa girip, servis penceresinden seyredersin…”

Sikim yeniden kalkıp kazık gibi olmuştu. Ama karımın buna aldırdığı bile yoktu. Yataktan kalkıp banyoya girdi. Kapıyı kapamamıştı ve yattığım yerden amını yıkadığını görebiliyordum. Az önce içini tohumlarımla doldurduğum amını, Hakan için temizliyordu. Kalkıp, ayağıma bir şort geçirdim.

Bu arada Gül de banyodan çıkmış ve gardrobunu açmıştı. Sonunda öyle bir şey seçip üstüne geçirdi ki, Hakan’ın onu görür görmez kafayı iyice yiyeceğini anladım. Şarap rengi, pamuklu krep kumaştan yapılma bir giysiydi bu. Çıplak vücudunun tüm hatlarını meydanda bırakıyordu kumaş. Kolları, omuzları ve kütür kütür memelerinin önemli bir kısmı zaten meydandaydı. Eteği de, kalçalarını ancak örtüyordu. Ayakları çıplaktı. Yüzünde şeytani bir ifadeyle baktı bana.

Odadan beraberce çıktık. Sessizce mutfağa dalıp, servis penceresinden salona baktım. Hakan, televizyonun karşısındaki büyük deri kanepede oturuyordu. Beyaz bir şort giymişti. Bunu o gün mağazadan almıştı. Bunun dışında çıplaktı. Dev gibi vücudunun esmer rengi ve kollarıyla bacaklarını olduğu gibi tüm göğsünü ve omuzlarını da kaplayan simsiyah kıllar nedeniyle, tıpkı onu ilk çıplak gördüğümdeki gibi, adeta bir hayvana benziyordu.

Sonra karım da girdi görüş alanımın içine. İlk gözüme çarpan, yüzündeki müthiş ifade oldu. Hakan’ın görüntüsünden dehşetli etkilenmiş olduğunu anladım o anda. Doğruca bara yürüyüp, iki büyük bardak viski hazırladı, sonra da gelip Hakan’ın oturduğu kanepenin öbür ucuna oturdu ve bardaklardan birini ona verdi.

Hakan’ın yüzünün yine allak bullak olduğunu görüyordum. Gül’ün görüntüsü, yine aklını başından almıştı. Üstelik biraz önce onun sikişirken çıkardığı sesleri de dinlemişti. Şortunun önünde, giderek büyüyen bir kabarıklık belirmeye başlamıştı bile.

“Semih nerede..?“ diye sordu karıma.

“Yukarıda uyuyor…”

“Yoruldu galiba…”

Hafifçe gülümsüyordu Hakan. Ama bu öyle tatlı, ya da şirin bir gülümseme değildi. Neden yorulduğumu düşündüğünü anlamamak mümkün değildi, yüzündeki ifadeden…

“Bilmem…” dedi Gül, “Yoruldu herhalde…”

“Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekten şanslı bir erkek Semih…”

“Öyle mi..?“

“Öyle tabii… Çok güzel bir kadınsın…”

“Teşekkür ederim…” dedi karım, bardağını ona doğru kaldırırken.

İçkilerinden birer yudum aldılar. Gül, kanepede hafifçe yan dönmüş, yüzü Hakan’a dönük oturuyordu. Eteği otururken öyle bir sıyrılmıştı ki, bacakları, kalçalarına kadar meydandaydı. Sonra daha da müthiş bir şey yaptı ve ayaklarını kanepenin üstüne, Hakan’la arasına alıp, yüzünü tümüyle ona döndü. Şimdi tam amını görüyor olmalıydı Hakan. Bunu, onun iyice kızarıp kasılan yüzünden anlıyordum.

Ama asıl gösterge, Hakan’ın şortunun önünde meydana gelen muhteşem kabarıklıktı. Kısa bir süre önce, sikişirken çıkardığı seslerini duyup muhtemelen otuzbir çektiği, akıl almaz kışkırtıcılıktaki kadın şimdi yanı başında, elini uzattığında dokunabileceği kadar yakınında oturuyordu ve bu yetmiyormuş gibi, akıl almaz güzellikteki bacaklarıyla amını, gözüne sokmuştu. Siki kalkmayacaktı da ne olacaktı yani. Elindeki viski bardağını kafasına dikiverdi birden…

Gül, amını ona daha da çok göstererek ayaklarını yere indirdi ve elindeki boş bardağı alıp yeniden bara doğru yürüdü. Ayak parmaklarının ucuna basıyordu. Kalçaları, inanılmaz bir şekilde çalkalanıyordu. Dolu bardakla geri gelirken de, Hakan gözlerini, attığı her adımda hafif hafif sallanan memelerinden ayıramaz olmuştu. Sonra yine, aynı biçimde oturdu yerine. Hakan da, eline aldığı dolu bardaktan kocaman bir yudum daha aldı.

“Hiç aldattığın oluyor mu..?“ diye sordu karıma sonra da.

“Anlamadım… Kimi aldattığım oluyor mu..?”

“Kocanı… Yani Semih’i demek istiyorum…”

“Pardon ama, neden merak ettin bunu..?“

“Hiç… Yani, merak ettim işte öyle…”

“Öyle mi..? Yoksa başka bir amacın mı var..?“

Hakan biraz sıkışmış görünüyordu. Ne diyeceğini şaşırmış bir hali vardı. Aslında bu soruyu birden bire sormasının tek bir nedeni olduğunu, karım da biliyordu o da. Ama, sanki biraz cesareti kırılmış gibiydi. Ama bunun nedeni, kesinlikle biliyordum ki, Gül’ün benim karım olmasıydı. Suçluluk duygusuyla mücadele ediyor olmalıydı Hakan. Yoksa karım hakkındaki gerçek düşüncesinin ne olduğu gayet açıktı. Bunun en büyük kanıtı da, şortunun önündeki koca çadırdı tabii.

“Bence böyle bir şey sorarken asıl amacın başkaydı…” diye onu sıkıştırmayı sürdürdü Gül.

“Nasıl yani..?“

“Ne kadardır cezaevindesin sen..?”

“Aralıksız üç yıldır…”

“Ve bu süre içinde hep tek başınaydın değil mi..? Yani eğer porno dergilerini saymazsak tabii…”

Sesi çıkmadı Hakan’ın. Ama iyice heyecanlanmış olduğunu görebiliyordum. Elindeki viski bardağını yeniden ağzına götürüp, kocaman bir yudum daha aldı. Gül ise konuşmayı sürdürüyordu.

“Bunlar, kocamı aldatıp aldatmadığımı sormanın başka, daha gerçek bir nedeni olduğunu düşündürüyor bana… Ne dersin…?“

Hala susuyordu Hakan. Karım onun gözlerinin içine baka baka, dizlerini hafifçe araladı. Tanrım, şimdi doğrudan onun güzelim amının içine bakıyor olmalıydı Hakan.

“Kaldı ki, böyle düşünmeme neden olacak başka şeyler de oldu bugün…” diye sürdürdü Gül.

“Ne gibi yani..?“

“Beni gördüğün ilk andan beri, gözlerini üstümden ayırmadın… Bütün gün boyunca, her yerimi, gözlerinle didik didik ettin mesela…”

“Ama…”

“Ama ne..? Yapmadın mı..?“

“Belki ama…”

“Belki mi..? Her an bana bakıyordun… Hem de ne biçim bakıyordun… Saldırgan gözlerle… Kendimi, ırzıma geçilmiş gibi hissettim sürekli… Şimdi de aynen öyle bakıyorsun bana… Aklından tek bir şey geçtiği belli… Bunu yapıp yapamayacağını anlamak için de, tutup anlamlı sorular soruyorsun bana…”

Bardağın dibinde kalan viskiyi olduğu gibi kafasına dikti Hakan. Sonra gözlerini, yeniden karımın üstünde dolaştırmaya başladı. Arkasına yaslanmıştı. Bacakları birbirinden aralık oturuyordu ve siki, neredeyse şortunu yırtmak üzereydi. Burun deliklerinin kabardığını görebiliyordum. Tepeden tırnağa sik kesilmiş gibiydi.

“Sesini çıkarmıyorsun… Bu itiraf demek… Ama aslında itiraf etmene bile gerek yok biliyor musun..? Söylediklerimin ne kadar doğru olduğunun kanıtı, gözlerimin önünde duruyor zaten… Hem de sıradan değil, bayağı büyük bir kanıt bu… Offf hem de çok büyük…”

Karımın bu sözlerle birlikte, sağ ayağını yavaşça Hakan’a uzattığını gördüm. Büyülenmiş gibi onu, daha doğrusu onun yaklaşmakta olan çıplak ayağını seyrediyordu cezaevi arkadaşım.

Gerçekten de, müthiş sik kaldırıcı bir manzaraydı bu. Göğsündeki kapkara kılların gizlediği kaslarının gerildiğini görebiliyordum. Sonunda Gül’ün ayağı biraz havalandı ve biçimli ayak parmakları, Hakan’ın sikine değmeye başladı. Çok hafif bir temastı bu. Ama yine de, Hakan’ın tüm vücudunun titremesine neden olmuştu.

“Niye açık açık söylemiyorsun..?“ diye sordu karım, “Hadi söyle…”

Ayağı şimdi, hafif hareketlerle Hakan’ın siki üstünde dolaşmaya başlamıştı bile. Bacaklarını da, iyice aralamıştı şimdi. Artık olduğu gibi meydandaydı amı.

“Hadi söyle beni sikmek istediğini…” diye sürdürdü Gül, “Beni sikmek istiyorsun değil mi..? Ohhhh söyle hadi…”

Hakan’ın vücudunun sarsıldığını gördüm. Şortunun önü, bir anda sırılsıklam kesildi. Tanrım belini getirmişti. Bu kadar tahrik olmaya dayanamamış ve belini getirmişti. Bu beklenmedik gelişme, karımın da aklını başından almıştı bu arada.

“Ohhhh belin geldi…” diye inledi, “Yalnızca ayağımla dokunduğumda bile, belini getirdin… Ama anlamıyorum bir türlü… Eline beni sikmek için böyle bir fırsat geçmişken ne bekliyorsun..? Söyle bana, ne bekliyorsun..?”

Birden doğrulduğunu gördüm Hakan’ın. Karıma sokuldu. Sol eli, bir şimşek hızıyla bacaklarının arasına girdi de parmakları bir anda hedefine ulaşıverdi. Gül’ün amını avuçlamıştı. Daha da sokuldu ve bir anda öpüşmeye başladılar. İp kopmuştu.

Kollarını Hakan’ın boynuna dolamıştı karım. Birbirlerinin ağızlarını yemek istermiş gibi, hırsla öpüşüyor, emişiyorlardı. Dillerinin birbiriyle boğuşurken çıkardığı şakırtılı sesleri, ben bile duyabiliyordum.

Bir eliyle de, Gül’ün güzelim memelerini mıncıklamaya başlamıştı Hakan. Tümüyle kendini bırakmıştı karım. Sonra ellerinden birini onun boynundan çekip, sikine götürdü. Beyaz şortun altındaki sik, hala kocamandı.

“Offf ne kadar büyük sikin…” diye inledi, ağzını Hakan’ınkinden kurtararak.

Sesi zevkten boğuklaşmıştı. Sonra öbür elini de getirip, aceleci parmaklarıyla adamın şortunun önünü açmaya koyuldu. Bunu başardığında da, sağ elini içeri sokup, o kocaman siki dışarı çekti. Gözleri büyümüştü. Doğrusu ben de, ondan farklı bir durumda değildim. Gerçi Hakan’ın sikini daha önce de görmüştüm ama o zaman inikti.

Şimdi karımın elindeki ise inanılmaz büyüklükte, kelimenin tam anlamıyla bir erkeklik abidesiydi. En az yirmibeş santim olmalıydı. İnanılmayacak kadar da kalındı. Vücudunun başka yerlerinden daha koyu renkte, neredeyse kapkara ve alabildiğine kıllıydı. Morarmış başı, dev bir mantara benziyordu. Gül’ün onu en dibinden kavrayan beyaz eli, bir çocuğunki gibi, küçücük kalmıştı.

Sonra müthiş bir şey oldu ve Hakan’ın sikinden, uzun, beyaz bir bel sütunu fışkırıverdi havaya ve küçük bir kavis çizip karımı, tam yüzünün ortasından vurdu. Zavallı arkadaşım o kadar abazandı ki, kendini tutamamıştı. Ama elindeki sikin birden fışkırmaya başlaması ve yüzüne gelen beller, Gül’ün de, kontrolünü tümüyle yitirmesine neden olmuştu bu. İnlemeye başlamıştı. Tüm vücudu sarsılıyordu. Tanrım, o da belini getiriyordu.

Ama kendini daha çabuk toplayan yine de karım oldu. Bir süre elindeki siki hayran hayran seyretti, sonra da, ağzını açıp Hakan’ın kucağına eğildi. Dudakları, bir anda, sertliğinden en küçük bir şey bile kaybetmemiş olan o kocaman sikin başına yapışıverdi. Sonra onu ağzından çıkarıp, başını yalamaya, her yerine bulaşmış olan erkeklik sıvılarını temizlemeye koyuldu.

Hakan’ın yüzünün zevkle çarpılmış olduğunu görebiliyordum. Sağ elini getirip, parmaklarını karımın saçları arasına geçirmişti. Kalçaları küçük hareketlerle kanepeden kalkıyor, sikini aklını başından alan o güzelim ağza sokmaya çalışıyordu. Birden, naraya benzeyen bir ses çıktı ağzından.

Yine fışkırtıyordu. Tohumları bu sefer Gül’ün ağzına doluyordu. Gözlerimi, karımın gırtlağından alamıyordum. Hızla oynuyordu. Tüm gücüyle, ağzına dolan belleri yutmaya çalışıyor ve bir taraftan da, sarsıla sarsıla belini getirmekteydi o da…

Sonunda, biraz sakinleştiler.

Ama fazla uzun sürmedi bu durum. Önce karım doğrulup, başını Hakan’ın kucağından çekti. Bütün yüzü, ve ağzının çevresi, bel içinde, pırıl pırıl parlıyordu. Manzara öylesine tahrik ediciydi ki, sikim çatlayacak hale gelmişti.

Sonra Hakan hareketlendi. Gül’ü omuzlarından itip, arkasına yaslanmasını sağladı önce. Peşinden de, kendi eğilip, başını onun kasıklarına gömüverdi. Önce seyrederken içine düştüğü, sonra avuçlayıp mıncıkladığı o güzelim am, şimdi ağzının altındaydı. Yalamaya başladı. Şapırtılı sesler çıkarıyor, karımın amını sanki yiyordu.

Rahatlamak için şortumu indirip, sikimi dışarı çıkardım. Biraz okşayacak olsam belimin geleceğinin farkındaydım. Seyrettiklerim, beni inanılmaz oranda tahrik etmişti. Gül’ün beli bükülmüştü. Zevkle inlediğini duyuyordum.

Hakan, gerçekten amını yiyordu sanki. Ayaklarını onun sırtına dayamış, kendini tümüyle amının içinde dolaşan dile bırakmıştı karım. Birden sarsıla sarsıla belini getirmeye başladı. Sonra da bir daha ve bir daha.

Durup doğruldu Hakan. Sonra ayağa kalkıp, tek harekette şortunu indirdi. Şimdi tüm haşmetiyle meydana çıkmışı siki. Tanrım, sanki bir doğa harikasıydı karımın karşısındaki. Az öncekinden çok daha büyük görünüyordu. Taşakları da kocamandı. Kapkara ve kıllı birer torba gibi sallanıyorlardı bacaklarının arasında. Gül, büyülenmiş gibi seyrediyordu onu.

“Sik beni…” diye fısıldadı sonra da, “Ohhhh hadi sik beni… Sok sikini bana hadi… Ohhhh sok n’olur…”

Bacaklarını alabildiğine açmış, dizlerini büküp omuzlarına doğru çekmiş, ayak parmakları aşağı bükük, öylece bekliyordu arkadaşımın sikini. Hakan’ın yüzüne baktığımda, sikim daha da kalktı sanki. Şehvetle çarpılmıştı. Gözleri parlıyordu. Ağzı aralıktı ve burun kanatları sürekli oynuyordu.

Kanepenin üstüne dizlerini basıp, karımın bacaklarının arasına girdiğini gördüm. Bir eliyle sikini dibinden tutup aşağı eğdi ve biraz daha sokuldu. Şimdi o inanılmaz büyüklükteki sikin kocaman bir mantara benzeyen başı, Gül’ün amının iyice açılmış dudaklarına değmeye başlamıştı.

“Sok…” diye inledi karım, “Ohhhh sok… Sik beni… Sik beni hadi…”

Hakan’ın kalçaları hafifçe ileri gittiler ve sikinin başı, karımın amına yavaşça kaydı. Aynı anda Gül’ün tüm vücudu tekrar sarsılmaya başladı. Yine belini getiriyordu. İnanılır gibi değildi.

“Sik beni…” diye bağırdı birden, “Ohhhhhh sik beni…”

Hakan’ın tüm kontrolü kaybetmek üzere olduğunu fark ediyordum. Aniden ve tek bir harekette kökleyiverdi ve o inanılmaz büyüklükteki, kocaman sik, olduğu gibi, taşaklarına kadar girdi karımın amına. Aynı anda da, homurdanmaya başlamıştı. Kıçının kıllı yanakları açılıp kapanıyordu.

Yine tutamamıştı kendini. Bir kez daha getiriyordu belini. Ama bu sefer tohumlarını, Gül’ün amının en dibine fışkırtıyordu ve bu da onun bir kere daha çıldırmasına ve belinin yeniden gelmesine neden olmuştu yalnızca. Bir süre öylece kaldılar.

Gözlerimin önündeki bu hareketsiz manzara bile, inanılmayacak kadar çok tahrik olmama neden oluyordu. O kocaman, kapkara, kıllı sikinin tamamı, karımın içinde kaybolmuştu. Yüzündeki ifadeden, bunun ona inanılmaz büyüklükte zevk verdiğini anlayabiliyordum.

Hakan’ın yüzü de, kendini ne kadar büyük bir zevk girdabına kaptırmış olduğunu belli ediyordu. Üç yıldan beri yalnızca elini siktikten sonra, şimdi sımsıkı ve ateş gibi yanan bir ama girmişti siki. Birden karımı sikmeye başladı.

Kalçaları, hızlı hareketlerle ileri geri gidiyor, o kocaman siki Gül’ün amına girip çıkıyordu şimdi. Tanrım, en küçük bir inme belirtisi bile yoktu herifin sikinde. Sokuyor, çıkarıyor, sokuyor, çıkarıyordu. Gül, yine inlemeye başlamıştı.

“Sik beni…” diye bağırdı tekrar, “Sik beni hadi… Ohhhhh çok güzel sikin… Ohhhhh çok güzel… Sik hadi… Ohhhhhh sik… Sik… Ohhhh tanrım, ne kadar güzel sikiyorsun beni… Ohhhhhh… Ahhhhhh… Immmmnnnnhhhh… Sik… Ohhhhhh sik beni… Ohhhh hadi…”

Çığlık çığlığaydı. Tüm vücudu kıvranıp bükülüyor, Hakan sikini her sokuşunda kasıkları kanapeden havalanıp yükseliyor, içine daha çok sik alabilmek için sanki çırpınıyordu. Müthiş bir sikiş seyrediyordum. Sikenin, üç yıldan beri am yüzü görmemiş cezaevi arkadaşım, sikilenin de karım olması ise bana inanılmaz büyük bir zevk veriyordu. Ama asıl büyük zevki onların almakta olduğu açıktı. İkisi de kendinden geçmiş gibiydi.

Hakan, şimdi her geri çekilişinde o kocaman sikinin neredeyse tamamını, en ucuna kadar karımın amından çekip çıkarmaya, her ileri gelişinde ise tamamını, dibine kadar sokmaya başlamıştı. Sonra birden durdu ve peşinden de, büyük bir şaplatmayla olduğu gibi geçirip, yine belini getirmeye başladı. Hakan’ın fışkıran bellerini amının en dibinde bir kez daha hissetmek ise karımı delirtti tabi. O da çırpına çırpına, bir kez daha belini getiriyordu.

Yine bir süre durup soluklandılar. Sonra Gül, bir eliyle Hakan’ı göğsünden itip, onu kendinden uzaklaştırdı. O kocaman siki, şimdi amından tümüyle çıkmıştı ve inanılmaz bir biçimde hala dimdik, hala inanılmayacak kadar büyük ve sertti.

Karım onu biraz daha iterek kanepeye oturttu. Sonra da kendi kalkıp, ata biner gibi kucağına çıktı Hakan’ın. Yüzü ona, arkası bana dönüktü. Hakan’ın siki, kalçalarının arasından geçerek yukarıya uzanmış, neredeyse beline kadar gelmişti. Akıl almaz bir manzaraydı bu…

Gül, ayaklarını onun bacaklarının iki yanında kanepeye basıp kalçalarını havaya kaldırdı ve amının alabildiğine açık oturan dudaklarını, bir eliyle dibinden kavradığı o kocaman sikin başına dayadı. Bir an öylece durdular. Sonra karımın kalçalarını aşağı bıraktı ve aşığının kapkara siki, içine gömülmeye başladı.

Kelimenin tam anlamıyla büyülenmiş gibiydim. O devasa sik, yağ gibi kayıp karımın amına giriyor, karnının derinliklerinde kayboluyordu. Sonunda, yalnızca kocaman torba gibi taşakları kaldı dışarda. Sonra Gül’ün kalçalarının yeniden hareketlendiğini gördüm. İki eliyle Hakan’ın omuzlarını sıkı sıkı kavramış, içindeki kocaman sikin üstüne oturup kalkmaya başlamıştı.

Ama hareketleri bununla da kalmıyordu. O yusyuvarlak, inanılmaz baştan çıkarıcı kalçaları, aynı anda öne arkaya, sağa sola da çalkalanıyordu. Tanrım, sanki dans ediyordu sikinin üstünde.

Gözlerimi bu müthiş manzaradan alamıyordum. Bir süre sonra, Hakan’ın iri, esmer ve kıllı elleri de girdi devreye. İki eliyle, karımın kalçalarını avuçlamış ve birbirinden ayırmıştı. Gözlerim, şimdi de, onun tüm davet ediciliğiyle ortaya çıkan göt deliğine kilitlenmişti. Hem kendi am sularıyla, hem de Hakan’ın belleriyle vıcık vıcık ıslanmıştı götü. İnanılmaz tahrik edici görünüyordu.

Sonra kıllı parmaklarından biri devreye girdi. Götüne dokunan parmağı hissetmek ise Gül’ü iyice çıldırttı tabii. O küçük deliğin ne kadar duyarlı olduğunu çok iyi biliyordum. Götünden sikilmeye bayılıyordu karım. Hakan’ın parmağı, şimdi tüm vücudunun titremesine neden olmuştu.

“Ohhhhh…” diye inlediğini duydum, “Sok parmağını n’olur… Ohhhh sok parmağını götüme hadi… Ohhhhh…”

Hakan’ın bu isteği ikiletmeye, elbette ki niyeti yoktu. Bir anda sokuverdi parmağını Gül’ün götüne. Bu da, onun sarsıla sarsıla belini getirmesine neden oldu yalnızca. Şimdi Hakan’ın kucağına oturup kalmıştı.

Ama kısa sürdü bu hareketsizlik. Bir süre sonra kalçaları yeniden hareketlendiler. Artık tekrar içindeki o kocaman sikin üstüne oturup kalkmaya, o akıl almaz büyüklükteki erkeklik abidesini amına alıp çıkarmaya başlamıştı. Üstelik şimdi, götüne girip çıkmakta olan kocaman bir parmak da vardı işin içinde.

“Ahhhh çok güzel…” dedi birden, “Çok güzel… Ohhhhh doyamıyorum sikine biliyor musun..? Ohhhh doyamıyorum… Parmağın da çok güzel… Ohhhhh iki deliğimi birden sikiyorsun… Ohhhhh… Ahhhhh… Söyle bana, hoşuna gidiyor mu senin de..? Ohhhhh… Götümü de sikmek istiyorsun değil mi..? O kocaman sikini götüme de sokmak istiyorsun değil mi..? Ohhhhh istiyorsun… Ohhhhh çok güzel… Immmnnnnhhh…”

Sonra birden durup, Hakan’ın sikinin üstünden kalkıverdi. Peşinden de, arkasını ona, yüzünü bana dönüp, yeniden oturdu o kocaman sikin üstüne. Şimdi ayaklarını Hakan’ın bacaklarının dış taraflarında, kanapenin tam kenarına basmıştı. Gözlerimin önündeki manzara, gerçekten de müthişti doğrusu. O kocaman sikin tamamı, karımın, dudakları yırtılma derecesinde gerilmiş amına gömülmüştü.

Ama seyrettiklerim, Gül tekrar Hakan’ın kucağına oturup kalkmaya başladığında daha da müthiş bir hal aldı. Bu inanılmaz büyüklükteki sikin o küçücük ama girip çıkmasını seyretmek, aklımı başımdan almıştı sanki. Gözlerimi oradan koparabildiğimde ise karımın zevkten ne kadar uçmuş olduğunu açıkça belli eden yüzünü seyrediyordum. Gözleri kısıktı. Alt dudağını dişlerinin arasına sıkıştırmıştı.

Hakan bu sefer bayağı dayanmıştı doğrusu. Peşpeşe, bir kaç kez belini getirmek, belli ki, o kocaman taşaklarını biraz boşaltmıştı. İki taraftan birer pençe gibi uzattığı kıllı elleriyle karımın memelerine yapışmış, rüyalarında bile görmediği bir sikişin zevkini çıkarıyordu. Ama asıl zevk alan, yine de Gül’dü tabii. Kendinden geçmiş gibiydi karım… Kalçalarını değirmen taşı gibi çeviriyor, vajinasındaki koca aleti çitiliyordu durmadan…
.
Sonra birden durduğunu gördüm. Kalçaları yine yükseldi ve Hakan’ın siki amından çıkıverdi. Bir eliyle onun dizine tutunup, öbür elini bacaklarının arasından uzatarak o kocaman siki dibinden tuttuğunu gördüğümde, ne yapmak istediğini anlayarak, büsbütün heyecanlandım. Tanrım, götüne istiyordu şimdi de. O akıl almaz büyüklükteki kara sikini, şimdi de götüne istiyordu.

Doğruyu söylemek gerekirse, düşüncesi bile korkutucuydu bunun. Bu kadar büyük, bu kadar kalın ve uzun bir sikin, o küçücük deliğe girmesi imkansız gibi geliyordu bana. Ama Gül kararlıydı. Onun, neredeyse bir yumruk büyüklüğündeki başını götüne dayadı özenle…

“Ahhhh çok büyük…” diye inledi sonra da, “Çok büyük… Ahhhhh deli ediyor beni… İstiyorum… Götümün içine istiyorum onu… Ohhhhh çok istiyorum hem de…”

Bunu Hakan’ın da istediği çok açıktı. Oturduğu yerden sikini yukarı bastırmaya çalışıyor, o kocaman allameyi karımın götüne sokabilmek için uğraşıyordu.

“Dur n’olursun…” diye yalvardı Gül, “Sen bir şey yapma… Ohhhhh çok büyük sikin… Sokmaya kalkarsan, beni yırtarsın sonra… Bırak ben alayım onu içime… Ohhhh bırak ben alayım… Bak nasıl açılıyor götüm… Ohhhh sikini içine alabilmek için açılıyor… Ohhhhhh… Tanrım çok güzel… Ahhhhhh… Immmnnnnhhhh…”

Kalçaları, yine bir dansözünki gibi hareket etmeye, öne arkaya, sağa sola oynamaya başlamıştı. Büyülenmiş gibi, Hakan’ın sikinin başının yavaş yavaş kaybolmakta olduğunu görüyordum. Tanrım, inanılır gibi değildi.

Sonra müthiş bir şey oldu ve bir nara atlattı arkadaşım. Vücudu sarsılıyordu. Yine tutamamıştı kendini. Bu sefer tohumlarını, karımın, sikini alabilmek için alabildiğine açılmış küçük götünün içine fışkırtıyordu üstelik.

Bunu hissetmek, Gül’ü de çıldırtmıştı tabi. Onun da tüm vücudu sarsılmaya başlamıştı. Ağzından küçük çığlıklar kaçıyordu. Bacakları onu taşımaz hale gelmiş olmalıydı. Bir anda kendini Hakan’ın kucağına bıraktığını gördüm. Hakan’ın o akıl almaz büyüklükteki siki, yağ gibi kayarak götüne giriverdi bir anda…

İçine fışkıran bellerle vıcık vıcık bir hale gelmiş olmalıydı karımın götü. Kalçalarının Hakan’ın bacaklarına değmeye başladığını hissettiğinde de, bir daha geldi beli. Vücudunun üst kısmını Hakan’ın göğsüne yaslayıp, kendini iyice bıraktı.

Bir süre öylece kaldılar. Gül’ün tüm gücü bitmiş gibi görünüyordu. Ama Hakan’ın hareketsiz kalmaya niyeti yoktu. İki elini uzatıp, karımı diz altlarından kavradı ve bacaklarını yukarı kaldırdı.

Manzara müthişti. O kocaman sik, dibine kadar girmişti götüne. Onun biraz üstünde de, alabildiğine açık amı vardı. Perişan bir halde görünüyordu o küçücük am. Kızarmıştı. İçinden, peltelenmeye başlayan beller sızıyordu. Sonra Hakan sikmeye başladı. Kalçalarının çabuk hareketleriyle, sikini, karımın götüne sokuyor, çıkarıyor, sokuyordu.

“Ohhhh sik götümü…” diye inledi Gül, “Sik beni… Ohhhhhh götümü sik… Ahhhhhh çok güzel… Ohhhhhh… Imnnnhhh… Ahhhhh… Sik götümü… Ohhhh sik…”

Gerçekten de sikiyordu şimdi Hakan. O küçücük göt deliği, sikini sımsıkı sarıp, aklını başından almış, onu zevk bulutlarının üstüne çıkarmış olmalıydı. Yine her geri çekişinde, en ucuna kadar çıkarmaya, her geçirişinde de, dibine kadar sokmaya başlamıştı. Ama Gül, tüm vücudu sarsılarak bir kez daha belini getirmeye başladığında, durmak zorunda kaldı.

Karımın küçücük götü, sikini bir mengene gibi sıkıştırmış olmalıydı. Öyle ki, sokup çıkaramıyordu bile. Ama bir süre sonra yine sikmeye başladı onu. Tanrım, o kocaman sik girip çıktıkça, karımın amı da bir ağız gibi açılıp kapanıyor, ortaya seyrine doyum olmayacak bir manzara seriyordu.

O kadar çok tahrik olmuştum ki, artık her an belimin gelebileceğinin farkındaydım. Ama tüm gücümle kendimi tutmaya çalışıyordum. Sanki belim gelirse, her şey bitecekmiş gibi geliyordu bana.

Karım, artık yalnızca inliyordu. Zevkten uçmuş bir halde olduğunu görebiliyordum. Birden bir daha getirdi belini. Hemen peşinden de bir daha ve bir daha. Ama Hakan artık durmuyordu. Ne kadar sıkıştırılmış olursa olsun, o kocaman sikini Gül’ün götüne sokup çıkarmayı sürdürüyordu.

Hareketleri giderek hızlanıyordu da üstelik. Bir taraftan da, ağzından hırıltılı sesler çıkarıyordu. Karımın inlemeleriyle birlikte, yalnızca bu sesleri dinlemek bile müthiş tahrik ediciydi doğrusu.

Sonunda, tüm öteki hırıltıları bastıran bir nara çıktı Hakan’ın ağzından. Yine tüm vücudu sarsılmaya başlamıştı. Belini getirdiğini, tohumlarını, karımın götünün derinliklerine fışkırttığını görebiliyordum. Ama bu sefer, öyle köküne kadar geçirip durmamıştı. Hala sokup çıkarıyordu ve o kocaman siki tıpkı bir pompa etkisi yaparak, kıvamlı bellerin, höpürtülü sesler çıkararak Gül’ün götünden taşmasına ve taşaklarının üstüne akmasına neden oluyordu.

Karım ise çıldırmış gibiydi gerçekten de. Çırpınıyor, çığlıklar atıyor, sarsılıyordu. Artık kendimi tutmama olanak kalmamıştı. Elimi sikime dokundurmamıştım bile. Ama belim gelmeye, tohumlarım, mutfak masasının üstüne fışkırmaya başladı. Gözlerim kararıyordu. Ben mutfakta, onlar içerde kanepenin üstünde, üçümüz de yığılıp kaldık.

İçimizden ilk ayaklanan karım oldu. Yorgun yorgun kalktı Hakan’ın kucağından. Götünden çıkan sik hala inmemiş, hala kocamandı. Üstelik şimdi, üstüne bulaşan bellerle pırıl pırıl parlıyordu da. Büyük bir şaşkınlıkla seyrediyordum, gözlerimin önündeki manzarayı. Hakan’a kalsa, karımı sikmeye devam edecek gibi görünüyordu. Ama Gül buna fırsat vermedi.

“Ben yukarı, kocamın yanına gidiyorum şimdi…” dedi ona, “Nasıl olsa üç gün bizimlesin…”

Sonra eğilip, onun hala dimdik duran sikini okşadı hafifçe. Peşinden de arkasını dönüp, salondan çıktı.
Ben de hızla merdivenlere yöneldim. Yatak odasına birlikte girdik. Onun son derece heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Kapıyı kapar kapamaz boynuma sarılıp, tüm vücudunu benimkine yasladı. Müthiş bir sikiş kokusu yayıyordu. Am ve bel kokusu. Yüzü ve ağzının çevresi, hala bel içindeydi.

“Ohhhh gördün değil mi sevgilim..?“ diye sordu fısıldayarak, “Gördün değil mi nasıl sikti beni..? Gördün değil mi ne kadar büyük siki… Ohhhh manyak bir şeydi sevgilim…”

Sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı ve bel içindeki dudaklarını, dudaklarıma yapıştırdı. Dili bir anda ağzımın içine kaydı. Burnuma dolan kesif bel kokusu ve dilimin üstünde hissettiğim hafif tuzlu tad, başımın dönmeye başlamasına neden oldu. Sikim bir anda kazık gibi kesildi yine.

Bunu hissetmek, karımı da çılgına çevirdi birden. Kendini kollarımdan kurtararak, sırtüstü yatağa attı. Bacaklarını alabildiğine açmış, dizlerini büküp omuzlarına doğru çekmişti. Yeni sikilmiş amıyla götünün görüntüsü müthişti. Her zamankinin aksine, iki deliği de alabildiğine açık, alabildiğine bollaşmış görünüyordu. İçleri bel doluydu.

Kendimde değilmişçesine ona doğru yürüdüm ve yere diz çökerek, gözlerimin önündeki manzarayı, daha yakından seyretmeye başladım. Sikim zonkluyordu.

Birden, daha da beklenmedik bir şey yaptı karım ve iki elini bacaklarının arasından uzatarak beni saçlarımdan yakaladı. Başımı kasıklarına doğru çekmeye başladığını hissettim. Tanrım yüzümü vıcık vıcık bel içindeki kasıklarına çekiyordu.

Nedendir bilmem ama, direnmek gelmiyordu içimden. Sonra ağzımı alabildiğine açtım ve hırsla yapıştım amının dudaklarına. Az önce öpüşürken ağzıma gelen bel tadı şimdi çok daha kesif bir biçimdeydi. Burnuma gelen birbirine karışmış bel ve am kokuları ise kelimelerle anlatılamayacak kadar tahrik ediyordu beni. Dilimi, Hakan’ın alabildiğine bollaştırdığı amının içine sokuverdim.

“Ohhhhhh yala beni sevgilim n’olursun…” diye inledi Gül, “Hadi yala beni… Yeni sikilmiş amımı yala… Ohhhhhh… O arkadaşının koskocaman sikinin girdiği amımı yala sevgilim… Ohhhhh içime doldurduğu bellerini yala n’olursun… Ohhhhh deli oluyorum… Immmnnnhhh… Ohhhhhh… Yala hadi sevgilim…”

Tüm vücudu, büyük bir kendinden geçmişlik içinde dalga dalga kıvranıp bükülüyordu. Benim için de ip, kelimenin tam anlamıyla kopmuştu. Karımın yeni sikilmiş amını, inanılmaz bir hırsla yalıyor, emiyor, dilimi içine sokuyor, içinden sızan, taşan belleri yutuyordum. Kafamın içinde müthiş bir uğultu vardı. Tüm ömrüm boyunca ilk kez böyle bir şey yapıyordum ve bu beni inanılmayacak kadar tahrik ediyordu.

Sonra aynı şeyleri götüne de yapmaya başladım. Aslında tüm hareketlerimi hiç düşünmeden, yalnızca içimden geldiği gibi yaptığımın da bilincindeydim. Bunu fark etmek ise sanki mümkünmüş gibi daha da çok tahrik olmama neden oluyordu.

Bu arada karım da çıldırma sınırına gelmiş gibiydi. Tüm adalelerinin kasılıp gevşediğini görebiliyordum. Kalçaları yataktan havalanıp, amını ya da götünü ağzıma büyük bir hırsla bastırıyordu. Yine sürekli geliyordu beli. Amı, durmadan akan bir çeşmeye dönmüştü.

Am suları karnının derinliklerinden kopup ağzıma kadar gelirken, Hakan’ın bellerini de birlikte getiriyordu tabii. Bu beni çıldırtıyor, daha iştahlı yalamama, daha hırslı emmeme neden oluyor, o zaman da, bir daha ve bir daha belini getiriyordu Gül.

Sonunda, titreye titreye duruldu. Dizlerimin üstünde doğrulup ona sokuldum. Bacakları hala alabildiğine açık, dizleri neredeyse omuzuna yapışıktı. Patlama noktasına gelmiş olan sikimi amına dayadığım anda, hepsi içinde kayboluverdi.

“Tanrım… “ dedim, “Ne kadar bollaştırmış seni…”

Bu sözler, karımın üstünde tam bir tetik işlevi yaptı. Bir kez daha ve alabildiğine şiddetle belini getirdi. Sonra yine duruldu. İnanılmayacak kadar gevşemişti, o her zaman sımsıkı olan küçücük amı. Sikimi çıkarıp götüne soktum bir anda. Tabii o küçük göt deliği de, her zaman alıştığım sıkılığından çok uzaktı. Ama yine amından daha sıkıydı.

İki elimle bacaklarını diz altlarından tutup, daha da bastırdım. Sonra da sikmeye başladım. Hakan’ı belleriyle bollaşıp vıcık vıcık hale gelmiş götü, hafifçe bollaşmış bir am gibiydi.

“Sik beni sevgilim…” diye inledi Gül, “Ohhh götümü sik sevgilim… Ohhhh yeni sikilmiş götümü sik… Tohumlarını doldur içime… Bellerin içimde arkadaşının belleriyle karışsın sevgilim… Ohhhhh… Ohhhhh… Çok güzel sevgilim… Ohhhh çok güzel…”

Artık hırsla sikiyordum onu. Karımı, az önce yabancı bir erkeğin kocaman sikinin girip çıktığı götünden sikiyordum. Hala içini dolduran beller, sikime bulaşıyor ve bunu hissetmek, beni zevkten uçma noktasına getiriyordu. Biraz önce aşağıdaki kanepenin üstünde, Hakan’ın o kocaman sikiyle götünden sikilirken karımın hali gözlerimin önünden gitmiyordu.

Birden içimde bir top patlamış gibi oldu. Tohumlarım fışkırmaya, Gül’ün götünün içinde Hakan’ınkilerle karışmaya başladı. İşte bu müthişti. Sevişmemiz bittikten sonra yatağa serilip kendimden geçmeden önce, aklımda olan son şey de buydu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort kayseri escort kuşadası escort kocaeli escort konya escort kütahya escort manisa escort mardin escort mersin escort muğla escort nevşehir escort rize escort sakarya escort samsun escort şanlıurfa escort sivas escort tekirdağ escort trabzon escort tunceli escort uşak escort van escort yalova escort çorlu escort gebze escort gümüşhane escort izmir escort kilis escort kırklareli escort karabük escort karaman escort kars escort kıbrıs escort kırşehir escort malatya escort niğde escort ordu escort osmaniye escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort