Yazar: admin

Bayan Mary

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bayan Mary

Daha 18 yqşında hala liseye gidiyordum. Üst kat komşumuz Bayan Mary, 30 yaşlarında uluslararası bir havayolu müdürüyle evli süper model güzelliğinde bir kadındı.
Ben o sıralarda (elli yıl kadar önce)18 yaşındaydım. Talebeliğin yanı sıra ansiklopedi de satıyordum. 60 lı yıllarda mini etek daha yeni çıkmıştı. Ama bayan Mary de bunun herhalde bir koleksiyonu vardı. Zira her gün ayrı bir rengini giyiyor ve mahallenin erkeklerini deliye döndürüyordu. Zira giydiği elbiseler genellikle streç olup, yürüdükçe biraz daha yukarı çıkarak, göt yanakları hizasına geliyor, hafif bir eğilmede de içine hiç bir şey giymediği için am dudakları ve göt deliği görünmeye başlıyordu. Bu kılıkta esnaftan alışveriş ediyor, adamları kudurtuyordu.
Bir hafta sonu maça gitmiştim. Çıkışta kalabalık otobüs durağına geldiğimde bir de ne göreyim bizimki yine o boyundan askılı beyaz penye streç minisini giymiş, ayağında apartman topuklu takunyalar, durakta otobüs bekliyor. Maç sonrası böyle bir fırsat bekleyen bütün otobüs fortçuları arkasında cepten çalışmaya başlamışlardı bile. O zamanki fortçular fırsat çıkınca da hakkını verebilsinler diye hepsi eşofmanla gezerlerdi zaten. Bende hemen kendimi gizleyerek olacakları izlemeye karar verdim. Derken hınca hınç dolu bir otobüs geldi ve bizimki arka kapıya arkasındaki orduyla birlikte seğirtiverdi. O zamanlar bilet almak için otobüslere arkadan binilirdi.
Kapı açılır açılmaz bizimki arkasındaki abazalar ordusu tarafından havalandırılarak kendisini arka sahanlığın ortasında buluverdi. Bende en sondan sıkışarak alt basamakta kalınca olaylar gözümün önünde cereyan etmeğe başladı. Götünde ve bacaklarında en az 15-20 tane el dolaşıyordu. Binerken streç elbise zaten beline çıktığından, külotsuz götü ve traşlı amcığı tabak gibi ortada kalmıştı. Herifler bunu anlayınca hemen parmaklarını ama göte daldırmağa başladılar. Bu arada yandakiler kavun memeleri askının yanından ortaya çıkarıp cok cok sesler çıkartarak emip ısırmağa koyulmuşlardı bile. Ben herhalde korkup iner ve kaçar bu otobüsten diye düşünürken bide baktım memelerini ısırıp çürütenlerin saçlarını kavramış bastırıyordu.
O anda her şeyi anlayan tecrübeli forçulardan, bunun önüne denk gelen kollarını bacaklarının altından daldırarak bizimkini kucaklayıverdi. Aynı anda da eşofmanın altından sıyırıp çıkardığı ağaç dalı gibi yarrağı bizimkinin zaten suları şakır şakır akmağa başlayan amcığına geçiriverdi. Bizimkinin boğazından “ohhh” diye hırıltılı bi ses çıktı ve hırsla herifin önce dudaklarına yumuldu sonrada adamın kirli sakallı suratını ısırmağa başladı. Adam bu kadarını beklemediğinden paldır küldür patlamağa başladı. Arkasındaki bu fırsatı kaçırmayarak bizimkinin amından fışkıran kendi sularıyla karışık belleri kendi damarlı yarrağına sıvazlayıp sürerek o bembeyaz göte geçirmeğe başladı. Önündeki herif kendini çekip kurtarınca, onun ardındaki hemen yerini doldurarak şlok diye kendininkini geçiriverdi. Bu vaziyette iki deliği de doldurulunca bu sefer patlama sırası Mary’ye gelmişti. Bozuk Türkçesiyle “ooh sikin beni hayvan herifler” diyerek ve zangır zangır titreyerek sularını yarrakların üzerine akıtmaya başladı. Yandakiler de iyice kudurmuş ağızlarındaki memeleri çiklet gibi çiğnemeğe başlamışlardı.
Otobüs en az bir saat o maç trafiğinde sıkışıp kalınca 20-30 kadar tecrübeli fortçu Mary’yi değişe değişe siktiler. Artık sonuna doğru iyice azıtıp birileri götten geçirirken diğerleride ağzına verip, sonra yüzüne gözüne boşalıyorlardı. Fışkıran meniler bazen ağızından taşarak yerlere akıyor, bazen de tam boğazındayken patlayınca burun deliklerinden fışkırıyordu. Bu arada bende cepten çalışarak en az iki- üç defa patlatmıştım. Allahtan otobüslere hep prezervatifim takılı olarak bindiğimden pantolonu batmaktan kurtarmıştım.
Anlaşılan Mary bu olanlara son derece alışkındı ve özellikle kendini bu abazalara siktirmek için bu kalabalık otobüslere biniyordu. Otobüs boşalmağa başladığında hemen çantasından bir sürü ıslak mendil çıkartıp her tarafını temizlemişti. Bizim oraya vardığımızda otobüsten aynı anda inince beni gördü ve “Memeeet sen de bu otobüstemiydin?” diyerek vede kavun memesini bastırarak koluma girdi. Beraber yürürken de ; “ Sen bana neler yaptılar gördün diilmi ?” diye sorunca ben de başımı sallamak zorunda kaldım. O zaman memesini biraz daha bastırarak ; “ Boş veeer ben çok zevk alıyorum bundan” dedi ve gülmeğe başladı. Bu arada elim kendiliğinden beline dolanmış, o da kolunu omuzumdan atınca, apatmandan içeri sarmaş dolaş girmiştik. Asansöre dalıp kendi katlarının düğmesine bastıktan sonra yarı yolda asansörü durdurup bana yumuluverdi. On sekiz yaşın enerjisi ile 2-3 kere patlamış olmama rağmen yine kazık gibi olmuştum. Fermuarımı açıp elini daldırıp benim bel torbasını avuçlayınca yine gülmeğe başladı ve yine bozuk Türkçesiyle; “Memeeet sen çok yaramaz bir çocuk ama” diyerek bel torbasını usturuplu bir şekilde sıyırıp yere attıktan sonra, çömelerek benim kazığı gırtlağına kadar yutuverdi. Öyle bir emiyorduki midem dışarı çıkıyor gibi geliyordu. O yaşta buna ne kadar dayanabilirdimki? Güldür güldür gırtlağına patlamaya başladım. O da kafasını geri çekemeyince benim beller yine burnundan fışkırarak sikimin üzerine akmağa başladı. Hepsini yalayıp yutmuştu ama benim yarrak hala kazık gibi ve damar damar atıyordu. Bunu görünce hemen arkasını dönerek benimkini dibinden tutarak, hala otobüstekilerin belleriyle vıcık vıcık göt deliğine şlok diye otutuverdi ve o erik kıçını fıldır fıldır döndürmeğe başladı. Bir taraftanda başını asansörün duvarına yaslamış ve yine o bozuk Türkçesiyle söylenmeğe koulmuştu : “ Ohhhh sen seviyor Mary nin küçük delik değilmi caanım” “ohhh sok canım sen o büyük şeyi bana.” “Aaahhh sen küçük ama senin alet büyük” diye söylene söylene ve kalçalarını değirmen taşı gibi döndüre döndüre beni bir daha patlatırken kendiside titreye titreye sularını benim aletin üzerine boşalttı. İkimizde hurma gibi olmuş vaziyette evlerimize dağıldık.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

İlk deneyimim efsane histi

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk deneyimim efsane histi
Merhabalar, başımdan geçen olayı anlatmak istedim. Hikaye uydurma falan değildir. Profilimi inceleyen zaten güven sorunum olduğunu falan biliyor.

İnternette 44 yaşında Coşkun adında biri ile 2 aydır sohbet halindeydik. Bana oldukça güvenilir geldi. Antalyaya eğitime gittiğimde kendisi ile sanal sex yaptık defalarca. Beni çok arzuladığını ve hoşlandığını söylüyordu. İnanılmaz güzel bir histi, kadın kıyafetleri ile onunla kamerada seks yapıyorduk.

Bir gün öğle vakti işten fırsat bulup kendisini aradım. Akşam buluşmak istediğini ve ben istemezsem dokunmayacağını belirtti. 2şer bira içer sohbet ederiz sen gel dedi. Güvenemiyordum. Arkadaşınla buluşacakmış gibi gel yanıma diye beni telkin etti. Gelmek istediğimi ama cesaretim olmadığını söyledim. Telefonu kapattık ve ben saatlerce düşünceye girdim. Sonra dedim ki güveniyorum ben bu adama! Temizliğimi yapıp herleye hazır olmam gerekiyordu. Point bornova avm de giyim mağazasında çalışıyordum. Hemen gidip kendime tüy dökücü krem aldım. Deodorant vb şeylerim çantamda vardı. Kremi alır almaz avm tuvaletinde soluğu aldım. Güzelce kremi sürdüm ve temizliğimi yapıp bol su ve şampuan ile popomu yıkadım. Çok heyecanlıydım.

Mesaim bitmişti ve ben o adam ile buluşacaktım. Hemen; bir bira alıp gevşemeye çalıştım,biramı bititrir bitirmez; Tekrar avm’ye dönüp tuvalete girdim ve kayganlaştırıcı ile deliğimi okşadım yumuşattım. Tamamen sekse hazırdım. Üzerimi değiştirdim. Altıma kilot/boxer giymeden sadece şortumu giyip çıktım.

Coşkunu arayıp geliyorum ben dedim. Ve verdiği adrese arabam ile gidip kendisini yoldan aldım. Karşımda köylü gibi bir adam ve ben. Sessizce yola koyulduk. Dur bira alalım dedi. Biralarımızı alıp, Pınarbaşında tenha biryere geçtik ve hiçbişey yokmuş gibi biramızı yudumlayıp sohbet ettik. Çok saygılı bir adam dedim kendi kendime. 2. biralarım bitti. Bendeki gerginlik ondada vardı. Gidip 2’şer daha aldık. Bana rahat olmamı söyledi. Sonrasında: gel seni bizim rakı içtiğimiz kulübeye götüreyim dedi. Tamam deyiverdim ve bir dağ yoluna çıktık birlikte.

Gittiğimiz yer ıssız sapsız biryerdi. Beni öldürse kimse bulamazdı. Çok istiyordum seks yapmayı. İçeriye girdik ve aküye bağlı bir led lamba bağladı gel bak gevşe biraz oturalım sadece dedi. Sohbet ederken utandığını söyledi. Bende utanıyordum ve sarılmak istedi. Dedim sarıl korkma. Bende korkuyordum. Sarılır sarılmaz boynumu kokluyordu. Nefesi içimi gıcıklamıştı. Dedim ben ne yapıyorum. Sonra ufak öpücükler kondurarak sakin ol sadece biz varız dedi. Coşkuna güveniyordum. O öptükçe kendimden geçiyordum. Dudaklarımı öptü durdurdum. Oda boynuma devam etti. Derken bende onun boynunu yalıyordum. O tenindeki tuzu unutamıyorum. Öpücükler devam ederken aşkım nolur benim ol dediğini hatırlıyorum. Popomu okşamaya başladı ve bende kendimi çekemiyordum. Elini şortumdan içeriye soktu ve sıcacak götüne bittim aşkımmmm dedi.

O götümü okşarken ben iyice kendimden geçmiştim. Eli yavaş yavaş göt deliğime gidiyordu. Hiç sesimi çıkarmıyordum ve bende artık yeter diyip elimi pantolunun önüne atmıştım. Off çok güzel bir duygu sertleşmeye yüz tutmuş bir iri yarrak vardı önünde. Elimle okşuyordum ve oda göt deliğimi parmağı ile yoklamaya başladı…

Tshirtlerimizi çıkardık ve memelerimi emiyordu. Evet, kıllı göğüslerimi dilliyordu ve kadınım diyordu bana. Bir anda çırılçıplak kaldık. Sarıldı bana ve götümü okşamaya devam etti. Bir anda beni yüz üstü sandalyeye domalttı. Hiç beklemediğim anda göt deliğimi emerek yalamaya başladı. Allahım ne oluyor böyle diyordum. İnanılmaz bir keyifti…

Bende o zevkle götümüm ayırıp yalamasını istiyordum. Hemen dönüp sikini elimle okşadım ve tek hamle ile ağzıma aldım. Çok iriydi, inanılmaz dolgundu. Emmeye devam ediyordum. Fakat bir türlü tam sertleştiremedim… Beni istediğini söyleyen coşkunun siki sertleşmiyordu…. Deli olacaktım…

Tekrar domalttı beni. kayganlaştırıcı sürüp göt deliğime sürtmeye başladı. kalkmaya zorlayan bir haldeki sikini sokmaya çalışıyordu. Bu bile inanılmaz keyifti.. ardından eğildi ve göt deliğimi dili ile yumuşatmaya devam etti. Sonra tekrar göt deliğime dayayıp sokmak için hamle yaptı. kafası oturuyordu ama sokamıyordu…

Ve malesefff bu şekilde uğraşmalar ile gecemiz berbat oldu İlk deneyimmi deneyimsizlik mi diyim anlam veremedim…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Özel ders ile birlikte her şeyimi sundum..

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Özel ders ile birlikte her şeyimi sundum..
Merhabalar herkese. 26 yaşındayım. Adım Sinem. Bahsedeceğim olay oldukça seksi ve hala kendime dokunmamı sağlayan özel bir andır. Seksi hikayeme başlıyorum.

İzmir’de yaşıyorum. 1.76 boyunda ve oldukça seksi giyinen bir kadınım. Bu tabiri pek sevmem ama hafif kaşar sayılacak bir kadınım. Kaşarlıktan kasıtım ise her zaman erkeklerin gözdesi olmayı seven ve bundan özel olarak tahrik olan biriyim. Seviyorum bir erkeğin beni kollarına alıp bana sahip olmasını ondan sayılabilir 🙂 Yani o erkeklerin, beni becermek için sıraya girmesini sağlamak, onların o tatlı penislerinin benim için kalkmasını sağlamak ve hatta ve hatta o hayal dünyalarında beni zevkten zevke uçurmalarını düşündüklerini bilmek beni oldukça tahrik ediyor. Bunu hayal dünyalarından çıkıp gerçeğe dönüştürmeleri ise harika oluyor. Boyum, posum yerindedir. Her zaman seksi giyinir, sütun gibi bacaklarımı öne çıkarır, ortalamanın üstü memelerimi dekolteler ile pazarlamayı severim. Sıcak yaz aylarında da sütyen giymeyerek bunu daha da arttırırım.

Bahsedeceğim olay ise şöyle gerçekleşti. İzmir’de işsiz işsiz hayatıma devam ediyordum. Aile evinde kalıyordum. Annem ve babam yaklaşık 1 aylığına memleketimize gittikleri bir ara oldu bu olay. İşsizlik artık tak etmişti. Çok stresli ve yorgundum. Parasızlık da eklenince bayağı zor durumdaydım. Seks hayatım da yok olmuştu. İşte bugünlerde bir gün ev sahibimiz Mehmet Bey ve Nursel hanım ile karşılaştım. Nursel hanım 42 yaşında, oldukça seksi, minicik eteğiyle oldukça cesur hareketleri olan bir kadındı. Mehmet bey eski sporcuydu. Fit vücudu her zaman yerindeydi. Beni gördükleri kısa bir hoşbeşten sonra konu oğulları Umut’a geldi. Sınavı kazanamamıştı 2 yıldır. Bayağı depresyonda, özgüvensiz bir çocuk görüntüsü veriyordu. Çökmüş durumdaydı. Ailesi Murat’a özel ders vermemi istiyordu. Paraya ihtiyacım olan günlerde harika bir teklifti doğrusu. Birazcık konuşmadan sonra kabul ettim. İlk ders akşamdı. Çok sevinçliydim. Bu olayların başlangıcıydı henüz.

Akşam Murat geldiğinde kapıyı açtığımda birazcık donakalmıştı çocuk. Hiç aklımda yoktu ama birazcık seksi giyinmiştim sanırım. Altımda sarı dar bir şort üstümde ise siyah bir askılı vardı. Sıcaktan terlemiş tenim seksi bir görüntü sunuyordu. Dekoltemden parlayan göğüs bölgem harika bir estetik sağlıyordu. Tatlı göğüslerim sütyensiz olmasına rağmen diri şekilde askılının altında sergileniyordu. O an Murat’ın bakışlarını farkettim. Ama gencecik çocuğu suçlamadım. Çok seksiydim. İçeri girdiğinde sarıldım Murat’a. Her halde orada anlamıştır delici göğüslerimi de. İçeri geçtik sonrasında. Derse başlamıştık. Ama Murat’a ders verirken iki şeye dikkat ettim. Bir, çocuğun vücudumu deli gibi kestiği, ikincisi de bu çocuğun matematiği bilmediğiydi. Zor bir süreç olacaktı. Ama yapacaktım. Bu çocuğa verdiğim emek boşa gitmeyecekti. Paraya da ihtiyacım vardı, ek olarak aileyi de severdim. Onlara hediyem olacaktı. İlk ders bittikten sonra planlar kurdum kafamda. Ders programları, sınavlar vs. vs. Bir hafta böyle gitti. Çocuk bir şeyler öğreniyordu.

İki hafta boyunca çok eğlendik. Yeri geldi film izledik, yeri geldi yemek yaptık. Ama dersleri aksatmadık. Murat biraz daha rahatlamıştı. Ne olduysa ikinci haftadan sonra oldu. İkinci hafta gene çok seksi bir kombinimle kapıyı açtım gene. Rahat efil bir etek, baldırlarım ortasında biten şekilde. Ve üstüne rahat kırmızı bir tişört. Gene seksiydim. Kapıyı açtığımda Murat çok mutlu değildi ama. İlk kez tam sarılmadı bana. Şaşırtmıştı. Bİrazcık da üzülmüştüm. Alışmıştım sarılmasına. Ders esnasında da isteğinin az olduğunu görünce dersi durdurdum ve neyin var diye sordum. Biraz mırın kırın ettikten sonra ağzından baklayı çıkardı. Hayatından ilk kez bir kadınla yakınlaşmış ama ne yapacağını bilemediği için rezil etmiş kendisini, kızdan da postayı yemiş. İlk başta duyduğumda çok üzüldüm. Ne yapacağım bilemedim. Kızların bazen çok trip attığını her seferinde çok iyi performans veremeyebileceğini ve bunun çok normal olduğunu söyledim. Sözlerim onu biraz rahatlatmıştı. Bana bakışları bile değişmişti. Zamanla öğreneceğini ve kadınları çok mutlu edeceğini söyledim. Evet 19 yaşında bir gençti, yakışıklıydı ve güçlü vücudunu babasından almıştı. Taş gibi delikanlıydı. İlk kez cinsel hayatı konuşulunca bende de hafif bir şeyler oynamadı değil. Murat çok mutlu olmuştu. Gözlerinin içi parlıyordu. Başını okşadım ve dersimize devam ettik. Ders biterken de bu sefer sıkı sıkı sarılarak ayrıldık. Sarılmamız biraz uzun sürmüş sonunda Murat’ta hafif sertleşmişti. Bu çocuk içimde bir şeyleri uyandırmaya başlıyordu ama hayırlısıydı.

O kapıyı kapattığında bir an nasıl böyle şeyler düşündüğümü sorguladım. Ama çok normaldi. Yaklaşık 8 aydır seks yapmıyordum ve 1 aydır kendime dokunmuyordum. Tak etmişti artık. Biraz derin nefes aldıktan sonra banyoya geçtim. Terden vıcık vıcık olmuştum. Duş esnasında sertleşmiş Murat aklıma geliyordu arada. Biraz engellemeye çalıştıysam da bir yerden sonra nefsime yenik düştüm ve kendime dokunmaya başladım. Özel ders öğrencim Murat’ı düşünüyor, bir elimle mememin ucunu sıkarken, diğer elimle vajinamı okşuyordum. Murat’ın o sert kollarında doggy pozisyonda içime girmesini istiyor, zevkten titriyor, inliyordum. Çok geçmeden oldukça sert biçimde geldim. Çok özlemiştim. Murat bir şeyleri doğurmaya başlamıştı bende, umarım kontrolü kaybetmem diye düşünüyordum.

Ertesi gün Murat gene geldi. Sıkıca sarıldı şerefsiz. Elleri bu sefer biraz daha aşağılardaydı. Kalçam değil ama çok uzağı da değildi. Titrememek için zor tuttum kendimi. Ders esnasında da gözleri üstümdeydi. Zor odaklandım. O da öyle. Bir ara o da dayanamadı artık. Her şeyi başlatan soruyu sordu. Sinem abla bir şey soracam ama kızma lütfen, gerçekten bilmiyorum diye soruyorum. Sor canım dedim. Abla ortalama penis boyu ne kadar diye sordu. Beynime kan sıçradı bir an. Çok şaşırmıştım bu soruya. Bir an afalladım. Ama sorusuna cevap verdim. 15 santim dedim. O ne kadar deyince elimdeki kalem ile gösterdim. Hmm dedi ve kafasını salladı. Hiç bir şey olmamış gibi derse devam etti. Tam söze girip soruyu anlatmaya başlarken benim ki o kadar küçük değil o zaman, bana neden öyle dedi, dedi. Gene bir şoktu ama bu sefer hızlı aştım. Sana küçük mü dedi. Evet diye başını salladı. Gözleri dolmuştu garibimin. Abla küçük değil ya dedi ve biraz daha üzüldü. Yok bence değildir falan derken bana dönüp gösterebilir miyim lütfen dedi. Tam şok anıydı. Ne desem bilmiyordum. Çocuğu burdan etkilemek çok çok kötü olacaktı. Hayır dersem belki yıkılır, küçük diye içten içe kendini yıkardı. Hem içimdeki kaşar bir erkek penisi görmeye hayır diyemezdi. Çok uzun zaman etmişti. Kanlı canlı bir erkek penisi hayallerimi süslüyordu kaç zamandır. Murat’ınki dün süslemişti ek olarak. Ona bakıp göster bakalım canım dedim. Gözleri parlamıştı. Şimdi işler ilginçleşiyordu.

Şortunu aşağıya indirdiğinde ilk partı farketmiştim. Penisi donunun içinde yana doğru kıvrılmış duruyordu orada. Büyüktü bu 🙂 Adrenalin artmaya başlamıştı vücudumda, içim sıcak olmaya başlamıştı. Boxerını da indirirken çıkardığım yutkunma sesi tüm binayı ayağa kaldırmalıydı. İşte karşımdaydı. Oldukça heybetliydi doğrusu. Çok uzun değildi ortalama sayılırdı. Ama kalınlığı 🙂 İnanılmazdı. Tam sertleşmemiş haliydi. Ucu hafif yukarı kıvrıktı. En güzeliydi. Ve ucu mantar ucu şeklindeydi. Çok tatlı bir penisi vardı. Hormonlarım tavan yapmıştı. Abla? abla? derken kendime geldim. Çocuk sormuş öncesinde demek. Yok Murat’çığım yeterli derken içimde alete yamulmamak için bir savaş dönüyordu. Bence büyük dedim gülerek. Öyle mi derken aleti biraz daha sertleşiyordu. Oh çok mutlu oldum derken bile sertleşiyordu. Bana küçük dedi ve sadece biraz dokundu dedi. Ama sıkıyordu sadece diye ekledi. Nasıl yani derken, basbayağı dedi. Eliyle gidip gelmiyor mu diye sordum, o da hayır dedi. Söylerken şaşkın biçimde söyledi. Nasıl oluyor abla dedi, ben hiç bir kadınla yakınlaşmadım bile çok güzel diyorlar, o neden yapmadı ki falan diye sinirleniyordu. Aleti de hafifçe iniyordu. Bu özgüvensiz çocuğu kurtarmam gerekiyordu. Ailesine bir sözüm vardı. Her yol mübahtı. İçimdeki orospunun bir planı vardı ve söz sahibi artık oydu.

Elimi uzattım ve sapından kavradım o heybetli güzelliği. Murat şok olmuştu. Kaşar görev başındaydı. Elimde sertleşmeye başlıyordu. Böyle yapmadı mı diyordum gözlerinin içine bakarak. Yok abla diyordu, ama çok zevk alıyordu. Aleti iyice sertleşmişti. Bence çok güzel diye yükseltiyordum onu. Bir süre daha yaptım. Seninle anlaşma yapalım dedim, sen sınavlarında puanlarını yükselt ben sana bunu her gün yapayım dedim. Bu teklif başını döndürmüştü. Tamam derken sol elimle de taşaklarına dokunmaya başladım. Ah abla diyordu. Bayağı yükseldi, bayağı yükseldi. Harikasın abla diyordu, ucu acıyor diyordu. Gelmeye yakındı. Biraz daha sıvazladım, 19 yaş ve aletine ilk kez bir kadın eli değdiğinde nasıl boşalıyorsa öyle boşaldı. Tazyikli. İki sandalye çoşmuştuk. Boşalması yüzüme de sıçramış yanağımda menisi vardı. Offf diye son salvoları yaparken gözleri titriyordu. Tüm boşalması bittiğinde, gözlerime baktı ve abla harikaydı. Ben matematiği fullerim diyordu. Kahkaha attım. Git üstünü temizle dedim. Gitti. Bu esnada da menisinin tadına bakmayı ihmal etmedi. Çok güzeldi. Bayılmıştım. O gün ders sonunda bir kere de yatağa uzanıp yaptık. Elimle gelmesinş sağladım. Bu sefer elime gelenleri gözünün önünde yaladım. Daha bir yükseldi çocuk. Gece abla çok güzeldi mesajı attığında, iki parmağımla amıma giriş çıkış yapıp Murat’ın sayıklıyordum evde. Ama haberi yoktu.

3 gün elimde boşaltıp yolladığımda sınav gecesi gelmişti. O gecede bu sefer benden göğüslerimi görmek istediğini söylemişti. Tamam dedim, ve arttırıyorum dedim,sınavlarda yüksek aldıktan sonra sütyensiz gezeceğim evde dedim. Atlımda bir şort üstüm çıplak, sert aletini sıvazlıyor onu boşaltıyordum her gün. Karşılık olarak iyi bir dönüt almıştım. Netleri artmıştı. İlk deneme sınavını merakla bekliyordum. Sınavdan çıktığı gibi eve geldi. Kapı deliğinde onu görünce Üstümdeki tişörtü ve şortu çıkardım. Karşısına sadece alt iç çamaşırım ile çıkacaktım. Kapıyı açtım ve dışarı görünmeden gel dedim. Gelince dilini yutacaktı az kala. Şşşş yaptım ve parmağımla dudağını kapattım. Nasıl ge.ti sınav? Umarım ödülünü haketmişsindir dedim gülerek. İyiydi derken titriyordu çocuk. Masamıza geçtik. Sonuç olarak çok iyi yapmıştı. Çoook sevinmiştim. O da öyle. Hem sonuçtan hem de ödülden. Harikasın canım dedim ve tam konuşurken dudaklarını öpmeye başladım. İlk kez öpüşüyordu, çok iyi değildi. Ödülü beğendin mi diye sordum evet dedi, çok beğenmişti. Bir daha dudaklarına yamuldum. Biraz geri çekilip tüm seksiliğim ile elimi şortuna attım. Fermuarını indirdim ve düğmesini çözdüm. Şortunu vücudundan ayrılmasını sağlayıp Boxerı indirdim. Harika penisi elimdeydi. Sıvazlamaya başladım. Sonrasında dudağına yapıştım. Dudaklarım ile dudaklarını ezerken aleti elimde geziniyordu. Aşağı yukarı giderken ikimizde inliyorduk. Hediyemi arttırmanın zamanı gelmişti. Teşvik her şeydi. Dudaklarımı dudaklarından çektim ve aşağıya inip aletini ucunu yalamaya başladım. Offf sesi hala kulağımda. Bakir bir erkeğin ilklerini yaşatmak harika bir histi. Orospu gibi hissetmek uçuruyordu beni. Aletini sıvazlarken dilimle her tarafını yalamaya koyuldum. 9 aylık hasret beni bir makineye çevirmişti. Her tarafını damarını hissetmek istiyordum. O da elleriyle başımla oynuyordu. Gidip gelmelerime, orospu gibi yalayıp, yutmalarıma daha fazla dayanamadı. Ellerimle sapını kavramışken ağzıma boşalmaya başladı. Çok fazla geliyordu. Ağzımdan taşacaktı. Deli gibi kasılıyordu ek olarak. Hepsini boşaldıktan sonra sandalyede geriye yaslandı. Ona bakarak şehvetli bir biçimde bütün menilerini yuttum. Ablaa diyordu hızlı hızlı nefes alırken. Yuttuktan sonra dudaklarından öptüm ve evine yolladım. Bu akşam ders olmayacağını söylediğimde çok üzüldü, akşam gene ağzıma sikmek istediğini biliyordum. Ama ikimizde yorulmuştuk, bu gece kendime ayıracaktım, çok yoldan çıkmadan.

Tüm akşam kendime dokundum. 4K televizyonum pornoları göstermekten yoruldu, ben ise kendime envai çeşit araç gereç sokmaktan yorulmamıştım. Murat ve seksi aleti içimde geziniyormuşcasına tüm gece inlemelerim, her tarafıma sinen zevk sularımın kokusu odamın içinde geziniyordu. Artık kaşar azmıştı. 1 hafta sonra asıl sınavdı. Sınavdan sonra ona güzel bir sürpriz daha verecektim.

1 hafta boyunca onu yormadan, planlarımıza devam ettik. Ailesi de 1 hafta boyunca bize salmıştı. Kamp gibiydi. Bizde kalıyor geceleri, bizde uyanıyordu sabahları. Günü ders çalışma ile geçirip zaman içinde o istediğinde aletini ağzıma alıyor onu rahatlatıyordum. Sınav akşamı evde kalmadan önce son kez ağzıma geldi. Çok teşekkür ederim abla dedi ablalığımız pek kalmadı dedim gülerek. Seni çok seviyorum, çok iyi yapacağım sınavda dediğinde çok mutluydum. Sınav günü geldiğinde her şey mükemmeldi. Sınavı harika geçmişti. Ailesi durmadan kutlama yapıyor, evde eğleniyorduk. Mehmet Bey ile Nursel hanım harikalardı. Mehmet Bey eşi gittiğinde beni kesiyor, vücudumu süzüyordu. Bu çok ilginçti. Uzun zamandır oldukça etkileyici bulduğum Mehmet Bey ki 19 yaşındaki oğlu tarafından her gün ağzına boşanılan kız yani beni kesiyordu. İçimi küçük bir kıpırdatmadı değil bu duygu. Mutfağa her gittiğimde Murat’ın gelip vücudumu okşaması, eteğimin üstünde kalçamı okşaması cabasıydı. Bu ev libidomu arttırmıştı. Bu libidoyu yarın Murat’ın aletini içime alarak kıracaktım. Emeklerimin artık karşılığını almalıydım değil mi? 🙂

Gece eve gittiğimde Murat bayağı üzgündü. Gelmek isterdi ama bu gece ailesiyle kalması gerektiğini söyledim. Kutlaa gecesiydi. Eve gittiğimde azgınlıktan ölüyordum. Koltuğa uzanıp bacaklarımı ayırdım sadece. İç çamaşırımı indirip kendime delicesine dokunmaya başladım. Gittikçe yükseliyordu ateşim. Parmaklarım sırılsıklam olmuştu. Dayanamadım ve Murat’a bir mesaj yolladım. Bacaklarımın olduğu taraftan çekilmiş, ıslak vajinamı net şekilde gösteren, kırmızı dudaklarımla aletini yalamak istediğimi gösteren bir foto çekindim. Mavi tik kapalıydı salak herifte, bir süre bekledim. Sonrasında o da bana aletinin fotoğrafını yolladı. Offf çok güzeldi. Daha da hızlı dokunmaya başladım. O fotoğraf yollamaya devam ediyordu. En sonunda haykırarak geldim. Islak ellerimle yarın bana gel yazdım Murat’a. Adrenalinim tavan yapmıştı. Artık o penisi ve sıcaklığını içimde hissetmek istiyordum.

Ertesi gün 2’de gelecekti. Sabah hazırlığımı yaptım. Olabildiğince en seksi şekilde karşısına çıkacaktım. Saçlarımı dalgalı hale getirdim. Kızıl rujumu sürdüm. Altına tek parça koyu siyah bir elbise giydim. Seksiydi. Altına kırmızı bir tangamı giyindim. Bugün zevkten ölecektim. 2’de kapıyı çaldığında kalbim duracaktı. Kapıyı açtım ve arkasında saklandım. Geldiğinde tir tir titriyordu Murat’ım. Böyle bir şey görmemişti çocuk. Kapıyı kapattım ve dudaklarına yamuldum. Deli gibi yalıyor, öpülmedik yer bırakmıyordum. Ellerini kalçama atmıştı o da artık. Sıkı sıkı ayırıyor, beni küçük küçük inletiyordu. Ayakta öpüşme sekansımız bittikten sonra elinde tutup odama götürdüm. Yatağa fırlattım ve yatağın üstüne dört ayakta geldim. Dudaklarımız birleşene kadar ilerledim. Dudaklarımız gene birleşti. Elleri vajinama ulaşmaya çalışıyordu. İlk kez dokunacaktı garibim. Dokunduğu esnada garibim olan ben gibiydim ama neyse. Klitorisime her temasında kasılıyor, dudaklarını daha da bir ısırıyordum. Böyle olursa gelecektim ama ben aksiyonu yükseltmek istedim. Pantolonunu çözdüm ve aletini çıkarana kadar soydum onu. Kırmızı rujumla olabildiğince en seksi saksoma başladım. Güzelce bir yaladıktan sonra artık becerilme zamanı gelmişti. Aylardır beklediğim an gelmişti. Önünde dört ayağıma geçtim ve ona kalçamı döndüm. Arkamdan gelip iç çamaşırımı indirmesi bir kaç saniye aldı. Tam dilini atarken vajinama, onu engelledim. Ben şu an sikilmek istiyordum. Bunu da başımı dönüp zaten sırılsıklamım lütfen sik beni diyerek belli ettim. Bu onu daha da yükseltti. Yavaş yavaş usul usul zorla bulduğu deliğime rahatça bir şekilde girdiğinde çıldırıyordum. Zaten 15 saniye sonra geldiğimde anlamıştım bunu. O da pek dayanamadı. 1 dakika sonra içime boşaldı. Hap kullanmamıştım ama ertesi gün hallederdim. Akıl almazdı. 3 dakika etmeden tekrar yükselen genç küheylan, ikinci postasına kaldığı yerden başladı. Tüm gece boyunca beni sırasıyla doggy pozisyonunda, ayakta, misyoner pozisyonda, kucağında oturarak becerdi. Başlarda bir kaç kere erken gelmiş olsa da tüm gece ayaktaydı ve hocasını zevkten zevke uçurdu. Onun orospusu olmuştum. Tüm gece becerilmek bende o kadar seksi duygular uyandırmıştı ki. Ona aittim. Kaç kere ağzıma geldi, kaç kere göbeğime geldi, kaç memelerime geldi bilmiyorum ama inanılmaz bir geceydi. 9 ayın eksikliğini çıkarmış gibiydim ama bu daha hiç bir şeydi. Bayağı aktif bir seks döneminin başlangıcı buydu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

KÜÇÜK SAPIKLIKLARIM. 5

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KÜÇÜK SAPIKLIKLARIM. 5

Kayınpeder ben bir haftadır işte yokum,oğlan ne yaptı bakayım haftasonuna doğru gelirim dediğinden üçümüz dönüyoruz eve. Karımı bir saat boyunca iki posta sikiyorum. İkinciyi götüne attırırken fantezi olsun diye kameraya çekiyorum ve önce çekinen karım da coşuyor, uzun süredir sikmediğim için alışması zaman alan götünden bağıra çağıra geliyoruz ikimiz de. Bu kamera odadan dışarı çıkmasın yaşlanınca seyreder azarız belki diyorum. Karımın da hoşuna gidiyor. İçime nasıl girdiğini görmek istiyorum diyor. Bir kaç poz da öyle çekiyorum.

– Kendimizi kaybettik duymuş mudur annem

– Erken yattı ben çalışma odasından gelirken horluyordu.

Eminim durumdan aslında. Gelmeden kontrol ettim. Odasındaki çekmeceleri karıştırıyor ve hiç yatacak gibi durmuyordu.

Sabah karım ile çıkıyoruz evden. Ajanstan üç dört bakıcı ile görüşüyoruz. İki tane sağlam referanslı adaydan ben yaşlıca olanı seçiyorum. Bu hareketimle de puan topluyorum karımın gözünde. Eve bir risk daha sokup yine İzmir’e gönderemem.

İşleri halledince kameraları kontrol ediyorum. Yazlık bizden sonraki gün boşalmış ama baldızın kocasının gözü de hayran olduğum büyük memelide. Son gün sabah baldız, abisi ve karısı havuza girerken o mutfakta perde arkasından ortalık yerde dikizleyip otuzbir çekiyor. Sperm dolan ellerini yıkıyor lavaboda. Türbanlı kız odasında şiir kitapları okuyor. Kapıyı açsa görecek kolum kadar şiiri. Bu ekibi sık sık çağırmalı eve, karıma da söylüyorum. Koskoca ev boş duruyor arada kim gitmek isterse gitsin.

Kaynanamı hızlı çekimde izliyorum. Dün gece sesimizi duyurmayı başarmışız. Hatta kapısına yaklaşıp sesimizi dinlemiş bir süre. Gündüz olunca biz varken karıştıramadığı yerleri karıştırıyor. Tahmin ettiğim gibi bizim odamıza dalmış meraklı karı. Çeşmede içi altın ve para dolu kutuları bulunca sevinmişti ve içlerinden bir iki tane tırtıklamıştı. Çekmecelere bakarken, geleceğini bildiğim için standbyda yatağın üzerine bıraktığım el kamerasını görüyor. Ekranında dondurduğum görüntü sikimin tüm kalınlığı ve uzunluğunu gösterdiğim bir yakın çekim. Teknolojiden anlamasına gerek yok ekrana dokunsa devam edecek görüntü. Kamerayı aldığı yere bırakmaya çalışırken de dokunuyor.

image
Odada dün gece çınlayan kızının çığlıkları tekrar yankılanıyor. Şimdi ekrandaki kalın sikin kime ait olduğunu anladı. Panikle ekrana dokunuyor ve duruyor görüntü. Benim için bu yeterli. Uslanmıyor bir saat sonra çalışma odasını zorluyor kapı kilitli.

Akşam bakıcı işini hallettiğimize göre yarın dönün Çeşme’ye diyorum haftasonunda kayınpeder de doğrudan oraya gelir. Karımla yakın arkadaşı mature yan komşu ve bazen ortak iş yaptığımız İngiliz kocası ile kahve içmeye geçmeden önce çalışma odasının kapısını açık bırakıyorum.

Adam ellilerinde kadın ise kırklarının ortasında. Hep biraz gay havası vermiştir herif bana. Karısı ile konuşurken kıllı amı hep gözümün önünde. Herif benden çok karım ile ilgili sevmiyorum ama karısının sert kalçaları etek üzerinden belli oluyor. Onlara da aynı teklifi yapıyorum. Karım da tekrar çalışmaya başlayacak, ev boş istediğiniz zaman gidin Çeşme’ye. O kadar yatırım yaptım kameralara. Parayı çıkarmam lazım. Karım da çok mutlu bendeki bu uygarlaşmadan. Biz de tüm evi ve havuzu bakıma sokuyoruz Londra’ya gideceğiz, sonra belki diyorlar. Ama gidene kadar bu sıcakta sizin havuzu kullanabilir mi çocuklar ricasına evet diyoruz. Gündüzleri yokuz, çoğunlukla hafta sonlarında da diyerek verandanın anahtarlarını da bırakıyoruz bir ihtiyacınız olursa diye. Lan çocuk dedikleri de ondokuzunda bir kız. Lannn.

Eve dönünce kaynanam odasında yatmış. Fırsat bilip karımı bir kat amından sikiyorum. İki kere boşalıyor. Bugünlerde sikin çok sert ve mahvediyorsun beni diyor. Yaz geldi ve işler azaldı ondandır diyorum. Götüne girerken anasını, dar amcığını yalarken türbanlı kızın el değmemiş yerlerini ve bu gece olduğu gibi göğüslerinin arasına boşalırken abisinin karısını düşündüğümdendir mi deseydim. Göğüslerini sikerken resim çektiriyor yine. Kollarımda uyuduktan sonra çalışma odasına dönüyorum. Kamera sistemine girip diğer iki ekranı çalıştırmak ancak iyi bir hackerın harcı.

Biz komşuya gittikten onbeş dakika sonra kendine bir kahve yapıp odasına çıkarken kapının aralık olduğunu görüp damlamış içeri. Her sabah ve akşam birer Türk kahvesi içiyor. Bir o bi de baldız kahveci. Kayınpeder hastalık sonrası kahveden uzak duruyor. Önce girişteki bir kaç dosya dolabına bakıyor ilgisini çekmiyor. Sonra çalışma masama yönleniyor. Gitmeden önce özenle hazırladığım ekranlardaki görüntülere donup kalıyor. Bir ekran sadece kalın yarakları ile yaşlı kadınları siken gençlerin hareketli görüntüleri. Her şekilde her pozisyonda. Ortada kalın sike otururken orgazm olan bir mature suratı. Bomba yan tarafta. Tüm ekranı kaplayan görüntü kendine çok benzeyen bir kadının ağzına boşalan kalın bir sik. Günlerimi aldı o resmi bulmak

image
Çöküp kalıyor koltukta. Dünyalar iyisi damadının onu sikmek istediğini fark etmek ve bundan iki üç saat önce de nasıl bir şey ile sikmek istediğini de görmek bir anda fazla gelmiş olmalı. Oysa yeterli görsel malzeme de ayarladım, gerisini onun hayal gücüne kalmış. Acelem yok nasılsa İstanbul’da karım, İzmir de bakıcı ile rahatım yerinde. Bu plan tamam. Merakını kullanarak onu nasıl bir tuzağa çektiğimin farkında değil ve zamanı geldiğinde bu çukurdan kurtulmak için ne yapması gerektiği bilinç altına gayet sağlam kazınacak.

İki ev de boşken çalışıyorum bir kaç gün. Haftasonu Çeşme’de neredeyse hiç konuşmuyor benimle. Dağınık olduğu için tutarını bilmediğimi düşündüğü gram altınlardan üç tane, dolarlardan 425 yürütmüş. İhtiyacı da yok aslında. Hastalık işte.Yeni tuzaklar kuruyorum.

Pazartesi karım İstanbul’a doğumdan sonra bıraktığı işe, ben bir günlüğüne İzmir’e dönüyorum. Gece bakıcıyı yemeğe çıkarmak için. Kaynanam ise ruhen dağılmış durumda. Yattıkları oda dışında etrafı karıştırmıyor. Bir hafta görüşmedikten sonra hafta sonunu da boş geçmişler. Beklemek gerekecek.

Akşam yemeği için bakıcıyı almaya gidiyorum. Bizim patrona da sözüm var diyor. Patron dediği çocukluk kankam. Oğlum karıyı sikecektim bu akşam sen nerden çıktın diyor. Yarın dönecem sen sonra sik diyorum. Lan olur mu ev ayarladım orada yiyecez zaten diyor. Üçümüz birlikte çıkıyoruz. İlk defa beraber karı sikmeyeceğiz.

image
Yolda her zamanki oynunu oynuyor. Yer ayırdığım lokantada sorun varmış. Bizime mi gitsek, iki patronunla pizza yersin. Pizzaları bira ile götürüyoruz. Sonrasında tekila çakmaya başlıyoruz. İki bardaktan sonra ben kankaya aldırmadan dudaklarına yapışıyorum bakıcının. İyice kendinden geçmiş durumda. Plan doğrultusunda kucaklayıp salona geçiyorum. Mini eteğinin altına elimi sokuyorum. Külodu nemlenmiş. Eteği ile aynı anda çekip atıyorum. Ters çevirip bileklerini arkada tek elle sıkıştırıyorum. Hafif öne itmemle bacakarasına sokuyorum sikimi. Tecavüz eder gibi arkadan sertçe sokuyorum. Kuru sikim canını yakıyor. Çığlık çığlığa yine.

-Daha sert diye bağırıyor. Çattık vallahi tam deli. Bileklerini bırakarak boynunu kendime doğru çekiyorum. Ayakta acı çektiriyorum. Kanka arkamdan sırtıma vuruyor. Daha da sertleşiyorum Saçlarını çekip dudaklarına yapışıyorum.

– Ağzını da diğer patronun siksin mi?

Yeşil gözleri kıpkırmızı. Kankanın da aleti sağlamdır. Cevabını beklemeden kafasını bastırıyorum sike doğru, ağzını dolduruyor. Bir iki dakika sonra ayağını kasarak boşalmaya başlıyor. Kankanınkini ağzından çıkartıyor nefeslenmek için. Yer değiştiriyoruz. Ben sıcak ağzına ve taşaklarıma saldıran eline fazla dayanamıyorum. Ağzından damlayan dölleri ile kankamın temposu sonucunda bir kere daha boşalıyor. Kanka çıkartıp sırtına attırıyor.

İçerde banyo var diye kızı gönderiyor. Nereden bulduğumu soruyor, şans diyorum. Kankan ağır sapık oldu diyemem. Günlerdir bugünü bekleyen kankam kızın peşinden banyoya giriyor. Bir onbeş dakika sonra peşlerinden gittiğimde kanka kucağında zıplatmaya başlamış bile. Yaklaşıp biraz öpüyorum. Ağzına verince kısa sürede sertleşiyor. Benim acelem var kanka gece uçağına binecem

image
Kanka kıpırtısız bekletiyor kucağında ve arkadan yaklaşıp aniden sokuyorum götüne. Çığlığı kulağımı sağır ediyor. Ama dur yapma çıkar demiyor. İlginç bu orospunun geçmişini iyi inceleymişim keşke. Aynı anda iki siki ilk defa alır şaşkınlığı yok üzerinde. Ben git geller ile götüne iyice yerleşene kadar duruyor kanka. Çok özleyeceğim bu dar götü. Kanka bollaştırır çünkü. Sonra sıra ile hareketleniyoruz. Bunu daha önce de yaptık ama hepsi iri yarı kaşar orospularda. Bu kız aramızda kayboluyor.

Bir ara kolu kafası farklı yönlere eğilerek çırpınıp yığılıyor. Durup şiddetli orgazmını seyrediyoruz. İkimizi de içinden atmak ister gibi çırpınıyor. Yavaşça çıkıyorum. Bu sırada kanka içine boşalmaya başlayınca, azalan çırpınışları tekrar başlıyor. Göğüsleri terden parlıyor. Kendine gelmesi bir iki dakika sürüyor. Gözlerini açınca bir kankanın inmiş sikine bir bana bakıyor. Sik beni diyor. Kafasını yastığa gömüp tekila yüzünden uzun süre boşalamayıp götünü dağıtıyorum. Ertesi gün evde uyuklarken kankanın mesajı geliyor. İki posta daha sikmiş bakıcıyı ve daha yarak arıyordu diyor. Manyak karıyı evden uzaklaştırdığım iyi olmuş

İşler, akşamları yemekler, haftasonu yazlığa git gel ve benimle doktor kontrolüne gelip sonra Bursaya dönen kayınpeder de eklenince iki haftalık malzeme var. Hafta içinde bir iki gün çocuğu ve karısı ile gelmiş kayınbirader annesini yalnız bırakmamak için. Kayınpeder de cuma günlerinden geliyor. Ekip sikişken değil. Bir on sene önce olsa imiş kayınpeder iyi malzeme verirmiş ama şimdi seks hayatının son demleri. Arada bir gece on dakika filan uğraşıyorlar kayınbabanın sikini kaldırmaya olmuyor. Yarı kalkık siki sokmaya çalışıyor adamcağız. Sabah kahvaltısında birinin elinde çay diğerinde kahve, kolesterol ve girdiği testlerde verdikleri ilaçların bu soruna yol açabileceğini tartışıyorlar. Kahve demişken biraz ginsengli kahve katıyorum, kahve kavanozuna. Günde iki kahve içen kaynana da bir iki günde, kayınbirader de ise daha geç etkisi görülüyor. Çocuğu küçük odada yatırıp karısını acele ile soyup giriyor içine. O inanılmaz memeleri sütyenden bile çıkarmadan. Öküz herif prezervatif takmasına rağmen bir dakikada işini görüp yatıyor. Kadın herif içine girdiğinde kendi çıkartıyor sütyenini. En azından bana iyi malzeme sağlamış oluyor sallanan göğüsler. O karıya girsem belki ben de daha fazla dayanamam diye gülüyorum.

image
Çarşamba sabahı kaynanam erkeksizliğe ve azdırıcıya ilk tepkisini veriyor. Dikkat çekmesin diye az katmıştım. Sabah duş alırken sabunlamak için eli değdikçe göğüs uçları dikleşiyor. Belli ki çok hassas ki ikinciye dokunamıyor. Sabunu akıtmak için değdiği bacak arasından ise elini geri çekemiyor. Ayakta bir eli ile duvara tutunarak kendini okşuyor bir süre. Gerçeklikten kopmuş gibi. Orta parmağını göremiyorum içinde olmalı. Ayakta kalçalarını kıvırıyor. Sonunda rahat edemiyor ki kuvete yayılıyor. Çıldırmış durumda aynı anda iki göğsünü sıkıyor. Bir parmağını amına sokarken göğüs uçlarını dairesel okşuyor. Not almalı bu durumu. Parmaklarını sokmadan bızırın üstünü eziyor. Göğüsleri hızla inip kalkıyor. Bacaklarını ileri uzatarak boşalıyor. Uzun süre hareketsiz kalıyor ki kuvetin içinde korkuyorum. Kalkmadan bacakarasını yıkıyor. O kadar şiddetli boşalmış ancak toparlanabildi. Ben de bir şortu daha batırıyorum. Gün içinde havuzu kullanan mature ve kızını yarına bırakıyorum.

image
Kahve bu ekipte bile işe yarıyor. Baldızın kocası gelirse kavanozu değiştirmeli tüm Çeşme’yi siker herif. Kayınbiraderin karısı belli ki hiç sevmiyor kocasını. Sikini hapsız kaldırabilmenin mutluluğundaki herif, bir iki öpücük sonrası ertesi gece de sikiyor karısını. Üzerinden çabuk insin diye yalan olduğu kameradan belli inlemeler ile gözlerini kapıyor kadın. Karısının inlemeleri ile bu sefer daha çabuk boşalıyor dallama. Herif kalkıp yıkanırken kadın sadece yerden donunu alıp giyinip yatıyor. Belli ki doğru düzgün ıslanmamış bile. İstanbuldaki eve haftaiçinde hiç uğrayan yok. Çeşmede olduğumuz bir sabah mature yüzmeye geliyor. Artık görüntü zenginiyim. Evindeki tamirat nedeniyle bizde girdiği duştaki dolgun göğüsleri veya kıldan görülmeyen amı ilgimi çekmiyor.

Cuma öğleden sonra yazlıkta sadece kaynanam var. Kayınbiraderler evlerine döndü. Biz gece geleceğiz. Kayınpeder ben işleri halledeyim hafta içi kızlarla bir iki gün gelirim diyor. Kahveyi değiştirmemeli. Nasılsa biz olmayacağız. Bakalım kahveli kocası baldızı ne hale sokacak. Sabah kahvesini atlamıyor kaynana, hazır evde kimse yokken hedefi karıştıramadığı iki oda. Profesyonel bir hırsız gibi. Perdeleri çekiyor evin iki kapısını da arkadan kilitliyor. Rahat rahat çalışacak. Bakıcının odasını çabuk hallediyor. Bizimkine geçiyor. Kilitli olmasına rağmen odaların kapı anahtarları tek tip yan odanınki ile çevirip açıyor. İlk çekmecelerde bir şey yok. Diptekilerde belediyedeki memurlara filan rüşvet olarak verdiğim çakma roleksler var. Dayanamıyor birini takıyor koluna.

Hadi eğil biraz. Seni bekliyor günlerdir. Bingo. Aynı kamera şarja takılı yatağın ters tarafında yerde duruyor. Yatağın kenarına oturup eline alıyor. Sesi sonuna kadar açık, özenle yaptığım bir video derlemesi. Güzel çekim açıları ile yarrağımı daha da büyük göstermekten çekinmedim. İlk görüntü geçen hafta İstanbul’dan sanki karıma gönderdiğim seni çok özledi bak nasıl da azdı diye konuşarak başladığım bölüm. Alttan çektiğim sikim olduğundan da kalın ve uzun gözüküyor. Evdeyim ve iki ekranda da senin resimlerin açık onlara attıracağım birazdan diyorum. Şimdi yazlıkta yalnızken seni nasıl siktiğimin görüntüsü var.

image
O iki ekrandaki resimleri görmüştü. Hadi sabah kahveni de içtin. Kamerayı alıp sırtını yatağa dayıyor. Konuşmam sürüyor kameradan. Amını sikerken parmağım nasıl alıştırıyordu götünü. Sonraki görüntüleri ezbere biliyorum. Şu an oturduğu yatağın üzerinde kızı sikimi emiyor bir kaç dakika boyunca. Kıpırdanmaya başladı. Evet şöyle, tek parça elbiseyi attı üzerinden. Gözünü ekrandan ayırmadan sutyenini de göbeğine indirdi. Altında ince beyaz bir çamaşır. Karımı farklı şekillerde siktiğim bir iki dakikalık kliplerin arasında sikimi sıvazladığım ve konuştuğum bölümler var. “Geldiğim de yine jartiyer giy jartiyerli bacaklarını havaya dikip sikeceğim götünü. Çok büyük çıkar diye bağıracaksın defalarca” Karım hiç jartiyer giymez. Hedef kitleme çalışıyorum.

Bu sefer amına yavaş yavaş girdiğim bir an. Başladı mastürbasyon seansı. Kızını çeşitli açılardan siktiğim anlardan çok arada, kendimi sıvazlarken ki anlarda dikkati artıyor. Ekrandan ayrılmıyor gözleri. Memelerini sikmeyi çok özledim en çok onların arasına gelmeyi istiyorum deyip memelerini dölle kapladığım son sevişmemize geçiyorum. Gözlerini tamamen kapamış avuç içini bızırına bastırmış durumda. Amı hafif kıllanmış bu görüntü beni de azdırıyor iyice. Orta parmağını sonuna kadar sokuyor içine yukarı aşağı geziyor parmak. Ekranda kızının ağzına aldığı ve birazdan dudaklarına boynuna attıracağım bölüm var.

image
Bu bölüm biter bitmez senin için geliyorum aşkım diyerek otuzbir çektiğim sahneye dönüyorum. Amından taşacağım yine içimi yaktın diyeceksin. Masanın üstüne koyduğum geçen kayınpeder ile sevişmeye çalışırken giydiği kırmızı sütyene benzer bir sütyen var. Çekimleri yaparken kaynanamı siktiğimi düşündüğüm için döllerim fışkırıyor. Biraz da kamera hilesi ile elimdeki beyaz şampuandan da sıkıyorum. Kırmızı çamaşır bembeyaz olmuş durumda. Gözleri büyüyor bu sahnede. Sik beni sik beni sesini duyuyorum. Bir isim söylemeden göğüsleri yukarı dikiliyor. Yine bacaklarını sonsuza kadar germeye çalışarak boşalıyor. Eli içinde kalarak ters dönüyor. İki parmağı içinde amı açılıp kapanıyor. Göbeğime fışkırıyorum ben de.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Temizlikçi Emine Teyze 3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Temizlikçi Emine Teyze 3
Günler geçerken artık bayram zamanı gelmişti. Bayramda ailem ziyarete geleceği için normalden bir gün önce temizliğe gelmesini rica ettim Emine teyzeden. Sağolsun beni kırmadı. Aynı zamanda bayramda biraz da olsa derslerden uzak kalacak olmak, kafa dinleyecek olmak beni çok rahatlatacaktı.

Emine teyze, temizliğe geldiği zaman ben odamdaydım. Ona kapıyı açtığım zaman yine üzerinde klasik kıyafetleri vardı. Lacivert bir pardesü, altında beyaz bir tişört ve altında sarı renkte bir eteği vardı. Eteği sanki normale göre biraz daha dardı ama buna tam olarak emin değildim. Bazen aklım bana oyunlar oynuyordu. Fazla porno izlemekten beynimin bulandığı da oluyordu. O yüzden hareketleri tam olarak nasıl yorumladığımı bilmem gerekiyordu. Gerçekle, sahte tavırları ayırt etmek zorundaydım ancak içimdekileri daha fazla saklayamamaktan korkuyordum. Çünkü yanı başımda son derece çekici, resmen içine boşalmak, hamile bırakmaktan memnun olacağım bir kadın vardı. Her defasında onun çıplak halini hayal edip nasıl bir şey olacağını düşünüyordum. Bunun için delirmek üzereydim resmen. Benim öyle bir karım olsa bir gün bile bırakmazdım ama onun hayatında seksin çok yeri olduğunu sanmıyordum.

Temizlik yaparken camları sildiğini fark ettiğim anda kafamı hafifçe salona doğru çıkardım. Onun büyük göğüslerinin cama doğru yapışması, orada farklı bir şekil alması beni resmen deli ediyordu. Öyle bir görüntü, herhangi bir erkeği delirtmeye bile yeterdi. Nedendir bilmiyorum ama büyük göğüs ve kalçalara karşı hep bir zaafım vardı ama Emine teyzeden sonra işler çok daha başka bir hale gelmişti.

Özellikle camları silerken, ince tişörtünün altından büyük sütyeni belli oluyordu. Gerçekten de dev gibi göğüsleri vardı. Onun uçlarını hayal edemiyordum bile. O sırada sertleşmeye başladığımı fark ettim ve banyoya doğru yürümeye başladım. Giderken baktım ama Emine teyze bana bakmamıştı bile, işine çok yoğunlaşmış durumdaydı. Aslında böyle olması benim açımdan daha iyiydi, en son yaptığımız muhabbetten sonra zaten ilk olan olayı pek de sallamadığını anlamıştım. Çocuklu bir kadın için iyi bile yakınlaşma kurmuştu benimle. Ancak onu altıma aldığım anı düşündükçe, erkekliğime kan gitmesine engel olamıyordum.

Banyoya gittiğim zaman hemen pantolonumu indirip, iç çamaşırımı sıyırdım. Aynanın oradan hemen elimi sabunlayıp Emine teyzeyi düşünmeye başladım. Acaba hiç boğazına kadar almış mıydı? Yutmayı seviyor muydu? Fantazisi var mıydı? Nelerden hoşlanıyordu? Hepsini ve daha fazlasını çok merak ediyordum. Ancak daha da önemlisi acaba beni arzulamış mıydı? Genç birini istemiş miydi hiç? Çünkü kendisi gibi kadınlara benim gibi gençler asla ama asla bakmazlardı. Bunu çok iyi biliyordum çünkü çevremdeki herkes, genelde 20-24 yaş arasında, belki daha da genç bir kız istiyorlardı. Hepsinin kafasında fit, squat yapmış kalçalara sahip kızlar vardı. Pornolardan dolayı izledikleri kadınları deli gibi arzuluyorlardı. Ancak ben daha çok Emine teyzenin tipinde, evli ve çocuklu kadınları arzuluyordum. Onları bir şekilde kıvama getirmek, benim için dayanılmaz bir zevkti.

O anda deli gibi bir şekilde duvara doğru boşaldım. Beyaz döllerim, duvar fayansından yavaşça akarken resmen beynim donmuştu. Alnımda soğuk bir buz vardı sanki. Böyle anlarda deli gibi titrerken, hiçbir şey umurumda olmuyordu. Hayatım boyunca uyuşturucu türü hiçbir şeye bulaşmadım ancak bu his, gerçekten bağımlılık yapıcıydı. Böyle bir hissi, öyle bir kadının içindeyken yaşamanın ne kadar güzel ve derin olacağını hayal ederken daha da deliriyordum. Kendimden geçiyordum.

O anda telefonumun çalması ile hemen kendimi toparladım ve odama gittim. Arayan dayımdı. Bayramlaşmak için aramıştı, ben de onunla konuşurken, duvarda akan döllerim aklıma geldi. O anda başımdan aşağı kaynar sular boşalmıştı sanki. Ancak Emine teyze zaten camları siliyordu doğal olarak böyle bir sorun olmazdı. Gidip de oraya bakacak hali yoktu.

Telefon konuşmasını bitirdiğim sırada içeriden bir elektrik süpürgesi sesi duyunca ben de yavaştan banyoya gitmeye karar verdim. Banyoya girdiğim zaman döllerimin duvarda olmadığını gördüm. Hemen yanında da sarı temizlik bezi ve de fıs fıs duruyordu.

Görmüştü.

Hatta görmekle kalmamış, temizlemişti. Ne kadar rezil bir durumda olduğumu o anda fark ettim. Acaba fark etmiş miydi? Nasıl böyle bir yanlışı yapardım bilemiyorum. Ancak yerleri süpürürken, önümde eğildiği zaman kalçaları eteğine yapışmıştı. Gerçekten de güzel görünüyorlardı. Etli, dolgun bir götü vardı. Yanından geçerken gözüm ona takıldı. Hiç beklemediğim bir anda geriye doğru geldi ve kalçaları elime çarptı.

“Ayyy pardon oğlum.” dedi. Sesi, gürleyen elektrik süpürgesinin sesinin aksine zor duyulmuştu. Hemen bana döndü. Elektrik süpürgesini kapattı.

“Senin olduğunu fark etmedim.” dedi.

“Sorun değil Emine abla, teşekkür ederim bayram günü geldin. Sana da bir bayram hediyesi veremedim.” dedim.

“Yok be oğlum esas hediyeyi bizim size vermemiz lazım ama anla işe hayat şartları.” dedi.

“Yok be abla merak etme o yönden sorun yok.” dedim.

“Köye gidecektik zaten, bana erken söylediğin iyi oldu. Sen de bayramda zorluk çekeceksin.” dedi gülerek.

“Neden ki abla, niye zorluk çekeyim?” dedim hafifçe gülümseyerek. Neyi kasıt ettiğini anlayamamıştım.

“Ailen geliyor ya oğlum. Sizinkiler gelince burada kız işleri falan zora girer.” dedi.

“Yok be abla ne kızı… İşimiz gücümüz ders.” dedim.

“Hadi canım hadi, bilmez miyim.” dedi.

“Abla zaten ben o tarz kızları çok beğenmiyorum. Gelenleri diyorsan eğer onlar benim arkadaşın manitaları. Benim işim olmaz. Benim için fazla amatör onlar.” dedim.

O anda gülmeye başladı. Aslında gururuma dokunmuştu. Neden böyle dedim diye gülüyordu ki?

“İlahi oğlum, sanki yaşın başın 50 olmuş gibi konuşuyorsun.” dedi.

“Yok be abla bildiğin gibi değil. Şimdi o tarz kızlarla uğraşırken gerçekten kendimi kreş işletiyor gibi hissediyorum. Oysa ki kadın dediğin öyle olmaz.” dedim.

“Nasıl olurmuş kadın?” dedi. Gülmeye devam ediyordu. O anda beni aşağıladığını, yaşımdan dolayı hakir gördüğünü hissediyordum. Kendince, kadınlar hakkında bir şey bilmediğimi düşünüyor olmalıydı. Ancak yanıldığı çok nokta vardı.

“Ben daha çok tecrübeli, oturmasını kalkmasını bilen kadınlardan hoşlanıyorum.” dedim.

“Aman sen de…” dedi gülmeye devam ederken.

“Abla sen öyle düşünmüyorsun ama kadınlık bilmez çoğu.” dedim.

“Orası doğru bak bilmezler…” dedi.

“Banyoyu temizlemişsin, eline sağlık.” dedim.

“Sağol oğlum.” dedi ve o anda yüzüne ciddi bir tavır takındı. Haklıydım, ne olduğunu fark etmiş, görmüştü.

“Abla kusura bakma bizim de ihtiyaçlarımız oluyor biliyorsun. Hem ben sana dürüst davranıyorum. Kendim gibi insanlar bulmam zor oluyor. Oturmasını kalkmasını bilen, tecrübeli, kadın gibi kadınların tamamı bana uzak. Ben de başımın çaresine bakıyorum.” dedim.

O anda bana bakmadı ve makineyi çalıştırmaya başladı. Yüzü kızarmıştı. Sanırım sınırı bu kadardı. Daha fazlasını konuşmak istemiyordu. Ancak o anda yine önümde domaldığı anda kalçaları tüm güzelliği ile meydana çıktı. Bu görüntünün keyfini çıkardığımı mutlaka biliyor olmalıydı. Yine de ilk başlardaki mesafeli tavrı yerine esprili de olsa bu konuları benimle konuşmaya başlaması hoşuma gitmeye başlamıştı. Bir şekilde bu kadını elde etmenin yolunu bulmam lazımdı. Emine teyzeyi altımda inlerken her hayal ettiğimde erkekliğimin sertleşmeye başladığını, kanın ona doğru aktığını hissedebiliyordum.

Çok güzel kadındı gerçekten, kendine ait bir güzelliği vardı…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

kayınpederim vearkadaşları

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

kayınpederim vearkadaşları
Evleneli bir yıl olmuştu ve 19 yaşındaydım. Kocamın ailesiyle birlikte oturuyorduk. Kocamla kaçarak evlenmiştim. Yakışıklı ama serseriydi. Kendi ailemin maddi durumu porno izle çok iyi olmasına rağmen kaçtığım için beni reddetmişler, görüşmüyorlardı. Gerçekten de maddi imkanlarımız çok ama çok kısıtlı idi. Bir yıl çok büyük maddi güçlüklerle geçti. Kocam girdiği işlerden bir haftada çıkan, çalışmak istemeyen tembel biriydi. Gün geçtikçe de kocama olan sevgim azalır olmuştu. Üzgündüm, sürekli ağlayarak geçiriyorum günlerimi… Para sıkıntıları, sorunlar, borçlar yetmezmiş gibi bir de kocam askere gitmez mi? Bense kayınpederlerin yanında kaldım. Tüm sorunların yanında bir de kocaya, erkeğime hasret, yalnız geçen geceler eklenmişti dertlerime… İşsiz kocamla gece gündüz, her türlü sevişmeye alışmışken, birden yatakta tek başıma kalmak en büyük sorun haline gelmişti şimdi.. Kayınpederim bir bakanlıktan emekli idi. Aynı bakanlıktan emekli olan arkadaşı Ali bey, bir inşaat firması kurmuş ve kendisine bir sekreter arıyormuş. Kayınpederim de ona, ”Bizim gelin çalışsın, oğlan asker, zor durumdayız, bir sürü borç bırakıp gitti eşek sıpası!” diye dert yanmış. Ali bey de, ”Tamam gelsin, başlasın hemen!” demiş. Kayınpeder bana iş bulduğunu söylediğinde, en azından elime geçen parayla kendi ihtiyaçlarımı alırım, kocama para gönderirim, bir güvencem olur gibi düşüncelerle hemen kabul ettim tabi ki. Kayınpeder beni aldı, Kızılay’da bir binaya gittik. Büronun kapısını 50 yaşlarında, biraz kel, bıyıklı, orta boylarda biri olan Ali bey açtı. Çok sevecen bir şekilde karşıladı bizi. Oturduk konuştuk. Ben incecik, narin yapılı biriydim, uzun saçlarım vardı. O gün işe girebilmek için güzel de giyinmiştim. Biraz oturup konuştuktan sonra, Ali bey kayınpederime, ”Biz gelininle anlaşırız, sen merak etme üstad!” dedi ve kayınpederimi uğurladı. Ben o günden itibaren çalışmaya başladım. Ali bey ne derse harfiyen yerine getiriyordum. Öğlen yemeklerini bazen beraber, bazen de odamda yiyordum. Güzel geçiyordu günlerim. Elim parasal yönden biraz düzelmiş, eve de yardım ediyordum. Kayınpeder halinden çok memnundu. Ben akşamları eve gelince bana hiç iş yaptırtmıyordu bile, evdeki görümceme yaptırıyordu tüm ev işlerini işleri. Böyle aradan 4 ay geçmişti. Ali beyin eşi birkaç yıl önce vefat etmişti. Hoş arada sırada bayan arkadaşının da geldiğini görmüştüm. Bayan arkadaşı gelince, Ali bey beni dışarıdaki işlere gönderirdi. Olayın farkına varmıştım, ama herkesin özel hayatı, beni ilgilendirmez diyordum, ama çok merak ediyordum yalan yok. Ali beyin arada sırada da beni süzdüğünün farkındaydım, ama hiçbir şey söylemiyordu bana. Bir gün bana seslendi, ”Hümeyra, bu gün arkadaşım Mustafa gelecek, şu parayı al da biraz çerez, kavun, beyaz peynir, meyva falan al. Haa, rakı da az, bir de soğuk rakı al!” dedi. ”Peki!” dedim, dediklerini karşıdaki marketten aldım ve hemen geldim. Mutfağa gidip hazırladım, bürodaki masaya getirdim. Ali bey akşam üstü arada bir demlenir, benle sohbet eder, ben de kola içerek ona eşlik ederdim. Yine öyle olacak zannettim. Neyse, aradan 10 dakika geçti geçmedi kapı çaldı. Mustafa bey geldi. Kendisi de Ali Bey ile hemen hemen aynı yaşlardaydı. Kapıyı açınca bana gülümsedi, yanağımı okşadı. Ben kapıyı kapatmak için arkamı döndüğümde eli kalçama dokundu. ”Yok yok, mutlaka eli yanlışlıkla çarptı, öyle bir şey yapmaz” dedim kendi kendime. Güldüm, içeri buyur ettim ve odama çekildim. Büro ile odam arasında da bir koridor vardı. Bir ara benden bahsettiklerini duydum. Kapıların açık olmasına rağmen tam anlaşılmıyordu konuştukları, ama benden bahsediyordu Mustafa bey. Ne diyordu diye merak ediyordum… Sonra beni çağırdılar yanlarına. Gittiğimde Mustafa bey, ”Hümeyra, gel otur, bizimle bir duble rakı da sen iç, hem biraz da laflarız!” dedi. Hayatımda hiç içki içmemiştim. Ama sırf hakkımda ne konuştuklarını çok merak ettiğimden kabul ettim. Rakıdan bir yudum aldım ve tadını da kokusunu da beğenmedim. Yüzümün ekşidiğini görünce, Mustafa bey, ”İlk defa mı içiyorsun?” diye sordu. Ben, ”Evet, tadı berbat!” deyince, ”O zaman bir seferde fondip yap!” dedi. Dediği gibi yaptım, bir dikişte bitirdim bardaktaki rakıyı. Ama halen ağzımdaki anason tadı vardı ve yine yüzüm ekşimişti. Mustafa bey kendi çatalıyla ağzıma önce biraz beyaz peynir verdi, üstüne de bir parça kavun yedirdi. Ağzımdaki anason tadı şimdi yerini kavun tadına bırakmıştı, ama kafamın hafiften dönmeye başladığını hissediyordum. Ve işin garip tarafı, vücudum gevşemiş, dilim çözülmüştü, sebebini bilmediğim bir şekilde neşeliydim. Bana sormadan Ali bey bir duble daha rakı doldurup verdi elime, ”Al bakalım, bu seferkini yavaş yavaş yudumla!” dedi. Ben rakıdan yudumladıkça, Ali beyle Mustafa bey sırayla ağzıma beyaz peynir ve kavun veriyorlar, kah sırtımı sıvazlıyorlar, kah başımı okşuyorlardı. Doğrusu gösterdikleri bu ilgi çok hoşuma gitmişti. Sonunda ikinci dublem de bitmiş ve kafam çok güzel olmuştu. Ali bey, ”Bak sana bir teklifimiz olacak Hümeyra…” dedi. ”Buyrun?” dedim merakla… ”Daha çok para kazanmak ister misin?” deyince, hemen atladım, ”Tabi ki isterim!” dedim. Mustafa Bey kendi yanına mı alacaktı beni acaba diye düşünüyordum bir yandan da… ”Bizim dediklerimizi yaparsan eline çok iyi para geçer! Ailece zor durumda olduğunu biliyoruz. Kayınpederin bana (Eti de senin, kemiği de!) demişti, hatırlıyor musun?” dedi. Evet gerçekten te öyle söylemişti. Ali bey, ”Eğer daha çok çalışırsan, sana daha çok para veririz!” dedi. ”Tamam, çalışırım!” dedim. ”Söz mü?” dediler, ”Söz! Ama ne iş yapacağım?” dedim. ”Kabul ediyor musun, önce onu söyle?” dediler. ”Tabi ki kabul ediyorum, neden etmeyim? Sonuçta hafta sonlarım boş geçiyor!” dedim. ”Evet, hafta sonu çalışması var. Bir iki saat de akşamları fazladan çalışırsın!” deyince, ”Tamam!” dedim. ”O zaman mesai çizelgen için şunu imzala! İstersen oku!” dediler. Onlara çok güvendiğimden ve ayrıca arada kayınpeder de var diyerek, ne yazdığını okumadan hemen imzaladım. Ali bey kayınpederimi de aradı, durumu izah etti, o da seve seve kabul etti, fazladan para alacaktım sonuçta. Ali bey güldü, kağıdı aldı, kasaya koydu ve Mustafa beye, ”Güzel! Bak hiç zor olmadı!” dedi. Mustafa bey de güldü, rakısını içmeye devam etti. Ben halen anlamamıştım, fazladan ne iş yapacağımı sordum. Ali bey gülerek, ”Bizim özel isteklerimizi yerine getireceksin! Bizi memnun et, biz de seni fazla fazla memnun ederiz!” deyince, ”Nasıl yani?” dedim. Mustafa bey bir kahkaha attı, ”Üstad sen harikasın valla, nerden bulursun bunları yaa!” dedi. Ali bey gayet ciddi bir şekilde, ”Bak Hümeyra, biz seni bir güzel sikeceğiz!” deyince, bir refleksle, ”Hayır, olmaz!” dedim. ”Nasıl olmaz? İmza attın! Ayrıca kayınpederine telefon ederim, senin gelin çalışmak istemiyor, hem de eli uzun, birkaç kez hırsızlık yaparken yakaladım onu derim!” dedi. Ne yapacaktım şimdi ben? Gözümün önüne kocam geldi. İpsiz, sapsız, beni bu zor durumlara düşüren kocam… Kayınpederim geldi, çalışıp eve para getirmem için her şeye razı çaresiz adam… Para getirdikten sonra benim ne yaptığım umurunda olur muydu? İki kart zampara gözlerini dikmiş, vereceğim cevabı bekliyorlardı. Acaba kabul etse miydim? Üstelik benim özel durumum da vardı işin içinde… Ne zamandan beri sevişmemiş, aylardır yarak da görmemiştim. Bazı geceler rüyamda boşaldığım bile oluyordu. Ali Beyin getirdiği kadınlarla yan odada sevişmeleri aklımdan çıkmıyordu. Saatlerce kadınları bırakmıyordu herif, ne kadar güçlüyse… Bir de beni hırsızlıkla suçlayacak olması da cabası… Hepsini alt alta toplayınca bir anda kararımı verdim. Tüm cesaretimi topladım ve ”Tamam kabul ediyorum, istediğinizi yapacağım!” dedim. Mustafa bey, Ali beye, ”İşte bu dostum! İlk sen buldun, ilk sen bak tadına!” dedi. Ali bey elimden tutarak beni kaldırdı ve misafirleri kabul ettiği odaya götürdü. Ayakta gömleğimin düğmelerini açtı. Dudaklarımı, boynumu boğazımı öperken, bir eli göğüslerimde geziniyor, göğüslerimi sıkıyor, diğer eli de kalçalarımı okşuyordu. Sonra beni kanepeye oturtup, kendisi soyunmaya başladı, ”Hadi durma, soyun sen de!” dedi. Sıkıla sıkıla soyundum. Kanepeye uzandım. Kapı yarı açık kalmıştı bu arada… Ali bey sikini eline almış, yüzüme doğru sallayarak, ”Hadi biraz em de kendine gelsin!” dedi, sikini ağzıma dayadı. Kocamla sevişiyormuşum gibi hissetmeye çalıştım. Gözlerimi yumdum ve bir güzel emdim sikini, taşaklarını yaladım. Meğerse ne kadar çok özlemişim yarak yalamayı… Ali bey sikini biraz yalattıktan sonra aşağı tarafıma geçti, bacaklarımı ayırdı ve kalçalarımı okşayarak, dilini amıma soktu. Amımın dudaklarını emiyor, klitorisimi yalıyordu. Bu konuda kocamdan daha tecrübeliydi. Deliriyordum. Aylarca süren açlıktan sonra bir anda seks yapmak, amımın dillenmesi çıldırtmıştı beni… Amım müthiş sulanmıştı. O ara kapıda Mustafa beyi gördüm. Bize bakıyor ve yarağını sıvazlıyordu. Şaşırdım. Benimle tek tek sevişeceklerini zannetmiştim. Ama az sonra o da içeri soyunuk bir şekilde geldi, kalkık yarağını ağzıma verdi. Resmen ağzımı sikiyordu, ağzımda gidip geliyordu. Ben artık kendimi olayın akışına kaptırmıştım, çünkü çölde susuz kalmış bedenimin buna ihtiyacı vardı. Ali bey amcığımı yalıyor, arada bir parmaklarını sokuyordu amıma… Boşalacağımı hissettim, iyice dolmuştum çünkü. Kaç aydır yarrak yüzü görmezken, şimdi iki tane vardı. Ali bey kalktı ve Mustafa beyle yer değiştirdiler, şimdi Ali beyin yarağı ağzımda, Mustafa bey benim amcığımı yalıyordu. Mustafa bey amımı yalarken bir ara parmağını göt deliğine soktu, işte o zaman sarsıla sarsıla orgazm olup, işercesine boşaldım. Mustafa beyin yüzü püsküren zevk sularımdan sırılsıklam olmuştu. Mustafa bey bir, “Woawww!” çekti. ”Ne kadar istekliymişsin sen böyle yavrum? Şuna bak, suları nasıl fışkırıyor zevkten…” dedi. Sonra doğruldu, bacak arama yanaştı. Yarağını önce amımın dudakları arasına sürttü, sonra birden sonuna kadar kökledi amıma. Kaç aydır yarak girmediği için amcığım daralmıştı. Bundan dolayı canım yanmıştı, ama bir o kadar da hoşuma gitmişti. Yarağı içimi doldurmuştu. Bir taraftan Ali bey ağzımı sikerken, Mustafa beyin amcığımı sikmesi tarif edilmez bir zevk veriyordu bana. Doğrusu Mustafa bey işini iyi yapıyordu, bir taraftan da, ”Uzun zamandır sikilmediği belli, amı öyle dar ki, sikimi mengene gibi kıstırıyor üstadım!” diyordu. Bu Ali beyi daha da şehvetlendirmişti ki, iyice sokuyordu yarağını ağzıma, boğazımın derinliklerine kadar giriyordu. Sonra aniden ağzıma boşaldı. Midem bulanmadı hiç, sikini emmeye yalamaya devam ettim, ama yutmadım, döllerini geri sikine tükürdüm. O sırada Mustafa bey de, ”Offf, harika bir amcığın var!” diyerek içime boşaldı… Ali bey, ”Ağzı da öyle dostum… Öyle güzel yalayıp emiyor ki orospu, denemeden bırakma. Ağzının zevkine de var.” dedi. Biraz dinlendikten sonra beni kaldırıp banyoya götürdüler, bir güzel yıkadılar, kuruladılar. Sonra da büroya geçtik, üçümüz de çırılçıplak bir şekilde… Beni aralarına oturtmuşlardı, sürekli iltifat ediyorlardı. Harika bir kadın olduğumu, böyle gidersem çok para kazanacağımı ve bir kadının ne kadar çok sikilirse o kadar güzelleşeceğini falan söylüyorlardı. Rakılarını yudumluyorlar, bir taraftan da meze olarak göğüslerimi öpüyorlar, amcığımı kurcalıyorlardı. Ben de iki elimle onların yaraklarını sıvazlıyor, tekrar kaldırmaya çalışıyordum. Doymamıştım çünkü, bir kez sikilmiştim daha… Evlendiğimizin ilk günlerinde kocam beni sabaha kadar siker inletirdi de, bana mısın demezdim. Sonra Mustafa bey masayı biraz ittirip yer açtı ve yarağını iyice emmemi söyledi. Kalktım ve önünde çömelerek yarağını ağzıma aldım. Tıpkı Ali beyin sikini ve taşaklarını da yalayıp emdiğim gibi, güzelce yaladım emdim. O sırada Ali bey de kalktı ve arkama geldi, ben Mustafa beyin yarağını yalarken, belimden tutup beni önünde domalır hale getirdi. Sonra götümün yanaklarını iki elimle ayırmamı istedi. Dediğini yaptım. Mustafa bey de saçlarımı eline dolamış, yarağını ağzıma vermeye devam ediyordu. Birden göt deliğimde garip bir ıslaklık hissettim. Meğersem Ali bey göt deliğime bir parça kavun koymuş, parmağıyla da kavunu götüme yedirmeye çalışıyordu. Tabi kavun parçasının hepsi götüme girmiyor, birazı göt deliğimin ağzında eziliyor, suyu amıma akıyordu. Ali bey de amımdan yukarı doğru yalayarak göt deliğime geliyor ve ezilen kavun parçalarını yiyor, sonra da göt deliğimi yalıyordu… Bu işlemi birkaç kez yaptıktan sonra, ”Mis gibisin yavrum, amın da götün de harika! Hele bu göte hiç giren olmamış, bakir kalmış burası!” deyince, eyvah şimdi götümü sikecek diye iç geçirdim. Ama itiraz hakkım yoktu, zaten onların seks kölesi olmuştum, artık geriye dönüş yoktu. Derken göt deliğimde bir yanma hissettim, hemen ardından Ali bey göt deliğimi yalamaya başladı. Bu sefer de göt deliğime biraz rakı döküp yalıyordu. Bir süre sonra göt deliğim iyice uyuşmuştu artık, nerdeyse götümü parmaklamasını bile hissetmiyordum. Ali bey yarağını yavaş yavaş sokmaya başladı parmaklarıyla alıştırdığı götüme. İlk başlarda çok hafif acı hissettim. Ama sonra yarrağının tamamını götüme köklemesiyle gözlerimden yaşlar geldi. Mustafa bey de yarağını ağzımdan çıkartmış, yarağıyla yüzüme vuruyor, ”Hadi doğru dürüst yala şunu kaltak, daha seninle işim var! Senden iyi bir fahişe çıkacak, eminim buna!” gibi şeyler söylüyordu. Ali bey fazla geçmeden böğürerek boşaldı götümün derinliklerine, ılık ılık hissediyordum döllerinin içime fışkırmasını. Boşalması bitince yarağını götümden çıkarıp banyoya gitti. Sonra Mustafa bey yere yattı ve yarağını eliyle dik tutarak, ”Hadi otur üstüne!” dedi. Amcığımın dudaklarını ayırıp yarağına oturdum. Rahatça girmişti amıma. Üstünde zıplatıyordu beni. ”Ohhh orospu, ağzını sikmek ayrı zevk, amını sikmek ayrı bir zevk veriyor! Orospummm!” diyor, bu kelimeler beni daha da azdırıyor, yarağının üstünde sanki dans ediyordum, kalçalarımı kıvırıyor, içimde yarağını gezdiriyordum. İçimi büyük bir heyecan kaplıyor, zevkten bacaklarım titriyordu. Evet ikinci kez boşalıyordum ve bunu hisseden Mustafa bey daha hızlı pompalıyordu alttan. Az sonra ikimiz aynı anda boşaldık.Biraz öyle kaldıktan sonra, beni üstünden kaldırıp, ”Benden bu kadar!” diyen Mustafa bey de banyoya gitti. Bense ter ve döller içinde kalmıştım… Kanepeye oturup biraz kendime geldikten sonra, kalktım ben de banyoya gittim. Ali bey banyodan çıkmak üzereydi, beni görünce, ”Gel bakalım, madem biz terlettik, biz yıkayalım seni!” dedi. Duşun altına girdiğimde amımdan ve götümden döller süzülüyor, bacaklarımdan aşağı akıyordu artık. İkisi birden güzelce yıkadı beni, göğüslerimi, amcığımı, götümü bolca köpükleyerek. Sonra kurulanıp içeri girdik, üstümüzü giyindik, masayı toparladık. Saate baktım, nerdeyse 21:00 olmuştu, ”Eyvah, evden merak etmişlerdir beni!” dedim. Ali bey, ”Yok ben kayınpederine söyledim bu akşam geç geleceğini! Merak etme, seni eve kadar bırakacağım!” deyince biraz rahatladım. Mustafa bey, ”Ben çıkıyorum üstad!” dedi, yanıma geldi dudaklarımdan öptü, ”Harika bir yaratıksın sen!” dedi ve elime bir miktar para sıkıştırdı, gitti. Parayı çantama koyarken baktım, bir maaşım kadardı! Ali bey, ”Hadi yavrum, biz de çıkalım artık!” dedi, büroyu kapatıp çıktık, arabaya bindik. Arabayı çalıştırmadan cüzdanını çıkarıp, bir o kadar para da o verdi ve ”Bu akşam harika geçti, inan bak hiç pişman olmayacaksın! Al şu parayı, ama hepsini verme kayınpederine! Haa, bir ara seni Cavit’le tanıştıracağım, hafta sonu onunla birlikte olacaksın. Ben gelmeyeceğim, ikiniz olacaksınız sadece, hiç acıma ona, iyice gevşesin, ihale işi var, onu çok memnun et, ihaleyi bize versin daha çok kazanacaksın!” dedi. ”Tamam!” dedim, parayı aldım çantama attım. Çok sevinmiştim, bir iki saat içinde bu kadar çok para kazanmıştım… Eve geldik. Arabayı park etti. Ben anahtarımla açacakken, Ali bey zili çaldı. Kayınpeder kapıyı açtı, ”Buyurun girin içeri!” deyince, Ali bey, ”Yok yok girmeyim, Hümeyra’yı getirdim, kendi elimle teslim edeyim dedim, sonuçta emanet!” dedi. Ben içeri girdim ve Ali beye, ”Bir yorgunluk kahvesi yapsaydım size, bugün çok çalıştınız, çok yoruldunuz!” dedim. Ali bey güldü, ”Senin bu gelin harika biri, sanki kendisi hiç yorulmadı! Hadi yarın görüşürüz!” dedi gitti. Ben de odama gittim, paranın az bir kısmını çıkarttım cüzdana koydum, sonra içeri girip, ”Baba, al!” dedim. “Ali bey haftalık fazla mesai parasını peşin verdi.” Kayınpeder parayı görünce öyle bir sevindi ki, hiç sormayın. ”Hafta sonu için tekrar mesai varmış!” dedim. ”Aman olsun kızım, aman olsun… İkimiz iki taraftan borçları kapatırız! Sakın, yapmam etmem deyip Ali Beyi küstürme. Kim verir bu zamanda bu kadar para? Bak iki saatte iyi para almışın!” dedi. Oysa kendime daha çok para kalmıştı. ”Yok baba olur mu, iş olsun yeter ki, yaparım ben!” dedim. ”Yemek yedin mi kızım sen? Hemen bir şeyler hazırlasınlar!” dedi. ”Aç değilim, çok yorgunum, hemen yatayım!” dedim. ”Tamam tamam, hemen yat dinlen!” dedi. Odama girip çırılçıplak soyundum, yattım. Bacaklarım, amım, götüm, ısıra ısıra emdikleri memelerim sızlıyordu. Ama sekse, sevişmeye öyle doymuştum ki, umurumda bile değildi vücudumun sızlaması… Bugün neler yaşadım diye gözden geçirirken, uyuya kalmışım… *** Sabah erkenden kalkıp işe gittim. Büroyu havalandırdım, çöpleri çıkarttım. Yarım saat sonra Ali bey geldi büroya, ”Günaydın fıstık!” diyerek götümü avuçlayıp, sabah kahvesini istedi ve direk odasına geçti. Hemen kahvesini yaptım götürdüm. Beni çekti kucağına oturttu ve ”Bir öpücük ver bakayım! Dün çok yordun bizi ya! Seninle çok işimiz var! Hele o götün sabaha kadar gözümün önünden gitmedi!” dedi. Dudaklarımı öptükten sonra göğüslerimi sıktı, ”Hadi biraz emeyim şunları da, işimizi yapalım!” dedi. Gömleğimin düğmelerini açıp, sütyenimin askılarını indirdim. Memelerimi öptü, kokladı, yaladı ve emdi, sonra da, ”Hadi git şimdi işinin başına!” dedi. Öğlene kadar odasından çıkmadı. Öğlen de, ”Yemeğini sen burda ye, sonra da alışverişe çık, al şu parayı, kendine güzel seksi bir şeyler al, akşamüstü gelirim ben!” deyip, bana AVM’de bir mağaza tavsiye etti. Öğlen yemeğimi yedikten sonra, büroyu kapatıp AVM’ye gittim. Dediği mağaza çok lüks bir yerdi, çok kaliteli, seksi ve pahalı iç çamaşırları falan satıyordu. Ordan kendime iki takım seksi iç çamaşırı aldım, aynı renklerde topuklu terlik aldım, pahalı bir parfüm aldım, bir de beyaz saten gömlek aldım. Büroya döndüm. Akşamüstü Ali bey geldi. ”Hoş geldin patron!” dedim. Güldü, ”Hoşbulduk fıstık, aldın mı güzel bir şeyler?” deyince, paketleri açıp gösterdim. “Çok güzel, aferin sana, bunları giyince tam bir oruspu olacaksın!” dedi. Ben de gülerek, ”Ama sizin orospunuz!” dedim. ”Hadiii git başımdan, azdırma beni şimdi!” dedi. Paketleri odama götürdüm dolabıma sakladım, sonra işimi yaptım. Akşam da erkenden beni eve gönderdi, ”Yarın için iyice dinlen, öğlene doğru gel!” dedi. Ertesi günü öğlene doğru işyerine gittim, açtım büroyu. Normalde Cumartesileri öğlene kadar Ali beyle ‘Fazla mesai!’ yapacaktım hesapta, ama bugün öğleden sonra Cavit beyi memnun edecektim. Tam etrafı temizliğe girişmiştim ki, kapı açıldı Ali bey geldi ve gülerek, ”Hayırdır, ne yapıyorsun?” dedi. ”Ortalığı toparlıyordum, bugün Cavit bey gelecek dedin ya?” dedim. Yine güldü ve ”Bırak şimdi ortalığı, sen kendine bak! Cavit birazdan seni almaya gelecek!” dedi. ”Tamam!” deyip, hemen üstümü başımı düzelttim, makyajımı tazeledim. Hazırdım. Ali bey, ”Yanına dün aldıklarını da al!” dedi. O sırada Ali beyin telefonu çaldı. Konuşup kapadıktan sonra, “Cavit aşağıda seni bekliyor, hadi git! Unutma bak, onu perişan et, tamam mı? İhaleyi bizim almamız lazım, eğer senden memnun kalıp ihaleyi bize verirse, sana çok büyük ikramiye var!” dedi. ”Sen bana bırak, hallederim!” dedim, dudağından öptüm ve seksi iç çamaşırların olduğu paketleri alıp aşağıya indim. Aşağıda simsiyah, lüks bir Jeep bekliyordu beni. Kapıyı açtım, öne oturdum. Külotuma kadar sıyrılan mini eteğimi düzeltme gereğini bile hissetmedim. Kısa bir tanışma faslından sonra yola çıktık. ”Gölbaşına gidiyoruz!” dedi. ”Tamam!” dedim. Yolda havadan sudan, ordan burdan konuştuk. Güzelliğimden, Ali ve Mustafa beylerin beni nasıl beğendiklerinden bahsetti. Övgü dolu sözler söylemişler benim hünerlerim için. Sohbet ede ede, göl kenarında güzel bir villaya geldik. Arabayı villanın garajına soktuktan sonra içeri girdik. Harika bir villaydı. Elindeki poşetleri mutfağa koydu. Bahçeye ufak bir çilingir sofrası hazırladı. Etleri ızgaraya koydu. Ben de yardım ettim. Bu arada Cavit bey de Ali beylerin yaşlarındaydı. Çok güzel seks fıkraları anlatan, samimi, içten biriydi, sevecendi, nazikti. Ayrıca yaşına göre çok karizmatikti. Izgaradaki etler pişince, oturduk yedik. Sonra sofrayı kaldırdık, içeri girdik. Duvarda kocaman dev ekran bir TV vardı. Ses düzeni harikaydı. Bira, kuruyemiş ve meyve getirdi, sehpanın üstüne koydu. Sonra bir porno film koydu. Evet, sanırım bizim sikiş başlamak üzereydi. Bana, ”Yere oturalım rahatça şöyle, hadi gel!” dedi. ”Önce üstümü değiştireyim…” dedim, paketleri aldım ve giriş kattaki ilk gördüğüm odaya girdim. Üzerimi değiştirdim. Üstümde şimdi kırmızı dantelli bir beybidoll vardı. Göğüslerim gözüküyor, ucunda kurdele vardı. Altımda yine kırmızı, dantelli tanga külodum vardı. Ayağımda ise topuklu, üstü tüylü bir terlik vardı. Kıyafetim kırmızı rujumla tamamlanmıştı. Saçlarımı açmıştım. Evet, bu halimle tam bir orospuydum. Salona döndüğümde porno çoktan başlamış, Cavit bey de üstünü çıkartmış, sadece baksırla yerdeki beyaz uzun tüylü peluş halının üzerine oturmuştu. Beni görünce bir ıslık çaldı ve ”Üfff, sen gel bakayım kucağıma otur!” dedi. Cilveli hareketlerle gittim kucağına oturdum. Beni uzun uzun öptü, göğüslerimi öptü, kulak memelerimi emdi, ”Harika kokuyorsun!” dedi. O benim kulak mememi emerken, ben de onun göğsündeki kılları okşuyor, kılları hafif hafif çekiyordum. Sonra elini bacağıma atıp, bacaklarımı araladı. Ben de bir ayağımı sehpanın üstüne koydum, iyice ayırdım bacaklarımı. Eli şimdi tangamı kenara çekmiş, amcığımı okşuyordu. Ben de onun baksırını sıyırıp, ayaklarından çıkardım, yarağını aldım elime, sıvazlamaya başladım. Yarağının başı iyice şişmiş, morarmaya başlamıştı. Dayanamayıp toparlandım, hemen yarağına yumuldum. Yarağının başını yavaş yavaş dudaklarıma sürtüyor, dilimi gezdiriyordum. Bunu yaparken de taşaklarını okuyordum. Yarağını ağzıma alıp emmeye başladığımda, o da kasılıp inlemeye başladı. Keyif aldığı her halinden belliydi. Yarağı ağzımda iyice büyüyordu. Boşalmamak için kendini tutuyordu belli ki. Kısa bir an yarağını ağzımdan çıkarıp, ”Hadi boşal ağzıma, yutayım döllerini, sik ağzımı hadi aşkım!” deyip yeniden soktum ağzıma ve emmeye devam ettim. Birden gırtlağıma kadar sokup yanardağ gibi patladı. Yutuverdim hepsini. Sonra ağzımdan çıkarıp yarağının başını öptüm ve ”Sen harika bir erkeksin, yarağın çok müthiş, döllerinin tadı da bir başka!” dedim. Sarıldı bana. Bu söylediklerimi daha önce hiçbir kadından duymamış. Biraz dinlendikten sonra beni yatırdı yere, tanga külodumu çıkardı, gömdü başını amcığıma. Kokluyor, öpüyor, yalıyor, parmaklarını sokup çıkartıyor amıma. Arada bir de baş parmağını götümün deliğinde gezdiriyor, başparmağını götüme sokmaya çalışıyordu. O böyle yaptıkça ben de zevkin doruklarına çıkıyordum. Sonra yeniden kalkmakta olan yarağını gösterdi ve sırtüstü yattı, beni üstüne ters aldı, 69 olduk. Ben onun yarağını emerken, o da göt deliğime diliyle masaj yapıyordu. İki parmağını amıma sokmuş, sanki parmağıyla kavanozdan bal çıkartıp yalıyormuş gibi, resmen zevk sularımla ıslattığı parmaklarını emiyordu. Yarağı yeterince sertleşince beni üstünden indirdi, yere yatırdı, yan çevirdi, bacağımı araladı, arkadan amıma soktu yarağını. Gidip geliyordu. Bir taraftan da meme uçlarımı parmaklarıyla kıvırıyordu, ufalıyordu. Harika bir şeydi bu. Bir süre sonra yarağını amımdan çıkarıp, sırtüstü yattı ve kalkıp yarağına ters oturmamı söyledi. Kalkıp dediği gibi oturdum, yarağını amıma alarak. ”Yavaş, kıracaksın!” dedi. Kalktım, tekrar aynı pozisyonda, ama bu sefer ağırlığımı vermeden, elimle yarağını tutup yavaş yavaş amıma sokup sokup çıkartmaya başladım. O ise ellerini başının altına kenetlemiş, yarağının amıma giriş çıkışını seyrediyordu. Sonra isteği üzerine yüzümü ona döndüm. Başladı sırayla memelerimi emmeye, bir taraftan da amıma pompalamaya devam ediyordu. Bu durum beni iyice azdırıyordu. İkimiz de aynı anda boşaldık. Kan ter içinde kalmıştık. Banyoya gidip güzelce yıkandık. Banyodan çıkınca, o salona gitti, ben de iki dakika müsaade isteyip paketleri bıraktığım odaya gittim. Bu sefer dantelli siyah iç çamaşırı takımı giydim. Üstüme de beyaz saten gömleği giyip, düğmelerini de kapatmadım. Salona gittim. Yine ıslık çaldı, müthiş olduğumu söyledi. Yanına oturdum. Bana da bira açmıştı. İlk defa bira içecektim. Biralarımızı içtik, biraz çerez, biraz meyve yedik. Biranın tadı rakıdan daha güzel geldi bana. İlk şişeler bitmişti, ikinci biraları da açtı. Kendimize gelmiştik biraz. Bacaklarımı okşadı. Saten gömleğimi çıkarmadan, dantelli südyenimin üstünden taşan göğüslerimi öptü. Sonra bacaklarımın üstüne yattı ve o halde südyenimden kurtardığı memelerimi emmeye başladı. Ben de yine göğsündeki kılları çekiştiriyordum. Epeyce emdi memelerimi. Göz göze geldik. ”Doydun mu memelerime?” deyince, ”Doymak mümkün mü? Sabaha kadar emsem bu memelerini ve amını, doymam ben!” dedi. Baktım yarağı yine kalkmıştı, elimi atıp okşadım biraz. Müsaade isteyerek kalktı, çekmecelerin birinden vibratör ve krem aldı geldi. Dört ayak üzerine domalmamı istedi. Domaldım hemen. Vibratörün titreşimini çalıştırıp, amıma soktu. Titreşim amımdan bütün vücuduma yayıldı sanki. Sonra, ”Götüne girmek istiyorum, izin var mı?” diye sordu. ”Tabi erkeğim, neremi istiyorsan sikebilirsin!” dedim. ”Harikasın, iyice aç bacaklarını o zaman!” dedi. Açtım bacaklarımı iyice. Göt deliğimi epeyce bir yaladı, parmaklarıyla genişletti. Sonra kremi de sürdü göt deliğime ve daha ne olduğunu anlamadan öyle bir soktu ki yarağını götüme, çığlığı bastım. İlk defa Ali bey sikmişti götümü, ama hiç bu kadar acımamıştı. Cavit bey şimdi götüme yarağını köküne kadar sokup çıkarttıkça, benden elimde olmadan anırır gibi sesler çıkıyordu. Amımda vibratör titreşiyor, götüme de gerçek yarak girip çıkıyordu ve ben zincirleme orgazm olup boşalıyordum. Cavit bey ise parmaklarını ağzıma sokmuş, şuursuzca götümü sikiyordu… Sonunda o da boşalmış ve yarağı götümün içindeyken üstüme kapaklanmış kalmıştı. İkimiz de burnumuzdan soluyorduk ve yine terden sırılsıklam olmuştuk. Dizlerimin ağrıdığını söyleyince, yarağını götümden çıkarıp üstümden kalktı. Beni de kaldırdı, gidip yıkandık tekrar. Ama bacaklarım titriyordu. Salona geldiğimizde bana, ”Bitirdin beni aşkım, müthiş bir kadınsın, seni sürekli sikmek isterim, ama bu günlük bu kadar yeterli, hadi giyin de çıkalım!” dedi. Çok sevinmiştim buna, bir daha sikmek isteseydi dayanamazdım sanırım. O salonda giyinirken, ben de odaya gidip normal kıyafetlerimi giyindim. Salona geldiğimde çantama tomarla para koyarken gördüm. Birbirimize teşekkür edip, öpüştük, villadan çıktık. Arabaya bindik hareket ettik, ama bir süre götümün üstüne oturamadım, çok canım yanıyordu. Beni büronun önünde indirdi, kendisi devam etti. Ben de iç çamaşırlarımın olduğu paketleri bürodaki dolabıma koyup çıktım. Bir taksiye bindim, eve gittim. Eve girer girmez, görümceme, ”Başım ağrıyor, çok yorgunum!” dedim ve odama gidip yattım. Kayınpederim evde değildi, muhtemelen kahvehaneye gitmişti. Aradan birkaç saat geçmişti, görümcem geldi uyandırdı, ”Yenge yemek hazır, hadi gel babam çağırıyor!” dedi. Kalktım, elimi yüzümü yıkadım, yanlarına gittim. Kayınpeder belli ki para istiyordu, fazla mesaiden geldiğimi biliyordu. Hemen çıkartıp geçen günkünden biraz daha fazla para verdim. Kayınpederim, ”Aferin kızım sana, bak isteyince nasıl çalışıyor insan!” dedi ve parayı cebe indirdi. Kayınpederimin ağzı kulaklarına varıyordu, çalıştığım ve para getirdiğim için çok memnundu. Hoş ben daha çok memnundum bu durumdan. Hem evde oturup sıkılmıyordum, hem bir sürü para biriktiriyordum. Hem de bol bol yarak yiyordum ve erkeksizliğimi gideriyordum. Evdekiler de beni daha çok seviyorlar ve artık bana ev işleri yaptırmıyorlardı. Yemekten sonra sofrayı da görümcem topladı, bulaşıkları yıkadı, çay demleyip getirdi, meyva hazırlayıp getirdi. Aslında görümceme de çok üzülüyordum, doktor hastasını sikiyor normalde benim yaptığım evişlerini zavallı kızcağız yapıyordu şimdi. Yine de keyfime diyecek yoktu, onlarla oturdum biraz TV seyrettim, sonra odama gidip yattım. Ertesi gün Pazar’dı, iş te yoktu, ‘Fazla mesai!’ de yoktu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Sadece Gerçek. Sinop

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sadece Gerçek. Sinop

Diğerlerini bilmem ama bu hikaye tamamen gerçektir.

Sinop ilinde yaşıyorum. Buraya yeni taşınmış bir hatunun evine tamir nedeniyle gittim. Kısa bir muhabbet yaptık. Kadın 45 yaşlarındaymış. Sinop’a yeni taşınmış. Eşinden boşanmış vs vs. Aramızdaki 20 küsür yaş farkına rağmen kendisinden çok hoşlanmıştım. Tabiki bunu belli etmedim.Çok hoş güzel bir kadındı. Evinden ayrıldım ama onu bir kaç kez hayal etmiştim.
Aradan bir kaç yıl geçmişti. Çakma face adresimle gezinirken nasıl oldu hatırlamıyorum bu ablamıza rastladım. Gerçek adımı kullanmadığım için cesaret alarak kendisine yazdım. Ertesi akşam cevap geldi. Konuşmaya başladık. Yaş farkından dolayı kendisine hiç asılmadım arkaşça konuştuk. Konuşmalarımız bir kaç gün daha sürdü. En sonunda beni tanıma korkusuyla kamera açtık. Beni hiç hatırlamadı ben de çaktırmadım. Spor sever bir hatundu. Karakumda yürüyüş yapmayı teklif ettim zorda olsa kabul etti. Yürüyüşe başladık çok güzel sohbet ettik. Aramızdaki yaş farkına rağmen modern görüşlü akıllı bir bayandı. Anlaşmakta hiç zorluk çekmedik. Bundan cesaret alarak evinde bir kahve içmeyi teklif etmek istedim ama yapamadım. Dışarda bir yerde kahve içelim dedim. O kabul etmedi. Dışarda bir tanıdık görür ne der sonra dedikten sonra. Gel bize gidelim ve o önde ben arkadan takip ederek evine kadar gittik.
Kışın soğuk bir günüydü sıcak evine girdim. Çok huzur verici bir ortamdı. Kahvemizi yudumladık sohbet ettik. İçimden dedim ki ya biz erkekler ne kadar kötüyüz. Kadın bana güvenip evine çağırdı ben ise onunla sevişmek istiyorum diye düşündüm. 1 saat kadar sohbet ettik. Artık gitme vakti gelmişti. O an ablamızın güzelliğine kapıldım ama ona bir saygısızlık yapmak onu üzmek istemiyordum. Oturduğumuz masanın altında ayağımı ayağıma deydirdim. Geri çekmesini bekliyordum. Beklediğim olmadı biraz şaşırmış gibiydi ama çekmedi bu benim için çok cesaret verici oldu. Gitmekten vazgeçtim fakat yinede ilk görüşmede sevişme olmaz diye düşünüyordum.
Cesaretimi topladım spor ve masaj konusuna geçtim. Çaylarımızı yudumlarken omzumun ağırdığını birazcık ovmak isteyeceğini sordum. Kabul etti. güzelce omuzlarımı ovdu. yorulmuştu. yerine oturdu.
Şimdi sıra bendeydi. Bende isterse yapabileceğimi söyledim. Duraksadı tabi yap dedi. Omuzlarına kollarına masaja başladım. Orta yaşlarının sonlarında olmasına rahmen çok diri bir vucudu vardı kilosu da normal sayılırdı. Kendisine de bu güzelliğin ve sıkı vucudun sebebini sordum. Aileden geliyor cnm dedi. Yürüyüş ve yüzme benim en çok yaptığım şeylerdendir dedi.
Artık cesaretim tavan yapmıştı. Derin bir nefes aldım. Yanağından öptüm çok hoşuna gittiğini görünce öpmeye devam ettim. Kendimizden o an geçtik sanırım. Kalktı dolgun dudaklarını öptüm doyasıya. Müthiş öpüşüyordu. Daha önceki hayatının bütün tecrübesiyle öptü beni. Olgun bir kadını öpmek biraz farklı olsa da bekarlığın gençliğin ateşiyle şehvet ve aşkla öptüm onu.
Öpüşmemiz bir an aralandı. Toy biri olduğumu hiç durdu ortam sıcaklığından üstün birazcık hafifletti. Bende yardımcı oldum. Sıra bana gelmişti. Üstümdekini sweat i çıkardım o da bana yardcımcı olmaya başlarken ani bir şey yaptı. Bunu hiç beklemiyordum. Hani derler ya en güzel şeyler beklemediğiniz anda olur. Bir andan alt eşortmanımı boxer imi araladı. Aletim direk gibi olmuştu. Güzelce ağzına aldı. kan beynime çıktı resmen ya da tam tersi =) . daha önce iki üç kez sakso çektirmeme rağmen bu tamamen farklıydı.
Alelade bir dokunuş değildi özene bezene sakso çekti. Boşalmamak için kendimi tuttum.Ben de onu mutlu etmek istiyordum. Saksoya ara vermez ise erkenden gidecektim. Artık dizginleri alma zamanı gelmişti. Ablamızı en yakın koltuğa attım. güzelce soydum. boynunu öptüm emdim. iyice sulanmıştı. içine girdim. Aletimin boyu gerçekten iyi olmalı ki gözleri fal taşı gibi açıldı. bir iki gel gitten sonra iyice kayganlaştı kestanesi. Güzelce pompaladım. Spor yapmanın faydalarını görmeye başlamıştım sanırım. 🙂
İyice zevklendi. acayip sesler çıkarmaya boynumu sıkar gibi yapmaya başladı. Biraz daha artınca hatunun yaşı itibariyle kalp krizi geçirdiğini sandım. 1 saniyenin içinden neler düşünebiliyor insan anlatmam. durdum bir an iyi mi kontrol etmeye çalıştım.
Hatun telaşladığmı anladı. Yaap hadi daha fazla gibi şeylerle ismimi söyledi. Kendinden geçmiş gibiydi. İyice zevke geldim. Pompaladım mümkün olduğunca tuttum kendimi. En sonunda patladım. =). Hayatımda o ana kadar yaşamış olduğum en iyi orgazmdı.
Yanına yattım. birazcık öpüp tşk ettim. Bütün şehvetim neredeyse bitmişti o yandığım hatun bu muydu. Sevgi olmadan sevişmek güzel ama eksik. Yine de güzel davranmaya çalıştım. Yine de burda bitirmeye niyetim yoktu 5 dk sonra canım onu çekecekti farkındaydım. Hızlı şarj moduna geçmek için duşa girdim.Kendisine söyledim. Hemen anlayışla Kocaman güzel ve temiz bir havlu getirdi. Güzel bir duş aldım. suyun altında bu akşam olanları düşündüm hayal gibiydi gerçekten. Evi ve kendisi çok huzur vericiydi. Çok mutlu olmuştum. Güzel bir kadındı suyun altında yine onu istediğimi fark ettim.
Şimdilik bu kadar merak edenler olursa devamını yazarım. Şu an saat 02:36 uyuku vakti geçti bile. Yazdıklarımda en ufacık bir ekleme olmadı. Zaten okuyunca anlamış olmanız gerek. [/b]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… (5)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… (5)
Vedat’ların evinin önünde, birisi Ankara plakalı, diğeri de Alman plakalı olmak üzere iki araba vardı. Alman plakalı olan araç, hani bizim Almancı Türklerle özdeşleşmiş bir marka idi. Çok kızıyordum bu tiplere. Elbette Almancıların hepsi öyle değildi, aralarında çok kültürlü ve özünü kaybetmemiş insanlar vardı. Ama kızdığım tipler köyden amele olarak gidiyorlardı Almanya’ya, orda imanları gevreyene kadar, Almanların beğenmediği işlerde çalışıyorlar, sırf son model bir Merce*** araba ile köye hava atmaya gelmek için, orda senelerce göt kadar evlerde balık istifi yaşayıp, kuru fasulye ve makarnaya talim ederek para biriktiriyorlardı. Tatile gelince de kendi köylüsüne yüksekten bakıyorlardı. Almanya’da Kral gibi yaşadıklarını anlatmaları da işin cabası, sanki orda para ağaçtan toplanıyordu. Bu zırvaları dinleyen garibanlar da, Almanya’ya kapağı atma hayaline kapılıyordu.

Ben bunun böyle olmadığını çok iyi biliyordum. İngilizce ve Almanca dillerini iyi bildiğimden, okuduğum Üniversitenin de teşvikiyle, bilimsel bir projenin araştırmasını yapmaya Almanya’ya gönderilmiştim. Hamburg, Köln ve Berlin gibi şehirlerde bir süre kalıp, Türklerin Almanya’ya Entegrasyon sorununu inceledim. Almanya’ya giden ilk nesilden tutun da, 2. ve 3. nesil Türklerin ordaki hertürlü sorunları hakkında herşeyi biliyordum. Hele 3. nesil Türklerin Türklükle nerdeyse alakaları yoktu, iyice Dejenere olmuşlar ve Almanlaşmışlardı…

Arabayı kapının önüne parkettiğimde, Vedat beni karşılamaya çıktı. Sarılıp kucaklaştık, ayaküstü hal hatır sorduk birbirimize. İçeri girmeden önce birer sigara içelim dedik. Vedat’a misafirleri sorduğumda, “Aşağı mahalleden Almancı Ramazan çavuş vardı ya, onlar işte, bizde kalıyorlar. Kendi evlerini bu sene yıktırdı, apartman mı ne dikecekmiş oraya. Öbürleri de Ankara’daki Şaban eniştemler!” dedi. Sigaramız bitince, içeri girdik.

Vedat, halamın mutfakta olduğunu söyleyince, salona geçmeden önce mutfağa uğrayıp, halamın elini öptüm. Mutfakta misafirlerin karıları ve birkaç da küçük kız vardı. Halam, kadınlara benim kim olduğumu söyledi. O zaman kadınlar da ellerini uzattılar öpmem için. Almancı Ramazan çavuşun karısı olduğunu düşündüğüm kadının giysileri pahalı ve kaliteliydi, ama kadına hiç yakışmamıştı. İpek bir eşarp vardı başında. Boynundaki ve kollarındaki altınlarla küçük bir kuyumcu dükkanı açılabilirdi. Kadın sürekli kolundaki bileziklerini düzeltip, hepsinin kolunda yan yana intizamlı durmasını sağlamaya çalışıyordu.

Ben salona gitmek üzere çıkarken, tam mutfağın kapısında donup kaldım. Karşımda, uzun boylu, düzgün fizikli, çok değişik tarzda kesilmiş sarı saçlarının boyama olduğu hemen anlaşılan, makyajlı yüzü bakımlı, gözleri mavi (ki muhtemelen Lens takıyordu), amını tüm ayrıntısıyla belli eden daracık kot pantolonlu, göğüslerini çatalına kadar gösteren askılı tişörtlü, kolunda küçük bir dövme olan, yüksek topuklu ayakkabı giymiş, 19-20 yaşlarında bir kız vardı. O da beni görünce, ıslak elleriyle öylece dondu kaldı. Bu birkaç saniye süren donmada, o da beni tepeden tırnağa incelemiş ve en son gözleri gözlerime takılmıştı. O anda kız elektriğe çarpılmış gibiydi. Benimse o anda aklımdan geçen tek şey, (Bu kızı mutlaka sikmeliyim!) oldu.

Sonra ikimiz aynı anda, “Pardon!” deyip hafif yanlara adım attık. Ben, “Buyrun siz geçin!” diyerek geri mutfağa doğru çekildim. Kız yanımdan geçerken sanki parfümeri dükkanı taşınıyormuş gibi hissettim. Bu kız kesinlikle Almancı Ramazan çavuşun kızı olmalıydı. Muhtemelen Lavabodan geliyordu, onun için elleri ıslaktı. Ki annesi, “Al kızım, ellerini kurula!” diyerek çantasından kağıtmendil çıkarıp verdi. Lavabodaki havluyu kullanmadığına göre, temizlik konusunda çok titiz bir kız olmalıydı. Ben mutfaktan çıkarken kız annesine Almanca, “Mama, er ist so süss!” (Anne, o çok tatlı!) dedi. Annesinin de, “Kızım şşşt!” dediğini duydum.

Salona girerken içerdeki herkese toptan selam verdim. Eniştem misafirlere beni taktim etti, İzmir’de Üniversitede okuduğumu söyledi. O sırada Almancı Ramazan çavuş, “Öp bakayım elimi kerata!” diyerek elini uzattı. Parmağında Kehribar taşlı, gümüşten, büyükçe bir yüzük vardı. Emrivaki yapmasına sinirlenmiştim, hiç sevmezdim böyle şeyleri. Yine de öptüm elini. Ondan sonra da diğer büyüklerin ellerini öptüm. Salonda birkaç tane de ufak oğlan çocuğu vardı, öptürmek istemediğim halde onlar da benim elimi öptüler. Ben Vedat’ın yanına oturacakken, Ramazan çavuş, “Gel şöyle yanıma otur Haruncuğum, sohbet ederiz!” dedi. Bu hareketine de sinir olmuştum. Ama kızını sikmek istiyorsam, onun bu davranışlarına katlanmak zorundaydım.

Küçük kızların birisi tepsi dolusu çayla geldi içeriye. Çaylarımızı aldık, içerken, bir başka küçük kız da bana Kolonya ve Ak**e şekeri ikram etmek istedi. Elime çok ama çok az Kolonya dökmesine izin verdim, sürdüğüm parfümle hiç uyuşmayacaktı. Ayıp olmasın diye bir tane de Ak**e şekeri alacaktım ki, Ramazan çavuş elimi tutup mutfağa doğru seslendi, “Nurcan kızım, Almanya’dan getirdiğimiz çikolatalardan getir, annenin valizinde olacaktı!” diye. Yine yapmıştı yapacağını.

Kızı salona girdiğinde, bunun deminki kız olduğunu gördüm. Demek ki ismi Nurcan idi. Gözümü bir saniye bile ayırmadan, yürüyüşünü, fiziğini, vücudunun tüm kıvrımlarını işledim beynime. Ve birkez daha onayladım ilk teşhisimi, bu kızı mutlaka sikmeliydim. Nurcan getirdiği çukulotaları babasına uzattı, babası da, “Kızım böyle görgüsüzlük olmaz, bir tabağa koyup ikram etsene!” dedi. Nurcan, “Aber Papa!” (Fakat baba!) diyerek sinirli bir şekilde gitti. Giderken arkasından baktım, götü de müthiş güzel görünüyordu. Az sonra tabağa koymuş getirdi, ikram etti herkese. Ama giderken babasının kulağına birşeyler fısıldadı. Nurcan gittikten sonra Ramazan çavuş beni soru yağmuruna tuttu, birden hakkımda herşeyi öğrenmek istiyordu.

Sorularına kısa kısa cevaplar verdim, hiç sevmemiştim bu adamı. Önce bir geriye yaslandı, sonra da elini dizime koyup, yarım saat kızını övdü bana. Yok işte, kızının ehliyeti olduğunu ve arabayı Kapıkule’ye kadar kızının kullandığını, kızının Almanya’da kendine ait Kuaför salonu olduğunu, kızını Almanya’da çok isteyenlerin olduğunu, fakat kendisinin kızını Türkiye’den, tahsilli, sağlam karakterli biriyle evlendirmek istediğini vs. vs. anlatıp durdu. Ramazan çavuş yarım saat içerisinde resmen beni damat adayı olarak görmeye başlamıştı.

Benim olaya Sazan gibi balıklama atlamadığımı görünce de, başka konuyla sürdürdü konuşmasını. Aşağı mahalledeki evini yıktırdığını, oraya 4 katlı apartman dikeceğini, bir katında kendi oturacağını, katın birini Almanya’daki oğluna, birini yine Almanya’daki diğer kızına, bir katını da Nurcan’a vereceğini, ilerde müstakbel gelin ve damatlarını aynı çatı altında görmek istediğini falan anlattı. Apartmanın projesini Alman bir Mimara çizdirdiğini söylemeyi de ihmal etmedi. Sanki Türkiye’de proje çizecek hiç Mimar yokmuş gibi böbürleniyordu, “Bir ara sana projeyi göstereyim, bak bakalım hiç öyle bir şey gördün mü! Tamam mı?” dedi. Geçiştirmek için, “Tamam, olur!” dedim.

Çaylarımız tazelenirken anlattıklarına ara vermek zorunda kaldı. Ben de o sırada diğer misafirlerin hallerini hatırlarını şöyle bir sordum, biraz onlarla sohbet ettim. Aslında buraya Vedat’ı görmeye, onunla sohbet etmeye gelmiştim, ama pek konuşamamıştık. Vedat bir ara salondan çıktı ve koridordan bana (Dışarda sigara içelim!) işareti yaptı. Ben de içerdekilerden müsade isteyip, 5 dakikalığına hava almak için dışarı çıkacağımı söyledim, kalktım. Ramazan çavuş ne için çıkacağımızı anlamış olmalıydı ki, “Ben de bir sigara içeyim dışarda!” diyerek peşimizden geldi.

Kapının önüne çıktığımızda Vedat’la bana sigara ikram etti. Biz tabii, “Biz içmiyoruz!” dedik. “Gençlerrr, ben sizin ananız babanız gibi geri kafalı değilim, ben Alamanya görmüş adamım, yanımda içebilirsiniz, benim kızım bile yanımda içiyor!” dedi, zorla tutuşturdu elimize birer sigara ve yaktı. Biz de içmek zorunda kaldık. Sigaralarımızı içerken de çenesi durmadı, bu sefer arabasından bahsetti, Merce***’in son modeli olduğunu, AMG özel sipariş olduğunu, içinin dışının ‘Full’ olduğunu, 129.000 Euro peşin para saydığını, Almanların bile bu arabaya binemediklerini anlattı. “Kısmet olur da Nurcan Türkiye’den biriyle evlenirse, damadıma bu arabayı düğün hediyesi olarak vereceğim!” dedi. Vedat bu muhabbetten sıkılmıştı, “Siz konuşun, ben Selim’in yanına bir uğrayacağım!” dedi ve motoruna atlayıp gitti.

Ben de sıkılmıştım açıkcası. Ramazan çavuş ardı arkası gelmeyen övünmelerini sürdürürken, ben Nurcan’ı nasıl sikerim hesabı yapıyordum. Sanki Nurcan telepati yoluyla düşüncelerimi okumuş gibi geldi yanımıza. Babasının gömlek cebinden sigara paketini çıkarıp bir tane kendine aldı, bize de ikram etti. Biz de yeni söndürdüğümüzü söyledik. Nurcan sigarasını içerken, babasına Almanca birşeyler söyledi. Nurcan’ın ne dediğini anladım, ama belli etmedim. Nurcan Babasına, (Bu çocuk çok tatlı, işte beni bununla evlendirirsen evlenirim!) demişti. Babası da ona Almanca, (Tamam kızım, halledeceğim!) dedi, sonra bana, “Haruncuğum kusura bakma, Nurcan’ın Türkçesi pek iyi değil de ondan benimle Almanca konuşuyor! Köyde sıkılmış, biraz gezip dolaşmak istiyormuş, onu söyledi demin!” dedi.

Niyetlerini anlamıştım, ama bu arada bana da Nurcan’ı sikmek için bir fırsat çıkmıştı. “Ben gezdirebilirim Nurcan’ı, tabii sizin de müsadeniz olursa?” dedim. Ramazan çavuş da kızına sormadan, “Tabii tabii evladım, gidin gezin dolaşın eğlenin, konuşun, hem birbirinizi tanımış olursunuz!” deyip, arabasının anahtarlarını uzattı Nurcan’a. Nurcan da babasının yanağına öpücük kondurup, melez bir Türkçeyle, “Aslan Papa!” deyip anahtarları aldı ve “Al, sen kullan!” diyerek bana verdi. Arabanın başına vardığımızda, “Bak buraya basacaksın!” diyerek elimdeki anahtarın kumandasına bastı, kapıların kilidini açtı. Nurcan sağ tarafa geçip arabaya binerken, babası, “Haruncuğum bir saniye gelsene, az kalsın unutuyordum!” dedi. Yanına vardığımda, cüzdanından 5-6 tane 100 Euroluk banknot çıkarıp, banknotları dürdü büktü gömleğimin cebine soktu, “Kızım nereye istiyorsa götür gezdir, para problem değil!” dedi. Bozulduğumu belli etmemeye çalışarak, teşekkür ettim.

Arabaya bindiğimde bu sefer de Nurcan başladı, “Bak kontak yeri burası, el freni burda, Airco bu, Camları burdan açıyorsun, Radio burdan açılır, aynaları burdan ayarlıyorsun…” gibi şeyler söylemeye. Gösterdiği şeylere bakmıyordum bile, gözlerim cömert dekoltesinden görünen iri göğüslerindeydi. Göğüs çatalından biraz fazlasını görebilmek umuduyla, emniyet kemerimi bir iki kez çektim ve “Kemer takıldı galiba, gelmiyor!” dedim. Hemen benden tarafa uzandı, kemeri çekti. Ozaman dantelli sutyenine kadar gördüm. Galiba göğüslerine de parfüm sürmüştü. Bir iki saniyeliğine de olsa içime çektim kokusunu. Bu bile yarağımın sertleşmesi için yeterli olmuştu.

Nereye gideceğimi bilmeden Çevre yoluna doğru sürdüm arabayı. Nurcan halen konuşuyordu, kendinden bahsediyordu, Almanya’da sahibi olduğu Kuaför salonundan falan bahsediyordu. Belli ki konuşmayı çok seven bir kızdı ve köyde konuşacağı kafasına göre kimseyi bulamamıştı. Heyecanlı heyecanlı anlatıyordu birşeyler. Sonradan farkettim, Nurcan’ın sadece vücudu ve parfümü değil, o Alman aksanlı Türkçesi de acaip tahrik ediyordu beni. O konuşurken, sanki birisi yarağımı okşuyor gibi geliyordu bana.

Otoyola çıkmıştık. O sırada Nurcan’ın telefonu çaldı. Anladığım kadarıyla Almanya’dan bir kız arkadaşı arıyordu. Almanca konuşuyorlardı. Nurcan benim Almanca bildiğimi bilmiyordu, telefondaki kıza beni anlattıkça anlatıyordu, çok tatlı olduğumu, bana ilk görüşte aşık olduğunu falan anlatıyordu. Hakkımda neler düşündüğünü bilmek işime geliyordu tabii. Konuşmalarında bir ara, “Yok daha öpüşmedik bile… Şimdi arabadayız, galiba sevişeceğimiz bir yere gideceğiz… Yok, daha o konuyu anlatmadım, ama anlatacağım…” diye ilginç bir şey geçti. Rahat bir yarım saat konuştular kızla. Telefonu kapatınca, “Benim Kuaför salonunda çalışan kızlardan biriydi arayan, işlerle ilgili konuştuk!” dedi. Aklı sıra beni kandırmaya çalışıyordu, ben de, “Bir sorun mu varmış işlerle ilgili?” dedim. “Yok yok, herşey yolundaymış! dedi.

Otoyolda epey yol gitmiştik, nereye gideceğimi bilmediğim için, yol üzerinde ilk gördüğüm dinlenme tesisine girdim. Arabayı sakin bir yere çekip, “Nereye gidelim, nereyi gezmek istersin, ne yapmak istersin?” diye sordum. “Şeyy… Aslında banyo yapabileceğim temiz bir yere gitmek isterim! Misafir kaldığımız evin banyosu hiç Hijyenik değil! En son dün sabah köye gelmeden önce otelde banyo yaptım, o otelin banyosu temizdi!” dedi. Bu kız safmıydı, yoksa çok mu kurnazdı anlayamadım, ama işime geliyordu. “Tamam ozaman, o otele gidelim! Otelin adını, yerini hatırlıyormusun?” dedim. “Navigasyonda kayıtlı oması lazım!” deyip, Radyonun LCD ekranına dokundu. Ekranda Navigasyon belirdi. Kırmızı Bayrakla işaretleniş yerlerden birkaçına sırayla dokundu ve otelin yerini buldu. Oteli yeni hedef olarak verdi Navigasyona. Cihaz hemen başladı (Almanca) konuşmaya, “Mümkün olan ilk yerden U-Dönüşü yapınız! Hedefiniz 8 Kilometre uzaklıktadır!” diye. Nurcan heyecanla tercüme etti…

Az ilerden geri döndüm, Cihaz bize otelin önüne varana kadar kılavuzluk etti ve “Hedefe ulaşılmıştır!” diyerek susutu. Lüks ve Turistik bir oteldi. Arabayı park edince yine elimdeki kumandaya bastı, arka bagaj kapağı açıldı. Bagajdan küçük bir seyahat çantası aldı ve girdik otele. Nurcan Pasaportunu ve kredi kartını resepsiyona verdi ve bir oda isteyip, odaya bir şişe şampanya göndermelerini rica etti. Alman Pasaportuydu, yani Nurcan Alman vatandaşıydı. Anahtarı alıp odaya çıktık. Bizden hemen sonra da şampanya geldi. Garsona açtırıp bardaklara doldurttuktan sonra, 20 Euro bahşiş verip gönderdi, kapıyı kilitledi.

“Prost!” diyerek tokuşturup yudumladı şampanyasını. Ben de, “Prost!” diyerek içmeye başladım. Nurcan bardağını yarım bırakıp, “Ben önce bir duş alayım! Sen keyfine bak!” dedi. Ve yatağa oturup soyunmaya başladı. Sutyen külotla kalınca, o küçük seyahat çantasından temiz iççamaşırı alıp banyoya girdi. Arkasından biçimli götüne baka kaldım, Tanga külodunun ipi götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Ayrıca götünün sağ yanağında da küçük bir dövme vardı. Bu manzara yarağımı kazık gibi yapmıştı. Nurcan banyonun kapısını açık bırakmıştı, ama oturduğum yerden birşey göremiyordum. Bir sigara yaktım ve şampanyamı içmeye devam ettim.

Duşunu alıp banyodan çıktı, yeni sutyen külodu vardı üzerinde. Eski sutyen külodunu seyahat çantasına koyup, küçük havluyla saçlarını kurularken, “İstersen sen de bir duş al, buranın banyosu çok Hijyen!” dedi. Ben de, “Tamam!” deyip, onun yaptığı gibi odada Boxerime kadar soyundum. Beni inceliyordu ben soyunurken. Girdim banyoya, Boxerimi çıkarıp duşun altına girdim. Yıkanırken, yeniden kalkan yarağımı şampuanlayıp biraz sıvazladım suyun altında. Bir ara döndüğümde, Nurcan banyo kapısına dikilmiş, beni seyrediyordu. Gülümsedim. O da gülümseyip odaya geçti tekrar. Yıkandıktan sonra, banyoda kurulanıp, Boxerimi giyip çıktım.

Nurcan yatağa uzanmış, sigarayla şampanya içiyordu. Yanına uzandım, ben de bir sigara yaktım. O anda benim yerimde bir başkası olsaydı, herhalde ilk işi anında kızı sikmek olurdu. Bunu ben de çok istiyordum, ama bunu belli etmek istemiyordum ona. Gayet serinkanlı davranıyordum. Ben böyle davrandıkça, kendisinin üstüme atlayacağını umuyordum. Sigarası bitince “Sana sormam gereken şeyler var…” dedi. Yüzünde biraz endişe vardı. “İstediğini sorabilirsin!” dedim. “Şeyy… Senin için bir kızda Bakirelik önemli mi? Yani sen de diğer Türkler gibi mi düşünüyorsun Bakirelik konusunda? Yani mesela, kızın Bakire olmadığını bilsen, yine evlenirmisin onunla?” dedi.

Nurcan ağzındaki baklayı çıkarmıştı. Anladığım kadarıyla Bakire değildi ve bu da benim ekmeğime tereyağ sürüyordu. Tek derdim Nurcan’ı sikmek olduğundan, “Yok, tabii ki önemli değil kızın Bakire olup olmaması!” dedim. “Hmmm, anladım!” dedi. Ama Nurcan’ın yüzündeki endişe kaybolması gerektiği yerde, daha da arttı. Acaba verdiğim cevap hoşuna gitmedi mi diye düşünmeye başalmıştım ki, o sırada beni şok eden bir başka soru geldi. “Peki ya… Mesela kızın başından daha önce bir evlilik geçmişse? Mesela 3 aylık bir evlilik?” dedi. Bunu beklemiyordum doğrusu! Ayrıca bu kızın kurnaz değil, çok saf olduğuna kanaat getirmiştim.

“Bunlar önemli şeyler değil, evleneceğim kızda başka değerlere önem veririm, dürüstlük, açıksözlülük ve karakter gibi!” dedim. İşte o an rahatlamıştı, sevinçle dudaklarımı öptü ve “Senin farklı olduğunu daha ilk gördüğümde anlamıştım, ama emin olmak istedim!” dedi. Ve ben birşey sormadan anlattı. Babasının karşı çıkmasına rağmen, Jürgen isminde bir Almanla evlenmiş. Fakat evlilikleri yürümemiş, 3 ay içerisinde boşanmışlar. 7 ay olmuş boşanalı. Şimdi de babası (Bu sefer seni Türkiye’den, benim bulacağım biriyle evlendireceğim!) diye tutturmuş. Aslında Nurcan bu tatilde köye gelmeyi hiç istememiş, ama babası zorlamış. Zaten 20 yıldır bu 2. gelişiymiş köye. Köyü sevmediğini, köyde sıkıldığını söylüyordu.

Kızı biran önce sikmek istiyordum, ama kendimi de ağırdan satmaya çalışıyordum. “Çok açıksözlü ve dürüstsün! Ayrıca çok sexysin!” deyip, dudağına bir öpücük kondurdum. “Gerçekten beğendin mi beni?” dedi. “Şu ana kadar gördüklerimi çok beğendim! Ama gerisini bilemem!” dedim. “Mmmmh, anladım!” dedi ve doğrulup, sutyenini ve küldonunu bir çırpıda çıkardı ve “Ee, gördün işte, nasılım? Göğüslerim yeterince büyük olmuş mu, yoksa biraz daha büyüttürmem lazım mı?” diye sordu. Demek ki göğüsleri Silikonluydu. Amında da Piercing vardı. “Özür dilerim, onu demek istemedim, nasıl seviştiğini bilmiyorum demek istemiştim!” dedim.

“Haa, anladım!” diyerek üstüme çıktı, dudaklarımdan başlayıp, vücudumun üst kısmını öperek Boxerime kadar indi. Yarağım zaten çadırı kurmuş halde zonkluyordu. Boxerimi indirip çıkardı ve “Mmmmh!” diyerek yarağıma yumuldu. Şu ana kadar siktiğim kızların içerisinde en güzel saksoyu Nurcan çekiyordu. Yarağıma tükürüp başını sıvazlıyor, sonra tekrar ağzına alıyor, emiyor yalıyordu. Bunları yaparken de bir eli taşaklarımı avuçluyordu. Fakat fazla dayanamayacağımı anladım ve “Geliyorum!” dedim. Nurcan hiç istifini bozmadan emmeye devam etti. Ve ağzına patladım. Bukadar çabuk boşaldığıma inanamıyordum. Döllerimin hepsini yalayıp yuttuktan sonra, gülümseyerek, “Aynı Jürgen gibisin, o da fazla dayanamazdı!” dedi. Söylenecek lafmıydı bu şimdi! Bu kız saf değil, resmen salaktı. Moralim bozulmuştu ve normalde boşaldıktan sonra kazık gibi duran yarağım anında inmişti.

Bir sigara yaktım, şampanya doldurdum kendime. Nurcan da banyoya gitti ağzını yıkadı geldi. Sokuldu yanıma. Vücudumun üst kısımlarını öperken, elini de küçülmüş yarağıma attı. Zevzek zevzek konuşmasına devam ediyor, “Ay bu haliyle çok sevimli duruyor Penisin! Şuna baksana nekadar tatlı!” diyerek, sanki kedi yavrusu severmiş gibi hareketler yapıyordu. Gülümseyerek, “Biliyormusun, Jürgenin penisi inikken bile kocamandı, ama seninki tam avucuma sığıyor, bak çok şirin!” dediğinde, artık ben sinirden çıldıracaktım. Bu kız salak değil, salağın önde gideniydi. İçimden (Senin de, Jürgen’in de anasını bacısını sikeyim!) diye küfür ediyordum.

Neden sonra benim suratımın asık olduğunu farketti ve “Schatzi, sen üzgün müsün? Eğer erken geldiğine üzülüyorsan, ben o konuda çok anlayışlıyım, sana kızmadım! Her erkeğin başına gelebilir! Merak etme, ben şimdi onu yeniden kaldırırım!” diyerek yumuldu yarağıma. İnik yarağımı komple ağzına alıyor, taşaklarımı okşuyordu. Bir iki dakika emip yalıyor, sonra parmaklarıyla yokluyordu sertleşiyor mu diye. Ama sertleşmiyordu ve yeniden emmeye devam ediyordu. Bu gidişle sertleşmeyecekti de, çünkü kafam Jürgen piçi ile meşguldu.

Jürgen’i kafamdan atmam için başka şeyler düşünmeye başladım. Fidan’ı, Zeynebi, Rabia’yı, Meryem’i nasıl siktiğimi gözümün önüne getirdim. Zahide’yi nasıl sikeceğimi düşündüm. Çektiğim resimleri canlandırdım kafamda. Resimler gözümün önünden geçerken yarağımın kıpırdadığını hissettim. O anda Nurcana, “Senin çıplak resimlerini çekmek istiyorum, çekebilirmiyim?” diye sordum. “Haa, anladım Schatzi, sen Fantazi yapmak istiyorsun! Tamam, nasıl poz vereyim?” dedi. Kalktım telefonumu aldım, her çektiğim pozda yarağım biraz daha sertleşiyordu. En son yatakta dörtayak domaltıp, arkadan görüntüsünü çektiğimde, yarağım da tavan yapmış, kazık gibi olmuştu. “Hiç bozma pozisyonunu!” deyip, telefonu yatağa bıraktım ve arkasına yanaşıp, pürüzsüz kaymak gibi amını yalamaya başladım. Galiba amına Epilasyon yaptırmıştı, kıl tüy namına en ufak birşey yoktu. Amı çok güzel kokuyordu, sadece göğüslerine değil, amına da parfüm sürmüştü.

Amını iyice kıvama getirene kadar yalayıp inlettikten sonra göt deliğini de yaladım. Belli ki götten de siktirmişti, göt deliği açılıp kapanıyordu dilimi değdirdiğimde. Buna sevinmiştim, çünkü onu götten de sikmek istiyordum. Sırayla dilimi bir göt deliğine, bir amına sokuyordum. Ara sıra da poposuna tokat atıyordum. Nurcan’ın inlemeleri artmıştı. Yalamayı bırakıp, yarağımı yavaşça amına kökledim ve gidip gelmeye başladım. İşte şimdi olmuştu, Ben yeniden Ben olmuştum. Belinden kavrayıp, vurdura vurdura sikiyordum amını. Nurcan da Türkçe sikişmeye alışık olmadığından Almanca konuşuyor, durmadan, “Jaa, schön, super, fick mich Schatzi! Schneller, ohh jaa!” diyordu. En sonunda, “Jaa, ich komme, ich komme!” diye diye ilk orgazmını olup boşaldı.

Dikkatimi yoğunlaştırıp, hırsla sikmeye devam ediyordum. Amına hızlı hızlı pompalarken, içimden de (Jürgen’in kabuklu yarağına benzemez benimki!) diyordum. Çok geçmeden Nurcan, “Ohh mein Gott, ich komme wieder, ich komme!” diyerek bir kez daha orgazm oldu. Ama durmadım, 3. kez orgazm etmeyi kafaya koymuştum. Birkaç dakika sonra yine, “Ohh mein gott, das gibt’s nicht!” demeye başladığında, amından çıkıp götüne kökledim bir seferde ve hiç beklemeden pompalamaya başladım. Göt sikerken herzaman yaptığım şeyi yaptım sonra da, elimi alttan amına attım ve klitorisini okşadım. Klitorisini öyle bir ayarlı uyarıyordum ki, orgazm olacağı zaman elimi çekiyordum. Sonunda ben de boşalmak üzereyken, klitorisini okşamayı hızlandırdım. Ve Nurcan’ın, “Ich komme, ich komme!” çığlıkları eşliğinde götünü doldurdum döllerimle. Aynı anda boşalmıştık. Yarağım götündeyken birkaç resim çektim.

Nurcan’ın hali kalmamıştı, yüzüstü yapıştı yatağa. Ben de onunla birlikte, onun üzerine yapıştım. Yarağım götünün içinde kaldım bir süre. İçtiğim şampanyadan olsa gerek, işeme ihtiyacı hissettim. Götünden çıkmak istediğimde, elini arkaya atıp belime koydu ve “Nolursun çıkma, kal içimde!” dedi. Dayanabildiğim kadar daha kaldım içinde, sonra çıktım götünden ve tuvalete koştum. İşeyince müthiş rahatlamıştım. Duşun altına girip yarağımı yıkarken, Nurcan da geldi banyoya. Önce o da işedi, sonra birlikte duş aldık.

Kurulanıp yatağa geçtik, bir süre öpüşüp elleştik, birer sigara yaktık. Nurcan’ın yüzünde halen şaşkınlık vardı, “Anlamadım, nasıl oldu böyle, arka arkaya tam 3 sefer orgazm oldum, ilk defa yaşadım bunu! Olamaz böyle birşey! Jürgen’le seks yaparken hep bir seferde kalırdım!” dedi. (İçimden yine Jürgen’in anasını bacısını kalayladım) “Sigaramız bitince gidelim, merak ederler!” dedim. “Tamam Schatzi, sen nasıl istersen!” dedi ve sigarasını söndürüp, giyindi. Ben de giyindim. Çantasını aldı ve el ele çıktık otelden. Geri köyün yolunu tuttuk.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Üvey Abimle Grup Sikişi Yaptık! (Nilay 22 Y., Sams

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Üvey Abimle Grup Sikişi Yaptık! (Nilay 22 Y., Sams

Merhaba arkadaşlar, ben Nilay, sizlere daha önce 69 Kaymakgibi Sikilen Amlar Sitesinde üvey abimle aramızda geçen aşkı ve sikişi anlatmıştım. Üvey abimle olan ilişkimi birtek en yakın arkadaşım Nesrin biliyordu, o da sürekli bize katılmak istediğini söylüyor, ama ben yüz vermiyordum. Fakat bu Nesrin orusbusu kafasına koymuş, illa ki aramıza girecek. Abim aslında böyle birşeye dünden hazır, ama ben yok olmaz diyordum. Nesrinin halasının oğlu Fırat var, Nesrin ona hep ‘Abi’ der, Fıratla da abim çok yakın kankalar, yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Fırat abi evlenmiş ve eşiyle bir yıl kadar evli kalmış, fakat anlaşamamışlar ve boşanmışlardı.

Nesrin birgün Fırat abiye, “Sana birşey söyleyeceğim, ama kimseye söyleme!” diyor, o da, “Tamam söylemem!” diyor, yemin ediyor. Nesrin de abimle benim ilişkimi Fırat abiye anlatıyor ve Fırat abinin ağzı açık kalıyor, “Yok kız olamaz! Yalan söylüyorsun!” diyor. Nesrin de yemin ediyor. Fırat abi, “Vay anasına, çok ilginç! Ama ben bu öğrendiğimi kankama söylemem gerek, benim bildiğimi bilmeli, ben ondan şimdiye kadar hiçbir şey gizlemedim, o benden neden gizlemiş, bunun hesabını ona sorarım!” diyor. Nesrin Fırat abiye yalvarıyor, “Ne olur abi söyleme, Nilay benle konuşmaz birdaha, bana küser!” diyor. Fırat abi, “Yok, soracağım!” diye diretiyor. Nesrinin o zaman aklına bir hinlik gelmiş, “Madem soracaksın abi, öyleyse bir akşam bizimkiler veya sizinkiler evde olmadığı zaman onları davet edelim ve bu konuları konuşalım!” diyor. Fırat abi de, “Bak bu iyi fikir!” diyor, kabul ediyor.

Birkaç gün sonra Fırat abi abimi gördüğünde, “Kanka bu akşam gel de oturalım, bizimkiler evde yok, bir Nesrin bir de ben varım, gelirken Nilayı da getir Nesrin de sıkılmamış olur.” demiş. Abim de beni aradı, “Akşam hazırlan Fıratlara gidiyoruz, bizi davet etti, Nesrin de ordaymış.” dedi. Ben bir anlam veremedim ama, “Tamam abi!” dedim. O akşam hazırlandım, sanki başımıza geleceklerden haberim varmış gibi en seksi iç çamaşırlarımı ve elbiselerimi giydim ve abimle Fırat abilere misafirliğe gittik. Kapıda bizi Fırat abi ve Nesrin karşıladı. Nesrinin de benden aşağı kalır yanı yoktu, o da çok seksi ve zarif giyinmişti. Fırat abi abime Nesrinle beni işaret ederek, “Kanka şunlara bakarmısın, birbirleriyle şıklık yarışına girmişler, göz kamaştırıyorlar!” dedi. Abim de, “Ama ikisine de yakışmış!” dedi. Nesrin bir sürü yemek hazırlamış, onunla yemekleri servis yaptık. Mutfaktayken Nesrin bana bir ara, “Bu akşam sana bir sürprizim var…” deyip, ısrarlarıma rağmen cümlenin sonunu getirmedi.

Yemeklerimizi yedik oturma odasına geçtik. Ben abimin yanına, Nesrin de Fırat abinin yanına oturdu. Kahvelerimizi içerken ordan burdan konuşmaya başladık. Ama hep konuşmalar ya benim, ya da Nesrinin üzerinde dönüp dolaşıyordu. Fırat abi dolaptan bir büyük şişe Rakı getirdi, biz de Nesrinle biraz meyva hazırladık ortaya ve içmeye başladık. Birkaç dubleden sonra Fırat abi abime, “Bunları evlendirmeyelim kanka, evlendirirsek kıskanırız ve zorumuza gider!” deyince, abim de, “Ben zaten Nilaya evliliği yasakladım!” dedi. Bunun üzerine Fırat abi, “Biliyorum kanka, herşeyden haberim var!” dedi. Abim şaşırmıştı, “Neden haberin var?” dedi. Fırat abi de, “Aslında sana dargınım kanka, ben senden hiçbir şey saklamadım, ama sen benden sakladın, Nilayla aşk yaşadığınızı biliyorum!” dedi. Abimle birlikte ben de kıpkırmızı oldum ve Nesrine, “Dayanamadın yumurtladın, değil mi?” dedim. Nesrin de pişkin pişkin, “Evet söyledim, çünkü sizleri çok seviyoruz, bizden utanmanıza çekinmenize gerek yok!” dedi. Abim Fırat abiye, “Kanka sana karşı mahçup oldum, sen şimdi beni ahlaksız biri olarak görürsün!” dedi. Fırat abi de, “Olur mu kanka, asla öyle düşünmem, bana göre bunlar normal şeyler!” dedi.

Abim de, “Normal şeyler diyorsun da, peki sen yaparmısın böyle bir şey? Mesela Nesrinle?” dedi. Fırat abi, “Valla bilmiyorum ki, şimdiye kadar böyle birşeyi hiç düşünmedim…” dedi. Abim de, “Şimdi düşün işte, bak Nesrin yanında, mesela onu öpermisin?” dedi. Fırat abi de Nesrin de şaşırmışlardı ve ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemediler. Fırat abinin şaşkınlığı geçince, “Öperim tabii, ama bunu Nesrin de istemeli!” dedi. Ben hemen lafa girdim ve Nesrine, “Kız topu sana attılar, haydi bakalım, söz sende!” dedim. Nesrin bir iki saniye düşündükten sonra, “İsterim… ama siz varsınız, sizin yanınızda olmaz, utanırım!” dedi. Benim kafa çakır ya, hemen abimin dudaklarında yapışıp öptüm ve “Bak biz sizin yanınızda öpüştük! Haydi şimdi siz de öpüşün!” dedim. Fırat abiyle Nesrin akıllarınca bize oyun kurmuşlardı, şimdi o oyunun içinde kendileri kalmıştı. Abim de Fırat abiye ısrar ederek, “Haydi kanka, görelim marifetini!” dedi. Fırat abi Nesrini kendine çekti ve dudaklarından kısaca öptü bıraktı ve “Hiç de zor değilmiş!” dedi. Nesrinin kafa da çakır, eteğini hafif yukarı çekerek Fırat abinin kucağına oturdu ve dudaklarına bir yapıştı ve çok iştahlı bir şekilde öpüşmeye başladılar…

Deli gibi öpüşürlerken Fırat abi de Nesrinin göğüslerini ve kalçalarını okuşuyordu. Nesrin kırmızı iç çamaşırı giymişti. Biz de abimle öpüşmeye başladık, aynı vaziyette bende eteğimi yukarı topladım ve abimin kucağına oturdum, deli gibi öpüşüyorduk. Ben beyaz dantelli iç çamaşırı giymiştim. Artık karşılıklı koltuklarda öpüşüyorduk. Abim benim üstümdeki elbiselerimi çıkarırken, Fırat abi de Nesrinin üzerini çıkarıyordu. Nesrin de ben de sadece iç çamaşırları ile kalmıştık. Fırat abi abime, “Kanka burada rahat olmuyor, yatak odasına gidelim!” dedi. Hep birlikte kalktık. Yatak odasına giderken Nesrinle benim başımız hafiften dönüyordu ve sallanarak yürüyorduk. Erkekler henüz soyunmamıştı, odaya vardığımızda ayakta ben abimi soyarken, Nesrin de Fırat abiyi soydu. Şimdi hepimiz de de iç çamaşırlarımızla kalmıştık. Yanyanaydık, ilkönce ben abimin külodunu indirdim, sonra Nesrin Fırat abininkini indirdi, biz eğildik abilerimizin siklerini yalamaya başladık. Bu arada Fırat abi bir benim başımı abimin sikine bastırıyordu, bir Nesrinin başını kendi sikine…

Biraz saksodan sonra, abim Fırat abiye, “Kanka bu amına koduğumun oruspularını bu gece yarrağa doyuralım!” dedi. Fırat abi de, “Doyuracağız ortak, sen merak etme!” dedi. Sonra bizi yatağa yanyana sırtüstü yatırdılar ve kasıklarımızdan tutarak yatağın kenarına çektiler, onlar ayakta, abim bana, Fırat abi de Nesrine sokmak için pozisyon aldılar. Nesrin daha bakireydi, “Fırat abi ilk erkeğim sen olacaksın, ikinci erkeğim de kankan olacak, ona göre!” dedi. Fırat abi de, “Olacak olacak merak etme, sen önce benim karım ol şimdi!” deyip Nesrine bir soktu, Nesrinin çığlığına ben bile irkildim. O sırada abim de bana soktu, bizi öyle bir sikiyorlardı ki, sanki yarışmaya girmişler, en iyi sikiciyi seçiyorlar gibiydiler…

Belli bir zaman sonra abim Fırat abiye, “Ortak eş değişelim mi?” dedi. Fırat abi de, “Tamam ortak, haydi!” dedi ve üstümüzden çekildiler, biz Nesrinle aynı vaziyette yatıyoruz. Fırat abinin siki kanlıydı, o kanlı sikini amıma öyle bir soktu ki, o anda kendimi sanki benim de kızlığım yeni bozulmuş gibi hissettim. Abmin yarağı Fırat abinin yarağından az kalındı, abim de Nesrinin kanlı amına yarağını soktukça Nesrin daha da sesli bağırmaya ve inlemeye başladı. O gece yediğimiz yarağın hesabını tutamadım, sabaha kadar Nesrinle benim sikilmedik yerimizi bırakmadılar. Aklınıza gelecek her pozisyonda ve her delikten siktiler bizi. Bir ara abimle Fırat abi Nesrini tost yaptılar, Nesrini bağırta bağırta amdan götten aynı anda siktiler. Sonra da ben aynı anda 2 yarak yemenin zevkine vardım. İki yarağı birden yemeyen kadın bence çok şey kaçırıyor, onun zevkine varmayan hayatında seksi tam tatmamıştır…

Hepinizi öptüm!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!
Lisede okurken, kankam Meral ile çıkmasına rağmen, Emre benim hoşuma çok giden birisiydi. Meral kısa boyluydu, Emre ise çok uzundu, yakışmıyorlar diye düşünüyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Meral Emre’yle çıkmaya başladıktan sonra, bana çok gıcık verici davranıyordu, onların ayrılması için dua eder olmuştum. Bunu neden istediğimi bilmiyordum, Emre’de bir çekicilik vardı. Ve çıkmaları pek uzun sürmedi, ayrıldılar. Tabi ayrıldıklarına en çok ben sevinmiştim…

Okuldan arkadaşlarla bir gün dışarda akşam yemeği düzenledik. Emre yanıma oturmuştu, bana samimi davranıyordu. Tabiki ben de onu kendime bağlamak için elimden gelen herşeyi yapıyordum, elini masa altından tutup, kimseyle ilgilenmemesini, sadece bana bakmasını sağlıyordum. Çünkü tam karşımda, Canan isminde başka bir kankam vardı ve o da Emre’ye felaket tutulmuştu (Bunu bana Canan kendisi itiraf etti.) Ne yapsam bilmiyordum, Emre’yi bir şekilde kendime bağlamalıydım. Yemekler yendi, çaylar kahveler içildi, hesaplar ödendi, evlere doğru yola koyulduk. Emre yanıma geldi ve belime sarıldı, “Boyun da iyi uzunmuş!” dedi. Ben de, “Gerçekten iyi mi?” deyip trip yapmak istedim ve yanından uzaklaştım 🙂 O da bir centilmen erkek gibi yanıma geldi ve yanağımdan öptü. İşte aşk ateşim ona karşı burda başladı. Sanki 40 yıllık erkeğimmiş gibi beline sarıldım, o da boynuma sarıldı. Usulca ona fısıldayarak, “Sen çok tatlısın!” dedim ve bu bizim aşk ve sex maratonumuzun başlamasına sebep oldu 🙂 Aradan aylar geçti ve Emre’yle ilk öpüşmelerimizi yaşadık. Bu arada Emre 1.94 boyunda, 80 kilo civarında, iri yapılı, normal derecede kaslı birisiydi. Ben ise 1.80 boyunda, 58 kiloda, ince sayılabilecek bir bayanım. Kalçam biraz çıkık ve göğüslerim 85 B ölçülerinde.
Lise bitti, benim kazandığım üniversite Emre’ninkinden başka şehirde olduğu için, gizli saklı oraya benimle beraber gelmek zorunda kaldı. Üniversiteden kızlarla ev tutmuştuk. Bir seferinde Emre yine benim yanıma geldiğinde, o gece evde diğer kız arkadaşlarım olmadığı için çok mutluydum. Emreyle birşeyler yaşayabileceğimi düşündüm. Ona çok güveniyordum, çok efendi, çok düzgün bir insandı çünkü. Ona arkadaşımın yatağını verdim. Yataklar karşılıklıydı. Emre uyumuyordu, sigara içiyordu. “Aşkım uyumuyor musun daha?” dedim. “Yolculuk fazla yordu, 1 sigara daha içip yatacağım!” dedi. “Aşkım lütfen uyu artık!” dedim ve arkamı döndüm. Sigarası bitince kalkıp yanıma geldi, “Kızdın mı?” dedi. “Hayır.” dedim. “Ben de gelip yanına yatmayı düşünüyordum!” dedi. İlk defa bir erkeği yatağıma alacaktım. Tamam, sevgilimdi, beni ilk öpen de oydu (Bilmem inanırmısınız, ama ondan önce hiç öpüşmedim, ilk onunla öpüştüm!). Almalımıydım yatağıma diye çok düşündüm ve sonunda, “Gel hadi!” dedim…
Girdi yanıma ve bana sıkıca sarıldı, öpmeye başladı. Ben de onu öpüyordum. Tanrım bu nasıl bir duyguydu, resmen ıslanmaya başladım. İşin daha ileriye gitmesini engellemek için, nazlanarak, “Yeter bu kadar! Uyu hadi!” deyip arkamı döndüm. Bu sefer arkamdan sarıldı. Siki kalkmıştı, kalçamda hissettim, resmen zorluyordu. Heycandan nefes alışverişim değişti ve kendimden geçtim. Ben de kendimi ona doğru iyice bastırıp uyumaya karar verdim. Ve öyle de oldu, sarılıp uyumuşuz. Sabah uyandığımda Emre arkası dönük yatıyordu. Uykusunun çok derin olduğunu biliyordum, çünkü ne zaman sabahları telefonla arasam asla uyanmazdı. Şeytan dürttü sikine bakmak aklıma geldi. Elimi pijamasından içeriye doğru yavaşça soktum. Sikini avucumun içinde hissetmek güzeldi. Emre’nin birden kımıldamasıyla hemen elimi çektim. Emre uyanır gibi oldu ve “Aşkım noldu?” dedi. “Birşey yok aşkım, sadece sarılıyordum!” dedim. “Hıı, tamam…” dedi ve tekrar uykuya daldı. Doğrusu çok korkmuştum acaba farketti mi diye…
1 saat kadar sonra kahvaltıyı hazırlayıp onu kaldırdım ve beraber mutfağa geçtik. Kahvaltımızı yaparken, kafamda hep (Gece acaba neden ileri gitmedi?) sorusu vardı. Ona beni çekici bulup bulmadığını sordum. O da, “Aşkım benim için çok çekicisin, ama ben sen istemediğin müddetçe sana birşey yapmayı düşünemem. Yani bunu ne manada sordun bilmiyorum, ama ben seks delisi bir insan değilim, yalnızca zamanını beklerim, bazı şeylerin iki tarafın isteği ile olması önemli…” dedi. Bu benim için yeterli bir cevap olmuştu.
Kahvaltıdan sonra ikili koltuğa uzandı, ayaklar dışarda. Ben de çapraz girdim koltukla arasına, TV izledik. Sevişme sahnesi bol dizilerden izliyorduk. Etkilendim ve onu öpmek istedim. Keşke istemeseydim, olan oldu ve uyuyan Emre’yi uyandırdım sanırım. Sevişirken göğüslerimi ilk kez elledi ve çok etkilendim. Sonra elini aşağılara götürdü. Ben bunun olmasını istemiyordum, çünkü daha bakireydim. Elini amıma götürdü ve külodumun üstünden ellemeye başladı. Zevkten başım dönüyor, kendime hakim olamıyordum. O amımla oynadıkça, içim alev alev yanıyordu. Sonra elini külodumun çine soktu ve biranda çıkarttı, “Bu ne lan?” diye pedimi almış, bana gösterdi. Elinden pedi aldım hemen kültablasına attım. Çok utanmıştım, ama Emre gülüyordu. Çok şakacı ve haylaz bir karakteri vardı. Ona sarıldım, “Aşkım ne olur gülme!” dedim. Bana, ilk kez denk geldiğini söyledi. Şüphelendim, acaba başka kadınlarla da yattı mı diye.
O gün dışarı çıktık, akşam yemeğini dışarda yedik, gece geç saatlere kadar gezdik dolaştık ve eve geldik. Saat gece yarısını biraz geçmişti, uyumak istediğini ve salondaki yatağa yatmak istediğini belirtti. Oysa ben bu gece de benim yanımda yatar düşüncesine girmiştim. Ama bozuntuya vermedim, “Tamam!” dedim. İçerden 2 yastık ve büyük bir battaniye getirdim. Elimde 2 yastık görünce, “Aşkım sen de mi yatacaksın?” dedi. “Evet aşkım!” dedim ve ışığı söndürüp yanına yattım. Uzun uzun öpüşüp sevişmeye başladık. Yarım saat sonra battaniyenin altında ikimiz de çırılçıplak olmuştuk ve artık sikine dokunma fırsatım kolaylaşmıştı, aldım elime, dokundum. Elledikçe elimde büyüyen bu şey bana okadar büyük gelmeye başladı ki anlatamam! Sikine dokunmamdan çok zevk alıyor olmalıydı ki, bana:
– Aşkım biraz oyna, yukarı aşağı yap!
– Aşkım yaparım da, çok büyüdü bu!
– Korkmana gerek yok, sana zarar vermem!
– Bundan eminim de, kaç cm bu? (Lisede kızlar anlatırdı, işte 15-17 cm büyük sayılır diye.)
– 19 cm! dediğinde çekinmiştim.
…….
– Ne oldu? Sustun?
– Şaşırdım, ilk kez elliyorum da!
– Neden kaç cm diye sordun ki?
– Amaan aşkım, Lise muhabbetleri işte, bilmiyor musun?
– Hımm… dedi sinsice.
Acaba beni yanlış mı algıladı diye düşündüm. Neyse, ben sikiyle biraz daha oynadım. Sonra bana, “Üstüne çıkabilirmiyim?” dedi. İzin verdim, bacak arama girdi ve “Sikimin sadece başını amının ağzına koyacam, korkma tamam mı?” dedi. “Tamam!” dedim ve o iri şeyin başını amıma yasladı. Birden kendimi geri çektim, sokmasından korkmuştum. “Sakin ol aşkım, sokmayacağım!” dedi. Sikinin başıyla amımın dudakları arasında yukarı aşağı oynuyordu. Sonra sikinin başını amımın deliğine biraz soktu ve “Tamamdır, daha fazla sokmayacağım!” dedi ve üstüme yatıp öpüşüp sevişti benimle. Daha fazla sokmadığı için çok mutlu olmuştum, ne diyeceğimi şaşırdım, ama çok zevk alıyordum…
Sonrasında bana, “Aşkım canım çok istedi, kendini hazır hissedersen yapabiliriz!” dedi. “Biraz acele ediyorsun!” dedim. “Hayır, arkadan da olur…” dedi. Lisede birkaç kız arkadaşım arkadan yaptıklarını ve canlarının çok yandığını söylemişlerdi. Ama ozaman Liseydi, ben şimdi Üniversitedeyim ve beni ilk öpen, beni kendine bu denli aşık eden bu adama nasıl arkadan vermeyeyim diye düşünüyordum. “Tamam yap! Ama acımaz dimi?” dedim. “Merak etme!” dedi ve yataktan kalkıp çantasını aldı, içinden prezervatif çıkarttı. Bilmezmiş gibi, “O ne aşkım?” dedim. “Aşkım temizlik ve korunmak herzaman için önemlidir!” dedi. “Hımm…” dedim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve merakla olacakları bekliyordum. “Vazelinin var mı?” dedi. “Var!” dedim, odadan gidip aldım geldim. Bu arada evin içinde çıplak dolaşma keyfi bambaşkaymış :))
Vazelini verdim, beni yüzüstü yatırdı ve götüme sürmeye başladı. Değişik bir duyguydu. Parmağını büzüğümden içeri sokmaya çalışıyordu. Ben de biraz sıktım sanırım. “Sıkma kendini!” dedi ve saldım. Parmağı girmişti. Parmağı girdiyse, siki de girer diye düşündüm. Az sonra 2 parmağını soktuğunu söyledi, sonra da 3 parmağını. İlk başta götümün parmaklanması biraz tuhaf geldi, fakat sonradan zevk almaya başladım. Üstelik hiç acı duymadım. Çok profesyonel olmalıydı. Mutlaka benden önce başkalarını da sikmişti. Dayanamadım sordum:
– Aşkım daha önce başkalarını da yaptın mı?
– Evet aşkım yaptım!
– Onları da mı arkadan yaptın?
– Hayır!
– Peki beni neden beni arkadan yapıyorsun?
– Sen bakiresin de ondan!
– Aşkım yetmez mi bu akşamlık?
– Aşkım yapmadım ki daha!
– Arkam zonklamaya başladı aşkım!
– Merak etme birazdan geçer!
Işığı yakmamı istedi. Ben ışığı yakınca işte o bilek gibi sikini nihayet görebilme şansım oldu. Karanlıkta ve battaniyenin altında elimdeyken boyutunu farkedememiştim, ama şuan çok korkmaya başladım. Tedirgin bir şekilde yanına geldim. Çıkarttı prezervatifi bana verdi ve takmamı söyledi. “Nasıl takacağımı bilmiyorum!” dedim. Bana takma şeklini gösterdi. Ucunu sıktım ve aşağı doğru zorla sürükledim. Siki çok ihtişamlı görünüyordu. Prezervatifi taktıktan sonra ağzıma almamı istedi. Dilimi değdirdim, muz tadı vardı, şaşırdım, “Aşkım muz kokuyor bu, tadı da muz gibi!” dedim. “Sen yala, bak çok hoşuna gidecek!” dedi. Yaladım. Gerçekten muz yalar gibi oluyordu :))
Az sonra, “Tamam yeter bu kadar!” dedi ve beni yüzükoyun yatırdı yine ve canımın yanacağını söyledi ve kendimi sıkmamam için de defalarca tembihledi ve ikna etti. Çünkü canımın yanmasından çok korkuyordum. Sikinin başını götümün ağzına yasladığında çok korkmaya başladım ve bir ara bunu yapmamam gerektiğini düşünmeye başladım, çünkü o koca şey nasıl girecek diye hesaplıyordum. Ama ona güvenim de sonsuzdu. Götüme biraz zorladıktan sonra sikini amıma bastırdı, biraz amımın ağzında oynattıktan sonra tekrar götüme bastırdı. Göt deliğim ile amımın deliği arasında gitgel yapıyordu. Ben amıma girmez herhalde diye düşünüyordum, fakat her seferinde biraz biraz sokuyordu ve ben bunu hissediyordum. “Aşkım amıma sokma!” dedim. “Sokmuyorum aşkım, sularını alıyorum, kaysın diye!” dedi. Bunu tecrübesiz olduğum için anlamamıştım, ama ilerleyen dönemlerde anlayacaktım…
“Artık vakti geldi sanırım!” diye mırıldandı ve sikinin başını götüme iyice bastırdı. Canım çok yanmaya başlamıştı, resmen o koca kafalı şeyi zorlayarak götüme sokmaya sığdırmaya çalısıyordu. “Aşkım yavaşşşş!” dedim. “Sakin ol! Sıkma kendini!” dedi ve itekledi ve girdiğinde, “Oohhh!” dedi. Bitti sanıp ben de bir oh çektim. Kımıldamadan durdu ve “Aşkım tamam bak bu kadardı!” dedi. Ben de bütün sıkıntı bu muydu diye düşündüm. Fakat sonra bir anda sertçe yüklendi ve daha da girmeye başladı. Santim santim ilerliyordu. Sanki bağırsaklarımı yarıyordu o koca şey. O an zevkle karışık hissettiğim o acıyı tarif edemem (Yaşayanlar bilir, iri bir aletin götü parçalamasını!). “Aşkım yeter, sokma daha fazla!” dedim ve kafamı öevirip arkaya baktım, fakat daha neredeyse yarısı duruyordu. Ağlamaya başladım, belki acır da yapmaz diye. O ise, “Aşkım dur, az kaldı!” dedi ve çıkarttı, tekrardan yüklendi…
Canım çok yanıyordu, çığlık atmaya başladım acıdan. “Tamam bu kadardı, sonuna kadar girdi!” dedi. Resmen midemde hissediyordum sikinin nabız gibi atışlarını. Ensemi, boynumu ve omuzbaşlarımı öpmeye başladı. Acım yavaşça geçmeye başlamıştı. “Aşkım senin göt te çok darmış ama haa!” dedi sinsice gülerek. Bu hoşuma gitmişti. Sonra birden çekti tamamen çıkarttı sikini. Resmen hava girdi götümden içeriye. Ben daha kendime gelemeden tekrar kökledi. Nasıl bağırdım ama, yastığı sıkmaya başladım. O ise hızlı hızlı sokup çıkartıyordu. Birkaç dakika çok canım yandı, ama sonrasında inanın aldığım zevk bambaşkaydı. O iri şey nasıl da rahatça kayıyordu götüme ve beni uçuruyordu…
Yaklaşık 20-25 dakika boyunca amımı okşayarak sikti götümü ve ben o sırada 2 sefer şiddetlice boşaldım. Sonunda o da gelmek üzereydi, “Aşkım ağzına mı boşalayım, yoksa içine mi?” dedi. Ağzıma almak istemediğim için, “İçime boşal!” dedim. O da, “Geliyorum!” dedi ve kökleyip sarıldı bana. Prezertaviften de olsa, içimde sıcacık birşeyler hissettim. Boşaldıktan sonra içimde öyle kalması beni resmen çok mutlu etmişti. Az sonra tam çıkartmaya kalktığında, “Aşkım çıkartma, içimde kalsın!” dedim. O da, “Olmaz aşkım, prezervatif çıkar, döller dışarı akar!” dedi ve sikini çıkarttı götümden. Döndüm baktım, prezervatif kan içindeydi. Elimi götüme attım, resmen çay bardağının ağzı gibi açılmıştı ve büzüğüm kapanmıyordu. “Aşkım ne yaptın böyle yaa?” diye ağlamaya başladım. O da, “Aşkım normal!” dedi. “Böyle mi kalacak bu?” dedim. “Hayır, kapanır!” dedi. “Kanıyor!” dedim. “Normaldir, birşey olmaz, alışır!” dedi ve mutfaktan bir bardak su getirdi, içip sakinleşmem için. Sonra banyoya gitti…
Geldiğinde temizlenmişti. Prezervatifin dışını yıkamış, ağzını da bağlamış, “Hiç sperm gördün mü?” diye bana gösteriyordu. Resmen yarısına kadar dolu bir balon parçası gibi duruyordu ve iğrenç görünüyordu. Fakat onu mutlu ettiğim için kendimle gurur duydum…
“Hadi banyoya!” diyerek beni kaldırdı ve kucağına aldı. Götüm çok yanmaya başlamıştı. Banyoya geldiğimizde küvetin yarısı dolmuştu ve halen dolmaya devam ediyordu. Beni klozete oturup, “Yıka arkanı!” dedi. Yıkadım. Ellerimi de yıkattırdı ve sıcak küvete beni yatırdı. Götüm resmen çayır çayır yandı acıdan. Kendisi de yavaşca yanıma geldi ve amımı ellemeye başladı. Öyle narin seviyordu ki beni, bu duyguyu ona yaşattığım için teşekkür ediyordu. Sonra beni güzelce sabunlu lifle yıkadı. Sonra küvetin suyunu boşaltıp beraber duş aldık çıktık. Banyodan çıkarken tekledim. Beni tuttu ve “Ne oldu aşkım?” dedi. “Yürüyemiyorum, çok acıyor!” dedim. Aklıma Lisede kızların anlattıkları geldi o anda. Söyledikleri doruydu, fakt sanırım benim için bu ağrı bayağı büyük olacaktı. Emre beni kucakladığı gibi yatağa kadar götürdü ve üzerine bıraktı. Emre’mle çırılçıplak yattık…
Tabiki hikayem burada bitmiyor, ilerleyen haftalarda ve aylarda bunun gibi 15-20 sefer götümü kanata kanata sikti. Her seferinde de götümün çok dar olduğunu, başka biri olsa bu kadar kanamayacağını söyledi. Emre’yle evlenmeyi düşünüyordum, fakat ailem Emre’yi istemedi ve ayrıldık. Ama onun bana bıraktığı bir hatıra var: Büzüğümü tam kapatamıyorum ve osuruğumu tutamıyorum. Ömür boyu da çekecem bunun sıkıntısını galiba. (Benim gibi götü çok dar olan kızlara kesinlikle anal ilişkiyi önermiyorum! Hele hele yarağı çok büyük birine asla götten siktirmeyin!). Tabi Emre’nin bana bıraktığı bir de vazgeçilmez bir istek var: Götten sikişmeye acayip alıştım, önüme gelen her erkekle yatma ve götümü siktirme isteği duyuyorum. Fakat Emre’den sonra kimseyle sikişmedim. Ailem beni yakında evlendirmek istiyor, köyden birisi varmış. Ozamana kadar da pørnølarla ve seks hikayeleri ile idare ediyorum ve götüme değişik cisimler sokarak kendimi tatmin ediyorum.
Bu hikayemi yazarken bile götüm çok kaşındı. Offf off! Neredesin Emre???

(Selvi 23 Y., Tekirdağ)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Komşum Cemal amca itaatkar hizmetlim oldu

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Komşum Cemal amca itaatkar hizmetlim oldu

Merhaba, ben Hakan 27 yaşımdayım 185 boyunda 82 kilo iri sayılabilecek ama fit görünüşlü beyaz tenli ve hafif kıllı bir erkeğim. bu hikayede bana eşlik eden kişi ise Cemal amca kendisi 53 yaşında 175 civarı tahminen 70 kilo falan yani bi erkeğe göre minyon sayılabilir ve dolgun biri kendisi apartmanımda tek başına yaşayan karşı komşum. ve bu hikaye biraz uzun olacak.

Apartmanımda komşuluk ilişkileri pek olmasada onunla yakınızdır hal hatır sorar arasıra sohbet eder bazen ufak organizasyonlar yapıp beraber yemek yer bir şeyler içeriz. olayların başlangıcı Cemal amcanın evindeki banyo tesisatının arızalanması ile başladı evinde banyo yapamaz hatta tuvalete dahi giremez hale geldi ve tesisatcının banyo zeminini kırıp tesisatı değiştirmesi gerekiyordu bu işlem bi hafta sürecekti Cemal amca bunları bana anlatırken sesi ağlamaklı geliyordu çok naif ve duygusal bi adamdır kendisi. onu rahatlatmak için kendisini üzmemesini halledebileceğimiz bi sorun olduğunu bi kaç gün bu işleri halledene kadar benim banyomu ve tuvaletimi kullanabileceğini söyledim. yine ağlamaklı sesiyle sağol Hakancım sen olmasan ne yaparım bilmiyorum dedi. akşam görüşürüz deyip telefonu kapattım.

Akşam döndüğümde evime girmeden önce Cemal amcanın kapısını çaldım ve hadi gel bolca pizza aldım bana fazla beraber yeriz deyip davet ettim. Onu unutmadığımı görünce gözleri parladı titreyen ses tonuyla gülümseyerek tamam dedi, evime geçtim pizzaları masaya bıraktım üzerimi değiştirmek için odama geçtim tüm gün üstümde olan giysilerimi tek tek çıkardım hava sıcaktı ve gün içinde defalarca terleyip tekrar kurumuştum ama özellikle kasık bölgem ve taşaklarım hala terliydi sadece boxerla kaldım kumaşın üzerinden taşaklarımı alttan avuçlayıp üzerindeki teri ve ıslaklığı boxer ile sildim ve ıslak boxerı çıkarıp yuvarlayıp banyo kirli sepetine bıraktım evde genelde bol boxer ve penye bol şortlar tercih ederim üzerime temizlerden bir şeyler geçirip çalan zil sebebiyle kapıya yöneldim Cemal amca gelmişti ses olsun diye tv açtım masaya geçtim mahcubiyetle yemekten önce tuvaleti kullanıp kullanamayacağını sordu bende lafı mı olur Cemal amcacım deyip buyur ettim. biraz uzunca kaldı içeride dışarıdan seslendim
-Cemal amca bi ihtiyacın var mı, bi eksik varsa söylemen yeter çekinme.
-Yok Hakancım teşekkür ederim.
-Tamam havluyu yeni değiştirdim, rahatlıkla kullanabilirsin. pizzanı soğutma bekliyorum ben.
(aceleci ve biraz panik halinde geliyordu sesi)
-tamam hemen çıkıyorum işimi bitirdim.
İçeriye geri dönüp masaya geçtim tekrar. Birkaç dakika içinde çıktı geldi üzerine giydiği açık gri desensiz ona biraz dar gelen bi tisort vardı memelerinin altındaki kısmı hafif terlemiş ve nemden kaynaklı koyu griye dönmüştü (memeleri vucudunun dolgunluğu sebebiyle şişkin ve etli dururmve altları terler) ve önündede hafif bi kabarıklık vardı. Terlemesini normalleştirmek için havalar iyice ısındı deyip oturdu karşıma yemeğimizi yedik biraz sohbet ettik. Yemekten sonra bi hayli ısrarcı olarak ufak sofrayı kendisi kaldırdı ufak tefek bulaşıkları yıkadı bana çay yada kahve istermiyim diye sordu bende teşekkür edip geri çevirdim Cemal amca bir işin ucundan tutmayı ve yararlı olmayı seviyordu (yani aslında neticede hizmet etmeyi seviyordu) sonra tv karşısında oturduk çay kahve yerine bira tercih ettim ve dolaptaki biralardan birer adet açtık. sohbet arasında ne zaman kafamı ona doğru çevirip baksam oda bana bakıyor oluyordu tv izlerken dahi bana baktığını ve izlendiğimi hissediyordum. İkinci birayı içtikten sonra sonra işeme ihtiyacı hissettim ve tuvalete gittim çişimi yaptıktan sonra gözüm çamaşır makinasının üzerindeki boxerıma takıldı kirli sepetine bıraktığıma emin gibiydim ve koyarken yuvarlayıp top etmiştim ama şuan açık vaziyette duruyordu pek önemsemedim yapmayı düşünüp yapamadan kapıyı açmaya gittim herhalde dedim kendi kendime. içeri geçtim biraz daha oturduktan sonra biranın ve günün yorgunluğunun etkisiyle hafif uyukluyordum gözümün açıldığı bi ara ben kalkayım artık Hakancım hem sende yorgunsun sana yük oluyorum dedi. Bende Cemal amca saçmalama ya ne yükü ben buraya taşınırken ve ilk taşındığımda sen bana ne çok yardımcı oldun hatırlamıyormusun dedim ayrıca sen gece falan tuvalete kalkmıyor musun veya sabah erken saatte nasıl çözeceksin o işi, bak şöyle yapalım dedim benim ayakkabılıkta bi yedek anahtar takımı var onları al istediğin zaman gel hem banyoyuda kullanabilirsin yoksa bi hafta nasıl idare ediceksin evinde banyoyu kullanamadan zaten dolapta havlular falan var çekinme yani kaç zamandır birbirimize destek oluyoruz biz komşudan daha yakınız dedim gözleri hemen sulanıverdi acıdım biraz o hallerine, dizindeki elinin üzerine elimi koyup sıktım gözleri açıldı heyecanlandı sanki o an bana garip gelmemişti hadi sen sıkma canını dedim elimi çektim. Tamam Hakancım tekrar çok teşekkür ederim sana dedi ve kalktı evine gitti.

Gece geç saatte yatağımda uyuyorken bi serinlik geldi üzerim açılmıştı, irkilip uyandım. etrafıma bakındım uyku sersemi odamın karşısındaki banyodan ufak tıkırtılar geliyordu kısa bir an panikledim sonra bir anda aklıma geldi Cemal amcadan başkası olamazdı. bi tuhaf hissettim, dediğim gibi üzerim açılmıştı, odamın kapısı açıktı, (uyurken her zaman kapatırım) aletim şortu zorluyordu kalkmıştı gece tuvalete kalkmazdım aletim ise sabaha karşı iyice sıkışınca kalkardı. yatakta doğruldum ve kalktım uyku haliyle önemsemedim. tuvaletten mırıltılar geliyordu ne konuşuyor bu adam kendi kendine deyip geçip gittim. Bir bardak su aldım odama dönüyordum ki bi an ismim kulağıma çalındı mırıltıları tam algılamasamda insan kendi adını duyunca kolay algılıyor ardından kulak kesildim dinlemeye başladım. hırıltılar geliyordu ve kapıya yaklaşınca net duymaya başladığım mırıldanmalar.
Ohhh…
Hakan sen ne güzel delikanlısın…
Cemal amcanı yalnız bırakmıyorsun sahipleniyorsun… Ohhh…
Geniş omuzların…
Güzel kıllı iri vucudun…
Ohhh…
Hakan o bol şortundan nasılda belli oluyor kaba yarrağın…
Ne harika kokuyorsun ıslak donundaki koku taşaklarının kokusumu Hakanımm…

Evet o an her şey kafamda tek tek yerine oturdu. Evet boxerımı kirli sepetine atmıştım, evet tüm akşam boyunca ve hatta belk**e aylardır izleniyordum, evet kapımı açık unutmadım üzerimi kendim açmadım ve yarrağım kendi kendine kalkmadı. Cemal amca benim banyomda boxerımı koklayıp kendi kendine fantaziler kuruyordu. Şok oldum donup kaldım. Bir süre geçti ve tekrar duyduğum o ses Hakannn ve zonklayıp yay gibi zıplayan aletim ile irkilip kendime geldim. Ne oluyordu, ne hissediyordum, aylardır beraber vakit geçirdiğim bi adam beni düşlüyordu. garip bi şekilde benim vucudumnyada en azından aletimde bu duyduklarıma ve içinde olduğum duruma tepki veriyordu kasılıp şahlanarak. Ne yapmalıydım işin içinden çıkamadım sonunda anlık olarak doğru yada yanlış umrumda olmadığını düşünüp kapıyı açıverdim. Gördüğüm manzara Cemal amca giysileri üzerinde boxerımı burnuna dayamıştı ciğerlerini taşaklarımın kokusuyla dolduruyordu yoğun birvşekilde terlemişti memelerinin altı iyice ıslanmıştı ve koyu gri iz göbeğine doğru iniyordu, önü hafif kabarıktı, kalçalarını dikdörtgen lavobomun oval köşelerinden birine dayamış sürtünüyordu. şaşkın gözleriyle panik halinde bana dönüp sadece mahçup dudaklarından adım döküldü Hakan…

Birkaç saniye dona kaldı sonrasında boxerım elinden yere düştü gözleri sulandı özür dilerim deyip ağlamaklı oldu yanımdan geçip evine gitmeye kalktı kolundan yakaladım nereye gidiyorsun dedim e..eve dedi. adamın sapık gibi davranışlarına ramen ona kızamıyordum. Bırak Hakan gideyim dedi rezil hissediyordu kendini belliydi. Vucudu panikten titriyordu başına bi iş gelir diye öylece evine yollamak istemedim. ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemiyordum sadece tamam sakin ol dedim omuzunu sıktım. Diyecek bi şey bulamayıp kahve teklifin hala geçerliyse yapda oturup bi kahve içip konuşalım dedim. sadece başını salladı yukarı aşağı. Mutfağım salonun köşesinde, oraya geçti titrek vucuduyla ağlayıp burnunu çekerek kahveleri yaptı ona acıyor ve sempati duyuyordum nedense, kabahat işlemiş genç kız gibiydi o halleri. kavyeyi pişirdi tepside getiriyordu, kendine yapmamıştı titreyen kollarından ötürü dökmemek için çaba sarfederek getirdi tekrar sakin olmasını söyleyip rahatlatmaya çalıştım dizlerini kırıp oturdu yanıma, binbir özür diliyordu yalvarıp yakarıyordu.
Lütfen kızma bana…
Çok özür dilerim…
Tekrar olmayacak…
Selam bile vermem istersen bidaha sana…
Lütfen kızma özür dilerim…
Böyle yalvardıkça af diledikçe farklı bir hissiyat oluşuyordu üzerimde hafif inmeye yüz tutmuş yarrağım tekrar kabarıyordu aklımdan banyoda söyledikleri geçiyordu erkekliğim okşanıyordu dizkapaklarının üzerindeki eline attım elimi, üzerini avcumun içine aldım sıkarak, tamam üzülme dedim. Özürlerine devam ediyordu benimde aletim aynı anda şahlanmaya devam ediyordu, neden beni bu kadar etkiliyordu hala bilmiyorum. konuşmamız devam ettikçe iyice azmıştım aletim farkedilmeyecek gibi değildi, bol boxer ve şort olunca kolayca dikeldi ve önümde iyice belirginleşti. Tamam kızmadım sana.. dedim. (Cemal amca aletimi farketti) H..Hakan şeyin kalktı.. dedi Evet.. dedim çekingen bi şekilde.
Ş..Şe..Şeyy Hakan rahatlamak istersen yardım edebilirim.
Ne demek istiyorsun.
Baya işte ne gerekiyorsa, özür mahiyetinde. (yanakları kıpkırmızı olmuştu)
Mahcup halleri kibarlığı erkekliğe duyduğu saygı beni azdırdı yarağımın isteklerine karşı gelemiyordum ve o an düşünmeyi bıraktım sadece Tamam.. dedim. gözleri büyüdü sevindi belli etmemeye çalıştı ve tombul küçük ellerini baldırlarıma attı bacaklarımın içlerini okşayarak kasıklarıma doğru ilerliyordu. Gözlerini aletimden alamıyor olsada sürekli yüzüme bakıp zevk alıyormuyum veya ters giden bi şey varmı diye kontrol ediyordu belliki önemli olan o değil bendim ve hizmetinin kusursuz olmasını istiyordu. Nihayet kasıklarıma ulaştı dokunmaya kıyamıyordu kim bilir ne kadar süredir bu anın hayalini kuruyordu kafasında. heyecanlandı taşaklarıma dokundu önce, parmaklarının tersiyle bi evcil hayvanı sever gibi, nefes alışverişi hızlandı onun bu halleri benide azdırıyordu ve yarrağım kasıldı yay gibi gerilip hareket etti. Cemal amcanın yüzünde bi gülümseme oluştu bana belli etmemeye çalışıyordu, zevk almam onu mutlu etmişti, sonra şortumun üzerinden aletimi dibinden kavradı ve yukarı aşağı okşamaya başladı. Yutkundu ve devam etti Ş..Şeyy böyle iyi mi başka bi şey istiyorsan.. dedi ve sustu utancından cümlesini tamamlayamadı. İyi böyle sadece şortumu çıkar öyle yap.! dedim. Peki, nasıl istersen.. dedi. şortumu sıyırdı şortumun bel lastiğinden kurtulan yarrağım gerilip fırladı ve dikelip sağa sola yalpalandı gözleri büyüdü yutkundu ve tekrar dibinden kavradı, bu sefer sıcak etime dokunuyordu ufak tombul elleriyle, elleri yumuşacıktı. bu itaatkar halleri beni kudurtmaya başlamıştı sanki ne istesem sorgulamadan yapacak gibiydi, ama şuan yarrağımı okşuyor olsada benim iki katım yaşında aylardır saygıyla konuştuğum kişiydi ama bugün farklıydık, olacak olan bugün olmalıydı sonra değil. Hafif bi mırıldanma gibi inledim zevkten. Ağzımı açmamla istemsiz bi şekilde kelimeler döküldü ağzımdan düşünmeden. Ağzınla rahatlat.! yüzünü aşağıdan kaldırdı gözlerime baktı, bu dediklerimden sonra utanmayı beklerdim kendimden ama utanç kırıntısı dahi yoktu duygularımda oda şaşırdı ve tekrarladı. Peki, nasıl istersen. derin bi ohh çektim içimden gerçekten koşulsuz bi şekilde itaat ediyordu bana. Önce sıcak nefesini hissettim yarağımın kafasında, irkildim. Dudakları yarrağımın kafasına değdiği an bu sefer dışımdan ve istemsizce Ohhh… kafasına bi öpücük kondurdu sonra biraz daha eğilip şişkin dolu ve hafif kıllı taşaklarıma yanaştırdı burnunu derin bir nefes aldı, bu kez ciğerlerini iç çamaşırımdan gelen kokuyla değil canlı canlı sıcak taşaklarımdan çıkan koku ile doldurdu. yukarıdan onu izliyordum Taşaklarımada bi kaç öpücük kondurduktan sonra gözlerini yukarı kaldırdı göz göze geldik utanıp gözlerini kaçırdı ve taşaklarımla ilgilenmeyi bıraktı. hafif doğruldu ellerinin birini taşaklarıma attı birini yarrağımı dibinden kavramak için kullandı ve ıslak dudakları yarrağımın kafasına yerleştirdi tekrar. gözlerime bakamıyordu ama ilgilenmeyi bırakamıyordu, dili ile içeriden aletimin yarığını dilliyordu, dudakları çepeçevre sarmıştı yarrağımın başını ve emiyordu, bense zevkten kuduruyordum Birkaç dakika geçti elinin biri beni sağmaya devam ediyor, Cemal amca ağzını dayamış sütünü bekliyordu, diğer elide sütün bulunduğu taşakları okşuyor sütü hazır hale getiriyordu. Vucudum kasılmaya başladı, zevk beni ele geçiriyordu ve boşalmam an meselesiydi, dayanamadım. Kafasının arkasından ellerimi yerleştirip bastırdım yarrağıma. Boğazına doğru yolculuk ediyordum. Dudakları aletimin dibini kavrayan eline dayandı ve daha derine gidemedim gözleri büyüdü, hafif bi öğürtü sesi geldi, bu ses beni daha fazla azdırıp ve sikimin kasılmasını sağladı, kasılıp dikeldi ve damağına yaslandı daha derine ilerleyemiyordum. O anda tekrar hatırladım istemem yeterliydi itaat edecekti Çek elini.! hemencecik indirdi elini, kabahat işlemiş gibi ve tekrar bastırdım kafasını kasıklarıma doğru öğürtü sesi kuvvetlendikçe dahada azıp daha derine bastırıyordum. Yarrağım ağzının yumuşak dokusundan hafif sert bi dokuya geçiş yaptı ve bir engele takıldı gırtlağına. bunu hissettiğim an yüzümü aşağı eydim ve baktım ona. Gözlerinden sular akıyor nefessiz kalmış ama öylece bekliyor, itiraz edemiyor kabullenmiş ve işini bitirmesini, rahatlamasını umuyor sahibinin. Birkaç saniye içinde bacaklarım titredi ve ağzının içine patladım. kasıldım kaldım.
bir.. yutkundu..
iki.. yutkundu..
Kasılmam durmuyordu, yutkunmayı bıraktı..
dört, beş, altı, yedi..
Ağzının içi döl doldu..
sekiz, dokuz, on..
öğürmeye başladı, boğazı doldu daha fazlasını almıyordu..
Yarrağımı hafifçe boğazından geri çektim dudaklarının arasında son iki kez daha kasıldım ve akıttım. Bacaklarım titriyordu, bunu beklemediği kesindi yarrağımı çıkardımdudağının yanından bi damla döl süzüldü dökmemeye çalışıyordu yarrağımın damarlı altı alt dudağına sürterek yavaş yavaş ağzından çektim kafasının ucuna geldiğimde kavrayıp hafifce bastırarak son damla dölümü alt dudağının iç yüzeyine bırakım çektim son damla salyasıyla birleşip uzadı yarrağımın kafası ve Cemal amcanın dudakları arasında bi köprü oluştu gördüklerim yarağımın son bi kez daha kasılmasını sağladı ama akıntı olmadı. Cemal amcayı o şekilde görmek beni harika bi doyuma ulaştırdı döllerimi görmek istedim ve sadece söyledim. Ağzını aç.! dedim ve seyrettim açtı ağzı silme döl doluydu manzara yarağımı bi kez daha kastırdı. Tamam kapatabilirsin ağzını.. ister yut ister tükür.. dedim. Bir saniye bile sorgulamadı kapatıp iki sefer yutkunarak hepsini midesine indirdi. Başka bir şey söylemedim ben bi hayli rahatlamıştım ve uyku bastırıyordu o ise utancından ve çekingenliğinden. dizlerimin dibinde oturup bekliyordu yavru bi evcil hayvan gibi, şortumu giydim kafamı arkaya yasladım yarrağım hala kalkık sayılırdı biraz yumuşamasına ramen ama uyku halim daha fazlasına izin vermiyordu, kısa bi süre sonra sızmıştım.

Sabah kalktığımda kanepede uzanıyordum yastığım kafamın altındaydı üzerim örtülmüştü ve mutfakta aceleyle bi şeyler yapmaya çalışan biri vardı, Cemal amca.. Hafifçe doğruldum. uyandığımı farkedip günaydın.. dedi, onu öyle kabullenmemi istiyordu yada eskisi gibi olmayı en azından, tüm sevecenliğiyle. Çay yaptım.. Kahvaltı hazırladım.. Kızmazsan kahvaltı eder miyiz.. Yoksa evime gidebilirim.. dedi. Yine aynı mahçup ve itaatkar tonda. ben ne dersem onu kabullenecekti. Dün gece bi kaç saniyede gözümün önünden geçti. Şimdiden sonra geri dönüşü yoktu eskisi gibi olamazdık, ya iki yabancı olacaktık yada dün geceki gibi sahip ve itaatkar hizmetlisi ben ikinciyi seçip ona sahip çıkmaya karar verdim. Sorun değil kalabilirsin.. dedim ve kalkıp kahvaltı sofrasının başına oturdum. hemen hareketlendi bana şevkle hizmet ediyordu çayımı koydu ekmeğimi dilimledi hazır etti, kendisi bi kaç lokma atıştırıp beni izledi ve emirlerimi bekledi. Artık ister istemez Cemal amcayı eskisi gibi göremiyordum, gelip geçerken kalçalarına bakıyor vucudunu süzüyor bacaklarını memelerini izliyordum, Bu bakışkarım gözümün üzerğnde oluşu hoşuna gidiyordu, sahiplenilmek yeni tattığı harika bi duyguydu onum için. Dün geceyi aklımdan çıkaramıyordum sürekli düşünüyordum, düşündükçe tekrar hareketleniyordu yarrağım, azıyordum. Kahvaltının sonuna doğru ikinci çayımı Cemal amcaya doldurturken, kalkıp gerindim yarağım sabah sertliğiyle ve aklımdakilerle beraber dimdik olup önümde yaylanıyordu şişkin yumruk gibi kafası şortumun önünde tğm hatlarıyla iyice belliydi. tezgahta çay dolduran Cemal amcaya yaklaştım, arkasından sarıldım tombul kalçalarına yaslandım irkildi. heyecandan çaymbardağıno tutturamıyordu yine titrek ses tonuyla sadece Hakan… diyebildi. Kahvaltıdan sonra rahatlamak istiyorum.. Çayımı salona getir.. dedim. cevap verdi bundan sonra bana her zaman vereceği aynı cevaptı.
PEKİ, NASIL İSTERSEN.. kahvaltıdan sonra beni tekrar eliyle ve ağzıyla, daha fazla koklayarak, daha fazla ilgilenerek ve daha tecrübeli emerek, gecekini aratmayacak şiddetle boşalttı.

Cemal amca ile daha birçok şey yaşadık beğenirseniz ve devamını isterseniz onlarıda yazabilirim.
(…zevkle kalın…)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ

Merhaba hikaye okurları soğuk bir kış günü dışarıdan eve dönmüştüm. Dönüşte yere düşmüş ve ıslanmıştım. Elbiselerim kirlenmişti, kapıyı çaldım. Kimse yoktu. Tekrar tekrar çalınca komşumuz Necla abla (39 yaşında ve müthiş bir vücuda sahip, kalçaları ve göğüsleri harika tam ele sığacak tipten) evinden çıktı. Annemin alışverişe gittiğini ve anahtarın kendisinde olduğunu söyledi. Anahtarı almak için gittim. Beni donmuş ve ıslanmış vaziyette görünce içeri çağırdı. Ben de gerek olmadığını evde başımın çaresinebakacağımı söyledim. Ama ısrar edince dayanamadım ve girdim. Evde kimse yoktu. Çocukları okulda kocası da işteydi ve eve geç dönüyordu. Üzerimi değişmem gerektiğini ama önce banyo yapmam gerektiğini söyledi. O bizim eve bana yeni çamaşır getirmeye gitti. Geri döndü ve üzerimi hala çıkartmadığım için biraz kızdı. Ben de kendi evimde banyo yapmak istediğimi söyledim. Ama kendi evinin soba yaktığı için sıcak olduğunu söyledi ve onun evinde banyo yapmaya beni ikna etti. Aslında ben dünden razıydım. Soyundum ve banyoya girdim. Daha suyu yeni açmışken Necla abla kapıyı tıklatır tıklatmaz içeri daldı ve ”dur ben seni güzelce yıkayayım.” dedi. Tabi ben çırılçıplak bir vaziyetteyim ve iki elim yarrağımla taşşağımı kapıyorum ve acayip utandım. Kızardığımı görünce ”ben senin ablanım ne utanıyorsun” dedi ve kovadaki tası kaptığı gibi başladı beni yıkamaya. İnanmayacaksınız ama Necla ablayla birlikte banyo yapmak yıllardır büyük bir fantezimdi. Neyse tasla başımdan aşağı su döküyor. Tabi o dökerken ben onun am bölgesini ve göğüslerini süzüyorum. Tabi iki elim sıkı sıkıya yarrağımı kapatıyor. Necla ablanın üzerinde uzun bi etek vardı ve üzerine o soğukta t-shirt giymişti (tabi banyo sıcak olduğu için). Sonra eline lifi aldı ve başladı vücuduma sürmeye. Benim yarrak oldu iki katı. Artik elimle de tamamını kapatamıyorum. Ben taburede otururken Necla abla bacaklarımı liflemek için eğildi. Aman allahım o görüntü gözümün önünden hiç gitmiyor. Eğilirken eteği ıslanmasın diye biraz topladi ve egildi. Alllaaaahıııımmm ne göreyim. Altında geniş bi külot ve amcığını tam net görebiliyorum. Çünkü külot yana kaymış. Vücut renginden biraz daha koyu külotun dan taşan kıllı mıllı harika bir amcık gözlerimin önündeydi. Nasıl üzerine atlamadım o zaman hala kendime şaşıyorum. Öyle o pozisyonda en az üç dakika durdu. Bi yandan lifliyor bi yandan kovadan su alıyor. Üzerine biraz su döküldü ve o harika memelerinin uçları açık seçik ortaya çıktı. Hangisine bakacağımı şaşırdım ama tabi ki amcığına bakıyordum. Neyse birden elini yarrağıma getirdi yarrağımı lifleyecek. Ben utangaçlıkla ”asla olmaz”dedim. O da ”ya ben senin ablan sayılırım sen benim küçük kardeşimsin ne utanıyorsun” dedi ve en sonunda dayanamadım iki elimi utana utana yarrağımdan çektim. Tabi kocaman olmuş. Necla abla görünce çaktırmadan gülümsedi. Neyse yarrağımı liflemeye başladı. Sonra lifi bırakıp sabunlu elleriyle yarrağımı ovmaya koyuldu. Ulan sanki rüya gibiydi be. Ama inanamayacaksınız banyoda hiçbir şey yapamadık. Neyse banyodan çıktık. Odaya girdik içerisi sıcacık soba yanıyor baktım bi de yerde yorgan var üzerine oturdum. Giyindim üzerimi örttüm uzandım. Tabi titreme tuttu yeni banyodan çıkmışız. Necla abla içeri girdi baktı üşüyorum ”dur” dedi. “Ben de yanına uzanayım seni ısıtırım” dedi. Geldi yanıma uzandı. Üzerinde hala ayni elbiseler var. Uzandı ve bana sarılarak yorganı örttü. Önce önü bana dönüktü. Bacağını iki bacağımın arasına aldı ve beni iyice sardı. Tabi ben de onu. (çok üşüyorum ya) ulan resmen yarrağım Necla ablanın amcığına sürtünüyor. Vallahi 3 dakika o pozisyonda kaldıktan sonra boşaldım. Sonra ”tuvalete gitmeliyim” dedim ve odadan çıkıp eski külotumu giydim. Neyse rahatladım biraz. Tekrar odaya döndüm ve yorganın altına girdim. Bu sefer götünü döndü bana. Resmen o dolgun götünü yarrağıma dayadı. En az 15 dakika öyle durduk. Yukarı aşağı sürtünmeye başladım. Yavaş yavaş inlemeye basladı. Aahhh o inilti sesleri beni nasıl tahrik ediyordu. 15 saniyede bir yavaş kısık sesle inliyordu. Vallahi daha fazla dayanamazdım. İniltileri bardağı taşırmıştı. Göğüslerini okşamaya başladım. İniltileri arttı. Elimi eteğinin altından amına soktum. Sıcacıktı. Okşamaya başladım. Sonra içine soktum. Harrrriika bir duyguydu beee. Sonra göt deliğine götürdüm parmakladım. Öyle bi inliyordu ki… aahhh.. sonra bana döndü. Acayip bi şekilde yalaşmaya başladik. Dillerimiz adeta sevişiyordu. Dilini harika kullanıyordu. Beni soymaya başladı. Elini yarrağıma attı önce bi güzel okşadı ve sonra o güzel ağzına aldı. Bi ileri bi geri gitmeye somurmaya başladı. Hayatımda böyle zevk almadığıma ve bir daha ayni zevki alamayacağıma eminim. Sonra eteğini kaldırdı. Külotunu yana kaydırdı ve yavaş yavaş üzerine oturdu. İlk defa bir amcığa giriyordu yarrağım. Zevkten ölebilirdim. Başladı kalkıp oturmaya… hiç bitsin istemedim. Hem inliyor hem zıplıyordu. Sonra tamamen soyunduk. Göt deliğine başını soktum. Sonra gövdesini. İlk defa götten yiyormuş. Ama bayağı zevk aldı götten. Bi yandan memelerini okşuyor yalıyor bi yandan kucağımda hoplatmaya başladım. İkinci boşalmam biraz geç oldu ama acayip zevk verdi. Ağzına boşaldım. Yarrağımı ağzıyla temizledi. Sonra biraz öyle çıplak uzandık. Biraz konuştuk. Benden çoktandır hoşlandığını söyledi

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort