Van dan hatıram

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Van dan hatıram

Herkese merhaba daha öncede ilk deneyimimi anlatmıştım şimdi ikincisini anlatmak istiyorum. iki yıl önce marastan van`a hediyelik eşyalar götürecektim cahatte biriyle tanıştım adının fikret olduğunu 25 yaşında falan olduğunu söylüyodu çok inatçı biriydi benden söz almayı başarmıtı mutlaka uğrarın van`a geldiğimde demiştim

ve sözüm gereği vandaki tarif etmiş olduğu atresi buldum güdüz işlerimi bitirmiştim akşam yemeğinide yiyip otelden çıktım gittim bir internet cafeydi bulduğum atres şaşırmıştım aslında tarif ettiği kadar yakışıklı deyildi ama internet cafe olmasınada sevinmiştim içeri geçip bir masaya oturdum kendi beni tanımıyordu mailime girip yazmış olduğum telini aldım ve cep telefonuna mesaj çektim oturduğum

masayı söyleyip sözümde durduğumu belirttim işte burdayım dedim bir süre sonra bir kaç kişi kalmışdı yanıma geldi merhaba tanışalım deyip tokalaştık hal hatır sorup azda olsa cinsellik hakkında sohbet ettik bekar olduğunu eve gidelim bende kal diyodu hayr dedim tanımıyodum olaz deyip red ettim teklifini as sonra kalkıp diğer müşterileri yolladı gel büroya geçelim muabbet edelim dedi ok dedim vaktim vardı zaten ya

oturup epeyce konuştuk ben fantazilerimi anlatmaya başladığımda siki kabarmaya başlamıştı gözüme çarpmıştı hemen azsonra yanıma geldi benimlede istermisin dedi dayanamıyodum azmıştım hemen kabul ettim ışıkları söndürdü pencereden ışık vuruyodu koltuğa geçip oturdu gel bakalım deyince anlamıştım yalamamı istiyodu sikini kalkıp önünde diz çöktüm fermuarını açıp sikini somurmaya başladım dudaklarımı dilimi öyle güzel kullanıyodum ki çok zevk aldığı belliydi ayağa kalkıp öpüşmaya başladık beni bir taraftan soyuyodu çıplak kalmıştım

masaya doğru itip domalttı beni çk istiyodum ama deliğm dar olduğundan canım yanar deyip kırem istedimmasanın gözünden çıkartıp deliğimi parmaklayarak sürmeye başladı ohhhdeyip inlerken sikini dayamış sokmaya çalışıyodu inliyodum harikaydı uzun deyildi ama kalın tatlı bir siki vardı içime almak istiyodum masaya iice eğilip yaslandım elimi arkaya götürüp kendini bana çektim

çok acımıştı ama çokda tatlıydı içten bir oooh çekip sikilmenin tadını olmaya başladım çok hoştu düzmeye başamıştı seri şekilde girip çıkıyodu dizlerimin bağı çözülmüştü ayakta duramıyodun diz çöktüm yere içimden çıkarmıyodu anlaşılan oda çok hasretti sexe pozizyon değiştirdik bir süre sonra bacaklarımı açıp omuzuna kadar aldı götüm kabak gibi ortaya çıkmıştı kalın sikini sokmasıyla hızla boşalmaya başladı içime harikaydı inlee inleye bende boşaldım sözümde durmuştum ama kısmetimide bulmuştum tekrar gitmek nasip olmadı ama mailden mesajaşıyoruz dediğim gibimaraşa yolu düşen olursa bunları tekrar yaşamak zevkli saatler geçirmek istiyorum yeni yıldada

deleted

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

KARIMI RESMEN YEDİLER

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KARIMI RESMEN YEDİLER
Karımı Resmen Yediler
mrb ben ibrahim 55 eşim nursel 52 yaşında. ikimizde memurluktan emekliyiz. 27 yıllık evliyiz.iki çocuğumuz var bankada çalışıyorlar kendi hayatlarını kurmuşlardır. eşim nursel 165 boy 75 kilo yıllarca masa başında çalıştığı için biraz şişman ve göbeklidir ama bakımlı kadındır. normal bir yüzü vardır sekse oldukça düşkündür bende aksine aklıma 2 haftada bir gelir. seks hayatımız oldukça monoton olmuştu. son 3 yıldır porno filmler ve fantezilerle ayda 1 ancak seks yapar olmuştuk. fanteziler heyecanlı oluyordu ama gerçeğini yapmaya cesaretimiz yoktu. taki 2014 deki tatilimizde başımızdan geçen olaya kadar. bu tatilde herzamnki gibi deniz kenarında bir otele yerleşmiştik eşim plajda güneşlenirken diğer turistler gibi üstünü açmak istedi bende etrafa baktım olabilir dedim üstünü açtı yalnız eşimin göğüsleri turistlerinkinden daha büyük ve diriydi içimden pişman olmuştum. şöyle bir kalkıp uzaklaştım büfeye gittim oturdum eşim turistlerin arasında göze batıyordu turislerinki sönük ve bronzlaşmışken eşiminki büyük ve süt gibi beyazdı açıkcası yanında uzanmaya utanmıştım alışık değilim sonuçta ama eşiminde mutlu olmasını istiyordum. büfede oturuyordum bir müddet sonra benim boş şenzloga kumral bir genç oturdu belliki eşim bu kumral oğlanın dikkatini çekmişti hemen fırlıyacak gibi oldum baktım eşimle konuşuyorlar neyse dedim biraz bekleyim ne olacakki tatsızlık çıkarmayim zira tatilimiz çok güzel gidiyordu konuşsunlar gider birazdan dedim eşimde şenlogdan kalkıp oturdu muhabbete başladılar biraz sonra yanlarına esmer bir oğlan daha geldi oda sohbete katıldı sonra kumral olan biryeri gösteriyordu işaret parmağıyla bende o tarafa baktım bir şey göremedim ağaçlar vardı sadece karımda o yöne bakıyordu kafa sallıyordu. ben içimden bu iş ilginç olmaya başlıyor derken eşim sonra büfeye doğru bakıp bana el salladı bende ona el salladım sonra konuşmaya devam ettiler neyse bu hareket beni rahatlatmıştı demekki eşim evli olduğunu filan söyledi dedim kendi kendime. biraz sonra gençler gittiler. ben hemen eşimin yanına gittim noldu dedim eşimde bak bak karında hala iş var iki oğlan bana göz koymuş gördünmü dedi ben şaşırmıştım nededilerki diye sordum eşimde tanıştık iltifatlar yağdırdılar göüslerim çok güzelmiş bana hayran kalmışlar eee dedim eşim ee beni isterlerse yerleri varmış oraya götüreceklerini söylediler yaaa sonra dedim bende seni gösterdim evli olduğumu söyledim deyince rahatlamıştım. akşam oldu odamıza çekildik. içmeye başladık nursel birden iki gencin konusunu açtı gördünmü karında hala iş varmış diyince benim birden aklıma geldi sahi onlar nereyi işaret ettiler şimdi aklıma geldi eşim biraz sıkıldı utandı o gaçların arasında yüz metre kadar ilerde inşaat varmış dedi bende ney seni inşaatamı çağırdılar eşim evet ama bende seni gösterdim o anda sonra ne konuştunuz peki ne olacak oğlanlar olsun biz ikimiz gece orda kalıyoruz kocanı atlatırsan gel dediler. bende vay namussuzlar bak hele diye söylendim baktım eşim manalı manalı gözlerime bakıyor noldu dedim ama ibrahim sende beni çok boşladın artık ayda 1 yapıyorsun sonuçta bende bir kadınım sonra fantezilerimizi düşünsene dedi ben bir an durakladım içimden noluyor lan bana dedim bir müddet sessizlik oldu eşim bana masum masum bakıyordu bende nursel sen ciddimisin? dedim ibrahim tatildeyiz nolacak burda sır olarak kalır hadi ama kırma beni bir kere noluur dedi kalktım balkona gittim düşününce banada olumlu gelmeye başlamıştı burda olup bitecekti sonuçta diye düşündüm tekrar içeri girdim peki nursel dedim canım benim dedi sevindi yalnız şartla seni yalnız bırakmam nasıl yani bende orda olacağım dedim. eşim şaşırmıştı sen nasıl istersen dedi hadi o zaman gidelim ne olacaksa olsun dedi zaten hava sıcak eşimde bol bir tişort kısa bir şort vardı kalktı gençlerin tarif ettği ağaçlık alandan sahil boyu yürümeye başladık az ilerde gerçekten biraz sahilden uzakta ağaçların arasında sahilden zor görünen bir inşaat vardı 3 katlı sadece kaba inşaat yapılmıştı daha neyse önüne vardık sağa sola bakınıyorduk inşaattan kumral ve esmer genç çıktı beni görünce şaşımıştı esmer olan birazda çekinerek hayırdır dayı eğer öğlenki olayı soracaksan bir yengenin evli olduğunu bilmiyorduk diye konuşuyordu bende ne diyeceğimi bilemiyordum adamlara direk buyrun alın karımı diyemezdim rahat diildim bende gençlerde bir huzursuzluk yaşıyorduk. o sırada eşim araya girdi birşey yok gençler korkmayın bende eşimde bu gece buraya tek gecelik kaçamak ve eğlenmek için geldim diyince. bende gençlerde oldukça rahatlamıştık. gençler sırıtmaya karıma bakmaya başlamışlardı. bize gelin ozaman aşağıda yerimiz var dedi. onlar önden biz arkadan bodrum kata indik karanlıktı ama aşağıda bir oda var ışığı yanıyordu kapısı olmayan odaya girdik yerde 2 kişi oturuyordu.(odada 4 tane yer yatağı bir piknik tüpü vardı) ben şok olmuştum noluyor dedim. kumral olan bana döndü eğlenmak istemedinizmi? diye sordu. iyide dedim. baktım o anda esmer oğlan benim eşimin göğüslerini sıkıp okşamaya başladı. yerdeki iki kişiye kalkın lan size karı getirdik dedi gülerek. sonra kumral bana döndü abi sen artık şu köşeye otur seyret dedi emir verir gibi. o anda anladımki artık istesemde istemesemde eşim nurseli sikeceklerdi. dördü birden eşimi okşayıp mıncıklamaya başladılar sanki ilk defa karı görüyorlar sanırsın benim karı dünya güzeli. bir anda benim sikimde demir gibi olmuştu. gülüşüyorlardı karımda aralarında derin derin nefes alıp veriyordu biri boynunu yalayıp somuruyor diğeri göğüslerini öbiri amını mıncıklıyordu biride önünde çömelmiş eşimin göbeğini sallıyor allahallah diyip gülüyordu. daha soyunmadan eşimi resmen yiyorlardı nursel öyle heyecanlanmıştıki sortunun önü ıslanmıştı. sanki altına işemiş nefesi kesilecekti nerdeyse. bu görüntüye daha fazla dayanamadım donuma boşaldım utandım gizlemeye çalıştım ben hayretler içindeydim nasıl böyle boşaldım diye. diğer 2 adamın yaşları 40 45 bizim gençler 20 25 yaşlarındaydı daha soyunmamışlardı. sikleri şortlarıdan fırlıycak gibiydi herşey çok hızlı olmuştu. eşimin götüne göbeğine sürtüyorlardı. ayaktalardı eşimi aralarında zor görüyordum zira onun boyu 165 adamlar 180 185 civarıydı. eşim aralarında kaybolmuştu. bir yandandada diğer ikisi olayı anlamaya çalışıyordu nerden buldunuz lan bu orusbuyu kumral oğlan orosbu diil abi adamın karısı boşver işimize bakalım dedi. bunu duyunca diğer ikisi çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı. bıyıklı olan bana bakıp vay gavat vayy avradını siktiriceksin haa deyince.adama baktım evet sikin eşimi doyurun yarrağa dedim. adam geri eşime dönüp off yavrum benim. diğeri ımmm mis gibi lan bu karı hakketten orusbu dil laa . esmer oğlan ben bunun götünü sikmeden bırakmam hahaha gülüşüyorlar elleri eşimin heryerinde mıncıklayıp okşuyorlarlardı. gerçekten eşimle eğleniyorlardı sonra eşimi soydular bir yandanda kendileri soyundu. eşim ve dört adam çırılçıplak kaldılar. hava sıcak tı ve su gibi terlilerdi.adamların ter kokusu odayı doldurmaya başlamıştı biraz vahşilerdi ama eşime kibar davranıyorlardı adamların sikleri taş gibi görünüyordu dördününde sikleri büyük görünüyordu ama 40 45 yaşındakilerinki dahada kalındı ben içimden nursel bunları nasıl yiyecek diye düşünmeye başladım. eşimin sarkık basenini ve göbeğini bile sıkıp mıncıklayıp yalıyorlardı. siklerini karımın göbeğine basenlerine bastırıyorlar eşimde saçlarını havaya kaldırıp kendinden geçiyordu ortalarında dönüp dudaklarını göğüslerini yalatıyordu bir yandanda ohhhh ııhh diye sesler çıkarıyordu. sonra gözlerini açıp sikleri görünce dahada bir heyecanlandı adamların siklerini ellemeye okşamaya başladı. birisi bıyıklıydı onun siki dimdikti nerdeyse göbek deliğine değecek gibiydi bu arada adamlar fit vucutluydu zira inşaatçılardı eşimin elleri ayakları resmen titriyordu. bu kadar heyecan banada onada fazlaydı. küçük bir kriz yaşandı önce kim sikecek diye. esmerle kumral biz bulduk önce biz sikeceğiz dediler ve kazandılar. diğer ikisi ayakta siklerini ovuşturup beklemeye başladılar bir yandanda bana bakıp gülüyorlardı şimdi bizde yiycez avradını dediler. esmerle kumral eşimi yere yatırıp amını göğüslerini yalamaya başladılar bir yandanda eşimin ağzına veriyorlardı eşim çok iştahlı yalıyordu ilk hareket kumraldan geldi eşimin yanına uzanıp kucağına çıkmasını söyledi eşim kalktı kumralın sikinin başını tuttu amına sürtmeye başladı gözlerini kapattı başını arkaya doğru kaldırdı kendinden geçmişti adeta. sonra başını içine soktu ahh ohhh dedi hepsi birden gülüştüler kumral eşimi sert bir hareketle kendine çekip bastırarak alttan bir anda eşime köküne kadar soktu eşimin eli ayağı boşaldı bir daha gülüştüler resmen eşim eğlenceleri olmuştu eşim kendine gelince kumral eşime gel güzel dudaklarını ver bana dedi. eşim amındaki yarrağı çıkarmadan kumrala sarıldı hemen arkasına esmer geçti götünü yalamaya başladı kumralda alttan itekliyor bu arada. esmer daha sonra parmaklamaya başladı biryandan tükürüyor biryandan parmaklıyordu eşimi götten sikecekti. içimden eşimi resmen adamlara meze yaptım lan dedim. esmer yarrağını dayadığı gibi eşimin götüne soktu eşim bu sefer baya acı çekti ayyy ayyy diye bağırdı yine gülüşmeler. resmen dalga geçiyorlar. ayaktakiler hadi olum çabuk olun öldük burda dediler. o anda kumral alttan esmer üstten makine gibi gidip gelmeye başladılar. nursel iki gencin arasında sanki üstüne bir kova su döknüşler gibi terlemişti çenesinden burnundan heryerinden terler akıyordu kumral gencin yüzüne üstüne damlıyordu. gençlerde terlemişti ama eşim kadar değildi. sanki önümde eşimle iki genç yağlı güreş yapıyordu. esmer olan abi bu göt harika kerpeten gibi yarrağımı sıkıyor off müthiş birşey. ben içimden konuşma ulan sik işte diyorum şimdi birşey diyecek durumdada diildim işin ucunda rezil olmak vardı sonuçta. kumralda amıda muhteşem kanka yanıyor amına goduğum diye küfürler edince eşim titreyerek boşaldı bende 2 ciyi kaçırmıştım donuma artık dışardan belli oluyordu bıyıklı olan bana bakınca güldü yanındaki sıra bekliyen arkadaşına bak la gavata bak donuna boşalmış hahaha diye gülüştüler. bıyıklı yanıma geldi abi sen niye çekiniyon çıkar malı allahallah dedi bende tamam dedim çıkardım benimkini zaten yeni inmişti okşamaya başladım ama 2 kere boşaldığımdan tık yok tu bu arada geçler eşimin amına götüne boşalmaya başlamışlardı eşimde ohhh sikin beni doldurun heryerimi diye bağırmaya başlamıştı.esmer olan çılgınca sesler çıkararak eşimin götüne boşalıyordu ovvv offf haahaha muhteşem müthiş diyerek eşimi hoyratça sikmişti. bende ayağa kalkmış donumu çıkarmıştım dahada yaklaştım ikisi karımı tost yapmışlardı ama işleri bitmişti esmer sikini eşimin götünden çıkardığında eşimin deliğine baktım baya açılmıştı kumralda çıkardı amından amıda açılmıştı iki delikte açılmıştı eşim nefes nefese kalmıştı gençler biz duş alıp geliyoruz dedi bıyıklı olan ulan hayvanlar karıyı köpek gibi siktiniz ama şimdi siz duş alıp gelin bizi seyredin dedi. eşimi kolundan tuttu kaldırdı baktım nursel yorgun düşmüş. bende dedimki biraz bırakalım dinlensin istersen. eşim yok hayatım bir şey yok devam edelim diyip bıyıklının muhteşem sikini okşamaya başlayınca. ben anladımki nursel daha doymamış adamda bana bakıp pis pis sırıtıyor bu arada o biride yanaştı amını götünü parmaklıyor. eşimin bacaklarından döller sızıyordu. dedilerki bu böyle olmuycak gel yavrum biz seni duşa sokalım bu hayvanlar heryerini yalayıp pis ettiler bizde yalamak istiyoruz o mis gibi amını götünü. bu laf eşimin çok hoşuna gitmişti. hadi gelin beni yıkayalım o zaman dedi gülüştüler. ikisi eşimi ortalarına alıp mıncıklayarak dışarı çıktılar bende arkalarından çıktım yine kapısız bir oda içeri baktım galiba banyo olacak bir yer. çeşme ve duş var duvarda ama sadece yerleri seramik yapmışlar duvarlar daha sadece sıvalı duşu açtılar eşimi suyun altına sokup okşamaya öpmeye yalamaya başladılar. biri önünde dudaklarını boynunu göğüslerini yalarken. bıyıklı arkada ensesini omuzlarını sırtını yalayıp somuruyor eşimden iniltiler geliyordu. yalnız eşim bıyıklının sikini hiç bırakmıyor gövdesinden tutmuş okşuyor sürekli. sonra ikisinin sikine 31 çekti eşim adamlar zaten dolmuştu hemen patladılar. bıyıklı eğildi başını eşimin götünün arasına sokktu yalamaya başladı. diğeride önden yalıyor eşim deli olmuştu yeter sikin beni lütfen dedi. gülüşüp ayağa kalktılar duşu kapatıp ikisi eşimin ellerinden tutup dışarı çıktılar. beni görünce bak birazdan avradını nasıl sikecem izle gavat dedi. ne havlu var ne başka birşey o halde odaya geldiler. gençlerde içerde çırılçplak oturuyorlar. hepsi çırılçıplak bir tek benim üstümde tişort var altım çıplak. eşim bıyıklıya döndü. sikini emmeye başladı diğerinide eliyle okşuyordu bıyıklınınki yine kalktı çok heybetli ve dimdik bir yarraktı hatta öyleki siki kalkınca eşim aşağıya doğru bastırdı emmek için ama yarrak aşağıya inmedi kemik gibi demekki dedim içimden. eşim mecbur kaldı ayağa kalkıp öyle emmek zorunda kaldı. diğeri artık tamam deyip eşimi yere çöktürdü eşim köpek poziyonunu almıştı biraz arka deliği parmakladıktan sonra tükmükleyip bastırdı eşim ayyy oyyy diye inlemeye başlayınca yine gülüştüler hayvanlar dedim içimden. neyse 5 dakka kadar gitti geldi içine boşaldı kalktı hemen arkasına bıyıklı geçti ben eyvah dedim şimdi yandı nurselim diye geçirdi nursel baktık bıyıklıya döndü sok o şeyi götüme parçala beni yılların özlemi var bende dedi adam pispis bana bakıp sırıttı eşim domalmış ama bıyıklı bu pozisyonda sikemiyordu çünkü yarrağı aşağıya doğru inmiyordu oyüzden eşimi ayağa kaldırdı ellerini durada yasladı bu pozisyonda arkasına geçti buarada eşimin götünden döller sızmaya başlamıştı bıyıklı şöyle biraz dizlerini kırım aşağıya indi ayaktaki karıma dimdik ve kemik gibi yarrağının başını eşimin göt deliğine yasladı şöle bir yukarı kalktı hafifçe yarısı birden girince eşim yandım anam ahhhh diye bağırınca baya bir güldüler ama bıyıklı elin adamı acırmı eşimi basenlerinden sıkıca tuttuğu gibi bir daha itekledi nerdeyse köküne kadar girmişti bende yanlarına kadar gittim yan taraftan tüm detayıyla eşimin hunharca sikilişini görüyordum gidip gelidikçe eşim bağırıyor çığlıklar atıyordu ama daha hepsi girmemişti bir dakka kadar sonra eşim bu tempoya alışmış ohhh ohhhhhhhh diyordu. amını parmaklayım sıkıyordu delicesine sanki amını yırtacaktı. bıyıklı bana döndü bak şimdi dedi o girmeyen kısmıda sokmak için çok sertçe gelip bastırınca eşim tiz bir çığlık attı aaaiiiyy gerçekten bıyıklı artık köküne kadar sokmuştu eşime. eşim o anda altına işedi resmen. lafın gelişi demiyorum gerçekten adam sertçe kökleyince altına kaçırmıştı herifler baya güldüler bende içimden ulan rezil kepaze olduk diyordum. ama nursel ne yapsın böyle yarrağa denk geldi zavallı diye geçirdim içimden. bayılacak gibi olup tekrardan kendine gelince sok aslanım sok bundan sonra senin kulun kölenim demeye başlamıştı bıyıklı eşime artık rahat tempoda gidip geliyordu ama eşim rahat değildi amını parçalayacak nerdeyse bu arada nursel serbest bırakmış hala arasıra damlatıyordu çişini arasıra 4 5 damla sızıyordu amından bıyıklı birden hızlanmaya başladı nurselin gözleri kayıyordu adam boşalacak diye ben nurselden olacaktım hayvan sanki çuval sikiyor gibi eşimi hayvan gibi sikmeye başlamıştı nursel artık ıh ıh oh ıh oh ıh ı h diye sesler çıkarırken adam öküze benzer sesler çıkararak eşimin götüne boşaldı . nefesi kesilen adam bir müddet eşime sıkıca sarılarak birden bıraktı nursel yere yığıldı cuval gibi çok korktum hemen yaklaştım nursele aşkım hayatım iyimisin dedim eşim sessizce mırıldandı çok güzeldi çook güze derken galiba uyudu belki bayılmıştı bilemedim götü hala havaya dikiliydi o anda bakında gözlerime inanamadım nurselin deliği öyle açlımıştıki içi görünüyordu elimi soksam girerdi . sabah kadar eşimi ellemedik yatsın dedim biraz adamlarla sohbet ettik bu bıyıklı bu yüzden evlenememiş hatta bazı genelevdeki orusbular bile bu yarrağı görünce kabul etmiyorlarmış bir ara çok kaşar bir orusbu bulmuş ona takılmış. içimden bizde buna denk geldik diye düşündüm. neyse sabah oldu nursel uyandı iyimisin dedim. iyiyim aşkım çok iyiyim biraz popom acıyor ama çok mutluyum dedi. bende iyi hadi otele gidelim kahvaltı edelim dedim. çıkarken adamla işbaşı yapmıtı gözgöze geldik gülegüle dediler eşim o gün sabaha kadar odadan çıkmadı sabah denşze indik 1 hafta böyle normal geçti gelmemize 2 gün kala nursel bana açıldı aşkıım bir daha son bir kez noluur baya mutlu gözüküyordu dedimki nursel o bıyıklı adam nolucak?. özellikle onun için istiyorum dedi düşünmem lazım dedim dışarı çıktım biraz yürüdükten sonra karar verdim inşaata gittim bıyıklıyı çağırdım ona dedimki akşam işin biter bitmez otele gel seni bu gece misafir etmek istiyoruz ama yalnız gel kimseyde bir şey deme dedim merak etme sen dedi akşam 7 gibi geldi odamıza çıktık. sabaha kadar nurselimi inim inim inletti bende bu sefer daha zevk almıştım 3 kere boşaldım sabah 4 gibi adamçıktı gitti nurselin amıda götüde öyle açılmıştıki gözlerime inanamıyordum hatta 2 sonra arabamla yola çıktığımızda nursel şarkılar türküler söylüyordu baya rahat ve mutlu bir kadın oluvermişti. sordum ona ne hissediyorsun hayatım dedim. bana aynen şöyle demişti şu anda deliklerim lale gibi açıldılar sanki… buda okadar hoşki bu yüzden 2 gündür arasıra kendi kendime boşaldığım bile oluyor sanki dünyadaki tüm yarrakları alabilirim kendime güvenüm geldi aşkım çok teşekkür ederim bu tatil için dedi. bende çok mutlu olmuştum şu anda eşim inanılmaz değişim göstermiş durumda.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ILK ALDATISIM (ALINTI)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ILK ALDATISIM (ALINTI)
Hafif balık etli, bembeyaz teni olan, siyah saçlı, siyah gözlü, ayıp söylemesi, mükemmel diyebileceğim vücudu olan bir bayanım. Kocamla 8 yıldır evliyiz. İlk yıllarımızda da kocamla harika günler geçirdik. Son birkaç yıldır cinsel yönden biraz duraklama dönemine girdik. Kocamın işi nedeniyle yorgun olması, üstüne de hayat şartları eklenince, kocamla ilişkiye giremez olmuştuk.

İşi pazarlama üzerine olduğundan evde beni yalnız bırakıp gidiyor, günlerce haftalar boyu yalnız kalıyordum. Yalnız kaldığım gecelerden, telefonda konuşmanın yetmediğinden şikayet etmeye başlayınca biz de webcamla, görüntülü sohbetle tanışmış olduk. Derken günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Vakit öldürme adına internette okey oynamasını kocamdan öğrendim. İşte ne olduysa o okey yüzünden oldu…

Nazmi ile okey oynarken tanışmıştım. Oyun esnasında o kadar şakacı ve espriliydi ki, her internete girdiğimde gözüm onu arıyor, onunla oyun oynamadan duramıyordum. Birkaç hafta boyunca hemen hemen her gün oynuyorduk. Bir gün benden MSN adresimi istedi. Ben de ilk önce çekinerek olmadığını söyledim. Gerçekten o ana kadar aklımdan bile geçmemişti. Bir yabancıyla, hele başka bir erkekle görüşmeme kocamın tepkisi ne olurdu bilemiyordum, ama eminim çok kızardı. Nazmi ise ısrarla webcamda beni görmek istiyordu. Doğrusu yalan söyleyemem, ben de onu merak ediyordum.

Sonra MSN adresim olduğunu, fakat kocamdan çekindiğimi kendisine yazdım. Nasıl yapacağımı bile bilmiyordum ki… Bana MSN’e girmemi, sonra yapmam gerekenleri söyledi. Dediklerini aynen yerine getirdim. İlk kez birine webcam açıyordum. İlk kez ekranda onu gördüğümde biraz yadırgadım. Sonra günler geçtikçe ona alışmaya başladım. Bu benim için bir ilkti. Kocamdan sonra, sanal da olsa, bu kadar içli dışlı, samimi konuştuğum ilk kişiydi.

Webcamda her birbirimizi gördüğümüzde çok güzel olduğumu söyleyip, iltifat üzerine iltifatlar ediyor, o böyle yazıp konuştukça içim bir hoş oluyordu. Kaşlarımı gözlerimi saçlarımı çok beğeniyormuş, dudaklarım etli, tam istediği gibiymiş, vücudum çok orantılı ve harikaymış falan filan… Nazmi’yle ilişkimiz gittikçe değişik bir hal alıyordu. Gittikçe samimiyetimiz ilerlemişti. Şakayla karışık bana erotik fıkralar, hikayeler anlatmasını bile yadırgamaz hale gelmiştim. O anlatırken altımın ıslandığını hissediyordum.

Evet, sonunda ne yapıp etmiş, konuyu cinselliğe kadar getirmişti. Benim için ilk olan bu tür konuşmalar beni heyecanlandırıyor ve kalbimin hızlı bir şekilde küt küt atmasına sebep oluyordu. Yine de kocamı aldatmış saymıyordum kendimi… Gerçek değildi ki bunlar… İkimiz de bilgisayarın arkasındaydık, eli elime değmiyordu ki… Ne günah işliyorduk, ne de zina yapıyorduk.

Şimdi düşünüyorum da… Aslında bunlar Nazmi’nin bana empoze ettiği, benim de ayıla bayıla katıldığım, yalnız yaşadığım susuz çölde bir vaha bulmuş gibi üstüne atladığım, alttan alta beni kemiren suçluluk hissini yok eden, rahatlatan düşüncelerdi.

Bir gün yine yalnızdım. Gündüz vakti webcamda tekrar sohbet etmeye başlamıştık. Benim güzelliğimin kendisini çok etkilediğini söylerken ne demek istediğini, neresinin etkilendiğini elbette anlıyordum, ama bunu kendisine belli etmiyordum. Benim de ondan kalır yanım yoktu aslında… Ben de ondan etkilenmiştim. Yakışıklı, geniş omuzlu, kaslı, harika bir erkekti karşımdaki… Ona baktıkça aklımdan ayıp ayıp düşünceler, olmadık şeyler geçiyordu hep…

Beni yine iltifatlarla bir güzel yumuşatıp ıslanmama sebep olduktan sonra ayağa kalkmamı, boyumu görmek istediğini söyledi. Ben onun gazına kapılmış, dediklerini yapmaya başlamıştım. Aslında onunla sohbet ederken en güzel elbiselerimi giyiniyordum. O gün üzerimde üstten beyaz bir gömlek, alttan ise dizlerime kadar uzanan siyah renkli bolca bir etek giymiştim. Dar kesimli gömleğin altındaki göğüslerim sütyeni yırtacakmış gibi duruyordu.

Nazmi’nin sadece başı görünüyordu, ama yerinde duramadığını fark edebiliyordum. Belime göre kalçalarım büyüktü, ama bu Nazmi’nin çok hoşuna gitmiş olmalı ki, yalvarırcasına elbisenin altındaki o harika vücudumu görmek için dünyaları feda edebileceğini yazarken iltifat üstüne iltifat ediyordu. Yazdıklarını okurken amım resmen ıslanmıştı.

Israrla göğüslerimi görmek istiyordu. Her ne kadar olmaz desem de, sonunda onu kıramamıştım. Bir kaç düğme açıp dekoltemi genişlettim. Yetmedi. Daha da istiyordu. Daha… Daha… Biraz daha…

Ben de iyice azmıştım artık… Ne olursa olsun diyerek heyecandan titreyen parmaklarımla kalan düğmelerimi de açtım olduğu gibi, gömleğimi çıkardım. Sütyenimle kaldım. Sağa sola döndüm, yandan, önden sütyeni zorlayan göğüslerimi izlemesine izin verdim. Yine ısrar kıyamet başladı… Yine dayanamadım, sütyenimi indirip içinde sıkışmış iri memelerimi rahatlatıp ona sunmaya başladım.

Kendime, yaptıklarıma inanamıyordum. Kendini sergileyen bir orospu gibiydim kameranın karşısında… Kocamdan sonra ilk kez bir erkeğe çıplaklığımı gösteriyordum. Kocamdan sonra göğüslerimi gören ilk erkekti. Kocamın emmeyi pek sevdiği iri meme uçlarımı bir başka erkek görüyordu. O erkeğin aç bakışlarının etkisiyle yine kabarmışlar, parmak gibi olmuşlardı. Kekeledim, ellerimi göğüslerime götürerek,

-”Bakma bana öyle… Utanıyorum…” dedim fısıltıyla, duyulur duyulmaz…

-”Nasıl bakmam Gül?” diye inlercesine cevap verdi. “Öyle güzelsin ki… Öyle güzel göğüslerin var ki… Harikasın… Sana tapıyorum bebeğim… Hadi aç şunları, kapatma, doya doya bakmak istiyorum memelerine sevgilim…”

Artık onun esiri olmuş gibiydim, ne istese yapıyordum. Nazmi artık yerinde duramıyordu. Bana göğüslerimi avuçlayıp okşamamı, uçlarını parmaklarımın arasına alıp ezmemi söylüyordu. Bir yandan dediklerini yapıyor, bir yandan da ona belli etmemeye çalışarak istekle kabaran, kaşınan amımı okşuyordum. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, kamerayı bacaklarıma doğru döndürmemi isteyince,

-“Lütfen, bu kadar yeter… Daha ileri gitmeyelim!” diye ricada bulundum. Bu yaptıklarım çok yanlıştı. Evli bir kadındım ve çok korkuyordum. Ama ben ne söylesem de fayda etmiyordu. Yine ısrarına dayanamadım. Gözümü büyük bir açlık ve merakla beni seyreden erkekten ayırmadan, ayakta olduğum halde eteğimi yavaş yavaş yukarıya sıyırdım, külotuma kadar çektim. Süt beyaz bacaklarım tamamen açılmıştı. Bu kadarla yetineceğini düşünürken,

-“Hadi aşkım, külotunu da görmek istiyorum, lütfeeenn!” dedi. Nazmi’nin bana ‘Aşkım’ demesi beni acaip şekilde etkilemişti. İlk kez o gün giydiğim pembe külotumu ona gösterirken,

-“Aşkım, sen sulanmışsın, külodun ıslak!” deyince utancımdan hemen eteğimi indiriverdim. Gerçekten amım öyle sulanmıştı ki, külotumun ağı sırılsıklamdı. Nazmi, “Aşkım, bu normal bir şey… Ayrıca bu senin sağlıklı olduğunu gösterir!” dedi. Bir müddet kendime gelememiştim. Daha sonra bana,

-“Aşkım, benimkini görmek ister misin?” dediğinde heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım.

Çünkü daha önce kocamın sikinden başka sik görmemiştim. Her ne kadar ben olmaz desem de, o çoktan kamerayı aşağı indirmişti. Birden boğazım düğümlendi. Oturduğum koltuktan kaçar gibi kalktım, kameranın görüş açısından çıktım. Gördüğüm şey inanılır gibi değildi. Kocaman bir siki vardı, üstelik çok da uzundu. Nazmi beni görmüyordu, oysa ben kenardan ekrana, ona bakıyordum. Böyle bir siki rüyamda görsem inanmazdım. Kendimi direğe oturmuş gibi hissederdim. O kadar kalındı ki, o kocaman parmaklarıyla bile zor sarıyordu. Nazmi,

-“Aşkııım… Nerdesinnn?” diye yazarken, öyle azmıştım ki, o kocaman yarrağın amıma girmesi arzulamaya başladım.

Doğrusunu isterseniz bunca yıl evlilikten sonra amımın deliği genişlemişti sanki ve kocamın siki içini doldurmamaya başlamıştı. Kocam beni sikerken bile girip girmediğini fazla hissetmiyordum. Bir süredir amımdan çok arkamdan anal ilişkiye giriyorduk. İlk zamanlar bu ters ilişk**en acıdan başka bir şey hissetmezdim, ama daha sonra alışmak zorunda kaldım.

Bu ise durumu daha da kötüleştirmişti. Daracık göt deliğimde çabucak boşalan ve rahatlayan kocam bana götünü dönüyor, benimle ilgilenmiyordu. Ben de kendimi tatmin etmek zorunda kalıyordum bazen… Nazmi kocaman yarrağını okşarken, bir taraftan da,

-“Aşkııımm! Nerdesin? Ben de seninkini görmek istiyorum! Lütfeeennn!” diye yalvarıyordu.

Bunu ben de istiyordum, ama amımı beğenmez diye korkuyordum. Bu kadar etkileneceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Cesaretimi toparlayıp yüzüm görünmeyecek şekilde karşısına oturdum. Sonra eteğimi yavaşça yukarı çektim, ardından külotumu indirdim. Heyecanımı yenmek için biraz beklediğimde,

-“Hadi aşkım, amını göster bana! Yalamak istiyorum onuuuu!” diyordu. Daha fazla dayanamadım, yavaş yavaş bacaklarımı araladım. O an kendime inanamıyordum, sadece adını bildiğim birine webcamda amımı gösteriyordum. Amımın görüntüsü ekranda hiç de fena değildi.

-“Ohhh! Çok güzelmiş aşkım! Daha önce seninki gibi harika, güzel bir am görmedim. Sanki kız amcığı gibi… Yerim ben onuuu!” diye iltifat ediyordu. Amım sulanmış yanıyordu. Çeşit çeşit iltifatlarla beni daha da tahrik ederken, o kocaman yarrağından gözümü alamıyordum. O kocaman yarrağın amıma girmesini öyle istiyordum ki, bu nasıl olacaktı bir türlü kestiremiyordum.

-“Aşkım! amının dudaklarını aç, içine girmek istiyorum, aç hadi, aaaç! Yarrağımı amına sokacağım!” diye yazdığında, bende zevk ve heyecan birbirine karışmıştı.

Kalbim küt küt atıyordu, nefes alamaz hale gelmiştim. Kölesi gibiydim, ne isterse yapıyordum ve bütün bu olanlara inanamıyordum. Hayatımda kocamdan başkası olmamıştı. Oysa şimdi kocamdan sonra yabancı biri beni çok daha fazla etkiliyordu. Yaklaşık üç saattır sanal seks yapıyorduk. Başıma bir iş gelmeden bitirmek istiyordum, çünkü biri eve gelecek olsa bu durumda zor toparlanacaktım. Ama Nazmi yazdıklarıyla beni öyle tahrik ediyordu ki, amımın içinden akan beyaz kaygan sıvılar deliğimin ağzını doldurmuştu. Nazmi’ye,

-“Hadi boşal artık! Biri gelecek! Bu vaziyette yakalanmak istemiyorum…” dediğimde,

-“Hadi sen de amını okşa da, beraber boşalalım aşkım!” dedi.

Karşılıklı masturbasyon yapıyorduk. Birkaç dakika sonra büyük bir zevk dalgasının kasıklarımı sıkıştırdığını hissettiğim anda, Nazmi de boşalmaya başlamıştı. Ama ne boşalma! Boşalma anını daha iyi görebilmem için webcamı öyle bir ayarlamıştı ki, sikinin damarları iyice gerilmiş, fışkırtmasını görebiliyordum.

O anda ben de orgazm olup boşaldım. Daha önce böylesine şiddetli boşalma yaşadığımı hatırlamıyordum. Ben saniyelerce orgazm olurken, Nazmi’nin yarrağından akan döller bir kahve fincanını dolduracak kadar çoktu. Üstelik ileri doğru fışkırıyordu. Onun o kocaman sikinden akan döllerin amıma fışkırmasını öylesine arzu ediyordum ki… Offf, off! inanamıyorum yaa, bu gerçekleşecek miydi?

Bugün ilklerle tanışıyordum. Yaptığım her olay bir ilkti. İlk olan bir şey daha vardı, aynı saat içinde ikinci kez boşalmıştım. Daha önce peş peşe iki kez boşaldığım hiç olmamıştı. Üzerimde tatlı bir yorgunluk oluşmuştu. Nazmi üstünü başını düzeltirken, ben de külotumu yukarı çekip, eteğimi indirdim. Nazmi,

-“Aşkım, pişman mısın?” dedi.

-“Hayır, asla… Pişman değilim! İlk kez yaşıyorum bunu ve çok hoşuma gitti…” dedim. Sonra yazmaya devam etti. Yazdıklarını okudukça içimi korkuyla birlikte heyecan dalgası sarmaya başlamıştı, benimle buluşmak istediğini söylüyordu!

Aman Tanrım, bu nasıl olacaktı? Çevremde beni tanıyan herkes, mütevaziliğimin yanında, namusuna düşkün, tam bir aile kadını olarak biliyorlardı. Komşular benim yabancı bir erkekle ilişkimi duysalar eminim inanmazlardı. Oysa Nazmi, sanal seksle yetinmiyor, benimle buluşmak istiyordu.

Birçok senaryo yazdı. Bunlardan bir tanesi kafama yatmıştı, bizim burda semt pazarı Salı günü kurulduğundan, o gün buluşmamız çok daha kolay olacaktı. Zaten Nazmi’yle aramızda taksiyle yarım saatlik yol vardı.

-“Aşkım, bu planı daha sonra detaylı olarak kararlaştırırız, tamam mı?” diye yazdığında, ben de ilk kez,

-“Tamam aşkım!” dedim. Ona ‘Aşkım’ demiştim.

-“Öpüyorum aşkım! Sonra görüşürüz!” dedi. Aynı şekilde ben de karşılık verdikten sonra netten çıktık.

Bütün bu olaylar anlaşılmasın diye, Nazmi’nin öğrettiği gibi, bilgisayardan konuşma geçmişlerini sildim. Nazmi ile buluşup sikişmek için içimde karşı konulmaz bir arzu ve istek vardı. Acaba yaptığımız plan işe yarayacak mıydı?

Nazmi’yle webcamda sanal yaşadığım o anlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Aklım hep bacaklarımın arasındaydı. Amım sik istiyordu, ama kocam her defasında götten yapmayı tercih ediyordu. Zaten, kocamın siki götümün o dar deliğini anca doldurabiliyordu. O gece çok istekli olmama rağmen, kocam götüme boşaldıktan sonra arkasını dönüp uyumuştu. Bu hareketi beni her zaman sinirlendirmiştir. Aldatılmayı hak ediyordu bu öküz… Karmakarışık düşünceler içersinde, Nazmi’yi düşünerek uykuya daldım.

Fırsat buldukça Nazmi ile sanal seks yapıyorduk. Her seferinde bana, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz?” diye soruyordu. Bir gün nete girdiğimde, Nazmi her zamanki gibi sanki beni bekliyordu.

-“Aşkıım, nerdesin ya? Sen beni hasretinden öldürmek mi istiyorsun?” dedi. Yazışmamız uzadıkça uzadı ve iş yine aynı noktaya geldi, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz? Hem yarın sizin semtin pazarı değil mi? dedi.

-“Evet!” dediğimde,

-“Tamam işte… Yarın buluşuyor muyuz aşkım?” dediğinde, vücudumu tarif edemeyeceğim bir sıcaklık basmıştı. Heyecandan resmen titriyordum. Bir anda amım sulanmıştı. Nazmi’ye,

-“Bak aşkım, ben de buluşmak istiyorum, ama bu nasıl olacak ki? Ya görürlerse? Rezil olurum, biterim ben… Kocam beni öldürür…” dediğimde,

-“Aşkım, pazarın ters istikametinde bir yere park edeceğim, sen de kendi arabanmış gibi gelip bineceksin, hepsi bu…” dedi. Plan hoşuma gitmişti,

-“Peki ya sonra?” dediğimde, her şeyi detayına kadar anlattı… Bir arkadaşının sahilde dairesi varmış, arkadaşı tatilde olduğu için anahtarı da kendisine bırakmış.

-“İşte orası bizim aşk yuvamız olacak aşkım! Ne diyorsun?” dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Nazmi, “Bol bol zamanımız var. İnan bana bu zaman zarfında sana öyle zevkler tattıracağım ki, bulutların üzerinde uçacaksın!” dedi. Yarı merak, yarı endişeyle,

-“Neee? Bütün gün beni mi sikeceksin? Manyaksın sen yaa! O kadar saat sevişmek mi olur!” diyerek alay ediyordum.

-“Evet saatlerce sikeceğim seni!” dedi. Deli ediyordu bu adam beni… Hiç çekinmeden, utanmadan beni sikmekten bahsetmesi, amlı götlü konuşması… Bir anda tahrik oluyordum bir sözüyle…

-“Ufak at, civcivler de yesin!” diye takıldım. Nazmi,

-“Öyle olsun! Yarın görürsün!” dedi. “Evire çevire sikicem seni yavrum”

Artık kararı vermiştim, ertesi gün Nazmi ile buluşacaktım. Heyecandan sabaha kadar doğru düzgün uyuyamamıştım. Sabah yine iş için yola gidecek olan kocama kahvaltı hazırlarken heyecandan titriyordum. Bir ara kocam,

-“Hayrola Gül, hasta mısın? Yüzün kızarmış, ellerin titriyor?” dedi.

-“Bir şeyim yok, iyiyim…” dedim. Bilmiş bilmiş başını sallayıp,

-“Haa, anladım!” dedi. Öküz kocam bana yaklaşmasın diye adet gördüğümü söylediğim için ona yorumlamıştı. Kendimi sadece Nazmi için hazırlıyordum. Arzular biriktiriyordum erkeğime… Kocamın mıymıntı sevişmelerine, ufarak sikinin amıma, götüme girip çıkışına katlanamazdım. Kapıda dudaklarından öpüp,

-“Hayırlı işler kocacığım. Çok kalma bu sefer, erken gel..” diyerek yolcu ederken kekeliyordum. Kapıyı kapatıp sokakta kaybolana kadar pencereden onu izledim. Kocam gidince ilk işim banyoya girmek olmuştu. Bir gün önce ağda ettiğim yerler pürüzsüz ve tertemizdi. Aynanın karşısında vücuduma bakıyordum.

İnce belim, geniş kalçalarım, küçük yuvarlak memelerim, eminim Nazmi’nin hoşuna gidecekti. Derin bir çizgiyle ortadan bölünmüş amım patates gibi duruyordu. Gerdek gecesi bile bu kadar heyecanlı değildim. Komidinin çekmecesini açtım, bir müddet iç çamaşırlarıma baktım. Ten rengi, şeffaf iç çamaşırı takımında karar kıldım. Şeffaf olduğundan meme uçları ve amımın çizgisi anlaşılıyordu. Tam o sırada telefonum çaldı. Kalbim hızla atmaya başladı. Arayan Nazmi idi.

-“Aşkım, seni bekliyorum, hala çıkmadın mı?” dedi. Dilim tutulmuş, kekeliyordum. “Tamam aşkım, yalnız biraz acele et! Seni çok özledim!” dedi. Cevap veremedim, telefonu kapadım.

İç çamaşırlarımı giydikten sonra üzerine kollu bir badi ve siyah bir etek giydim. Biraz da renksiz bir ruj, hafif bir allık, az da fondöten. Hafif bir makyaj yapmıştım. Evden çıkarken dikkat çekmemem lazımdı. Gerçi makyaj yapmama gerek yoktu. Siyah parlak gözlerim, kırmızı dolgun dudaklarımın yanında pürüzsüz bir yüzüm vardı.

Dedim ya, dikkat çekmemem gerekiyordu. Son olarak alçak topuklu ayakkabılarımı ayağıma taktım. Evden çıkmadan Nazmi’ye çağrı attım. Aradı, beklediği yeri tarif edip arabasının plakasını falan verdi. Evin kapısını kilitleyip aşağıya indim.

Saat daha erken olduğundan dışarda kimseler yoktu. Hızlı adımlarla sokaktan uzaklaştım. Evle buluşma yeri arasındaki uzaklık sadece beş altı dakikaydı. Yol ağzına geldiğimde arabanın içindeki Nazmi’yi tanıdım. Etrafı kontrol ettikten sonra kapıyı açtım. Hızla öne oturdum ve

-“Bir gören olmadan gidelim hemen!” dedim.

Birkaç dakika içinde sahil yoluna çıktık. Araba çok lükstü ve harika kokuyordu. O ana kadar tek kelime etmemiştik. Yavaşlamaya başladı. Elini elimin üzerine koymuş, yavaş yavaş okşuyordu. Bakire kızlar gibi heyecandan titriyordum o elimi okşarken…

-“Eee aşkım, heyecanlı mısın?” dedi.

-“E… Evet!” dedim.

-“İlk olduğundan normaldir. Birazdan rahatlarsın. Biliyor musun aşkım? Gerçekten ekranda göründüğünden de fazlasın sen, çok güzelsin!” dedi. Teşekkürle birlikte,

-“Sen de çok yakışıklı görünüyorsun…” dedim. Profilden yola dikkat kesilmiş sert hatlı yüzüne bakıp ilave ettim, “Karizmatiksin!” Arabayı müsait tenha bir yere çekerek, bana doğru döndü ve

-“Yakından bakmak istiyorum sana aşkım!” dedi, başımı tutarak kendine doğru çekti.

Gözgöze geldik. Dudaklarım titriyordu. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ben de aynı şekilde onun dudaklarına yapıştım. Uzun süre birbirimizin dudaklarını sömürdük. İlk kez kocamdan başka bir erkekle öpüşüyordum. İnanamıyordum kendime…

Heyecan ve zevkten ölmek üzereydim, çok hoşuma gitmişti. Daha önce arabada hiç öpüşmemiştim. Zaten hiçbir zaman arabamız olmamıştı. Nazmi elleriyle oramı buramı ellemeye başlamıştı. Bacaklarımı okşuyor, memelerimi yoğuruyordu. Kendimden geçmek üzereyken yine de güç bela toparlanıp,

-“Dur, yapma! Burada olmaz! Birileri görebilir!” dedim nefes nefese… Boynumdan beni delirten dudaklarını, bacaklarımın arasından elini çekip yüzüme baktı,

-“Tamam aşkım… Hadi, aşk yuvamıza gidelim!” dedi. Aslında ne kadar istekli olduğumu görebiliyordu, ben de onun beni nasıl istediğini bacak arasındaki kabarıklıktan anlayabiliyordum. Mekan sorunumuz vardı sadece… Başka bir şey değil…

Bir müddet gittikten sonra bir sokağa girdi. Birkaç dakika sonra lüks bir binanın önünde durdu. Adım adım sikilmeye gidiyordum. Arabadan indikten sonra koluna girmemi söyledi, dikkat çekmememiz için öyle gerekiyormuş. Asansöre bindik ve 3. katta indik. Dairenin kapısını açıp içeri girdik. Artık geri dönüş yoktu, webcamda gördüğüm o kocaman sikini yemeden buradan çıkış olmayacaktı. Bunu kendim istemiştim.

Belimden tutarak ilerletti, lüks döşenmiş bir salona geçtik. Gerçekten mükemmel, zevk sahibi biri tarafından seçilmişti her şey, tüm eşyalar…Ben salonu incelerken, Nazmi’nin boş durmaya niyeti yoktu, belimden tutarak dudaklarıma yapıştı. Çekingenliğimi atmış, karşılık veriyordum.

Zaten oraya bunun için gitmemiş miydim? Bir orospu gibi, yabancı bir erkeğin peşine takılıp bu garsoniyer kılıklı lüks dairede onunla yalnız kalmayı bunun için, şehevi zevklerim, günahkar arzularım için istememiş miydim?

Öpüştükçe öpüşüyorduk. Elleri rahat durmuyordu, göğüslerimi, kalçalarımı, bacaklarımı, hemen hemen her yerimi okşuyordu. Sulanmaya başlamıştım. Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki. Önce badiyi çıkardı, sonra da eteğimi indirdi alışkın hareketlerle ve

“Ohhh, harikasın aşkım!” dedi. Şeffaf külotum çok hoşuna gitmişti. Sütyenin üzerinden, göğüslerimi dişliyor ve sıkıyordu. Diğer eliyle amımı avuçlamış, bacaklarımın arasını okşuyordu. Ayn anda her yerimde dolaşıyordu yaramaz, fakat işinde usta elleri… Şaşkına çeviriyor, delirtiyordu.

Kollarımı boynuna dolamış öpüşürken, göbeğime değen sertliğin büyüklüğü içimde fırtınalar koparıyor, beni tedirgin ediyordu. Bu sertliği yokladığımda kalınlığı inanılmaz haldeydi. Ben de rahat durmuyordum, kemerini çözüp pantolonu aşağı inince, işim daha da kolaylaşmıştı. Beyaz bir baksır giyiyordu, ama içinde sanki kocaman bir canavar vardı. Yoklarken gövdesini avuçlamıştım.

Aman Tanrım, inanılır gibi değildi. Parmaklarımla, ancak yarısını sarabiliyordum. Sakın korktuğumu sanmayın, benim için ilginç olan, öyle bir sikin varlığı idi. Zaten Nazmi’de böyle bir sik olduğu için onunla buluşmuştum. Kocamı aldatacaksam değmeliydi, mutlaka onu katlayan böyle bir aletle aldatmalıydım.

İnlemelerimiz salonda yankılanıyordu. Daha doğrusu inleyen bendim. Harika zevk alıyordum. Sütyenimi çıkarmış, memelerimin ucunu dudaklarıyla sıkıştırmış, içine çekiyordu. Öyle çekiyordu ki, sanki uçları kopacaktı. Bir müddet böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş göbeğimi yalarken külotumu topuklarıma indirdi.

Artık çırılçıplaktım. Kocaman elleriyle kalçalarımı okşarken, dudakları amıma inmişti. Önden bakınca çizgi gibi görünen yeri yalıyordu. Yalamanın şiddeti artınca vücudumu ağzına bastırıyordum. Boşalmak üzereydim, ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum. Sonunda dayanamadım, büyük bir zevkle boşalmaya başladım. “Ooh ohh!” diye saniyeler boyu istemsizce kasılırken, iliklerime kadar şehvetle sarsıldım.

Kocamın bile yalamadığı amımı başka bir erkek tiksinmeden yalıyordu. Bu harika zevki kocam bana yaşatmamıştı. Böyle bir erkeğe değil amımı, isterse götümü bile seve seve verirdim. Nazmi yalamaya devam ederken birden ayağa kalktı. Artık sikiş zamanının geldiğini anlamıştım.

Boxerini çıkardığında özgür kalan siki sağa sola yaylanarak sallanıyordu. Uzunluğu neredeyse dirseğimle bileğimin arası kadar vardı. Daha sonra kendisine sorduğumda 23 cm demişti. Kalınlığı yanında ise kolum ince kalıyordu. Kalınlığından değil de, boyundan çekiniyordum. Bir keresinde amımın derinliğini ölçmek için amıma patlıcan sokmuştum. Sonra patlıcanın işaretlediğim yerini ölçtüğümde, 19 santim vardı…

Komşu kadınlar arasında sohbet ederken, kocasını aldatanlara, “Orospuluk onun içinde var, kocası ne yapsın?” diye laflarken, aynı durum benim başıma gelmişti. Birazdan Nazmi’nin orospusu olacaktım. İnanın bana bunda benim bir suçum yoktu. Her kadın güçlü bir erkek tarafından sikilmek ister. Kocamın kendini tatmin etmekten öteye gitmediği bir evlilik ortamında böyle bir ilişkiye ihtiyacım vardı benim…

İkimiz de çırılçıplaktık. Nazmi’nin sikine kilitlenmiştim. Kocaman ucunun yanında, gövdesindeki şişmiş damarlar ona değişik bir hava veriyordu. Nazmi,

-“Aşkım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de,

-“Yo yoo, insanın inanası gelmiyor. Kocamınki aklıma geliyor da, içimden gülesim geliyor!” dedim. Beni dizlerimin üzerine çökertip,

-“Hadi aşkım! Şimdi sıra sende, yala da hünerlerini göreyim!” dedi.

Doğrusunu isterseniz, daha önce hiç sik yalamamıştım ve bunu Nazmi’ye de belli etmek istemiyordum. Acemi bir şekilde ucunu öpüyordum. Ucunda biriken kaygan bir sıvı dudaklarıma yapışıyordu. Bütün bunlar olurken öyle sulanmıştım ki, am suyum baldırlarımdan aşağı süzülüyordu…

-“Anladım aşkım! Sanırım daha önce kocanla böyle bir şeye kalkışmadın. Yatak odasına geçelim de, daha rahat sikişiriz aşkım!” dedi kollarımdan tutup ayağa kaldırırken…

-”Aşkım konuşma böyle, utandırıyorsun beni…” diyerek boynuna sarıldım utançla… Saçlarımdan tutup az önce sikini yalamaktan ıslanmış dudaklarıma hırsla yumuldu.

-”Az önce sikimi öptün aşkım. Yarrağımı yaladın, ağzının içinde sikimin başını emdin.. Biraz sonra sikeceğim seni… Sikilmeyi bekleyen ıslak amcığına yarrağımı sokmak istiyorum bir an önce… Deli ediyorsun beni kadınım… Çıldırıyorum senin için…”

Ayaklarımı yerden kesip kucağına aldı. Ben de bacaklarımı beline doladım. Dilini ağzımın içine sokup, dudaklarımı emerken, bir yandan yatak odasına yürüyor, yürürken siki kalçalarıma çarpıp duruyordu. Öpüşürken sırt üstü yatırdı. Beline sardığım bacaklarımı çözdükten sonra, içime girmesini beklemeye başladım. Bacaklarımı aralayıp ıslak kadınlığıma baktı hayran hayran,

-“Hazır mısın aşkım?” dedi.

-“Hazırım aşkım! Sik beni, artık dayanamıyorum!” diyebildim arzudan, şehvetten kıvranarak… “İçime gir artık… Sik beni…” Bacaklarımı iyice açtıktan sonra kendisi de uygun pozisyona geçti. Bacaklarım ayrıldığından olsa gerek amımın dudaklarının gerildiğini hissettim…

Eğilip diliyle amımı iyice ıslattıktan sonra doğruldu, sikini gövdesinden tutup, o iri başını şehvetten sulanmış amımın dudaklarına değdirdi. O anda ürperdim. Sonra o sert gövdesini birkaç kez ileri geri hareket ettirerek, sikini amımın dudaklarına sürttü. Her şeyimle hazırdım. Amım ıslanmış, kilitorisim kabarmış, meme uclarım şişmişti. Sabun gibi kaygan amımın deliğine sikinin başını ayarladı.

Alıştırmak için, belini ileri geri hareket ettiriyordu. Amımın ağız kısmı gevşerken, yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Amımın küçük dudakları gerildi, zorlandı, ama pes etmedi. Kocaman ucunu soktu, ardından gövdesi de içeri girdiği anda, ben,

-“Oohhh!” diye inledim. Sesim odanın duvarlarında yankılanmıştı. Sadece kafası girdiği halde, “Aşkıım! Lütfeeenn, yavaş yavaş sok!” diyebilmiştim.

Küçük küçük ritimlerle ileri geri belini oynatırken, her seferinde derine, daha derine giriyordu. Hayalini kurduğum sik artık içimdeydi. Amımın deliği sabunlanmış gibi kayıyordu. Bu kayganlık, sikinin daha rahat hareket etmesine sağlıyordu. Zaman geçtikçe hızlı hızlı ileri geri hareket ederek sokmaya başladı. Kalınlığı tamamen içimi doldururken inanılmaz zevk alıyordum.

-“Ohhh Nazmi, sakın durmaaa! Ahh, ohhhh, ağğğııhhh… İşte bu! Erkek dediğin kadınını böyle sikmeli!” diye ağzımdan saçma sapan sözler dökülüyordu. Kocamın siki yüzünden çok geniş sandığım amımın deliği zevkten zonkluyordu. Zaman zaman dibine çarpan uzunluğu midemi deler gibiydi. Nazmi işini harika yapıyordu. Dudaklarıma yapışmış öperken, elleriyle de göğüslerimi yoğuruyordu. Bir ara merak edip,

-“Aşkım, hepsi giriyor mu?” diye sordum.

-“Görmek istermisin?” dedi.

-“Evet!” dedim. Zorlandığımı hissettiğim sırada sikine baktım. Gerçekten de bir kaç santimi girmiyordu. Ama kalınlığı harikaydı. Nazmi hızlanmaya başlamıştı. Sürtünme nedeniyle amımın deliği yanıyordu. O anda zevkten kasılmaya başlamıştım,

-“Ohh aşkım, geliyorum, geliyorum, devam et lütfeenn!” diye yalvarırken, Nazmi daha da hızlandı.

-“Korunuyor musun aşkım? dedi.

-“Ohhh, eveeettt, eveeettt!” diye inledim. Belimi tutup, hızla kendine doğru çekerken, sert sert sikiyordu amımı. İşte tam o anda beynim uyuşmaya, kasıklarım sıkışmaya başladı. Zevk dalgasının tüm vücudumu sarmaya başladığı anda sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Aman Tanrım, bu ne zevkti öyle!

-“Ahh! Ohhh! Ahhh! Ohhh!” diye inlemelerim Nazmi’yi daha da çoşturmuştu. Boşalmam bittiği anda, o da kasılmaya başladı. Döllerinin sıcaklığı içimi yakıyordu. Hem sikiyor, hem boşalıyordu. Bana göre dakikalarca boşalmıştı.

Hareketleri yavaşlayınca üzerimden çekilip yanıma uzandı. İkimiz de yorgun bir halde odanın tavanına bakıyorduk. Mutlu olup olmadığımı sordu. Dudaklarından öpüp,

-“Aşkım! Ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım!” dedim.

-“Bu alıştırma dönemi, akşama daha çok var!” dedi.

-“Ne yani, yine yapacak mıyız?” dedim.

-“Aşkım, dedim ya, bu alıştırma dönemi, önce çorbayı içtik, daha sonra ana yemek, üzerine de tatlı yiyeceğiz!” dediğinde, ikimiz de kahkahayı bastık.

-“Manyaksın sen yaa… Bu kadarı bana çok bile!” dedim.

Yorgundum, ama sike de doymuştum. Saate baktığımda saat 11’e geliyordu. Yaklaşık akşama kadar bir kaç saatimiz daha vardı. İçime boşaldığı için amım vıcık vıcıktı. Duş almak için kalktığımda, amımın içinden döller süzülmeye başladı, elimi amıma kapatarak banyoya gittim.

Tuvalet kağıdıyla tampon yapıp amımdaki döllerin çıkması için banyoda, dakikalarca bekledim. Kocam bir sene biriktirse bile, bu kadar dölü amıma boşaltamazdı. Önce ben, sonra da Nazmi duşumuzu aldık. İkimiz de çırılçıplak olduğumuz halde ben mutfağa geçtim. Nazmi’yi bilmem, ama ben çok acıkmıştım. Mutfakta yiyecek olarak birşey yoktu,

-“Aşkım ben çok acıktım!” dedim. Nazmi de dolabın üzerindeki numarayı arayıp kebapçıdan siparişler verdi. Siparişlerin gelmesini beklerken Nazmi’ye, “Aşkım, seninkinin inik hali bile çok büyük! O kadar kocaman şeyi nasıl aldım inanamıyorum… Peki, sen benimkini nasıl buldun?” diye sordum. Nazmi kahkahayla,

-“Kadın milleti işte, önce almaya korkarlar, sonra da tekrar tekrar isterler. Seninkine gelince, gerçekten çok güzel amın var. Üstelik senin düşündüğün gibi geniş de değil. Bence oldukça dar!” dediğinde, bu çok hoşuma gitti. Demek ki amımı beğenmişti…

Bu ilk sikiş bana yetmişti, ama sanırım bu bugün son olmayacaktı. İlk sikilmem gerçekten mükemmel geçmişti. Komşuların dediği gibi, ben de artık tam bir orospu olmuştum. Ve eminim ki, komşularımın içinde en büyük yarrağı ben yemiştim. Benim için, hiç bir şeyden haberi olmayan biri olarak söz eden komşularım, bu yaptığımı duysalar acaba ne derlerdi?

Nazmi salona geçmiş, çok geniş bir koltukta sırtüstü çırılçıplak yatıyordu. Ben halen mutfakta dolapları karıştırıyordum, belki bisküvi falan bulurum diye. Nazmi seslendi,

-“Gel aşkım, yanıma gel. Birazdan kebaplar gelir!” dedi. Sesi hem yumuşak hem de içimi okşuyordu. Kıvırta kıvırta yanına gidip sokuldum. Memelerimi vücuduna yapıştırdım. Bir bacağımı bacaklarının arasına soktum. Bacağı bacaklarımın arasında olduğu için kılların sürtünmesi hoşuma gidiyordu. Sonra başımı göğsüne yasladım ve

-“Aşkım, amımı gerçekten beğendin mi? Sence amım nasıl? Gerçekten zevk aldın mı amımdan?” diye sordum. Nazmi tebessüm ederek,

-“İnan bana, her erkeğe zevk verecek bir amın var aşkım. Üstelik zevk vermesini ve zevk almasını biliyorsun. Anlattığına bakılırsa kocanın siki parmak kalınlığında bir şeymiş, öyle olunca da amının geniş olduğunu sanıyorsun. Bana göre çok dar amın var. Üstüne üstlük hem sulu hem de çok sıcak!” dediğinde, sevinçle dudaklarından öptüm.

O güne kadar kocamla bile konuşmadığım şeyleri Nazmi ile konuşurken oldukça rahattım. Sonra aklıma bir soru daha takılmıştı,

“Aşkım, bir şeyi daha öğrenmek istiyorum…” dedim. “Her kadın senin gibi biriyle evlenmek ister. Neden evlenmedin? Bir de, etrafta bu kadar güzel ve genç kızlar varken neden benimle ilgilendin?” dedim. Nazmi,

“Evlenmedim, çünkü evlenmek beni korkutuyor. Evlenince eşimi aldatmaktan çekiniyorum. Yani ben tek kadınla yapamam. Diğer konuya gelince, benim evli kadınlara karşı zaafım var. Üstelik senin gibi korkan ve çekinenlere, hele kapalılara dayanamıyorum. Kapalı kadınların bir çoğu cinsel yönden tatminsizlik çekiyor. Onları ayarlama işi daha sorunsuz ve daha da kolay oluyor!” dedi.

-“Pekiii, kocaları duyar diye hiç korkmuyor musun?” dedim.

-“Evli ve özellikle türbanlı kadınlar daha kurnaz oluyor. Dışarda kapalı ve örtülü oldukları için kocaları kendilerini aldatmayacağını sanıyorlar. Ama onlar şeytana papucu ters giydiriyorlar!” dedi. “Yanlış anlama, bu sadece bir genelleme!” dedi. Dudaklarımdan öperek, “Sen harika birisin, bunun seninle alakası yok!” dedi.

Ne demek istediğini anlamıştım, ama bunun önemi yoktu. Çünkü ben de isteyerek onun koynuna girmiştim. Doğrusunu isterseniz adam bir kadına nasıl davranacağını ve sikmesini çok iyi biliyordu. Üstelik kocaman yarrağınının yanısıra fiziksel olarak da çok güçlüydü. Anlattıklarına bakılırsa benim gibi evli bir çok kadın sikmişti. Bu beni pek de ilgilendirmiyordu. Önemli olan şu an benimle olmasıydı.

Bütün bunları konuşmak amımın sulanmasına neden olmuştu. Ayrıca o anlatırken, ben yarrağıyla oynuyordum. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki, yarağı avucumda iyice sertleşmişti… Başımı göğsünden aşağıya doğru kaydırdım. Yarağının kocaman mantar gibi kafası gözlerimin içine bakıyordu.

Küçük küçük öpmeye, ardından dilimle etrafını yalamaya başladım. Sonra kafasının yarısını dudaklarımın arasına aldım. Öyle sıcak ve yumuşaktı ki, bunu kelimelerle anlatamam. Elimle gövdesini sıvazlarken, kocaman kafasını da ağzıma almış somuruyordum. Bu hareketim Nazmi’nin çok hoşuna gidiyordu, gözlerini kapamış, ne dediğini anlamadığım bir şeyler mırıldanıyordu. Nazmi koltuktan doğrularak,

-“Beraber yapalım!” dedi ve sırtüstü olduğu halde benim başım onun bacaklarına doğru, onun başı benim bacaklarıma doğru olacak şekilde vücudumu çevirdi. 69 olmuştuk. “Ohhhh!” diye mırıldanıp amımı yalamaya başlamıştı bile. Şişmiş olan klitorisimi dudaklarının arasına sıkıştırıp ezerken, zaman zaman da diliyle yalıyordu.

Onun bu yaptığı beni daha da azdırırken, ben de onun yarrağını hızla ağzıma sokup sokup çıkarıyordum. Her an boşalabilirdim. Nazmi bunu anlamış olacak ki, geri çekilerek domalmamı söyledi…

Bir an irkildim. Kocam ne zaman domal dediyse götümden sikmişti. İtiraz bile etmedim, dediğini yapıp domaldım. Avucuna tükürüp önce yarrağın ucuna, sonrada amımın ağız kısmına sürdüğünde rahatlamıştım. Yarrağının kafasını amımın dudakların arasına birkaç kez sürttükten sonra, amımın deliğine ayarladı. Belimden tutup kendine doğru çektiğinde yavaş yavaş içime doğru girmeye başladı.

Zorlanmaya başlamıştım ki, elimde olmadan böğürdüm. Dibine kadar soktuğunda ise amımdaki boşluk tamamen dolmuştu. Amımın dudakları gerilmiş, yarrağını sımsıkı sarmıştı. Zorlanmama rağmen içimin kayganlığı beni rahatlatıyordu. Biraz bekledikten sonra yarağını ileri geri hareket ettirmeye başladı. İleri sokunca, “Ahhh!”, geri çekince de, “Ohhhh!” diye bağırıyordum. İnanın dayanılır gibi değildi, ama büyük zevk alıyordum… Az sonra öyle hızlanmıştı ki,

-“Ahhhh! Ohhhh! Çok güzeeel! Harikasın aşkımmm! Ahhh yavaşşşşş! Sert vurma aşkım, karnımı deleceksin!” diye inliyordum. O anda kocam bile gelse umrumda değildi, beni bu sikişten kimse alıkoyamazdı. Nazmi de hırlamaya ve argo argo konuşmaya başlamıştı.

-“Demek kocanın siki küçük haaa! Al bakalım orospu büyük yarrağı! Seni öyle sikeceğim ki, amın yarrağa doyacak, parçalayacam amını!” demesi beni biraz endişelendirmişti, fakat argo sözleri beni daha da tahrik ediyordu. Ben de ona uydum ve

-“Kocamın sikemediği amımı parçala, darmadağın et! Sik beni, doyur amımı, doyuuurrr! Ahhh! Ohhhh! Haarikaaa!” diye bağırıyordum.

Yaklaşık on dakikadır bu şekilde sikişmeye devam ediyorduk. Nazmi’nin boşalmaya, benim de bu pozisyondan ayrılmaya niyetim yoktu. Adam gibi sikilmek dedikleri bu olmalıydı. Bu yaşadıklarımı bir gün önce hayal bile edemezdim. Gerçek sikilmek böyle bir şeymiş…

Nazmi kadar ben de terden su olmuştum. Bir ara yarrağını amımdan çıkardığında amımdan havayla karışık bir ses geldi. Sanki çocuk doğurmuştum. Bacaklarımın arası rahatlamış gibiydi. Beni koltuğun kenarına yatırıp, bacaklarımı omuzuna aldı ve tekrar amıma soktu, belimden tutup sikmeye başladı.

Sikerken gözlerinin içine bakıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, sikme sesleri odada yankılanıyordu. Ahlar ohlar arasında inlerken birden beynim uyuşmaya, vücudum titremeye, kasıklarım sıkışmaya başladı. Büyük bir zevk kasırgası bedenimi sarıyordu. Nefesim kesilmeye, nabzım hızlı hızlı atmaya başlamıştı.

“Hızlı! Daha hızlııı! Devam et! Devam et lütfen! Ahhh! Ohhh!” bu kelimeleri sayısızca tekrarlamıştım. Üçüncü kez boşalıyordum. Bu benim için bir rekordu. Ve çok büyük zevk almıştım…

Ben boşalırken, Nazmi daha da hızlanmış, yarrağı amımı yırtacak gibiydi. Sürtünmeden amımın ağız kısmı yanıyordu. Nazmi’nin ise boşalmaya niyeti yoktu. Boşalmamın üzerinden bir kaç dakika geçmişti ki, amımın içi sanki kurumaya başlamıştı. Böyle olunca da acımaya başladı.

-“Aşkım! Boşal artık acımaya başladı!” dedim. Nazmi beni duymuyordu bile. O sikti ben bağırdım. O sikti ben bağırdım. Bir ara amımın yırtıldığını düşünmeye başlamıştım. Öylesine acıyordu ki ağlamaya başladım.

-“Lütfen Nazmiiii, çok acıyooorr! Lüütfeennn!” diye yalvarırken, boşalmasını ve içimden çıkmasını istiyordum. Nitekim benim boşalmamdan tam 20 dakika sonra böğürerek boşalmaya başladı. Hem sikiyor hem boşalıyordu.

Kuruyan amıma dölleri bile ilaç olmamıştı, aksine sıcak dölleri hırpalanan yerlerimi yakıyordu. Sonra yavaşladı ve içimden çıktı. Koltuğa bıraktı beni. Ağladığımı görünce,

-“Özür dilerim aşkım, bir daha olmayacak!” dedi. Başımı koynuna getirerek teselli etmeye çalışırken, kapı zili çalmasıyla toparlandık. Kebapçı gelmişti. Nazmi üzerine bir şeyler giyindikten sonra kapıyı yarım açıp, çocuğa para verip, “Üstü kalsın!” diyerek siparişleri aldı, kapıyı kilitledi tekrar. Yanıma gelip,

-“Kalk aşkım, duş al da soğumadan yiyelim!” dedi. Hiç konuşmadan dediğini yapıp duş aldım çıktım. Sonra kendisi de duş aldı geldi. Üzgün olduğumu görünce, “Özür diledim ya aşkım. Kendimi tutamadım işte…” diye teselli ederken, ben siparişleri hazırlamak için mutfağa gittim. Doğrusunu isterseniz öyle acıkmıştım ki, o anda amımın acısını bile unutmuştum. Amım öyle tahriş olmuştu ki, birkaç gün kolay kolay sikiş yapamazdım herhalde.

Kebaplarımızı yerken hiç konuşmamıştık. Öyle acıkmıştım ki, büyük lokmalarla karnımı doyurmaya çalışıyordum. Büyük bir kutu ayranla birlikte kebabı 5 dakika içinde bitirmiştim. Karnımın doyması beni mutlu etmişti ve amımdaki sızlamalar biraz dinmiş gibiydi. Başımı bacaklarımın arasına eğerek amıma baktım, korkunç hali vardı. Amımın ağız kısmı morarmış ve sanki şişmişti. Perişan haldeydi. Daha önce pembe olan deliğim morarmış haldeydi.

“Aşkım şunun haline bak! Mahvettin amımı!” diye sitem ettiğimde, özür dileyerek beni teselli etmeye çalıştı. Ona kızmaya hakkım yoktu, onun o kocaman yarrağını ben istemiştim. Zaman o kadar hızlı akıyordu ki, saat 13:00 olmuştu. Nazmi,

-“Aşkım, istersen biraz uzanıp dinlenelim, ikimizin de buna ihtiyacı var.” dedi. Sonra kollarını belime ve bacaklarıma sararak kucağına aldı, beni yatak odasına taşıyıp, yatağa bıraktı. Bu hareketi çok hoşuma gitti. Böyle bir taşımayı kocamdan görmemiştim. Göğsüne yaslanarak dinlenmeye çekildik. Yaklaşık bir saat uyumuşum. Uyandığımda Nazmi halen uyuyordu. Onu da uyandırdım,

“Kalk aşkım, saat ikiye geliyor. Çıkmalıyım!” dedim. Nazmi ise,

-“Günaydın aşkım, iyi dinlenebildin mi?” dedi. Evet anlamında başımı salladım. Sırtüstü döndüğünde göbeğine vuran yarrağı (şlap) diye ses çıkardı… Yarrağı kalkmış, heykel gibi duruyordu. Hayretle,

-“Aşkım onun hali ne öyle?” demişim.

-“Ne olacak aşkım, seni istiyor!” dedi.

-“İnanmıyorum sana yaa… Yine mi? Üstelik sen de biliyorsun ki, amımın içi tahriş olmuş durumda, acısına dayanamam!” dedim.

-“Bak aşkım, çorbayı içtik, ana yemeği de yedik, şimdi de tatlı yeme zamanı!” dedi.

-“Tatlı derken ne demek istiyorsun, anlamadım?” dedim. Ne demek istediğini gerçekten de anlamamıştım. Bana sarılarak,

-“Yerim ben seni yavrummm! Tatlının ne olduğunu öğreteceğim sana!” dedi. Yavaş yavaş öpmeye ve okşamaya başlamıştı…

Bacaklarımın arasındaki sızı hala geçmemişti. Canım sikişmek istiyordu, ama amımın içi tahriş olduğundan canım yanabilirdi. Dudaklarımız birleşmiş öpüşürken, bir eliyle göğüslerimi, diğer eliyle de kalçalarımı okşuyordu. Nazmi oldukça istekli olmasına rağmen ben tedirgindim. Kucağında olduğum halde uzun müddet öpüştük, koklaştık. Sonra beni yüzü koyun yatırarak, önce boynumu, sonra sırtımı, daha sonra da kalçalarıma kadar indi.

Güçlü elleriyle kalçalarımı sıkıp eziyor, sonra da gerip yalıyordu. Dolgun kalçalarımın arasındaki koyu kahverengi deliğim kaygan dil darbeleriyle kasılıyordu. Aman Tanrım, gerçekten çok hoş bir durumdu. Daha önce böylesini ne duymuş, ne de işitmiştim. Nazmi, resmen götümün deliğini yalıyordu.

Diliyle götümü becerirken, tarifi imkansız bir zevk alıyordum. İnlemeye başlamış, mırıldanıyordum. Bu sırada tahriş olmuş amım, iyice sulanmıştı. Nazmi’nin tatlısı bu olmalıydı. Yani, tatlı dediği şey, belli ki beni götten sikmesi olacaktı. Kocamın sikmekten zevk aldığı götümü, sanırım Nazmi de sikecekti.

Elleriyle kalçalarımı iyice germiş, yalıyordu. Yumuşak kalçalarımı hamur gibi yoğuruyordu. En az on dakikadır beni delirtmeye devam ediyordu. Üzerimden çekilerek, kalkmış yarrağını ağzıma verdi. Yalamalarının verdiği arzuyla, istekli bir şekilde onun yarağını, yalıyor emiyor ve de sıvazlıyordum. Yarrak tam kıvama gelmişti ki,

-“Aşkım, şimdi tatlı yeme zamanı! Hazır mısın?” dedi.

-“Neye hazır mıyım canım?” dediğimde,

-“Götten sikmek istiyorum seni Gül!” dedi. Biraz heyecan, biraz endişe, biraz da korkuyla tedirgin olmuştum.

-“Ama been… Şeyy yani… Seninki çok kalın!” diyebilmiştim.

-“Merak etme aşkım, kayganlaştırıcı krem var. İnan bana, çok kolay olacak!” dedi.

-“Aşkım yaa… Arkamdan sikmesen olmaz mı?” dedim.

-“Gülüm, korkuyor musun yoksa? Hem bilmen gerekirdi, erkekler götten sikmeyi çok sever! Bak gör, zamanla sen de isteyeceksin!” dedi.

İster miyim bilemem ama, kocam götüme soktuğu gibi boşaldığından, bu tür ilişki hoşuma gitmiyordu. Üstelik Nazmi’nin kolay kolay boşalacağını düşünmüyordum.

-“Domal aşkım, biraz krem süreyim, senin için de iyi olur!” dediğinde, ben de dörtayak olup dediğini yaptım. Parmaklarına sürdüğü kremi götümün deliğine yediriyordu. Gerçekten de krem çok kaygandı ve bolca sürmüştü. Yarrağına da bolca sürdükten sonra, bacaklarımı açtı, belimi aşağı bastırıp kalçalarımı da geriye çıkardı. Beklenen o an gelmişti. İyice sertleşmiş yarrağı, sağ eliyle tutarak götümün deliğine ayarladı. Sağa sola kayan yarrak bir türlü girmiyordu. Biraz da benden kaynaklanıyordu, çekindiğim için kendimi sıkıyor ve kasıyordum.

-“Rahat bırak kendini aşkım, gevşemeye bak!” diyordu.

Deliğime yaptığı baskılar sonucu gevşeyen delik az da olsa açılmıştı. Nazmi’nin işi daha da kolaylaşmaya başlamıştı. Yarrağını yavaş yavaş ileri geri hareket ettirince iyice gevşemiştim. İstese bir anda sokabilirdi, ama sokmuyordu. Kremin verdiği kayganlık acımasını engelliyordu…

Birden, “Ahhhhhh!” diye bağırdım. O an yarrağının kafası deliğe girmişti. Arkamda dayanılmaz bir gerilme vardı. Yarrağını öyle sıkıştırmıştım ki, sanki boğacaktım. Birkaç saniye bekledikten sonra kaçmamı engellercesine belimden tutmuş, yavaş yavaş ve de alıştıra alıştıra, ileri geri hareket ederek, santim santim sokuyordu. Yarrak içeri doğru girmeye başlamıştı. Zorlanıyordum, ama sesimi de çıkarmıyordum. Gövdesinin yarısı içimdeydi artık,

-“Aahhh! Aahhh! Yavaş lütfeeenn!” diye, acıyla karışık inliyordum.

Dakikalardır devam ediyordu. Devam eden bu durum karşısında daha rahat hareket etmeye başlamıştı. Nihayet sonuna kadar sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Artık resmen götümden sikiliyordum…

Bir ara götümden tamamen çıktığında, büzüğümü sıkamadığımı farkettim, kim bilir ne durumdaydı. Arkamda açık kalmış kocaman bir delik vardı, göremiyordum ama hissedebiliyordum. Kayganlaştırıcı kremden tekrar götüme sıktığında, rahat bir şekilde içime akmıştı.

Yarrağına da bolca sürdükten sonra, tekrar deliğe ayarladı. Bu sefer az bir bastırmayla girmişti. Kremden olsa gerek zorlanmamıştım. Şimdi çok daha rahat sikiyordu götümü… Saniyeler dakikaları kovaladıkça kovaladı. Kocaman yarrak içimde bir kayboluyor, bir çıkıyordu. Belimden tutmuş, hızla kendine çekiyordu. Her sokuşta süt beyaz kalçalarım sarsılıyordu.

Daha önce kocamın yaptıklarını düşündükçe neden götten zevk almadığımı şimdi daha iyi anlıyordum. Nazmi yaklaşık 15 dakkadır sikiyordu götümü. Oysa kocam, iki üç git gelden sonra hemen boşalıyordu. Nazmi tam bir erkekti. Bana mı öyle geliyordu bilmiyordum, ama kocamı aldattığıma değmişti. Götten sikilirken bile zevk aldırıyordu. Bir ara Nazmi,

-“Götten siktiğim için kızıyor musun bana aşkım?” diye sorduğunda,

-“Ohhhh Nazmiii! İnanamıyorum yaa, götten zevk alabileceğimi rüyamda yaşasam inanmazdım. Ben seninle kadınlığımı yaşıyorum. Beni bu zevklerden mahrum bırakma yeter!” diyebildim.

Gerçekten de zevkten inlemeye başlamıştım. Götten sikilirken, amımın dere tepe taştığını hissediyordum. Amım tahriş olmasına rağmen bir elim ordaydı. Nazmi götümü sikerken, ben klitorisimi okşuyordum. Yirmi dakikadır götümü sikiyordu, boşalmaya da niyeti yoktu. Durum öyle bir hal almıştı ki, yarrağının tamamı amcığıma girmezken, şimdi tamamı götüme giriyordu. Ahlar ohlar arasında sert sert sokuyordu. Odanın içi, ‘şak şuk, şak şuk’ sesleriyle yankılanıyordu. Öyle abanıyordu ki, taşaklarını da götüme sokmaya çalışır gibiydi.

Sonra beni sırtüstü yatırıp sikmeye başladı. Sırtüstü olduğum halde götten sikerken, göğüslerimi emip, daha sonra da dudaklarıma yapışmıştı. Bu pozisyonda götümü sikerken, vücudunun amıma sürtünmesiyle kasılmaya başladım. Tanrım! Müthiş zevk alıyordum. Büzüğüm dolu olduğu için kasılırken sıkamıyordum. Zevkten inliyor, böğürüyordum ve orgazm oluyordum. Bu boşalmayı 4. kez yaşıyordum ve rekor üstüne rekor kırıyordum.

Nazmi halen bitmemişti, yeniden pozisyon değiştirdik. Bu sefer o sırtüstü yatmış, ben de kocaman yarrağı kendi ellerimle götüme sokup üzerine oturmuştum. Ata biner gibi üzerine oturup kalktım. Birkaç dakika böyle devam ettik, sonra beni sağ omuzumun üzerine yatırıp, yandan sikmeye başladı götümü…

Finalde, bacaklarımı omuzuna alıp götüme soktu, tüm ağırlığıyla yüklenerek. Birkaç dakika boyunca, deliler gibi bağırıp çağırarak, küfürler ederek götümü parçalarcasına sikerken, aniden böğürmeye başladı. Ben paramparça olmuş haldeydim ve Nazmi ise götümün en derinlerine boşalırken çıldırmış gibiydi. O sırada bağırtılarım dairenin içinde yankılanıyordu. Saniyelerce boşaldı, boşaldı, boşaldı… Sonra da yana düşerek yatağa uzandı.

İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Koşarak tuvalete gittim, klozete oturdum. İçimdeki döller tamamen çıkmıştı. Tahret alırken büzüğümün hali beni oldukça korkutmuştu. Ağız kısmı öylesine açılmıştı ki, kolumu soksam girebilirdi. Zaten Nazmi’nin yarrağı kolumdan kalın sayılırdı.

Saat epey ilerlemişti, eve gitmem gerekiyordu. Banyoya geçip duşumu aldıktan sonra üzerimi giyindim. Nazmi salondaki koltuktaydı, dal taşak oturuyordu. Yanına oturup, dudaklarından öperek,

-“Aşkım ben gidiyorum!” dedim.

-“Görüşürüz aşkım!” dedi. “Benim kalıp ortalığı toparlamam lazım. Sana bir taksi çağırsam kızmazsın değil mi bebeğim?” diyerek öptü beni…

-”Şey… Sen telefon edince aceleyle çıktım evden… Ne çantam, ne param var yanımda aşkım…”

Yerimden kalkamıyordum, gerçekten çok yorulmuştum. Nazmi durumumu görüyordu. Telefonla taksi çağırdı ve taksiye vermem için bana 100 lira verip kapıdan uğurladı. İnanılmaz zevklerin yanında 100 lira da para almıştım. Parayı aldığım için değişik bir duyguya kapılmıştım ve kendimi orospu gibi hissettim. Çünkü o kadınlar hem sikişiyor, hem de para kazanıyorlardı. O anda benim de o orospulardan bir farkım yoktu. Yüz liraya kocamı aldatmıştım. Hem de ne aldatma!

Evin bir alt sokağında taksiden indim. Doğru dürüst yürüyemiyordum. Bacaklarım birbirine dolanıyordu. Yürürken kalçalarımı kontrol edemiyordum. Komşular anlayacak diye ödüm kopuyordu. Sorun yaşamadan kendimi eve attım. Yarım saat sonra yatakta ölü gibi yatıyordum. Kocama da geldikten sonra bir hafta boyunca yanaşmadım. Çünkü götümün deliği öylesine gevşemişti ki, sikildiğimi anlamamasına imkan yoktu.

O gün Nazmi’yle yaşadıklarım sadece bir başlangıç oldu ve beni aklımın ucundan geçmeyen çeşitli maceralara sürükledi…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Trendeki sikicim

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Trendeki sikicim

Daha birkac gün evvel yasamis oldugum basimdan gecen bir sex macerasini anlatacagim sizlere…Gecenlerde sabah saatlerinde trenle canimin cektigi yere plansizca gitmek icin yola koyuldum ilk 8 kompartiman doluydu ben ise kafami dinlemek icin en sonlara dogru bos olana dogru gittim ve güzelcene yerime yayildim ve pencereden disariyi manzarayi seyretmeye basladim.Sonra biraz kitap okurken uyku bastirdi ve ayaklarimi uzatip uzandim…Aradan ne kadar gecti bilmiyorum ama gözlerimi actigimda karsimda yakisikli bir genc oturuyordu ve gülümseyerek günaydin dedi…Konusmaya basladik…Oradan buradan derken bu genc dizüstü bilgisayrina bakmaya basladi ne baktiginii göremiyordum ama pantolonun icince kipirdayan kalkmaya calisan yaragini görüyordum…Sonra arda bir bana bakiyordu acaba ona bakiyorum mu diye ben dedimki ne bakiyorsan bende seyredebilir miyim dedim buyur gel yanima otur dedi bir porno sitesinden pornolara bakiyordu nasil güzel mi diye sordu bende evet güzel siken adamin yaragi süper tahrik edici bol damarli kalin kafali ve koca tasakli agzima layik dedim…Ciddi misin sen dedi evet dedim gözlerimin icine alici gözüyle baktiktan sonra sesi bugulu ve kisik sekilde benimki o kadar olmasa bile yine de kalin ve bol damarli dedi bakmak istersen bak dedi.Önüne egildim dizlerinin arasinda ellerimle pantolonun üzerinde yaragina masaj yapmaya basladim yari kalkik yaragi dahada sertlesiyordu iceride.Yavasca fermuari acip dimdik olan yaragi cikardim hakikatende agzima layik dimdik sert sicak ve iri bir bol damarli yarak…Agzima ilkönce kafasini aldim dilimle dolamaya basladim ve emip emip dil gezdiriyordum…Sonra agzima alip uzun dakikalarca sakso cektim tasaklarini emdim yaladim öptüm…Tamam simdi yaragim dar deligini sikebilir dedi ve beni pencereye dogru yasladi pantolonumu indirdi ve kabak gibi parlak götüme yumuldu dil darbeleriyle deligimi iyice islattiktan sonra bacaklarimi ayirip yaragini deligimin üzerinde dolastirmaya ve sonrada bastirmaya basladi böyle yaparken kalin islak kafasi deligime dayandi ve bastirmaya basladi sonra zorlayarak deligime kafasini sokmaya basladi ve nihayetinde kalin kafasi biraz acitarak deligime girdi ve derin bir ohh cektikten sonra yavas yavas yaragini icime sokmaya basladi yarisina kadar gelmeden gidip gelmeye basladi cok yavas sikiyordu beni iyice dayamis ve üstüme abanmisti…Sicakligini hissediyordum ki beni deli etti ve bende götümü iyice disari dogru cikarip saga sola yulari asagi yavasca oynatarak ona eslik ediyordum.Kulagima devamli güzel sexi seyler fisildiyordu hayatimda daha bu kadar saglam göt sikmedim deyip beni dahada zevke getiriyordu ensemden yaliyor ve yavasca asagiya iniyordu ve ritmini dahada hizlandirdi ve az kaldi gelecem diyordu bende gel erkegim güzel yaraklim doldur beni döllerinle diyordum ve dibine kadar bastirip iyice üstüme abandi ve icime tüm döllerini bosaltti ve biraz öylece kaldiktan sonra yaragini cikardi icimden üstümüzü giyindikki son duraga gelmisiz güzel dileklerle ayrildiktan sonra baktim ki pesimde birileri vardi alici edasinda ama sonrasini da baska bir zaman anlatirim sizlere…Okudugunuz icin simdiden cok tesekkürler sizleri islak islak yaraklarinizdan tasaklarinizdan öpüyorum ve sizleri cok seviyorum…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

AYFER YENGEM-3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

AYFER YENGEM-3

AYFER YENGEM-3

Merhaba arkadaşlar hepinize kucak dolusu sevgiler, saygılar. AYFER YENGEM serisinin 3’üncü hikayesiyle karşınızdayım. Yaşadığım olaylar serisini 1 hikayede anlatmaktansa parti parti paylaşmayı uygun gördüm. Sizlerin beğeni ve güzel yorumlarınızdan dolayı paylaşmayı düşündüğüm 3’üncü seriyi okumadan önce aşağıda linklerini verdiğim iki hikayemi okumanızda fayda olacaktır. Hikayelerin arasındaki bağlantıları rahat kurabilmeniz için söylüyorum.

(xhamster.com/user/yagmursu/posts/372818.html)

(xhamster.com/user/yagmursu/posts/419921.html)

Okuduysanız hikayeme geçebiliriz.

Şoku üzerimden atmıştım artık. Hem bedenen hem ruhen rahatlatan yengem duştan çıkıp yatak odasına girerken uzandığım yerden onu süzüyordum. Aynanın karşısına geçip göğsünün üstüne kadar çektiği havluyu bırakıverdi. Çırılçıplak aynanın karşısında fön makinesiyle saçını kurutuyordu. O esnada bende sağ elimle sikimi sıvazlıyordum.

Fön işi bittikten sonra yüzünü ve kollarını kremlerken “Canım saat kaç?” diye sordu. Bende 17:00 olduğunu söyleyince “Hadi ya geç kaldım” dedi. “Hayırdır nereye geç kaldın?” diye sordum. “Birazdan çocuklar okuldan çıkacak onları almam gerekiyor” dedi. Alel acele giyinmeye başladı. Yattığım yerden hemen doğrulup kendimi banyoya attım. Suyu ayarlarken “Mehmet ben çıkıyorum. Yarım saate evde oluruz” dedi. “Tamam” diyebilmiştim kapıyı kapatırken.

Hızlı hareketlerle duşumu almaya başladım. Onlar gelmeden bir an önce banyodan çıkmalıydım. Neyse duşumu aldım, kurulanıp çıktım banyodan. Üstümü giyindikten sonra salona geçip kanepeye uzandım. 5 dakika geçmedi kapı çaldı. Gittim açtım. Yengem ve yeğenlerimdi gelenler. “Amcaaa” diyerek boynuma atladı ikisi de. Kucaklayıp salona götürdüm. Yengem “Siz uslu uslu oynayın bende üstümü değiştirip geleyim” dedi.

Yeğenlerime günlerinin nasıl geçtiğini sordum. Şakalaşırken falan çizgi film açtım izlemeye başladılar. Bende onların dört gözle ekrana kitlendikleri esnada kalkıp yatak odasına geçtim. Yengem üstüne bedenini sıkmayan rahat bir şeyler giymiş halde yatağın çarşafını değiştiriyordu. Yatak odasının kapısını hafifçe kapattıktan sonra eğildiği bir esnada arkasından sarılıp “Herhangi bir problem var mı?” diye sordum. Başını bana döndürerek “Nasıl bir problem olabilir ki canım” dedi. Dudağına bir öpücük kondurarak “Tamam bakalım” dedim.

Çarşafı değiştirip yatağı düzelttikten sonra çıktık odadan. “Sen çocuklarla ilgilen ben de abin gelmeden bir şeyler hazırlayayım” dedi. Sol elimle poposunu hafifçe sıkarak “Tamam” dedim. O mutfağa ben de salona geçtim. Çocuklara “Hadi bakalım kızlar üniformalarınızı çıkarın üstünüzü değiştirin bakalım” deyip odalarına gönderdim.

Onlar üstlerini değiştirirken bende balkonda bir sigara yaktım sokağa bakıyordum. Sigaramı içerken karşı apartmanın en alt katında bir kızın ders çalıştığını gördüm. Arada bir gözümü kaçırarak baktım güzel bir kıza benziyordu. İçimden olsa olsa 17-18 yaşında üniversite sınavına hazırlanan bir kız diyerek sigaramı söndürüp içeriye girdim.

Televizyonu kapatıp yeğenlerimle 1 saat kadar ders çalıştık. Beraber ödevlerini yaptık. Yengem arada bir mutfaktan çıkıp salona geliyor bir iki turlayıp geri dönüyordu mutfağa. Göz göze geldiğimizde ikimizde istemsizce tebessüm ediyorduk. Mutfaktan mis gibi yemek kokusu gelmeye başladı. Saat 19:00 gibi abim geldi. Selamlaştıktan sonra banyoya geçip elini yüzünü yıkamaya başladı. Bu esnada yengem sofrayı hazırlıyordu.

Neyse hepimiz sofraya oturduk yemeğe başladık. Bir taraftan abimle muhabbet ediyorduk. İş yerinde yoğun bir gün geçirdiğini söyledi. Yemeğimizi yedik balkona çıkıp sandalyemize oturduk. Muhabbet esnasında yengem kahveleri getirdi. Abime bir dal sigara uzattım. Yengem “Hani bana. Biz müslüman değil miyiz?” dedi. Gülümseyerek bir dalda ona uzattım. Sigaralarımızı içerken bir taraftan da kahvelerimizi yudumluyorduk.

Abim sigarasından son fırt çekti. Söndürürken “Hadi size iyi geceler ben yatıyorum yarın 5:30da ayakta olamam lazım” deyip kalktı. Yengemle baş başa kalmıştık. Çocuklar içerde televizyona bakıyordu. “Canım şu bulaşıkları aradan çıkarayım” deyip mutfağa geçti. Bende yeğenlerimin yanına salona geçtim. Televizyona bakarken uzandığım koltukta uyuya kalmışım.

Saat 2:30 gibi tuvalete kalktım. Çıktım elimi yıkayıp tam yatağa uzanırken ayak sesi duydum. Başımı hafifçe kaldırıp loş ışıkta yengemin geçtiğini gördüm. O da benim hesap tuvalete kalkmıştı. Onu görünce uykum falan kaçtı ufaklık hareketlenmeye başladı. Şortun üstünden sağ avucumla hafifçe sıktım. 1-2 dakika sonra yengem tuvaletten çıktı. Elini yıkayıp yatak odasına geçerken sessizce “Yenge” dedim.

Bana dönüp “Efendim” dedi. İşaret parmağımı kaldırarak “Bi bakar mısın?” dedim. Yanıma oturup “Buyur” dedi. Bende “Ya nasıl söylesem bilmiyorum ama uykum kaçtı” dedim. “Niye ki” dedi. Elini tutup şortumun üstündeki kabarıklığa götürdüm. Gözlerini ayırarak “Olmaz canım abin, çocuklar evde nasıl yapacağız yakalanırız vallahi” dedi. Bende “Duymuyor musun abim nasıl horluyor? Allah bilir kaçıncı rüyasını görüyor. Sessiz olursak ne abim ne de çocuklar duyar lütfen zor durumdayım beni bu halde bırakma” dedim.

“Peki tamam ama sessiz olacağız ona göre” deyip şortumu aşağıya doğru sıyırdı. Hafifçe kalkık olan sikimin başını yalayarak ağzına almaya başladı. Git gide daha derinlere almaya başladı. Şortumu tamamen çıkarıp yatağa sırt üstü uzandım. Bacaklarımı eliyle ayırarak önce sikimi sonra aşağıya inerek taşaklarımı yalamaya başladı.

Taşaklarımı her somurduğunda kendimi kaybediyordum. Yengemin hırıltılarından zevk aldığını hissedebiliyordum. Hızını alamayıp deliğimle taşaklarım arasını yalıyor yavaşça yukarıya çıkıyordu. Başından tutup kendime çektim. O dolgun dudaklarına yapışıp yalamaya başladım. Ağzıma tuzlumsu bir tat geliyordu. Dillerimiz birbirine kenetlendikçe ellerimle ensesini saçını okşuyordum.

Öpüşerek ayağa kalktık. Geceliğinin üstünden her yerini okşamaya başladım. Loş ışığın altında geceliğini çıkardım. Sol elimle sulanmış amcığını okşarken sağ elimle göğüslerini sıkıp yalıyordum. Burnuma o esnada gelen teninin kokusunu yıllar geçmesine rağmen halen unutamadım. Ayakta biraz seviştikten sonra yatağa sırt üstü yatırdım. Dizimin üstüne çöküp bacaklarımı ayırdım. Önümde duran esmer, şişkin dudaklı ve bol zevk sulu amcığını alttan yukarıya doğru güzelce yaladım.

Sonrasında başımı bastırarak yalamaya başladım. Dilimle derinliklerine girmeye çalışıyordum. Ben dil darbeleri attıkça altımda kıvranıyor iniltiler çıkarıyordu. Bağırmamak için dişiyle sol elinin işaret parmağı ısırıyordu. Sağ eliyle de başımdan tutup kendine çekiyordu. İyice kıvama geldiği her halinden belliydi.

Sikim sıcak deliğe girmek için can atıyor zonkluyordu resmen. Damarları belirgin şekilde çıkmıştı ortaya. Yatakta ses çıkma ihtimaline karşı halının üzerinde köpek pozisyonunda olacak şekilde domalttım. Sağ dizimin üstüne çökerek sikimi amına sürttüm. Hizalayıp yavaşça sokmaya başladım. Dengesiz bir hareketimde çığlık atma ihtimalini düşünerek her hareketimi yavaşça yapıyordum. 2-3 dakika sonra sikimin tamamı amının suyuyla yıkanmıştı.

Yavaş yavaş git gele devam ettim. 10 dakika kadar içinden çıkmadan bu pozisyonda siktim. Daha sonra amından çıkıp sikimin başını göt deliğinin üstünde gezdirmeye başladım. “Hayır bugün ordan yapma” diye söyleniyordu altımda. O an kendimi kaybetmiştim. Beni kimse durduramazdı.

Sikimi deliğe hizalayıp yavaşça ittiriyordum. Ben ittirdikçe yengem kendini öne atıyordu. Sağ elini yumruk yapmış dişiyle ısırıyordu. Elimle kalçasından kavrayıp bir hamlede giriverdim götüne. Sikimin tamamını sokmamla birlikte köpek pozisyonundan yüz üstü yatar pozisyonuna düştü. Yengem altımda dümdüz olacak şekilde yüzüstü yatıyor bense üstünde çömelmiş pozisyonda götünün derinliklerine giriyordum. Bazen iki elimle omuzlarından tutup destek alıyorum bazense sol elimle boğazından sağ elimleyse de ağzından tutuyordum.

Dayanacak gücüm kalmamıştı. O pozisyonda son kez yengemiz götüne yüklendikten sonra her yerim titreyerek boşaldım. Boşalmam bittikten sonra üstüne yığıldım 3 dakika kadar öylece kaldık. Hayatımda o kadar pozisyon denedim ama hala o pozisyon gibisi yok. Müthiş zevk almıştım. Daracık götüne döllerimi bırakıp usulca çıktım.

Sırtüstü halının üstüne devrildim. Yengem başını kaldırıp bana baktı ve fısıldayarak “Ne bu sendeki göt sevdası. Bitirdin beni” dedi gülümseyerek ve ekledi “Bundan sonra sana göt yasak”. Bende “Göt ne ki sikmedik yerini bırakmayacağım senin yengeciğim” dedim gülümseyerek.

Ayağa kalktık. Yengem üstünü giyindi. Dudağıma bir öpücük kondurdu ve “Yine harikaydın canım” diyerek banyonun yolunu tuttu. Bende şortumu çekip yatağa uzandım sırtüstü. Ellerimi birleştirip başımın altına koyarak o anın tadını yaşamaya çalıştım.

Sabah dudağımdaki ıslaklıkla uyandım…

>ARKADAŞLAR BU HİKAYEMİN ÜÇÜNCÜSÜYDÜ. EĞER DEVAMINI GÖRMEK İSTİYORSANIZ HİKAYEMİ BEĞENİP YORUMLAYARAK DESTEKTE BULUNUN GERİSİ KOLAY<

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Koli Apartmanı 4 Numara

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Koli Apartmanı 4 Numara
Selim, Okan’la Beyazıt Anadolu Lisesi’nde, 9. sınıfta tanıştı. Okan zeki bir çocuktu, hobisi olan kadınlar yüzünden derslere pek vakit ayıramasa da çok çalışmaya da gerek duymuyordu, dersi dinliyor, not alıyordu. Bazen sınavlardan önce notlarına göz gezdirirdi, bu her şeyi hatırlamasına yeterdi. Selim, şüphesiz çok kıskandı onu ilk başlarda. Kendisi Okan gibi yakışıklı değildi, kiloluydu biraz, dersleri de pek iyi değildi, buna rağmen o da çalışmazdı, umursamıyordu pek. Tabii ki bu ailesiyle arasında sürtüşmelere sebebiyet vermişti, Selim de bıkmıştı her şeyden. Okan’ın ailesi çok zengin olmasa da çocuklarının ayrı eve çıkma isteğini rahatlıkla gerçekleştirebilecek maddi duruma sahiplerdi. Babası çok çalışmıştı Okan’ın, çok varlıksız bir ailede büyümüş olduğu için bütün hayatını okula bağlamış ve en sonunda Türkiye’nin sayılı avukatlarından biri olup çıkmıştı. Zeki ve güzel bir kadınla evlenmişti, böyle kararlı ve başarılı bir insanın karşısında kadın da pek naz yapmamıştı. Okan annesine çekmişti, çekici yüz hatları ve keskin bir zekası vardı onun da. İki başarılı hukukçunun evinde, el bebek gül bebek büyütülmüş, erken yaştan eğitimine başlanmıştı. Kendine çok iyi bakmıştı Okan, iyi beslenmişti şüphesiz, spor yapmaya teşvik edilmişti. Pek zorluğa katlanmadan, kalabalık çevresinde insanları tanıyarak geçmişti çocukluğu, bu yüzden onları iyi analiz edebiliyor, insanlara doğru yaklaşmasını biliyordu. Ailesiyle yaşamayı kendisine yediremediği için Koli Apartmanı 4 Numara’ya taşındıktan bir süre sonra o kalabalık ortamı özlemeye başlamıştı. Eve kadınlardan biri gelip öteki gidiyor, ikisi arasında evde yapayalnız ne yapacağını şaşırıyordu. Selim’in ailesinden nefret ettiğini şıp diye anlayıvermişti, evde yalnız kalmamak için onu da yanına almaya karar verdi. Aslında Selim, Okan’ın görebildiğinden biraz daha fazlaydı. Sessiz sakin bir çocuktu, yine de espri yapıldığında güler, evden çıkmadan önce aynaya bakardı. Her gün kendisini veya başkalarını öldürmeyi planladığını görememişti Okan. Selim’in annesi ve babası kendi ebeveynlerinden pek sevgi görememiş, kendi zekasına denk biriyle evlenip çocuk yaptıktan sonra da çocuklarına pek şefkat göstermemişti. Zor şartlarda büyümüş, iyi kötü bir iş bulabildikleri için gelebilecekleri en iyi yere gelmiş olduklarını düşünmüştü ikisi de, şimdi işleri daha ileri götürmesi gereken Selim derslerine çalışmıyor ve başarısızlığını zerre kadar umursamıyordu. Selim’den hep başarılı olmasını beklediler, sonuçta kendileri nice imkansızlıklarla yetişmiş, Selim’e imkan sağlamışlardı. Selim’in başarısızlığını hiçbir şekilde kabul etmediler ve çocukluğundan itibaren ona “Senden bir bok olmaz.” diyerek yetiştirdiler onu. Selim insanlarla iletişim kuramazdı, bunun farkındaydı Okan, ona nasıl yaklaşacağını da çoktan biliyordu zaten. Bu yüzden Selim, Okan’la sıkça vakit geçirmeye başladı. Ne var ki Okan Selim kadar yalnız değildi, bir sürü arkadaşı vardı. Bütün insanlara mesafeli davranan bir insan olan Selim’le arkadaş olmayı becerebilmiş olmasını bir marifet saymasa da Selim onun gibi başarılı, yakışıklı, herkesin sevdiği birine karşı yakın hissettiği için kendine kızıyordu. Gerçekten de Okan’ın hiçbir marifeti yoktu burada, Selim umutsuzdu, onunla arkadaş olmak isteyecek herkese koşar adım gitmeye hazırdı zaten. Hiç arkadaşı olmamıştı çünkü, hiçbir şeyi becerememişti. Entrüman çalamıyor, spor yapamıyordu, okulda başarısızdı, çirkindi, iticiydi. Biriyle iki kelime konuşmaya çalıştığı anda terler boşanıyordu her yerinden. Hiç kız arkadaşı olmamıştı ve bunu yadırgamıyordu, kendisi bile nefret ediyordu kendinden. Okan onun olmak isteyebileceği her şeydi. Öte yandan Okan da Selim’in bazı özelliklerini beğeniyordu. Her şeyi bu kadar boşvermiş olmasına hayrandı, vücudunu sıkı tutabilmek için her gün spor yaparken Selim’in kendi vücudunu önemsemeyişini düşünüyordu. Kaygılarla hayat yaşanmazdı şüphesiz, Okan’ın gözünde Selim bütün bu kaygılardan arınmıştı. Derslerini de önemsemiyordu, arkadaş edinmek için yanıp tutuşmuyordu da. Aslında Selim o kadar rahat bir insan değildi, her şeyi çok önemsiyor, hepsi gözünü korkuttuğu için bir köşeye pusup hayattan kaçıyordu adeta. 10. sınıfta Selim, Okan’ın yanına taşındı. Hayatında hiç kız arkadaşı olmamış, hiçbir kızı çıplak görmemiş, mastürbasyon bağımlısı Selim için Okan’ın evi ilk başlarda cehennem gibiydi. Yan odadan kızların zevk dolu çığlıklarını duydukça yorganın altında cenin pozisyonuna girip ağlıyordu Selim, asla sebep olamayacaktı böyle çığlıklara, kimse onunla yatmak istemeyecekti, iğrenç, iğrenç olduğu için yalnız biriydi o. Öte yandan Okan vardı, her gün başka kadınlarla, Selim’in hayal bile edemeyeceği kadar çekici kadınlarla yatıyordu Okan. Yaşamını sorguluyordu, hatta bir yaşamı olup olmadığını. Yine de Okan’la yaşamı ona iyi geldi, onu değiştirmeye başladı. Okan bazen seksi yarıda bırakıp aradığı bir şeyi bulmak için Selim’in odasına belinde havluyla girdikçe Okan’ın ne kadar büyük bir penisi olduğunu görüyordu Selim, öte yandan kendi penisi bir parmak kadardı. Ne kalındı ne uzun, sanki bir çocuğa aitti. Bunun hormonal olması gerektiğini çok iyi biliyordu, penis, erkeklerde bulunan, erkeklere özgü bir şeydi ve erkeklik hormonuyla penis boyu doğru orantılıydı. Kendisinin gay olması gerektiğini düşünüyordu bazen ancak yine de Okan’ın eve getirdiği kızları gördüğünde erekte oluyor, ağzının suyu akıyor daha sonra onları ve Okan’ın altında çıkardıkları sesleri düşünerek mastürbasyon yapıyordu. Ancak değişti Selim, Koli Apartmanı 4 Numara’da başlayan hayatı onu bambaşka bir insan yaptı, fantezileri de değişti.

Buse biseksüel bir kızdı ama erkeklerle sadece sevişiyordu, romantik çekim hissettiği kişiler hep kızdı. Esk**en beri beraber büyüseler muhtemelen aşık olmazdı ama lisede tanışmış olduğu Merve’yi gerçekten seviyordu. Merve görünürde heteroseksüeldi ama Buse bu konuları pek açmıyordu, çok sevdiği kızla bu konuları konuşamıyordu, sanki ağzından bir şey kaçıracakmış gibi ya da belki de çok heyecanlandığı için. Hem, yalan söylemek de istemiyordu. Birkaç kere kızları da çekici bulduğundan espriyle karışık bahsetmeyi düşünmüştü ancak sonra vazgeçti. Buse de Merve de güzel kızlardı, ikisi de rahatça seks partneri bulabiliyordu. Buse, Merve’yi sevdiği için kızlarla ilişkiye girmeye tereddüt eder olmuştu, sanki onu aldatıyormuş gibi hissetmesine sebebiyet veriyordu çünkü. Öte yandan Merve de erkeklerle ilişkiye girdiği için erkeklerle sevişmek onun için hiç sorun değildi. Tanışmış olduğu çok çekici, kibar bir adamın evine gitti bir gün sevişmek için, Koli Apartmanı 4 Numara’ya. Kapıyı Okan açtı, bekliyordu Buse’yi. Selim ise kapının çaldığını duymuş ve heyecanlanmaya başlamıştı. Kapısını kilitledi, Buse’yle Okan’ın öpüşerek yan odaya girdiğini duyabiliyordu. Okan, Selim’in sesten rahatsız olmaması için yatağını Selim’in odasının diğer tarafına koymuştu, direkt oraya gittiler zaten. Selim perdeleri çekti, pencereyi açtı, peçetesini de yanına alıp yatağa uzandı. Okan’ın bu kadar çekici olması onu da azdırmaya başlamıştı artık. Okan’ın yanında bir erkek, hatta bir insan bile olmadığını düşünmeye başlamıştı. Onun kadar başarılı, zeki, kibar, seksi birinin yanında kendini kötü hissediyordu başlarda ama sonra bunu bir fantezi haline getirmişti. Okan istediği kızı sikebilirdi, onlara nasıl yanaşacağını da çok iyi biliyordu. Öte yandan bu Selim için imkansızdı. Selim, dünyadaki yerinin bu olduğunu kabullenmeye başlamıştı, ezik olduğu için hiçbir zaman bir kızla sevişemeyecekti. O çirkindi, kiloluydu, her konuda çok başarısızdı. İnsanlarla iletişim kuramazdı doğru düzgün, kendini rezil ederdi hep. Bu düşüncelerle bazen Okan’ın koca yarağına atılıp her yerini öpüp yaladığını hayal ederdi, onun önünde diz çöküp, Okan’ın istediği herkesi, kendisini bile sikebileceğini, Okan’ın üstünlüğünü kabullenen bir şekilde ona zevk vermek… Heteroseksüel olduğundan emin olan birisi için gerçekten garip düşüncelerdi bunlar, Selim de biliyordu bunun ezikliğiyle başa çıkmak için beyninin bir savunma mekanizması olduğunu. Ezik olduğunu düşünerek kendini öldürmek istemişti yıllardır, şimdi bu hayallerle ezikliğini doğasının bir parçası olarak kabul ediyordu. İçeriden sesleri dinledi. Okan kızı ilk önce yatağına almıştı, yatağa gidene kadar ikisi de soyunmuştu zaten. Okan empati kurabilen bir insandı, Buse’yi düşünüyordu, ona olabildiğince zevk vermek istiyordu. Uzun uzun öpüştüler, yavaşça Buse’nin memelerine, göbeğine, en sonunda amına indi. Buse’nin klitorisini iki dudağı arasına alıp emiyor, bir yandan içeriden diliyle okşuyordu onu. Bu sırada Buse’nin gözlerinin içine bakıyordu, Buse kendini hiç bu kadar şanslı hissetmemişti. Okan çok deneyimli olduğu için neyi ne zaman nasıl yapacağını biliyordu, Buse’nin amına gelene kadar vücudunun başka yerlerinde çok oyalanmış, Buse’yi adeta kudurtmuştu. Okan’ın yeşil gözlerine bakarken sol elini saçları arasına götürdü Buse, sonra gözlerini kapatıp kafasını geriye attı. Okan bazen dilinin arkasını Buse’nin amına dayayıp kafasını yukarı kaldırarak amını boydan boya yalıyor, amın yanaklarına, bacak içlerine öpücükler konduruyordu. Buse pek dayanamadı, boşaldı sonunda. Okan göbeğine, memelerine öpücükler kondurarak dudaklarına ulaştı Buse’nin, belinden tuttu onu, kaldırdı ve öpmeye başladı. Buse kollarını Okan’ın kafasının etrafına doladı hemen, ona teşekkür edercesine dudaklarından öpüyor, sonra bir sanat eseri gibi olan yüzüne bakmak için kafasını geri çekiyor, Okan’ın yeşil gözlerinin içine uzun uzun bakıp yanaklarını okşadıktan sonra tekrar yumuluyordu dudaklarına. Okan’ın ellerini her yerinde hissediyordu. Belini, sırtını, bacaklarını okşuyor, saçlarının arasında dolaşıyordu o eller. Buse de Okan’ı ellemeye başladı, kaslarını hissetmek istiyordu. Birkaç kez daha öptü Okan’ı, sonra sadece gözlerinin içine bakmakla yetindi. Sıranın neye geldiğini ikisi de biliyordu. Okan gülümsedi, bu gülüş Buse’nin içini ısıtmıştı, çok sevecen davranıyordu Okan ona. Sonra Okan belinden tutarak yatağa yatırdı onu tekrar, boynuna yumulmuştu bir yandan da. Siki kazık gibi olmuştu çoktan, nabzıyla birlikte yukarı aşağı oynayan devasa bir şeydi. Düzdü, orantısız hiçbir yanı yoktu, vücudunun diğer her yeri gibi kusursuzdu. Okan belini indirdi biraz, yarağı Buse’nin amına değdi, Buse Okan’ın nabzını ve sıcaklığını kasıklarında hissetmeye başlayınca heyecanlandı, hayatında daha önce yaşamadığı bir deneyim yaşayacağından emindi çünkü. Okan doğruldu, siki Buse’nin karnına doğru uzanıyordu. Buse’nin bacaklarından tuttu ve omzunun üzerine kaldırdı onları. Sonra durup bu düzgün, yumuşacık ve bembeyaz bacakları okşayıp öpmeye koyuldu. Arada bir önündeki manzarayı seyrediyordu, Buse’nin heyecanla kendisini izleyen gözlerini, muhteşem vücudunu… Son bir kez eğilip öptü Buse’yi, geri doğrulurken Buse dudaklarını bırakmak istemediği için neredeyse onunla birlikte doğruluyordu, geri uzandı yerine. Okan biraz gerileyip yavaşça Buse’nin içine girmeye başladı. Bir süre sonra Buse’nin amının yarağının başını tamamen çevrelediğini hissetti, Buse bu sırada kafasını geriye atmış, kalbinin atışlarıyla savrulurken tatlı tatlı inliyordu. Okan ellerini Busenin iki yanına koyup girmeye devam etti, sonuna kadar girdiğinde Buse içini doldurduğunu hissediyordu bu muhteşem sikin. Bacak arası kasıp kavruluyordu halen, bacaklarını birbirine yaklaştırıp iyice hissetti onu, gözlerini aralayıp Okan’a baktı. Böyle bir insanla ilişkiye girmenin heyecanı doruklardaydı şimdi, kendini tutamayıp yerinden doğruldu ve nefesler arasında ateşli bir şekilde öpüşmeye başladılar. Okan bir süre sonra bunun böyle gideceğini anladı ve kızı kucaklayıp kalktı yataktan. Karşıdaki duvara götürdü. Kızı indirdi, dudaklarından kurtulup duvara döndürdü onu. Arkadan bir kez daha girdi içine, bu sefer biraz daha hızlı. Buse ağzından bir zevk iniltisi kopmasına müdahale edemedi. Okan Buse’nin belini tuttu ve saçlarının arasından girip boynunu öperken git-gel yapmaya başladı. Buse’nin bundan ne kadar zevk aldığını duvarın hemen öteki tarafındaki Selim çok net duyuyordu, Selim de gözlerini kapatıp 31 çekmeye devam etti. Buse bir süre sonra kafasını çevirip Okan’la tekrar öpüşmeye başladı, iniltileri boğuktu şimdi. Biraz öpüştükten sonra Okan geri çekilip önündeki muhteşem kıza bakarak onu sikmeye devam etti, temposunu gittikçe artırıyor, hiç kesintiye uğratmıyordu. Okan Selim gibi düşünmüyordu bu konuda, istediği kızı sikebiliyor olmasını bir ayrıcalık, bir üstünlük olarak görmüyordu. Bunun için çalışmıştı, insanlara buna göre yaklaşıyordu, onlarla nasıl konuşacağını öğrenmişti, vücut yapmıştı, hep kibar ve anlayışlı olmaya çalışıyordu. Sadece seks için de değil, herkese karşı böyle davranıyordu. Çekici olduğunun farkındaydı. Herkesin cinsel istekleri olduğunu da biliyordu, bu yüzden biriyle seks yapması karşılıklı bir şeydi, bunun onu hiçbir şekilde daha iyi yaptığını düşünmüyordu. Selim’se bunu bir ayrıcalık olarak görüyor, Buse’nin, Okan’ın yarağı altında çıkardığı zevk dolu inlemeleri dinleyerek onun kadınları nasıl memnun edebildiğini düşünüyor, kendi çaresizliğine 31 çekiyordu biraz da. Koli Apartmanı 4 numaradaki yaşamı onun, içindeki itaatkar ibneyi tanımasına yol açmıştı.

Bir ara tatildelerken Selim’in köye gitmesi gerekiyordu. Ailesini sevmiyordu, ayrı bir evde yaşıyordu ama bağlarını koparmış değildi, hala onlardan harçlık alıyordu. Ailesi onu köye gitmeye zorladığında onlarla papaz olmamak için kabul etmek zorunda kalmıştı. Durumu Okan’a anlatmıştı, Okan da ona gülümsemiş, ona anlayışla “İstiyorsan ben de geleyim, benim için de değişiklik olur.” demişti. Okan aslında evde kalmayı tercih ederdi şüphesiz, bunu teklif etmesinin tek sebebi Selim’i düşünüyor olmasıydı. Selim’in orada yabancılık çekeceğini, bir yere kapanıp tatilin bir an önce son bulmasını isteyeceğini biliyordu, yanında samimi olduğu birinin bulunmasının onun için iyi olacağını düşünerek etmişti bu teklifi. Empati kurabilen, kibar bir insandı. Böylece beraber gittiler köye. Okan ilk günün sonunda cinsel ilişkiye girebileceği birini bulmazsa aklını yitireceğini düşündüğü için Ayşe’yi eve getirdi. Ayşe herkesin namuslu diye bildiği bir kızdı, kimseye anlatamazdı kız bu ilişkiyi. Kimseye yüz verdi ama Okan’ın bu köyde sadece bir kere bulunacağını biliyordu, bekaretini bozdurabileceği daha iyi birini bulamazdı, bunun eninde sonunda olacağını biliyordu zaten. Ki artık lise’ye gidiyordu ve içgüdüleri onu dürtmeye başlamıştı. Okan’ın bu istediği kişiyle ilişkiye girebilme gücü çekiciliğinden geliyordu, herkes çekici biriyle ilişkiye girmek istediği için Okan gibi biriyle sevişmeye her an hazırlardı. Okan da güzel bir kız görünce aklını kaybediyordu benzer şekilde. Okan köyde pek alternatif olmadığını biliyordu, hatta genç köy nüfusu okumak için ilçeye gittiğinden tatil zamanı kalabalık olacak köyde bulunmak istediği için okulu 1 hafta asacak olan Ayşe’den başka alternatif yok gibiydi. Ayşe gerçekten güzeldi, Okan görür görmez onunla sevişmek istemiş, yarım saat içerisinde eve getirmişti. Selim’in ailesi, Selim başka bir yerde yaşamaya başladığı için onun ayrı bir evde durmasına göz yummuşlardı, zaten arkadaşını da kimse tanımadığından kimse evine almaya pek yanaşmazdı. Çoğu kişi artık şehre taşınmış olduğundan Selim’in annesi yine kendi ailesinden birine ait olan evi Selim’e tahsis etmiş gibiydi. Okan normalde sık sık farklı insanlarla birlikte olan biri olmasına rağmen Ayşe’den başka pek alternatifi bulunmadığından o 1 hafta boyunca aynı evde kalıp sürekli aynı kızı sikti. Bir süre sonra azgınlığıyla başa çıkamadığı için ik**e bir soyunmaktansa evde çıplak dolaşabileceğini düşündü, Selim’e ayıp olacağını düşünmüyordu. Böylece Selim, Okan’ın o iri ve güzel yarağını evde sallaya sallaya dolaşmasını izledi durdu. Ayşe eve ilk geldiğinde Selim’i görünce şaşırdı. Tanımıyordu ama evde başka birinin olması onu tedirgin etmişti. Okan onun kızlığını bozarken bir odaya kapatmıştı kendilerini, bir süre sonra Ayşe ortama ayak uydurdu zaten. Selim içeriden onları dinliyordu, Okan deneyimliydi, daha önce çok kız bozmuştu bu yüzden Ayşe’nin canını minimum ölçüde acıtarak gerçekleştirmişti bu işlemi. Kızın o büyük siki sonuna kadar alması ilk başlarda zaten imkansızdı, bu yüzden kızın 1 hafta boyunca o evde kalması belki de Okan için en iyisi olmuştu. Kız da onu dürten içgüdülerini böyle biriyle dışa vurduğu için seksin en zevkli halini tatmıştı artık, Okan’ın yanından ayrılmak istemiyordu. Bir keresinde kahvaltı masasındayken kendini tutamayıp masanın altından Okan’ın sikini yalamaya başlamıştı. Okan bir mahçubiyetle Selim’e bakınca da Selim sorun olmadığını belirten bir işaret yaparak tabağını da alıp içeri gitmişti. Okan böyle durumlarda Selim’in erekte olup olmadığına bakıyordu. Hiç sevişirken görmemişti arkadaşını, kendisi için seks hayatının vazgeçilmez bir parçasıyken. Eğer onu erekte görseydi bir kere, onun da sevişmesine yardım etmek için elinden geleni yapmaya hazırdı. Selim de aslında azıyordu azmasına ancak kalkan küçük sikini saklamanın bir yolunu buluyordu, pek belli olmuyordu dışarıdan. Hatta siki kalkınca sanki kalkmamış orta boylu bir siki varmış gibi duruyordu. Okan, bu kadın bağımlılığından nefret ediyordu. Buna harcadığı zaman ve enerjiyi düşündükçe kahroluyordu. Bu sırada okuyabileceği kitaplar, izleyebileceği filmler, gezip görebileceği yerleri düşünmek dahi istemiyordu. Selim onun gözünde efendi bir çocuktu. O evde çatır çutur bir kızı sikerken Selim’in sikinin dahi kalkmaması, Selim’e olan saygısını bir kat daha artırıyordu. Selim gizlediği penisini çıkarıp içerideki sesleri dinleyerek 31 çekerken Okan’ı düşünüyordu. Kendini bu kadar aşağı ve Okan’ı bu kadar üstün görmesi, ister istemez içinde Okan’a karşı bir saygı oluşmasını sağladı. Kızlarla hiç ilişkiye girememesinden dolayı kaderinin bu olduğunu kabullendi, hayal ettiği seksi kızları Okan gibilerinin sikeceğini ve kendisinin anca sesine 31 çekebilecek bir ezik olduğunu düşündü hep. Kendini aşağılayıp duruyordu, içinde itaatkar biri vardı. Yaşayabileceği tek seksin belki sadece Okan gibi gerçek bir erkeğin onun sikine ve kızların hiçbirinin onu sevmemesine bakıp gerçek bir erkeğe ait olan sikiyle onun nasıl bir erkek değil de isterlerse erkeklerin kullanabileceği bir delik olduğunu öğretmesi olabileceğini düşündü. Okan’ın ona dünyadaki yerini sike sike öğretmesini istedi. Okan’ın ona bakmayacağını, gerçekten heteroseksüel bir erkek olarak erkeklerle zerre kadar ilgilenmeyip süper seksi kızlarla yatmaya devam edeceğini biliyor, bu düşünce Okan’ın gözündeki değerini yükselttiği için onun tarafından domine edilmeyi daha çok istiyordu. Okan sınıflarındaki bütün güzel kızları ve hatta bir keresinde de İngilizce öğretmenlerini sikmişti. Selim bunları düşündükçe o muhteşem sike dokunmak, okşamak, sarılmak isteği iyice artıyordu içinde. “Ben gerçek bir erkek değilim.” diyordu kendi kendine. “Bir amı sadece gerçek bir erkeğin sikinden tadabilirim.”. Ancak gerçekten de böyle bir şey asla olmayacaktı. Okan heteroseksüeldi, Selim’in bu düşüncelerini sezinlediği anda onunla beraber yaşamayı reddedebilirdi. Selim de bu düşüncelerini gerçekten iyi saklıyordu.

O gün Buse sikilirken yine bunları düşündü. Kendisi 2 kere boşalmıştı, buna rağmen Buse’nin zevk iniltileri devam ediyordu. Kendisi bu seslere bile bu kadar erken boşalırken Okan’ın bir kadına bu kadar zevk verebilmesi ve hala devam ediyor olması onu hala azdırıyordu ama artık daha fazla 31 çekecek hali kalmamıştı. O gün Buse eve gittiğinde Okan’ı düşündükçe güldü. Ona aşık olduğu yoktu, o duygusal olarak bir lezbiyendi ve Merve’ye aşıktı ancak hayatında hiçbir zaman böyle güzel bir seks yapmamıştı, bu onun için gerçekten de eşsiz bir deneyimdi. Bu onun aklına bir şey getirdi, Merve’yle yakınlaşması için bir fırsat olabilirdi belki de bu. Planına göre Okan’ı Merve’ye övecekti, böylece hem Merve, Buse’nin onu sevdiğine dair şüpheleri varsa onlar da yok olurdu. Çok güzel bir seks olduğunu, bir daha deneyimlemek istediğini söyleyecekti. Merve’yi Okan’la sevişmeye ikna ettiğinde kendisi de aynı deneyimi tekrar yaşamak istediği söyleyerek Koli Dairesi 4 Numara’ya Merve’yle beraber gidecekti. Planda ikisi de Okan’la sevişecekti, Buse’ye göre bu, Merve’yle cinsel bir aktivitenin içinde beraber olmak, ona yakınlaşmak ve Merve’nin içinde de lezbiyen istekler varsa bunu öğrenmek için bir fırsattı. Buse bir başka gün Okan’la tekrar konuşup her şeyi dile getirdi. Okan kabul etti etmesine fakat ne var ki bundan aslında pek memnun değildi. Kendisini kullanılıyormuş gibi hissediyordu içten içe. İnsanlara yardım etmeyi severdi ama bu planda ona biçilen böyle bir rol doğru gelmiyordu ona hiç. Bunu inkar etmek istiyordu, Buse’nin sevdiği kızla yakınlaşması için yapabileceği bu işle gurur duyuyor olması gerektiğini söyledi kendine. Buna inandığına inanıyordu hatta ama içinde bu düşünceler hiç kaybolmadı.

Böylece bir gün kapı çaldı, iki güzel kız vardı kapıda, Selim seslerini duyunca yine heyecanlandı ve kapısını kilitledi. Her kızı altında eritip bitiren, köyünün en güzel kızını bir hafta boyunca salonda, mutfakta masanın üzerinde, yatak odasında her yerde siken, sınıftaki bütün güzel kızları elden geçirip öğretmenini yatağa atan bu adamın önünde bugün iki kız birden diz çökecekti. Gerçi Okan için ilk değildi ya bu, Selim yine de kendisinin erkek olmadığını hatırlatan bu ayrıntılarla iyice azıyordu. Okan kapıyı kapattı. Odaya giderken bir sağına dönüp Merve’yle, bir soluna dönüp Buse’yle öpüşüyordu. Merve gerçekten çok tatlı bir kızdı, çok masum bir duruşu vardı. Heyecandan titriyordu. Buse ona öyle bir övmüştü ki Okan’ı, sanki ilk defa sevişecekmiş gibiydi Merve. Okan önce Buse’yi soydu, Merve’ye pek dokunmamıştı. Ona dönünce sadece sarılıyor, kalçalarını kavrıyor, gözlerine bakıyor ve öpüyordu. Buse çırılçıplak kaldıktan sonra Okan Merve’ye bir gösteri vermeye karar verdi. Buse’nin de kendisinin romantik olduğu kadar sert de sikebileceğini öğrenmesini istiyordu. Buse’yi yatağın üzerine yüzüstü yatırdı, Buse kalçasını yukarı kaldırmıştı bile. Okan koca sikini Merve’nin amına dayadı arkadan. Buse derin bir nefes almaya hazırlanıyordu ki Okan bir anda yükleniverdi. Böyle olunca nefesi kesildi Buse’nin, sonradan bastı çığlığı. Okan elleriyle arkasından Buse’nin belini tutuyordu, başparmakları sırtındaydı ve olanca hızıyla sikiyordu Buse’yi. Buse de canı yandığı kadar zevk alıyordu, hatta sevdiği kızın karşısında böyle kullanılmak, böyle hoyratça sikilmek onu daha çok azdırmıştı. Okan arada Buse’nin kalçalarını sıkıp tokatlıyor, Buse’nin saçlarına asılıp sikiyordu onu. Merve’nin külotu sırılsıklam olmuştu, yerinde duramıyordu. O muhteşem sik arkadaşının amına bir görünüp bir kaybolurken her şeyi atıp Okan’ın üzerine fırlamamak için kendini zor tutuyordu. Buse ona baktı bir ara, Merve’nin gözü onu görmüyordu. Buse bir ara elini arkadaşına uzatacak oldu ama Okan ellerini tuttu Buse’nin, akıl almaz bir hızla sikmeye devam etti onu. Buse’nin gözleri yaşarmıştı, pes etmek istiyordu ama bir yandan öyle bir zevk alıyordu ki kimseyi durduramazdı. Okan bunu hissediyordu, onu olabildiğince sınırda tutmak istiyordu. Biraz daha hoyrat davransa Buse pes edebilirdi, onun canını olabildiğince yakıyordu. Bundan sadist bir zevk aldığı yoktu, aslında hiçbir zaman böyle olmamıştı. Sadece o içten içe Buse’ye karşı hissettiği nefreti atıyordu şimdi kendisi farkında bile olmadan. En sonunda Buse bağırarak boşaldı, Okan bir süre onun içinde durup kalçasına son bir tokat attıktan sonra doğruldu. Buse hareket bile edemiyordu, Okan’ın istediği de buydu. Şimdi Buse müdahale bile edemeden, seksin bir parçası olamadan onun aşık olduğu kızı sikecekti önünde. Ama şimdi o eski halinden eser yoktu, yine o alabildiğine nazik Okan geri gelmişti. Merve’yi kucaklayıp masanın üzerine oturttu, eğilip boynuna bir öpücük kondurunca kız hafifçe inledi. Gerçekten çok heyecanlıydı, Okan kafasını çekip Merve’nin ellerinden tuttu, güldü ve “Sakin ol.” dedi. Bir süre izledi kızın ona bakan titrek ve hafif dolu kocaman gözlerini. Elini yanağına koydu kızın, kız da elini onun elinin üzerine. Bir süre izledi o masum suratı Okan, sonra kızın heyecandan titreyen alt dudağına yapıştı. Yavaş, nazik öpüşlerdi bunlar. Kafasını yine çekip Merve’nin gözlerini açmasını bekledi. Bu sefer kızın suratını iki eli arasına alıp parlayan gözlerle gözlerinin içine baktı ve “Çok güzelsin.” dedi. Merve’nin elinde olmadan gözünden bir yaş süzüldü ve sarıldı Okan’a. Buse kılını bile kıpırdatamadan izliyordu, önünde onu bu kadar ilgilendiren bir olay olmasaydı çoktan bayılmıştı, bilincini zar zor açık tutuyordu. Okan gerçekten pestilini çıkarmıştı onun. Okan’la Merve uzun uzadıya öpüşüp sarıldılar. Sonra Okan Merve’yi yavaşça soydu ve çırılçıplak bıraktı. Yine durup izledi Merve’nin çıplak bedenini, heyecandan her yeri titriyordu kızın, amı hala kıvranıyordu yarak için. Okan belinden tuttu kızı, nazikçe yerleştirdi sikini ve sikmeye başladı yavaşça. Belini daire şeklinde hareket ettiriyor, elleriyle her yerini okşuyordu kızın. Merve’yi uzun uzun öpüp gözlerine bakmayı da ihmal etmiyordu, kızı kendine aşık etmek ister gibi bir hali vardı. Giderek hızlandı, temposunu kesmedi, kızın her yerine dokunup öpüyordu, saçlarını okşuyordu, izliyordu onu. Şov yapıyordu adeta, bir kız nasıl sikilir onu gösteriyordu sanki. En sonunda hızlandı hızlandı ve boşalacağını hissedince yavaşladı, temposunu ayarlıyor, kızı hissediyordu. O kadar ustaydı ki kızla tamamen aynı anda boşaldı, içine boşalmıştı Merve’nin, normalde önceden binlerce soru sormadan asla yapmazdı böyle bir şey. Daha önce birilerini kazara hamile bıraktığı olmuştu, hiç çocuğu yoktu ama, erkenden bunu çözüme kavuşturuyordu, kürtaj yaptırdığı da olmuştu seviştiği bir kızın, çok umursamadı bu yüzden. İkisi de boşaldıktan sonra durdular, birbirlerine baktılar sadece. Sonra yavaşça, ardından gerçekten ateşli ve birbirlerini asla bırakmayacaklarmış gibi öpüştüler. Hala içindeydi Merve’nin. Öpüştükten sonra yine bakıştılar ve Merve kafasını Okan’ın omzuna koyup bacakları ve kolarıyla sarıldı ona. Buse bunu görünce yattığı yerden sessizce ağlamaya başladı, sadece gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Okan onu sikerken de çok gözyaşı akıttığı için kimse fark etmezdi. İstese artık kalkardı ya, kalkmadı, artık bir anlamı yoktu. Merve’yle Okan el ele tutuşup gülüşerek içeri, bir şeyler içmeye giderken Buse yatakta durup arkalarından baktı. Sevdiği kızı kaybetmişti. Okan neredeyse onu bile kendisine aşık etmişti ve şimdi sevdiği kızla içeride öpüşüyordu. Kafasını geri koyup düşündü, onun gibi kültürlü, komik, zeki, kibar ve çekici bir insanın yanında kimseyle şansı olmadığına inanmıştı iyice.

Okan kendini yine üstün görmüyordu tabii, kendisi karşısındakini nasıl etkilediyse karşısındaki de onu etkilemişti sonuçta, her ilişkisi için aynı şeyi düşünürdü. Aşık olmazdı ama. Merve’ye de aşık olmamıştı. Ona neden böyle davrandığını da bilmiyordu. Bir süre sonra Merve ona onu sevdiğini söyledi, Okan da kimseyle duygusal ilişki kuramadığını. Merve yine Buse’nin omzunda ağladı, Buse de onunla beraber ağladı. Okan seks düşkünlüğü için tedavi olmaya karar verdi, bu kararın üzerine Selim yegane mastürbasyon malzemesini kaybedeceğini düşündü. Okan onun aklında sürekli başka kızlarla yatan, istediği herkesi yatağına getiren bir adam olarak kalsın diye Koli Apartmanı 4 Numara’dan ayrılıp evine, ailesinin yanına döndü. Yepyeni bir cinsel kimliği vardı artık. Okan tedavi olamadı, arkadaşını da kaybetmişti, yeni bir ev arkadaşı da alası gelmedi yanına pek, alışmıştı Selim’e. Birisiyle evlenmesi gerektiğini düşündü ama seks düşkünlüğünden ötürü bunu yapamayacağını da biliyordu. Eşinin bununla ilgili bir sorunu olmaması da önemli değildi, zaten kimseye duygusal bir bağlılık da hissetmiyordu, bir eksiklikti bu onun için. Eh, en sonunda kimse pek mutlu olamadı, ne yapalım, her şey mutlu sonla bitmiyor. Zaten gerçek hayatta ölüm olmadıkça “son” diye bir şey de olmuyor.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Sevgilim ve Arkadaşları ile ilk Grup Sex tecr&uuml

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sevgilim ve Arkadaşları ile ilk Grup Sex tecr&uuml
Merhaba

Ben Murat Sizlere sevgilim ile çeşme tatilindeki ilk grupsex tecrübemizden bahsetmiştim. İstanbul’a döndüğümüzde sevgilimle artık tek fantezimiz aldığımız bu masaj hizmeti ve sonrasında yaşadığımız grup sex ti sevgilim çok değişmiş tam istediğim kadın olmuştu zaten alımlı ve kendine güvenen biriydi giyimi oldukça sexy idi ama başka bir havası vardı sevişmelerimizde daha istekli daha azgındı her erkeğin istediği şeydi. Çeşme tatilimizden döndükten hemen sonra nişanlanmıştık nişandan sonrada düğün hazırlıkları başlamıştı arayı çok uzatmak istemiyordum tabi bu arda birde iş yoğunluğum vardı artık bir gün yeni evli bir çift arkadaşımızla hafta sonu bireylerde buluşup birkaç kadeh atalım dedik. Daha doğrusu Nişanlımın okuldan arkadaşı Sevim ve eşi sevim inanılmaz güzel bir kızdı incecik vücudu pürüzsüz ve buğday teni yuvarlak ve gerçekten kıvamında ölçülü göğüsleri koçasıda ortalama bir Türk erkeği fakat çok zengin bir o kadarda öküzdü yani görgüsüzdü karısını çok sıkmadığı üzerine titrediği beliydi fakat parasının esiri olmuştu diyebilirim çünkü sevim yanımıza geldiğinde her yerde giyilmeye cesaret edilemeyecek derin yırtmaçlı yazlık bir elbiseyle geldi bir ara Tuvalete kalktım dönüşte bakmak için o nasıl bir yırtmaçtı bütün kalçaları meydanda idi zaten göğüs dekoltesi ise insanı bitiriyordu. İçkiler ve sohbet derken sevimin alkolü fazla kaçıran kocası Tuvalete gitti bu arada nişanlım sevime sordu nasıl gidiyor evlilik diye Sevim çok iyi derken yüzü buruştu nişanlımın hadi bir sorun mu var söyle ısrarı üzerine masadan uzanarak kulağına bir şey fısıldadı nişanlım kâh kayı bastı sonra benim kulağıma kocasının penisi çok ufakmış ve sertleşmiyormuş dedi bende güldüm ve kulaktan kulağa mı oynuyoruz ne var bunda insanlık hali dedim bunu dememin hemen arkasından nişanlım sikimi tutarak seninki de fena büyük ama bazen sertleşmiyor dedi. Ben utandım biraz gülüştük ve hala kocası gelmemişti sevim nerede kaldı acaba dedi. Ben bakayım bu arada Nişanlım sana belki güzel bir tavsiyede bulunur dedim. Nişanlım bana baktı bende ona Çeşmedeki masörünü tavsiye et belki evliliğine neşe katar dedim. Ve kalktım sevimin kocasına bakmaya WC ye gittiğimde çok kalabalıktı ve adamı bulduğumda kusmuş ve yüzünü yıkıyordu anlaşılan içki çok yaramıyordu biraz halini sordum ve sohbet ettik ayaküstü tuvaletten çıkınca evlilik nasıl tavsiyelerin var mı? Dedim çok mutlu olduğunu karısını çok sevdiğini ama ufak sorunlar olduğunu söyleyince içimden gülmek geldi. Ne gibi sorunlar dedim? Bizim her şeyimiz iyi aslında deyince dayanamadım biraz lafı geveleyerek ne olabilir gibisinden cinselliği de katarak yuvarlak bir soru sordum. Utanarak evet sanırım çok yeterli biri değilim dedi. Bende sıkma canını karın genç güzel her şey cinsellik değil biraz Open Marriage yaşayın dedim anlaşılan İngilizcesi iyiydi. Bana benim için sorun olmaz ama karım çok sıcak bakmaz bu tarz şeylere Türkiye sonuçta dedi sen nasıl bakarsın diye sordu bana: bende ona gel biraz ayrı oturalım dedim birer viski istedim kadehini bitirene kadar nereden başlayacağımı hazırladım ve Çeşmede yaşadığımız olayı biraz daha yumuşatarak anlatım. Hiç olumsuz tepki vermedi keşke senin karın gibi düşünse dedi karım. Ve kalktık eşlerimizin yanına gittik. Sonrada evlerimize yolda Nişanlım sevime her şeyi anlattığını ve inanılmaz heyecanlandığını Sevimin eli ayağının boşaldığını bunu keşke kocama anlatsan dediğini kızın web sitesini v.s. sorduğunu söyledi fakat karım o an aklına gelmediğinden sadece karınız için masaj masör emre diye anlatmış. Bende kocasıyla konuştuğumu anlatım deyince nişanlım inanmıyorum çok kötü adımızı çıkaracak şimdi dedi. Hayır dedim hem yumuşattım hem de inanılmaz anlayış gösterdi ve keşke karım istese dedi deyince nişanlım o zaman bu salaklar birbirlerinden çekiniyor dedi. ve telefonunu çıkarak arak kıza mesaj yazmaya başladı ve bana massage for wife web sitesinin tam adresini sordu www.massageforwife.com adresini verdim ve Sevime Whatsapp tan mesaj attı. Nişanlıma olacakları çok merak ediyorum dedim oda bende ediyorum öğrenir seni bilgilendir im dedi. Nişanlımı ailesinin evine bıraktım o gece bende evime gittim birkaç gün de yüz yüze gelmedik.
Hafta içi düğün için alışveriş v.s. için Nişanlımla buluştuğumda sana anlatacaklarıma inanmayacaksın dedi. Yarın için Sevim Massage for wife ten randevu almış ve bende onlarda olacağım dedi ben ona bakınca sende gel ama Sevimin haberi olmasın ben kapıyı bir şekilde aralık bırakır sana çağrı atarım dedi her şeyi planlamıştık. Ben aşağıda sabırsızlıkla beklerken nişanlımdan beklenen çağrı geldi ve hemen apartmana girdim oradan da hedefime dış kapı örtülü fakat açıktı çok sessizce ittim ve içeri girdim uzun bir koridor vardı, oda ne inanmıyorum içeride bir adam odadan çıktı ve sinsice ilerliyordu bende onu takip ettim ilerde karım kapı aralığını açmış bir odayı izliyordu muhtemelen masör Emre’nin masajını izliyordu bu adamda karımın arkasına geçti ve ona sürterek oda izlemeye başladı muhtemelen karım ben sandı çok hoşuma gitmişti adamın yüzünü fark ettiğimde sevimin kocası olduğunu anladım olay iyice renklenmişti içeride Masör sevimi sikerken nişanlım ve sevimin kocası izliyordu ve nişanlım arkasındaki adamı ben sanıyordum. Sevimin kocası nişanlımın eteğini yukarı kaldırdı ve kalçalarını okşamaya başladı sonrada tangasını aşağı indirdi ve diz çökerek kalça arasını ve amını yalıyordu nişanlımda dudaklarını ısırarak odayı izliyordu sonra sevimin kocası ayağa kalktı ve küçük sikini çıkararak karıma sürtmeye başladı siki hem küçük hem de sertleşmiyordu nişanlım küçük siki his edip arkasına dönünce ben fırladım ve ağzını kapattım 3. Müz. birbirimize bakıp suspus olduk taki ben Sevimin kocasının sikini tutup hadi biraz karını izle ve nişanlıma sürt eminim kalkacak diye fısıldayana kadar bu sefer yer değiştik ben en önden Sevimi izlemek için yerimi aldım nişanlımda arkada ve sevimin koçasıda onun arkasında nişanlıma sürter vaziyete masör emre yi izliyorduk emre çoktan Sevimi aynaya doğru domaltmış inanılmaz bir şiddetle sikiyordu çünkü sevim daha hızlı vur diye uzun bir sürenin acısını çıkarıyordu bu sırada arkadan sevimin kocası biraz fazla abanmış olacak ki ben öne doğru çok hafif ilerledim ve Emre dönerek bize baktı adımla seslenerek hoş geldiniz deyince Sevim panik oldu hemen toparlandı ve 3 müz içeri girdik aslında kocası izleyecekmiş ve sevimin evde olması belki onlara daha fazla heyecan katacakmış ama ben planlarında yokmuşum o zaman devam edin ben sizi izliyorum dedim. Masör Emre sevimin kocasına dönerek kaldığımız yerden devam edebilir miyiz dedi. Adam tabi diyerek hepimiz yatağa oturduk ben hayır bu şekilde olmaz dedim senin de katılman lazım dedim sonra nişanlıma döndüm soyar mısın lütfen arkadaşımızı dedim nişanlım sevimin kocasını soyduktan sonra adamı elinden tutarak gel dedim Emre’nin sikini tutum ve önce biraz sıvazla ve sonra kendin sok dedim Sevim kocasına dönerek bunu yapabilirimsin aşkım dedi kocası da sen istersen deyince sevim çok mutlu olurum canım dedi adam Emre’nin sikini tutarak sıvazladı ve karısına sokması için deliğine getirdi bu sırada adamın siki sertleşmişti karısı bunu görünce işte bu dedi ve kocasına dönerek sikini emmeye başladı emre arkadan sevimi sikerken sevimde kocasının sikini emiyordu bizde nişanlımla öpüşerek sürtünerek izliyorduk sonra emre sevimi nişanlıma doğru getirdi ve nişanlımın kucağına doğru domalttı nişanlım affladı ama sevim anlamıştı emre onu sikerken nişanlıma öpüşmeye başladılar harika bir manzaraydı emre son olarak sordu nereye boşalayım diye nişanlım sevimin kocasına gel yanımıza otur dedi ve Emre’nin sikini çıkartı ve sevimin kocasının yüzüne ve göğüslerine boşalmasını sağladı. Sonra Sevim ide davet ederek ikisi oradan yalamaya başladılar bende dayanamadım ve bende sevimin kocasının üzerindeki spermleri yalamak için onlara katıldım harika bir gündü tabi bütün geceye kadar sürdü. Teşekkürler Massageforiwfe.com

1. Bölüm:
Sevgilim ile Çeşme tatilimizde ilk Swingers deneyimimiz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Geniş

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Geniş

Sabah uyandığımda o günün normalden farklı olacağını düşünmüyordum. Bir ipucu vermem gerekirse; farklı da olmamıştı. Normalden biraz erken kalkmıştım çünkü annem kendisine yardım etmemi istiyordu. Çocukluğumdan beri ev işleri yapmaya alışığım ancak liseyi bitirdikten sonra geçen son iki haftada annem her işi benim yapmamı istiyor gibiydi. Üniversiteyi kazanma ihtimalimin düşük olduğu hesaba katılırsa buna neden bulmak zor değildi. Evde benden 5 yaş büyük ablam Hale de vardı ama kendi dünyasında yaşayan aklı bir karış havada biriydi internetteki makyaj blogundan yeterli parayı kazanmasına rağmen bu paraları biriktirmek için evden çıkmamakta ısrar ediyor bu da annemi delirtiyordu, Hale ablamdan ümidi kesmişti.

Kahvaltı etmek için iki katlı evimizin giriş katına indiğimde annemin telaşla kahvaltı hazırladığını gördüm, babam tabletiyle ilgileniyor, ara ara annemin isteklerini yerine getiriyordu. Uyku sersemliğiyle kahvaltının neden bu kadar detaylı hazırlandığını anlamam 2 dakikadan fazla sürdü; bugün diğer ablam Ayşe üniversitedeki ilk senesini tamamlayıp yaz tatili için eve gelecekti. Bu güzel gelişmeyi kutlamak için de annem bütün aileyi kahvaltıya çağırmıştı. Geniş aile yemekleri bizim için bir gelenekti. Saat 10’a yaklaşırken önce dedem Cemil, yeni ve aşırı seksi eşi Gülüzar ve Gülüzar’ın oğlu Melih geldiler. Dedem yine huysuzdu, bu saatte kahvaltı değil öğle yemeği yeneceğini, Gülüzar’ın bir türlü hazırlanıp evden çıkamadığını anlatıp duruyordu. Gülüzar ilgileniyor gibi gözükmüyordu ancak babam onun sürekli gözümüze soktuğu memeleriyle yakından ilgileniyordu. Öyle ki annem birkaç kez bıçağın ucuyla dürterek babamı uyarmak zorunda kaldı. Dedemlerin ardından Mithat dayım eşi Pemra ve kızları Leyla ile evin kapısında belirdiler. Gürültülü bir merhabalaşmanın ardından herkes Ayşe’nin gelip gelmediğini merak etti. Çok geçmeden bir araba evin önüne yanaştı ve içinden bildiğimizden biraz daha bakımlı ama “inek” görüntüsünden hiçbir şey kaybetmeyen Ayşe indi. Bütün aile onu kapıda karşıladık ve başarılarından dolayı kutladık. Dışımdan kutlasam da içten içe onun başarılı benim başarısız olmam beni rahatsız ediyordu. Bizimkiler bunu anladı mı bilmiyorum. Hep beraber kahvaltı sofrasına oturduk.

Dedem annemle beraber sahibi oldukları dolap firmasını işletiyordu, mali durumu hiç fena değildi. Hepimiz ilk başta karısı Gülüzar’ın bu maddi kaynağa sahip olmak için dedemle evli olduğunu düşünsek de geçen yıllar bize bu konuda yanıldığımızı göstermişti. Hem Gülüzar’ın oğlu Melih’le yıllardır sadece akraba kalmamış çok iyi de dost olmuştuk, aynı yaştaydık, onunla her şeyimi paylaşabilirdim.
Mithat dayım avukattı uzun yıllar denemelerine rağmen çocukları olmayınca kızları Leyla’yı evlat edinmişlerdi. Leyla benden ve Melih’ten iki yaş büyüktü. Pemra yengem uzun yıllar gördüğü tedavi nedeniyle kilo almış o kiloları da bir türlü verememiş bir kadındı. Ancak neşeli ve sevecen tavırlarıyla hepimizin sevdiği biriydi. Bazen çok yüksek sesle konuşur, kahkaha atar ama her zaman bizi eğlendirirdi. Masada güzel bir sohbet dönüyor ben de yer yer eşlik ediyor bazen de yemeğe gömülüyordum.

Kahvaltının ardından herkes günlük yaşamına devam etmişti, Alex’in gelişini herkes kanıksamış evde herşey rayına oturmuştu. Bir gün annem ve babam işe gitmişlerdi evi dolaştığımda kimseyi bulamadım Hale ablamın bir alışveriş merkezinde aylaklık yaptığına emindim, Ayşe de görüşemediği lise arkadaşlarıyla dışarıdaydı galiba. Mutfağa ilerlediğimde Hale ablamın bilgisayarını masanın üzerinde gördüm, neden burada bıraktı acaba diye düşünerek yaklaştım ve ekrana bir göz attım. Masaüstünün sağ köşesindeki not bölümünde “Melih senden daha iyi olduğunu söylüyor, onu yanıltmak istemez misin babacığım :)” yazıyordu. Anlam verememiştim. Hale ablamın pek çok sevgilisi olduğuna eminim, mutlaka içlerinden birinin ismi Melih’tir fakat “babacığım” ne demek? Bu ne çeşit bir oyun? İğrenç. Oradan hemen uzaklaştım ve odama geçip bilgisayarda takılmaya devam ettim ancak aklım sadece o mesajdaydı. Bilgisayara tekrar bakmaya da götüm yememişti. Odada bilinçsizce Facebook, Twitter gezinip mesajın ne demek olduğunu çözmeye çalışıyordum. Senelerdir bizim Melih’in Hale ablamı arzuladığını ve çokça onu düşünerek 31 çektiğini biliyordum ama Hale ablamın Melih’e yüz vermesi ihtimal dahilinde bile değildi. Hale ablamın 180’den aşağı sevgilisi olmamıştı, Melih ise orta boylu ve tombul biriydi. Hiçbir şartta Hale ablamın Melih’i çekici bulmasına olasılık yoktu.

Ardından geçen iki gün de o mesaj aklımdan çıkmadı. Düşündüm ki zaten Melih’ten gizlim saklım yok neden gidip ona sormuyorum. Hemen Melih’e bir mesaj attım ve dışarıya bir kafeye çağırdım. Orada buluşup laklak ettikten sonra yakındaki bir parka geçip ağaç gölgesinde yayılmaya karar verdik. Düşünceli halim gözünden kaçmamış olacak ki sordu;
– Hacı noluyo’ ya? İrem işini geçmedik mi abi ne bu surat beş karış
– Yok ya sikerim İrem’i bana ne İrem’den…
-E ne var amına koyim o zaman, sınavı mı takıyosun siktir et olm ya.
-Yok…
-Umut siktirtme belanı ne var lan?
– …
– Senin ben amına koyim bana söylemicen de kime söylicen sikik?
– …
– …
– Sen Hale ablamı mı sikiyosun?
– …

Bu sözler ağzımdan çıktıktan sonra sanki tüm parka yayıldı ve ortalık bir anda sessizleşti. Kuşlar havalandı, yapraklar hareketlendi. Melih’in gözlerinde korkuyu gördüm. Zaten tombul olduğu için yazın çok terleyen vücudu şimdi sırılsıklam olmuş tişörtünün üstü ter izleriyle doluydu. Ne diyeceğini bilemedi, ağzında bir şeyler geveledi yüzüme bakamıyordu.
– Y… Yok abi. N.. Ne… Ne diyosun sen ya?
– Ablamın bilgisayarında bir not buldum.
Bunu duymayı beklemediğine eminim. Yerinde duramadı kalkacak gibi oldu oturmasını söyledim, oturdu.
– Abi… şey… Ü… Üç ay önce… Benim doğum günümden sonra… sarhoş olmuştu… beni… arkadaşı sandı. Durduramadım…
– Bir kere mi oldu?
– Evet.
– Yalanını sikiyim senin göt.

Hızlıca yerimden kalkıp yürümeye başladım. Koca götünü kaldırıp arkamdan gelemezdi birkaç kez seslendi dönüp bakmadan devam ettim. O gün ne kadar yürüdüm, nereleri dolaştım bilmiyorum. Ayaklarımın ağrısından adım atamayacak hale gelene kadar yürüdüm. Kardeşim bildiğim Melih… benim “üvey dayım” Melih, Hale ablamı sikmişti. Hem de bir kez olmadığı da belliydi. Yorgun argın eve geldim annem yemek yeyip yemediğimi sordu. Cevap vermeden odama geçip uyumaya çalıştım. Gözümü kapattıkça Melih’in üstünde inleyen Hale ablam geliyordu gözümün önüne. Banyoya koşup yüzümü, özellikle gözlerimi yıkamaya çalıştım. Bunu daha önce de yapmıştım. Sevgililer gününde sürpriz yapmak için kahvaltı hazırlayıp annem ve babamın odasına girdiğimizde… Annemi babamın önünde domalmış halde görmüş ve kusmak istemiştim. Yüzüme çarpan soğuk suyla bir nebze olsun rahatladım. Yorgunluğun da etkisiyle uyuyakaldım…

Ertesi gün uyandığımda unutmak istediğim herşey olduğu gibi yine aklımdaydı. Melih’in Hale ablamı siktiği gerçeği. Gün boyu oturup düşündüm. Sinirimi bir şeyden çıkarmam lazımdı. Bu Melih olamazdı çünkü onu dövmenin bana fayda sağlayacağını düşünmüyordum. Onu neyin acıtacağını düşündüm. Ne yaparsam Melih’in hayatını sikerim diye düşündüm. Akşamüstüne doğru artık düşünmekten beynim çatlamak üzereydi. Annem’in işten geldiğini duydum. İşte o anda şimşekler çaktı Melih’in bu hayatta en çok sevdiği şey annesiydi. Okulda herkes onunla “ana kuzusu” diye dalga geçerdi. Peki annesine ne yapabilirdim? Gülüzar’ı baştan çıkarmaya çalışmak komik olurdu. Hayatımda gördüğüm en güzel kadının 17 yaşında bir ergenin tavırlarından etkilenmesini beklemek gerizekalılıktı. Biraz daha düşündüm ve Gülüzar’ın çıplak fotolarını bulma fikri geldi aklıma. Kadınların ölümsüzleşme arzuları asla körelmiyordu. Bu kadar güzel bir kadının vücudunu ölümsüzleştirdiğine emindim.

Dedemi arayıp evde olup olmadığını sordum, Gülüzar’la birlikte yemeğe gittiklerini söyledi. Swarm’ı kontrol edip Melih’in nerede olduğuna baktım. Bir kafede aşık olduğu ama asla ona bakmayacak bir kızla oturuyordu, vakit müsaitti. Koşarak evden çıktım ve soluğu dedemin kocaman malikane gibi evinde aldım. Kapıyı hizmetçileri açtı. Dedemin alet takımından alacağım birşey olduğunu söyleyerek içeri girdim. Aile toplantılarından alışık oldukları için hizmetçi gelişimi garipsemedi ve işine koyuldu. Ben de harıl harıl dedem ve Gülüzar’ın ortak kullandıkları bilgisayarı aradım.

Çok çabalamadan buldum ve karıştırmaya başladım. Dedemin teknolojiyle arası iyi olmadığı için dosyalarını iyi gizleyebildiğini düşünmüyordum. Gezinmeye devam ettim ve içinde bir sürü klasör olan bir dosyaya rastladım. Bu klasik porno saklama yöntemlerinden biriydi. Tıklamaya devam ettim, “Fotoğraflar” diye bir klasör buldum. Dosyaya girmemle doğru yerde olduğumu anlamıştım. Rastgele bir fotoğrafa bastım ve işte oradaydı. Bütün ihtişamı, kocaman yuvarlak memeleri şahane götüyle Gülüzar yatakta uzanmıştı. oklara basarak devam ettim artık göreceğimi gördüğüm için hızlı davranıyordum, bu fotoğrafları internete koyduğumda Melih’in yüzünün alacağı hali çok merak ediyordum. Fotoğrafları geçmeye devam ederken birden duraksadım. Gözlerimi faltaşı gibi açmıştım. Bugüne kadar gördüğüm en iğrenç şeyi görmüştüm. Dedem ayakta Annem Hale ve Ayşe ise önünde diz çökmüşlerdi, dedemin eli sikindeydi, annem Hale ablam ve Ayşe’nin ise ağızları açık üstleri çıplaktı. Dedem, annem ve iki ablamın ağzına veriyordu… İlerlemeye devam ettim. Birkaç fotoğraf sonra yaşadığım şok ikiye katlandı. Babam Gülüzar’ı kanepenin üzerinde domaltmış sikiyor annesinin yanında koltuğa oturmuş olan Melih de sikini sıvazlıyordu…

Ben ne görmüştüm? Bu dünya gerçek miydi? Bu bir rüya olmalıydı. Cebimden çıkarmaya hazırlandığım flash disk elimden düştü, olduğum yere yığıldım kaldım. Başım dönüyordu. Bir süre öylece kaldım fotoğraftan gözümü alamıyordum. Dedemin sikine ve onu kavrayan eline, annemin gözlerindeki ifadeye, Ayşe’nin terden yapışmış saçlarına ve Hale ablamın gülümsemesine boş boş bakıyordum. Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Biraz olsun kendime geldiğimde bilgisayarı kapatıp yerine koydum. Başım dönüyordu. Yavaş adımlarla evden çıktım. Yine yürüyordum ancak bu kez yüküm daha ağırdı ve bunu kaldırabilir miyim bilmiyordum. Ben nerede yaşıyordum? Annem, babam, ablalarım… kimdi onlar? Dayım ve yengem bu işin neresindeydi. Ben kimdim?

Cevabı olmayan sorularla gece geç saatlere kadar yürüdüm. Eve girdiğimde herkes odasına çekilmişti. Özellikle bu saate kadar beklemiştim kimsenin yüzünü görecek halim yoktu. Son 4-5 günde olanlara aklım ermiyordu. En büyük derdi üniversiteye gitmek olan ben dedemin annem ve ablalarımı siktiğini gözümle görmüştüm. Gerizekalı da değildim bu iş bundan daha karmaşıktı.

Ertesi gün yine evde kimsenin olmadığı bir anı kovaladım ve annemlerin odasına girdim. Ortak kullandıkları bilgisayarı asla diğer odalara götürmezlerdi. O bilgisayarı bulmalıydım ve bu işin gerçek yüzünü öğrenmeliydim. Bilgisayarı buldum, şifre koymuştu babam. Çözmem zor olmadı çünkü babam arkadaşım gibiydi muhtemel şifrelerinin hepsini biliyordum. Yine dosyaların içinde kayboldum. Babam emlakçılık yaptığı için bilgisayarında bir sürü kontratlar, dosyalar vardı. Aralarında bir dosya dikkatimi çekti “Meleğim” yazıyordu. Tıkladım. Bu dosya da şifreliydi birkaç denemeden sonra şifreyi çözdüm ve gezmeye başladım. Sadece fotoğraflardan oluşmuyordu günlük gibi, tarih atılmış dosyalar da vardı. Fotoğraflara bakmaya gönlüm el vermedi önce günlükleri açtım.

Bu dosyalar günlükten çok babamın fantezilerinin kağıda dökülmüş halleriydi. Annemle yaptığı ve yapmak istediklerini anlatıyordu. İlerledikçe işler sertleşmeye başladı. Dosyalardan birinde babamın annemi bir zenciyle sevişirken görmek istediğini okudum… Galiba bünyem üst üste şoklara alışmıştı. Bu olayı resmen normal karşılayıp başka şeyler bulmaya çalıştım. Ancak ne dedemle ne Gülüzarla ne de ablalarımla ilgili hiçbir şey yoktu. Fotoğrafları gezdiğimde annemi iki zencinin arasında gördüm, tahammül sınırımı aşmıştım, bilgisayarı kapatıp odama döndüm.

Yaşadığım şokun etkisi geçmeye başlıyordu galiba, çünkü yaşadığım onca duygunun arasında en göze çarpanı merak haline gelmişti. Sadece merak ediyordum. Bu iş ne kadar ileriye gitmişti. Mithat dayım, Pemra yengem, Leyla da dahil olmuşlar mıydı? En nihayyetinde ben de bir ergendim. Onsekizinci yaşına 10 gün kalmış bir ergen. Bazen Leyla’yı düşleyen bir ergen. Penisimin hareketlendiğini fark ediyor ve ona hemen inmesini söylüyordum. Bazen sözümü tutuyor bazen de Melih’in üstünde inleyen Hale ablamı görüp şahlanıyordu. Kendime inanamıyordum. İğrençliğin içine düşmüş gibiydim.

Arada geçen günler odamdan tuvalet ve yemek haricinde hiç çıkmadım. Evdekilerin yüzüne az da olsa bakabiliyordum. Günde 15 dakika en fazla. Dedemin annemi ve ablalarımı, babamın Gülüzar’ı, zencilerin annemi siktiğini öğrenmemin üzerinden 10 gün geçti ve doğum günüm geldi çattı.

Annem her zamanki gibi bu olayı da büyütmüş ve tüm aileyi öğleden sonra için mangal yapmaya çağırmıştı. İstemeye istemeye aşağı indim ve birbirlerini siken ailemin arasına karıştım. Evden çıkmadığım için bembeyazdım. Bunun sebebi sadece evden çıkmamam da olmayabilir tabi. Başımla insanlara selam vererek yürüdüm ve arka bahçedeki kocaman masadaki yerime geçtim. Benim haricimde herkes gülüp eğleniyor şakalaşıyordu. Dedem mangalın başında etlerle ilgileniyor, babamın karışmasına asla izin vermiyordu. Bir süre sonra bir şeyler yemeye başladım vakit de geçmiş oldu böylece. Kimse bana bulaşmıyor diye düşünürken Gülüzar; “Umutcuğum, ne bu halin ya.” dedi. Masadaki herkes bana döndü. Genelde böyle durumlarda soruları annem göğsünde yumuşatır ben de “ehe ehe” der geçerdim. fakat bu kez annem hiçbir şey demediği gibi “Hakikaten oğlum neyin var senin?” diye sordu. Birden masadaki herkes bu anı bekliyormuş gibi bana sorular sormaya başladılar. Kızları mı düşünüyosun? Sevdiğin mi var? Okulu bir şekilde halledersin… Hiçbirinin onların birbirlerini siktiğini bildiğimden haberleri yoktu. Git gide sinirlenmeye başlıyordum. Elimdeki bıçak ve çatalı sıkıp duruyordum. Artık dayanamadım ve patladım;

– Herşeyi biliyorum.

Masadaki herkes donakaldı, annem çabucak toparlanarak;

– Ne diyorsun sen Umut?
– Bilmemi istemediğiniz herşeyi.

Israrla anlamamış gibi davranıyorlardı. Nereye kadar kaçabileceklerini sanıyorlardı ki. Hepsinden nefret ediyordum.

– Oğlum bizim ailemizde gizli saklı olmaz biliyorsun.
– Biliyorum anne, kendinizi dedemden de saklamıyorsunuz.

O anda masanın ortasına gökten bir öküz düşmüş gibi oldu. Herkes oturduğu yere yapışıp kaldı, tedirgin gözlerle birbirlerine bakıyorlardı. İlk toparlanan yine annem oldu;

– Demek buraya kadarmış, sana bunu biz anlatmak istiyorduk. Çünkü diğer herkes bu şekilde öğrendi ve zorluk çekmedi. Sana da anlatmanın sırası geldi…

Annem masadan kalkıp içeri gitti ve bir defter ve albümle geri döndü. Günlük annemin genç kızken tuttuğu günlüktü. Albüm de eski aile albümlerine benziyordu.

– Anlattıklarıma inanmazsan ve kanıt istersen diye bunları da getirdim. Şimdi beni dikkatle dinle. Anneanneni az da olsa hatırlıyorsun. Dedenle sen çok küçükken boşanmışlardı. Mithat dayın ve ben güzel bir çocukluk geçirdik. Dedeni çok çalıştığı için pek göremezdik ama anneannen bizim her ihtiyacımızı karşılar bizi hep mutlu ederdi. Ancak anneannenin alışılmamış bir huyu vardı; evde hep çıplak gezerdi. Bizi de bu şekilde büyüttü. Okula gidene kadar başka insanların evlerinde kıyafet giydiklerini bilmiyorduk bile. Bizim için çok normaldi. Ben 11 Mithat dayın 10. sınıftayken anneannen dedenle birlikte bizi karşısına oturttu. Deden bazen anneannene katılıp çıplak gezse de fazla karışmazdı. Zaten pek evde de değildi. Anneannen bizi karşısına oturtup vücutlarımızın geliştiğinden artık birer ergen olduğumuzdan, bir takım ihtiyaçlar duymaya başlayabileceğimizden bahsetti. Tabi ki ne demek istediğini biliyorduk ama o güne kadar hiç deneyimimiz olmamıştı. Anneannen de bunu bildiği için ilk deneyimimizin birbirimizle olması gerektiğini söyledi. Biz şaşırdık tabi ki. Anneannen kendi ilk deneyimini de ağabeyiyle yaşadığını ve bu hissiyatın çok güzel olduğunu söyledi. Sen pek görmedin onun çok ikna edici bir tarafı vardır. Bir süre sonra Mithat dayın üzerimdeydi. İlk deneyimimizi bu şekilde yaşadıktan sonra aile olarak daha sıkı bağlara sahip olduk. Bazen deden de bize katıldı ve çok güzel zaman geçirdik. Ancak bu durum benim bir seks manyağına dönüşmeme neden oldu. Okuldan sonra sürekli seks ihtiyacıyla hareket ettim. Babanla da sandığın gibi okulda değil bir seks partisinde tanıştık. Hale ablana hamile kalınca da evlendik. Bu noktadan sonra ben daha dengeli hareket edip sizleri de birer seks manyağına dönüştürmemek amacıyla her birinizin 18 yaşına kadar bu durumdan haberdar olmamanızı sağladım. Deden Gülüzar’la evlenirken Mithat dayın da Pemra yengenle evlenirken onlara bu durumu söylediler ve bu sayede sırrımız devam etti. Ailedeki herkes birbirleriyle özgürce cinselliğini yaşıyor, sen de artık bir yetişkin olduğuna göre aramızda seni de görmeyi bekliyoruz.

Masadaki herkesin rahatladığını görebiliyordum. Bu sefer yerine çivilenen bendim. Boş boş anneme bakıyordum. Annem ise bir yandan gülümsüyor bir yandan elimi okşuyordu. Hızlı bir hamleyle yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Ancak fazla ilerleyemedim olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. Neden ağladığımı bilmiyordum günlerdir peşinde olduğum sırrı artık öğrenmiştim ancak öğrenmemle birlikte aileme olan nefretim geçmişti. Şimdi onların arasında olmak istiyordum fakat içimde birşey hala bunun iğrenç olduğunu söylüyordu. Bunları düşünmek bile kendimden nefret etmeme sebep oluyordu. Sanırım bu yüzden ağlıyordum. Sümüklerim aka aka 2 saat kadar evin önünde ağladım. Kimse de yanıma gelip napıyorsun demedi.

İki saatin sonunda zihnimde bazı şeyler berraklaşmıştı. Ben bu ailenin bir ferdiydim ve onlardan farklı değildim. İçimde bu dürtüyü taşıyordum bununla yüzlşmeliydim. Yoksa ömür boyu kendimden nefret edecektim. Kendimle barışmak en doğrusuydu. Yerimden doğruldum derin bir nefes aldım. Sanki haftalardır ilk kez nefes alıyordum. Eve doğru yürüdüm kapıyı açtım koridor boyunca ilerledim. İçeriden gelen sesleri tanıyordum. Koridor birince başımı sağa çevirdim ve ilk acayip manzarayla karşılaştım. Pemra yengem ve leyla üstlerini çıkarmışlardı ve koltukta arkası bana dönük olan Mithat dayımın önünde kıkırdıyorlardı. Kafamı sağa çevirdiğimde ise mutfak masasına dayalı Ayşe ablamı gördüm. Arkasında Melih vardı, terlemişti ve güçlükle Ayşe Ablamı sikmeye çalışıyordu, bir nebze başarılıydı da.

Koridordan geri dönüp üst kata doğru yöneldim annemlerin odasının kapısı aralıktı, içeri girdim ve yüzü bana dönük domalmış annemi ve arkasında onu siken dedemi gördüm. Yatağın baş tarafına doğru uzanmış olan babam bir yandan Hale ablamı sikerken bir yandan da yüzüne oturmuş olan Gülüzar’a oral yapıyordu. Bu kadar pronografik bir manzarayı beklemiyordum. Annem eliyle gel işareti yaptı.

– Biraz düşünüp doğru kararı vermen için seni yalnız bıraktık. Görüyorum ki doğru kararı vermiş benim oğlum. Annesinin oğlu.

Annem dedemden kurtulup bana doğru geldi. Tişörtümü çıkardı kotuma yöneldi. Kemerimi çözüp beni boxer’ımla bıraktıktan sonra elimden tutup beni yatağa doğru çekti. Yatağın ucuna oturttu ve vücuduma dokunmaya başladı. Daha önce seks yapmıştım, mevzua aşinaydım ancak annemin vücuduma dokunması bütün sinir uçlarımın yanmasına sebep oluyordu. Başım istemsizce geri gidiyordu. Annem boxer’ımı da çıkaıp penisimi eliyle tuttuğunda sanki gözümde şimşekler çaktı. Kalbim deli gibi atıyordu. Arkamda bir el daha hissettim kafamı kaldırdığımda Gülüzar’ı gördüm. Görkemli memeleri sırtıma değiyor elleri vücudumda geziyordu.

– “Hoşgeldin” dedi.

Ağzımı açamıyordum bile. Bir ara dönüp babama baktım Hale ablamın bacaklarının arasına geçmiş ileri geri hareket ederken bir gözüyle de bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde yüzündeki gurur ifadesini gördüm. Tedirginliğim biraz azalmış kendimi olaya kaptırmıştım. Annemin saçlarını topluyor bana oral yapmasını kolaylaştırıyordum. Gülüzar da memelerini ağzıma dayamıştı. Yatağa iyice uzandım ve Gülüzar’ın üzerime oturmasına izin verdim. Amı karşımdaydı işte, sırılsıklamdı. Dilimi dudakları arasında gezdirmeye başladım, yavaş yavaş klitorisini buldum. Parmaklarım da boş durmuyordu ufak ufak Gülüzar’ın amını zorluyordum. Annem tamam oldu bu dedi. Başımı kaldırdığımda dimdik penisimle karşılaştım. Yatakta biraz daha geri çıktım. Tarihi bir andı. Annemi sikmek üzereydim. Gülüzar üzerimden çekilip bu ana tanıklık etmek istedi. Annem üzerime geldi ve amının penisimin başına temas ettiğini hissettim. İnanılmaz sıcaktı. Usta bir hareketle vücudunu kaydırdı ve penisimi içine aldı. Tamamen annemin içindeydim artık, sanki o yatakta değil de bulutların üzerindeydim. Belinin kıvrak hareketleri beni adeta çıldırtıyordu. Bir elimden Gülüzar diğerinden ise Hale ablam tutuyordu. Babam da Hale ablamı bırakıp bizi izliyordu. Birkaç dakika boyunca dünyayla iletişimim kesildi. Annem üzerimde inip kalkıyordu sıcaklığı bütün vücuduma yayılmıştı. Babam, Gülüzar ve Hale ablamın bakışları altında annemin içine boşaldım. Annemden gelen DNA’larımı ona geri vermiştim. Bir nevi borcumu ödemiştim.

– “Hadi aşağı inelim” dedi annem.

Hepimiz hemfikir olup çırılçıplak aşağı indik. Aşağıda muazzam bir manzara vardı. Pemra yengem Melih’in üstünde kanepede yanlarında ise dedem Ayşe ablamın arkasına geçmiş pompalıyor Mithat dayım ise Ayşe Ablamın ağzına veriyordu. İnlemeler ve ıslak amların şırıltısı birbirine karışıyordu. Annem muzaffer bir tavırla önden yürüyor sırasıyla ben Gülüzar babam ve Hale ablam onu takip ediyorduk. Aşağı indik, Gülüzar hemen Pemra yengemin omzuna dokunarak ondan yer istedi. Pemra yengem de onu kırmadı. Annesinin oğluyla sevişmesine izin verdi. Gülüzar zaten kalkık olan Melih’in penisini kolayca içine aldı ve zıplamaya başladı. Bizi gören dedem de;

– “Nihayet hep beraber yapabileceğiz ha” dedi.

Annem “evet” diye yanıt verdi ve dedemin dudağına bir öpücük kondurdu. Ayşe Ablam da dedemin önünden kalkarak yanıma geldi.

– “Hale, artık küçük kardeşimiz artık bizimle olduğuna göre bunun tadını çıkarmamız gerek” dedi

Elimden tutarak beni odanın ortasına getirdi ve önümde diz çöktü. Hale ablam da aynısını yaptı ve ikisi birlikte henüz annemin içine boşalmış penisimi diriltmek için var güçleriyle çalıştılar. Biri taşaklarımı yalarken diğeri başını uyarıyordu. Bunu daha önce babama, dedeme, Mithat dayıma, Melih’e yapmış olabilirlerdi. Demek ondan bu kadar rahatlardı. Penisim yeterli sertliğe ulaşınca Hale ablam domalıp kalçasını kaldırdı, belini indirdi. Bütün şehrin sikmek için can attığı am karşımdaydı. Biraz uğraştıktan sonra içine girdim ve gidip gelmeye başladım. Ayşe ablam da beni destekliyor, öpüyor ve beni uyanık tutuyordu.

Ellerimi Hale ablamın kalçalarına koyup elimden geldiği kadar hızlı ve sert gidip gelmeye çalışıyordum. Sağıma baktığımda babam ve Mithat dayımı Pemra yengemi sikerken gördüm. Yengemin mutluluğu yüzünden okunuyordu. Melih de annesini sikiyor gözünü dahi açmıyordu. Annem ise dedemin inmeye başlamış olan penisini ağzına alarak ona can veriyordu. Ayşe ablam sıranın kendisine geldiğini söyleyerek Hale ablamın yanına uzandı ve bacaklarını ayırdı. Hale ablamın sıcacık amından çıktım ve Ayşe ablamın henüz taze amını zorlamaya başladım. Biraz uğraşsam da içeri girmeyi başardım. Ayşe ablamın yaşına göre gereksiz büyüklükte memeleri vardı. Uçları küçük ve pembbeydi. Ellerimle iki memesini sıkarak gidip gelmeye başladım. Bu sırada Hale ablam da dedemin penisini kaldırma çalışmalarında anneme yardıma gitmişti. Ayşe ablamı bir müddet siktim, bu kez boşalmadım çünkü annemin içine boşaldıktan sonra kendimi daha kontrol edebilir hale gelmiştim. Ayşe ablamı öylece yerde bırakıp Melih’in yanına gittim.

-Sana bi önerim var. Yan yana birbirimizin annesini sikelim.
-Kabuul

Annem de Gülüzar da duymuştu bunu. Bir çırpıda pozisyon alıp kanepenin üstünde bacaklarını açtılar. Gülüzar’ın biraz yıpranmış esmer amına kolayca girdim ve sertçe sikmeye başladım. Hemen yanımda Melih de yorulmasına rağmen bana ayak uydurmaya çalışıyor annemi güzelce sikiyordu. Bu kadarı benim için fazlaydı birkaç gidiş gelişten sonra Gülüzar’ın içinden çıktım ve vücuduna boşaldım. Dizlerim tutmuyor ve başım dönüyordu. Olduğum yere yığıldım. Ayşe ablam yanıma gelip sokuldu ve “günaydın” dedi. Yüzüne anlamsızca baktım…

Uyandığımda Ayşe ablam yanı başımdaydı “kalk hadi uykucu, millet ablası üniversiteden geliyor diye yollarda karşılar bizimki ayı gibi uyuyor”…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Komşunun Oğlu Beni Fena Sikti ALINTI

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Komşunun Oğlu Beni Fena Sikti ALINTI
Meraba ben pınar 28 yaşındayım 3 senelik evliyim. kocamla güzel bir hayatımız var ve hiç bir problemimiz yok. sadece sex dışında. yatakta eşim istediklerimi tam veremiyor. siki uzun zamandır kısa ve yumuşak içime giriğinde bile zevk alamıy…orum. 1 kere boşaldımı dönüp uyurdu. anlatacağım olay geçen kış oldu. bigün evde oturudoum günlerden pazar eşim antalyaya gitmişti bizde denizlide oturuyoruz. bende 26lu yaşlarda masözlük yapardım ve yan komşum derya geldi benle yaşıt dedi benim oğlanın omuzları ağrıyo maçta çok yorulmuş biraz gevşetebilcenmi dedi tabi elsin dedim. oğluda 20 yaşında bu sene profesyonel basketçi oldu. akşam oldu bende üzerime siyah derin dekolteli bluzumu, altımada beyaz, kalçalarımı dışarı çıkaran dar pantolonumu giydim.

ayağımada krem ev topuklularımı giydim. kapı çaldı gelen murattı hoşgeldin hayatım dedim girdi içeri geç otur dedim karşılılı oturduk birer kola içtik. murat bu akşam bi değişikti bana manalı manalı bakıyordu ve vücudumu üzüyordu. boylu poslu yakışıklı bi çocuktur murat. sonra başlayalımmı canım dedim olur pınar teyze dedi koltuğa yatırdım sırt üstü bende üstüne çıktım bacaklarımı belinin iki yanına attım kalçam kasığının oralara biyerlere hafif değiyordu ve omuzlarını ovmak içinde dekoltemden göğüslerim görünüyodu içimdede bişey yoktu. omuzlarını parmaklarımla bastırıyor bi ileri bi geri yapıyordum artık kalçam biraz daha aşağı kaydı ve popom kasıklarının hemen altına gidip geldikçe sürtüyordu. bi süre sonra bacaklarıma bi sıcaklığın değdiğini hissettim ve göz ucuyla bakarak sikinin hareketlendiğini ve yana bakarak bacağıma değiyordu. aldırış etmeden masaja devam ediyordum ama ben ovdukça göğüslerim sallanıyordu ve muratta bunu naklen izliyordu zaten gözleri hep ordaydı artık iyeti bozduğunu farkettim böyle bişey yapmayıp yollamaya karar vermiştim. biraz daha masaj yapıp bitirecektim.

murat uzun kollarını ileri uzatmış topuklularıma kadar geliyordu ve dizlerime kadar baldırlarımı okşadığını farkettim yavaşca. bir yandanda pınar teyze çok güzel bi kadınsın sen gerçekten yaşına göre çok duru bi çekiciliğin var diyordu. anladımki artık beni istiyordu. ve siki iyice genişlemiş artık bacağımı bastıyodu sıcaklığı iyice hissettiriyordu. sikinin büyük olduğunu anlamıştım vücududa gerçekten çok füzgün ve hafif kas yapısına sahipti. eşim aklımdan uçmuştum yaptığım hataydı fakat kadınlığım tersini söylüyordu.

sonrada murata doğru eğildim ve dudağına yapıştım boynunu yaladım ve bunumu istiyosun dedim ve boynumdan tutup üstüne yatırdı beni siki dikleşmiş amıma basmıştı. dudaklarımı emmeye başlamıştı elleriyle göğüslerimi ovuştuyodu. pınar teyze beni delirtiysoun ama seni bugün darmadağın edecem dedi bende et erkeğim benim dedim ve üstünden kalkıp soydum onu. kaldırdım ve elinden tuttum eğilerek çenemden sarıldı ve öpüşmeye başladık ellerini belime atmıştı okşuyordu kaçlarımı bir yandanda götüme pandikler atıyodu ben azmışttım bi hayli elimi sikine atmıştım ve oda neydi inanılmaz bi büyüklüğü vardı ve elimin içinde nabız gibi atıyodu. çıkardım şortunu eğildim ve sikini ağzıma aldım hepsi girmiyodu git gel yapıyodum yaklaşık 10 dk sonra köküne yaklaştım ama nefesim kesimişti boğazıma dayanmıştı artık. çıkardım ağzımdan gözleri dönmüştü ve beni tutup yatağa attı. üstüme çıktı bluzumu çıkardı ve memelerimi yalamaya başladı göğüs uçlarımı eemiyodu yarrğını arasına koyup sıkıştırıp git gel yapıyodu deliye dönmüştüm o siki artık içimde istiyodum sik beni muratım yalvarırım didoum. pantolunumu çıkardı bacaklarımı kırdı açtı arasını amıma diliyle vuruyodu elleriyle bacaklrımı okşuyodu ve seni bu akşam bitirecem sürtüğüm benim diyodu.

o kadar iyi okşuyoduki gerçekten 20 senedir kocam bunları hiç yapmamıştı hayatımın en güzel sikişi olacağını belliydi. amımı artık açmış ama inanılmaz yalamaya devam ediyodu kalçarımı ve bacaklarımı okşarken deliye dönmüştüm sularım akmak üzereydi ve sikini aldım son bir kez dilimi attım ikimizde tam kıvamaa gelmiştik bacaklarımı araladı sikini yavaşca sokmaya başladı ben çığlıklar atıyodum bunu almak çok zordu hiç böle bişey almamıştım. yarısını beni bağırta bağırta sokmuştu artık. köklemeye çalışıyodu ama izin vermiyodum caımda çok yanıyodum bileklerimden tuttu yatağa yapıştırdı bu akşam benimsin senin kocan benim orospu dedi ve aniden tamamen içime girdi haykırdım. gözlerimden yaş gelmişti ama zevkten amım zonkluyodu. artık zevke gelmiştim daha hızlı muratım diye bağrıyodum bu yaşta bu yarak fazlaydı ama alışmıştım. murtta gözleri dönmüş kendini kaybetmiş olabildiğince hızlı şekilde sokuyodu ve senin amına koyucam orospu seni diyodu. şelale gibi geliyodu benim sular ve artık boşalmıştım sikini döl içinde bıraltım oda sarsıla sarsıla boşalırken gerçekten amıma koymuştu ve bi kısmınıda al oropsu seni diyerek göbeğime göğüslerime ve yüzüme atmıştı. ben bitmiş bi şekilde yattım ama daha bitmedi kaşar seni diyerek tuttu beni yatağa domalttı götümü açtı hayr murat olmaz dedim kes sesini sürtük dedi ve yarrağını soktu benim elimden bişey gelmiyodu ama mecbur kalmıştım götüme gidip gelmeye başladı ilk defa götüm açılmıştı ç0k canım yanıyodu bağrıyodum sürekli ama artık yine köklemişti ve götüme tam 2 defa postaladı artık ikimizde bitmiştik. ben kafamı kasığına koydum bir süre yattık hadi banyo yap ve eve git aşkım dedim. oda bunu artık her hafta tekrarlayalım karıcım dedi olur aşkım dedim. sikine bi öpücük kondurdum gitti yıkandı. ben yorgunluktan ölmüş uyumuş kalmıştım sabah kalktım toparlandım 1 saat sonra eşim geldi hiç bişey anlamadı ve muratlada sık sık tekrarlıyoz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ilkler hep güzeldir

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ilkler hep güzeldir

Vücudumu yeni yeni tanımaya başladığım zamanlardı. Evde kimsenin olmadığı anları dört gözle bekler, yalnız kaldığım zamanlarda ise çırılçıplak soyunup, ayna karşısında kendimi izlerdim. Kendi vücuduma bakarak tahrik olur, kendimi okşamaya başlardım. Kısa bir süre sonra işin dozunu arttırıp ablamın iç çamaşırlarını giymeye, kendimi o halde gördükçe bir kadını okşuyormuşçasına kendimi okşamaya başladım. Artık erkeklik organımı, “keşke olmasaydı” dediğim bir şey olarak görmeye başladım. Göğüslerim ise bir erkeğe göre büyük sayılırdı. Onlar neden bu kadar küçük diye hayıflanıyordum. Tabi o zamanlar bu yaptıklarımı herkesten gizliyor, biri anlıcak diye ödüm kopuyordu. Yine de yapmaktan vazgeçemiyordum. Zamanla duşa girdiğimde kendimi parmaklamaya, deliğimle oynamaya başladım. Bu da bana büyük bir zevk veriyordu. Aldığım zevki arttırmak için deliğime salatalık filan sokmaya çalışıyordum ama büyük geliyordu. Başını bile alamıyordum. Yaşım 16’ya geldiğinde bir erkekle beraber olmanın nasıl bişey olacağını merak etmeye başlamıştım. Geceleri arkadaşlık sitelerinden veya mirc’ den tanıştığım kişilerle konuşuyor, onların fantezilerine malzeme oluyordum. İçlerinden biriyle epey samimi olmuştuk. İsmi Samet olan bu kişi 37 yaşında kendi işinin sahibi biriydi. Normal konularda konuşurken son derece ilgili, cinsellikten bahsederken ise tam bir azmandı. Beni ne şekilde becermek istediğinden söz ederken kameradan gösterdiği erkeklik organı dev gibi oluyordu. Böyle bir iki ay görüştük. Aylardan temmuz’du. Artık benimle yüz yüze görüşmek istediğini söyleyip duruyordu. Onu daha fazla reddedemezdim. En sonunda kabul ettim. Aklımda onunla en fazla oral seks yapmak vardı. Ama yinede tüm vücudumu güzelce kremledim ve güzel kokular sürdüm. Verdiği adrese gittim. Kalbim heyecandan küt küt atıyordu. Kapı açıldığında boyunun uzunluğu karşısında şaşırıp kaldım. Kameradan o kadar da uzun görünmüyordu oysa ki. İçeri buyur etti beni. Eğilip kulağımın altından öptü hafifçe. Beni kanepeye oturtup o da yanıma oturdu. Halden hatırdan, havadan sudan konuşurken aniden uzanıp dudaklarımı öpmeye başladı. Önce kendimi biraz geri çektim tedirginlikten ama hoşuma gidince bende karşılık vermeye başladım. Çok güzel öpüşüyordu. Arada bir diliyle dilimi buluştuyor sonra dudaklarıma dil atıyordu. Yaklaşık 5 dakika bu şekilde öpüştükten sonra mutfağa gitmek için ayağa kalktı. Gelirken elinde iki şişe bira getirmişti. Yazın en sıcak günleriydi. Pek alışık olmasam da içtiğim bira beni hem serinletmiş hem de rahatlatmıştı. Arada bir uzanıp dudaklarımı öpüyor bu sırada kısa kollu gömleğimin düğmelerini çözüyordu tek tek. Biranın kalan son yudumunu içtiğimde artık iyice rahatlamıştım. İstersen soyunalım diyiverdim bir anda. Elimde ki şişeyi aldı önce. Sonra beni tuttuğu gibi kucağına oturttu. Gömleğimin kalan düğmelerini çözerken açıkta kalan tenimi öpmeye başladı. Gömleği üzerimden çıkarırken o da göğüslerimi ağzına almış, kah emiyor kah uçlarını hafifçe ısırıyordu. Daha önce hiç tatmadığım bu zevk karşısında sadece ince ince inleyebiliyordum. Göğüslerimi dudaklarından kurtardığım bir anda tişörtünü sıyırıp aldım üzerinden. Hafif tüylü göğsünde ellerimi gezdirdim. Eğilip boynunu ardından dudaklarını öpmeye başladım. Altımda gittikçe kabaran sertliği hissettikçe içim gıcıklanıyordu. Kucağında olduğum halde bir anda ayağa kalkıp yatak odasına götürdü beni. Bu kadar iri ve güçlü olmasından çok etkilenmiştim. Beni yatağa yatırıp pantolonumu çekip çıkardı altımdan. İç çamaşırı giymediğimi görünce gülümsedi. Kendisi pantolonunu çıkarınca onunda giymediğini görüp gülmeye başladım. Üzerime uzanıp tüm gövdesi ile kapladığı vücudumu öpmeye başladı. Aldığım zevkle titriyordum. Onu itip üzerine çıktım bir anda. Boynundan başlayıp öperek aşağılara indim. Ellerim yeni traşlanmış aletini buldu sonunda. Gözlerimi hiç açmadan ellerimde irileşmeye başlayan dolgun penisi dibinden tutarak yalamaya başladım. Ucuna gelince ağzıma aldım. Ancak başını ve biraz daha fazlasını alabiliyordum ağzıma. Bu şekilde dudaklarımla vantuz gibi çekerek emmeye başladım. O ise başımdan tutmuş saçlarımı okşuyor, hafifçe bastırarak daha fazlasını almamı istiyordu. Ağzımdan çıkarıp iri toplarını yalamaya başladım bu sefer. Bir yandan da iyice şahlanmış penisini sımsıkı tutarak yukarı aşağı hareketlerle git gel yapıyordum. Tüm vücudu kasılmış siki nabız gibi atıyordu elimde. İnlemeleri sıklaşınca tekrar ağzıma aldım aletini. Bir anda ılık ılık boşalmaya başladı. Emmeyi bırakmadım ve tüm spermlerini bir anda yuttum. Hafif acı ve ağzımda kekremsi bir tat bırakan bu sıvının tadı ilk başta kötü gelse de, kalan damlaları dilimle tattıkça o kadar da fena olmadığına karar verdim. Son damlasına kadar emmiştim. Yanına uzanıp “hoşuna gitti mi?” diye sordum. Kıpkırmızı olmuş yüzünde rahatlamış bir ifadeyle yine dudaklarıma yumuldu. Üzerine uzanıp bir süre beraber uyuduk. Ne kadar geçti bilmiyorum, Samet’in sırtımda ve kalçalarımda gezinen parmaklarının dokunuşuyla uyandım. İçim gıdıklanıyor, karnıma doğru geldikçe huylanıp gülmeye başlıyordum. Bu şekilde şakalaşırken parmakları kalçalarımın arasında ki deliğimi buldu. Çevresinde hafif daireler çizip üzerine biraz bastırmaya başladı. Kafamı kaldırım usulca baktım yüzüne. Gözlerini kapatmış tebessüm ediyordu. Popoma değen elini elime alıp orta parmağını ağzıma aldım ve hafifçe emmeye başladım. Yeterince ıslattığımdan emin olunca yine popoma götürdüm elini. Orta parmağını deliğime daha bir sert bastırınca içime girdi. İçim çekiliyordu. O parmağını daha derine sokmaya çalıştıkça ben meme uçlarını ısırıyordum. Parmağının tamamen girdiğini görünce yavaş yavaş git gel yapmaya başladı. Diğer eliyle de popomun diğer tarafını okşuyor, arada hoyratça tokatlar şaklatıyordu. Bir süre git gel yaptıktan sonra parmağını deliğimden çıkartıp bana yalatıyor, ıslanmış parmağını tekrar deliğime sokuyordu. Bir süre sonra elinin hareketleri o kadar hızlandı ki, zevkten haykırmaya başladım. İkimiz de iyice kendimizden geçmişken boşalacağımı anladım. Bunu ona söylediğimde kalçalarımı daha sert sıkmaya, parmağını daha derine sokmaya başladı. Kendimi tutamadım ve inleyerek boşalmaya başladım. Ben boşalınca parmağını içimden çıkarıp bana sarıldı tekrar. Dudaklarımı öperek sırt üstü çevirdi. Bacaklarımdan tutup kalçalarımı kasıklarına kadar çekti. Bacaklarımı omzuna dayayıp göbeğime bulaşan zevk sıvılarını parmaklarıyla sıyırıp deliğime sürmeye başladı. Artık film kopmuş, yalnızca oral yapar geçerim diye geldiğim bu evde bekaretimi de kaybedecektim. İçimde fırtınalar kopuyor, az da olsa korkmama rağmen erkeğimin bana sahip olmasını istiyordum. Kendini sıkma ve rahat bırak diye seslendi erkeğim. Aletinin başını çoktan dayamıştı deliğime. Kalçalarıyla hafifçe ileri geri yapıyor, içime girmeye çalışıyordu. Deliğim hafif sızlamaya başlayınca başını soktuğunu anladım. Gözlerimin içine bakıyordu. Hiç geri çıkmadan var gücüyle yüklendi üzerime. O koca alet yara yara giriyordu içime. Tam okkalı bir çığlık atacaktım ki dudaklarıma yapıştı. Deli gibi öpüyor, dili ağzımın içinde dilimle dans ediyordu. Sıkıca sarıldım ona. Öpüşmeye devam ediyorduk ama halen muazzam bir acı hissediyordum. O ise hiç aldırış etmeden hareketlenmeye başladı içimde. Dudaklarından kendimi kurtardığım an derin bi nefes aldım. İyice köklemişti içime. Daracıksın, için sıcacık diye inliyor, göğüslerimin ucunu sımsıkı mıncıklıyordu. Deliğim iyice gevşeyince daha hızlı hareket etmeye başladı. Boynumu öperken soluk alışverişleri hayli hızlandı. Bacaklarımı tutup göğsüme kadar bastırdı ve birkaç yüklenişten sonra köküne kadar sokup içime boşalmaya başladı. Nabız gibi atan sert erkekliğinden içime akan sıcacık sıvılarını hissedebiliyordum. Birkaç git gel daha yaptıktan sonra üzerime yığıldı. Bir erkeği tatmin etmenin zevkiyle terini silip saçlarını okşamaya başladım. Artık tam bir kadın gibi hissediyordum kendimi.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Tecavüz Kaçınılmazsa

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Tecavüz Kaçınılmazsa
Tecavüz kaçınılmazsa

Eda ve ben yedinci sınıftan beri çıkıyoruz. Şimdi yirmili yaşlarımızın ortasında dört çocuğumuz var.Eda her zaman dört çocuğu olacağını söylerdi – iki erkek, iki kız.Her zaman memleketimize yerleşeceğimizi, kasabada bir ev alacağımızı, hukuk fakültesine gideceğimi ve tam zamanlı anne olarak ev hanımı olmak istediğini söylerdi.

Aslında, Eda düğünü lise ikinci sınıftaki planladı.Tanıştığımız andan beri, ikimiz de birbirimiz için mükemmel olduğumuzu biliyorduk.İnsanlar bize “sevimli” bir çift diyorlar.İkimiz de kısayız.Ben 163 cm boyundayım;Pam ise 155 cm. Ben oldukça sıradanım ama Pam öyle değil. Uzun, ipeksi sarı saçları ve derin mavi gözleri, sert çay bardağı göğüsleri ve bir modelin bacakları ve poposuna sahip sevimli bir kadındır.

İkimiz de akıllı – iftiharlık öğrencileriydik. Ayrıca biz yarı münzeviydik, birlikte takılmayı arkadaşlarımızla olmaya tercih ettik. İkimizin de arkadaşı vardı, ama bu dostlukları geliştirmedik, sosyal faaliyetlerle çok fazla zaman geçirmedik. Biz sadece birbirimizle olmayı sevdik.

Evliliğimizle ilgili yaşadığım tek korku cinsel uyumluluktu. Eda, sıfır seks dürtüsüne sahipti. Öpmeyi ve tutmayı severdi, ama mahrem yerlerine dokunmak ya da bana dokunması kesinlikle imkansızdı. Seks hakkında konuşmaz, daha az seks yapar. Bir defasında kendimi ifşa ettiğim ve onu ağrıyan penisime dokunmaya ikna ettiğimde, elini beş inçlik erkekliğime sardıktan hemen sonra boşaldım. Elini sıktı ve “Ah, iğrenç!” Diye bağırdı. sonra elimi gömleğimin üzerinde sildi.

Bu kadar kötü olmazdı ama Eda çok seksiydi. Vücudunu göstermek, cazibesini sergilemek için giyiniyor ve beni azdırıyor taşaklarımın sızlamasına neden oluyordu. Sevişirken genellikle kucağımda kendini bana sürtüyordu. Göğüslerine ya da amına dokunmama izin vermezdi, ama bana göstermeyi çok seviyordu.

Pantolonuma boşalmamın eğlenceli olduğunu düşünüyordu. Yoğun bir sevişmeden sonra sık sık beni evden arardı ve sorunumla ilgilenip ilgilenmediğimi sorardı. Eğer ilgilendiysem, detaylar için bastırıdı. İlgilenmediysem, ona ne kadar acı verdiğini söylememi isterdi. Bunu bir tuhaflık olarak yazdım ve bu tuhaflık hiç de komik değildi.

Nişanlandıktan hemen sonra işler radikal bir değişti. Eda son sınıfımızın başlarında tecavüze uğradı. Tecavüz travmatik bir deneyimdi. Okuldaki beş sert çocuk onu ormanlık bir alanda kestirmede yakalamışlar. Onu striptiz yaptırıp dans ettirmişler.

Onlar için mastürbasyon yapmaya zorlamışlar, amına cisimler sokturmuşlar ve kendi göt deliğini parmaklatmışlar. Çetenin lideri ve kampüsteki süper damızlık Mert, arkadaşları Eda’nın bacaklarını ayırmışken bekaretini almış. Eda bekarete büyük değer veriyordu ve balayımızı bakirelerin buluşması olarak planlamıştı. Sadece Mert amını sikmişti ama diğerleri onu birkaç kez oral ve anal olarak becermişti.

Her zamanki buluşma yerimize gelmediğinde, yolunu geri izledim ve onu kir, pas ve meni kaplı cenin pozisyonunda yatıyor buldum. Birbirimize sarıldık ve ağladık. İkimiz de olaya dahil olan her erkeği tanıdığımız halde, Eda polise gitmeyi reddetti. Onu suçlamadım. Küçük bir kasabada yaşıyoruz. Tecavüz olmasa bile aşağılama bizi biribirimizden ayırırdı.

Eda’yı temizleyip giydirdiğimde sakinleşti. Çok canı yanıyordu ama ruhu kırılmamıştı. Saçlarını fırçalarken gülümsedi ve “Sanırım düğünümde beyaz giydiğimi unutabilirsin.”

Ona kar beyazı da dahil olmak üzere istediği her rengi giyebileceğini söyledim. Asla ikiyüzlü davranıp ve beyaz giyemeyeceğini söyleyerek beni şaşırttı. Sonunda herkesin Mert’e verdiğini duyacağını söyledi.

Onu düzelttim. “Mert tarafından tecavüz” dedim. Beni düzeltti. Bu şekilde duyulursa çocuğun çok kızacağını söyledi. Bunun onu kızdırması umrumda değildi, ama asla tecavüz dememeye yemin ettirdi. Çok kararlıydı ve bana tekrarlattı, “Eda Mert’e verdi.” Sözlerini tekrarladım ama gönülsüzce. Benim birkaç kez söylediğimi duyduktan sonra rahatladı, geçen bulutlara baktı ve yüksek sesle düşündü.

Onun yüksek sesle düşüncesi oldukça sarsıcıydı. Mert’e vermelerinin – vermesinin değil vermelerinin- kondomsuz vermelerinin ve amına boşalttırdığının etrafta duyulmasını arzuluyordu. Hamile bile olabileceğini söyledi. 14 Haziran’dan ayları geri saydı ve “Ah hayır! Hamileysem, Haziran ortasına doğurmak üzere olacağım” diye bağırdı.

“Bundan çok önce kürtaj yapabiliriz” dedim. Omuzlarımı kavradı ve çarpıcı bir şekilde, “Hayır! Kürtaj olmayacak. Hamile kalırsam çocuğunu doğuracağım. Çocuk masum ve cinayete taraf olamayacağım.” Onun bebeğini kendi bebeğin gibi kabullenmezsen Kemal, o zaman sandığın gibi biri değilsin. ”

Bu tutum benim için yeniydi. Kürtaj olduğuna ve ebeveynliğini planladığına yemin edebilirdim. Ona, çocuğuna bakmak istiyorsa, bizim sayacağımıza dair teminat verdim. Babası siyah ya da Çinli olsaydı da, aynı şeyi yapacağıma ona temin ettim. Bu yüzüne kocaman bir gülümseme getirdi.

Bana şiddetle sarıldı ve beni sevdiğini söyledi. Sonra oldukça garip bir şey söyledi. Afacan surat asıcı bir bakışla arkasına oturdu ve “Bilirsin, başka bir erkeğin çocuğuna düğün günümde dokuz ay hamile olmayı ve gerçek babanın kim olduğunu herkesin bilmesinin seksi olduğunu düşünüyorum. Bu da beni heyecanlandırıyor”

“Eda, bu fena bir düşünce. Beni şaşırttın.”

“Biliyorum ama dürüst oluyorum. Bir başkasının bebeğini taşırken bile beni ne çok sevdiğini bilmeleri o kadar hoş olurdu. Korkunç olduğumu düşünmelisin.

“Hayır, açık ve dürüst olmana sevindim. Çok heyecan verici, ama başkasının başına gelmesini tercih ederim.”

Birdenbire kalktı ve bana döndü. “Kemal, senden şimdiye kadarki en büyük iyiliği yapmanı istiyorum.” Başımı salladım. “Hamile olduğumu öğrenirsek, Mert’ten düğününüzde sağdıcın olmasını istemeni istiyorum.”

Ona incinmiş ve sersemlemiş bir bakış attım. Çok ciddiydi. Bana söz verdirdi. Sonunda verdim. Eda, ertesi hafta ve ondan sonra haftada iki kez tekrar tecavüz edildi. Polise gitmek için ısrar ettim; şiddetle reddetti. En azından annesine- ona doğum kontrol hapı alabilmesi için – söylemesi için yalvardım. Bu tavsiyeyi reddettiğinde, en kötüsünden şüphelenmeye başladım.

Eda’nın Mert’in bebeğini taşıma ve ondan sağdıcım olmasını istemek düşüncesi beni deli etti . Dördüncü tecavüzden sonra Mert’i ilk gördüğümde, içimde bir şey kabardı. Kızgın bir boğa gibi ona koştum. Yetenekli bir matador gibi beni altetti. Çöp tenekesinin üzerine düştüm. Daha sonra çılgınca sallayıp tutturamadığımda beni deli gibi tokatlamaya başladı.

Gerçekte sert vurmadı; tokatları küçük düşürmek içindi. Sonunda akıllandım ve sallanmayı kestim. Başıma aldığım birkaç tokat boyun eğmemi sağlamıştı. Mert beni ensemden tuttu, beni bir erkekler tuvaletine itti, kafamı bir tuvalete soktu ve birkaç kez sifonu çekti. Biri pantolonumu aşağı çekti ve Mert beni bıraktıktan sonra arkamdan taşaklarımı tekmeledi. Kasıklarımı tutarak cenin pozisyonu aldım. Uzun boylu sarı saçlı, mavi gözlü sporcuya baktım ve “Eda gibi bir afet için yeterince erkek değilsin. Senin için hizmet verdiğim için teşekkür etmelisin” dediğini duydum. Sağdıcım olacak en iyi adamdı.

Beni bıraktıktan sonra yine Eda’ya tecavüz ettiler. Öğleden sonra birbirimizi temizledik ve rahatlattık. Onun korumaya çalıştığım için beni övdü, ama aynı nefeste bir daha asla böyle bir şey yapmamam konusunda beni uyardı. Yapmayacağımı temin ettim. Bu zamana kadar, Eda’nın çoklu “verme” haberi tüm okula yayılmıştı. Benim için aşağılanma dayanılmazdı, ancak Eda oldukça iyi karşıladı. Çocuklar onu işaret ettiğinde ve arkasından kıkırdadığında onun uyarıldığını fark ettim. Hapı tekrar gözden geçirmesi için ricada bulundum, ama boşuna. Ben de o ormanlık araziden geçmemesi için ona yalvardım.

Bana o zaman son birkaç kez orada olmasının emredildiğini bildirmişti. Üstelik, daha çok çocuk onun performansını izlemeye gelmişti. Olanları dakika dakika anlattı, anlatmaktan zevk alıyor gibiydi. Otuzdan fazla çocuk, çoğu erkek ama bir kısmı kadın, Eda’nın çıplak bir şekilde dans ettiğini ve saç fırçası sapı veya vibratör ile kendini becerdiğini görmüştü. Oradaki her erkeği götünden ya da ağzından almıştı. Mert her zaman gösterinin patronuydu ve onu vajinal olarak beceren tek kişiydi. Bana söylediği her şeyden ve davranışlarından şaşırmıştım. Başbaşayken, olanlara tecavüz diyordu ama bence bu tecavüz değildi. Ona, Mert’le nasıl sınırsız davranabildiğini sorduğumda, “Babam her zaman,” Tecavüz kaçınılmaz olduğunda, arkana yaslan ve keyfini çıkar “dedi.

Belli ki bu tavsiyeye kalben benimsemişti. O akşam en sevdiğimiz park yerindeydik. Pam külotunu çıkardı ve bacaklarının arasından kendisini inceliyordu, hassas amına dokunuyordu ve yanan götünden şikayet ediyordu. Mert’in devasa organı hakkında anlatmaya devam etti ve göbeğinin tam ortasına kadar bir çizgi çizerek ne kadar içeri girdiğini gösterdi. Hatta organın amına girdiğinde aldığı hali göstermek için amına dört parmağını birden sokmuştu.

Bu utanmaz gösteriyi izlemek bir işkenceydi. Onun huyuna gittim çünkü bana bu şekilde işkence yaptığını görebiliyordum. Talihsizliğimizi cinsel deneyimlerimizi genişletmek için bir fırsata çevirme fırsatı gördüm. Neşeyle elimi onun baldırına götürdüm. Amına birkaç santim kalmışken, “Kemal, ne yaptığını sanıyorsun?” Dedi.

Kızardım ve kekeledim. Ona bir fahişe gibi davranmaya başladığım için çok üzgündü. Beni küçülmüş hissettirdi ve affedilmek için yalvardım. Kapıya yaslandı ve bacaklarını genişçe açtı. Gelişigüzel amını parmakladı ve dedi ki, “Aramızda hiçbir şey değişmedi, Kemal. Bana başkalarının yaptığı gibi bir fahişe gibi davranabileceğini sanma.”

Üstünü çıkarıp göğüslerini diğer eliyle okşarken, “Mert’in fahişesi olabilirim, ama senin nişanlınım” derken ağzım bir karış açık seyrediyordum. Başımı salladım ve tekrar özür diledim. İtaaatkar kabullenişim onu memnun etti. Gülümsedi ve “Bu sizi heyecanlandırabilir biliyorum, ama bu benim sorunum değil. Ben artık bakire bir kız değilim, şimdi bir kadınım ve kadınların karşılanması gereken ihtiyaçları var. Hemen şimdi boşalmam gerekiyor. İstersen izleyebilirsin veya başka tarafa bakarsın, ama penisini sergileme ve evde yaptığın iğrenç şeyleri yapmaya cesaret etme. Senden gelecek bu tür davranışlara tahammül edemem. ”

Ezik bir şekilde başımı salladım. Nişanlımın bir pisliğin adını anarak kendini becerdiğini izlerken taşaklarım sızlıyordu: “Sik beni, Derrick! Fahişeni becer! Sert sik onu, daha hızlı, daha derin … Evet! Evet! Dölle amımı!”

Eda’nın “verme” haberi sonunda ailesine ulaştı. Duyduklarıyla karşı karşıya geldiklerinde onunla birlikteydim. Eda onlara duyduklarının doğru olduğunu, tecavüzleri durduramayacağını ve muhtemelen devam edeceğini söyledi. Mert’i baş saldırgan olarak tanımladı ve babasına tavsiyesini hatırlattı.

Başını salladı, ama “Hala iyi bir tavsiye olduğunu düşünüyorum ama polise gitmelisin. Ne istersen onu yap. Yine de. Bu senin hayatın ve vücudun.” Dedi. Eda’nın annesi, “Sanırım seni hapa başlatmalıyız” dedi.

Eda hapı istemediğini söyleyerek onları şaşırttı. Eda sağlıksız olduklarını söyleyen bir şeyler okuduğu konusunda bir şeyler söyledi. Eda’nın annesi diğer doğum kontrol cihazlarını önerdikten sonra, “Anne, benimle vajinal ilişk**e olan sadece Mert” dedi.

Bu bana tuhaf bir cevap gibi geldi, ama annesini durdurdu. Beynindeki çarklar dönmeye başlamıştı. Mert’in kim olduğunu biliyordu. Annesinin evlenmemizle ilgili yanlış algılarının temeli kötü genetik bir eşleşmemizdi. Bokla dondurmanın karışımı gibi bir şey olduğumuzu biliyordum. Eda’ya çocuklarının kısa, esmer, eciş büçüş olacağını söylemiş. Bunu bana Eda söylemişti ve bu bana acı verdi. Annesi, “Güzel, ama hamile kaldığında, ki kalacaksın, kürtajdan söz edilmeyecek” demesi sürpriz olmadı.

Eda, çocuğu kendi çocuğum olarak kabul etmeyi kabul ettiğimi söyledi. Annesi benim iyi hislerime ve asil jestime övgüde bulundu. Küçük kız kardeşi geldi ve Eda’nın karnını okşadı, “Vay, Eda, belki şu an Mert’in bebeğini taşıyorsun.” Eda gülümsedi ve karnını vurarak şöyle dedi: “Bende öyle düşünüyorum. Döngümü kontrol ettim ve yumurtluyorum. Mert’e söyledim, ama yine de yaptı. Hatta günde iki ya da üç kez yapacağını söyledi. Bütün bu hafta. Bu işi görür. ”

Annesi geldi ve “Kesinlikle görür” dedi. Sonra gözlerini üzerime çevirdi ve Eda’ya “Sanırım ikiniz …” dedi.

“Hayır anne, değiliz. Kemal evlilik yatağımıza bakire gelme sözü verdi.”

Bu haber annesinin yüzüne bir gülümseme ve benimkine bir kızarma getirdi. Bu haberi kabullenmeleri konusunda şaşırmıştım, tıpkı Eda’nın Mert tarafından hamile kalmasından yana olduğu gibi – özellikle annesi. “Babanızın dediği gibi, bu konudaki kararınızı onurlandıracağız, ancak bunu ormanda yapma fikrinden hoşlanmıyorum. Bu karşılaşmalar kaçınılmazsa, dediğiniz gibi, o zaman sanırım. Mert’i buraya getirmelisin. Katılmıyor musun, canım? ”

O da kabul etti. Kulaklarıma inanamadım. Eda mutlu bir şekilde annesinin boynuna sarıldı ve sonra babasını öptü. Eda’yla arabada yalnızken, gördüğüm ve duyduğum şeyle yüzleştim. “O kadar şaşırmış gibi davranma Kemal. Annenin nasıl hissettiğini biliyordun ve sana düğün günümde Mert’in bebeğine hamile kalmamı heyecanlandırdığımı söylemiştim. Beni o ormandan çıkarmak isteyeceğini düşünmeliyim. Bu seni azdırıyor mu? Yoksa ucuz bir orospu gibi pislik içinde çırılçıplak debelenmemi mi istiyorsun?

Dedim ki, “Tabii ki değil. Mert’in çocuğuna hamile kalma haberinin üzerine atlayıp bir aile projesine dönüştürmelerini beklemezdim”

“Eh, öyleyse alışmaya çalış. Hadi burgerciye dönelim.”

“Burgerciye mi? Mert burada takılıyor. Deli misin? Sorun mu istiyor?”

“Kemal, Mert’le karşılaşmaktan korkmayacağım. O oradaysa, orada. Ayrıca, yarın o ormana gitmemi istemiyorsan, annemin söylediğini ona söylemeliyim.”

Dişlerimi sıkarak Burgerciye gittik. O orada değildi. Fikrini değiştirdi ve pizza istedi. O da orada değildi. Mert’in takıldığı bilinen her yere gittik, her seferinde başka bir şeye özlem duyuyordu. Vazgeçmek üzereydik, ama burgerciye bir kez daha gitmemiz konusunda ısrar etti. Eski Şahin’i görünce kalbim sızladı.

Yanına park etmemi istedi. Mert gülümsedi, dışarı çıktı ve kasıla kasıla yürüdü. Eda pencereyi aşağı indirdi ve ona sıcak bir merhaba dedi, “Sürpriz, burada seninle karşılaşmak.” Mert pencereye doğru eğildi ve tutkulu bir şekilde öpüştüler. Neredeyse çocuğu pencereden içeri çekti,dilini özgürce kullanarak yüzünün her tarafına salyaladı.

Mert bacaklarının arasına uzandı ve külotunu çekti. Eda çabalarını kolaylaştırmak için ayağa kalktı ve pembe külotlarının bacaklarından aşağı kaydığını ve çılgınca onları iteklediğini gördüm. Sonra çocuk amını parmaklarken bacaklarını açarak oturdu. Eda eteğini kaldırdı, böylece hiçbir şeyi kaçırmazdım. Boynuna sıkıca sarılmış yüksek sesle inliyor, amını çocuğun parmaklarına doğru ittiriyordu.

Öpücüğü kesti ve onu uzaklaştırmak zorunda kaldı. Kapıyı açtı ve “Nişanlını ödünç almamın sakıncası var mı? Eda bana uzandı ve kafamın arkasını tutarak, “Verdiğin dersten sonra olmadığından eminim” dedi.

Dışarı çıktı ve onu arka koltuğuna götürmesine izin verdi. Onu park yerinde soydu ve arka koltuğa yatırdı. Pantolonunu açtı ve kapıyı çekerek içeri girdi. Araba sabit bir sallanmaya başladığında Mert’in arkadaşları camlarda toplandı. Ara sıra Eda’nın sağ ayağını sürücü camında görebiliyordum. Diğer insanlar da izleyicilere katıldı. Aletim boşalmak için kuduruyordu ve kasıklarımı ovaladım. İşini bitirdiğinde, onu yüzükoyun ve dört adam sırayla götünü sikti.

Onunla işleri bittiğinde, onu geri çekti, çıplak ve kız içeri girdikten sonra kıyafetlerini arka koltuğa attı. Oradan hızlıca çıktım. Eda kapıya yaslanmıştı. Bir ayağı dikilmiş ve koltuğun başlığına uzanmış,diğeri yere basıyordu Ara sıra ışıkta, amından akan döllerin koltuğumu ıslattığını görebiliyordum

Amını tuttu, çoğu kıçından sızıyor olsa da menileri içeride tutmaya çalışıyordu. Bana şaşkın bir ifadeyle baktı ve “Peki, şimdi bir tecavüze tanık oldun, ne düşünüyorsun?” Dedi.

“Dürüst olmamı ister misin?”

“Evet kesinlikle.”

“Sanırım tecavüze uğramak istedin.”

“Gerçekten sana öyle mi geldi?”

“Herkese öyle geldi, Pam.”

“Kaç kişi izliyordu?”

“On veya on iki.”

“Bana tecavüz edilmesini izlemek hoşlarına gidiyor görünüyorlar mıydı?”

“Evet, öyle diyebilirim.”

“Şey, bilgin olsun, kıçımın dört kişi tarafından sikilmesi piknik yapmak değildi.”

“Ve onu Mert’ten almak, öyle sanırım?”

“Tamam. Doğrusunu mu istiyorsun. Sana söyledim. Şimdi bir kadınım ve ihtiyacım var. Güzelce bir sikilmem lazım. Hala bakirsin. Bunları anlamıyorsun. Ayrıca bildiğin gibi hamile kalmaya çalışıyorum.”

“Evet, bunu acı verici bir şekilde açıkladın.”

“Ah, zavallı bebeğim. Beni tecavüze uğrarken görmek küçük organını kaldırdı mı?. Taşakların sızlıyor mu? Acıyor mu?”

“Evet canım yanıyor. Beni öldürüyorlar.”

“Ah, senin için çok üzülüyorum. Mert ve arkadaşlarının beni böyle kullanmasını izlemek çok korkunç olmalı.”

“Eda, elbiselerini giymeyecek misin?”

“Hayır, böyle hoşuma gidiyor. Çıplak dolaşmak çok garip bir his. Kemal, beni eve götür. Beni bu şekilde eve götürmeni istiyorum.”

“Eda! Ciddi misin?”

“Evet, çok zarif olacak. Babam beni daha önce hiç çıplak görmemişti. Onlara ne olduğunu senin anlatmanı istiyorum.”

“Tamam, Eda. İstediğin gerçekten buysa. Annenin memnun olacağını biliyorum.” Otoparklarına çektim. Trafiğin temizlenmesini bekledik. Eda boynuma sarılırken kollarımda taşıdım. Kapıyı açmayı başardım ve içeri girdim, kapıyı itekleyerek kapattım. Babası, küçük kız kardeşi ile birlikte oturma odasına yayılmış TV izliyordu. Ayağa kalkıp Eda’nın annesini aradılar. Mutfaktan geldi, Eda’ya bir baktı ve “Aman Tanrım! Ne oldu?” Diye bağırdı.

Eda’yı çıplak poposu babasına dönük şekilde tuttum. Manzaradan keyif alıyor gibiydi. Eda, “Ben iyiyim anne” dedi.

“Mert ve arkadaşları burgercide arabasının arka koltuğunda ona tecavüz etti” dedim.

“İşte onu kanepeye koy. Bacaklarını yukarıya kaldır.” Dedi.

Eda’yı poposu kanepeye koydum bacakları kenardan sarkıyordu. Annesi Eda’nın bacaklarının arasına baktı ve “Ah, tecavüz edilmişsin” dedi. Önlüğünü çıkardı ve Eda’nın kıçından sızan spermi çıkardı. Kocasından Eda’nın ayaklarını ayırmasını istedi. Bu rolü hevesle kabul etti ve bacaklarını genişçe yaydı.

Kız kardeşi, başına eğildi ve alnını okşadı ve Eda’nın suistimal edildiği kasıklarına şekilde baktı. Eda’yla göz göze geldik ve “Anlat onlara” demek istediğini anlamıştım. Ben de onlara Mert’i gördüğü andan itibaren tam olarak ne gördüğümü söyledim. Bu tecavüz mitini patlatmayı umuyordum, ama hikayem umutlarım dışında hiçbir şeyi patlatamadı. Mert’ten başka kimsenin vajinasını kirletmediğini öğrenince rahatladılar. Annesi kıçını temizledi ama labia dudaklarındaki sperm tekrar içeri soktu. Annesi, “Mert’e evimizi kullanabileceğini söyledin mi?” Dedi.

“Evet ve çok memnun oldu. Sabah okuldan önce uğrayacak. Hala ormanda buluşmak zorundayım, ama eve gitmeden önce her gece uğrayacak.”

“Bu mükemmel. Bu uygun.” Birdenbire orada olduğumu fark ediyormuş gibi, “Üzgünüm Kemal, ama bu konuda ikiyüzlü olmayacağım. Sanırım sen ve Eda harika bir evlilik yapacaksınız, ama Eda ve Mert birlikte güzel bebekler yapacaklar. Bunun acıttığını biliyorum, ama böyle hissediyorum. Saklamayacağım.

Kız kardeşi, “Kendini kötü hissetme, Kemal. Hepimiz seni seviyoruz; bunu biliyorsun.” Dedi. Başımı salladım ama canım yandı. Babasının söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. O amı incelemeye kendini kaptırmıştı. Bütün sahne benim için çok fazlaydı. Sikim olayın her anında sertleşmişti. Ailesini nişanlımın vajinasına incelemesini izlemek çok erotik bir manzaraydı. Onlar da zevkini çıkarıyorlardı.

Temizleyebileceği her şeyi temizledikten sonra annesi ayağa kalktı ve “Bir süre böyle kal Eda. Spermi rahminin yanında tutmalısın.” Dedi.

Otuz dakika sonra ayrıldığımda Eda hala yayılmış yatıyordu ve babası hala onun için bacaklarını tutuyordu. Yumurtlama döngüsü boyunca Pami pek görmedim, ama beni bilgilendirmek için düzenli olarak aradı. Mert’in onu ilk kez yatak odasına götürdüğünü öğrendim, ancak ailenin kabullenişini öğrendikten sonra, etrafına toplandıkları yer olan onu kanepeye götürmüş. Gerçekten yardım etmişler. Babası genellikle bacaklarını tutmuş ve annesi, Mert’in dölünü Eda’nın amına sağarmış.

Eda bu müstehcen detayları paylaşmaktan zevk alıyordu ve Mert onu becerirken birkaç kez beni aradı. O haftadan sonra, daha önce olduğu gibi düzenli buluşmalara devam etmedik. Zamanımızın tamamı Mert’i kovalamakla geçti. Onu bulduğumuzda, arabaya binerdi ve ben de gölün kenarındaki eski buluşma noktamıza giderken sevişmeye başlarlardı. Oraya vardığımızda Pam, genellikle çıplak olur ve yarağına yaltaklanıyor olurdu. Mert genellikle yanımda otururken, Eda ilk iş olarak sikini serbest bırakırdı. Eda yarağı sergilemeyi çok severdi ve yarağı baştan sona emerken görüşümü engellemeye çalışırdı. İtiraf etmeliyim ki, Mert’in muhteşem bir erkeklik organı vardı. Kalın damarlı ve nerdeyse yirmi santim uzunluğundaydı. Mantar başı Eda’mın aç dudakları arasında kayan lezzetli parlak bir kask şeklindeydi.

Eda, sikişmeye başlamadan önce, arabanın iç ışıkların yakar kucağında bana dönük olarak otururdu. Pozisyonunu alıyor ve yarağı benim yerleştirmemden hoşlanıyordu. Yarağını kavrayıp nişanlımın amına nişanlamak garip hissettiriyordu, ama onu amına sokmak daha da kötüydü. Nişanlımın hepsini içine alacak şekilde oturması ve inlemesini izlemek dayanılacak gibi değildi.

Beni sikişmelerinde bir aksesuar gibi kullandılar. Eda beni istediği pozisyonlara soktu. En sevdiği ben sırt üstü yatarken dört ayak üzerinde, başım kasıklarına gelecek şekilde olandı. Bu pozisyonda, ben onun yarağının nişanlımın amına girişini izliyordum. Bu pozisyonda boşalırsa, Eda yarak amından çıktıktan sonra amını yüzüme bastırıyordu. Ayrıca başı kucağımdayken sırtüstü sikilmeyi de seviyordu. Ben onunla hiçbir şey yaşayamazken, başka bir erkeğin ondan zevk almasını izlemek işkenceydi

Eda’nın adeti gecikti ve bunu kutladılar. Bana Mert’i ilk fırsatta sağdıcım olmaya davet ettirdi. Mert bana kıçıyla güldü ve kabul etti. Bu kızı neden hala karım olarak istediğimi merak ediyor olabilirsiniz. Gerçek şu ki, ona her gün daha derinden aşık oldum. Hala her zaman olduğu gibi aynı Eda’ydı, ama ayrıca, onun da bir cinsel dinamo olduğunu keşfettim. Balayımı giderek daha fazla heyecanla bekledim. Eda’nın karnı dördüncü aydan sonra şişmeye başladı. Altıncı ayda, artık hamile olduğu belli oluyordu ve göğüsleri çok güzel kabarmıştı. Şişkin karnını gururla sergiliyordu ve okuldaki çocuklar bebeğin tekmelemesini hissetmek için sıraya girmişti. Herkese Mert’in bebeğin babası olduğunu ve düğün planımızın hala devam ettiğini söylemişti.

Bu beni utandırmaya devam ediyor ve Eda’yı da çok heyecanlandırıyordu. Hamile olduğunu öğrendikten sonra, Eda’nın Mert ve arkadaşlarının, hatta babası nişanlımı amından da sikmeye başlamışlardı. Genellikle bir araba dolusu insanla göle gidiyorduk. Nişanlımı sırayla sikmelerini izlemek benim için çok zordu. Eda genç erkeklerin spermlerini boşaltmak için çok popüler bir yer haline geldi. Bunu yapmak için bahanesi ihtiyacı olmasıydı.

Ailem Eda’nın şöhretinin farkındaydı ve annem beklemedeki evliliğim ve bebek hakkında rahatsızdı. Hiçbiri, onları şok etmek için her yolu denese de, ona saygıyla davrandılar. Ne zaman uğradıysa, herkesin bebeğin tekmesini hissetmesi için ısrar ederdi. Külot giymezdi ve sadece eteğinin altına ellerini soktururdu. Babamın ve iki kardeşimin amcığıyla oynama fırsatını kaçırmadığını söyledi.

Bir keresinde annemin elini tuttuğunu ve bacaklarının arasında sıkıştırdığını ve orada tuttuğunu gördüm. Annem pancar gibi kızardı ama elini de çekmedi. Eda daha sonra annemin parmaklarının ikisini amına soktuğunu söyledi. Annenin elini bileğinden tuttu ve annem birkaç dakika boyunca onu amıyla oynadı.

Bu deneyimden sonra, annem Eda ile aynı odada kalmazdı. Babam ve kardeşlerim için sorun yoktu, çünkü Eda aşağı eğilirdi, bacaklarını açar ve elbisesini karnının üstüne kaldırırdı. Babam ve erkek kardeşlerim bebeğin tekmelemesini hissetmede bir çekinceleri yoktu. Genellikle ben seyrederken Eda’nın amını ellerlerdi. Oyuna davet edilmeyen tek kişi bendim. İnanması güç ama, Eda’nın amına ve memelerine dokunmamıştım.

Düğünden hemen önce, sekiz aylık hamileydi ve bacakları olup yürüyen büyük bir plaj topu gibiydi. Evimizde yürür ve elbisesini başının üstüne çekerdi. Çıplak geçit töreni yaptı, sonra bacaklarını birbirinden ayırıp koltukta uzandı. Genelde, Annemi aramaya giderdi ve bizi izleyen çocuklarla utandırıcı bir manzaraya zorlardı. Memelerinden süt fışkırtırdı ve annem Eda’yı parmaklamak zorunda kalırken genellikle iyi bir iş çıkarırdı. Bütün bunlara rağmen, ailem düğüne katıldı.

Düğün, kasabanın ziyafet salonunda yapılan basit bir törendi. Ailesiyle benim ailem, birkaç arkadaş ve bir düzine veya daha fazla Mert’in arkadaşı. Sonuçta, altmış kişi vardı. Eda için nikah memuru ayarlamıştık. Düğünden bir gün önce ona ödeme yapılmasını izledim.

Mert düğünü küçük düşürdü. Onun arkadaşları dışındaki herkes smokin ve hoş kıyafetler içindeydi. Eda fırfırlı parlak kırmızı hamile elbisesi giymişti, dekolte ve oldukça kısa. Pembe bir duvağı ve kısa bir kuyruğu vardı. Salonun arkasındaki kulisi gelin odası olarak kullandık. Tüm konuklar oturmuş ve organizatör düğün yürüyüşünü yapmıştı. Ben ve Mert, babası ve nikah memuru yan yanaydık.

Mert yanımızdan ayrılıp odaya geri döndüğünde tüm gözler pelerin odasının kapısındaydı. İçeri girdiğini gördük. Eda ile hemen dönmediğinde salon dedikoduya başladı. On dakika sonra hala oradalardı. Orkestra çalmayı bıraktı. Kalabalık kendi aralarında mırıldandı. Babası kibarca kapıyı tıklattı. Yirmi dakika sonra, Mert fermuarını çekerek ortaya çıktı. Eda darmadağınık görünümlü dışarı çıktı. Yürüyüş başladı, sahnede ilerlediler, yeminler edildi, kelimeler söylendi, sağdıcımın sölleri bacaklarından dökülürken karı koca ilan edildik.

Memur “Şimdi gelini öpebilirsin” dedi. Eda’yı öpmek için döndüm, ama ona dönerken o Mert’e döndü. Orada bir salak gibi durdum ve beş dakikalık tutkulu bir dudak dudağa öpüşmelerini izledim. Düğün partisi sessizliğe bürünmüştü. Mert nişanlımın kıçını sıkarken ve avuçlarken, çıplak kıçını ortaya sermiş onu neyin azdırdığını gösteriyordu. Memur nihayet dedi ki, “Damadın geline ilk öpücüğü vermesi gelenektir.”

İsteksizce ayrıldılar ve Pam bana dudaklarından bir buse verdi. Bir sonraki hakaret en büyük hakaretti. Jartiyerini çıkartıp bekarlara atacaktım. Eda ve ben sahnedeydik. Sağına ve önüne bir tabure kondu. Eda eteklerini toplarken diz çöktü. Sağ ayağını tabureye koyarken sağ bacağının çoğu yukarıya toplanmış eteğin altından görünüyordu.

Benim konumumdan, döller kasığından jartiyerine doğru aktığını görüyordum. Ed elbisesini sıyırmayı bırakmadı. Kısa süre sonra kasıkları çıplak kaldı ve herkes döllerin sağ uylukta aktığını gördü. Elbise orada durmadı. Eda onu karnının üstüne kaldırdı ve belden aşağısı çıplaktı. Düğün partisi toplu bir kargaşaya neden oldu ve kahkahalar yükselmeye başladı.

Her şeyi görmezden gelmeye çalıştım ve kıvrakça sütun gibi bacağından jartiyeri aşağıya çektim. Jartiyer sürünen spermini hapsetti, baraj görevi gördü ve Derrick’nin dölleriyle ıslanmaya başladı. Ayağından kopardım, baş parmağımla işaret parmağının arasına sıkışıp sonra bekarlara çevirdim. Akıllıca bir boşluk açmışlar ve jartiyer yere ıslak bir paçavra gibi düştü.

Eda biz ayrılıp ve balayına giderken mutlu oldu. Ona istediği düğünü ve asla unutamayacağı bir hatıra verdim. Benimle isteksizce sevişti, ama yine de harika bir balayı geçirdik. Oldukça normal bir evlilik ilişkimiz vardı. Benimle sevişiyordu ama sevişmede pasif davranıyordu.

Bebek zamanında doğdu – tam olarak babasına benzeyen sağlıklı bir çocuk. Ona Mert adını verdi. Eda’nın Mert’le seks yapmayı özlediğini söyleyebilirim, ama onun bahanelerinin ve oyunlarının biz evlendiğimizde geçerliliği kalmamıştı. Onunla birlikte olursa, sadakatsizlik yapmış olurdu. Bunu yapmazdı.

Bazen, Mert’i tekrar ilişkimize sokmak için bir yolunu düşünmeye çalıştığını görebiliyordum. Bebek doğduktan birkaç hafta sonra bacaklarının arasındaki yerimi aldım. Eda bana prezervatif vermişti. Ona baktım, sonra ona ve “Ne oluyor?” Dedim.

“Başka bir bebek istiyorum. Dört istiyorum, hatırla.”

“Öyleyse neden prezervatif?”

“Kemal, farklı babaları olan dört çocuğum olamaz. Onlar için adil olmaz. Yarım kardeş olurlardı. Bunu istemem. Mert tüm bebeklerimin babası olmalı.” Onunla bunun hakkında konuştu ve kabul etti. Bu konuda onun da söz hakkı var. O Mert’in babası.

Eda’nın yolunu bulduğunu hemen biliyordum. Bir şekilde onun için mutlu oldum. Gözünde o eski parıltı vardı. Pasif reaksiyonumu fark etti ve “Bu aile için damızlık olarak hizmet etmeyi kabul etti, ancak oldukça sert şartlar ortaya koydu” diyerek utandı.

“Onlar neler?”

“Birincisi, yalnızca hamile olmadığım zamanlarda değil, bedenimin sınırsız erişimini talep ediyor. Sonuçta, çocuklarının taşıyıcıyım. İkincisi, bunun için hizmetinin karşılığı olarak beni arkadaşlarıyla paylaşma hakkını talep ediyor. Üçüncüsü, ne zaman hamile olmadığımda prezervatif takmanı istiyor. Ben onun şartlarını çoktan kabul ettim. Üzgünüm ama başka bir yol yok. ”

“Anladım. Başka bir şey var mı?”

“Evet, acele etmeniz gerekecek. Yakında burada olacak. Kemal bir süre bebeğin odasına gideceksin. Mert beni dölleyene kadar burada yaşıyor olacak. Annem de bizimle birlikte hareket ediyor. yardım etmek için misafir odasında kalacak. ”

Eda gülümsedi ve bacaklarını ayırırken prezervatifi yırttım.

Son

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Benim Hikayem 1

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Benim Hikayem 1

bu kadar uzun olmasını planlamamıştım ama yazdıkça anılar hayallere karıştı, hayaller gerçeklerle yer değiştirdi… hatırladıklarımın bir kısmı yazdıklarım. hayal mi gerçek mi ben de bilmiyorum.
siz bir hikaye okuyacaksınız okursanız…
hikaye lezzeti alıyorsanız gerisinin ne önemi var ki…

1.
Adım Yusuf. 47 yaşında bir elektrik teknisyeniyim. Evliyim eşim Fatma ve iki çocuğumla mutlu bir evliliğim var.
İkimiz de seksi çok seviyoruz. Özellikle ben eşimin dip diri vücudundan, seksten zevk almasından, meme uçlarından, kısacası her şeyinden çok memnunum. O benim prensesim. Kahramanım. Ben onsuz bir evliliği, hayatı düşünemem bile.
Gençliğim küçük bir kasabada geçtiği için sekse doyamadan büyüdük her Türk genci gibi. Belki de bu yüzden sürekli açım sekse. Her türlüsü çok hoşuma gider. Gençliğimde bu yokluğun verdiği çaresizlikle birlikte porno film seyrettiğimiz kankam, arkadaşım Metin’le bugün herkese anlatamayacağım şeyler de yaşadım. Pişman mıyım. Yoo. Her şeyden çok keyif aldım. Yaşadıklarımızın bir kısmını size de anlatayım siz karar verin.
İlk gençlik yıllarımız porno mareyallerin kıt olduğu yıllar… Porno dergiye ulaşmak çok zor. Açık saçık resim yayınlayan bazı gazetelerin resimlerine bakarak 31 çekiyoruz. Metin benden bir kaç yaş büyük olmasına rağmen bir arada büyümenin verdiği samimiyet vardı aramızda.
Bizim evin arka tarafında sota bi kömürlükte 31 çekerken yakalamıştı beni;
-Ulan ibne niye bana da haber vermiyorsun, bu resimleri ben görmemiştim… deyip enseme bir şaplak attı. Hemen pantolonunu indirip sikini sıvazlamaya başladı benim yanımda. Ben bakakaldım. Siki benimkinden epey büyüktü.
-Ne bakıyon lan ipne. Hiç sik görmedin mi daha önce…
Onun böyle doğal ve normal davranması beni de rahatlatmıştı doğrusu. 31 çekmeye devam ederken göz ucuyla Metin’in sikine bakıyordum. Temiz düzgün pürüzsüz bir siki vardı. Benim sikimde kıllar yeni yeni çıkmaya başlamıştı. Metin’in sikinde hiç kıl yoktu.
-Sende kıl çıkmadı mı daha dedim,
-Ben düzenli olarak kesiyorum dedi.
31 imizi çektik, sanki kim önce boşalacak gibi yarış yaparcasına. Başka biri varken 31 çekmek çok iç gıcıklayıcı olmuştu. Sanki daha fazla zevk almıştım. Metin boşalırken hayvan gibi inlemişti, böğürür gibi. Garibime gitti.
-Ne yapayım çok zevk alıyorum, dedi. İşimiz bitince,
-Sen nerden buldun bu gazeteleri, başka var mı sende diye sordu.
– Var dedim
-Hadi bakalım, dedi
Stokumda gizli olan gazete dergi ne varsa zuladan çıkardım. Epey bi malzeme vardı zulamda. Metin;
-Ulan puşt ne kadar çok varmış sende diyerek beni takdir etti kafama bir şaplak daha attı.
-Hadi gel bunları bizde okuyalım dedi.
-Olur dedim.
Metin’in annesi de çalışıyordu iki yaş küçük kız kardeşi okulda öğlenci olduğundan evlerinde kimse yoktu.
Bir solukta evlerine vardık. Metin’in odasında yatağa serdik resimleri. Metin soyunmaya başladı. Ben şaşkın şaşkın bakınca,.
-Ben çırılçıplak 31 çekmeyi daha çok seviyorum. Daha çok zevk alıyorum. Sen nasıl istersen öyle yap… dedi
Sanki az önce boşalan o değilmiş gibi siki yine kazık gibi olmuştu.
-Dinle beni sen de soyun Yusuf, daha çok zevk alacaksın.
-Kimse gelmez değil mi?
-Kim gelecek ki…
Ben de soyundum. Ama sikim hala inikti. Çok beğendiğim bir resim vardı, kocaman sikli bi adam koca memeli bir kadının amını domaltmış pozisyonda sikerken. O resmi aldım önüme sikimin kalkması için çabalıyordum ki Metin,
-Kalkmıyo mu lan. Sen ibnesin herhalde dedi. O kadar doğal söylüyordu ki… ibne ne demek bilmiyordum aslında. Ama böyle küfürlü konuşması hoşuma gidiyordu.
-Gel buraya gel yanıma…
Yaklaştım sikimi tutu. Yumuşaktı. İçim bi tuhaf olmuştu. Eğildi sikimi ağzına aldı. Sıcacık. Çok hoşuma gitti. Kalçalarımı iki eliyle tutarak sikimin tamamını ağzına aldı. Yumuşak hareketkerle sikimi ağzına sokup çıkarmaya başladı. Bir yandan da elleriyle kalçalarımı okşuyordu. Yarabbim bu nasıl bi zevk. Kelimelerle anlatılamaz. Sikim doğru dürüst sertleşmeden boşalmaya başladım. Gelmek üzereyken,
-Geliyorum… diye inledim ama hiç istifini bozmadan devam etti. Sikimden çıkan sıvılarımı görmedim bile…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
Güvenilir Bahis Siteleri istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri Escort artvin escort aydın escort balıkesir escort bartın escort batman escort bayburt escort bilecik escort bingöl escort bitlis escort bolu escort escort Antalya escort antalya rus escort çankaya escort keçiören escort çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya ankara escort bayan Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com gaziantep escort gaziantep escort